![]() |
Kaplumbağa
KAPLUMBAĞALAR Kaplumbağalar, omurgalı hayvanlardır. Hayvanlar aleminde; sürüngenler sınıfında yer alırlar. Kaplumbağalar akciğer solunumu yapmaktadırlar. Akciğerler anatomik olarak sırta doğru yerleşmiş ve kabuğa yapışmış şekildedir. Diğer hayvanlarla karşılaştırıldığında kürek kemiği karın tarafında görülmektedir. Göğüs kafesleri yoktur. Boyun omurları hareketli sırt ve bel omurlarının kuyruğa kadar kabukla kaynaşmış olduğu görülmektedir. Yemek boruları S şeklinde kıvrımlıdır. Tek delikten gaita ve idrar atarlar. Korktukları zaman kakalarını yaparlar. Normal kakaları zeytin çekirdeğine benzer. Dolaşım sistemleri dört gözlü kalp tam vücudun ortasına yerleşmiştir. Kaplumbağaların başı vücutlarına oranla çok küçüktür. Ağızları bir kuşun gagasına benzer. Dişlerin yerini sert ve kesici yapıda boynuzsu bir tabaka almıştır. Kaplumbağalar, bununla besinlerini yakalar ve parçalarlar. Dil kısa ve yumuşaktır. Ayaklarına gelince, bunların uçlarında beşer parmak vardır, karada ve bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda bunlar hareketlidir. Uçlarındaki tırnaklar kıvrık ve serttir. Bataklıklarda yaşayan kaplumbağalarda birbirleriyle bir zar aracılığıyla birleşmiş küreğe benzer bir durum almıştır. Bunların arka ayak parmaklarının sayısı dörttür. Deniz kaplumbağalarında ise parmaklar bitişiktir. Bu yüzden parmaklar tek başlarına hareketsizdirler. Kaplumbağalar yumurtlama yolu ile ürerler. Yumurtalar genellikle yuvarlaktır. Dişi kaplumbağa yazın yumurtlar. Bunları nemli toprakta arka ayaklarıyla oyduğu bir çukurun içine bırakır. Sonra yabancı hayvanlar ve insanlar almasın diye yumurtaların üzerini toprak ile örter. İki ay dolmadan yavrular yumurtadan çıkar, kendi kendilerine beslenirler. YAŞADIKLARI ORTAMA GÖRE ÜÇ GURUPTA TOPLANIRLAR Kaplumbağalar eski jeolojik zamandan beri yaşayan hayvanlar olup 200 -300 milyon yıl öncesinden günümüze kadar nesillerini devam ettirmeyi başarmışlardır.1- Kara Kaplumbağaları 2-Tatlısu Kaplumbağaları 3-Deniz Kaplumbağaları ÜLKEMİZDE BULUNAN KAPLUMBAĞA TÜRLERİ 1- Mahmuzlu Akdeniz kaplumbağası 2- Hermen kaplumbağası 3- Benekli kaplumbağa 4- Çizgili kaplumbağa 5- Fırat kaplumbağası 6- Sini kaplumbağası 7- Yeşil kaplumbağa 8- Nil kaplumbağası Çevre kirliliği diğer canlılar gibi, kaplumbağaların nesillerini de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirmiştir. Ülkelerdeki bilinçsiz ve plansız şehirleşme, tarlaların ve ormanların azalması kara kaplumbağalarının yaşama ortamlarını ve yumurta bıraktıkları yerleri yok etmektedir. Bunun yanında orman yangınları da benzer, olumsuz etkiler yaratmaktadır. Evsel ve sanayi artıklarının arıtılmadan ırmak, göller ve denizlere akıtılması tatlı su ve deniz kaplumbağalarının ölümlerine yol açmaktadır. Kaplumbağalar halkımız arasında TOSBAĞA olarak da isimlendirilmektedir. Evlerinde kaplumbağa besleyen insanların kaplumbağalar hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları, kaplumbağaların yaşamlarına zarar vermektedir. |
Kaynak yazmayı unutmuşsunuz...
|
Birçok kaynaktan yararlanarak derledim. Biraz toplama oldu ama bilgilendirici olmuştur umarım :) Kaynak yazmayıda bu nedenle gerekli görmedim.
|
kara kaplumbağasının kaç yaşında olduğunu nasıl hesaplarız?
|
Kaplumbağalara neden tosbağa dendiğini TRT 1 de gezelim görelim programında seneler önce izlemiştim ve çok şaşırmıştım. Sizinle de paylaşmak isterim. Çiftleşme zamanı geldiğinde erkek kaplumbağa dişiye hızlı bir şekilde çarpıyor (tosluyor) . Ve uzun süre aynı hareketi (kur) yapıyor.
Bu yüzden de adına halk arasında adına tosbağa deniyormuş. |
Türkiyede kaç tane kaplumbağa türü vardır?
|
Birkaç kaynak olabilir ama yine de yazılması gerekir. Sizin yerinize ben ikisini yazayım...
http://tr.wikipedia.org/wiki/Kaplumba%C4%9Fa http://www.onlinebilgiler.com/hayvan...akkinda-bilgi/ |
bende iki singapur kaplumbağası var ( bu isim hatalıymış ama ben böyle biliyordum) biraz bilgi vereyim
Önemli bilgiler * Genç kaplumbağaların beslenmelerinde yüzde 40 protein, yüzde 60 bitki dengesi kurulmalı. Yetişkinler ağırlıklı olarak * İdeal akvaryumlar için suyun yüksekliği kapluşun bağa uzunluğunun 1.5, 2 katı, akvaryumun uzunluğu yine bağa uzunluğunun 4-5 katı olmalıdır. *Kaplumbağalar sadece bakımları yetersiz geldiğinde değil, strese girdiklerinde veya korktuklarında da hastalanabiliyorlar. *Kaplumbağalar için ideal su sıcaklığı 23 ila 30 derece arasında olmalıdır. Genç veya hasta kaplumbağalarda suyun sıcaklığı yüksek tutulmalıdır. *Hasta kaplumbağalarınızı mutlaka veterinere götürün. *Kaplumbağanızı yeni aldıysanız bırakın ilk zamanlar yaşam alanını keşfetsin. elinize aldığınızda havada tutmayın, bir elinizle alt bağasına destek verin. havada "yüzmeyi" sevmiyorlar çünkü ve strese giriyorlar. Öneriler 1) Haşlanmış yumurtanın kabuğunu bir gün kadar suda bekletin. Elde ettiğiniz bu suyu kaplumbağaların suyunun içine koyun ve onlara da ara öğün olarak haşlanmış yumurta akı verin. Kabuğu için gerekli kalsiyum ve proteini böylece temin edebilirsiniz. Kabuk yumuşamasına da iyi geliyor, deneyimlerimle sabittir.(Kabuklu su formülünü bitkilerinize de uygulayabilirsiniz). 2) Cinsiyetini belirlemek için kabuğunun altındaki yuvarlaklara bakın. Yuvarlaklar küçük ve seyrekse dişi, büyük ve yoğunsa erkektir. Ayrıca erkek kaplumbağalar daha güzel olur. 3) Fesleğene bayılırlar. Bir küçük saksı fesleğen hem evinize renk katar hem de ara ara kaplumbağalarınızı besleyebilirsiniz. 4) Kaplumbağalarda bulunan bir çeşit bakteri insan sağlığını ciddi şekilde etkiler. Suyuna, kabına ve kaplumbağanıza dokunduktan sonra, ellerinizi bol sabunlu suyla mutlaka yıkayın! 5) Yuvalarına mercan koymayın. Kabuklarını zedeler. 6) Kaplumbağalarınızı güneşlendirirken yuvalarının bir kısmı gölge de olmalı ki istedikleri zaman orada serinleyebilsinler. DAHA FAZLASI İÇİN KAYNAK http://www.hepsievcil.com/app/Foruml...f=30&BRef=8495 |
...
|
1 Eklenti(ler)
Bu fotoğraf çok hoşuma gidiyor. Bu arada türü Testudo graeca (Kara kaplumbağası)
|
Bunlar bahçedeki kaplumbağalar mı?
|
2 Eklenti(ler)
Bugün sebze bahçemizdeki rokaların için kocaman bir kaplumbağa gördük. Oğlum elleriyle besledi (marul yapraklarıyla) ve fotoğrafladı...
Eklenti 9917 Eklenti 9918 Acaip iştahlıydı. Bir ısırışta yaprağın yarısını yiyordu... |
Alıntı:
|
3 Eklenti(ler)
Bunlarda benim akvaryumdaki kaplumbağalarım elimle besliyorum.Hiç kaçmazlar en çok sevdikleri kıyma,karasinek,yumurta beyazı,marul,feslayan ve benim parmağımı ısırmak.Isırdıklarında havaya kaldırıyorum ama resimleyemedim malesef.
|
Arkadaşlar sizlerin kaplumbağalarınızı gördükce imreniyorum.
Çok seviyorum kaplumbağaları. Geçmiş zamanlarda çok heves edip kaplumbağa almıştım bakabileceğimi düşünüyordum, aldığım yerden eve getirene kadar kabuğu zedelenmişti çok geçmeden ölmüştü. Ogün bugündür birdaha kaplumbağa alıpta tekrar beslemeye cesaret edemiyorum. Kaplumbağa sevgimi billolarla aksesuarlarla gidermeye çalışıyorum. Burda sizin beslediğiniz kaplumbağaları gördükce inanın imreniyorum sizlere ve çokda seviniyorum bukadar çok kaplumbağa sever olduğuna. |
Sevgili beyaz melek.Gerçekte çok hareketli ve sevecen
hayvanlar.Akvaryumcular pazarlamak için iki santimlik suyun içindeki fanusta satıyolar. Birde ortaya palmiye oh ama hayvanlar mutsuz siz onları derin bir akvaryuma atın.Yapay bir ağaç ve dinlenmek için bir ada sonra geçin seyredin.Seyri cümbüşü.:)) |
Bizim de var bir İdris kaplumbağamız. Tatlı suda yaşayan yeşil renkli olanlardan. Kendisini aldığımızda avuç içi kadardı. Neredeyse 15 senedir bizimle yaşıyor. Kocaman oldu. 2 - 3 senede bir akvaryumunu büyütüyoruz. Yakında onun için özel bir havuz yapmamız gerekebilir diye düşünüyorum.
Arada sırada küveti yarıya kadar doldurup içine bıraktığım olmuştu. Pek hoşuna gidiyor o zaman. :) Belki de ilerde bir akarsuya falan bırakırım kendisini :) Özgür kalsın diye. Bu arada kara kaplumbağalarına çok dikkat edin. Bunlar yerlerde süründükleri için çoğunlukla boyunlarının alt kısmı ve kollarının kabuklarından çıkan yerdeki yumuşak derinin olduğu yerlerde bol miktarda kene olabiliyor. Derisindeki büzüşmelerden dolayı ilk bakışta hemen farkedilmeyebilir. Aman dikkat edin derim. Kaplumbağalar sakin, iyi huylu canlılardır benim gözümde. Pek bir düşünceli görünürler gözüme hep :) |
Bende 4 yıldır besliyorum.15 senedir bizle diyorsun kaplumbağan kaç santim oldu.Benim evimin karşısında 20m. sonra ufak bir dere var.Soğuk hasta ederdiye koyamıyorum.Su sıcaklığı ne olmalı sizin bir bilginiz var mı?
|
Soğuk hasta etmez bildiğim kadarıyla. Zaten su ve hava belli soğuklukta olunca metabolizmalarını yavaşlatıyorlar. Bir tür kış uykusu veya dinlenmesine giriyorlar. Bizimkinin akvaryumu devamlı dışarda duruyor. İzmir'in kışı pek soğuk olmasa da zaman zaman eksiye düştüğü oldu. Birşey de olmadı İdris'e :)
Boyunu tam olarak bilemiyorum hiç ölçmedim fakat tek elle tutulamayacak kadar büyükçe eni var. Tahmini 30 - 40 cm civarı boyu var sanırım. |
Ben izmir'liyim havasını bilirim.Saraykent 6 neresi bilemedim ama :(
Biraz daha havalar ısınsın kaplumbağalarımı derede yüzdüreyim. Zaten bahçeyi sulamak için bir gölet yapmıştım:rolleyes: |
Kaplumbağa Terbiyecisi
1 Eklenti(ler)
Türk Resim Sanatının şaheserlerinden biri olan Osman Hamdi Beyin "Kaplumbağa Terbiyecisi" bu başlıkta yerini almalı diye düşünüyorum.
Kaplumbağa Terbiyecisi o kadar popüler hale geldi ki; acaba Osmanlı'da gerçekten böyle bir meslek var mı diye de uzun süre kamu oyunu meşgul etti konu. Ressam ve modern müzeciliğin kurucusu Osman Hamdi Bey ( 1842-1910 ), tarihçi Prof. Ethem Eldem 'in büyük-büyük amcası. Eldem, "Osman Hamdi eserlerine isim koymamıştır" diyor ve ekliyor "Tabloların adlarını ya sergiyi hazırlayanlar, ya da sanat tarihçileri vermiştir. Ayrıca imparatorluğun popüler kültürüyle ilgili bir ressam değildi. Yani bizzat şahit olduğunu değil, hayalinde yarattığını resmetmiş olması daha büyük olasılık. Benim tarih okumalarım içinde böyle bir mesleğe rastlamadım." Lale Devri ( 1718-1730 ) eğlenceleri sırasında kaplumbağaların üstüne mum dikip bahçeye saldıklarını biliyoruz. Peki ama acaba o kaplumbağalar eğitimli miydi? Bakıcıları filan var mıydı? Bir başka uzman Prof. Metin And'da "Ben Lale Devri üzerine epey çalıştım. Böyle bir meslek hatırlamıyorum. Sanırım bu, ressamın hayal gücüyle yarattığı bir iş." diyor... Eczacıbaşı Sanal Müzesi 'nde yer alan bir yorumda, Osman Hamdi'nin bu resmi yaparak, herhalde yavaş, miskin, tutucu çalışma arkadaşlarını hicvettiği yazılı. |
Karagöz'le Hacivat neden öldürüldü isimli filmin sonunda bu sahne vardır. Kaplumbağa terbiyecisi pencereden Karagöz'le Hacivat'ın idamını seyretmektedir.
Resim için başka yorum ise, kaplumbağaların değişime kapalı toplumu temsil ettiği, toplumu eğitmek için derviş sabrı gerektiği, ve bu değişimin ney ve nakkare çalınarak gerçekleşeceği anlatılmaktadır. Ney ve nakkare burada sanatı simgelemektedir. Kaynak:radikal |
Resim sanatçısı arkadaşlarımdan bildiğim kadarıyla bu resmin altında yatan sebepler biraz farklı.
Lale devrinde sarayın kendini eğlence ve zevke vermesi, devlet dairelerinde olan birçok yöneticinin aslında bir işi olmadığını (günümüzdeki örnekleri de mevcut) gördüğünden bunu resmetmiş Osman Hamdi. Burada simgelenen devlet dairesinde veya sarayda işi halka hizmet ve halkı daha iyiye götürmek olan kişilerin aslında kaplumbağa terbiye etmek gibi boş ve anlamsız işlerle vakit geçirdiklerini anlatmakta. Ney ve nakkarenin de el altında bulunması bu boş vakit geçirme, eğlenme durumunu anlatımda güçlendirmekte diye düşünmekteyim. Karagöz ve Hacivat Neden Öldürüldü adlı filmdeki karaktere de dikkat ederseniz bu yönde bir izlenim edinebilirsiniz. Açıkçası o sahne şimdiye kadar gördüğüm en muhteşem film sahnesidir. |
Alıntı:
|
Desenize kaplumbağa terbiyecisine şuan çok ihtiyacımız var.
|
Türk adının geçtiği ilk Türkçe metin olan Orhun Abideleri taş üzerine yazılmış belgeli ilk Türk tarihidir de aynı zamanda...
İşte bu abidelerin Kültigin adına olanı kaplumbağa şeklindeki oyuk bir kaide taşına oturtulmuştur. |
Alıntı:
|
Alıntı:
Alıntı:
|
Akvaryumcudan aldığımız kaplumbaya elim kadar olunca onu bir dereye salı verdik. Buralar kışın soğuk oluyor yaşayabilirmiki.
|
Seneler önce Eceabat Kabatepe limanını civarında çamların altında kamp yapmaya giderdik. Orada bir gölet vardı ve içerisinde yüzlerce su kaplumbağası vardı. Çok ta keyiflilerdi. Küçücük akvaryumda acıyorum ben kaplumbağalara. Bence çok iyi yapmışsınız salıvermekle.
|
İyi ama ya bunlar bizim iklime uygun hayvanlarmı. Kim bilir hangi tropik bölgenin hayvanları. Yerli degillerki.
|
O zaman salmadan önce sorsaydınız aldığınız yere.
|
Türkçe'de "Kaplumbağa" yalnızca suda yaşayan kaplumbağa anlamına gelir. Tosbağa ise yalnızca karada yaşayan kaplumbağa demektir. İngilizcesi "turtle" ve "tortoise" şeklindedir.
|
Merhaba kaplumbağa ve tosbağa severler. Ben Adana'da yaşıyorum imkan buldukça eşimle bisiklete biniyoruz. Adana'dan akan bir nehir var köprünün üzerinde bisikletle durup nehirde yüzen, güneşlenmek için kayaların üstüne çıkan kaplumbağaları mutlaka seyrediyoruz. Kimisi baya büyük kimisi daha yavru. Kesinlikle dayanıklılar yaşıyorlar.
Benim de 2 tane kaplumbağam vardı, balıklarımın olduğu akvaryuma almıştım onları da ama bir zaman sonra benim balıklar ( neon tetralar ) yem olmaya başladı kaplumbağalara. Sonra yerlerini tekrar değiştirdim ;) Bir de Vosvos'tan dolayı çok seviyorum onları. |
Bu kaplumbağaya çok üzüldüm. :(
1 Eklenti(ler)
|
:( Çok kötü. İçim gitti.
|
yazık ya çok üzüldüm
|
Osman Hamdi'nin 'Kaplumbağa terbiyecisi' konusu kapanmışsa da entellektüel ahkâma katılmak boynumun borcudur diyerek affınıza sığınarak tabloyla ilgili şu görüşü yazmadan edemedim:
Efendim, Osman Hamdi'nin 'Mihrap' adlı eseriyle ilgili araştırma yapacak olursanız, otorite tarafından korunan ve savunulan bir sosyal hayat biçimini nasıl pervasızca ve cesurca eleştirdiğini görerek irkilirsiniz. Bu gün bile benim diyen ressam böyle bir resim yapmaya cesaret edemez. Çünkü, resimde mihraba arkasına dönmüş, döneme göre oldukca açık giysili bir kadın Kuran'ın olması gereken rahleye oturmuş, ayakları altında ise Kuran kitap ve sayfaları dağınık vaziyette atılı haldedir. Önde bir buhurdanlıktan kokular yayılmaktadır... http://www.eskikent.net/index.php?op...d=54&Itemid=24 Yani diyeceğim, tabulara bu kadar sert tavır koyan Osman Hamdi'nin Kalumbağa Terbiyecisi resmiyle söylenenden çok daha sert mesajlar vermeyi istemiş olsa gerektir. O da devletin yapısının (bürokrasinin) ve işleyişinin (bu günkü anlamda yasama, yürütme, yargı) iflah olmaz (terbiyesi imkansız) bir hâle geldiğini vurgulamaktır... Nitekim Osmanlı Devleti kendini bir türlü iyileştirmeyi başaramamış, tablonun yapımından (1906) 14 yıl sonra temelli yıkılmıştır. İkinci söyleyeceğim de şudur: - Evde bakılan su hayvanları genellikle ithal kökenlidir. Yani yabancıdırlar. Bunların doğaya salınması ülkemizdeki doğal yapıyı bozmakta, ortamın yozlaşmasına neden olmaktadır. Nitekim pirina balıkları başta olmak üzere sair akvaryum balıklarının sularımıza ve nehirlerimize salınması beraberinde bir çok sakıncaları ortaya çıkarmıştır. Örneğin bunların salıverildiği göl ve nehirlerde yerel balıkların kalmadığı, onların yerine geçen bu balıkların ise ekonomik değerlerin olmadığı söylenmektedir. Semtimizdeki akvaryumcunun söylediğine göre bu yüzden pirina balıklarının satışı yasakmış.. Son olarak da şu ilginç bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum: Kaplumbağaların yeni bir özelliğini öğrendim. Hayvanlar aleminin en güçlü çene yapısına sahip hayvanı kaplumbağalarmış (Kapan kaplumbağası). ikinci sırada timsahlar geliyormuş, sırtlanlar ise üçüncü sırada yer alıyormuş... |
Alıntı:
|
Benekliler Kurtuldu
2 Eklenti(ler)
BENEKLİLER KURTULDU
( Bu benim Afyonkarahisar'da, geçen yıl bir mahalli gazetede yazdığım, köşe yazılarımdan biri. ) Hızla artan şehirleşme, birçok canlı türünün yaşadığı doğal ortamları yok ediyor. Bu baharda böyle canlı bir örneğe şahit oldum. Uydukent civarında, galiba Akarçay’ın kolu olan bir dere var. Oldukça kirli olan bu dere, Alparslan Türkeş Köprülü Kavşağı’nın yapımından sonra ikiye bölündü ve suyunu çekmeye başladı. Derenin kapatılması için, kenarlarına inşaatlardan çıkan toprak ve molozlar döküldü. Son bir ayda su kaybı hızlandı. Oysa bu derede yaşayan bazı canlı türleri vardı. Su kurbağaları, su yılanları, soyu tehlikede olan yeşil ayaklı su tavuğu ve en çok da benekli kaplumbağalar. Bir tür tatlı su kaplumbağası olan bu türde, vücut sarı beneklerle kaplı. Önceleri nadiren görülen ve hemen kendini suya atan benekliler, suyun çekilmesiyle daha çok görülmeye başlandı. Hatta civardaki çocuklar bu kaplumbağalardan birkaçını yakalayıp asfalt yolda ezmişler. Bu durum, zamanla bende vicdan azabına dönüşünce, durumu yetkililere bildirmeye karar verdim. Bir iki kuruma sözlü başvurudan sonra doğru adresi buldum. Başkomutan Tarihi Milli Parkı müdürü İhsan Bey, konuyla yakından ilgilendi. Su kaplumbağalarını toplayıp başka bir sulak alana bırakacaklarını söyledi. İki gün sonra dört kişilik bir ekiple ilgili yere geldiler. Su kaplumbağası yakalamak sandığımız kadar kolay değildi. Benekliler bir hareketlilik gördüğünde hemen kendini suya atıyor ve çamurlu zemine gömülüyordu. Onlar sadece iki kaplumbağa yakalayabilmişler. Ekibe katıldıktan sonra bir tane de ben yakaladım. Bir gün önce de iki tane su yılanı yakalayıp müdürlüğe teslim etmiştim. Çaresiz operasyona son verip birkaç gün sonra yeniden denemeye karar verdik. Ekip, yakalanan kaplumbağa ve yılanları Erkmen’deki gölete bırakmak üzere ayrıldı. Sular iyice çekilince sığınabilecekleri bir balçık da kalmayacak. Böylece beneklileri yakalamak kolaylaşacak. Not: Başvurumu ciddiye alarak harekete geçen Milli Park Müdürlüğü çalışanlarına içten teşekkürler. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 19:06. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025