3 Eklenti(ler)
Geçen hafta cumartesi günü irfan Çayını 7 günlük işlemden sonra süzüp bire bir inceltip sebze adalarındaki domates ve biberlere kullandım. Fotoğraflarını aşağıya yüklüyorum. Malum kullandığım otların cinsi biraz farklıydı ama bu hafta sebzelerde ciddi anlamda gelişim gözlemledim. fidelere geçen hafta ayrıca yapraktan yosun uygulaması da yapmıştım hangisinin bu kadar etkili olduğunu anlayamadım. belkide ikisi de etkili olmuştur.
sn meyvelitepe resimler hakkında yorumlarınızı bekliyorum. ayrıca ne sıklıkla irfan çayı hazırlamamı önerirsin. |
Resimden görebildiğim kadarıyla eğrelti otları ve söğütotu yaprakları olduğu gibi kalmışlar. Eğrelti sakıncalı olabilir, söğütotu yaprakları da olduğu gibi kalmışa benzer. Bu durumda bundan sonra kullanmamanız daha iyi.
Ben her dört günde bir 120 litrelik varile hazırlıyorum. Dördüncü günün sonunda 200 litrelik sulama deposuna alıyorum ve üzerini su ile tamamlıyorum. Aynı gün boşalan varilde tekrar yeni bir çay hazırlarıp demleye başlıyorum. Bu esnada depoda 200 litre çayım oluyor ve bunu 4 gün içinde otomatik sulama ile bitiriyorum. Bittiğinde demlenmekte olan çay hazır oluyor. Böylece bir süreklilik kazanmış oluyor. Burada diikat çekmek istediğim şey, çay demlenme esnasında dört gün, depoda da dört gün olmak üzere toplam sekiz gün kalıyor. Bu süreden fazlası sürekli verilen havaya rağmen oksijen seven bakterilerin kırılmasına yol açabilir. Nitekim bu toplam sekiz günlük uygulama sırasında çayda hiç çürükçül bir koku olmuyor, otların kendine has kokusu oluyor. Siz de uygulamanıza ve ihtiyacınıza göre bir düzen tutturabilirsiniz. Demlenme ve kullanma toplam süresinin sekiz günü geçmemesi iyi olur. |
Semizotu denemesi yapacak yok mu?
|
2 Eklenti(ler)
Bu günkü partide karakafesotu, kırmızı köklü tilki kuyruk, az miktarda da semizotu var.
Semizotunu özel olarak toplamadım, tilki kuyruk otlarının arasındakileri aldım. Eklenti 565517 Önceki partiden 4 gün sonra kalanlar da bunlar. Resim yanıltmasın yarısını iki elle avuçlayabilirim. Eklenti 565518 |
2 Eklenti(ler)
Viyolleri karistirdim. Bunlardan hangisi karakafes otu. Yani umarim birileri karakafes otudur.
|
Alttaki resim hodangillerden. Karakafesotu olabilir.
Üstteki resimde alt sıradakiler kırmızı köklü tilki kuyruk, kullanılabilir. Ortada üst sıradaki it üzümüne benziyor, öyle ise toksiktir kullanmamakta fayda var. |
Değerli hocam hürmetler..
dün akşam üzeri sulamak ve diğer işler için bahçede idim annem taze fasulye topladı...karadeniz armudu vs bir şeyler toplandı bende bu sene ilgilemediğimiz biber ve patlıcanın içindeki otları temizleyeyim dedim bu bahsettiğiniz kırmızı köklü cabbar ottan o kadar çok var ki.. mübarek ağaç gibi büyüklerini sökemiyorsunuz...çok da hızlı buyuyorlar iki metreye rahat ulaşabiliyorlar.. demek ki ifan çayının temel nevalesi imiş..bunu öğrendiğim iyi oldu... bu arada diğer doğal besleme yöntemlerinden em ve enzime biraz ara mı verdiniz abaca.. akşam çok az kullanılmaz em1 bana baktı ben ona halen aktifleştirilmeyi bekliyor..hanım da pekmezi atmış kaldı öyle...henüz verdiğimiz paranın karşılığını tembelliğimizden alamadık... |
EM ve enzim bizde daha çok kışın akla geliyor bu ara :)
Sebze büyütmede İrfan çayı bizim bahçede yeni bir çığır açtı. Mineral ve mikrobiyal içerik bakımından İrfan çayı enzime göre çok çok zengin. Buna karşın enzim, doğası gereği daha yavaş olgunlaşıyor ve daha uzun süre kullanılmadan saklanabiliyor. Bir de miktar farkı var tabii. Her dört günde bir her biri 120 litre yeni bir parti İrfan çayı yapabiliyorken enzimde böyle bir şey söz konusu değil. Yukarıda bahsettiğim bu yılın denemelerinde elle tutulur sonuçlar almaya başladık. Çayın etkisini tek başına görebilmek için topraksız ortamda yetiştirdiğim fasulyeleri hasat etmeye başladık. Verim çok iyi. Dahası mineral dengesinin, özellikle de kalsiyum - magnezyum dengesinin ideal olmasından dolayı kolay kılçıklanmayan, olağanüstü lezzette (her zaman toprakta yetiştirdiklerimden de daha iyi) fasulyeler oldu. Verim son hızla devam ediyor. Tatlı patateslerin durumunu sonbaharda göreceğiz, ama 60 cm derinlikte coco-peat'in tamamının köklerle sarılmış olduğunu gördüğümden umutluyum. |
Ellerinize ve gönlüne sağlık hocam...
sayenizde çok sevdiğimiz toprağı daha farklı görmeye başladık... çok şeyler öğrendik ufkumuz açıldı... işlerin koşturmasından vaktim pek olmasa da her fırsatta bahçedeyiz.. toprak adına ne yapılsa azdır... toprak her şeyimiz,hayatımız... sonsuz saygılar elleriniz dert görmesin..ben bu memleket adına sizlere teşekkürü borç bilirim... |
İRFAN ÇAYI :
bu topladğımız bitkilere ilaveten şuan yok fakat köklerinde azot fikse eden bakla gibi kök veya yapraklarını irfan çayına ilave etsek azot miktarını arttırabilirmiyiz |
Azot fikse eden bitkilerin yaprak ve otsu gövdelerinde diğer bitkilere göre daha fazla azot bulunduğu varsayımının doğru olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden muhtemelen düşündüğünüz doğru.
Kaynaklarda bazı bitkilerin yapraklarında nitrat azotu bulunurken bazılarında amonyum azotu bulunduğuna dair bilgiler var ama bu konuda tüm bitkileri kapsayan geniş bir bilgi de (henüz) yok. Bu farklılık da son derece önemli. Siz hidroponik formüllerle de ilgilendiğiniz için yabancı gelmeyecektir. Bitkilerin mineral ihtiyaçlarında azot genellikle birinci değil, ikinci sırada. Birinci sırada potasyum geliyor. Bu yüzden potasyum zengini bitkileri çay yapımında demirbaş olarak kullanmak gerekiyor. |
sayın meyvelitepe paylaşımlaınız son derece güzel elinize emeğinize sağlık
AZOT:dal FOSFOR:döl POTAS:bal Bal olarak potas !yağni meyveyi ,irfan çayına uygulayabilirmiyiz bu akla gelebilecek fazla asidik olmayan her meyve hatta sebze olabilir,nedersiniz? |
Uygulanabilir ama iki problemimiz olur.
Birincisi, dört günlük bir çay yapımı sürecinde meyvelerin dekompoze olup içerdikleri minerallerin suda çözünmüş mineral olarak çaya geçip geçmeyecekleri durumu, İkincisi, mineraller arasındaki dengenin bozulup bozulmayacağı. Yapraklarda bulunan mineral oranlarının bir bitkinin yaşaması ve büyümesi için gereken mineral dengesine sahip olduğunu var saydığımızda, buna belirli bir mineralin yoğun olarak bulunduğu başka bir malzeme ilave ettiğimizde denge bozulur. Yaptığımız her çayı tahlil edip, mineral dengesini yeniden sağlamak üzere aksiyon almak mümkün olmadığından riskli bir şey yapmış oluruz. Buna şöyle bir örnek vereyim; normalde yapraklarla yapılacak bir çayda NPK dengesi 120 ppm, 50 ppm, 200 ppm olacak iken, yapılan müdahale ile durum 120 ppm, 50 ppm, 350 ppm durumuna döner ise dengesi bozulmuş bir çay ile beklediğimiz sonuçları alamayız. İrfan çayı yapımının kritik noktası da bu. Bu çay ile mineral içeren muhtelif organik malzemeleri bir araya getirip bunlardaki minerallerin çaya geçmesini sağlamaya çalışıyor değiliz. Bunu da yapmak mümkün ama bu durumda elde ettiğimiz şeyin içeriğine hakim olamayız. Bunun yerine basit bir hileye başvuruyoruz. Mineral dengesinin ne olması gerektiğini bitkilerden daha iyi bilecek değiliz. Bu işi bitkilere bırakıyoruz, genel amaçlı olması için farklı özellikte en az iki bitki kullanıyoruz (bu da diğer hile) ve bu bitkilerin yapraklarını kısa sürede dekompoze ediyoruz. Bunu yaparken aynı zamanda aerobik (oksijen seven) mikroorganizmaların üreyip çoğalmasını sağlayarak, ve çaydaki çözünmüş oksijenin de yüksek seviyede olmasını sağlayarak üçüncü ve dördüncü hilelerimizi yapıyoruz :) |
Bedava ve mükemmel formül daha ne olsun
|
Horoz ibigi icin ne dusunuyorsunuz. Her konuda cok gucluler. Cimlenmesi kolay. Sasirtmasi kolay. Ne fazla sudan ne de susuzluktan pek etkilenmiyor. Guclu, dimdik.
|
Horoz ibiği amaranthus ailesinden ve kırmızı köklü tilki kuyruk ile yakın akraba. Elbette kullanılabilir.
|
Sn. MeyveliTepe size bir danışayım dedim, hiç EC ölçer kullanmadığım için şu iki linkteki ürünlerden hangisini alacağıma bir türlü karar veremedim. İkisi de aynı marka ve aynı fiyat ama ölçüm aralıkları ve çözünürlükleri farklı sanırım.
1.ADWA Webshop - AD31 waterproof tester 2.http://www.adwashop.com/conductivity...&category_id=3 |
Alıntı:
|
5 Eklenti(ler)
Sayın MeyveliTepe biliyorsunuz iki gün önce çay demlemeye solucan gübresi çayından başladık.Bu gün yaptığım çay sanırım sizin kategorinize giriyor irfan çayı olmasada bir çay olacak ama bakalım ne?
Ben tam anlamıyla bu seneden itibaren diyelim organik tarıma başladım ev ortamında.Kimyasalı daha hiç bir şekilde kullanmıyacağım elimden geldiği kadarıyla.O sebeptendir ki ev yapımı ilaç olur,neemazal olur,enzim olur,solucan çayı olur,irfan çayı olur hepsini deniyorum bu sene deneme senem yani.Forumdaki çoğu konuyuda okudum zaten. Gel gelelim uygulamaya o kısım okumak kadar basit deil.Neyse gelelim sadede domates,hıyar bu sene ilk defa deniyorum.İki sefer hıyar diktim bir şekilde büyütemeden kurudu gitti.Bu sefer geç dikimde olsa güzel bir hıyar yeriştirdik.Hırs yaptım bu sefer birini torf'a diktim diğerini bu sene hazırladığım yoprak harcına zengin bir toprak solucan gübreli vs. Deneme amaçlı iki tane ayrı toprağa diktim torfa diktiğim diğerini ikiye katladı bir anlam veremiyorum nasıl olduğuna ama oldu işte.Sulamalarda enzim kullanıyorum ikisindede.Her şey çok güzel fakat hıyar meyve bağlamıyor çiçek olup dökülüyor.Belki bunun sebebi benimdir sulamayla alakalı olabilir ama onuda tam çözmüş değilim ne kadar suluyacağımı. Meyve tutumu için potasyum gereklidir deyip elimden geldiği kadarıyla ne ekersen onu biçersin mantığıyla bir çay yaptım bakalım doğrumu yaptım. Bir muz kabuğu,bir hıyar kabuğu,iki dilim kavun kabuğu,patates kabuğu, bunların potasyum kaynağı olduğunu biliyorum yanlışım varsa düzeltin.Robotta çektim onları.Bir tatlı kaşığı epsom salt(magnezyum sülfat)bir tatlı kaşığı yumurta kabuğu pişmiş yıkanmış (kalsiyum)gene vazgeçemedim kabuktan:D .Bir avuç solucan gübresi,5 ml hümik asit ,çay posası onunda azot içerdiğini biliyorum yanlış değilse,son olarak pekmez 17 lt de su yeter deme daha ne koyalım? Bilmiyorum ortaya karışık güzel bir şey çıkar mı?Benim hıyara meyve bağlatmayı başarır mı? Bu arada böyle işlemlerde ec zararlı olabilecek seviyeye gelebilir mi 2 günde daha uzun yapmayı düşünmüyorum.Birde anlamadığım sade solucan gübresi çayındada aynısı oldu işlem başladıktan 6 saat kadar sonra veya akşama denk geldiği içinmidir bilmem çay köpürüyor gündüz azalıyor ama. Bu malzemeler içeriklerini suya geçirecekler inşallah mantık aynı mantık diye düşünüyorum. Biraz uzun oldu kusura bakmayın. |
Elinize sağlık. Sonunda ortaya bir çay çıkar ama ne içerir bilinmez. Ancak tahlil ile anlaşılır. Anlattıklarınızdan çayın alınabilir magnezyum içeriğinin çok yüksek olacağını söyleyebilirim.
Bitki besleme amacıyla yapılmış bir sıvı gübrede bitkilere doğrudan verilen sulandırılmış solusyonda olması gereken mineral içerikleri kabaca; azot 100-150 ppm, fosfor 50 ppm, potasyum 150-300 ppm, kalsiyum 150-200 ppm, magnezyum 40-80 ppm, kükürt 40-80 ppm civarında olmalı. İz elementler ise yine yaklaşık olarak demir 2-3 ppm, bakır 0,2 ppm, mangan 0,8 ppm, Çinko 0,3 ppm, bor 0,7 ppm, molibden 0,05 ppm mertebelerinde olması lazım ki bitki dengeli bir şekilde beslenebilsin. Yaptığınız çayda bu minerallerin hepsi az ya da çok vardır ama hangi oranlarda olduğu belirsiz ve tahlil edilmeden anlayamazsınız. İrfan çayının en büyük hilesi burada. Doğrudan yaşayan bitki yaprakları kullanıldığı ve birden fazla bitki türü kullanıldığı için minerallerin yeterliliği ve biribirine göre oranları ayrıca tahlil gerektirmeden garanti edilmiş oluyor. Yoğunluk ise toplam tuzluluğu gösteren EC ölçümüyle anlaşılıp katılacak su miktarı belirleniyor. |
Sizin söylediklerinizden çıkardığım,enzim ve çay yapımlarında beklediğim sonuç verdiğim maddelerin içerdikleri değerlerin tam miktarlarıyla alakalı oluyor ki buda bir kimya konusuna doğru götürüyor işin akışını.Yapılan karışım dengeli olmazsa bitkidede dengesizliğe yol açar diyorsunuz gibi anlıyorum.O halde benim bu kadar çırpınıp durmam illaki boşa değildir ama çok fazlada kayda değer olmaz denilebilir.
Peki siz ustalarımızın tavsiyesiyle hareket edelim o zaman.Şartlar belli şehir apartman dairesi elimde sıvı kimyasal gübreler var önceden alınmış ama ben artık kullanmıyorum.Bu sene itibari ile organik ürünler yetiştirmenin derdine düştüm.Organik olarak bulabileceğim malzemeleri tahmin edersiniz az çok internetten sipariş edilebilecekler,pazardan alınabilecekler öyle bahçe mahçe bulmak pek mümkün deil. Sonuç itibari ile her sene toprağıma solucan gübresi katkısı yaparak zenginleştirmeye devam etmekle birlikte illaki ek gübreleme isteyecektir.Bu kısımı nasıl halledelim?Solucan gübresi çayı yapmak orada bişey dengelemeye pek gerek kalmıyor.Enzim yapmak,ki onuda yaparken koyduğumuz malzemeler önem arz ediyor gene geldik npk dengesi olayına.İllede kendim yaparsam daha iyi olur diyorum yoksa organik gübrelerde var ama insan ne koyduğunu bilmek istiyor. Son olarak gübreleme ihtiyaçlarını ne şekilde gidermemi tavsiye edersiniz? Solucan gübresi çayının haricinde pazarda markette ne bulabilirimde dengeli irfan çayı yapabilirim mesela? |
Organik yetiştiricilikte yetiştirme ortamının organik maddesinin yüksekliği çok önemli.
Yanmış veya tercihan kompostlanmış ahır gübresi, içinde bulunduğu döngünün doğal sonucu olarak hem çok çeşitli mikroorganizma hem de bütün mineralleri içerir. Solucan gübresi çayı, enzim vb. malzemeler mineral içeriklerinden çok mikroorganizma içerikleriyle öne çıkarlar. Mikroorganizmalar içinde bulundukları besin ağının bir fonksiyonu olarak pek çok minerali vücutlarında depolarlar ve kendi dünyalarındaki bir üst seviye tarafından tüketildiklerinde vücutlarındaki minerallerin bir kısmı bitki köklerine bırakılır. Bu bakımdan son derece önemlidirler. İrfan çayı uygulanabilir çeşitli yöntemler içinde kolay yapılabilirliği, mikroorganizma içeriği ve dengeli olması garantilenmiş besleyici mineral içeriği bakımından öne çıkar. İrfan çayını pazardan marketten alacağınız şeylerle yapmak çok mantıklı değil. Normalde bahçenizde veya civarınızda kolayca bulabileceğiniz sağlıklı yabani otların sürdürülebilir bir şekilde değerlendirilme yöntemi olarak düşünmek gerekir. Böyle bir ortam yok ise İrfan çayı yerine kompost, vermikompost, kompost çayı, enzim, bokashi gibi şeylere yoğunlaşmak daha doğru olur. |
İrfan çayı basit ve mantıklı olsada şu an için imkanlarım dahilinde zor gözüküyor.Bana en uygunu solucan gübresi ve enzim gibi gözüküyor.Gerçi enzime koyduğumuz maddelerde denge açısından gene farklılığa yol açacaktır neyse bugün kafayı daha fazla yormayayım onunda nadasa ihtiyacı var.
Birde bahar gelirken sadece ısırgan otundan bir irfan çayı yapsak azot zengini olarak yeni yetişen fideler için nasıl olur? Teşekkür ederim. |
Isırgan çok iyi bir kaynak, yanına bir ot daha koyarsanız çok daha iyi olur.
|
Alıntı:
Benim gibi EC ölçer seçimi konusunda tereddüt yaşayan arkadaşlara faydalı olması açısından bu kadar ayrıntılı yazdım. |
Sayın MeyveliTepe Bloğunuz'daki İrfan çayı konusunu'da okudum bir iki şey sormak istiyorum.
1-Solucan gübresi çayında yararlı bakteriler çoğalsın diye pekmez koyuluyor,İrfan çayına koymak gerekir mi sonuçda işleyiş aynı. 2-Solucan gübresi çayını sulandırmaya gerek olmadan kullanınız deniliyor ki öyle de yaptık.İrfan çayını Sulandırmamız gerektiğini söylüyorsunuz o zaman solucan gübresi çayınıda sulandırmamız gerekecektir diye düşünmeden edemedim. 3-Solucan gübresi çayı konusundan Savaş bey'in yazının bir bölümü. "Ancak eğer topraktan uygulanacaksa içeriğinin daha çok mantar (fungi) yoğunluğunda olması gerekir. Mantarlar toprak yapısını iyileştirir ve topraktaki besinlerin bitkiler tarafından yavaş yavaş alınmasını sağlar. Buradan çıkan sonuç, vermikompost çayı üretirken yapılan uygulama farklılığı farklı türde vermikompost çayları elde edilmesine neden olacaktır. Eğer çayın demlenme süresi 1 veya 2 günle sınırlandırılırsa suya daha çok canlı mikroorganizmalar ve besin geçecektir. Ancak mantarlar yavaş büyüdükleri için elde edeceğiniz çayın mantar yoğunluğunun fazla olması istiyorsanız o zaman çayın demlenme süresini 3-4 güne çıkarmanız gerekecektir. Ancak bu arada, çaydaki mikroorganizmaların yaşamlarını artarak sürdürmeleri için zaman zaman çaya sülfürsüz melas gibi ek besinin eklenmesi de unutulmamalıdır." Aynı olay irfan çayı içinde geçerli sanırım? İki işlemi kıyaslıyorum çünkü işleyiş aynı ikiside havalı ortamda olgunlaşıyor.İçerdikleri besin değerleri belki farklıdır.O zaman bir uygulamamızı 2 günlük bir uygulamamazı 4 günlük şeklinde yapmamız toprak için daha mı iyi olacaktır?Aynı soru İrfan çayı içinde geçerli. Yoksa solucan gübresi çayı 2 günde oluşabiliyorda İrfan çayı için bu süre yeterli değil mi?Yeterli ama bakterilerin oluşması için mi daha fazla bekliyoruz? |
İrfan çayının ve kompost çayının amaçları ve içerikleri farklı.
Kompost çayı hakkında en detaylı ve güvenilir araştırma ve bilgi Dr.E.Ingham'ın çalışmalarındadır. Kompost çayındaki amaç, kaliteli bir komposttaki (tercihan vermicompost) mikroorganizmaların bakteri, fungus, protoza, faydalı nematod vb. Kısa sürede çoğaltılması ve toprak besin ağını zenginleştirmesi amacıyla kullanılmasıdır. Kompost çayında bitkinin sadece kompost çayı ile beslenmesini sağlayacak alınabilir mineral bulunması amacı yoktur (veya birincil amaç değildir). Buna karşın kompost çayında da bir miktar serbest mineral bulunur ama daha çok mikroorganizmaların biyokütlelerinde bulunan minerallerin toprak besin ağı marifetiyle bitkilere bırakılması hedeflenir. Bu sebeple de mikroorganizma popülasyon patlaması yaratması için az miktarda bakteri besini kelp vb. kullanılması önerilir. Çayın demlenme süresi 24 saati geçmez. Kullanılırken de en az 1:5 oranında sulandırılır. Amaç olabildiğince çok mikroorganizmanın homojen dağılmış olarak toprağa verilmesidir. İrfan çayında ise, yaşayan bitki dokularındaki minerallerin (ki dengeli oranlardadır) hızlı ve aerobik dekompozisyon ile doğrudan bitki köklerinin alabileceği formlarda çaya geçmesi hedeflenir. Demlenme süresi 4 gün kadardır. Bu süre dekomposizyon için gerekli ve optimum süredir. Bu sürede özellikle bakteri nüfüsu patlama yapar. İkinci büyük mikroorganizma popülasyonu ise protoza'lardır. Fungi çok azdır. Demlenme esnasında artan bakteri popülasyonu minerallerin önemlice bir bölümünü biyokütlelerine alırlar ve kullanıldıktan sonra biyokütlelerindeki mineralleri ayrıca yavaş yarayışlı bir gübre gibi bitkilere bırakırlar. İrfan çayında kullandığımız yapraklardan suya geçen mineraller sebebiyle çayın EC'si yükselir. Zaten dengeli olduğunu bildiğimiz çaydaki mineral yoğunluğunu istediğimiz gibi kontrol edebilmek için EC'sini ölçeriz ve istediğimiz orana sulandırarak getiririz. İrfan çayına ayrıca başka herhangi bir katkı ilave etmiyoruz. Melas, kelp vb. katkılar bakteri besini olarak iş görürler ama kendileri de muhtelif mineraller içerirler ve çaydaki mineral dengesini istemediğimiz ölçüde değiştirebilirler. 4 günlük süre içinde kullandığımız yaprakları dekompoze ederlerken yeterli besini buluyorlar zaten. Sulandırmanın sabit bir ölçüsü yoktur. En fazla 1:1 oranında sulandırılır. Toprakta yetişen bitkilerde EC'nin 1 seviyesinde, topraksız yetişen bitkilerde EC'nin 1,2-1,8 aralığında (bitkisine göre) tutulması uygundur. Birincil amaç, suda çözünmüş ve uygun formdaki minerallerin dengeli ve yeterli bir şekilde bitki köklerine verilmesidir (topraksız uygulamalarda da başarılı olmasının, inorganik besin eriyiklerinden geri kalmamasının sebebi bu). Bunun yanında içerdiği oksijen seven mikroorganizmaların da yavaş yarayışlı bir gübre olarak etkisini sürdürmesi ilave bir fayda. |
O zaman sonuç olarak Solucan gübresi çayı 48 saatte değil 24 saatte demleniyor (ben 48 saat demlemiştim).Çoğumuzun bildiği gibi sulandırmadan değil 1 ölçek çaya 5 ölçek su katıyoruz.
İrfan çayında demlenme 4 gün kadardır, ec ölçerimiz yoksa ve toprakta kullanacak isek 4 gün demlenmiş 1 lt çay,1 lt su ile karıştırılır (ec metre olmasada belirtilen zamanda belirtilen değerlerden fazla sapma olmaz sanırım)doğru anladım değil mi? Peki en mantıklısı ec metre olması ama sizce solucan gübresi 24 saatte demlenip 1:5 oranında seyreltiliyorsa,48 saat demlersek oran ne olur bi fikriniz var mı? |
Kompost çayında amaç, çaya mineral geçmesi olmayıp mikroorganizmalar olduğu için aniden patlatılan popülasyonun kırılması ve oksijen yetersizliğinden patojen üremesi olasılığı vardır. Bu yüzden süre uzatılmamalıdır. Ayrıca kompost zaten dekompoze olmuş bir malzemedir, ayrıca dekompoze olmasına gerek yoktur.
|
O halde ikisininde işlevleri ayrı olduğuna göre Bir sulamayı solucan çayı,bir sulamayı boş,bir sulamayı İrfan çayı şeklinde yapmak çok hoş olacaktır.Her iki uygulama çok zahmet gerektirmeyen ama fevkalade işlemler.
İrfan çayının önemi şimdi kafamda daha netleşti.Amacımız sağlıklı organik ürün yetiştirmek ise bize lazım olan doğada zaten kendiliğinden çok çok sağlıklı yetişen bitkilerin beslenmesi için kullandıkları mineraller.Bizim yapmamız gereken bu mineralleri ayarını kaçırmadan evdeki bitkilerimize vermek bunuda nasıl yaparız?İrfan çayı ile olay net olarak budur yani. Aslında organik ürün üretmek ne kadar kolay değil mi?Etrafımızda var olan sağlıklı bitkilerden biraz alıp eve geliyoruz,bunun haricinde gereken sağlam bir hava motoru. |
Sayın MeyveliTepe solucan çayını seyreltmemiz gerektiğini söylediniz.Bunun sebebi çay demlenirken ec değeri mi artıyor(artıyorsada İrfan çayındakinden fazla artıyor galiba çünkü seyreltme oranı daha yüksek oranda yapılıyor)yani sulandırmadan kullanmak bitkide sıkıntıya yol açar mı?Yoksa başka bir amaçla mı sulandırıyoruz?
|
#67 nolu mesajın dördüncü paragrafının son cümlesine bakın lütfen.
|
O halde sulandırmazsak sadece etki oranı azalır bitkide yanma gibi bir olaya sebep olmaz diyebiliriz heralde.
|
5 Eklenti(ler)
Ben çayı çok severim sayın MeyveliTepe bitkilerimde çok sevecek diye ümit ediyorum.Bugün yarım saatlik mesefade gidebileceğim ot olan neresi olabilir derken şehrin ortasından geçen ırmağın yukarılarına doğru birşeyler bulduk.
Bunların içinden sizin tanıdığınız(adını bildiğiniz veya tecrübe ettiğiniz)varmı eğer 1ve 2 resimdekiler olursa yaşadım istemediğim kadar bulabilirim.Zaten boylarıda almış başını gitmiş baksanıza Böğürtlen dikeninide ekledim oda sonuçta uzuyo gidiyo.Bir üstündekide akasya ağacı. |
3 Eklenti(ler)
Birkaç resim daha bir önceki mesajımdaki ikinci bitkiyle bunun birincisi aynı sanırım.İkinci resim su kamışı onlarda başı boş büyüyor,üçüncü resim belediyenin yol kenarlarına diktiği çiçek olursa ondanda nasipleniriz.Tüm bulabileceğim bitkiler bu kadar inşallah işimize yarayan çıkar.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Üçüncü resim hakkında bilgi buldum.Bu şartlarda oda kullanılabilir gibi? Yer mürveri (yabani mürver, yivdin) bitkisi 1-2 metre boylanabilen, çok yıllık, otsu bir bitkidir. Yaz aylarında pembemsi beyaz çiçekler açar. Siyah meyveleri bulunur. Rutubetli yerlerde, dere ve yol kenarlarında, ormanlık alanlarda yetişir. Yaprak, çiçek ve meyveleri toplanıp kurutulur. Bunlar daha sonra suda kaynatılmak suretiyle faydalanılır. Ayrıca meyveleri boya maddesi olarak kullanılır. Tıbbi etkisi: İdrar söktürücü, terletici ve mushil etkilidir. Ayrıca kusturucu ve barsak parazitlerini düşürücü etkisi vardır (Asımgil, 1993; Baytop, 1999). Toksik etkisine rastlanılmamıştır. Yer mürveri (yabani mürver, yivdin) bitkisi | En Şifalı Besinler, Bitkisel Kür Tarifleri |
Alıntı:
Bahsettiğiniz üçüncü resim de öyle, ne olduğu anlaşılmıyor. |
4 Eklenti(ler)
Şöyle yapayım
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 17:13. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024