Sayın SAHIRE biz Ankara'da çilekleri bahçede bırakıyorduk, üzerilerine karlar yağıyordu ve hiç bir şey olmuyordu ki Ankara'nın ayazı meşhurdur, çilek sanırım kışa dayanıklı bir bitkidir. Kolay gelsin

her şey çok güzel olmuş ellerinize sağlık..

Çilekler konusunda öğrendiklerimden biri üç yıl kadar mümkün olduğunca yerini değiştirmemek gerektiği. Verimden düştükleri için yeniden başka yerde dikim yapılmalı. Ben her yıl farklı yere dikip ilk yıl verim az olduğundan ikinci yıl yüksek verimi almaya çalışacağım. Şu anda üzerleri tamamen kar ile örtülü vaziyetteler. Tabi fazlalıkları ve otları almak gerekiyor. İlkbaharda diktiğim çileklerden 200 metre kadar ilerideki arkadaşımdan gelenler az çilek verirken sonbaharda resimdeki görüntülerle karşılaştım. Osmanlı çilekleri her yeri kapladı. Ancak onlardan ilkbaharda çilek alabileceğim. Yediveren çilekleri arkadaşın yaptığı gibi yaptım. Su vermek için olan boşluklar bıraktım. Tepe kısımlarda ise çilekleri diktim. Boşlukların içerisine yanmış hayvan gübresi koydum. Kuruyunca su ile doldurdum. Bu çilekler çok uzun ve güçlü kök yapıyorlar. Osmanlı çilekleri ise aynı şekilde olmalarına rağmen çok az kök yaptılar. Onlar çok fazla çoğaldılar. Baharı dört gözle bekliyorum.

Bendeki yediveren çileklerin sonbahar görüntüleri. Çok da lezzetli oldular.

http://www.agaclar.net/forum/1344189-post274.htm

Güzel sarımsak yetiştirmek için sonbaharda mümkün olduğu kadar gevşek ve gübreli toprağa dışarıya ekmek gerekiyor. Sarımsak ekerken mümkün olduğu kadar büyük dişli olanları ekerseniz çıkan sarımsaklar da o kadar büyük oluyorlar. Küçük dişlilerden büyüyenler de küçük oluyor. İlkbaharda ekilenler ise büyük tek diş oluyor. Sadece yeşillik olarak kullanılabiliyor. İklim müsait ise biraz da dış ortama ekerseniz gelişim durumunu gözlemleyebilirsiniz.

Çilekleriniz harika . Geçen sene biz böyle bir verim alamadık. Belki yerlerini beğenmediler diye oradan söktük. Yoksa üzerini biraz malçlasak kışı geçirirlerdi yerlerinde.
Tepelere dikmeniz doğru bir uygulama- burada siyah naylon da seriyorlar , yabancı ot çıkmasın ve çilekler toprağa değip çürümesin diye... Şu donlar geçsin biz de yeni bir yere çilek bostanı hazırlayıp dışarıya alırız çilekleri.
Nette baktım güneşli bir yer istiyor çilekler ama yazın da buranın kavurucu sıcağında güneş kuvvetli geliyor gibi geldi bana. Bakalım belki yaza bir gölgelik düşünürüz.
Bu arada yediveren çileği çok harika ben de netten tohumunu alayım diyorum. Bizim fideler pazardan alınma cinsini falan bilmiyoruz maalesef. ama lezzetliler bir de verimi arttırabilsek... Şöyle güzel bir çilek reçeli yapmak isterim:)

Ben dışarıya 2-3 hafta önce diktim- güzel iri dişlerdi: filizlenmişler, ama dediğiniz gibi baş yapabilir mi - göreceğiz. Seranın içindekiler yeşil yiyelim diyeydi zaten - birazını yeşil yemeye başlarız artık:o

Çilekte verim cins, yerini sevme ve bakım ile ilgili. Bendeki diğer üç çeşit yeni dikildikleri için verim vermediler. Bu yıl ne oldukları ortaya çıkacak. Hepsi aynı yerde ve aşağı yukarı aynı bakımı aldılar.

Siz saksıya aldığınız için yeniden dışarıya koymayın. Daha erken çileklerini alırsınız. Verimden düşünce havalar düzelince yeni yerlerine koyarsınız. Soğuktan daha iyi bir ortama koyarsanız problem yok. Ancak daha iyi sıcak bir ortamdan soğuk ortama koyunca problem olabilir. Hiç riske girmeyin.

Benim yaptığım yer ikindiden sonra güneş görmüyor. Dağın gölgesi geliyor. Belki bu da etkili olabilir. Yazın bende de çok fazla verim olmadı. Sonbaharda havalar serinleyince çilek tam köklenince bu manzara ile karşılaştım. İkinci yeri yaptım. İlk yaptıklarıma dokunmadım. Üç yıl aynı yerde durduktan sonra o kısmı başka bitkiye tahsis edeceğim. İkinci yeri domateslerin yerine sonbaharda yaptım. Muhtemelen ilkbahardan daha fazla verim verir.

Yediveren çileği tohumdan yetiştirmeye uğraşmanızı tavsiye etmem. Çok zor ve verim almak daha uzun sürer. Bir kısım fide alıp onları denemek daha güzel. Bendeki en verimli olan yediveren önce çiçek açıyor. Sonra kol atıyor. Yaz gelince muhtemelen çok fazla kol atacaklar. Bir şey göndermede sıkıntı yaşıyorum. Hala göndereceğim şeyler var. Mutlaka bir şey çıkıyor. Şimdi de kar ve aşırı soğukta ne gidebilir ki. Soğuklara dayanıklı olan türler dışında. Fide bulamaz iseniz yardımcı olmaya çalışırım. 1280 rakımda bu şekilde oldular.

Yerli dediğim çilekten arkadaşın bahçesinden alarak reçel yaptık. Mükemmel oldular. Onlara da Osmanlı çileği olduğunu söyleyenler var. Ancak onlar bakım ile daha iri oluyorlar. Diğer Osmanlı çileği ile aralarında fark var. Güler hanımdan gelen Osmanlı çilekleri balkonda kırmızı örümceğe maruz kalınca götürememiştim. Onlar küçük, tadı, aroması ve görüntüsü daha farklı çilekler verdiler. Saksıda daha az ve tadımlık oluyorlar. Bir iki kere sulamada gecikince kırmızı örümcek ile birlikte ölmelerine yol açtı. Muhtemelen aynısı yeri çimen gibi kapladı. Baharda her şey belli olacak.

Güzel gevşek yere dikmiş iseniz, yanmış hayvan gübresi de üzerlerine dökerseniz neden olmasın. Çok aşırı suyu sevmiyorlar. Yeniden diş yapmaya çalışıp deformeli şekiller oluyor. Arkadaşım iki kere çapa yaptı, çok sıcaklarda iki kere suladı. Gayet güzel sarımsakları oldu.

Bende ise yanlış yere ekim, hiç çapa yapamayınca olmadı. Bu yıl da geç kalmak üzere iken ektim. Onlar da filizlendiler. Şu anda oldukça fazla kar altındalar. İnmem mümkün olmadı.

Soğan ekerken şu anda genç yaşta kalp krizinden vefat eden soğan patetes aldığım kişi acı soğanı portakal gibi ikiye bölerek dikmemi söylemişti. O şekilde daha fazla filiz çıktığını, zaman zaman köküne dokunmadan üstteki yeşil kısmı kesip yiyebileceğimi, onların yeniden yeşereceklerini söylemişti. Siz de isterseniz yeniden dikmek yerine soğan ve sarımsağın yeşil kısmını keserek tüketin. Nasıl olsa kökünden yeniden çıkarlar.

SAHIRE hanım, yazılarınız sürükleyici bir kitap tadında hızla okudum. Tamamen hayalini kurduğum hayat tarzını genç yaşta oluşturmuş ve yaşıyor olmanız beni çok etkiledi. Artık bende çalışma hayatımı bitirip bu yılın ilk çeyreğinde sizinkine benzer ikinci bahar diye adlandırdığım yeni hayatımın başlangıcını yapacağım.
izin verirseniz size naçizane iki ağaç türü önereceğim. Birincisi mucize ağaçta denilen neem ağacı (Azadirachta indica ) ki bu ağacı araştırdığınızda bir çok faydalarından yararlanabileceğinizi anlayacaksınız. Örneğin ben; yapabilirsem kuracağım çiftliğin tüm sınırına bu ağaçtan dikerek çevresel bitki hastalıklardan en az etkilenme hesabı yapıyorum ve toprağı da verimli hale getiriyor, diğeri de Moringa oleifera ağacı. Bunun yapraklarndan hatta herşeyinden de hayvanlarınıza destek yeminden tutun insan sağlığı için bir çok yararlar sağlayabilirsiniz. Her ikisi de sıcak iklimler için uygun. Benin yaptığım araştırmalar sonucu bu iki ağaç olmaz ise olmazlarımdan oldu. Şimdilik bu bilgileri sizinle paylaşmak istedim.

En derin saygılarımla.

Bu çilekleri geçen sene ilçe pazarından almıştım :) İki farklı satıcıdan aldım ikisi de cins bilmiyordu, bildiğin çilek işte demişlerdi... .bu sene mart - nisan gibi fide satışları başlar eğer yediveren bulabilirsem sizi yormak istemem ama bulamazsam yardımınızı isteyebilirim, tabii zahmet olmazsa...
Ben de araştırdım yazın gölgeleyin diyor...Ben güneşi tam görenlerden kayıp bile verdim. Buranın yazı da tam yaz doğrusu. Onun dışında yani baharda da tam gün güneş görürse güzel olurmuş. Bu sene sökmekle iyi etmedim galiba yine pek çilek yiyemeyeceğiz. :o
Fakat bu sene de iyi kış yaptı... Seradaki altın çilekler bile donmuş galiba (yaprakları pörsümüş) Çin gülünü ve melek borazanını da soğuk vurmuş... Turunçgil fidanlarını ise korumaya almıştık ama ne kadar etkili oldu açınca göreceğiz...
Sarmısakların üzerine de biraz daha gübre atayım bari ben:)

Güzel yorumlarınıza çoook teşekkür ederim. Umarım siz de hayallerinize en kısa zamanda ulaşırsınız, darısı başınıza;) Neem ağacı ekstresini zararlılar için kullanıyoruz, oldukça pahalı ama etkili bir yağ. Zaman zaman ben de düşündüm: Şu ağacı yetiştirsek de ilaç masrafı olmasa diye:D Neden olmasın denenebilir; burada yetişir mi bakarız... Yabancı firmalara para kaptırmamış da oluruz.
Diğer moringa ağacını ilk kez sizden duyuyorum. Siz yazınca şöyle bir baktım Dr. Öz meşhur etmiş bu ağacı, çok faydalıymış dediğiniz gibi... Onu da inceleyeceğim.
Paylaşımlarınızı her zaman beklerim, saygılar benden.

Otlu Krep Tarifi
 

Malzemeler:
Ebe gömeci
Gelincik
Isırgan
Biraz taze soğan, biraz taze sarımsak
Beyaz Peynir.
Yeşil malzemeler güzelce zeytinyağı ile kavrulur -yalnız fazla kavrulmaz canlı yeşil rengini koruyacak.. beyaz peynir ilave edilip karıştırılır.
Krepler hazırlanır ( Süt -yumurta - yağ -un ile)
Krebin arasına konup katlanıp afiyetle yenir.
İşte doğal ve basit beslenme :hem de çok lezzetli:cool:

Bugün geçen sene kuruyan Ferraduellerin yerine yenilerini aldık. ( 20 adet). Bu sene umarım tutarlar.

Arazimde tam yabani olan çalı şeklinde bademler olduğu gibi yerli acı ve tatlı bademler var. Geçtiğimiz yıl bir kısmını armutlarla beraber aşıladık. İçlerinde iki tanesi Nonparail badem olanları tuttu.

Badem yetiştirmek için en güzeli çekirdekten kendi yetişmesi. Aşı yapılacak büyüklüğe geldiği zaman ise onları istediğimiz türlere aşılamak gerekiyor. Ancak biz o kadar sabredemiyoruz.

Çevrenizde kabuklu badem var ise vakit geçirmeden istediğiniz yerlere üçer tane olmak üzere dikin. Diktiğiniz bademler istediğiniz verim verir ise onları aşılarsınız.

Biz bu yıl bir fidancı ile anlaşarak onun aşılanacak hale gelmiş olan yabani ahlat gibi fidanlarına bildiğimiz çeşitli armutları, elmaları, birkaç çeşit kayısı, çok iri bir döngel, çabuk meyve veren şeftali ve arkadaşta olan geç çiçek açan bademden durgun göz aşısı ile aşılattık. Arkadaş yerinde büyümesi için sonbaharda bu fidanları dikti. Ben de on tane diktim. Fidancı şeftaliye badem aşılamış. Biz tam tersini yapıyorduk. Belki daha büyük bademlerimiz olacak. Ancak şeftalinin anacı badem kadar dayanıklı olmaz.

En güzeli dediğiniz gibi yapmak. 1-2 sene kayıp olsa da sonuç iyi olabilir. Kendi bildiğiniz anaçla işiniz daha rahat olur. Bu Datça yöresinde de bademlere hiç bakmıyorlar, sulamıyorlar. O nasıl oluyor da güzel oluyor ve bizim fidanlar 15 günde bir sulandığı halde olmuyor bilemiyorum.?:confused:
Bizimkiler de badem anacına aşılı Fransız bademleri... Ama 15 günde bir sulama nedense az geldi. Bu yaz her hafta sulayacağız. Bir de haşin bir budama yapacağım;) Faydalı olacağına inanıyorum.
Eğer anaç şeftali olursa aslında daha çabuk verime geliyormuş. Ama daha kısa ömürlü oluyor. Dolayısıyla maalesef kesin doğrular yok bu işte:
Örneğin deli zeytin anacına aşılı zeytinlerin performansı düşük şu anda- oysa onlar 3 misli daha pahalıydı. Çelikten yetişme zeytinler ise gürledi gitti. Belki arap atı gibi geç açılırlar. Bakım aynı bakım.
Hava yağmurlu bakalım ne zaman fidanları toprakla buluşturacağız...

Yağmurlar dur durak bilmiyor. Badem fidanlarını dikemedik. Daha ben bademlere budama yapacağım.
Marullar çok yavaş büyüyor. Hadi büyüsünler de yiyelim artık.
Altın çilekleri de don vurdu ve kalançoyu :( Bu sene kış çok zor geçiyor.
Altta Fındık , kestiriyor.

Bugün badem budamasını bitirdik. Budanan bademlere koruyucu olarak neemazal sıktık .

Sayın Sahire selamlar,
hernekadar sesimiz çıkmasa da sizin yazılarınızı takip ediyorum. Çilek konusunda birkaç önerim olacak, Trabzon da ilk topraksız tarım serasında çilek yetiştiren biri olarak. Osmanlı çileği iyidir, güzeldir, koku,tad ve aroma iyidir fakat hem dayanıksız, hemde verim düşüktür. 1 kökten max 600gr çilek alırsınız oysa bir Albion çilekten 2 kilo çilek alabilirsiniz. Bu çilek türü hem hastalıklara çok daha fazla dayanıklı, hemde tad, koko, dayanıklılık, aroma müthiş. Benim favori çilek türlerim Albion,sweet-charlie,Festival, Rubigen. Ne olduğu belli olmayan, Pazarda yediveren(böyle bir çilek türü yoktur, bakımı yapılırsa birçok çilek 7,9,17 verebilir...:)) denilen çilek türlerine inanmayın. Şansınız varsa uğraştığınıza değer. Şunu da unutmamalı. Çilek türleri bölgenin iklim şartlarına oldukca duyarlıdır. Örneğin Festival denilen tür Antalya, Fethiye de çok iyi verim verirken, karadeniz bölgesinde zayıf (Osmanlıya göre yinede iyi). Çilek konusunda oldukca uzman kişiler var, hem bu forumda, hemde topraksizkultur.com forumunda yazılarına ulaşabilirsiniz.

Selamlar, kolay gelsin

Değerli bilgileriniz için çok teşekkürler.:) Demek ki bulabilirsek festival fidesi almakta fayda var. Bugün pazarda çilekleri dizmişler. Tadımlık canımız çekti aldık... Kilosu 8 tl . Koku ve görünüş süper ama tat hiç yok - eve gelince tam bir hüsran... Cinsi mi kötü yoksa yetiştirirken bir şeyler mi yapıyorlar bilemedim.:(
Selamlar bizden

Kuruyan bademlerin yerine yenilerini diktik. 3 adet de yedek var. :) Umarız bunlar tutar...

Serada büyüyenler
 

Marullar, çin lahanası, ıspanak ...

Dışarıda ise
 

Baklalar , budanmış bademler, o ne öyle (!)erken çiçeklenen bir elma fidanı:D

Sayın SAHIRE bereketli ürünler dilerim. Tam doğanın içinde yaşıyorsunuz.

Sizin bahçenizde bahara erken girenlerden. Marul, bakla, ıspanak gibi sebzelerde sorun yokta, elma, kiraz, şeftali, dut gibi meyveler uyanıp erken dona yakalanacak gibime geliyor.

Sayın garlangufa, benim bildiğim çilek türü olarak yediveren çeşitler var. Bunun nedeni çok hasat vermesi değil de bir seferde 7 adet çilek vermesi. Buna örnek yediveren cin biberi. Bir dalında 7 adet biber verir. :)

Çook teşekkürler. Biz bademlerin açmasını bekliyorduk Şubatta ama elma çok hızlı çıktı. Umarım bundan sonra don olmaz zaten bu sene baya vurdu - bundan sonraki tahminler de don göstermiyor ama tabii belli olmaz.
Ben yaz için tohumları çimlendirmeye başladım bakalım:o
Yediveren deyince ben de sürekli - ya da uzun dönemde meyve veren anlamıştım , mesela burada da yediveren limonu dedikleri öyle ama demek 7 adet meyve veren anlamına da geliyormuş, bunu öğrenmiş oldum :)

Sevgili Sahire merak ettim, geçtiğimiz yaz su sıkıntısı çekmiştiniz e şimdi de çok yağmur yağdığını söylüyorsun; su biriktirebilmek için girişimleriniz var mı?

Sn. Yenigine, Su sıkıntısına ve bahçedeki kümes hayvanlarına (bu sayede ördek ve kaz da beslenebilir) yönelik bir gölet olabilir bence...
Arazinin meyilinden de yararlanarak akıp giden yağmur sularına yön vererek, biryerde önü kesilebilir.şöyle 100-150m2 lik bir gölet.
Bu fikirde Sn.Sahire'nin bahçesine bizden hediye olsun:) Beyin bedava:):)

Merhaba sevgili YeniGine, geçen yaz su değil de sulama sıkıntısı çektik. Yoksa arazinin altında ve üstünde sulama kanalları var , ayriyeten artezyenimiz de var. Ama yazın kavurucu sıcağında yaklaşık 350 fidanı açılan arıklardan sulamak o kadar zor oldu ki; anlatılamaz yaşanır. 15 günde bir sulama yapıyorduk ama hesap şöyle oluyor zeytinleri 3 günde, bademleri 2 günde bitiriyorduk. Diğer fidanlar da 1 gün alsa 9 günde bir sulama yaptık. Çok yorucuydu.Buna rağmen bademlerden kuruyanlar oldu.

Bu yaz bu sulama işine muhakkak bir çözüm bulmalıyız. Damla sulama sistemini araştırdık 5000 Tl. fiyat çıkarttılar. Bu da bizi aşıyor. Başka bir sistem düşünüyoruz : Şöyle ki ana arterler yaratıp daha kısa hortumlarla fidan havuzlarına su verebilir miyiz gibi bir proje var kafamızda. Bunun maliyeti bize 1000- 1500 Tl. gibi olacak ama sanırım işimiz yarı yarıya kolaylayacak. Tabii damla sulama kadar rahat değil:o

Halen araştırmalarımız devam ediyor...

Yeni fikirlere her zaman açığız;)

Yaz bostanına gübre serdik. Kontrol ekibi hemen denetimini yaptı:) Daha sonra tekrar bellenecek, düzeltilip yaz fideleri için hazır hale gelecek...

İlk kış hasadı
 

Bir tavuğumuz gurk olmuştu, altına 11 yumurta atıvermiştik. ( Geçen haftaydı ama unutmadan paylaşayım dedim) Güzel bir doğumhane hazırladık. Bakalım acemi anne kaç civciv çıkaracak?

Gelincik hasadımız.

Serayla uğraştık bugün. Yabancı otları temizledik. Bezelyeleri sırıklara bağladık. Biraz yazlık tohum ektik. Biraz seyreltme yaptık vee

sezonun ilk hasadını yaptık. Nefis bir salata için marullar, maskolin, taze soğan ve bir küçük turpçuk ; ıspanak yemeği için biraz ıspanak ve pazı.
ilaçsız suni gübresiz yetiştirdiklerimizi yemenin tadı bir başka:D