agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni2Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 04-10-2010, 20:28   #1
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
2008'de USA Today Gazetesinin Internet sitesinde Tavukların T-Rex adlı dinazordan geldiklerine dair bir habere rastladım. Gerçekten de tavukların Dinazorlardan geldiği düşünülüyor. Bu benim için de sürpriz oldu. Gerçi iskeletleri benziyor ama arada biraz (?) boyut farkı var.

http://www.usatoday.com/tech/science...cken-dna_N.htm

Haberı yazan: Randolph E. Schmid, Associated Press
WASHINGTON — Tavuklara biraz daha saygı gösterilmesi gerekiyor.
Bilim adamkları, bugün masanıza gelen kızarmış tavuğun Müthiş T-rex dinazorundan geldiğine dair kanıtları ortaya koydular.

Ve, mastodonlarla filler arasındaki yakın ilişkiyi teyit etmeleri de hiç sürpriz değil.

İSkeletlerine bakıldığında, fosil çalışmaları uzun zamandan beri modern kuşların T. REx'ten geldiğini önermekteydi.

Jurnal Sicence dergisinin Cuma günkü baskısında yer alan bir habere göre, şimdi T-rex'in eklem dokularından alınan küçük protein parçacıkları, tavuklar ve devekuşları dahil kuşlarla T. Rex arasında ilişki olduğunu göstermiştir.


Harvard'dan makalenin eşyazarı John M. Asara ekibinin geçen yıl T.Rex'ten almayı başardıkları kolajen ekstraktının tavukların kolajenine benzediğini bildirmiştir.
Name:  trextopper.jpg
Views: 1462
Size:  39.3 KB

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-10-2010, 22:04   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
Burada fikir yürüterek doğruyu bulma gibi bir cümle okudum. İnsan fikir yürüterek doğruları bulabilmiş olsaydı, 2500 sene önce eski Yunan'lılar çok şeyin doğru yanıtlarını bulurdu. Ama öyle olmadı.

Ayrıca ilk canlılar olarak algler yani yosunlar yazılmış. Bunun için hangi bölüme koyacağıma karar veremediğim 6 ay önce hazırlamaya başladığım bir yazıyı da eklemek gerekecek. 6 aydır internetten uzağım, ve bu yazıyı unutmuştum. Kontrol edip ekleyecektim.

Bu konunun adı da neden nasıl buraya da uyar mı kestirmedim.

meymun Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-10-2010, 22:09   #3
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
Kuşların dinazorlarla ilişkisi hakkındaki varsayımları, uzakdoğuda birkaç yıl önce bulunan, telek tüyleri korunmuş geçiş canlılarının fosilleri de desteklemekte.

meymun Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-10-2010, 22:20   #4
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
http://www.agaclar.net/forum/showthr...d=1#post701673

İlk kara bitkisi, vs gibi soruların şu an doğru sanılan yanıtlarını bu linke ekledim.
Okuyan olur, yanlışlarımı düzeltirse sevinirim. Kontrol etmeden yazdım.

meymun Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-10-2010, 23:39   #5
Ağaç Dostu
 
gece's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-02-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,671
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi meymun Mesajı Göster
Burada fikir yürüterek doğruyu bulma gibi bir cümle okudum. İnsan fikir yürüterek doğruları bulabilmiş olsaydı, 2500 sene önce eski Yunan'lılar çok şeyin doğru yanıtlarını bulurdu. Ama öyle olmadı. ...
Fikir yürüterek doğruyu (hakikati) bulmak, hiç olmamış/olmayacak bir şey de değildir ama.

Bilgi, başka bilgiden de doğabilir. Yani bilginin kaynakları arasında bizatihi (başka) bilgiler de vardır. Dikkat edin, doğar ya da doğmaz değil, doğabilir de safsataya dönüşebilir de.

Var olan, yürütülen bilgilerden bir çok sonucu ulaşılan bir çok doğru olduğunu düşünüyorum.

Eski Yunanlılar her şeyin doğru yanıtını bulmadılar ama çok şey bulduklarını da kabul etmek gerekmez mi?


gece
fikirleri yürütmek ile bekletmek ve uçurmayı ayrı gören forum kişisi

gece Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-10-2010, 09:53   #6
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Burada fikir yürüterek doğruyu bulma gibi bir cümle okudum. İnsan fikir yürüterek doğruları bulabilmiş olsaydı, 2500 sene önce eski Yunan'lılar çok şeyin doğru yanıtlarını bulurdu. Ama öyle olmadı.


Bence burada yanıt veren arkadaşların %100 doğruyu bulmaları diye bir iddiamız olamaz ve olmamalıdır. Önemli olan verilen yanıtın doğru olmayan yanının bir başka arkadaş tarafından doğru olmadığının belirtilmesidir. İnsanlık pek çok şeyi deneyerek ve fikir yürüterek öğrenmiştir. Fikir yürütürseniz, iki sonucu vardır: Doğru veya yanlış. Ama fikir yürütmezseniz, sonuç tektir: Hiç!
Eski Yunanlılara da eski Mısırlılara da yürüttükleri tüm fikirlerden ötürü çok şey borçluyuz. Size güzel bir örnek kontak lensin icadıdır:

Kontak lens için ilk fikir yürüten 16. yy'da Leonardo da Vinci'dir. Lensin ilk defa diyagramlarını çizmiş ve çeşitli olasılıkların açıklamalarını yapmıştır. Bundan yaklaşık 100 yıl sonra Rene Descardes, görme kusurlarını düzeltmek için gözlerde lensin kullanılabileceği düşüncesini geliştirmiştir. Ve Descartes'ten 170 yıl sonra Thomas Young ilk lensi geliştirmiştir. Daha sonra ise, bir Alman Cam Ustası 1887'de göze takılmaya uygun ilk kontak lensi ortaya çıkarmıştır. Ancak, bundan sonra tüm dünya bu konuya kafa yormuş ve çok daha gelişmiş kontak lenslerin üretilmesi mümkün olmuştur. Şimdi kontak lensin düşünce babası olan Leonardo Da Vinci'ye müteşekkir değil miyiz?

Ayrıca, teleskobun mucidi sayılan Alman Hans Lipperhey'in de kendisinden önce İtalya'da cam yapım tekniklerindeki gelişmelerden etkilenmediğini söyleyebilir miyiz? Bence her şey birbirine bağlıdır ve bilimde gelişmeler ve icatlar bir bayrak yarışı gibidir. Biri bırakır diğeri devam eder. Ancak en önemli konu bir fikrin öne sürülmüş olmasıdır. Fikir olarak da doğru olan ileri sürülür diye bir kural yoktur. Birçok fikir öne sürülür ve bu fikilrlerin çarpışması neticesinde, bazı fikirler öne çıkar. Bazen yanlış (veya doğru) fikirler bizi doğru olan başka fikirlere de götürebilir.

Örneğin, sanayi devriminde İngiltere'de ilk buharlı makinenin ortaya çıkışı: Hiç kimse, neden biz buharlı bir makine yapmıyoruz diyerek yola çıkmadı tabii ki. Çünkü böyle bir makinenin olabileceğini o zaman kimse bilmiyordu. Kömür ocaklarında ellle ulaşılabilen kömürleri tükettikten sonra, kömür için daha derinlere kazmak gerekiyordu. O zaman da madencilerin karşısına bir sorun çıktı: Su. Tünelleri su bastığı için belirli bir derinlikten öteye gidemiyorlardı. Bu sorunu çözmek için, fikirler öne sürüldü ve sonucunda pompa icat edildi. Sorun Çözüldü. Ama pompa çok önemli bir buluşa daha fikir babalığı yaptı: Buharlı makine. Birileri çıktı ve dedi ki, madem biz hareket üretebiliyoruz o zaman bu hareketi kullanarak kendi kendine giden arabalar yapabiliriz. (o zaman arabalar sadece atlara koşuluyordu!). Böylece ilk tren ortaya çıktı. Arkasından da biliyorsunuz, her şey birbirine izledi ve bugüne geldik.

Anlatmak istediğim her şeyin başlangıç noktası fikirlerdir. Fikirler de soru sorarak ve merak ederek ya da bir sorunu çözmeye çalışırken ortaya çıkar.
Alıntı:
Bu konunun adı da neden nasıl buraya da uyar mı kestirmedim.


Buraya her şey ve her türlü fikir uyar.


Düzenleyen Dogasever : 05-10-2010 saat 10:07 Neden: duzeltme
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 22:59.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025