Ortaya karışık
 

Akşam yumurtası - horoz gittiğinden beri kafaları karışık özgür tavuklar... nedense folluğa değil de arkaya yumurtlanmış !
Ördekler : hallerinden memnun vak vakalar...bir de havuzlarını büyütebilirsek..
Sulama - yaz sulamayla geçiyor - 2 aydır yağmur yok , bu sene çok zorladı...

Zeytinler
 

Zeytinliğe uzaktan bir bakış...Zeytinlerin durumu iyidir.
Bazılarında 3-5 zeytin bile var.
Bu sene halkalı leke hastalığına daha erken tedbir alınacak.

Bademde hastalık
 

Çok canımız sıkıldı:(
Umarım tedavisini bulabiliriz.

Oya Ağacı ve keçiler
 

Elbette ikisinin birbiriyle pek ilgisi yok :D
Kavurucu sıcaklarda azmedip açan oya ağacı belki keçilerin yanında olsa bir güzel budanırdı.
Keçilerin son hallerini paylaşmak istedim.

Yaprak arkalarında böcek var mı baktınız mı?

hastalıklı yaprakları toplayın yakın veya derin bir şekilde toprağa gömün ağaçlar çok büyük değil baharda ise ağaçları dal altlarına kadar kireçle boyayın

Bademde Mildiyö - Powdery mildew
 

Hastalığın mildiyö olduğunu sanıyorum. Yaprakların üzeri tozla kaplanmış gibi . Epey hasar var, tamamen kurumuş ağaçlarda var. Sinsice ilerlemiş bu hastalık keşke biraz daha önce fark edebilseydik...
Biraz yaprak biti de var ama asıl sorunun mildiyö olduğunu düşünüyorum.

Ağaçları potasyum hidroksitle spreyleme yaptık. Bir kısmına arap sabunu da kattık, bir kısmına katmadık - sadece KOH ( potasyum hidroksit) attık.
Bir kaç gün bekleyip bir gelişme var mı diye bakacağız.

Neden potasyum hidroksit?

https://www.greenpassion.org/index.p...ems-and-cures/ linkinden faydalanarak,

"pH Up
pH-Up is a generic term for alkaline pH adjustors, used to increase water pH in indoor gardens. They come as either a powder or liquid. Its active ingredient is usually lye (KOH) or potash (K2CO3).
Fungi require an acidic environment to grow and die in alkaline environments. Changing the leaf surface environment from acidic to alkaline clears up the infection. An alkaline solution with a pH of 8 will make the environment inhospitable for the fungus and will stop its growth. This is one of the simplest means of controlling the fungus. It can be used on critically infected plants."

mantari hastalıklarda etkili olduğunu öğrendik.
elimizde de sıvı formda KOH olunca aplikasyon önerisine göre spreyledik, iyi bir kaplama yapmaya çalıştık. En azından ilerlemeyi durdurabilirse...

Sn.Sahire, evet potasyum hidroksit PH seviyesini çok yükseltir ama fungusit olarak kullanılabilirliğine ve kullanım deneyimine ait bir kayıt yok. Alıntı yaptığınız forumda "pH UP" isimli bir ürünün adı geçiyor. Bu ürün General Hydroponics firmasının bir ürünü ve topraksız tarım uygulamalarında besin eriyiğinin PH seviyesini gerekirse ayarlayabilmek için kullanılıyor. O forumda neden funguslara karşı da kullanılır demişler bilmiyorum ama gerçekten başka hiç bir kayıt yok.

Umarım kullandığınız doz fazla değildir, aksi halde tüm yaprakların dökülmesi ve bitkinin zarar görmesi tehlikesi vardır.

Kullanmanız gereken içeriğin potasyum bikarbonat olması daha uygun olurdu. %0,5 (yüzde yarım) potasyum bikarbonat ve %0,5 (yüzde yarım) yağ karışımının "powdery mildew" ve başka bir çok fungus kökenli hastalığa karşı kullanımı ile ilgili çok kayıt, bilimsel makale var. Tüm dünyada organik tarımda kabul edilen girdiler içerisinde mevcut. USDA'in potasyum bikarbonat ile ilgili dökümanını burada bulabilirsiniz. Bu malzemeyi el altında bulundurmakta fayda var. Türkiye'de hammaddeler.com'da 1 kg ve 5 kg ambalajlarla satıyorlar.

Aslında ilk seçeneğimiz potasyum bikarbonat olacaktı ama maalesef buralarda bulamadık... satılmaz bulamazsınız dediler. İnternetten alışveriş yapamıyorum kargo sorun oluyor...
Neticede kullandığım bir sıvı gübre ve üzerinde önerilen dozda kullandım. Umarım faydası olur, zararı olmaz.

benim bi kaç fidanda da aynı sorun var demek midliyö oluyomuş ben de sıcaktan zannettim, hemen ziraatçiye gidip fungus ilacı alayım

Bulabilirseniz Sn. Meyvelitepe' nin önerdiği karışımı yapın. Potasyum bikarbonatlı olan karışımı... Daha garantili olur, zehirsiz, ağaca da kendinize de zararsız.

Ayrıca hangi ilaç olursa olsun, ilacı sıcakta atmayın...En fazla 28C sıcaklıkta uygulama yapın. Yaz sıcağında yapraklar yanmasın.


Ben bahsettiğim gibi esasen sıvı gübre olan ama ziraatçilerin tabiriyle adeta 'tentürdiyot' etkisi gösteren, yani en azından hastalığın ilerlemesini önleyen kendi ilacımı attım; henüz olumlu ve ya olumsuz ciddi bir fark gözlemleyemedim. Neticeleri paylaşacağım.

Zeytin diplerini çapalarken verdiğim mola esnasında çektim;)

Bademde yeni sürgünler hastalıktan arındı ve kendini kurtardı gibi ama eski yapraklar zannederim dökülecek...:(

Bir Eylül günü akşam yemeği saati
 

Yaz sonu yorgunluğu ... Hem de kupkurak geçen bir yaz .
Bademlerin sulanması gerekiyor.
Hayvancıkların keyfi yerinde:rolleyes:
Hindi, ördek ve bir kısım tavuğu satmayı düşünüyoruz... Yem masrafımız çok arttı. Tepeliğe ektiğimiz arpa - yulaf ve buğdayları hindiler tavuklar keçiler el birliğiyle bitirdiler.

396 numaralı mesajdaki sarılı kedimiz kayboldu , yaklaşık bir haftadır ortada yok...

Akşam Yemeği II
 

ve yemekten sonra bizim dinozorların oyun saati;)

kovanın iki yanındaki çamların kabuğunu keçilermi soydu ?

Evet. Keçilerin menüsü çok geniştir. Çamın iğnelerini de yerler severek. Kurumuş çalı yerler. Diken yerler. Geven yerler. Orman gülü yerler. Turp otu, gelincik, gibi tarlayı basan otları da yerler. Pinar yerler. Kekik yerler. Orman zeminine yayılmış tüm o dikenli çalıları çok severler. Biz elimizi bile değemeyiz.
Bundan başka ev artıkları: Karpuz kabuğu, ve sebze kabukları...Bugün balkabağı kabuklarını afiyetle yediler:)

Tüm bunları çok kısa sürede öğrendim:cool:

Sevgili Sahire maşallah herşey o kadar güzel ki, imrenmemek elde değil, sendeki değişim bile!.. Ne diyeyim az biraz bile olsa darısı başımıza diyeyim. Rastgelsin, herşey gönlünce inşallah!..

Eklenti 515994

Eklenti 515995

Öncelikle güzel sözlere çok teşekkür ederim, yalnız zannederim, alıntıladığınız fotoğraflara bakılırsa, bendeki değişimden kastınız kılık kıyafet:) Oysa ortada iki farklı durum var. Keçilerin yanına hijyenik sebeplerden ötürü giydiklerim farklıdır, üzerime atlarlar , sürtünürler, saçlarımı çekiştirirler... Ben de mümkün mertebe saçımı başımı korurum, kirlenmesini istemem.

Dış görünüşümde giyim kuşam anlamında şartlara göre elbette değişim oldu. Bahçede şık şıkıdım dolaşamıyorum :D Daha çok rahatlık ve temizlik ön planda oluyor:) Şu acayip çirkin terlikler bile rahatlığı ve yıkanabilir oluşlarıyla favorilerim arasına girdi! Görsel olarak çok güzel resimler vermemişim, bunu fark ettim ama umursamıyorum. Doğal olarak neysem oyum ,fotoğraflar da spontanedir. Ancak, belirtmek isterim, daha güzel ve özenli fotoğraflarım olmuştur ;)

Fiziken de değiştim, eğer bunu kastettiyseniz, çok güçlendim, kilo aldığım halde hepsi kasa gittiği için fark edilmiyor:) Body building yapıyor gibiyim oysa çapa sulama ve keçi gütme yapıyorum.

Asıl değişim başka yerlerde, şekilde değil özde, kendini bulmada ve tekrar kaybetmede, doğa fakültesinin çok haşin ve bir o kadar keyifli derslerinde. Yıllarca taş taş üst üste konulmuş, yosun tutmuş köhne duvarların, doğanın apaçık gücüne ve sessiz devinimine ve sonsuz kapsayıcılığına ve dolup taşan şefkatine direnmesi ve ya direnmeye çalışması meselesi...

Sadece , sadece, sadece ve sadece iki kişinin, kısıtlı imkanlarla verdiği bir yaşam kavgası bu. Bir dönüşüm sancısı. Bir keşif çılgınlığı.

Darısı, kimilerine göre bir cehennem olabilecek bu cenneti, isteyenlerin başına...

Yoksa, neticede,
çıplak doğduk
çıplak öleceğiz.

Sarı kedinizden haber var mı?

:) Sevgili Sahire; hay Allah şimdi nasıl izah etsem ki?.. Zaten söylemişim 'İmrenmemek elde değil; sendeki değişim bile.'
Ve beni doğru anladığını düşünüyorum. Benim de bahçe ile uğraşırken hiç fotoğrafım yok ki paylaşabilsem. Yani sevgili Sahire demek istediğim herşey yolunda gidiyor, herşey çok güzel, imrenmemek, kıskanmamak mümkün değil. Ayrıca o son keçili fotoğrafın harika, terliklerin de hiç de çirkin değil. Çok hoş bir poz olmuş. Ah keşke aynı pozu ben de verebilseydim. :(
Herşey gönlünüzce, rastgelsin inşallah!..

Bakış açısı ve değer yargıları değişiyor, alışkanlıklar değişiyor, çoğunluğun önem verdiği şeyler önemsiz, toplumun farkında olmadığı ya da umursamadığı şeyler çok önemli hale geliyor :)

Aslında bu da zaman zaman önemli bir iletişim problemi yaratmıyor değil.

Sayın SAHIRE hanım merhaba.

Paylaşımlarınızı yeni keşfettim. Çok detaylı okuyamadım zaman darlığından ama fırsat buldukça okuyacağım.

Alıntıladığım yazınızı okuyunca arpa çimlendirmeden sizi haberdar etmek istedim. Yağışın olmadığı, bahçede otun kalmadığı durumlarda size yardımcı olacaktır. http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/31832.htm Buradaki kadar teferruata girmeden çok basit bir düzenek kurabilirsiniz.

Çileli ama bir o kadar zevkli yaşamınızda size kolaylıklar diliyorum. Yaşamın keyfini çıkardığınızı buradan anlayabiliyorum. Umarım hep böyle doğal ve mutlu yaşarsınız. Selamlar...

Maalesef yok:( Umarız kendine başka bir yuva bulmuştur, başına bir iş gelmemiştir.

Tekrar güzel sözlerinize, temennilerinize çooooook teşekkür ederim. Ben sizin iyi niyetinizden zaten eminim, sadece yanlış anlaşılmalar olmasın diye ufak bir açıklama yapayım istedim:) Çok sevgiler.

Konuyu inceleyeceğim. İlginize çok teşekkürler.

Sayfanız çok güzel. İnsanda kaçma isteği uyandırıyor.

Sayın Sahire hanım çalışmalarınız nasıl gidiyor, havalar serinlemeye başladı keçiciklerin kışı geçirmesi için bir yer yapmanız gerekecek sanırım:) tavuklar, köpekler, bademler, zeytinler, keçiler, sebzeler nasıl ?

Sağolun, uğraşıyoruz:) Keçiler iyiler, bu aralar kızışma zamanıymış. Biz henüz dişilerde belirti göremedik. Ama Pamuk çok azgın.:o
Tavuklar hindiler ve ördekler iyiler, etrafı gübrelemekle meşguller:) Ama yumurta yok çıkan civcivler epey büyüdü ama henüz yumurtlamıyorlar... Bir kaç hint tavuğunu bir arkadaşa hediye ettik, onun kümese salgın gelmiş, tavukları ölmüş... Hint tavukları çok dayanıklılar o yüzden hintleri aldı...bizim için de iyi oldu yoksa hintler kavga edecekti...
Bademlerde 20 ağaç kurudu. Diğerlerine de pek yorum yapamıyorum bazısı toparladı bazısı henüz toparlayamadı.
Zeytinler şimdilik iyi. Sulanmaları gerekiyor yine, hala yağış yok. Bu sene inanılmaz kurak geçti:(
Sebze bahçesi kurudu/bitti...Küçük bir sera yaptırıyoruz. Biterse içine bostan yapacağım ama demirciler bir gün geliyor 3 gün gelmiyor o yüzden hala bitmedi...
Daddy ye veda ettik. En son baba hindiyi yemeye kalktı. Allahtan sesine uyandık da hindiciği kurtardık. Onun yerine Damat geri geldi...
Biz de kısaca haberler böyle:)

Kedileri söylemeyi unuttum:Bizim Tırmık hiç iyi bir anne değil, yavrularını kaybediyor!Şimdi 3 yavruda kayıp. Akşam yavrularını ormana götürüyor, orada bırakıp dönüyor. Neden böyle yaptığını bilmiyoruz...

Sevgiyi paylaşmak istemiyorlar, benim köpeğimde yavrusuna fazla ilgiden kaybetmeye uğraştı ama yavru hep geri geldi..

Kedilere şaşırdım gerçekten bizim köyde halamların bir ordu miktarı kedisi var öyle ki dişiler yılda iki defa yavruluyormuş yavrularını istemediklerini bilmiyordum.

Çabaladığınız şey kolay değil ancak başaracağınıza eminim... kolay gelsin:) biz de burdan takip ediyoruz.

Damat da sera da hayırlı olsun:)

sayın sahıre sayfanızı tek tek okudum ve çok keyif aldım ellerinize sağlık .

Zeytinler ve keçiler
 

Bugün zeytinleri sulayalım dedik ve 40 kadar zeytini suladık. Şimdi baktım Perşembeyi yağışlı gösteriyor. Gerçi bu yaz bu yağış tahminleri hiç tutmadı... Yine de umutlandık. Yağar belki diye Perşembeyi bekleyeceğiz(tembeller):o

Bugün keçileri kaçırdık:) Ot vermeye gidince kapıdan kaçtılar. Zor döndürüp içeri soktuk. Ödümüz patladı zeytinleri yiyecekler diye!

Neden keçileri kaçırdı diyorlar , merak ettim, araştırdım. Cins atların yanına keçi koyarlarmış. At keçi varken çok sakin olurmuş. Keçi gidince sinirlenir dellenirmiş:)... Oradan çıkmış bu tabir.

Keçilerin kesif yemi bitti. Yarın pazardan almalı.

Bu arada keçileri alırken kazıklanmışız...Biz 3ünü 900 liraya almıştık. Şimdilik 5 ay bitti , keçiler kocaman oldu, ilacıydı, yemiydi, otuydu epey harcadık. Bugün köyden Osman dayı sulama yaparken bize uğradı, küçükbaş hayvan fiyatlarının bu sene çok düştüğünü, bittiğini söyledi ;bizim keçiler 1000 lira zor edermiş. Gerçi sizin keçiler çok güzel sütlü keçi ama meraklısını bulmalı filan dedi...

Yakında Pamuk a veda edeceğiz....en azından yem masrafını çıkarırız diyoruz. Hem de ot ve yem masrafımız azalır.

Bu hayvancılığın halini yaşayınca anladık. Resmen masrafınızla kazancınız kafa kafaya geliyor. Baktığınızla kalıyorsunuz. Üstelik ot oldukça kaba yemde almamıştık, eğer otlatmasaydık külliyen zarar olacaktı!

Bu nasıl iş bilemedik? Şehirde et fiyatları uçmuş. Ama köylü de bir şey kazanmıyor gerçekten. Bu işten karımız temiz katkısız süt içmek oldu. Acaba Pamuk u satmayıp, kestirsek mi diyoruz:En azından temiz et yemiş oluruz; hormonsuz, antibiyotiksiz, hazır yemsiz, Gdo suz...Kararsızız.:confused:

Keçileri bir daha kaçırmayalım da:D

Asıl değişim başka yerlerde, şekilde değil özde, kendini bulmada ve tekrar kaybetmede, doğa fakültesinin çok haşin ve bir o kadar keyifli derslerinde. Yıllarca taş taş üst üste konulmuş, yosun tutmuş köhne duvarların, doğanın apaçık gücüne ve sessiz devinimine ve sonsuz kapsayıcılığına ve dolup taşan şefkatine direnmesi ve ya direnmeye çalışması meselesi...

Sadece , sadece, sadece ve sadece iki kişinin, kısıtlı imkanlarla verdiği bir yaşam kavgası bu. Bir dönüşüm sancısı. Bir keşif çılgınlığı.

Darısı, kimilerine göre bir cehennem olabilecek bu cenneti, isteyenlerin başına...

Yoksa, neticede,
çıplak doğduk
çıplak öleceğiz.[/QUOTE]

işte bu cümle ...yüreğinize sağlık

Günebakan tohumları
 

Ayıklıyorum, içi boş çekirdek çok çünkü... ama takas etkinliğine yetecek kadar çıktı sanırım.:)
Arkada ufak bir tamirat var, o yüzden ortam dağınık...
Tüm bu işler zeytinlerin sulanmasını aksattı. Hala yağmur yok! Sulama işine yetişemiyorum . Buna bir çözüm bulmalı.
Sera bugün bitti ama akşam güzel çıkmayacağı için foto çekmedim, yakında paylaşacağım.