agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni277Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 18-08-2010, 11:11   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
..... Fermentasyon İle Gübre Yapmak.....



3- Termofil (Sıcak seven) Mikroorganizmalar: Sıcak su kaynaklarında, hayvansal gübrelerde ve tropikal ülkelerde bulunan, optimal üreme ısıları 50-60 °C olan mikroorganizmalar olup, pastörizasyon ısılarında bile canlı kalabilirler. Bacillus Stearothermophilus bu grup mikroorganizmalara en iyi örnektir.
...

2- Termofilik Evre
Sıcaklık 40-50 °C’ ye ulaştığında kompostlamayı başlatan organzimaların hemen hemen tamamı ölür ve bunların yerini 70 °C sıcaklığa kadar dayanabilen ve ısı üretebilen termofilik bakteriler alır. Termofilik bakteriler kendileri için mevcut besini tükettiklerinde ısı üretmeyi durdururlar ve kompost soğumaya başlar.
Yanmış ahır gübresine Etkin Mikroorganizma ( EM) karıştırılarak yapılan (sıcak) kompostlaşmada maksimum sınır nedir?

Yanmamış inek gübresi (yoğun ıslaklık) ve EM kompostlaşması riskleri nelerdir?

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-08-2010, 11:23   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Yanmış ahır gübresine Etkin Mikroorganizma ( EM) karıştırılarak yapılan (sıcak) kompostlaşmada maksimum sınır nedir?

Yanmamış inek gübresi (yoğun ıslaklık) ve EM kompostlaşması riskleri nelerdir?
Halil Bey,

Bence maksimum sınır derken sıcaklık sınırını kastettiğinizi düşünüyorum. EM içindeki bakterilerden lacto bacillus türlerinin bir çoğu 45 °C’ ye kadar dayanabiliyorlar. Ancak yine de ayrıntılı bilgiyi Sn. Dogasever verirse sevinirim. Çünkü EM içinde 80 çeşit mikroorganizma olduğunu söylüyor. Hepsini tek tek bilmediğim için net bir yorum yapamıyorum.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-08-2010, 13:02   #3
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Halil Bey,

Bence maksimum sınır derken sıcaklık sınırını kastettiğinizi düşünüyorum. EM içindeki bakterilerden lacto bacillus türlerinin bir çoğu 45 °C’ ye kadar dayanabiliyorlar. Ancak yine de ayrıntılı bilgiyi Sn. Dogasever verirse sevinirim. Çünkü EM içinde 80 çeşit mikroorganizma olduğunu söylüyor. Hepsini tek tek bilmediğim için net bir yorum yapamıyorum.
Halil Bey merhaba

Biz 50 C dereceyi aşmamayı öneriyoruz. Bu yüzden havalandırma yapılarak sıcaklığın çok yükselmesi engelleniyor. Ama diyelim ki 60 C dereceye çıktınız. Ne olabilir? Hiçbir şey olmaz. Bazı laktik asit bakterileri ölebilir ama zaten bu sıcaklığa erişmeden önce bu bakteriler yapacakları faydaları yapmışlardır. Fototropik bakteriler çok dayanıklıdır. Çok yüksek sıcaklıklara dahi dayanabilirler. EM Kompostta önemli olan fermante olmuş organik madde üretmektir. Amaç sonuçta EM üretmek değildir. Sonuçta elde edilen ürün de EM değildir, EM Komposttur. O yüzden, EM mikroorganizmalarının bazılarının ölmüş olmasının hiçbir mahsuru yoktur. Önemli olan nihai ürünün özellikleridir. Zaten EM içindeki en önemli mikroorganizmalar da fototropik bakterilerdir. Bunların işlevleriyle ilgili yakında çok ayrıntılı bir yazı yayınlayacağım.

Vegy beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-08-2010, 12:09   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Halil arkadaşıma Kompost bilgilerim.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Yanmış ahır gübresine Etkin Mikroorganizma ( EM) karıştırılarak yapılan (sıcak) kompostlaşmada maksimum sınır nedir?

Yanmamış inek gübresi (yoğun ıslaklık) ve EM kompostlaşması riskleri nelerdir?
Halil arkadaşım Yanmış ahır gübreleri stabil bir durum kazanmış organik madde niteliği taşımaktadır, bundan sonra bu gübreler kompostlanmaları ile daha ileri bir aşamada bitkilerin besin alınabilirliği sağlanmakta hatta bu kompostlaşmayı etkin mikro organizmaların denetimiyle yapılmasıyla, gübremizin etkin mikro organizmalara besin sağlaması ile bu canlılar bize enzimler aminoasitler hatta uygulanacak bitkilerin kök yapısında hastalıklarda ari bir gelişme sağlama oluşumuyla gübremiz içerik bakımından mikrobiyal özellliğe kavuşacaktır.

Gelelim ikinci sorunuza ahır gürelerinden taze inek gübresi üre ve azot yönüyle zenginlik arzetmektedir, kompost sürecinde mikro organizmaların besin ve enerjilerinin sağlanarak üremelerinin koşulu olarak Kompost sürecinin işlemesi için 30 karbon 1 azot dengesi içinde sağlanmaktadır, burada yapılacak işlem mevcut taze inek gübresine bu dengeyi sağlayacak karbon malzeme olarak kıyılmış kuru ot veya saman karıştırılarak bu denge oluşumu ile tabii bu arada nemide unutmamak gerekir, nem oluşumunuda 10/1 veya 20/1 oranında sulandırımış Em'a ile sipreyliyerek sağlıyarak kompost süreci başlatılabilir, sizce risk gibi düşünülen sakınca esasında taze gübrenizin kompostun işleyiş süresinin etkisinin belirsizliği olmaktadır.

Halil arkadaşım kompostumuz fermantasyon esasıyla(soğuk kompost) kuralları içinde olgunlaştığından, yüksek ısılar oluşmamaktadır.

Taze gübre solucanlar için sakıncalı olarak asidiklik göstermektedir taze gübre içindeki azotun fazlalılığı bakteriler için sakınca yaratmamaktadır, çünkü bu azot organik azot formundadır.

Halil arkadaşım surularından anladığım cevaplar bu yöndedir. Açıklamalarım olması için daha detaylı kullanım bilgilerini sunarsanız, ayrıntılar ekleyebilirim, sevgilerimle çalışmlarında başarılar dilerim Saygılar..


Düzenleyen epsody : 18-08-2010 saat 12:14 Neden: Mesaja ilve
epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-08-2010, 12:25   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi epsody Mesajı Göster

Halil arkadaşım surularından anladığım cevaplar bu yöndedir. Açıklamalarım olması için daha detaylı kullanım bilgilerini sunarsanız, ayrıntılar ekleyebilirim, sevgilerimle çalışmlarında başarılar dilerim Saygılar..
Sn.epsody,
verdiğin bilgiler için teşekkürler.

''Organik gübre yapımı'' sayfasındayım, bilgi ve deneyimlerini bekliyorum.

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-08-2010, 21:10   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Mikoriza mantarları

Mikoriza mantarları ile ilgili özet bir bilgi.

Mikoriza terimi aktif bitki gelişimi evresinde köklerin korteks dokusunu (kabuk) kolonize eden mantar ile bitkiler arasında oluşan işbirliği veya simbiyozu (ortak yaşam) ifade etmektedir. Mikorizal funguslar (Mikoriza Mantarları) konukçu bitki köklerinin içinde ve dışında kurdukları ilişkilerden dolayı ekolojik olarak büyük öneme sahiptirler. Mikoriza mantarları ile bitkiler arasındaki bu ilişki karşılıklı yararlanmaya (mutualistik simbiyosis) dayalı bir ortaklıktır. Bitki gelişimini, özellikle bitki besin maddelerinin yoğunluklarının kritik seviyelerde olduğu marjinal topraklarda ve koşullarda teşvik etmektedir. Bu teşvik, simbiozise sahip köklerin topraktan kantitatif olarak (niceliksel olarak, miktar), başta fosfor olmak üzere bazı makro ve mikro besin maddelerini daha iyi alabilmeleri ile açıklanmaktadır. Fungus ise bitkiden bazı organik maddeleri ve karbonhidratları almaktadır. Bu yaşam şeklinde, her iki ortakda belli koşullar altında birbirlerinden faydalanmaktadırlar. Konukçu bitki fungusa karbon kaynaklarını sunarken, fungus bitkinin topraktan su ve besin alımını artırır. Mikoriza, bitkinin yararlanamayacağı çözünürlüğü az veya yetersiz durumdaki besin elementlerini, özellikle fosforu absorbe etmekte ve bitkiye kazandırmaktadır.

Konukçu bitkinin, toprak fungusları ve nematodlara karşı dayanıklılığını artırmaktadır. Daha iyi beslenen mikorizalı bitki, zayıf gelişen mikorizasız bitkiye nazaran obligat patojenlere (Yaşamsal evrelerinin çoğunu konukçu vücudunda geçiren patojenler.) karşı daha dayanıklı olabilmektedir. Soğandaki beyaz çürüklük (Sclerotium cepivorum), fasulyedeki kök çürüklüğü (Fusarium oxysporum) , kök boğazı çürüklüğü (Rhizoctonia solani), domates ve patlıcandaki verticilium solgunluğu (Verticillium dahliae) türünden hastalıklara karşı bu mantarların etkili olduğu bilinmektedir.

Ayrıca, mikorizal funguslar, kök yenilenmesini teşvik eder, bitki büyümesini hızlandırır ve kimyasal gübre kullanımını azaltır.

Mikorizal funguslar dört büyük gruptan oluşur: Ectomycorrhiza, Endomycoorhiza (arbüsküler mikorizalar), Ericaceous Mikorizalar ve Orchidaceous (Orkide) Mikorizalar

1- Ectomycorrhiza (Ektomikoriza): Yüksek yapılı ormanlık alanlarda ağaçların kök bölgesinde, çalı tipi bitkilerde ve nadiren de olsa tek yıllık otsu bitkilerde rastlanılan bir mikoriza türüdür. Ektomikorizaların (EM) teşhisinde en belirgin özellikleri, kök korteks hücreleri arasında bulunan hiflerinin, orman biyolojisinin kurucusu kabul edilen Robert Hartig'in adından dolayı "Hartig net" diye adlandırılan bir ağ oluşturmalarıdır. Bitkinin kök korteksinde (kabuk) hücre içi değil hücreler arası alanı doldurmakta ve kökte morfolojik değişikliklere neden olabilecek örtü veya kın olarak adlandırılan ve bölmeli olan kökçük görünümünde dallanmış hifler oluşturmaktadır. Kortikal ve epidermal hücreler arasında yer alan "Hartig net" olarak tanımlanan bu çok sayıdaki hifler ağı vasıtasıyla, konukçu bitki ve mantar arasında besinlerin alış verişi için geniş bir yüzey oluşturarak onların taşınımına katkıda bulunmaktadır. Çok sayıda EM aynı zamanda kök emici tüylerini (genellikle ince besleyici kökler) tamamen kaplayabilen bir kın veya manto şeklinde gelişen mantari dokuya sahiptir. Kökleri kaplayan bu kın veya örtünün kalınlığı, rengi ve bünyesi özel bitki - mantar kombinasyonlarına bağlıdır. Mantar dokusunun oluşturduğu kın, emici köklerin yüzey alanını artırır ve çoğu kez ince köklerin morfolojisini etkileyerek, kök çatallaşmasına ve gruplanmasına neden olur. Hifsel uzantılar, kın ile bağlantılı olup toprağın içine yayılırlar. Bu hifsel uzantılar, sıkça agregatlaşarak, çıplak gözle görülebilecek kök benzeri yapılar (rhizomorphs) oluştururlar. Rhizomorfların iç kısımları besin elementlerinin ve suyun uzak mesafelere taşınabilmesi için özel olarak tüp benzeri yapılara dönüşebilmektedir.


2- Endomycorrhiza veya VAM (Endomikoriza): Yüksek bitkiler arasındaki en yaygın simbiyotik yaşam biçimini oluşturan tür endomikoriza türleridir. Odunsu ve otsu bir çok bitki ile ortak yaşam oluştururlar. Bitkilerin kök yapılarındaki dallanmayı andıran yapılara benzer, Arbüsküler olarak adlandırılan yapı oluşturmalarından dolayı, Arbüsküler mikorizalarda (AM) denilen endomikorizaların ayırdedici özellikleri, kök korteks hücreleri içerisinde oldukça dallı arbüskül yapı oluşturmalarıdır. Ektomikorizanın aksine kök korteksinin hem hücre içi, hem de hücreler arası boşluklarında oluşmaktadır. Kök korteksinde oval görünümlü ve lipitce zengin olan "vesikül" (küçük kese ya da boşluk) ve hücre içlerinde ağaçların kök yapılarındaki dallanmayı andıran "arbüskül" olarak adlandırılan yapılar oluşturmaktadır. Vesiküller yapı dışarıdan alınan besin elementlerinin depolanmasını sağlarken, arbüsküler yapı sayesinde oluşan dallanmış yapılar ise toprak içerisine nüfuz etmekte ve böylece kök bölgesinin uzağındaki besin elementlerinin alımını kolaylaştırmaktadır. Endomikorizanın en yaygın grubunu vesiküler ve arbüsküler yapı oluşturmasından dolayı vesiküler arbüsküler mikoriza (VAM) olarak tanımlanmıştır. Ancak, arbüskül oluşturan mikoriza mantar türlerinin tamamı vesikül yapı oluşturmalarından dolayı, son zamanlarda daha çok arbüskül mikoriza (AM) terimi kullanılmaya başlanmıştır. VAM’ın alt türlerinden en önemlisi olan Glomus türü bugüne kadar yapılan bir çok araştırmada yoğun olarak kullanılmıştır.

Mantar, başlangıçta korteks hücrelerinin arasında gelişir, fakat kısa zamanda konukçu hücre duvarından içeri girer ve hücre içerisinde gelişmeye devam eder. Mantarın korteks hücreleri içerisinde geliştiği bütün mikorizal tiplere genel olarak endomikoriza denir. Bu ortak yaşamda ne mantar hücresi duvarı ve ne de konukçu bitki hücresi membranı bozulmamaktadır. Mantar büyüdükçe konukçu bitki hücresi membranı, mantarı bir kılıf içerisine alır ve tamamen etrafını kuşatarak, içerisinde yüksek moleküler yapıdaki maddelerin depolandığı ayrı bir bölme oluşturur. Bu ayrı bölme, bitki ile mantar sitoplazması arasında doğrudan temasa engel olarak simbiyontların (bitki-mantar) arasındaki besin maddeleri taşınımının daha iyi bir şekilde gerçekleşmesini sağlar. Arbüsküller, nispeten kısa ömürlüdür (15 günden az) ve tarladan toplanmış örneklerde genellikle bunları görmek oldukça zordur. AM mantarlarının oluşturduğu diğer yapılardan bazıları, vesiküller, yardımcı hücreler ve aseksüel sporlardır. Vesiküller, ince duvarlı, lipidle dolu yapılardır ve genellikle hücreler arası boşluklarda yer alırlar. Vesiküllerin ana işlevinin depolama olduğunun düşünülmesine karşın, vesiküller aynı zamanda mantarın üremesini sağlayan organlar (propagule) olarak da görev yapmaktadır. Yardımcı hücreler, toprakta oluşur ve kangal (bobin) veya yumru şeklinde olabilirler. Bu yapıların işlevleri bilinmemektedir. Üremeyi sağlayan sporlar, kök içerisinde veya genellikle toprak içerisinde oluşabilmektedir. AM ortaklıkları oluşturan mantarların ürettiği sporlar aseksüeldir ve vejetatif hiflerin değişime uğraması ile meydana gelirler. Bazı mantarlarda (örneğin, Glomus intraradices) vesiküller, kök içerisinde ikincil bir kalınlaşmaya uğrar ve hifsel yapı boyunca ortada bir ayırıcı duvar teşkili ile hifin ucunda spor oluşur. Fakat, genellikle sporlar, toprak içerisinde hifsel şişkinliklerden gelişirler.

3- Ericaceous Mycorrhiza: Ericaceous terimi, Ericales takımından bitkilerde rastlanan mikorizal ortaklıkları ifade etmede kullanılmaktadır. Kök içerisindeki hifler, korteks hücrelerinin içine girebilirler (endomikorizaların özelliği), fakat arbüskül oluşmaz. Başlıca 3 tip ericaceous mikoriza tanımlanmıştır.

Ericoid: İç korteks hücreleri tamamen mantar hifleri ile doludur. Kırbaç şeklindeki gevşek bir hif parçası kök yüzeyi üzerinde büyür. Fakat, bir kın oluşmaz. Ericoid mikorizalar, Calluna (funda, süpürge otu, süpürge çalısı), Rhododendron (ormangülü) ve Vaccinium (Likapa, çay üzümü) gibi çok ince kök sistemleri olan ve tipik olarak asit ve peat topraklarda büyüyen bitkilerde bulunurlar. Bu mikorizal ortaklıkta görev alan mantarlar, Hymenoscyphus cinsi ascomycetes'lerdir.

Arbutoid: Hem ectomikorizaların hem de endomikorizaların özelliklerini taşımaktadır. Hücrelerarasına girerler, bir kın oluşur ve Hartig net (ağ) vardır. Bu ortaklık, Arbutus (sandal ağacı), Arctostaphylos (ayı üzümü, çoban üzümü) ve Pyrolaceae'nın (fotosentez yapmayan bir çalı türü) birkaç türünde bulunmaktadır. Bu ortaklıkta görev alan mantarlar basidiomycetes'lerdir. Aynı mantarlar, aynı bölgede bulunan EM konukçu ağaçları da kolonize edebilirler.

Monotropoid: Mantarlar, Monotropaceae familyasından achlorophyllous (klorofilden yoksun) bitkileri (ör. Indian pipe) kolonize ederler, Hartig net ve manto (kın) oluştururlar. Aynı mantar grubu, ağaçlarla da EM ortaklıkları oluşturur ve bu suretle oluşturduğu bağlantı ile de ototrof (autotrophic) konukçu bitkiden karbon ve diğer besin maddelerinin heterotrof (heterotrophic), parazit bitkiye akmasını sağlayabilir.

4- Orchidaceous Mycorrhiza (Orkide Mikoriza): Mikorizal mantarların, Orchidaceae familyası bitkilerinin yaşam döngüsünde özel bir rolleri vardır. Orkideler tipik küçük tohumlarında çok az miktarda besin maddesini depo ederler. Çimlenmeden çok kısa bir süre sonra bitki kolonize edilir ve mikorizal mantar, gelişmekte olan embriyoya karbon ve vitaminler sağlar. Klorofilsiz türlerde bitki tüm yaşantısı boyunca karbon ihtiyacını sağlamak için ortağı mantara bağımlıdır. Mantar bitki hücresi içinde gelişir, hücre membranını çevreler ve hücre içerisinde hifsel yumaklar oluşturur. Bu yumaklar sadece bir kaç gün için aktiftir. Sonra normal yapılarını kaybedip bozunuma uğrarlar ve besin maddesi içerikleri büyümekte olan orkide tarafından absorbe edilir. Bu ortak yaşamda yer alan mantarlar basidiomycetes'dir, odun çürüten (Coriolus, Fomes, Marasmius) ve patojen olan (Armillaria ve Rhizoctonia) tiplere benzerler. Olgun orkidelerde, mikorizalar besin maddesi alımında ve taşınımında rol oynarlar.

Mikoriza mantarlarının kök yapısına etkileri ve işlevleri bakımından Ectomycorrhiza ve Endomycoorhiza en yaygın iki grubu oluşturmaktadır. Bu yüzden yaygın olarak konukçusu oldukları ağaçları aşağıda tek tek verdim.

Ectomycorrhiza: Çam, Ladin, Meşe, Huş ağacı, Kayın, Okaliptus

Bu ağaçların çoğu aynı zamanda endo türlerinide bulundurur.

Endomycoorhiza (Glomus Ailesi): Kızılağaç, Akçaağaç, Karaağaç, Sakız ağacı, Dışbudak, Sığla ağacı, Karaceviz

Kızılağaç, Akçaağaç, Söğüt, Karakavak hem ecto hem de endo türlerini bulundurur.


Not: Bu bilgilerin hazırlanmasında aşağıdaki kaynaklardan yararlanılmıştır. Böbürlenmek için değil, diğer forumda düzeysiz bir sataşmada Google'dan kes yapıştır yapıldığını ileri sürdükleri için veriyorum.

Yararlanılan Kaynaklar:
1- ARBÜSKÜLER MIKORIZAL FUNGUSLAR (AMF), BİTKİ VE TOPRAKLA İLİŞKİLERİ, MERA ISLAHINDAKİ ÖNEMLERİ - Şahin PALTA, Semra DEMİR, Kamil ŞENGÖNÜL, Ömer KARA, Hüseyin ŞENSOY, Bartın Orman Fakültesi Dergisi
2- ORGANİK TARIMDA YARARLI MİKROORGANİZMA KULLANIMI (MİKROBİYAL GÜBRELER) - Dr. Nesime CEBEL, Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü
3- BUĞDAY VE YABANİ TÜRLERİNİN BESLENME VE VERİM YÖNÜNDEN MİKORİZAYA BAĞIMLILIĞININ ARAŞTIRILMASI, Cemal YÜCEL, Çukurova Üniversitesi, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı
4- mikrobiyoloji.org
5- www.durusu.biz
6- Bioglobal - Biyolojik Bitki Koruma ve Besleme
7- The Complete Technology Book on Bio-Fertilizer and Organic Farming, Niir Board, National Institute of Industrial Research (India)

Ayazkızı beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:29.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025