![]() |
vetman996/Solucan Gübresi Üretim Tesisi
Değerli Dostlar Merhaba.
Solucan gübresi üretimiyle ilgili haberi ilk kez ekonomiyle ilgili bir dergide okumuştum. Kaliforniya cinsi solucanlardan ve para kazandırabilecek bir iş olduğundan bahsediyordu. Fazla üzerinde durmamıştım. Ülkemizde chincihilla, devekuşu, kürk tavşanı vs. bir çok yetiştiriciliğe başlanmış, ilkönce moda olmuş daha sonra ise karlı olmadığı için bırakılmıştı. Solucan da böyle fantezi bir yetiştiriciliktir diye üzerinde durmamıştım. 2013 yılı başında topraksız tarımda çilek üretimine başladık. çileklerimiz lezzetliydi ama ben daha çok lezzetli olmasını mis gibi kokmasını istiyordum. Çilek fiyatlarının yüksek olduğu kış aylarında üretilen çilekler yeterli gün ışığı alamadığı için lezzet yeterince olmuyordu. Bunun önüne geçebilmek için neler yapabilirim araştırmaya başladım. Bir dostumun solucan gübresiyle elde ettiği çileği tadınca Arşimet gibi Buldum! Buldum! diye bağırdığımı hatırlıyorum :D Solucan gübresi maceramız böylece başlamış oldu. Çimmatikten http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/31832.htm elde ettiğimiz doğal çimlerle beslediğimiz büyükbaş hayvanların gübresini alarak şimdilik 40.000 civarında olan ve yeni üretim tesisini faaliyete geçirerek 300.000 adete yükselteceğimiz solucanlarımıza yedirerek bu mucize gübreyi elde etmeye başlayacağız. Solucanı ve gübresinin değerini araştırınca bu gübreyi üretmemizin bir insanlık görevi gibi kutsal olduğunu düşünüyorum. Amerika'da elli yıldır, İsrail'de 30 yıldır üretilen bu gübre bir kaç yıldır ülkemizde de üretilmekte. İsrail'in çölde tarım yapabilmesinin asıl kaynağının solucan gübresi olduğunu öğrenince, Eski Mısır'ın tarımdaki başarısının kaynağında solucanların olduğunu, güzellik tanrıçalarının solucan sölom sıvısını kullandığını, piramitlerde solucan figürlerinin olduğunu okuyunca bu mucizevi canlılara hayranlık duymamak mümkün değil. Biz solucanların sadece toprağı havalandırdığını bilirdik ama bu mucize canlılar mikrobiyel gübre üretiyorlarmış. Biz de solucanlardan elde ettiğimiz gübreyi gerek katı, gerekse sıvı formda üreterek ilkönce ar-ge seramızda http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/29441.htm deneyip daha sonra satışını yapma düşüncesindeyiz. Solucan gübresinin yararları ve üretimimizi paylaşmaya devam edeceğiz. Selamlar... Saygılar... |
Solucan yumurtası kokondan yavru solucanların dünyaya gelmesiyle ilgili güzel bir video.
Worms Hatching from eggs - YouTube |
Sayın Vetman selamlar,
Yaptıklarınız ve yapmak istedikleriniz benim düşüncelerimle çok çakışıyor. Yakında sizi yine ziyaret edeceğim. 2 yıldır mutfak artıklarını verdiğim balkondaki solucanlarımın mekanlarını büyütmek gerekecek. Bu konuda sizin düşüncelerinizi almam iyi olacaktır. Çalışmalarınızda çok çok başarılı olmanızı diliyorum. Görüşmek üzere |
Alıntı:
Size ve tüm dostlara kapımız her zaman açık. Geçen ziyaretinizde ben işletmeye geldiğimde siz ayrılmışsınız. Yüzyüze görüşemediğimize çok üzülmüştüm. Yağmurlu ve yoğun bir gündü. Bu kez geldiğinizde görüşür kusurumuzu telafi ederiz:D Güzel temennileriniz için teşekkürler. Biz de sizin bizden daha başarılı olmanızı dileriz. İnşallah görüşürüz... Selamlar... Saygılar... |
acaba ne durumda çalışmanız. Solucan sayınız ? günlük veya haftalık ürettiğiniz gübre miktarı? v.s
|
Alıntı:
Şimdilik 200.000 adet solucanla üretimimiz devam ediyor. Solucan sayımızı artırma çalışması içindeyiz. Gübre üretimi için ruhsat müracaatımızı yaptık ama işlemler ağır ilerliyor. Şubat ayından itibaren gübre kesmeye başlayacağız. Büyükbaş çiftliğimizden fabrika yemi yedirmediğimiz (mısır sılajı ve arpa çimi yedirdiğimiz) hayvanlarımızın gübresini solucan maması olarak kullandığımız için %100 organik gübre elde ettiğimizden eminiz. Kurban Bayramı sonrası üretim çiftliğimizden paylaşımlarımız olacak. Daha güzel paylaşımlarda buluşabilmek dileğiyle... Selamlar... Saygılar... |
bravo, solucanların büyüme hızı çoğaldıkça miktar olarak dahada artacaktır. Uygun nem ve sıcaklıkta çok rahat çoğaltabilirsiniz. Gecen okudugum röportajda üretivi 1 solucan 1 yılda 1300 solucana kadar çoğalabiliyor demişti. Sizin 200000 solucan seneye 1 milyar olabilir,eğer mekan sorununuz ve besleme sorunu yoksa :) takipteyim sizi. Sanırım üretimi manisada yapıyorsunuz?
|
Sn Vetman996
Bizde toprak sevdasına İstanbul dan Salihliye geldik. Buralarda agaçlar.netten birilerinin olması çok güzel. Tesisiniz nerede, tanışabilme imkanımız var mı acaba? |
Alıntı:
Solucanların çoğalmalarıyla ilgili çok değişik rakamlar var. Biz deneyip göreceğiz. Bizim mekan sorunumuz da yok, besleme sorunumuz da yok hamdolsun. Amacımız karın tokluğuna çalışan işçilerimize uygun nem ve sıcaklık ortamı sağlayabilmek. Üretim yerimiz Manisa/Salihli Bu günlerde yoğun işlerim nedeniyle paylaşımlarda bulunamıyorum ama bayram sonrası detaylı paylaşımlarda bulunma düşüncesindeyim. Selamlar... Saygılar... |
Alıntı:
Toprak sevdasına İstanbul'dan Salihli'ye yerleşen sadece siz değilsiniz. Bir dostum daha var. Sizinle tanışmaktan memnun olacaktır. Tesisimiz Salihli/Taytan kasabasında. Bayram sonrası açılış yapma düşüncesindeyiz. Şimdilik düzenlemeler yapılıyor. Ben işim gereği Salihli dışındayım. Telefon numaranızı özel mesajla gönderebilirseniz Salihli'de olunca arayabilirim. Selamlar... Saygılar... |
Alıntı:
|
Alıntı:
Siz Değerli Üstadı burada görmek ne güzel. Paylaşımlarınızı gerek bloğunuzdan gerekse agaclar.net'ten ilgiyle takip ediyorum. Sizden çok şey öğrendim ve bunun için de teşekkür yazısı yazdım, dönüş yapamadınız belki de okuyamadınız. Buradan bir daha teşekkür ederim tüm paylaşımlarınız için. Geçen yıl topraksız tarımda çilek yetiştiriciliği yaptık. Besin eriğinde kimyasal gübreler kullanınca doğala özlemimiz arttı. Topraksız tarımı kimyasal gübre kullanmadan yapabilme çalışması içindeyim. Bunun ilk adımı da solucan gübresi üretim tesisi. Siz bir soru sordunuz ama ben sizi yakalamışken bir çok şey yazdım. Hemen sorunuzun cevabını vereyim: Biz büyükbaş tesisimizde damızlık düve yetiştiriyoruz. Gebe olmayan dişi düveyi alıyoruz ve suni tohumlama yöntemiyle gebe bırakıyoruz ve bu hayvanı damızlık olarak kullanmak isteyen yetiştiricilere satıyoruz. Bu nedenle de bizdeki büyükbaşların gübresinden başka ürünü kalmıyor. Fabrika yemi yerine arpa çimlendirme yaptığımız için %100 organik gübre elde ettiğimizi düşünüyoruz. http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/31832.htm Selamlar... Saygılar... |
Mesajınızı okumuştum, geri dönüş yapmayı atlamışım herhalde.
Hayırlı olsun, başarılar diliyorum. Solucan gübresi üretebilme kapasiteniz nedir? Yani ne kadar zamanda ne miktar üretebileceksiniz? |
Alıntı:
Yeni gelen arkadaşların kendini tanıtma bölümünde kendimi tanıtmayı atladığım için cevap verilmemiş olabilir diye düşünmüştüm.:p (Bu kadar geçen süreden sonra kendimi tanıtmamın gerekli olup olmadığı konusunda da bilgim yok açıkcası) Solucan gübresi üretimimiz şu an için 720 metrekare kapalı alanda devam ediyor. Ayrıca Broiler kümesi olarak kullandığımız 1.540 metrekare kapalı alanımız da mevcut. Arz/talebe göre bu kısmın da solucan gübresi üretiminde kullanılabilir düşüncesindeyiz. Büyükbaş tesisimiz 144 başlık olmakla birlikte hayvancılığın karlı olmadığı dönemde bulunduğumuz için yarı kapasiteyle çalışıyoruz. Elimizde 95 ton civarında organik olarak elde edilmiş sığır gübresi mevcut ve biz bu gübreyi solucanlarımıza mama olarak kullanmayı planladık. Günlük 700 kg. civarında da sığır gübresi (kuru) elde etmekteyiz. Eğer solucan gübresi talebi artarsa biz de elimizdeki büyükbaş sayısını artırarak günlük 1.5 ton civarında sığır gübresi (kuru) elde edebileceğiz. Ama asıl önemli nokta üretimde kullanılacak solucan sayısı. Solucan sayımız 200.000 olmakla birlikte bu sayımızın artırılması için çalışmalarımız devam ediyor. Yurt dışından ithalat karantina koşulları nedeniyle mümkün görünmüyor. Üretimde kullanılacak solucan kalitesi de çok önemli olduğundan kaliteli solucanı olduğunu gördüğümüz bir firma ile görüşmelerimiz devam ediyor. Amacımız en ideal rakamla solucan gübresi işine devam edebilmek. Elimizdeki solucan sayısına göre şubat ayından önce pazara solucan gübresi sunmamız mümkün görünmüyor. Solucan sayımızı artırabilecek tekliflere de her zaman açığız. Yurt içinden bir firmadan ortaklık teklifi aldık ama gayelerinin solucan satışı olduğunu öğrenince bu teklifi şimdilik askıya aldık. Sözü çok uzattım hocam. Kısacası "ne kadar zamanda ne kadar gübre" sorunuza net cevap veremesem de zaman içinde bunu hep birlikte göreceğiz düşüncesindeyim. Yukarıdaki yazılarım katı solucan gübresi içindir. Sıvı solucan gübresi üretimi ise günlük 1 ton sıvı solucan gübresi olarak hazırlanmış ve arz talebe göre 10 ton/gün olabilecek şekilde planlanmıştır. Türkiye topraklarının kimyasal gübreden kurtulması için yola çıktık. Destek veren tüm dostlara da teşekkür ederim. Selamlar... Saygılar... |
Sayın vetman996 merhaba;
çalışmalarınız bizlerede son derece ışık tutan ve güç veren çalışmalar olacağa benziyor. Sizin bu konuda bir çok avantajınız da varmış ne güzel. Acaba eşit şartlarda hazırlanmış ortamdaki 2 farklı bitkiden birisine solucan gübresi vererek gelişimlerine etkisini gözlemlediniz mi?(özellikle erken ürün vermede bitkiye katkısı oluyormu) .Gübre üretiminiz başladıgında pazarlama konusunda zorluk çekeceğinize inanıyormusunuz veya stratejiniz nedir pazarlama konusunda? teşekkürler |
Alıntı:
Solucan gübresini bitkilerin gelişmelerini kıyaslamak için kullanmadım henüz. Ama solucan gübresinden elde edilmiş çilek, biber, salatalık, domateslerin tadına doyamadım. Solucan gübresinin bitkilerdeki verim artışını çevremdeki dostlarım da bizzat gördüler. Özellikle biberleri toplamaktan bıktık diyebilirim. Bu kış bol bol biber turşusu yiyeceğiz yani. Ben solucan gübresine inandım. Dostlarıma da bunu anlatabilirsem pazarlamakta sorun yaşamam düşüncesindeyim. İzmir fuarına İran'dan katılan solucan gübresi üreticisi vardı. Gümrük teslimi 1 kg. fiyatı 1 dolar olarak pazarlamak istiyordu. Biz bu fiyatların da altında pazarlama düşüncesindeyiz. Çalışmalarımızı para-kazanç odaklı değil de yeşil-doğa odaklı, kimyasal karşıtı olarak sürdürdüğümüzden henüz pazarlama stratejimiz şekillenmedi. Zaman içinde taşlar yerine oturacaktır. Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim. Selamlar... Saygılar... |
Sayın vetman996 ;
Bugün bu konuda bir kaç arkadaş ile konuştuk ve onların aklına takılan konular oldu.Bu konular hakkında sizlerden yorum ve bilgi almak isterim. -Üretim yapmak için hayvan gübresi ve sebze, meyve atığı dışında herhangi bir katkı maddesi kullanılıyormu? örneğin toprak gibi? şayet sadece hayvan gübresi kullanılıyor ise maliyeti çok fazla olmuyormu? 1 ton solucan gübresi için neler gerekiyor acaba kabaca açıklarmısınız? -Antalya gibi seracılığın ve tarımın yaygın oldugu bir yerde yaşıyorum.Böylesine önemli ve faydalı bir gübre neden acaba seracılık yapanlarca tercih edilmemekte? Yoksa seracılar için ideal bir gübre değil mi? -500 mt kare bir üretim alanında ne kadar solucan ile ne kadar hayvan gübresi ve solucan maması(meyve sebze atıgı v.s) kullanmak gerekir? mt kareye kaç solucan kullanılmalı? -bugün solucanları beslemeye başlarsak kaç ay sonra gübreyi elde edebiliriz? NOT: bu kadar ayrıntılı ve çok soru sorma sebebim hem benim hemde benm gibi bu işi gönül verenlerin sizin gibi bu işi uygulayanlardan direk bilgiyi öğrenmesidir. Umarım cevap verirsiniz.Teşekkrüler |
Alıntı:
Vaktim ve bilgim olduğu müddetçe her sorunuza cevap verebilirim. Sormaktan çekinmeyin lütfen;) Alıntı:
Uzmanların büyükbaş gübresini önermelerinin bir kaç nedeni var. Bunlardan biri sığırlar dört mideli ve yedikleri yem ayrı midelerde ayrı işlemlerden geçiyor. Yararlı mikroorganizmalar yönünden zengin, Ph seviyesi uygun. ayrıca aynı standartta çok miktarda solucan maması elde edebiliyorsunuz. Solucanlara verilen mama her gün aynı kalitede olması gerekiyor. Solucanlara mama değiştirmesi yaparken bir miktar yeni mamadan solucanlara veriyorsunuz. Eğer solucanlar yeni mamadan yemeye başladıysa bu mamaya devam edebiliyorsunuz. Eğer bu mamayı beğenmedilerse ne kadar verirseniz verin yemezler. Bunun için de her gün aynı mamayı vermeniz gerekiyor. Meyve artığıyla beslemek isyiyorsanız her gün aynı meyveden hazırlamanız gerekiyor. Hobi olarak bu işi yapmak isterseniz bir kaç gün-ay solucanlarınızı yemek artıklarınızla beslersiniz. Ama fazla üreyemediklerini görürsünüz. Bir gün farkında olmadan solucanın sevmediği mamayı verirsiniz ve tüm emekleriniz boşa gidebilir. Bunların önüne geçebilmek için standart olarak büyükbaş gübresinin kullanılması daha akıllıca bir işlem diye düşünüyorum. Ticari olarak bu işi yapacaksanız solucanlara büyükbaş gübresinden başka bir şey vermeniz uygun görünmüyor çünkü aynı standartta üretim yapmanız gerekiyor. Ruhsat aldığınız kalitede üretim yapamazsanız problem yaşayabilirsiniz. Cevaplara devam ediyorum... |
Alıntı:
İnsan bilmediğinin düşmanıdır derler. Tüm dünyada el üstünde tutulan solucan gübresi ülkemizde tanınmamaktadır. Sadece Amerikada 90.000 adet ticari solucan gübresi üreticisi olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Komşu ülkemiz İranda bile o kadar solucan gübresi üreticisi var ki İzmir fuarına bile geldiler. Bizi ülkelerine davet ettiler. Kendi ülkelerinde bin civarında solucan gübresi üreticisi olduğunu söylediler. İsrail çölü verimli topraklara dönüştürme işleminde solucanlardan yararlandığını biliyor muyuz. Bulgaristan topraklarının verimli olmasının ve beyaz bayrağa sahip olmasının nedeni solucan ve solucan gübresi. Rusyada solucan suyunun şarap gibi tüketildiğini duyunca hiç garibime gitmedi. Çünkü içindeki yararlı mikroorganizmaları biliyorum. Türkiye kullandığı kimyasal gübrenin yaklaşık % 50'sini ithal ediyor. 2.500.000 ton civarında. Milyar dolarlarlarımız yabancılara gidiyor yani. Antalya'da seracılar yeni yeni solucan gübresini öğrenmekte. Bir kullanmaya başlayan bir daha bırakamıyor. Ama en çok solucan gübresini bilen çay üreticileri. Çaykur müdürünü tebrik etmek lazım. Bu gübrenin sahtelerini yapanlara ise yazıklar olsun diyorum. Melası solucan gübresi diye satan firmalar da var, leonardit ile büyükbaş gübresini karıştırarak pazarlayanlar da. Ama solucan gübresi üretiyorum diye sahaya inen ama daha vermikompost oluşmadan pazara sunanlara ne demeli. Solucan gübresi dürüst insanların elinde büyürse kısa zamanda pazarda hak ettiği yeri alacaktır. Seracılar için en ideal gübre solucan gübresidir. |
Alıntı:
Solucan yetiştiriciliği farklı yetiştirme ortamlarında yapılabilmektedir. Bunlardan biri havuz sistemi birisi de zemin üzerinde üretimdir. Genel olarak metrekareye 10.000 ila 16.000 civarında solucan konulduğunda solucanlar hem ürer hem de size kaliteli gübre verir. Eğer metrekareye 16.000 üzerinde solucan koyarsanız gübre üretimi devam eder ama üreme yavaşlar. Eğer metrekareye 50.000 ve üzerinde solucan koyarsanız üreme durma noktasına gelir ama siz çok kısa zamanda solucan gübresi elde edersiniz. Eğer metrekareye 10.000 altında solucan koyarsanız üreme hızlı olmakla birlikte gübre üretiminiz çok daha yavaş olur. Her solucana günlük 0.5 gram mama verilmesi gerektiğiyle kendi hesabınızı kendiniz yapabilirsiniz. . |
Alıntı:
Zemin üzerindeki sistemde 5-6 ay sonra gübre kesebiliyorsunuz. Havuz sistemlerinde normalde yılda bir kez gübre kesilmesi gerekirken bu süreyi kısaltan sistemler de günümüzde kullanılmaya başladı. Bulgaristan ve Rusyada hala kuyularda solucan gübresi üretimi yapılmakta ve yılda bir kez gübre alınmaktadır. Gübre üretim süreniz kullandığınız solucan sayısıyla ilgili olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Selamlar... Saygılar... |
çok teşekkürler sayın vetman996,
Özellikle 20 nolu mesajınız beni fazlasıyla bilgilendirdi. Sizin büyükbaş hayvan çiftliğinizin oldugunu yazmıştınız bu hayvan gübresinin maliyetsiz olarak size dönüşümü demek. Hayvan gübresi ve kullanımı ile ilgili sorularım oalcak onlarıda sonra cevaplamanızı rica edecegim.Sizi bugün çok yordum.Umarım tanışma fırsatımız olur.Saygılar |
Alıntı:
|
Hesabınıza göre 200 bin solucana günde 100 kg gübre girdisi yetecektir. Günde 700 kg işlenmiş sığır gübresi elde edebildiğinize göre daha 1 milyon 200 bin solucana ihtiyacınız var demektir.
Tam kapasiteye eriştiğinizde günde 700 kg solucan besini verip, muhtemelen bu miktardan daha az (söz gelimi 600 kg gibi?) solucan gübresi elde edebileceksiniz değil mi? |
Alıntı:
Evdeki hesabı çarşıya uydurabilirsek hesabınız/hesabımız doğru çıkacaktır. Benim içimdeki uhde ise topraksız tarımı solucan gübresi ile yapabilmek. Sizlerin bilgi ve tecrübelerine ihtiyacımız var. Düşüncem şöyle ki: Bir havuzdaki solucanları Azot ağırlıklı, diğer havuzdakileri Fosfor ağrlıklı, başka bir havuzdakileri Potasyum, Ca, Mg vs. ağırlıklı besleyerek bunların sıvı gübrelerini ayrı ayrı elde edebilmek. Bu gübreleri analizler yaptırarak uygun topraksız tarım besin eriği elde edebilmeyi düşünüyorum. Bu besin eriğiklerini de topraksız tarımda uygun formulasyonda kullanmayı hayal ediyorum. Hatta bazı solucanları leonardit ağırlıklı besleyerek humik fulvik asiti yoğun solucan gübresi elde etmeyi planlıyorum. Sizlerin bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Selamlar... Saygılar... |
Solucan gübresinin kimyasal kompozisyonu NPK dahil başka birçok mikro element içeriyor ama bir gübre olarak (kimyasal gübrelere göre) mineral içeriği çok yüksek değil. Ortalama 2-2-2 seviyelerini pek geçmiyor ve solucanların tükettiği organik malzemenin içeriğine göre farklılaşma herhangi bir mineralde %0,5 oranından daha fazla oynamadığı bildiriliyor. Girdi içeriğindeki ekstrem mineral kompozisyonlar solucanların yaşama, beslenme ve üreme limitlerini de zorlayabilir.
Bir organik gübre olarak solucan gübresini değerli yapan şey içerdiği minerallerin değerlerinden çok, sırasıyla mikrobiyal içeriği, bitkilerin alımı kolaylaşmış minerallerin yavaş salınımlı olması ve toprak yapısını önemli ölçüde iyileştirilmiş olması (kök bölgesi toprağına %10-%25 arasında karıştırılırsa). Mikrobiyal içeriğinden dolayı iyi yapılmış kompost çayının bu yüzden çok yarayışlı olduğu biliniyor. Topraksız tarımda nasıl bir yer bulur açıkçası pek kestiremiyorum. Topraksız tarım şimdilik sadece uzaktan izlediğim bir alan. İzlediğim kadarıyla kimyasal kompozisyon, EC değerleri ve ısı en önemli faktörler. Toprağın olmadığı durumda mikrobiyal içeriğin bir rolü olur mu? EC değerlerini nasıl etkiler? vs.Tesadüfen aynı şeyi sorgulayan birilerine de rastladım. Başka kaynaklara rastlarsam burada bahsetmeye çalışırım. |
Değerli Üstadım paylaşımlarınız için teşekkür ederim.
Solucanların sölom sıvısı bir takım mineralleri eriterek bitkinin alabileceği düzeye indirgeyebilmekte. Ben de sölom sıvısının bu özelliğini kullanarak havuzları buna göre dizayn etmeyi düşünmüştüm. Bizim pek fazla değinmediğimiz ama sizin paylaştığınız linkte de geçtiği gibi solucan çayı biyofungusit ve biyo herbisit etkili. Ben denedim ve etkisini gördüm. Burdur'daki solucan üreticisi solucan çayından yara-yanık merhemi yapmak için patent almış. Eski Mısır'ın verimli toprakları- Nil nehri kıyıları solucan gübresiyle şekillendiği, hatta Mısır'ın güzellik tanrıçaları güzelliklerini solucanların sölom sıvısına borçlu olduklarını öğrenince yara-yanık merhemine hiç şaşırmadım doğrusu. Sayın Hocam, paylaşımlarınız bana yol gösterici oluyor. Size çok teşekkür ediyorum. Selamlar... Saygılar... |
Değerli dostlar merhaba.
Solucan gübresini biz bitkiler için üretmekteyiz. Dünyanın ilk kurulduğundan beri var olan kıymeti yeni yeni anlaşılan solucanı ve gübresini incelediğimizde harika bir ürün olduğunu anlayabiliyoruz. Özellikle EM adını verdiğimiz yararlı mikroorganizmaların faydalarını öğrendikten sonra ve bu mikroorganizmalarla ilgili makaleler okudukça puzzlenin parçaları bir bir yerine oturuyor. Aşağıdaki de yararlı olacağını düşündüğüm makalelerden biri: Tavuklar neden antibiyotikli? ABD’de üretilen tüm antibiyotiklerin %70’i çiftlik hayvanları için kullanılmakta. Bunun sebebi hayvanları hastalıktan korumak değil. İyi amaçla bakıldığında hızla artan insan nüfuzuna yiyecek yetiştirmek, kötü yönüyle bakarsak insanların daha fazla yemesini sağlamak. İnsan vücudunda yaklaşık 100 trilyon hücre varken bağırsaklarımızda yaşayan mikrop sayısı bunun tam 10 katı. Diğer bir ifadeyle vücudumuzda yaşayan tüm hücrelerin %90’nını mikroplar oluşturmakta. Bu durum hayvanlar için de benzer. Tüm hücrelerin enerjiye ihtiyacı vardır ve bu enerji şekerdir. Yediğimiz gıdalar sindirildiğinde açığa çıkan şeker bağırsaklardan emilir. Ancak bağırsaklarda var olan 1014 sayıdaki 2000 tür bakteri enerjiyi ilk karşılayan olarak kendi çıkarına bir düzenleme yapar. Çoğunu kendi kullanır, kalanını ise içinde yaşadığı insana bırakır ve şeker kana geçer. Bu sistem tavuk için de, sığır için de böyledir veya böyleydi. Taki insanlar hayvanlara doğar doğmaz antibiyotik vererek bağırsaklarında bu önemli mikrop kaynağının oluşmasını önleyene dek. Bağırsak mikropları yok edilince gıdalarla alınan enerjinin tamamı tavuğun hücrelerine kalmış oldu. Tavuğun tüm hücrelerinden 10 kat daha fazla mikrobun kullanması gereken enerjinin hayvanı nasıl kısa süre içerisinde şişirebileceğini tahmin edin. Gelelim insanlara. Bu kadar çoğunluğa sahip mikrop popülasyonun en fazla söz hakkına sahip olması doğal görünmekte. Son yıllarda bilimsel çalışmalar gösteriyor ki bağırsak hastalıkları başta olmak üzere otoimmun hastalıklar, allerji, diyabet ve obezite bağırsakta yaşayan mikroplarla yakından ilişkili. International Journal of Obesity (2013) 37, 16–23 dergisinde yayınlanan çalışma ilk 6 aylık süreçte antibiyotik tedavisine maruz kalan bebeklerin ilerleyen dönemde daha fazla kilo aldığını göstermekte. Şişmanlarda bağırsaklardaki mikrop sayısı ve dağılımı normal kilodaki insanlardan çok farklıdır. Bu farklılık özellikle kullandığımız antibiyotikler ve ilaçlardan ve dahası beslenme şeklimizden kaynaklanmaktadır. Karbonhidrat ağırlıklı beslenen biriyle protein ağırlıklı beslenen kişinin bağırsak florası aynı değildir. Sonuç olarak: Bağırsaklarımızı kaplayan mikroplar yaşam dengemiz ve sağlığımız için son derece önemli bir görev üstlenir. Gelişigüzel antibiyotik ve ilaç kullanmak suretiyle bağırsak florasını bozmak obezite ve diyabet başta olmak üzere birçok hastalığa zemin hazırlar. Olsun ben mikrobiota denilen bu organizmayı hiçe sayarak yaşayacağım, ne olacaksa olsun derseniz…. ve ilerde hastalanırsanız…. yine bu bakterilerden medet ummak zorunda kalabileceğinizi hatırlatmak isterim. Çünkü obezitede, kronik yorgunlukta, kabızlık ve iltihabi barsak hastalıklarında denenen ve başarılı olan modern tıbbın en ilginç tedavi yöntemlerinden biri dışkı nakli. Yani siz bağırsak floranıza iyi bakmazsanız, iyi bakan birinin florasını sahiplenmek için dışkısına ihtiyaç duyabilirsiniz. Kaynak: mynet:Tavuklar Neden Antibiyotikli? Haberi ve Son Dakika Haberler Mynet Değerli dostlar, makaleye göre obezite, kronik yorgunluk, kabızlık, iltihabi barsak hastalıkları vs.bağırsak florası bozukluklarında dışkı nakli modern tıbbın tedavi yöntemlerinden biri. Başka dışkı yerine solucan çayı içmek daha akla yatkın geliyor bana. Bu konuda daha fazla yorum yapmak istemiyorum ama hemoroid rahatsızlığı olan ve bir çok tedavi yöntemlerinden sonuç alamayıp sonunda solucan çayı içerek tedavi olan dostlar biliyorum. Bu konulardaki paylaşımlarım bazı dostları rahatsız ediyorsa eğer bu konuda bir daha paylaşımda bulunmam. Çünkü biz solucan gübresini bitkilerimiz için üretiyoruz. Agaclar.net'e uygun paylaşımlarda bulunabilmek ümidiyle. Selamlar... Saygılar... |
Sn. vetman bilimsel makale icin tesekkürler. Isin biyolojik boyutu cok büyük bir mesele.
Solucanlarin yasadigi ortama adapte olmasi az sayida daha mi cabuk olur ne dersiniz? |
Alıntı:
Solucanlar çok ilginç yaratıklar. Dünya ilk kurulduğunda, canlı yaşamın ilk başladığından beri yaşadıkları tespit edilmiş. Bulundukları ortamda yalnız yaşamayı sevmiyorlarmış ve yalnız kaldıklarında kendi kendilerini dölleyebildiklerini okumuştum. Zaten çift cinsiyetli olduklarını da biliyorum. Belirli ortamda bir solucan varsa mutlaka yanında başka bir solucan da buluyorsunuz. Solucanların nüfusu bir ortamda çoğalırsa özellikle yaşlı solucanlar gençlere yer açmak için intihar ediyor. Yaşadıkları ortam fazla sıcak, nemsiz veya kuru olursa hayatlarının tehlikede olduklarını hissediyorlar ve soylarını devam ettirebilmek için ortama yumurta- kokon bırakıyorlar. Solucanlar toplu yaşamayı daha çok seviyorlar. Ortama adapte olmaları için de metreküp içinde 5.000 adet civarı solucanın bulunması ticari yetiştiricilik için ideal kabul edilmiş. Metreküp içinde 16.000 üzerinde solucan olduğunda ise üreme hızlarının düştüğü gözlenmiş. "insanları tanıdıkça solucanları daha çok seviyorum" Selamlar... Saygılar... |
Üretiminiz sonucu dağıtımına başlayacağınız solucan gübresinin ilk 100 kilosunu satın alarak müşteriniz olmaya talibim :)
|
Sayın Vetman996 yaptığınız çalışmalardan dolayı sizi tebrik ederim. Çalışmalrınızı sürekli takip ediyorum. Sayın Vetman996 solucan gübresini kendi üretiminiz olan Vetman996/ Topraksız Tarımda Arpa Çimlendirme- ÇİMMATİK'te deniyormusunuz? Bunu öğrenebilir miyim?
|
Alıntı:
Sizin bloğunuzdaki paylaşımlarınızı okudukça sizi yakından tanımak, sizin yanınızda olmak istedim hep. Bürokrasiyi geçebilirsek yıl sonuna kadar ruhsat almış olacağız. GSM ruhsatı için çok az bir evrak kaldı. Programımız Şubat ayı içinde gübreyi hazır edip Mart ayı içinde dağıtımını yapmak. Sizin gübreyi kullanma takviminiz belli mi acaba? Eğer program uymuyorsa revizyona gidebiliriz. Solucan gübresinin zeytin ağaçlarında kullanımında 15 gün erkencilik sağladığını ve bunun da çok işe yaradığını duydum. Bu konuda herhangi bir kaynak bulamadım. Siz kullanırken bu durumu da gözlemleyip paylaşabilirseniz çok makbule geçer hocam. Her şey için tekrar teşekkürler. Selamlar... Saygılar... |
Alıntı:
Solucan gübresini ÇİMMATİK'te deneme fırsatı bulamadık henüz. Bizim sıvı solucan gübresi üretimimiz de başlamadı. Ama bunu denemek için sıvı gübremiz hazır. Fırsat bulduğumuzda bunu deneyeceğiz. Çimmatikte arpaları sabah su dolu bidonun içinde ıslamaya bırakıyoruz ve akşam bu arpaları kasalara koyup çimmatiğe yerleştiriyoruz. Arpaları ısladığımız bu suyun içine 1/20 oranında sıvı solucan gübresini kullanmamızı önerdiler. Hatta kardeş bir firmadan sıvı solucan gübresi de aldık deneyelim görelim diye ama özellikle kurban telaşı, bakıcıların izne ayrılması, seraya fidan dikilmesi, büyükbaş hayvanlar için mısır silajı yapımı, solucan gübresi üretim tesisinin dizaynı, ruhsatı vs. derken denemeye zaman bulamadık malesef. Sitede paylaşmak için fotoğraflar çektik ama bunları bile paylaşamadık. Zaman içinde sıvı solucan gübresini çimmatikte deneyeceğim ve sizin için paylaşımda bulunacağımdan emin olabilirsiniz. Selamlar... Saygılar... |
Manisa'ya ağaçlar için geldiğimde tesisinizi ziyaret etmek isterim açıkçası sayın vetman996 teşekkür ederim. Saygılarımla Nezih
|
Alıntı:
Saygılar bizden... |
Değerli Dostlar Merhaba.
Başka bir sitede sorulan soruya verdiğim cevabı alıntıladım. Bir kaç kez bu şekildeki soruya muhatap olunca paylaşmak istedim. Solucan gübresi faydalı olduğu bilinen bir gübrenin solucanlara yedirilerek elde edildiği için kaliteli olacağı zaten gün gibi aşikar. Yararlı olması dileğiyle: "Alıntı Yapılan Metin: Yazıyı gönderen - sule68 Sayın Vetman, bazı sorular var kafamda vakit bulduğunuzda cevaplarsanız sevinirim. Solucan besini olarak kullanılacak olan büyükbaş hayvan gübresi zaten bitkiler için faydalı ve kullanılabilir bir malzeme. Yanmış ahır gübresiyle solucan gübresi arasındaki fark nedir? Karşılaştırmalı laboratuar analiz değerleri mevcut mu elinizde? Ahır gübresi de organik tarımda kullanılıyor, uygulamada karşılaştırma yapılmış örnekler var mı? Anladığım kadarıyla solucanlara da yanmış gübre besin olarak veriliyor. Zaten birkaç ayda uygun ortamda bekleterek yakacağımız gübreyi solucanlara vererek yine gübre elde etmek bize ne kazandıracak merak ettiklerim. Değerli bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkürler, kolay gelsin... Değerli Kardeş Merhaba. Sorunuz aslında çok güzel bir soru. Size cevap verirken bazı örneklerle anlatacağım ama anlaşılır şekilde anlatabilirmiyim bilemiyorum. Sığır gübresinin içinde bitki için çok yararlı bileşikler var. Bu gübreyi taze olarak tarlaya attığınızda ise tarlaya yarardan çok zarar veriyor. Çünkü içeriğindeki hayvan için yararlı olan enzimleri içeriyor ama bu enzimler bitkiye zarar veriyor. Taze sığır gübresi yabancı tohum bitkileri de içerir ve tarlaya attığınızda yabancı ottan kurtulamazsınız. Taze sığır gübresini tarlaya attığınızda bir takım parazit ve böcek larvaları içerir. Taze sığır gübresinin tuz oranı yüksektir. Toprağa zarar verir. Taze sığır gübresi bazı kimyasallar hatta hayvana kullanılan antibiyotiği bile içerir. Bu yüzden taze sığır gübresi kesinlikle kullanılmamalıdır. Sığır gübresinin kullanılabilmesi için en az 4-6 ay süresince fermente edilmesi gerekmektedir. Bu fermente esnasında ise bitki için yararlı içeriğin en az yarısının inhibe olduğu yani yok olduğu tespit edilmiştir. Özellikle gübrenin sızıntı suyunda çok faydalı elementler mevcuttur. Bu su ise direk bitkiye ulaştığında bitkiye zarar verirken toprak içinde bitkiye ulaşırsa yarar sağlamaktadır. Sığır gübresini fermente ettiğini zanneden bazı çiftçiler ise gübreyi yanlış istifleyerek için için gübrenin yanmasına neden olurlar. Bu gübreyi elinize aldığınızda çok hafif olduğunu hissedersiniz. İşte bu gübre kendi içindeki tüm değerli bileşikleri kaybetmiştir ve yararsız bir yığın haline dönüşmüştür. Solucan gübresinde ise durum çok farklıdır. Sığır gübresinin içinde yaralı bileşikler gübre içinde yitirilmeden ve 4-6 ay beklemeye gerek kalmadan, yapılan bir işlemden sonra solucanlara yedirilir. yararlı olduğu bilinen sığır gübresine solucanlardaki yararlı mikroorganizmalar, doğal büyütme hormonları, enzimler, doğal antibiyotikler, Humik asit, Fulvik asit vs. bitki için yararlı tüm bileşikler bu gübreye geçer ve gübrenin değerini kat kat artırır. Sığır gübresi ile solucan gübresinin analizini karşılaştırdığınızda solucan gübresinin daha değerli olduğu ortada olmakla birlikte; solucan gübresinde önemli olanın bitki için yararlı elementlerin bitkinin tam alabileceği formda hazırlanmış olmasıdır. Örneğin şekerin elde edildiği pancarda da glikoz vardır ama çay içerken çaya pancar parçasını batırmıyoruz. Pancardan elde edilen şekeri kullanıyoruz. Tabiri caizse sığır gübresi pancar ise solucan gübresi kesme şekerdir. Solucan gübresindeki elementler bitkinin köklerinden bitkiye geçebilecek formdadır yani. Solucan gübresini değerli kılan unsurların içinde içindeki organik madde miktarı ve özellikle yararlı mikroorganizmaların varlığıdır. İnsanlardaki diyabet, obezite vs. hastalıkların nedeninin insan vücudundaki yararlı mikroorganizma eksikliğinden kaynaklandığı tespit edilmiş bu konuda bu linkte makale mevcut: http://www.agaclar.net/forum/temel-k...lama/32156.htm Solucan gübresi ince tuz kadar küçülür. Bekledikçe kalitesi artar. Solucan gübresiyle sığır gübresinin içeriğinin karşılaştırmalı tablosu var ama bunu başka bir zamanda paylaşacağım. Selamlar...." |
Alıntı:
Solucan gübresini zeytinde kullanmak kuşkusuz faydalı olur ama zeytinde kullanmak için sanki biraz fazla değerli bir gübre gibi :) Yavaş salınımlı ve yüksek mikrobiyal içeriğinden dolayı sebze adalarında kullanmaya öncelik vermeyi düşünüyorum. Ulaştırdığınızda da ilk yapacağım şeylerden biri gübre çayı yapıp mikrobiyal içeriğin mikroskop altında resimlerini çekip burada yayınlamak olur. |
sayın meyvelitepe selam
geçen yıl benimde solcanlar üzerine çalışmalarım oldu konuyu takip edenler bilir velakin solcan gübresinin mukayesisine birtürlü yapamadım solcan gübresi ile uğraşan arkadaşlarımız bile şahit parsel oluşturup bizlere bir türlü sunum maalesef yapamadı ,hep kılasik laflarda kaldı dünyada birçok makaleler sayısız araştırmalar yanılmış olamaz diye benim içimde hep ukte kaldı sayın meyveli tepe af buyurun benide yanlış anlamayın sizde sayın vetman , uygun olduğnuzda!!! bu solcan gübresi ile yetişen ürün...bu hayvan gübresi ile yetişen ürün,, işte buda suni gübre ile yetişen ürün,,, son olarak bu sadece toprakta yetşen ürün diyebileceğimiz Allah için bu iş için taşın altına elini sokacak birisine binlerce teşekkürlerimi sunarım,,beni yanlış anlamayan tüm dostlarıma şimdiden teşekkür ediyorum unutmadan bu denemyi bende yapıcam fakat ancak 6 yıl sonra:)) |
Alıntı:
Ben solucan gübresini bitkilerde verim artışını kıyaslamak için kullanmadım. Ama solucan gübresiyle yetiştirdiğimiz domates ve biberdeki lezzeti tadınca bu işe karar verdim. Bazı makalelerde ürün artışının %50-%70 olduğunu söylüyor. Kardeşim bunları bir kenara koyalım.%100 doğal ürün olduğundan eminim. Lezzeti, aromayı artırdığına adım gibi eminim. İnsanın domates canı çeker mi yahu. Şu an yazıyı yazarken solucan gübresiyle yetiştirerek yediğim domateslerden canım çekiyor. Ayrıca İdris Bey kardeşim. Niçin bu denemeleri kendiniz yapmıyorsunuz ki. Deneme yapmak için size bir paket solucan gübresini ücretsiz göndereyim ve siz deneyin. Ama hemen şimdi istemeyin lütfen. Elimizde yeterli solucan gübresi olduğunda gönderelim size. Çileklerinizdeki lezzeti tadınca nasıl olsa çuval çuval istersiniz:p Selamlar... Saygılar... |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 03:53. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025