![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Koku!
Sevgili dostlar, Bu haftanın en son sorusu da benden gelsin? Yalnız bitkileri ve toprağı bir tarafa bırakalım bu defa biraz da çevremizden soralım. İçinde organik madde biriken (mesela gittikçe daha fazla kirlenen bir dereyi düşünün) bir su kitlesi bir süre sonra neden çok kötü kokmaya başlar? Doğasever, kokuyu yok eden şey, neden olan şey ile aynı diyen forum kişisi... Düzenleyen Dogasever : 17-10-2010 saat 18:27 Neden: ek |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Bununla ilişkili olarak soracağım bir soru daha vardı ama şimdiden onu da sorayım: Bu kokunun yok edilmesi için ne yapmak lazım? Neden? Geceleri koku yüzünden uyuyamamış bir forum kişisi. |
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
a) Cerrahi operasyon ile burnumuzu koku almaz hale getiririz. Bir el ile burnu kapatmak, çok kötü kokuda pek işe yaramayacaktır. Ameliyat ve sonrasında bir sürü acı, masraf olacağı gibi, güzel kokuları da kaybetmek zorunlu sonucu ile tamamen koku gitmeyip, koklayanın gitmesi gibi kötü ve son derece kişisel bir yaklaşım olacağından kimseye de hayrı olmayacak bir çözüm. Asla önermiyorum. b) Biriken maddeyi ortadan kaldırırız. Bu da yeni madde biriktirmemek ve öncekini de bir şekilde (şekli kişiden kişiye değişir) ortadan kaldırmayı gerektirir. Denenebilir, denemeye değer de. c) Dereyi ortadan kaldırırız. Duymamış olayım. ![]() Görüldüğü üzere, en iyi çözüm biriken maddeyi ortadan kaldırmak. İyi de nasıl? Biriktirmeyerek ve harcayarak/tüketerek/dönüştürerek. Bu maddeleri dereye salmazsak, birikmeyecek, önceden birikmişleri de ortadan kaldırırsak, sonuçta kokacak şey olmayınca kötü kokudan bahsetmek de mümkün olmayacaktır. Söylemesi kolay ama yapması bir o kadar zor. En azından dereyi ortadan kaldırmaktan daha kolay. gece kötü kokuların geldiği yerde kötü şeyler var demektir diyen hoş kokular koklamak isteyen forum kişisi. |
|
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sevgili Gece, Sabah kalkınca yazılarını okumak benim için büyük bir zevk. Yazı tarzın çok güzel. Tam senden beklediğim yanıtı vermişsin. Son derece mantıklı. Ancak burun ile uğraşmaktan çok daha mikro düzeye inmemiz gerekiyor. Bozunma/Parçalanma olayını atomik düzeyde incelediğimizde parçalanmada kaybedilen bilinen en küçük yüklü parçacıkların hangi yoldan nereye gittikleri ve başka hangi maddeleri oluşturdukları önemli. Kokup kokmama ise yeni oluşan maddelerin neler olduğuna bağlı... Kokuya giden ve gitmeyen yol yüklü parçacıklardan geçer diyen forum kişisi Ayrıca, sudaki oksijen tükenene kadar kokuya gitmeyen yolda yüklü parçacıkları taşır ve onlar sayesinde aslına (Su) döner diyen forum kişisi. (Çevre mühendisleri de bazıları bilerek bazıları bilmeyerek, atıksu arıtma tesislerinde diffüzörlerle atıksuyun içinde oksijen bitmesin diye hava basarlar) |
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
a) koku alabilen bir burun, b) kokusu alınacak, çözünebilir bir madde. c) maddeyi çözen bir çözücü (su) gerekir. İçinde organik madde biriken bir dere, b ve c şıklarını fazlasıyla (fazlalık durumu biriken (maddenin eksilmeyip, artması) ve dere(neredeyse suyun çoğulu)) karşılamakta olup, a şıkkı olan burun da bizde var. İşin buraya kadarki bölümü kokmak ve çok kokmak ile ilgili ortamın çok uygun olduğunu gösteriyor. 'Kötü kokmak', kokunun kötü olması ise göreceli bir durum, bizim için kötü olan koku, EM için hoş olabilir. EM'in burnu olup olmadı konusuna girmeksizin, kötü kokmayı da burnumuzda çözülmüş örneği, burundan gelen veri ile alıp, analiz eden beynimizin bir tepkisi olarak kötü duygusunu tetiklediğini ve ortamdaki koku miktarı ve potansiyel zarar öngörüsüne göre de çok kötü olarak değerlendirdiğini düşünüyorum. "Kokuyu yok eden ile neden olan şey aynı" olup olmadığı konusunda ise bir şeyin aşırısının zıddına dönüşme olduğu genel kuralı ile uyumlu bir bilgi oluşunu düşünüyorum. Koku konusunun önemi ise memelilerin tümünün koku duyularının diğer duyulara göre gelişmiş olması ve taklit edilemeyişi ile de iyice ortada zaten. Görüntü ve sesi cep telefonları ile bile aktarabiliyor, dokunma ve hareketi çok farklı şekillerde yapay olarak üretiyoruz ama kokunun çakması ya da benzetiminin adı bile pek duyulmuyor. Ve parfüm endüstrisinin iyi bildiği üzere duygulara giden en kısa yol, ne kulaktan ne gözden geçiyor, burnunuzu kullanmak yeterli. gece biri, 'seviyor, sevmiyor'un 'kokuyor, kokmuyor'unu bulsa da papatyalar yolunmaktan kurtulsa diyen forum kişisi |
|
|
|
|
![]() |
|
|