![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,028
|
Ensar bey yazmışmıydı görmedim. Kaolini bu incelikte öğütmeyi nasıl başarmış? Okuduğum makalelerden birinde kaolinin 1930'lu yıllarda 60-70 mikronla (yanlış hatırlamıyorsam) denendiği ve tanecik büyüklüğünden dolayı başarılı olmadığı yazılı idi. 2002 yılında başka bir teknik ile 2 mikron'a inince (herhalde 5 mikron da iş görür diye düşünüyorum) tekrar denenmiş ve başarılı olduğu görülmüş. Bu arada mikronize klinoptilolit denemesini durdurdum. Tanecik boyutları standart değil. Tortu bırakıyor ve kaoline göre özgül ağırlığı çok yüksek. Kaolinin etki mekanizmasında özgül ağırlığınn düşüklüğü ve tanecik boyutu birlikte en önemli rolü oynuyor. |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
buldum 5 mikronun altında ilçeltmeyi başardık demişti, göndermeden önce...Klinoptilolit tozunu bizede denedik. Tarala koyduk. Traktörle atmak için. Çöktü kaldı. Pompa çalışmadı. Hepsini dökmek zorunda kaldık. Dediğiniz doğru. Müdür Bey ve Selma ile denemiştik. Ancak bu ürnünde çok iyi. Keşke onuda pompalarla atılacak duruma getirseler. |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
[QUOTE=MeyveliTepe;678299]Ensar bey yazmışmıydı görmedim. Kaolini bu incelikte öğütmeyi nasıl başarmış? Sevgili Meyvelitepe, Benim yaptığım iş seperasyon, öğütme ortamından küçük partiküllerin alınmasını sağlamaktı. Sanırım başarılıda olundu. Arzu ederseniz sizede denemeniz için gönderebilirim. Sevgili Halil, Şu taşınma işim bitsin tanışmayı gerçekleştireceğiz. Eğer büyük bir aksilik te olmazsa kışa girerken ciddi, miktarda solcanla solcan gübresi üretiminide başlatacağız. Şimdilik muhtemel fiyatının mevcut piyasada satılanların çok altında olacağını düşünüyorum. Sevgiyle kalın |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 252
|
SN;Halil önen kolay gelsin kaolin işinede el atmışsınız. kaolini hep denemek istedim bir türlü fırsat olmadı.Kesme şekerle yapıştırma yeterli oluyor mu?, yoksa her yağmurdan sonra tekrar uygulama mı yapıyorsunuz. Sn meyvelitepe'nin uygulamaları başarılı sonuçlar vermişti . Sizin yerli kaolin de sonuçlar nasıl?..Zeytin fidanlarımı unutmadım bir ara uğrayacağım. Bu arada Sn ensar arkadaşımızı da tebrik ederim. |
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
. O bu konululada deneyimli ve iyi biliyor.Kesme Şeker toz şekere göre daha iyi yapıştırıcı. Ben özellikle şeker harici yapıştıcı kullanmadım. Yaprakta ve meyvede tutunmasını denemek için. Resimlerde de görüldüğü gibi ithal kaolinden farkı yoktu. Yarattığı beyazlık ile de farksızdı. Bence sadece üretcinin kaoline alışması kalıyor. Ayhan Bey ile ithal kaolini uyguladığımızda yapıştırıcı+toz şeker de kullanmıştık. Ancak sert yağmurlar etkiledi ve tekrar kullandık. Normal yağmurlarda yapıştıcını etkisi güçlü. İkinci uygulama gerekmiyor. Benim denemenden sonra yağmur yağmadı. İthalin kaolinin pahalı olması elbette _yağmurdan dolayı_ üreticiyi olumsuz etkiler. Ancak yerlisinin 3 de 1 ucuz olmasıda tekarlama pek etkilemez. En azından ağacın gövdesini _budama sonrası sorundur _ ve meyvesini güneşten koruyor, özellikle Ege sıcaklarında Gemlik çeşidinin kalın kabuk geliştirmesine engel oluyor. Gemliği kalın kabuğunda dolayı_Gemlik yöresine göre_ daha çok tuz kullanıyorsun. Bu da hem tuzluluğu arttırıyor hem de tanenin suyun aşırı kaybına yol açıyor. Dediğim gibi Gemlik (Trilya) o yörenin zeytiniydi. İklimi Ege sıcağına göre farklıydı. Orada kalmalıydı. Tüm bunlar hesaplanamdan teşvikler verildi ve buralarda yaygınlaştı. Her yıl yerim vermesi üretici tarafından tercih edildi. Hala bu hatalı durum sürüyor. İkinci büyük hata ise Gemlik zeytin çeşidi sofralıktır. Buralarda yağlık olarak _bol üründen dolayı_ değerlendirilmeye çalışılıyor. Çok kolay Gemlik ve ayvalığın ya da memeli çeşidini yağını ayrı ayrı çıkarın bir şişeye koyun renginden bile yağ kalite farkını görürsünüz. Ya da ikisinden ayrı ayrı yumurta pişirin ve yiyin. Olmadı tavaya koyun ayrı ayrı birer parça biftek pişirin. Daha pişerken farkı görürüsnüz. Ayrıca birin raf ömrü 4 aydır diğerinin 2 yıldır. İkisini paçal yaparak _köylülerin buluşu_ raf ömrünü bir yıla çıkarırsınız. Bunları dillendirdiğimizde yerli/çeşit korumacılık damarımız nüksediyor. Adı üstüne sofralık... Ve harika bir sofralık... İşte bu nedenlerden dolayı kaolin kullanma zorunluluğu doğuyor. Bunun yanında kaolin zeytin sineğine de etkili. Ancak kaolini kullanma zamaını da önemli diye düşünüyorum. Bilirsiniz Ege de bazen yaz dönemi 3 ay yağmur yağmaz. Yağsa da etkili değil. Aslında kaolin tam taneye su yürüdüğünde yani tane yumşadığında atılmalı. Zira zeytin sineği o zaman v şeklinde taneyi çiziyor ve yumurta bırakıyor. Bu delta tuzaklarla tespit edilebilir. İşte bu da hesaplanırsa kaolin kullanımı kısabir süreyi kapsar. Bazen yağan sert yağmurlar tesadüf etmez. İkinci, üçüncü kullanıma gerek kalmaz. Muğla'dan Muttalip bey (mtlp; sitemiz üyesi) ile bugün görüştük. O yörede çiçek zamanı sıcak çarpmasından zeytin veriminin çok düşük olduğunu ve üreticinin zorda kaldığını söyledi. Çiçek zamanı kaolin uygulaması belki hemen çiçek öncesi uygulama yapılabilir mi bu nasıl etkiler üzerinde düşünülmesi gerekir. Düzenleyen Halil Önen : 14-08-2010 saat 22:20 Neden: harf |
|
|
|
|
|
|
#6 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 12
|
Sayın Ensar Bey, Kaolin kili ürününüzü Armut meyvesine çiçek döneminde atabilir miyiz? Çiçek döneminde atılırsa don tehlikesine karşı faydası olur mu? Bu konuda deneme yapan arkadaş var mı? Sizden ürünü nasıl temin edebiliriz? Cevap verirseniz çok sevinirim. Saygılarımla... |
|
|
|
|
|
#7 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Alıntı:
Sn Ensar foruma uzun bir süredir girmiyor. http://www.sun-shader.com/ buradaki adresdeki iletişim bilgileri ile kendisine ulaşabilirsiniz sanırım. Ayrıca hem benim hem forum üyelerini bilgilendirme amacıyla daha önce kaolin kili kullandınız mı? Kullandı iseniz; - Sadece deveci armudu için mi kullandınız, - ne kadarlık bir alan için, - hangi özelliklerde kaolin,- mevsim olarak ne zaman, - uygulama sayısı, - VE en önemlisi nasıl bir sonuç gözlemlediniz?Aslında bu sorular yanıtları su gibi okunacak hep merak edilen sorulardır. Düzenleyen soilless : 25-02-2012 saat 01:13 |
|
|
|
|
|
|
#8 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 138
|
Sn. soilless Rafine olmayan kaolin kilinin kullanılmasının sonuçlarını sorduğunuz sorularla bulmanızın biraz zor olduğunu düşünüyorum. Çünkü rafine edilmediyse içinde bulunan maddelerin çevreye ve insan sağlığına olan etkilerini ciddi şekilde araştırmak gerekir. Hatta bu kullanılan kaoline göre değişkenlik gösterir diye düşünüyorum. bence sonuçlar ancak parçacık boyutu ve kalsinasyon konularında fikir verebilir. |
|
|
|
|
|
#9 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Alıntı:
723 no.lu mesajınızda Sayın MeyveliTepe, Araştırmalarınızı ve deneyimlerinizi paylaşmanızı ilgiyle izliyorum ve çok faydalandığımı belirtmek istiyorum. Teşekkürlerimle. Demişssiniz sanırım o zamanki mesaj trafiği içinde destek ve iyiniyet mesajı iletmişsiniz ve de özellikle araştırma ve deneyimleri ilgiyle takip ettiğinizi söylemişsiniz ne güzel bence mahsuru yok. Hatta bu konu başlığına ilgi ve alakanızın daim olmasını dilerim ancak , bence pek ilgi ve alaka göstermememişsiniz ya da çok hızlı bir değerlendirme yapmışsınız çünkü benim Rafine olmayan kaolin kullanımına ilişkin bir yorumum ve iddiam olmadı. İsterseniz 709 no.lu mesajımdan itibaren benim mesajlarımı tekrar okuyun. Ben de zaman zaman hızlı anlık değerlendirme hatalarına düşebiliyorum ancak fikir bazında değil kelime bazında oluyor. |
|
|
|
|
|
|
#10 | ||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 138
|
Alıntı:
Demişsiniz ki ; Alıntı:
- Bak rafine olmayan kaolin de işe yarıyormuş işte deme hakkımız olmadığını belirtmek istemiştim sadece. |
||
|
|
|
![]() |
|
|