agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Topraksız Tarım (https://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/)
-   -   Damda 12 m2 Hidroponic Sera Yapımı (https://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/32636.htm)

ertugrula 06-01-2014 19:26

Merhaba Sayın Levent Ali,

Önce uzun aradan sonra hoş geldiniz diyeyim. Cevaplarınız için ayrıca teşekkür ederim. Azalan besinlerin bulunması konusunda söylediklerim bizimkiler gibi küçük sistemler içindi. Yoksa büyük kapitalistlerin dev tesislerinde şüphesiz bunun lafı olmaz. Orada herşeyi muhtemelen sık aralıklarla ölçüp, eksileni ekleyerek, suyu hiç değiştirmeden üretimi tamamlıyorlardır. Bizimkiler gibi küçük sistemlerde öyle bir ölçüm şansımız olmadığı için. bu konuda ki bir gelişim devrim olur demiştim.

leoarslan 06-01-2014 22:42

Yavaştan başlayalım artık;
SEMİZ OTU = PİRPİRİM = SOĞUKLUK OTU

şimdilik takipteyim...

leoarslan 06-01-2014 23:18

Uzun zamandır takip edip izliyordum. Kısa zaman önce üye oldum; yapılanların yapılamayacak şeyler olmadığını biliyorum ve izliyorum. İş, hobi, zevk ne derseniz deyin. İşin aslına sorumluluk almak, bir veya bin canlıyı hayatta tutmak olarak bakıyorum... Az besin verip süründürmek çok verip yakmak kendime yapılmasını istemezdim. Biyolojik varlıklar tıpkı insan gibi bebekken süt, çocukken (aşamalı olarak) katı artı sıvı gıda ama dengeli, yetişkinken ayrı, yaşlıyken ayrı... Ha! bir de onlarla iletişim kurmak; bizim çileklere babaannem her gün üç kat çıkar ve bakar okşar şimdilik 1.5 aylıklar keyifleri yerinde izlenimlerimi daha sonra yazacağım. Sn. Leventali abi damınızda boş durmasın fikirleriniz de... Fikir zikire dönmüş artık,teker döndü dönecek; bize de bu trende yer varsa seviniriz. Elimden, ayağımdan, zihnimden ne gelirse yaparız İNŞAALLAH...
SAYENİZDE DAMIMIZDA ÇİÇEKLER AÇIYOR.

ŞİMDİLİK HERKESE MERHABA!

kiziltan 07-01-2014 07:37

Sn Leoarslan

Merhaba

Su cileklerin fotograflarini gorsek cok iyi olacak. Tahran`dayim, adi sicak yer, yazin yanip kavruluyoruz kislar fena degil darken, bu sene bir soguk bir soguk donuyoruz. Sizin oralarda hava iyi gidiyor galiba.

Hem Sizin hem Levent Ali`nin birgun damdan taoprak uzerinde birer serayam kucuk hobi serasi dahi olsa, inebilmenizi dilerim.
Fotograflarsaniz memnun oluruz.
Saygilarimla
Engin KIZILTAN

leventali 07-01-2014 21:28

Merhaba Sayın Leoarslan

İyi dilekleriniz için teşekkür ederim. Ayrıca hemşehrilerimi buralarda görmekten ayrı bir zevk alıyorum. Ara ara toplantılarımız oluyor. Sizinle de tanışmak büyük bir zevk olacak.

Yardım önerileriniz için de ayrıca teşekkür ederim. Olursa aynı şekilde elimden geldiğince yardım etmekten çekinmem.

Saygı ve sevgiler...

leoarslan 08-01-2014 19:15

cocopeat + perlitte çilek
 
5 Eklenti(ler)
800 lt perlit , 10 blok cocopeat ve Leventali abiden dam fikri, mtugrul33 den sistem, halamın kocasından yardım, komşudan kaynak makinesi, aileden destek (bazılarından köstek), kuzenden yardım... Ve artık oldu; çiçekler göründü :p
Şimdi iklimlendirme ve gübreleme üzerine çalışıyorum, yardım isteme zamanı de gelecek hazır olun. Nereden çıktı bu aşk?

Tüm agaclar.net üyelerine TEŞEKKÜRLER

kiziltan 08-01-2014 19:26

Merhaba Sn Leoarslan

Bilgisayar ogretmenligi iyi de, yazarlik da var galiba !

Levent Ali Bey`in sizin bu ise baslamanizda katkisi olduysa ne kadar gururlansa yeridir hani.

Fotografta gordugum dogruysa, oradaki soba borusuysa aman dikkat !

Bu kadar fotograf yetmez ama evet !
Saygilarimla
Engin KIZILTAN

leoarslan 08-01-2014 19:46

Çok teşekkürler, ismim de Hüseyin, unutmuşum yazmayı. Yazarlık yok da; yazarken dikkat ediyorum biraz. DİL DE BİZİM, AĞAÇLAR DA..
Bir de şu gübre işini hallettik mi tamam.

kiziltan 08-01-2014 20:00

Sn Leoarslan

Gubre Kahve`de !

leventali 08-01-2014 23:19

Merhaba Sayın LeoArslan,

Çalışma resimlerini hayranlıkla izledim. Besin işini çok kısa bir zamanda çözeceğiz nasip olursa.

Baktım, kendine başlık açmamışsın. Bu hem senin çalışmalarına, hemde senin çalışmalarını görüp, izlemek isteyenlere haksızlık olur.

Öyle başlığı açtıktan sonra da başlığı ihmal etmemen gerekir. Zaten sen başlığı açtıktan sonra göreceksin ki, onlarca göz seni izleyecek. Ve sen her gün uğrayıp bir şeyler yazmaya zorlayacaksın kendini.

Sana soracaklar sen anlatacaksın, sen soracaksın bilenler gelip cevap yazacak. Hem sen öğreneceksin, hem seni okuyanlar öğrenecek.

Damda Kokopeat+Perlitte Çilek Yetiştirmek.

Aklımdan geçen başlık önerisi. Dam deyince, en azından Çukurovalı'lar senin buradan olduğunu anlayacaktır :)

Sayın Kızıltan'ın dediği gibi Yetmez ama EVET!

Saygı ve Sevgilerimle.

ertugrula 11-01-2014 16:19

Merhaba Sn. Levent Ali,

Bugün, kendi yapacağım sistem için düşünürken bir şey fark ettim. Siz, Sn. Kızıltan'ın sorusu üzerine borularınızda 8 cm su bulunduğunu söylemiştiniz. Halbuki sistemde 50'lik redüksiyon var. Bu da sistemde en çok 6 cm su kalmasını gerektirir. Ayrica redüksiyonun üst kenarı tam sıfır değil de biraz düşük ise kalacak su 6 cm den de az, belki 5 veya 5.5 cm olabilir.

Borulardaki su seviyesindeki bu değişiklik sistemde dolaşacak toplam su miktarını ve başta ısı olmak üzere bir çok değişkeni etkileyecek önemli bir etkendir.

Sizin su miktarını 8 cm ölçmüş olmanızın sebebi, köklerin boruları doldurması ve suyun akışını engellemesi olabilir mi?

Sayılarımla
Ertuğrul

leventali 12-01-2014 15:40

Merhaba Ertugrula,

Eğim farkı, söylediğiniz neden, hızlı akan su, borunun gönyesi gibi faktörler ölçümlerde farklılıklar oluşturabilir.

Yan yana aynı düzenek içindeki borular arasında bile bu farklar mevcut.

3 metrelik 110'luk pvc boru, litreyle ölçerek koyduğumda 25 litreden sonra redüktörden su akmaya başladı. Dediğiniz gibi kökler büyüdükten sonra büyük ihtimalle bu miktar düşmüştür ama öyle çok düşeceğini sanmıyorum. Ölçmedim ama belki 5 litre azalmıştır.

Deponuzun büyük olmasının büyük yararları var. Isı farklılıklarının daha az olması, besin kontrolünün daha uzun aralıklarla yapılabilmesi gibi. Sık kontrolle küçük bir depo da kullanabilirsiniz. Ama amatörler için küçük olmasını tercih etmelerini öneririm.

Zira bakımı da, dolumu da, boşaltılması da oldukça kolay. Gözlem kolaylığını da unutmamak gerek.

Saygı ve Sevgilerle...

leventali 23-01-2014 15:59

23-01-2013 Resimler-1
 
5 Eklenti(ler)
23-01-2013 Resimler-1

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba.
Biz ara verdik ama bizim adamlar hiç ara vermediler.
Sabah kahvaltısında ilk Domates'imizin tadına bakmak nasip oldu.
Yine önce resimler...

Eklenti 466462

Eklenti 466463

Eklenti 466464

Eklenti 466465

Eklenti 466466

leventali 23-01-2014 16:01

23-01-2013 Resimler-2
 
5 Eklenti(ler)
23-01-2013 Resimler-2

Eklenti 466467

Eklenti 466468

Eklenti 466469

Eklenti 466470

Eklenti 466471

leventali 23-01-2014 16:04

23-01-2013 Resimler-3
 
5 Eklenti(ler)
23-01-2013 Resimler-3

Eklenti 466472

Eklenti 466473

Eklenti 466474

Eklenti 466475


Perlit dışında PVC borusu içinde akan su kültürü denemesi.

Eklenti 466476

leventali 23-01-2014 16:11

23-01-2013 Resimler-4
 
5 Eklenti(ler)
23-01-2013 Resimler-4

Yaprağı güzellerimizin keyifleri yerinde...

Eklenti 466478

Biber, Domates ve Salatalıkları da perlit kasasından buraya aktardım. 1 hafta oldu...
Eklenti 466479


Biberlerimize Nazar değdi. Sera içindeki paralel yapının saldırısına uğradılar. Kendi kendime söz vermiştim buraya topraklı bir şey sokmayacağım diye, yağmur bastırınca annem kıyamamış her şeyi seranın içine taşımış. Tabi biz de ona kıyamadık sesimizi çıkarmadık.

Biberlerimize hastalık bulaştı. Sirkeli su önerdiler. Denedik, çözüm olmadı.
Aklı evvellik yapıp bakkaldan evlerde kullandığımız böcek ilacı, sprey, aldık. durum bu şekilde.

Sanırım böceklerin hepsini öldürdük. Tabi yine sanırım biberleri de. Yaprakları kurudu. Yapış yapış oldu.

Aslında tüm bunların tek sebebi ilgisizlik. Kendime çok kızıyorum bu yüzden. Yaklaşık 1 aydır ilgilenemedim sera içiyle.

Sanırım kıravatı çıkartma zamanı geldi.

Bugün yarın siparişlerim geldiğinde yine burada görüşeceğiz...

Eklenti 466480

Eklenti 466481

Eklenti 466482

İsmail Karagülle 23-01-2014 22:00

domates yumurta
 
1 Eklenti(ler)
topraksız tarımın yeni deneme3si çok başarılı olmuş tebrikler .
dahabönce topraksızda yumurta yetiştiren olmamıştı;):D

h_dogan 24-01-2014 07:08

Levent abi biberleri topla zaten bitkiler telef olmuş gibi bir de biberleri olgunlaştırmaya çalışıp ölmesinler.

leventali 24-01-2014 08:52

İsmail Abi, yumurta bakkal yumurtası. Eminim o tavukların ayakları toprağa değmiyordur. Yani bir nevi onlar da Topraksız ürünü sayılır :)

H_Dogan, söylediğin hiç aklıma gelmemişti. Şimdi çıkıp topluyorum.

vetman996 24-01-2014 09:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi leventali (Mesaj 1243806)
Biberlerimize hastalık bulaştı. Sirkeli su önerdiler. Denedik, çözüm olmadı.
Aklı evvellik yapıp bakkaldan evlerde kullandığımız böcek ilacı, sprey, aldık. durum bu şekilde.

Sanırım böceklerin hepsini öldürdük. Tabi yine sanırım biberleri de. Yaprakları kurudu. Yapış yapış oldu.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi leventali (Mesaj 1243958)
H_Dogan, söylediğin hiç aklıma gelmemişti. Şimdi çıkıp topluyorum.

Sayın Leventali Bey merhaba.

Kullandığınız böcek ilacının etken maddesini bilmiyorum. Ama bazı etken maddeler vardır ki bitkiye bulaştığında bu bitkinin yenmesi için çok uzun süre beklenmesi ve ilacın yarılanma süresinin beklenmesi gerekir.

Benimkisi sadece küçük bir hatırlatma. Kimyasal gübrelerde ilgili yazdıklarımdan sonra girilen polemikleri hatırlayınca bir de kimyasal ilaçlarla ilgili polemiklere girmek istemiyorum.

Ayrıca ticari düşündüğümüz konuları deklare edince yazdığımız her konuyu reklam yaptığımı zannedecekler diye yazmaya korkar oldum.

Her şey gönlünüzce olsun. Selamlar... Saygılar...

leventali 24-01-2014 10:47

Merhaba Sayın Vetman,

Öncelikle ilginize teşekkür ederim.

Şu evde sivrisinekler için kullandığımız sheltox ta denilen sinek ilacı kullandım.

İçerisindeki etken maddeleri ben de bilmiyorum. Ama topladıktan sonra iyice yıkadım.

Bu başlık aracılığıyla olmasa bile yakın zamanda Köy Kahvesi'nde bu polemik konusunu biraz tartıştırmak istiyorum.

Israrla her yazımda altını çiziyorum ve çizmeye de devam edeceğim:

Sanalın yazıları soğuk olur!

Köy Kahvesi'nde de yazmıştım. Kişilerin yetişme ortamı, kültürü, tahsili, eğitimi, yaptığı iş (zira her meslekte dil farkı vardır), Türkçe'ye hakim olma ve Türkçe'nin inanılmaz derecede aynı kelimeye onlarca anlam yükleme esnekliği bunları yazan kadar okuyanın da aynı etkileri taşıyacağı konusu yüzünden sanalın yüzü soğuktur.

O yüzden burada polemik olabilecek onlarca konu, kişiler bir arada, yüz yüze olduğunda üstünde çok da durulmayacak söz olarak uçar gider.

Yüz yüze olmadığımızdan kaynaklı bu sorunlar hep yaşanacaktır.

Gelecekte teknoloji buna nasıl bir çözüm bulabilir bilemiyorum ama ne bulunursa bulunsun, kişilerin yüz yüze olmadığı ortamlar hep soğuk olacaktır; hep yanlış anlaşılmalara müsait olacaktır.

Sizin ticaret yapmanızla ilgili bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum.

Hayatım boyunca insanları hiç kırmamaya özen gösterdim. Ve benim de kırmızı çizgilerim mevcut. Bu aşılmadığı sürece kırmadım insanları.

Ama bazı kelimeler vardır ki kullanılması çok inciticidir. Bu yazıya başlarken sizin isminizi vermemden, burada yazdıklarımın tamamını size yazıyorum anlamı çıkartılmasın.

Örneğin Doğan Cüceloğlu çocuk eğitimi için önerilerinde şöyle der:

- Çocuğunuza "Yalan söylüyorsun" demeyin, "Doğruyu söylemiyorsun" deyin.

İlkinde onu yalancılıkla suçluyorsunuz, hiç bir şekilde ona güvenmediğiniz duygusunu veriyorsunuz, ağır bir şekilde itham ediyorsunuz....

İkincisinde ise, ona aslında güvendiğinizi ama sözlerin hatalı olduğunu söylüyorsunuz. İtham yok, suçlama yok, kırma yok...

Maalesef ki bu aile eğitiminden başlamak üzere, hem okulda, hemde çevre yaşamında
öğretilmeyen bir konudur.

İşte benim bu sitede gördüğüm ve adına Polemik denilen tartışmaların neredeyse tamamının bu kapsamda olduğunu düşünüyorum.

Ve istisnasız tüm medyada, bu ülkenin en üst düzey insanlarının, Başbakan, Bakanlar, siyasi parti liderleri vs. vs. vs. lerin günlük demeçlerinde:

Hırsız, Alçak, Şerefsiz (ve daha neler neler) gibi kelimelerin geçtiği bir ülkede, geriye kalan halktan insanlardan duyarlılık beklemek ne derece iyimserliktir ayrı bir tartışma konusu!

Ve aslında tüm yazmaya çalıştığım şey: Kırıcı kelimelerden uzak olsun da varsın polemik konusu olsun yine de yazın.

Ve inanın bana bu en büyük eğitimdir.

leventali 04-02-2014 20:54

04-02-2014 Resimler-1
 
5 Eklenti(ler)
Adettendir önce resimler.

Seramızın Cern'den de misafiri vardı. Yüksek Fizik Mühendisi Ersin Ender, domateslerimizi dalında tattı. Sanırım aranan "Tanrı Parçacağı" nı bulmuştur artık :)

Eklenti 468115

Eklenti 468116

Eklenti 468117

Eklenti 468118

Eklenti 468119

leventali 04-02-2014 20:56

04-02-2014 Resimler-2
 
5 Eklenti(ler)
04-02-2014 Resimler-2

Eklenti 468120

Eklenti 468121

Eklenti 468122

Eklenti 468123

Eklenti 468124

leventali 04-02-2014 20:59

04-02-2014 Resimler-3
 
5 Eklenti(ler)
04-02-2014 Resimler-3

Eklenti 468127

Eklenti 468128

Eklenti 468129

Eklenti 468130

Eklenti 468131

leventali 04-02-2014 21:01

04-02-2014 Resimler-4
 
1 Eklenti(ler)
04-02-2014 Resimler-4

Eklenti 468132

leventali 04-02-2014 21:23

Adı : Harikalar Diyarı
Yer : Tarsus
Konu : Topraksız Tarım

Herkese hayırlı geceler. Resimler bugün tarihli. Günün birinde böyle bir işe girip başarıyla domates yetiştirebileceğim söylense, sadece gülerdim. Oysa bugün yine gülüyorum. Tabi sevinçten.

Bu kokuyu özlemişim. Hani derler ya "domates gibi kokuyor!". İşte seraya girdiğinizde her yer domates gibi kokuyor. Domatese el sürüyorsunuz ve elinizi kokluyorsunuz, domates kokuyor. Dayanamıyor, kopartıp, şöyle bir kolunuza sürtüyor ve kocaman bir ısırık alıyorsunuz, domates tadı ve domates kokusu.

İnsanın ağzında hoş bir tat kalıyor uzunca bir süre. Dedim ya özlemişim bu kokuyu ve bu tadı. Gelen misafirlerimize tattırdığımızda, pazardan aldığımız domatesi de koyuyorum yanına. Kokmuyor. Lezzeti yok. Ortadan kesip domatesi kokluyorsunuz, sanki su gibi kokusuz bir şey kokluyorsunuz.

Benim seramdaki domatesler buysa, bizim pazardan alıp yediklerimiz ne? İnsan sormadan edemiyor.

Domateslerle de ilginç anılarımız oldu. Tarım tekniğine uymayan ilginçlikler. Belki de sevgimiz büyüttü bir süre onları. Yeri geldi mi uzun uzun anlatırım o anıları da. Çok çektiler benden. Aslında onları hak etmedim. Demek hak etsem nasıl kokacaklar ve nasıl tat verecekler daha...

Çok az bir zaman sonra gübremizi de kendimiz yapacağız. İlk denemelerini burada sizlere paylaşacağım. Ne maddeler kullandım, ne kadar kullandım, nasıl formülize ettim. Ve kullanımın sonuçlarını da birlikte izleyeceğiz.

Tabi ben bunları yaparken, buraya büyük emekleri geçmiş insanların formül derslerinden yararlandım. Başta Kudret Bey olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkürü bir borç bilirim. Ağaçlar'ın katkısıysa bir teşekkürle geçiştirilemeyecek kadar büyük. Nasip olursa biz de onun bu büyüklüğüne yakışır teşekkürümüzü ederiz inşallah.

Temin edemediğimiz tek gübre kaldı. Potasyum mono basic fosfat (K2PO4). Ne zormuş arkadaş. Var diyene paramızı gönderdik 2 haftadır gelmedi. Neden bulunmuyor merak da ediyorum.

Gübreyi temin eder etmez, hazırlığını yapacağım ve yeniden marul da ekeceğim. Ama bu sefer bir de seramıza Yeşil Taze Soğan girecek. Bunu da özel bir düzenekle yapmayı düşünüyorum. Basit bir deneme yapacağım. Burada yine resimlerini yayınlayacağım.

Bugünlük yazacaklarım bu kadar. Sağlıcakla kalın...

Saygı ve Sevgilerimle...

İsmail Karagülle 05-02-2014 13:39

K2PO4 PROBLEMİ HAKKINDA İŞE YARAYACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜM BİR YAZI KOPYALADIM .

Yerine kullanabileceğimiz kaynak var.

Ve muhtemel sakıncaları da belirtilmiş.

Sakıncalarına rağmen çok sıkışınca ,kullanılabileceğini düşünüyorum .

Fosfor

Önerilen Kaynaklar

Monopotasyum Fosfat (% 21 P): Ayrıca% 25 Potasyum içerir.

Diğer kaynaklar:

Amonyum Fosfat (% 22 P): çok fazla amonyum üretilen olacağını ana fosfat kaynağı olarak kullanılmaz.

Fosforik Asit: Yukarıda Nitrik asit için olduğu gibi. Eski formülasyonlar 'tepesi-up "karışımlarında bir P kaynağı olarak kullanılır ama bu

yaklaşım artık geçerli değil.

Kalsiyum süperfosfat (% 10 P): Fosfat (fosforik asit gibi) yüksek derecede çözünür olan, fakat, bir çözünmeyen üretir

hydroponic kalsiyum sülfat / kalsiyum fosfat kalıntısı.

Not:Google çevirisi olduğu için cümleler düşük ve anlamsız gibi görünüyor . Ama yine de bir fikir veriyor.

İsmail Karagülle 05-02-2014 14:15

Veya paraya kıyıp 25 kiloluk ambalajlardan almak gerekiyor.
Galiba tarteste vardı . fiatıda 25 kilosu 125 tl civarında bir şeydi. Aklımda kadığı kadar söylüyorum .

İsmail Karagülle 05-02-2014 14:45

Konu açılmışken sormak istediğim bir şey var .

K2PO4, İLE KHPO4 KULLANMA ARASINDA NE FARK VAR .

Niye biri yerine diğeri kullanılamaz.

Her ikisindeki P miktarı çok farklı değil.
K oranı biri diğerinin iki katı .

Açıklamalarda ingilizce olduğundan pek anlamıyorum .

İsmail Karagülle 05-02-2014 14:52

k2po4 mol ağırlığı ; 173,..gr/mol -
içindeki K ;78 gr %45
" p ;30,9 %17 "

khpo4 mol ağırlığı 135 gr/mol

içindeki K ; 39 gr %28

P ; 30,9 gr %22
Buna göre hesaplama yaparak biri diğeri yerine niye kullanılamıyor.

Biri açıklarsa memnun olurum .

leventali 05-02-2014 18:05

Önce Resimler...
 
3 Eklenti(ler)
Akşamın bu saatinde komşumuzun küçük kızı geldi. İnternetten resimleri görmüş, canı çekmiş, domates istedi.

Göz hakkıdır.

Bıraktık yazdığımız programı bir kenara, çıktık seraya beğen bakalım dedik.

Beğendiği dalı komple kestik.

Bir poz da resmini çektik buraya koyalım diye, güzel çıkmayınca hanımefendi beğenmedi, biz de koymadık. Yarın üstünü giyinip gelecekmiş :)


Hazır kesmişken bir de tartalım istedik.

En büyük domatesimizi hassas cep terazisi ile tarttık. Yeni aldım. Gitti gidiyordan. 59.90 TL.

500 gramlık ve 0,01 gr. hassasiyete sahip. Aynı modelin bir de 200 gramlık olanı vardı. O da 34.90 TL.

Kargo parası yok. En cazip yanı bu. Çok kullanışlı bir alet.

Ben gübreleri tartmak için getirttim.

En büyük Domatesimiz.
Eklenti 468208

Her dalda en az 4 domates mevcut. 1 daldakilerin ağırlığı. 5-6-7 olan da var.
Eklenti 468209

Test ettim: Benim domatesle sigara böreği bir harika:)
Eklenti 468210

Bu arada İsmail Abi, ilgin için teşekkür ederim. Soruna cevabı umarım bulabiliriz.

MeyveliTepe 05-02-2014 18:27

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi İsmail Karagülle (Mesaj 1247303)
k2po4 mol ağırlığı ; 173,..gr/mol -
içindeki K ;78 gr %45
" p ;30,9 %17 "

khpo4 mol ağırlığı 135 gr/mol

içindeki K ; 39 gr %28

P ; 30,9 gr %22
Buna göre hesaplama yaparak biri diğeri yerine niye kullanılamıyor.

Biri açıklarsa memnun olurum .

KHPO4 nedir? Formülde bir yanlışlık yok, değil mi?

İsmail Karagülle 05-02-2014 21:01

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1247345)
KHPO4 nedir? Formülde bir yanlışlık yok, değil mi?

potasyum hidrojen fosfat diye de ifade ediliyor.

İsmail Karagülle 05-02-2014 21:17

Sayın meyveli tepe , benim sorgulamak istediğim konu , topraksız besin eriyikleri için Örneğin . potasyum gereksinimi için bilinen bileşiklerden başka şeyler niye kullanmıyoruz?

Bu soruya da levent alinin bulmakta zorlandığı madde ile ilgili sorusu üzerine geldim .

25 KİLO luk ambalajlar madde alıp 125 tl gibi bir ücret ödemek yerine , potasyumu başka bileşiklerden elde edebilir miyiz ? Ve eğer sakıncası varsa neler ?

Sorusuna cevap aramak için sordum .

Mesela potasyum hidroksit için de aynı soruyu sorabilir miyiz acaba?

Hem ph düşmüşte olur.

Bildiğim bir şey olduğundan değil öğrenmek için soruyorum .

MeyveliTepe 05-02-2014 21:48

Benim bildiğim formülü KHPO4 olan potasyum hidrojen fosfat diye bir bileşik yok. Di-potasyum fosfat (K2HPO4) veya potasyum di-hidrojen fosfat (KH2PO4) var. Bir de üç potasyumlu K3PO4 (Tri-potasyum fosfat) diye bir bileşik var.

Bir çok potasyum kaynağı var zaten. Potasyum nitrat, potasyum sülfat, potasyum di-hidrojen fosfat, potasyum tamamlamak için her formüle yeter görünüyor. Bunlar suda çözünürlükleri olan, PH yükseltmeyen malzemeler.

"Potasyum hidroksit" de kullanılır mı diye soruyorsunuz. Bence hiç kullanılmaz diyemem ama potasyum için değil :) Şelatlamayı kendiniz yapıyorsanız EDTA çözerken az miktarda kullanılıyor. Sanırım PH düşürdüğünü düşündünüz fakat tersine, müthiş bir PH yükselticidir.

Başka potasyumlu bileşikler de kullanılabilir tabii fakat suda çözünürlüğünü ve PH durumunu dikkate almak gerekiyor sanırım.

İsmail Karagülle 05-02-2014 22:50

Pardon yanlış yazmışım , bazik olan madde nasıl ph düşürür. ? Özür dilerim . Konvansiyonel tarımda , dediğiniz gibi asidik topraklarda düzenleyici olarak kullanılabiliyor.

KHPO4 ile ilgili bilgi buradan ,
What is KHPO4

MeyveliTepe 06-02-2014 01:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi İsmail Karagülle (Mesaj 1247393)

KHPO4 ile ilgili bilgi buradan ,
What is KHPO4

Verdiğiniz linkte KHPO4 ile ilgili yeterince bilgi yok. Tek potasyumlu ve tek hidrojenli bir ürüne rastlamadım. Buradaki linkte formülü KHPO4 olan bir üründen bahsetmişler ama molekül ağırlığı 136,09 yani çift hidrojenli. Cas numarası da (7778-77-0) yine mono potasyum fosfat (potasyum di-hidrojen fosfat)' a ait (KH2PO4). Bazı tıbbi makalelerde formülün KHPO4 olarak kullanıldığına rastladım ama bir ürün olarak öyle bir bileşik var mı, amprik mi yazıyorlar, yoksa bir şekilde formülü 135 gr mol ağırlığıyla üretmişler mi bilmiyorum. Siz bir şekilde doğru cas numarasını bulursanız inceliyelim.

İsmail Karagülle 06-02-2014 16:52

Bir hidrojenli ile 2 hidrojenli arasında 1 gr/mol fark var .
biri 135 diğeri 136 gr/mol

ben internetin yalancısıyım .

Zaten bu soruları bir şeyleri bilen ve anlatan gibi değil , öğrenmek isteyen bir öğrenci konumunda sordum .

Böyle bir madde var mı sorusuna karşılık , internette arayınca olduğunu söylüyor.
piyasada var mı sorusunun cevabını bilmiyorum .
Ve benim sorum , Eğer piyasada varsa kullanabilir miyiz?

Daha geniş anlatımla , bazı arkadaşlarımız ağaçlarda ve başka yerlerde bulduğumuz formüller için kullanılan maddelere (gübre maddeleri) bağlı oldukları hissine kapılıyor .Ve piyasada bulamadıkları için sıkıntı çekiyorlar.

Ben de Örnekte olduğu gibi Potasyum elde edebilmek için başka maddeler de var .Bulamadığımız maddeler yerine bunlardan birini kullanabilir miyiz ? Ve kullandığımız taktirde ne gibi sakıncaları olabilir diye sormuştum .

Ve sayın meyveli Tepe de çok güzel cevaplamıştı .
Başka potasyum kaynaklarının olduğunu ve suda çözünürlük ve PH ayarına etkisi konusuna dikkat edildiği taktirde pekala kullanabileceğini anlatmıştı .

Konu yeteri kadar açıklığa kavuştu zannederim .

KHPO4 Piyasada var mı yok mu bilmem .
Ama internet bilgilerine bakılacak olursa böyle bir madde var gibi gözüküyor.

Ama piyasada bulunamıyorsa zaten boşuna kafa yoruyoruz demektir.
Piyasada bulunamıyorsa , Böyle bir madde gerçekte olsa ne olur olmasa ne olur.

İsmail Karagülle 06-02-2014 17:02

KHPO4 diye bir madde var mı yok mu?
 
BÖYLE BİR MADDE VAR MI? sorusuna cevap olur mu bilmiyorum .

http://fbe.erciyes.edu.tr/MKA-2005/D...KALE2/FULL.pdf

Erciyes üniversitesi fen bilimleri enstitüsü dergisinde bir makalede ,bir konu anlatılırken kullanılan malzemeler sayolırken KHPO4 den de bahs edilmiş.

Makalenin ilgili bölümü aşağıda ,



Ekim öncesi uygulamalardan biri de tohumların
ozmotik çözeltilerde tutulmasıdır. Hidrasyon
tekniklerinden biri olan ozmotik koşullandırmanın
genel prensibi; tohumların “çimlenme sınırına”
ulaşıncaya kadar su alması; fakat solüsyonlar
uzaklaştırılana kadar fazla su almanın engellenmesidir.
Bunu takiben, hızlı ve eş zamanlı çimlenmenin elde
edilmesi beklenen sonuçlardandır [3]. Ozmotik çözelti
olarak; KNO3, KHPO4, K3PO4, KH2PO4 gibi
maddelerin yanında polietilenglikol de kullanılmaktadır.


Bu mesele hakkında bende KHPO4 adında bir madde olduğu kanaati oluştu .

İsmail Karagülle 06-02-2014 17:14

Ve meyvelitepe' teşekkürler .

Konu hakkında yazışırken konuyu öğrenmek için bir çok yazı okumama vesile oldu . Bu arada hem bu konu hakkında hem de bilmediğim başka konular hakkında bir çok bilgiye ulaşmış oldum .

Vesile olduğu için içten teşekkürler ederim .


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:29.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025