agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/)
-   -   EM (Etkin Mikroorganizmalar) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/3903.htm)

Yesiladim 18-01-2010 12:03

Sayin Halil Bey
Akici anlatiminiz ve guzel dilekleriniz icin cok cok tesekkurler..
EMA hazirlanisi ve dogaya faydasi bu kadar net ve guzel anlatilmisken gunluk yasantida kullaniminin onemini kisaca hatirlatmak isterim.

Zahmetsiz ve kucuk ayarlamalarla (Ev, isyeri )
• Atik sularin evlerimizden aritma tesisine ya da dereye/ gole kadarki yolculugunda kendini temizlemesine
• Yasam alanlarimizda hijyen saglamak adina bircok kimyasalla yararli / zararli herseyi yok etmek yerine yasamin temel tasi iyilerle saglikli bir ortam ve guclu bagisiklilik sistemi olusmasina yardimci olabiliriz.
Mesela; yarim kova (5 lt ) su + yarim cay bardagi EMA + uc dort damla lavanta yagi vb ile yerler silinebilir, sprey sisesine 1 lt su + 3-5 yemek kasigi EMA + bir iki damla hosunuza giden bir koku ile tum camlar, dolaplar, arabaniz temizlenebilir. Camasir, bulasik makinasina yarim cay bardagi EMA ilave edilebilir,


Sn Dogasever in kitabindaki konu ile ilgili listesini kendisinin izni ile kucuk bir hatirlatma olarak paylasmak istedim. (Yazidaki EM lerin tumu EMA ifade ediyor)

Alinti ; Japonya’dan Yükselen 21 yy’ın Teknolojisi:

EVLERDE EM KULLANIMI

Evlerde EM genelde aşağıdaki amaçlarla kullanılmaktadır:
(Suyla seyreltme oranları her kullanım amacının yanında parantez içinde verilmektedir.) Seyreltme işleminde klorsuz su kullanılmalıdır. Eğer çeşme suyu kullanılacak ise, mutlaka ağzı açık bir kapta bir gece bekletilerek klorun uçması sağlanmalıdır.

- Evin tüm odalarında kötü kokuların yok edilmesi (1:100)
- Banyo, tuvalet ve lavabolarda hijyenliğin sağlanması (1:1 ile 1:10)
- Drenaj tıkanmalarının önlenmesi (1:10 ılık suyla)
- Çamaşır makinelerinde (yıkama başına deterjanla birlikte yarım bardak EMa seyreltmeden) Makinenin ve giysilerin ömrünü uzatır, deterjanın neden olduğu alerjileri önler, atıksu kendi kendini arıtır.
- Bulaşık makinalarında (yıkama başına bulaşık deterjanıyla birlikte yarım bardak seyreltmeden)
- Temiz iç çamaşırları ve çoraplar üzerine spreyleme (1:50 seyreltilmiş) ter kokularını önler.
- Fırın temizliğinde, fırının içine (1:10 seyreltilmiş)
- Perdeler, halı ve yataklar üzerine (1:100 seyreltilmiş). Halı ve yataklar üzerinde küçük parazitlerin yaşamasını ve üremelerini önler.
- Dolaplar, çekmeceler ve havasız merdiven altları, kilerler. Buralardaki küf kokularını önler. Nötr bir atmosfer yaratır. Nemli olan yerlerin nemini alır. (1:50).
- Mutfak çöplerinden organik gübre elde edilir. (Aşağıda ayrıntılı olarak anlatılmaktadır)
- Bahçenizde güzel çiçekler ve sebzeler yetiştirmede kullanım (aşağıda anlatılmaktadır)


Saygilarimla

Dogasever 18-01-2010 14:56

Bukaşi Topları
 
5 Eklenti(ler)
Bukaşi Toplarını (Halil Bey'in el bombaları!) kirlenmiş dere ve gölleri ve havuzları temizlemek için kullanabilirsiniz.

Yapımı:

Eklenti 122344

Bukaşi toprakla karıştırılır. Killi toprak daha iyidir. Yoksa %1 veya 2 civarında kil ilave ediniz. Toprak yerine derenin çamuru da kullanılabilir

Eklenti 122345

Bu karışıma EM Seramik (seçime bağlı) ilave edilir.

Eklenti 122346

EMa ve melası karıştırın ve karışıma ilave edin. İyice yoğurun.

Eklenti 122347

Kuru ve güneş almayan bir yerde topları 30-35 C derecede 7-10 gün kurumaya bırakın.

Eklenti 122348

Topların yüzeyi beyaz renkli bir mantarla kaplandığında, toplar kullanıma hazırdır.

Dogasever 18-01-2010 15:00

1 Eklenti(ler)
Eklenti 122354

Toplar göl ya da akarsuya atılır. Her bir top sürekli EM üretir.

Dogasever 18-01-2010 15:10

Malezya Pinang Nehri
 
4 Eklenti(ler)
Eklenti 122364
Toplar yapılıyor!
Eklenti 122365
EM Uygulanmadan önce
Eklenti 122366
EM Uygulandıktan 3 ay sonra
Eklenti 122367
EM Uygulandıktan 3 ay sonra

k0900 18-01-2010 23:01

Hem doğal, hem ekonomik, hem pratik :)

Sarıcan 19-01-2010 08:31

Sn. Doğasever,

Resimlerin hepsi birbirinden güzel, yapılan imece çalışması ve dayanışma daha da güzel. Bence 21. yy' ın mucizesi Bukaşi topları.

Bence bu resimlerden afişler yaptırıp Ergene nehrinin içinden geçtiği bütün il, ilçe, nahiye, belde belediye başkanlıklarına ve özellikle ilköğretim okullarının panolarına asmak lazım. Çünki her okulun Çevre ile ilgili sosyal faaliyet klüpleri var. Bu kıvılcımı çakmak lazım.

Bu resimleri Ergene nehri başlığına da link verin bence. 58.000 üyeli forumun toplumsal baskı gücünü de ihmal etmemek lazım. Trakya' da forumu takip eden her kullanıcı forumu takip etmeyen tanıdıklarına bu resimleri elektronik posta olarak gönderse yeter.

Saygılar.

Kiraz 19-01-2010 09:22

agaçlar.net buluşmalarından birinde de bu tür bir etkinlik yapabiliriz.

Dogasever 19-01-2010 10:47

Sn Sarıcan, K0900 ve Sn Kiraz

Dileklerinize yürekten katılıyorum. Yorumlarınız için teşekkür ederim. İnşallah güzel şeyler olmasını ben de umuyorum. Sivil toplum gücünün karşısında hiçbir yetkilinin durabileceğine inanmıyorum. Türkiye'de artık ok yaydan çıkmıştır. Batılılar, Türkiye için "Yeni Türkiye" adıyla birçok makale ve kitap yazıyorlar. Bu yazılarda birçok siyasi konuya işaret ediliyor ama bence tüm siyasi konuların üzerinde olan en önemli nokta, sivil toplum hareketinin ve en önemlisi vatandaş ve birey olma bilincinin Türkiye'de yükselmesidir. Ağa, köle veya daha kaba tabirle, koyun toplumu kabuğunu yırtmış, vatandaşlık bilincine dayalı gerçek bir bilgi ve demokrasi toplumunun ilk ışıkları görülmeye başlanmıştır. Ben bu ışığın hızla yayılacağını ve toplumun çevresindeki tüm sorunlara sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Bunun son zamanlarda ortaya atılan "açılımla" hiçbir ilgisi olmadığını belirtmeliyim. Saygılar.

Savaş 21-01-2010 00:10

Halil bey,

sanki bir mutfakta hassas oranlarla eşsiz bir kek yapar gibi anlatmışsınız EM uygulamalarını. Tebrikler ve teşekkürler. Bu arada, Bukaşi kovalarındaki uygulamayı da bir tarif edebilir misiniz?
Saygılarımla.

Halil Önen 21-01-2010 02:05

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Savaş (Mesaj 567178)
Halil bey,

sanki bir mutfakta hassas oranlarla eşsiz bir kek yapar gibi anlatmışsınız EM uygulamalarını. Tebrikler ve teşekkürler. Bu arada, Bukaşi kovalarındaki uygulamayı da bir tarif edebilir misiniz?
Saygılarımla.

Anladım.

Yok, EM uygulamalarını tarlada yapacağım ve başladım.

Ancak gerçekten mutfak hassas bir yer. Hem de kadınların en hasas oldukları iki mevziden biri. Ve elbette onların onayı gerekli. Zira bu işin içinde çümle alem de var. Rezil olmamak gerek.

Yani başarısız olursam bütün proje çöker.

Deneme başladı. Fotoğraflıyorum. Şimdilik iyi gidiyor. Mutfakta hatta apartmanda :) sirke kokusu yok. Kovalar iyi görünüyor.

Gübre yapımı için apartmanın çöp ihalesini bile alabilirim. Şimdiden ortaklık teklif edenler bile var.

Yani açıkcası mutfak işi tarla işine benzemiyor. Bir deneyeyim, olumsuzluklar varsa göreyim, hatalarımı bileyim sonra fotoğrafla anlatacağım.

Dogasever 21-01-2010 10:40

Halil Bey yine ince mizah anlayışınız devreye girmiş. Tarladaki mevzinizden gelecek haberlerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz. İyi çalışmalar.

Tuba 21-01-2010 12:28

Cok heyecanlandim simdi...

Ankara agaclar.net etkinligi olarak piknige gidelim, bukasi toplarini yapalim, her turlu nehire gole atalim istiyorum :D

Ama olmaz zira toplarin kurumasi gerek.

O zaman iki bulusma yapalim, birinde toplari yapalim, ben arabayla gelirim evde, terasta kuruturum elimden geldigince. Sonra piknige gideriz, hertarafi bombalariz :D

denizakvaryumu 21-01-2010 13:49

Sn.Tuba
yurt dışı çalışmanız bitti mi?

Tuba 21-01-2010 15:48

Bitti geldim :) Ekim 2009 tarihi itibariyla Ankaradayim...

denizakvaryumu 21-01-2010 16:20

Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun,
gezdiğiniz gördüğünüz yerleri-bitkileri anlatın derim :)

Tuba 21-01-2010 17:06

:) Guzel yerler gorduk elhamdulillah. Bitkilerin kendisinden ziyade meyveleriyle muserref olduk, zevkle...

Tek tek anlatmasi zor. Genel olarak soyleyeyim:

Londra'da ve Berlin'de kupeliler ve haseki kupesi sokaklarda agac oluyor. Butun yaz cicekliler. Ben evde bi saksi bi dunya zahmete bakamamistim.

Londra cok nemli bir sehir. Binalari cok eski. Evladiyelik yapiyorlar hakikaetn, oyle yik binayi yenisini koy disinada fayans dose banyo gibi olsun.. yok oyle seyler. Dolayisiyla binalar hep sarmasikla kaplanmis ustu yesil yesil yosunla kaplanmis. Sehir kuf kokuyor... Ogrendigim kadariyla, Londra'da toprak derinligi fazla degilmis. Dolayisiyla bahceler, ozellikle mustakil ev bahceleri genelde dokme toprakmis. Ama o kadarcik topraktan bile hertur agaz fiskiriyor. Sehrin ortasi bogurtlen agaclariyla kaplanmis. Insanlar yemiyorlar :D Tuba bolll boll nasiplendi tabii... Kesi yoktu memlekette, fare de cok :S Birde ben 3 Ingiliz aileyle kaldim, bircok aile evine gittim, evlerinde bizim pencere onu bostanlarina benzer sifali otlari var. Saksilar pislik dolu ama bitkilerin masallahlari var :)

Berlin ve Frankfurtu sevmedim. Sanki tas toprak les kokuyordu... Sehir ozellikle cop kokuyor. Alismasi cok zaman aldi, hatta alismadim, kactim geldim. Cok buyuk parklari var her mahallede. Iclerinde mini golleri, ordekleri. Berlinde sokaklarda tavsanlar kosuyordu benim oturdugum semtte. Bizde olsa coktan yahni olmuslardi ama orada tavan etini yemiyorlar nedense. Neyse, sehrin orta duzey, hatta hali vakti yerinde insanlarinin oturdugu evlerin-binalarin bahcelerinde sebze ekili :) Bizim gibi balkonda sebze gormedim ama ay cicegini sus olarak baklonlairna ekiyorlar. Ben de yanimda goturdugum red robinlerimi kaldigim evde mutfak camindaki saksiya ekmistim. ben gelirken yeni yesil domates vermisti, yiyemedim icimde kaldi :S 1,5-2 metre 30 cm capinda dev aycicekleri baklonlardan sarkiyor. Markette yesil sogan, nane, feslegen, maydanoz ve adini bilmedigim-tadindan hoslanmadigim bir bitki de saksida satiliyor. Demette maydanoz almiyor yabancilar. Demet demet maydanozlar sadece Turk marketlerinde var. Bir de bol-ucuz zendefile mest olmuslugum var ki anlatamam. Burada kilosu 14 TL orada 4€ en pahalisi :S Degisik tur pek gormedim. Sadece organik gida marketleri cok yaygin ve buradaki kadar pahali degiller.

Senelerdir hakiki dogal baldan baskasi evimize girmez ama Almanya'da "bio" adli bir firmanin adi gibi bio-organik bali gibisini hic yemedim. Bir daha yolum duserse kesinlikle heybe doldurup donerim heralde.

Sao Paulo-Brezilya'da tropik meyve sebze cennetinde gibi hissettim kendimi :) Cok genis topraklari var ve ulkede tarim cok ciddi gelir kaynagi. Avrupaya yas meyve sebze, kirmizi-beyaz et ve kahve ihracatina ait rakamlar akil durduruyor. MArkete gittiginizde domateslerin kokusundan bas donuyor o kadar lezzetli ve kokulular. Memleketleri cok bereketli. Meyve suyunu sadece meyveden yapiyorlar ki bu benim en sevdigim kismiydi :)

Seul - Guney Kore ise binalardan kalan alanlari dogal olarak yesille kapli ama tarim ve hayvanciliga uygun arazilari yok. Yuzyillarca aclik sefaler cektikleri soyleniyor. Simdi ise buyun gida maddeleri ithal. Yemek kulturleri cok zayif o nedenle de. Domatesi meyve olarak tuketiyorlar. Ekmek kavramlari yok zira bugdayi bilmiyorlar. Simdilerde ekmek kek gibi algilaniyor. Dunyanin en cok domuz eti tuketen ulkesi. Cok ciddi bir aclik ve sefalet cektikleri icin etsiz yemegi yemekten saymiyorlar. Dana ve koyun eti cok cok cok pahali. Ulkeleri cok temiz ama kimsenin bitkilerle ilgili oldugunu gormedim. Tabii Kore cok kisa sureliydi, gozlem yapamadim genisce ama bunlar izlenimlerim oldu.

Sehirlerde bulundum hep, dolayisiyla cok ilginc seyler gordugumu soyleyemem. Bana en ilginc gelen Almanya'da insanlar evlerinin dibinde ciftlik olsa da sutu marketten aliyorlar, kutu sut onayli oldugundan daha guvenilir kabul ediliyor. Taze sut icmeyen enteresan bi milletler.

Koyler hem Ingiltere'de hem Almanya'da oldukca gelismiz, bizim buyuk sehirlerin bircok ilcesinden iyi durumdalar. Hatta Ankara Mamak - Gulveren - Altindag - Diskapi civari icinizi acitiyor :S

Boyle... Bu basligi da isgal etmis mi oldum ki -- atmasinlar beni siteden.

Dogasever 21-01-2010 17:48

Sn Tuba
Buraya yazdığınız için yazınıza istemeden göz misafiri oldum. Keşke İngiltrerenin kırsal bölgelerini da ziyaret edebilseydiniz. Köylerde, hemen hemen herkesin sebze bahçesi vardır. Hatta, bir çok kişi allotment denilen komün bahçelerde de yer kiralayarak ekip biçiyor. 2. Dünya Savaşı sırasında bu komün bahçelerin tüm nüfusu beslediğini hep övünerek anlatır köylü komşularım. İngilterede tarım çok önemlidir. Herşey bittiğinde, paranın hükmü kalmadığında, sadece tarımın karın doyuracağını çok iyi bilir İngilizler. O yüzden, bir ara hükümet bu komün bahçeleri kaldırmaya kalktı da yer yerinden oynadı. Ben herhalde, Marksist devrim olacak diye beklemeye başlamıştım. Ayrıca, bizim köyde bir de komün işlettiğimiz bir dükkanımız var. Köyün tek dükkanı ve postanesi. 10 yıl önce özel işletmedeydi, fakat özel işletme kar edemeyince, kapatıp gitmeye kalktı. Biz köylüler aramızda para toplayıp dükkanı aldık ve imeceyle işletmeye başladık. O günden beri yaklaşık 100 gönüllü çalışanı var ve herkes kendince katkıda bulunmaya çalışıyor ya da katkıda bulunamazsa da alışveriş yaparak para harcamaya çalışıyor. Köylülerin çoğu ya kendi bahçelerinde ya da komün bahçelerde yetiştirdikleri ürünlerinin fazlasını dükkana bağışlar ve dükkanda yine halka parasıyla ucuza satar. Biz de böylelikle ucuza taze sebze meyve yiyebiliyruz. Hem de organik. Ancak maalesef sütü çiftlikten içemiyoruz! Bu istemediğimizden değil AB'de yasak olduğundan. Sütün mutlaka pastörize edilmesi ve ambalajlanması gerekiyor. Aksi takdirde satışı yasak. O yüzden çiftlikler açıkta süt satamıyorlar. Geçenlerde çok kar yağdı ve köyde mahsur kaldık. Ayrıca şişe sütü getiren sütçümüzde gelemedi. O yüzden, köyümüzdeki çiftçilerden biri bidonla süt getirip dükkana bıraktı. Bizler kap getirerek "açıkta" verilen bu sütü alabildik. Yalnız bir şartla: Çiftçiye dükkan aracılığıyla bağışta bulunarak! Çiftçinin hiç o günkü kadar pahalı süt "satabildiğini" zannetmiyorum. İşte İngiltere böyle bir memleket. İstemedem göz misafiri oldum. Bir de yorum yaptım. Dediğiniz gibi bizi buradan kovacaklar!

Dogasever 21-01-2010 19:07

Atış Serbest!
 
2 Eklenti(ler)
Toplar Mevzilere Sıralanmış Herşey Hazır. Emir Bekleniyor!


Eklenti 122737


Ve Atış Serbest!

Eklenti 122738

Sarıcan 21-01-2010 20:22

Sn. Doğasever,

Kim örgütlemiş bu insanları? Kim bu doğa savaşcıları? Bu savaşın stratejisti kim? Cephanelik kasalarının tahmini maliyeti nedir? Bizi biraz daha aydınlatırsanız seviniriz.

Dogasever 21-01-2010 21:04

Sn Sarıcan
Bu bir "Kurtuluş Savaşı." Bu tür Kurtuluş Savaşları'nın stratejisi, kuralı, maliyeti olmaz. Ne gerekiyorsa o yapılır! Nasıl toplar taşındıysa cepheye kağnılar üzerinde, nasıl yemekler pişirildiyse kazanlarda ordunun uğradığı yerlerdeki köylerde Türk kadınları tarafından, bu da öyledir. (Bu işin edebiyatıydı!)

Birkaç gün içinde topların öyküsünü de yazarım. Bu defa resimler önden geldi. Şimdilik şu kadarını söyleyeyim: Resimdeki uygulamada toplam 1 milyon top atıldı! Selamlar.

ensar 21-01-2010 21:32

Ergene kollarına denesek mi ?
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever (Mesaj 567709)
Sn Sarıcan
Bu bir "Kurtuluş Savaşı." Bu tür Kurtuluş Savaşları'nın stratejisi, kuralı, maliyeti olmaz. Ne gerekiyorsa o yapılır! Nasıl toplar taşındıysa cepheye kağnılar üzerinde, nasıl yemekler pişirildiyse kazanlarda ordunun uğradığı yerlerdeki köylerde Türk kadınları tarafından, bu da öyledir. (Bu işin edebiyatıydı!)

Birkaç gün içinde topların öyküsünü de yazarım. Bu defa resimler önden geldi. Şimdilik şu kadarını söyleyeyim: Resimdeki uygulamada toplam 1 milyon top atıldı! Selamlar.

Sevgili Doğasever,

Trakya ve Ergene ile ilgili, başlık altında toplumsal bilinçlenmeden bahsederken kirliliğin had safhalara ulaşmadığı bir Ergene kolunda mesela SÜTLÜCE deresinde bahar ayında böyle bir bombalama bu tür aktivitelerin başlaması için iyi olmaz mı ?

sevgiyle kalın

Sarıcan 21-01-2010 21:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever (Mesaj 567709)
Sn Sarıcan
Bu bir "Kurtuluş Savaşı." Bu tür Kurtuluş Savaşları'nın stratejisi, kuralı, maliyeti olmaz. Ne gerekiyorsa o yapılır! Nasıl toplar taşındıysa cepheye kağnılar üzerinde, nasıl yemekler pişirildiyse kazanlarda ordunun uğradığı yerlerdeki köylerde Türk kadınları tarafından, bu da öyledir. (Bu işin edebiyatıydı!)

Sn. Doğasever,

Maliyeti, stratejisi ve stratejisti olmayan hiç bir savaş kazanılamaz. Bu üçünün olmadığını düşünmek kurtuluş savaşını yapanlara haksızlık olur ki, burada bahsettiğimiz bir kurtuluş savaşı değil zaten.

Gerçekten böyle bir halk katılımı ile örneğin Ergene Nehri için böyle bir proje gerçekleştirilebilir mi? Bu işin stratejisti olarak bir Trakyalı olarak o yörede yaşayan forum üyelerini örgütleyip böyle bir savaşı başlatamaz mısınız? Çünki EM bilginizden dolayı sizin bir adım önde durmanız gerekiyor diye düşünüyorum.

Bu işin mutlaka bir maliyeti elbette olacaktır, onuda dediğiniz gibi Ergene nehri ile organik bağlantısı olan herkesin gönüllü katılımlarıyla (Sanayi atıklarını salan fabrikaların zorunlu katılımının sağlanması ile) bu iş olabilir gibi geliyor bana. Saygılar.

Dogasever 21-01-2010 21:59

Ergene Bizim!
 
Sn Sarican
Savaş kazanma, topların askeri benzetmesini izleyen sadece başka bir benzetmeydi. Tabii ki, strateji vb. konularında haklısınız. Ergene konusundaki düşüncelerinize de yürekten katılıyorum. Ve epey bir süredir de, bu konuda çaba sarfediyorum. İlk defa sizlere bu mesajımda açıklıyorum: Ergene Nehrinin çocukluğumda yüzdüğüm elimle balık yakaladığım düzeyde temizlenmesi için elimden geldiğince çalışıyorum. Bu çalışma son derece planlı bir biçimde devam etmektedir. Size bu sitede ancak bu kadarını söyleyebilirim. Bazı şeyleri benim burada açıklamam doğru olmaz. Ama yaptıklarımızı zamanı gelince öğreneceksiniz. Biraz daha sabır rica ediyorum. Mutlaka el birliğiyle uğraşacağız çünkü Ergene bizim. Biz sahip çıkacağız kimsenin kuşkusu olmasın. Saygılar.

Tuba 22-01-2010 08:09

Atmasinlar bizi forumdan :S

Okuyun yorum yapin istedim zaten :)

Gittigim yerlerde sehrin disina cikamamis olmak beni uzdu aslinda. Bir tek Frankfurta yakin bir koye gittik ama koy oldugunu anlamam vakit aldi diyebilirim.

Londraya birdaha gelirsem Oxfors, Cambridge, Manchester gorememis olmamin acisini cikaricam insallah. Misafiriniz olabilirim yani :) (kendimi davet ettim galiba)

Bu bukasi toplari hakikaten cok istahimi acti.

Aklima ne geldi soyleyim; bu toplari kucuk kucuk yapip toraga atsak yagmurla beraber hertarafi EM ler basmaz mi? ne guzel olur :) boylece gidip gelemegimiz guzel topraklara bi hayrimiz dokunur...

Dogasever 22-01-2010 10:48

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Tuba (Mesaj 567855)
Atmasinlar bizi forumdan :S

Okuyun yorum yapin istedim zaten :)

Gittigim yerlerde sehrin disina cikamamis olmak beni uzdu aslinda. Bir tek Frankfurta yakin bir koye gittik ama koy oldugunu anlamam vakit aldi diyebilirim.

Londraya birdaha gelirsem Oxfors, Cambridge, Manchester gorememis olmamin acisini cikaricam insallah. Misafiriniz olabilirim yani :) (kendimi davet ettim galiba)

Bu bukasi toplari hakikaten cok istahimi acti.

Aklima ne geldi soyleyim; bu toplari kucuk kucuk yapip toraga atsak yagmurla beraber hertarafi EM ler basmaz mi? ne guzel olur :) boylece gidip gelemegimiz guzel topraklara bi hayrimiz dokunur...

Topların yapımında kullandığımız Bukaşiyi zaten toprağa atıyoruz. Kil ve diğer mineraller de toprakta var; EMA'yı da sulama suyuyla veriyoruz. Aslında sizin dediğiniz gibi topları toprağa atıyoruz zaten ama bir farkla: azar azar! İşin bu yanını hiç düşünmemiştim. Farklı bir açıdan bakmama sebep olduğunuz için teşekkürler!

Cumhur Tonba 22-01-2010 10:55

Bu EM bölümü dikkatimi çekti. Burayı incelemem lazım. Konular güzel. Mesaj sahiplerine teşekkürler.

yasarugur 22-01-2010 15:22

Balık çiftliklerinin sahiplerine EM teknolojisini öğretmeli ve balık havuzlarının çevresine de uygulatmalı,ama önce İzmir'de şehrin içinden geçen ve pis kokan dereyi bu yolla temizlemeli...

Dogasever 22-01-2010 15:32

Çok haklısınız Sn Yasarugur,

Bizler öğretmek için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Ama sizlerde bu forum sayesinde EM Teknolojisini öğreniyorsunuz. Dileğim, bu teknolojiyi öğrenen herkesin ve özellikle bu sitedeki arkadaşların, bunu ellerinden geldiğince yaymaya çalışmalarıdır. Ancak böyle bir elbirliğiyle, çevre sorunlarımızın büyük bir kısmını el akılcı, en pratik ve en ucuz yoldan çözebiliriz.

Örneğin, bugün Türkiye'de yaygın olarak yapılan uygulama, kirlenmiş akarsuların yataklarında biriken çamurların mekanik olarak büyük kepçelerle çıkartılması ve başka bir yere yığılmasıdır. Bu uygulamanın, 1 km'sinin maliyeti, 1 ila 1,5 milyon USD civarındadır. Halbuki EM Teknolojisi böyle bir rakamın sadece belirli bir oranıyla, orta büyüklükte bir akarsunun tamamını temizleyebilmektedir.

Bir diğer unsur da mekanik olarak çıkartılan çamurların işlenmesidir ki bu da ayrıca maliyet getirecektir.

Diğer çevre konularında EM Teknolojisi kullanmanın avantajlarını buradan anlatmaya devam edeceğim.

akcan67 22-01-2010 17:46

Sn Doğasever

Bu sıralar televizyondaki bir reklam hayli dikkatimi çekiyor.Eminim bir çevre gönüllüsü olarak sizinde dikkatinizi çekmiştir.Sanırım Coco cola nın sponsorluk yaptığı Hayata Artı Vakfının reklamı.Reklamdaki ana tema dikkatimi çekti.Her iyilik hareketinin bir destekci vardır diye biten reklam.Acaba bazı göl ve akarsuların EM teknolajsiyle temizlenmesi konusunda bu vakıfla veya benzeri vakıf ve derneklerle görüşülse ortaya daha büyük bir hareket çıkartamayız mı?.Birimimizin bu hareketi başlatması lazım.
En azından Ağaçlar.net olarak.

Dogasever 22-01-2010 18:07

Sn Akcan
Söylediklerinizde yerden göğe haklısınız. Evet, her güzel şeyi mutlaka maddi manevi destekleyenler vardır. Bizler, hem madde hem de manevi olarak böyle güzel projeleri desteklemek için çaba sarfediyoruz. Yukardaki bir mesajımda bundan bahsetmiştim. Ama ben ağaçlar.net'in sadece bir üyesiyim. O yüzden, bu konuda konuşmaya yetkili değilim. Ancak yetkili olanlar bu konularda söz söyleyebilir diye düşünüyorum. Ama iyi niyet dileklerinizi ve bu yöndeki çabalarınızı takdirle karşıladığımı ve desteklediğimi de mutlaka belirtmeliyim. Kısaca, bu konuda bir şey söyleyemem.

yasarugur 22-01-2010 18:50

Yıllar önce çevreyle ilgili konularda, Cumhuriyet Gazetesi'nde yazan Rahmetli Raif Ertem ustamıza gönderdiğim yazıları yayınlardı.Ben orada şuna da işaret etmiştim.(O zamanlar Eber gölü kurumamıştı).Gölde saz ,kamış ve kargı kendiliğinden yetişir köylü de bunları keser arabaya yükler yakındaki kağıt fabrikasına götürürdü.Fabrikanın atık suları da bildiğiniz gibi Eber Gölü'ne dökülür ve çevre cinayeti işlenirdi.Oraya bizler de zaman zaman kaz ve ördek avına gittik allahın kulu bize orada kullandığımız fişeklerin içindeki saçmaların kurşundan yapıldığını ,kurşunun yumuşak ve radyoaktif bir madde olduğunu,sertleştirmek için de eritildiğinde içne arsenik katıldığını ,arseniğin de zehirli bir madde olduğunu söylemedi.Biz bunları av dergilerini okurken rastlantıyla öğrendik.Konuyla ilgili sorumluların bile bu konularda bilgileri şu anda yavaş yavaş oluşmağa başlamıştır artık.Diyeceğim o ki temiz akan dereler ,çaylar ve temiz suyla dolu göller ,kimyasal atıklarla kirletilmemiş deniz ve çevre birgün herkese çok gerekli olacak , şimdiden her yaştan herkesin bilgi sahibi edilmeğe başlanması lazım.Kimse kamuya ait bu değerleri kirletmemeli ve hor görmemeli dilediğince ve menfaati ne kadar gerekiyorsa kullanamamalı,yaşadığı yeri ve çevreyi temiz tutmalı,çocuklarına temiz bir dünya armağan etmek için gerekeni yapmalıdır.Bu yüzden EM kullanımını ben de öğreneceğim ,bu sitedeki konuyla ilgili yazıları arkadaşlarıma gösteriyorum,onların da konu hakkında fikir sahibi olmalarını istiyorum.

Tuba 22-01-2010 19:53

Resimlerde hep suya atılmış ya ondan dedim toprağa atsak nasıl olur diye... Mesela pikniğe gittiğimizde sağa sola attırıversek topcukları :)

Dogasever 22-01-2010 21:00

Bu dusunceleriniz icin tesekkurler Yasar Bey!

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi yasarugur (Mesaj 568156)
Yıllar önce çevreyle ilgili konularda, Cumhuriyet Gazetesi'nde yazan Rahmetli Raif Ertem ustamıza gönderdiğim yazıları yayınlardı.Ben orada şuna da işaret etmiştim.(O zamanlar Eber gölü kurumamıştı).Gölde saz ,kamış ve kargı kendiliğinden yetişir köylü de bunları keser arabaya yükler yakındaki kağıt fabrikasına götürürdü.Fabrikanın atık suları da bildiğiniz gibi Eber Gölü'ne dökülür ve çevre cinayeti işlenirdi.Oraya bizler de zaman zaman kaz ve ördek avına gittik allahın kulu bize orada kullandığımız fişeklerin içindeki saçmaların kurşundan yapıldığını ,kurşunun yumuşak ve radyoaktif bir madde olduğunu,sertleştirmek için de eritildiğinde içne arsenik katıldığını ,arseniğin de zehirli bir madde olduğunu söylemedi.Biz bunları av dergilerini okurken rastlantıyla öğrendik.Konuyla ilgili sorumluların bile bu konularda bilgileri şu anda yavaş yavaş oluşmağa başlamıştır artık.Diyeceğim o ki temiz akan dereler ,çaylar ve temiz suyla dolu göller ,kimyasal atıklarla kirletilmemiş deniz ve çevre birgün herkese çok gerekli olacak , şimdiden her yaştan herkesin bilgi sahibi edilmeğe başlanması lazım.Kimse kamuya ait bu değerleri kirletmemeli ve hor görmemeli dilediğince ve menfaati ne kadar gerekiyorsa kullanamamalı,yaşadığı yeri ve çevreyi temiz tutmalı,çocuklarına temiz bir dünya armağan etmek için gerekeni yapmalıdır.Bu yüzden EM kullanımını ben de öğreneceğim ,bu sitedeki konuyla ilgili yazıları arkadaşlarıma gösteriyorum,onların da konu hakkında fikir sahibi olmalarını istiyorum.


ihsankaya45 25-01-2010 10:59

sn doğasever
rosellina kök çürüklüğünde em kullanılabilirmi ? nasıl bir uygulama yapabiliriz ?

acemi_caylak 26-01-2010 19:42

Sn. Dogasever,

Kompost yaparken, koyun gübresi, yeşil ot, talaş, saman ve toprağı uygun oranlarda karıştırıp, EMA ile spreyledikten sonra büyük siyah torbalara doldurarak, hava almayacak şekilde ağızlarını kapatarak, fermentasyona bırakmak (daha önce şu http://www.agaclar.net/forum/showpos...&postcount=250 mesajınızda söz ettiğiniz gibi), yığın halinde yaparak üzerini siyah naylon örtmekten daha iyi bir sonuç vermez mi?
Sizin yaptığınız gibi poşeti bastırarak havasını aldığımız için sonuçta hiç hava almadan kompost tamamlanmış olacak.

Dogasever 27-01-2010 00:04

Sn Acemi Caylak

Torbalara koyarak da yapabilirsiniz. Ama topraga uygulamadan once yine de bir defa karistirarak havalandirmakta fayda var.

Dogasever 27-01-2010 00:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ihsankaya45 (Mesaj 568765)
sn doğasever
rosellina kök çürüklüğünde em kullanılabilirmi ? nasıl bir uygulama yapabiliriz ?

Sn Ihsan Bey
Rosellina kok curuklugu icin daha once herhangi bir deneme yapmadik. Ancak, isterseniz ilk denemeyi sizinle yapabiliriz. Uygulama ayni zeytin solgunlugundaki gibi yapilmalidir. EMA Ayni oranlarda sulama suyuna kullanilmalidir. EM FPE + EM5 Yapraktan kullanilmalidir. Ayrica, kok cevresine (agacin kokunden itibaren 30 cm bosluk birakarak Bukasi uygulanmalidir. SAniyorum bugun Yesiladim'dan Ozlem Hanimla gorusmussunuz. Ozlem Hanim urun temini sorununu halledecektir sanirim. Umarim basarili olur da EM'nin yararlarina bir yarar daha eklemis oluruz. Derecesini bilemem ama zeytin agaclarinizin mutlaka EM'den yarar saglayacagini dusunuyorum. Saygilarimla.

ensar 27-01-2010 08:27

Ergene kollarına denesek mi ?
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever (Mesaj 567733)
Sn Sarican
Savaş kazanma, topların askeri benzetmesini izleyen sadece başka bir benzetmeydi. Tabii ki, strateji vb. konularında haklısınız. Ergene konusundaki düşüncelerinize de yürekten katılıyorum. Ve epey bir süredir de, bu konuda çaba sarfediyorum. İlk defa sizlere bu mesajımda açıklıyorum: Ergene Nehrinin çocukluğumda yüzdüğüm elimle balık yakaladığım düzeyde temizlenmesi için elimden geldiğince çalışıyorum. Bu çalışma son derece planlı bir biçimde devam etmektedir. Size bu sitede ancak bu kadarını söyleyebilirim. Bazı şeyleri benim burada açıklamam doğru olmaz. Ama yaptıklarımızı zamanı gelince öğreneceksiniz. Biraz daha sabır rica ediyorum. Mutlaka el birliğiyle uğraşacağız çünkü Ergene bizim. Biz sahip çıkacağız kimsenin kuşkusu olmasın. Saygılar.

Sn Doğasever,

Ergene çok yakınında bulunmam ve de bu bölgede sanayi ilede uğrasmam nedeni ile benim ve bölgedeki dostlarımın çok özeli.

Ergene konusunda yapılabileceklere katkısı olabilecek vede istemesede katkı sağlaması gereken çok fazla kişi ve kurum tanıyorum. Nasıl yardımcı olabiliriz ?

Sevgiyle kalın

ihsankaya45 27-01-2010 09:03

sn dogasever
rosellina için em denemesi özlem hanımla görüşüp uygulayacağım. aldığım sonuçtan sizleri haberdar ederim. saygılarımla.

Dogasever 27-01-2010 19:31

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ensar (Mesaj 569708)
Sn Doğasever,

Ergene çok yakınında bulunmam ve de bu bölgede sanayi ilede uğrasmam nedeni ile benim ve bölgedeki dostlarımın çok özeli.

Ergene konusunda yapılabileceklere katkısı olabilecek vede istemesede katkı sağlaması gereken çok fazla kişi ve kurum tanıyorum. Nasıl yardımcı olabiliriz ?

Sevgiyle kalın

Sn Ensar
Sizlerin böyle duyarlı olması beni çok sevindiriyor. Bu iş iyi bir organizasyon işi sadece beş on kişiyle yapılabilecek bir iş değil. En önemlisi de, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, devlet kurumlarının desteğini de arkamıza almamız gerekiyor. Bu el ele ve hep beraber yapılabilir. Kişisel bir olay değil. Ama duyarlılığınız için tekrar çok teşekkürler. Saygılar


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:25.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025