![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Kendini bil ve tamamla...
Her ne kadar konu "büyüme" yönünde ilerliyor olsa da olaya 'tamamlanma' yönünden bakmak da olası. Görünen o ki; dışarıdan müdahale edilen bitkiler (canlılar demek daha doğru belki de) bu müdahaleden fazlasını ortaya koyup, tamamlanmaya çalışıyor gibiler. Yani olayın sınırları büyümekten öte gibi geliyor bana. 'Fazlası' derken de; üstten kestiğiniz bitkinin, daha gür olarak bu etkiye tepki vererek, kaybını yerine koyduğu gibi, olgunlaşabilmesi için ek bir çaba da sarfetmesini kastediyorum. Biçilen otlar daha gür olar gelir, ürünü sürekli toplarsanız, sürekli ürün alırsınız, yumurtaları düzenli olarak toplarsanız, yeni yumurtalarınız olur, gülünüzü budamazsanız, yeni ve güzel çiçeklenmez, ... Kimi "ot"lar müdahalenin yönünde, önceki kayba rağmen sakınca görmeden daha büyük risk alıp devam ederken, belki biraz daha zekî diyebileceğimiz diğerleri bu riske girmeyip, diğer yönleri deneyip, yaşam şansını artırıyor olabilirler. Dallanma ve yaprakların olası en iyi ışık alacak şekilde yönlenmeleri de bu yaklaşım ile değerlendirilebilir. Belki böylece; kök yüzeyine yakın gövdede yapraklanma olmadığı halde ışık görme olasılığı yüksek olan, yükseklerde yapraklanmanın mümkün oluşu sorusu da yanıtlanmış olur. Madem önceki sorulara yanıtımız 'tamamlanma, kendini bütünleme, olgunlaşma' şeklindeydi o halde bu yönde başka bir soru ile bitirelim; Neden tüm canlılarda, en özelleşmiş hücreler bile olsa, tüm DNA kodunun tamamı bulunur? gece GDO'ların DNA'sı tam mıdır, yarım mı, her zaman iki yarım bir tam eder mi? Diye de soran forum kişisi! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
|
Domates biber gibi bitkiler tek yıllık olmalarına rağmen oluşturdukları sap gövdeleriyle uzmanlaşmış hücrelere sahip olabilir. Bu bölge artık bitkinin belli bir görevi olan bir organıdır. Uzama yerine ancak genişleyebilir. Boyuna uzayan hücre yapısına sahip olmayan bu bölgeleri artık sürgün vermez. Bu durum çoğu ağaç için de geçerli olmasına rağmen neredeyse toprak düzeyinde kesilmiş 100 yıllık zeytin genç filizler verip yeniden koca bir ağaç oluşur. Bu da onun sorunu ![]() Domatesin ömrü bunu becerecek kadar uzun değil. Onlarınkellesini kesip büyüme çağının koşullarını hep sabit tutsak onlar da yeni sürgün verir mi denemek gerek. Bu yazdıklarım da benim bildiğim konu değil sakın inanmayın haa. Umarım bu ilginç soruyu bilen çıkar da hepimiz öğreniriz. Sır sürgen dokuda gibi geliyor bana. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Her ne kadar Gece'nin sorusunun yanıtını tam olarak bilmesem de, tüm hücrelerde DNA kodunun tamamının bulunmasının, yine bu müthiş kendini tamamlama misyonuyla ilişkili olabileceğini düşünüyorum. Neslini devam ettirmek de kendinizi tamamlamanın bir parçasıdır. Bunu yapmak amacıyla, ileriye yönelik tedbirler de alırsınız. Buna bir örnek olarak bir ordunun savaşa gidişini gösterebiliriz, savaşta hem orduya bir bütün olarak lojistik destek (silah, mermi, yiyecek, su) verirsiniz hem de tek tek askerlerinize onları ordunun topyekün kaynaklarına ulaşamayacakları duruma hazırlamak için yiyecek, su, silah ve mermi ile donatırsınız. Ayrıca, ordunun top yekün misyonunu, tek tek askerlere de yüklerseniz (buna iyi beyin yıkama da denebilir) savaşı kazanabilirsiniz. (Burada savaşın kazanılmasından kastım bitkinin kendini tamamlama görevini yerine getirmesidir.) Yani tek tek askerleri ordunun küçük bir modeli yapmaktan bahsediyorum. (Bu örnek DNA'nın işlevini tam olarak yansıtmasa da, biraz benzerlik var gibi.) Yanılıyor da olabilirim. Düzenleyen Dogasever : 07-10-2010 saat 10:27 Neden: ekleme |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|