nk_tarim / 500 m2 Topraksız Tarım Çilek

[nk_tarim]

Merhaba,

Son dönemde mevut olan genç yapraklardaki kloroz problemi ile ilgili olarak;

- En son 14/04/18 tarihli mesajımda iki gün önce FeEDTA eklemesi (12/04/18 için) ile 2,9 ppm Fe içeriği sağlamıştım
- Daha sonra 15/04/18 de Fe içeriğini 4 ppm'e çıkardım
- 17/04/18 tarihinde durum damar aralarında hafiften yeşil renk artmaya başlamıştı. Ancak... Aynı gün forum arkadaşımız Mehmet Can bey'e (İzmir Bergama) durumla ilgili fikir sormak için konuyu anlattım ve ilk ifadesi;

"Demir eksikliğine çok benziyor, bu durum ben de drenajın olmadığı, besin çözeltisinin göllenme yaptığı bölgelerde oluyordu" dedi.

Kendisiyle daha önceki görüşmelerimizde perlit paketlerinin drenajı için tükenmez kalem gövdesi ile delikler açmamı tavsiye etmişti. Bu görüşmeye kadar zaten bir grup paketi maket bıçağı ucuyla 1-2 mm lik çizikler şeklinde drenajlar açmıştım ve Mehmet beyin tavsiye ettiği şekilde geniş çaplı delikleri zaman içinde açarım diyerek unutmuştum. Ve kloroz problemine dair drenaj durumunu söyleyince paketleri kontrol ettim ve gördüm ki bizim kökler bir çok delikten zaten dışarı çıkmış ve benim maket bıçağı ucuyla çizittirdiğim drenajlar yeterli değil. İnşaat demiri ucuyla paketleri deldikçe paket başı 1-2 lt sıvı çıkışı oldu. Bu drenaj güncellemesinden sonra bitkilerde düzelme belirginleşti. Neredeyse beyaza dönmüş kimi yapraklar damarlardan itibaren yeşil renge dönmeye, sarı ve açık yeşil olmuş yapraklar normal rengine gelmeye başladılar. Ayrıca bu süreç boyunca belirgin olan büyümedeki yavaşlama da üç gün içinde yeni yaprak oluşumları ve mevcut yaprakların büyümesi şeklinde dikkate değer ölçüde arttı. Bu düzelme demir içeriğini arttırmamdan mı yoksa drenajı düzeltmemden mi kaynaklandı? Drenajın büyük bir problem sebebi olduğu açık, yani drenaj çözülmesi gereken birincil problemdi. İkincil olarak demir içeriği sayılabilir. Katı ortam topraksız tarım sistemlerinin en önemli unsurlarından olan drenaja dikkat etmedik ve sonuç bizi 15-20 gün duraksattı. Aşağıya değişimin belirgin olduğu fidelere ait üç gün arayla çekilmiş fotoları ekliyorum.

[nk_tarim]

Merhaba,

Drenaj problemi çözüldüğünden beri demir eksikliği belirtileri hızla ortadan kalktı. Yaprak renkleri normale döndü ve büyüme ciddi derecede hızlandı. Yeni yaprak oluşumları ve mevcut yaprakların büyümesi. Köklerin su içinde kalması kök bölgesindeki tüm kimyasal aktiviteyi yani bitki beslenmesini alt üst ediyor. Problemi çözdükten sonra 3-4 gün içinde belirtiler ortadan kalkmış oldu...

[nk_tarim]

Merhaba,

Son durumumuz böyle... Önden doğru 3-4 sıra 7-8-9 mart tarihlerinde dikildi... Yaklaşık 1 aylık diyebiliriz...

Çevre, iklim şartlarıyla ilgili bir durum olarak mesela fotonun sol kısmında perde var ve sürekli açık, gece sıcaklıkları henüz 5 dereceyi aşmadı ama gündüz sıcaklıkları sera içi 30-40 oluyor... Sol kısım bitkilerin gelişimi sağda içeride kalanlara göre nispeten daha az... Sağ kısımdaki bitkiler kol oluşturmaya da başladı... Bu durumda havalar daha da ısındıkça gölge perdesi ya da gölge tozu ile gelen güneş ışığını ve iç ortam sıcaklığını düşürmek gerekecek sanırım. Bitkiler çiçeklenmeye başlamıştı zaten geçen ay içinde de. Gün uzunluğuna duyarlı bir tür değil diye almıştım ki sanırım gerçekten de öyle. Sıcaklık şartlarını sağlayınca çiçeklenme başladı görünüyor güneşlenme süresinden etkilenmeden. Tabii ki bunun teyidini günler uzayınca da yapmak gerekiyor.

Yapraklar ve iç bükey şekil alma hali var. Daha düzlemsel bir yapıda olmaları gerekir sanırım. Bu durum iklimsel mi? besin programı ile mi ilgili bilmiyorum henüz, bugünlerde besin programıyla ilgili olası ilişkisine bakacağım...

[nk_tarim]

Merhaba,

Uzun zamandır paylaşım yapmıyoruz. Forum eski zamanlarına göre oldukça durgun olduğu için de paylaşım motivasyonu da düşük oluyor

Bir ay önceki son paylaşımımdan bugüne kadar ciddi bir sorun yaşamadık. Genel olarak yaşanan en büyük problem aşamalarını ve çözümünü paylaştığım drenaj eksikliğine bağlı olarak köklerin boğulması ile oluşan kloroz haliydi. Son bir ayda hoagland formülü temelli 1,2-1,4 EC ve pH = 6,0 seviyelerinde besleme yapıyorum. Yetişkin sıraların besleme periyodları günde 4 kez 5-6 sefer oluyor şu an. 2 günde bir kez de perlit doyana kadar kesintisiz sulama yapıyorum. Drenaj çıkışlarının EC ve pH değerlerini haftada bir kez kontrol ediyorum. Yeni dikim yapılan sıralarda kök gelişimleri drenaj değerlerini etkileyecek seviyede olmuyor zaten ancak yetişkin sıralarda sıcaklarla beraber bitkinin su ihtiyacının artmasıyla bitki suyu çekip mineralleri nispeten daha az oranda kullanıyor ve bunu sonucu olarak perlitte tuzluluk, mineral birikmesi oluyor. Bu durumun etkisi bir kaç gün içinde genç yapraklarda renk açılmasının başlaması ve yaşlı yapraklarda koyu yeşil renge dönüş olarak görünüyor (ya da ben öyle olduğunu varsayıyorum). Kuyu suyumuzun pH değerini 6 seviyesine çekip kesintisiz 1-2 saat sulama yaparak perlit ortamının tuzluluğunu gideriyorum.

pH düzenlemesi ile ilgili olarak; Genelde sülfirik asit - H2SO4 kullanıyorum ancak bir kaç gün elimde kalmadığından fosforik asit kullanmak zorunda kaldım ve fosforik asit kullanımında çözeltide beyaz çökelti oluşumu gözledim. Aynı içerikli çözeltiye sülfirik asit ile pH düzenlemesi yaptığımda çökelme gözlenmiyor.

Ayrıca hastalık ve zararlı problemi olarak şu an karıncalarla bağlantılı olarak bit problemi var. Yoğun değil. 3-5 fide. Direk diplerine karıncaların çıkışın engelleyecek şekilde bir koruma yapmam gerekiyor. Karıncaları öldürmeden. Ayrıca aversektin C içerikli fitoverm adında bir biopreparat tavsiyesini kullanacağım. Anladığım kadarıyla bu etken madde hayvanlarda da dış parazitlere karşı kullanılıyor.

Bitkiler hava sıcaklıkları 20 derecelerde iken yoğun çiçeklenme yapmıştı ve gövde yeterli değil diye çiçekleri koparmıştım. Daha sonra gövde büyümesi yeterli seviyeye geldi ancak bu kez havalar ısındı ve bitki kol oluşturmaya başladı. Kolları her gün temizlemek gerekiyor. Çileğin cinsi nötr gün olarak söylendi. Bakalım tekrar ne zaman çiçeklenme başlayacak.

Meyve özellikleri ile ilgili net bir fikrim yok henüz. Çiçeklerini koparmadığım bir kaç bitkiden aldığım meyvelerin büyüklük ve ağırlıkları dağınık oldu. 10 gr'dan 30 gr'a kadar. Bu cinsin meyvesi nispeten küçük. Tat, aroma, koku gayet güzel. Şeker/asitlik ve buna bağlı olarak ekşilik değişkendi. Esasında bitkinin dönemlerine göre besin formülünde değişiklikleri yapmam gerekiyor ancak yeni ve eski dikimler tek beslemede olduğu için orta yol formül kullanmaya çalışıyorum. Meyvenin sertliği, dokusu biraz daha sıkı olsa daha iyi olur diye düşündüm. Bu özellikler de besleme ile ilgili. Tüm fidelerin tek seferde dikilip beslemenin de beraber düzenlenmesi gerekli. Artık bu da gelecek dikimlere. Şu an önemli olan bitkiyi sağlıklı şekilde büyütme deneyimi, meyvenin koku, tat, aroması. Bunlarda fena değil. Bazı fotoları ekliyorum.

İyi çalışmalar herkese...