![]() |
Aslan bıyığı (Caesalpinia gilliesii)
Tüylü keçi boğan (Calicoteme villosa) Geyik dikeni (Crataegus monogyna) Tavuk çiçeği (Daphne sericea) Kurtbağrı (ligistrum vulgare) Ayı Elması (Maclura pomifera) Keçi öldüren (Osyris alba) Çakal eriği (Prunus spinosa) At dili ( ruscus hypoglossum) Keçi söğüdü (salix caprea) Porsuk ağacı (taxus bacatta) Ayı Üzümü (Vaccininium arctostaphylos) bunlarda kitaplarımdan bulabildiklerim |
Dediklerinden
Ayı Üzümü (Vaccininium arctostaphylos) Çakal eriği (Prunus spinosa) Ayı Elması (Maclura pomifera) Bunlar da meyvenin yabanisini , yenmeyenini belirleyen hayvan isimleri. Demek ki deve , it , eşek , at , ayı , ve çakal bitkilerde küçültücü manada . Eşek-arısındaki eşek de arının (bir hayvanın) kaba ve yabanisi demek oluyor. |
Alıntı:
|
At kuyruğu(Equisetum)
Arıkovanı(Digitalis ferruginea) Ayıfındığı(Styrax officinalis) Ayıpençesi(Acanthus) Bitotu(Schoenocaulon officinale) Cennetkuşu(Strelitzia reginae) Demirhindi(Tamarindus indica) Develiotu(Aristolochia hirta) Domuzayrığı(Cynodon dactilon) Domuzturpu(Cyclamen) Farekulağı(Anagallis) Fildişi ağacı(Phytelephas macrocarpa) Geyikboynuzu(Platycerium) Geyikdili(Phyllitis scolopendrium) Güvercinkökü(Radix colombo) Horozibiği(Celosia argentea) İnekağacı(Brosimum utile) Kazayağı(Chenepodium anthelminticum) Kediotu(Valeriana officinalis) Keklikgözü(Adonis) Keme(Tuber-Domalan mantarı) Kırlangıçotu(Chelidonium majus) Köpeküzümü(Solanum nigrum) Kaplanboğan-Kurtboğan(Aconitum) Kurtpençesi(Lycopodium) Kuşdili(Rosmarinus officinalis) Mamutağacı(Sequoiadendron giganteum) Maymunağacı(Araucaria araucana) Sığırkuyruğu(Verbascum) Sinekkapan(Dionea muscipula) Tavşanmemesi(Ruscus aculeatus) Tavusçiçeği(Caesalpinia gilliesii) Tekedikeni(Lycium) Tilkikuyruğu(Amaranthus caudatus) Turnagagası(Geranium) Yılanyastığı(Dracunculus vulgaris) Prof.Dr.Asuman Baytop-Farmasötik Botanik Kitabından,benim bulabildiklerim |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Haklısın eminim . Çünkü ben tabiatta hiç çakal görmedim. Sen ormanın kıyısında yaşıyorsun.
|
Kütük: 1.kalın ağaç gövdesi
2.kesilmiş ağaç gövdesi 3.kesimden sonra kalan ağaç gövdesi 4.asma fidanı Türkçe. Kereste: Farsça keresteden . Tomrukların boyuna biçilmesi ile elde edilmiş inşaatlık veya marangozlukta kullanılmak üzere hazırlanmış tahta. Odun: Yakılmak üzere kesilmiş ağaç parçası. Eski Türkçe od : ateş ten Ahşap: Arapçadan sıfat. Tahtadan yapılmış demek. Kalas: Romanya'daki Galati şehrinin adından. Kalın biçilmiş uzun tahta. Omca: Eski Türkçe kütük, tomruk. Tahta: Farsça tahta :biçilmiş ağaç. |
Alıntı:
|
Nerde okuduğumu hatırlamıyorum ama büyük ihtimal ceviz yetiştiriciliği ile ilgili bir kitaptı.:)
|
Anladım
Ben 1 yıldır Kaman'dayım (Kırşehir). Burada ceviz varlığının tarihçesini araştırırken burada da buna benzer şeyler söyleyen kişiler oldu. Ama farklı kişiler farklı şekillerde bahsetti ve bilginin kaynağını söyleyemediler. Ama ceviz kitaplarından birisi ise zaten çok fazla ceviz kitabı yok. Ben o kitaplara bir bakayım. Teşekkürler.
|
Bolu'da "Aşılı Ceviz İstasyonu" diye bir yer vardı. Bir ceviz uzmanının açtığı fidanlık. O beyfendininin adını hatırlayamıyorum çünkü 8 -10 sene falan oldu. Gene o beyin yazdığı bir kitap almıştım ordan ceviz yetiştiriciliği üzerine. Herhalde orda okumuş olsam gerek. Hatta beyfendinin kendi ismini taşıyan ceviz cinsi varmış bir tanede. Orman mühendisi olabilir. Tam emin değilim, dediğim gibi uzun zaman geçti. İp ucu olması açısından söylüyorum, senin tanıdığın bir bey olabilir. :)
|
Tamam ben de öyle tahmin etmiştim zaten. Yavuz Ferhatoğlu, Yalova Araştırmada çalışmış bir ziraat mühendisi. 'Yavuz' diye kendi adını verdiği Kırşehir orijinli bir ceviz çeşidi var. Umarım o kitapta o bilginin kaynağı vardır. Bu arada Yavuz Ferhatoğlu'nunda forumda yavuzceviz adı ile aramızda olduğunu hatırlatmak isterim.
|
Alıntı:
Ramazan Toprak ve Selami Bayrak . Kitap bende var. Yazarların Yavuz Ferhatoğlu'na teşekkürü var. Ermenilerde nar özellikli bir ağaç diye bilirim ceviz de mi öyleymiş. |
Gelelim esas mevzumuz olan etimolojiye.
Kıymık: Kıyma işlemi neticesi ortaya çıkan çoğu zaman tahta için kullanılan ufak ve sivri parça. Tamamiyle Türkçe. |
Çıra: : Farsça çerağ. Aydınlatan, ışıtan.
Bir de Marmara çırası deneni var ki , daha iyi yanan çıra için kullanılıyor ama Marmara Adası'ndan mı denizinden mi geliyor, niye daha kuvvetli bir çıra belli değil. |
Düzeltme
Özür,
Mesajın baş kısmını kaçırınca Yavuz Ferhatoğlu olduğunu düşünmüştüm. Halit Bey'in dediği gibi sizin bahsettiğiniz kişiler Ramazan Topak ve Selami Bayrak. Orman mühendisliği ve Bolu kısmı hariç Ferhatoğlu da tanıma uyuyor. ''Bayrak'' çeşidi Selami Bayrak'ın, ''Yavuz'' Yavuz Ferhatoğlu'nun çeşitleri. 'Aşılı ceviz Yetiştiriciliği' adlı kitap Ramazan Topak ve Selami Bayrak'ın ortak kitabı, bundan başka Yavuz Ferhatoğlunun başka bir kitabı var. http://www.tb-yayin.gov.tr/yayinlar/...2.asp?search=c Bu arada konuyu dağıtmayayım. :( |
budak: Eski Türkçe'de bud kökünden dal gelişen şey gibi bir anlamı var. Zaten dal budak sarmakda olduğu gibi bazen dal kelimesinin anlamını kuvvetlendirmek için eşanlamlısı budakla birlikte de kullanıyoruz. Ama budak daha çok kesilmiş tahtadaki dal kökü izi için söylenir olmuş.
|
Çıta: Moğolca cida:kargı'dan 2cm veya daha az ende ince uzun düzgün kesilmiş tahta parçası.
|
Lata: Dar ve uzun tahta. İtalyanca lattadan
|
Çotuk: Kesilen ağacın toprakta kalan kütük kısmı ve kökleri. Omca ile aynı . Ama etimolojisi konusunda malumat yok.
|
Taflan: Yunanca daphne kelimesi bu kelimenin kökeninde yeralsa gerektir. ses benzeşimi zaten açıktır. Arapça difla. Aramice dafrana ardıç demek.
|
neoloji
Ağaçdaş:
Bu kelimeyi ve manasını aşağıdaki bağlantıda izah ettim. http://www.agaclar.net/forum/showthr...6464#post66464 |
Çöğür: Çoğunlukla meyve ağaçlarının dibinde dökülen tohumlardan birarada çıkan bir karış civarında boyu olan fidancık.
|
Mertek: Ermenice martag dan , çatı kirişi , tavana dayanan uzun direk.
|
Aluç veya Alıç: Farsça alu:erik, aluçe:erikçik.
|
Zakkum: Arapça zaqqum. Kuran'da geçen acı meyveli ağaç. zqm:zorlukla yutma
|
Halk arasında zıkkım. Hatta ilenmek için "zıkkımın kökünü yiyesice".
|
Alıntı:
Ayrıca daha çok küçük elmalar Eşşek Elması olarak isimlendirilir,elmanın yendikten sonra geriye kalan koçanına da Elma Eşşeği denir. Yine konya Taşkent te daha çok ilkbahar aylarında kayaların dibinde çalılıkların arasında bulunan ham halinde ve pişirildiğinde(harika çorbası olur) bile insanın boğazını ısırgan gibi dalayan ilan(yılan) otu bulunur.Biraz büyükçe bir erik çeşidi olarak da Deve Eriği çeşidi bulunur. |
Muzun etimolojik kökeni hakkında bir bilgi var mı?
|
Arapça ve Farsça'da da muz olarak söyleniyor. Belli ki bu iki lisandan birinden almışız.
|
Mine hanımın son mesajındaki İlenmek kelimesini herkes bilemeyebilir.
Benim doğduğum topraklarda* ilenmek çok kullanılan bir kelimedir. Beddua yani kötü dua, kötü dilek manasınadır. *Taşkent ( Bakınız ağaçlar net te arayınız) |
Köpek gülü
Kuşburnu (rosa canina), çocukken yabani güllere "köpek gülü" derdik (Trakya), rosa canina da bildiğim kadarıyla köpek gülü demek, büyüklerimiz gibi sözcüğün kökeni konusunda net bilgi veremeyeceğim ama benzerlik ilginç...
gece pseudo* etimolog! *pseudo, benzer anlamında kullanılmıştır, aman diyorum... |
Alıntı:
Sevgili gece sana başka nitelendirme bulalım istersen. |
Alıntı:
"banan" kelimesinin Arapça'da "parmak" anlamında kullanıldığını,ve ingilizce'ye banana nın buradan geçtiği okumuştum... bir de araplar muza "MUSA" adını vermişler... "Halit Bey,ben bu MAN ekini ya da ismini çok merat ettim ,araştırdım ama hiçbirşey bulamadım...hem kelimelerde hem isim ve soyadlarda çok kullanılıyor,ama bununla ilgili hiçbir karşılık yok...mesela MANSIZ,KARAMAN,ORMAN,ATAMAN,SALMAN....bilginiz var mı acaba? |
Latincesi 'Musa cavendishi', belki burada da etimoloji için bir ipucu olabilir.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Kenger: Yabani enginar.
|
Enginar: Yunanca kinara, kynara, ankinara. Farsça kengerle aynı fonetiği paylaşıyor.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 10:26. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025