Teşekkürler Meeteine :)
 

Lif Kabağı
Kaplıca bölgesinde olup da lif kabağı yetiştirmesek olmazdı. Sağolsun sevgili Meeteine cömert bir paket hazırlamış.
Hanede 3 kişiyiz ve yedekli 6 adet tohum çimlemdirdim. Herkes kendi fideleriyle ilgilenecek ve mahsulünü kendi hasat edecek. Kabağına iyi bakan kazanır, bakamayan ise parasını verir alır:)
Elinize, emeğinize sağlık sevgili Meeteine...

beni de ekleyin :D
Tebrik ederim iyi görünüyor filizler

Geçmişte biri onlarca fide şaşırtmıştı, forumda görmüştüm. Bence bu kadar kaprisli değil bilâkis arsız bir bitki, belki tohumlarda sıkıntı oldu bilemiyoruz ki...
Ama ben genede şanslıyım, 7 tane fidem mevcut :)

Teşekkürler Kenger :)
 

Lavanta (Lavandula Angustifolia “Vera”)
Etkinlikten gelen zarfı açtığımda yayılan o tarifsiz lavanta kokusunu asla unutamam...
Hayatımda ilk defa tohumdan lavanta yetiştirmeyi denedim, dahası lavanta tohumu gördüm. Tohumları hiç ayıklamadan olduğu gibi kuru çiçekleriyle soğuk katlamaya alıp, beş haftanın ardından gene olduğu gibi ayıklamadan torfa ektim. Tabi çimlenme oranı düşük oldu. Ne zaman ki yedeğe ayırdığım tohumları incelerken siyah siyah minik lavanta tohumlarını farkettim “-eyvah” desem de iş işten geçmişti.
Neyse, Allahdan hem elimde birkaç fidem, hem de tekrar soğuk katlamaya aldığım “ayıklanmış” tohumlarım var.

Lavantalar kaç günde çimlendi?

Ben 45 gözlü viyole sizin yönteminizle ekim yaptım. Elli gün de sıfır çimlenme. :(

Artık sizin fotoğrafları takip ederim.

Selamlar.

Lavanta için erken pes etmişim galiba.

Merhaba;
Sanırım 2 haftanın ardından gün yüzüne çıkmışlardı. Hadi en fazla üç hafta diyelim, çünkü tarihleri not almamıştım. Kezâ yukarıda bahsettiğim gibi dikkatsizliğimden birçok tohumu da hebâ ettim.
Şuan yedek tohumlar soğuk katlamada, onları firesiz çimlendirebilmeyi umuyorum.

Soğuk katlamayı nasıl yapıyorsunuz acaba? Benim de bazı tohumlarım hiç çıkmadı (biftek otu, hayıt otu, murt, frenk üzümü). Bazılarını üçüncü sefer ektim gene olmadı :(

Daha fazla geç kalmadan gereğini yapıp son bir kez daha deneyeyim.

Altı delik bir kaba yıkanmış perliti doldurup tohumları perlite ekiyorum. Sonra bu kabı bir büyük boy kabın içerisine oturtuyorum ve içerisine 2 parmak su dolduruyorum. Perlit o suyu emerek sürekli nemli kalıyor. Bu arada suyu sürekli takip etmeli, azaldıkça iki parmağa tamamlamalı. Beş hafta buzdolabının sebzelik kısmında beklettiğim tohumları dış ortamda direkt torfa geçirip filizlenmelerini sağlıyorum. Umarım anlatabilmişimdir :)
Unutmadan; soğuk katlamada kum vs kullananlar da varmış, sanırım teknik aynıdır...

Sn. Obabilgesi,

Bilgi için çok teşekkürler; zannettiğimden karışıkmış, ben çok basit bir işlem zannediyordum - sadece tohumları buzdolabında birkaç hafta bekletmek filan gibi :rolleyes:

Kum bulmak benim için daha kolay olduğundan sanırım onunla devam edeceğim. Hasat döneminiz bereketli olsun.

Maalesef fideleri bahçeye götürürken bacağımı kırdım, sanırım ameliyat olacağım. Bu arada yardım etmeye çalışanlar, ben ambulansla hastaneye giderken panikten tüm fideleri ezip kırmışlar. Koliler nemden dağılmış ve fideler dökülünce karga-tulumba poşetlere tıkmışlar (asla art niyet yok, panikten).
Tüm emekler çöpe gitti ama olsun bu günüme de şükürler olsun...

(Etkinlikte benimle tohumunu paylaşanlar arkadaşlar, maalesef ki sonuçlandıramadım. Kusura bakmayın, gerçekten çok üzgünüm...)

çok geçmiş olsun :(

çok geçmiş olsun büyük bir talihsizlik olmuş :(

Geçmiş olsun. Canınız sağ olsun da yine yetiştirirsiniz fideleri

Geçmiş olsun.

Gelmiş, geçmiş olsun.

Geçmiş olsun.

SM-A750F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sn. Obabilgesi, çok büyük geçmiş olsun.

Malum kazadan dolayı bu sene tüm fideleri kaybetmiş ve bahçe yapmamıştım. Ama, o dönem henüz bahçeye nakledilemeyecek kadar ufak fideler İstanbul’da sağ salim kaldı ve büyümeye devam ettiler... Bu da onlardan biri;
Sevgili Şeftali çiçeğinden gelen sinemaki... 3 tohum ekmiş, %100 oran ile hepsi çimlenmişti. Hatta çiçeğe bile geçtiler:)
Tabi kalan tohumlar yedekte saklanıyorlar, önümüzdeki sezon onları da çimlendirip birkaç köylüye hediye etmeyi düşünüyorum.
(bu arada, etkinlikten edindiğim tohumlardan yetiştirdiğim tüm fideleri kaybettim ama birçok tohum fazla fazla geldiği için onlardan arta kalanları yedeğe ayırmıştım. O yedek tohumları odun külüne buladım ve az pirinçle özel tüplerde saklıyorum. Umarım seneye yetiştirip, gelişimlerini sizlerle paylaşabilirim.)

Gene İstanbul’da kalarak yaşamayı başaranlardan :)
Tohumlarını sevgili Kengerden edindiğim Lavanta (Lavandula angustifolia Vera)...
Fotoğraftaki fideden toplamda üç adet var. Onca tohum içerisinde kendi hatam yüzünden ancak üç adet çimlendirebilmiştim. Bütün tohumları ektiğim için eğer bunları kaybetseydim gerçekten çok üzülürdüm.
Bilenler bana hak verecektir, etkinlikten gelen zarfı açtığımda yayılan o keskin koku halâ burnumda...

Sevgili Obabilgesi, sinamekiden yüzünüz güldüğü için çok sevindim. Gerçekten görselliği çok gözalıcı bir bitki, ben de gittikçe daha çok hayran oluyorum.

Siz sezon başında büyük bir imtihan yaşadınız, ben de yakın zamanda.. Arazimize yaban domuzları dadandı ve bahçelerimizi mahvettiler. Her gün yeniden düzeltmeye çalışsak da hemen her gece yeniden geldiler ve ekinlerimin yüzde 90'ını (Etkinlik'ten aldıklarım da dahil) kaybettim. Çok üzgünüm. Kendime daha yeni geliyorum ve bu konuda bilgi verip bahçemin halini gösteren resimleri yakında paylaşacağım.

Sadece kader ortaklığından dolayı ve bu postta adım geçtiği için önce sizinle paylaşmak istedim.

İyi çalışmalar dilerim.

Hay Allah, sizlere de çok çok geçmiş olsun :( Aman sağlığınız yerinde olsun da, bir sonraki sezon bahçe gene yapılır.
2020 yılı biz bahçe ile uğraşanlar açısından çok zorlu bir yıl oldu. Zamansız yağmurlar, dolu felaketi, pandemi sebebiyle ulaşım sıkıntısı vb o kadar çok engel çıktı ki karşımıza.
Belki de olağan akışa teslim olmak gerekirdi, karşılaştığım problemlerle o kadar inatlaştım ki en sonunda bacaktan oldum. Şuan çapraz bağ ve menisküs ameliyatlarına sıra geldi. Lakin pandemi sebebiyle biraz daha bekleyeceğiz.
Evet bende o kadar sevdim ki sinemakiyi, eli kulağında bugün yarın çiçek açacak. O zaman da görselleri paylaşacağım mutlaka. Bu güzelliği yetiştirme şansı tanıdığınız için de tekrar teşekkür ederim...

Çok geçmiş olsun söyleyecek söz bulamadım. :(

Çok geçmiş olsun

Teşekkürler Muda :)
 

Sarı Kantaron (St. John’s Worth), (Hypericum perforatum)
Aslında çokca tohum göndermiştiniz sevgili Muda, hepside çimlenmişti. Fakat kimilerinin tabiriyle su kesiği denilen illet peydah oldu ve filizlerin hepsi toprak hizasından çürüdü.
Bir süre sonra geriden birkaç tohumun daha çimlendiğini görünce, gözümü karartıp o çimlenen 3-5 mikro filizi derhal bir bardağa şaşırtıp kurtarabildim. Şimdilik durumları iyi ve çok şükür kazadan kurtulup, önümüzdeki sezon bahçeye nakil olmayı bekleyenlerden...

Sn. obabilgesi;

İlk tohum ekmeye başladığım zaman ben de sizinle aynı hataya düşmüştüm. Elimdeki bütün tohumları ekmiş olumsuzluklar olunca da hiç tohumum kalmadığı için sezonu tek tük kalanlarla idare etmiştim.
Arkadaşlarımız ne kadar yazsak da ellerindeki bütün tohumları daha havalar tam ısınmadan ekmekte, yeterli sıcak ve ışık olmaması nedeni ile bir anda büyüyen fideler uzayıp daha sonra kurumaktalar. Ben artık elimdeki tohumların tamamını değil bir kısmını ekiyorum. Bunun iki faydası oluyor. Kademeli ekim yapınca fidelerin tamamının ölmesinin önüne geçiyorum. İkinci olarak farklı zamanlarda ekim yapılması durumunda ürün alma zamanı daha fazla uzuyor.

Sarı kantaron çok yıllık bir bitki. Minicik tohumdan çıkıp büyüdüğü zaman uzun yıllar boyu çiçek açabilmekte. Benim damlama sulama yapılan alanda kendi kendine tohum çimlenmekte. Biraz büyüdükten sonra toprağı ile birlikte alıp ilkbaharda istediğim yere götürdüğüm zaman rahat bir şekilde büyümekteler.

Umarım istediğiniz gibi olur. Yeniden geçmiş olsun.

Çok teşekkür ederim...
Çok haklısınız, acemi olduğum bir gerçek ama aslında bende hep yedekleyerek ekim yapıyorum. Kantaron yabani olduğu için, arsızdır her halükarda çimlenir zaten diye bir yanılgıya düştüm. Sığ ama geniş bir kaba serpince hepsi çimlendi ama dediğim gibi su kesiği oldu, yani bu ihtimali hiç düşünemedim.
Şimdi kurtarabildiğim 3-5 kök mevcut, artık ev ihtiyacı kadar kendi tohumundan üretirim. Bu arada tohumları komple kaybettiğimi düşünüp bir firmadan topas varyetesini de edinmiştim.
Şimdi iki farklı türü çoğaltıp, yapacağım yağı kıyaslayacağım, gelişmeleri yazarım mutlaka. Tekrar çok teşekkürler...

Saksıda da çok kolay kök çürüklüğü yaşayabiliyor sarı kantaron. En güzeli bahçede bir tarhta çimlendirip kendi haline bırakmak.

Doğrudur, ama işte bu sezon malûm hiçbirşey istediğimiz gibi gitmedi ki. Bir kök domates bile ekemedim. Artık kurtarabildiklerimle önümüzdeki sezon devam edeceğim...
Hoş, önümüzdeki sezon da inşaata başlanacak sanırım, nasıl olacak bilmiyorum. Kısmet, rabbim güzel yazılar yazdı hakkımızda inşallah :)