agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Sürdürülebilir Doğal Tarım Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/)
-   -   Uzak bahçelerin yakın işbirliği (https://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/20224.htm)

kayastop 22-02-2011 11:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 757987)
Sn bozon selamlar

Kimyasal ilaç kullanılan ürünlerin sertifikalandırılması görüşünü sevdim, güzel bir bakış açısı.

3-6 mart Mersin tarım fuarı takvimi şimdilik bana uyuyor gibi, özelden yazışalım. Evren beyi de (kayastop) çağırırız. Görüşmek üzere.

sa.sn.Ayhan kaptan inşallah tüm mersin adana çevresindeki arkadaşlarımızı bekliyoruz fuarda buluşmak üzere hoşçakalın.

kayastop 22-02-2011 11:44

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bozon (Mesaj 758129)
Tamam Ayhan Bey. Bana da uyar.

sayın bozon kardeşim fuarda sizi de görmek isteriz ALLAHA EMANET OL.

kayastop 22-02-2011 11:45

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bozon (Mesaj 758129)
Tamam Ayhan Bey. Bana da uyar.

sayın bozon kardeşim fuarda sizi de görmek isteriz .

Zeytinlibahçe 22-02-2011 17:25

Acemi usta yine döktürmüş :)

Satır satır okunması gereken, çok iyi hazırlanmış bir yazı, teşekkürler.

bozon 22-02-2011 20:50

Değerli Kayastop Kardeşim;
Ayhan Kaptan'ın programına uyacak şekilde fuarda buluşuruz. Telefonumu, özelden size bildiriyorum.
Selamlar.

Baki Berk Kayalar 27-02-2011 09:40

Bir arkadaşım sayesinde bu linki keşfettim. Avrupalılar en azından internet ortamında birlik sağlamışlar gibi. Site İtalyanca olmasına rağmen ne olduğu anlaşılabilir durumda. Buna benzer bir sitenin açılmasını ve Meyvelitepe gibi bloğu olan özel çiftliklerin burada blog adresleriyle birlikte toplanmasını diliyorum. Veya ayrı bir site açmak yerine Ağaçlar Net' e bağlı olacak ve anasayfasından linkle ulaşılabilecek ayrı bir sayfa da olabilir.

http://www.mappaecovillaggi.it/level198.htm

bozon 05-03-2011 23:12

Değerli Arkadaşlar; Evren Bey (Kayastop) ile, 03.03.2011 tarihinde, Mersin Fuarı'nda buluştuk. Fuarı dolaştık. Tarım, gıda, UBYİ üzerine konuştuk. Niyetlerimiz, hassasiyetlerimiz aynı. Ancak, çözüme ilişkin yeni bir şey derseniz; maalesef.

Fuarımız da, yıldan yıla sönükleşiyor. Organik gübreci çok. Ne olduklarını anlamak ise, zor.

Mersin İl Tarım Müdürlüğü standında imzaya açılmış bir yazı vardı. "Kalkınma Ajansı"na havale edilmiş "Organik Tarım". Bizden destek isteniyor. Bu işi çıkar çevrelerine havale etmenin bir çözüm getirmeyeceğini söylediğimde, "Ama bütün Dünya bu yöne gidiyor" cevabını aldım. Bizim de, bir grup arkadaş olarak, aynı amaçlarla bir çalışmamızın olduğundan bahsettim. Pek oralı olmadılar.

Selamlar.

bayindirmevki 06-03-2011 14:29

Sayın Bozon,

Fuarlarda tanıtımı yapılan organik gübrelerin çoğunluğunun sertifikası yoktur. Hayvan dışkısı ve bitki artıklarının işlemden geçirilmiş halidir. Hammadde organik olduğu için bu ismi kullanıyorlar. Doğal tarım amaçlı kullanılabilir ama sertifikalı üretimde değil. Organik kelimesinin nerede ne amaçla kullanıldığına dikkat etmek lazım. Her içeriği organik olan organik ürün değildir. Ürün paketinde, organik üretimde kullanımı onaylandığına dair sertifika işareti aranmalı.

Bütün dünyanın gittiği yönden anladığı sadece parasal fırsatlar olan zihniyetten alacağınız cevap böyle klişe olur. Eminim ki organik tarımın ne olduğunu bile anlamadan sadece gidiş o yöne diye ortaya çıkmışlardır. Biz UBYİ olarak kurumsal bir kimlik kazanmadan da ciddiye alınacağımızı sanmıyorum. Bu şekilde oralı olmayacaklardır.

Halil Önen 07-03-2011 01:27

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi bozon (Mesaj 764164)
Değerli Arkadaşlar; Evren Bey (Kayastop) ile, 03.03.2011 tarihinde, Mersin Fuarı'nda buluştuk. Fuarı dolaştık. Tarım, gıda, UBYİ üzerine konuştuk. Niyetlerimiz, hassasiyetlerimiz aynı. Ancak, çözüme ilişkin yeni bir şey derseniz; maalesef.

Çözüme ilişkin yeni şeyler bizde ( ubyi) de....;)


Dün akşam UBYİ nin Trakya ayağı bizdeydi. Öyle bir baskın yaptılar ki, Ayhan Kaptanı, Müdür Hüseyin bey'i ve beni akşam karanlığında _ göz gözü görmediği zamanda_ tarlalarımızda bastılar.

UBYİ nin doğal yetiştiricilik ilkeleri uygulanıyormu diye denetlediler.;)

Evet geçen akşam Sevgili Ensar bey ve yeğeni, Sevgili Acemi Usta ve Sitenin sesiz takipcisi Sevgili Muttalip bey (mttp) Aliğaya geldiler.

Ensar bey Dikilide 200 dönümden fazla arazi almış oradan bize uğradılar hem de haber vermeden.:p

Tekrar hayırlı olsun Ensar bey, yeni araziniz, bol ürünler diliyoruz.

Geç zamana kadar uzun uzun sohbet ettik UBYİ ve geleceği üzerine, anasonlu ve fermente üzüm suyunun çakır keyfinde, neşe ve memnuniyetin derin duygusunu yaşadık.

Ensar Bey' in yurt dışı gezilerinden derlediği Hayvancılık ve Tarım fuarları ile ilgili görsellerini seyrettik.

Sadece et ve sadece süt için yetiştirilmiş besiciliği tanıdık, aramızdaki farkı fark ettik.

Bana değil belki ama, toprağı alt/üst etmede son teknolojiyi kullanan süper traktörleri gördük, alt/ üst edilen toprağın daha çok kimyasal gübreye ihtiyacı olacaktır der gibiydiler gübre üreticilerine...

Ensar bey' in koyun ve sığır yetiştiriciliğinde zengin deneyime sahip olduğunu öğrendik...

Kaoline mikro element ilavesi ile yaprak gübresi gibi de kullanılabileceği üzerine çalışmalarının olması bizi sevindirdi, getirdiği ve bizlere ikram ettiği aronyanın tadı kadar güzeldi.

Acemi Ustanın, toprak ve mikroorganizmalar ve Etkin Mikroorganizmalar (EM) konusunda zengin bilgi ve deneyime sahip olduğunu görmek bizi etkiledi.

Bu konuda ondan süprizler bekliyoruz.

Ayrıca Ağaçlar. net' ten bildiğim ve İzmir eğitiminde tanıdığım Değerli Dostum Muttalip ile de uzun sohbet etme fırsatım oldu.

Tüm bu dostlarımı Ağaçlar. net' ten tanıdım; eli kamcılı kadınımıza _ kamcının ucu biraz uzun olup da yandan gecene deysede_ :D teşekkür ederim.

omer.tuncer 07-03-2011 01:52

Baskını geç haber aldım ama haberde vermedim dün aliağa da denetimlerin davam ettiğinin haberini aldım. Ama denetlemekten çok komşu ziyareti tadında geçtiği haberlerini aldım. neyse önümüzdeki ay ekibe katılırım.

bayindirmevki 07-03-2011 06:52

Baskını benden de saklamışlar. Dikiliye gidiyoruz demişler di. Korkulur bunlardan.

acemi_caylak 07-03-2011 13:57

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 764529)
Dün akşam UBYİ nin Trakya ayağı bizdeydi. Öyle bir baskın yaptılar ki, Ayhan Kaptanı, Müdür Hüseyin bey'i ve beni akşam karanlığında _ göz gözü görmediği zamanda_ tarlalarımızda bastılar.

Aslında Dikili'ye Cuma günü gidecektik. Ancak Ensar'ın acil bir işinden dolayı gelecek haftaya bırakmıştık. Nedense o gece Ensar uyuyamamış. Cumartesi yataktan kalkar kalkmaz Ensar'ın hadi gidiyoruz sözüyle yola düştük. Sanırım, rüyasında tarladan hazine çıktığını görmüştü:)

Söz hazine ve definecilerden açılmışken, kısa bir anekdot düşelim. Ensar'ın yıllar önce Kemerburgaz'daki tarlasına hazine arayıcıları dadanmış. Sürekli gelip yaşlı çınar ağacının altını kazıp duruyorlarmış. Ensarsa burayı sırf içindeki yaşlı ağaçlardan dolayı almış. En sonunda köklere verilen zarardan dolayı bakmış ağaçları kaybedecek. Muzipçe bir çözüm düşünmüş. Bir tane küp almış. Bunu kireçleyip ve kumlayarak eskitmiş ve küpü ağacın dibinde yeni açılmış bir çukurun içine kırarak atmış. Zavallı defineciler hazinenin bulunduğunu düşünerek bir daha ağacın dibine uğramamışlar.

İşte böyle ani bir kararla başlayan yolculuğumuz, hiç durmadan Dikili'ye kadar devam etti. Yol boyunca ulaşabildiğimiz bütün UBYİ üyelerini aradık. Kimisi tarlada fidan dikiyor, kimisi gübre atıyor, kimisi tavuklarına bakıyordu. Büyük bir tesadüf eseri Ayhan Kaptan'da Aliağa'da idi. Ancak gemi yanaşmadığı için sürekli tetikte bekliyordu ve bu yüzden Dikili'ye gelemedi. Sadece Muttalip müsait durumda idi. Oda İzmir'den atladı ve Dikili'ye geldi. Beraber Ensar'ın yeni aldığı araziyi gezdik.

Yol boyunca Ensar'ın yeğeniyle hiç bir şey yapamazsak taş ocağı yaparız diye moralimiz bozuk bir şekilde araziye ulaştık. Ancak bizi bir sürpriz karşıladı. Arazi çok güzel bir yerde. Daha çok taşlık bir arazi diye düşünürken, fazla da kötü olmayan ve içinden sıcak su akan bir araziyle karşılaştık. (Sudan Ensar'ında haberi yoktu. Üstelik hala da görmüş değil. Çünkü o arazideki çobanla konuşmakla meşguldü. Ben ve Muttalip araziyi gezerken farkettik. Muttalip suyun tadına da baktı. Söylediğine göre şifalıymış:) ) Üstelik en tepeden deniz bile görünüyor. Arazinin böyle güzel çıkması keyfimizi yerine getirdi ve Kaptan'ı arayıp, Aliağa'ya doğru yola düştük.

Gittiğimizde Kaptan bizi tulumuyla karşıladı. Artık gece başlamıştı. Yine de elde fener denetim işini yaptık:). Ayhan Kaptan ve Sevgili Eşi çok güzel bahçeler oluşturmuşlar. Ellerine sağlık. Müdür Bey ve Halil Bey'inde katkısını unutmayalım.

Sonra Ayhan Kaptan'ın bahçesinin başında Halil Bey arandı, müdür Bey ile yolda karşılaşılmıştı zaten oda traktörü bırakıp geldi ve gece karanlığında sımsıcak bir ortam oluştu. Hava da çok güzeldi, bahar kokuyordu.

Böyle bir mutluluğu enzimlerle kutlamadan geçiştiremezdik. İşte resmi.


Eklenti 195547

Yemekte çok güzel şeyler paylaşıldı. Zeytinler, domatesler, nematodlar, mantarlar, enzimler, gübreler vs. Gittiğimiz mekan kapanmasaydı sohbet sabaha kadar sürerdi. Ancak son masa olarak biz ayrıldık ve biz otele, yerli arkadaşlar evlerine ayrıldılar.

Ertesi gün Muttalip'in kılavuzluğunda Foça'yı gezdik. Dönüşte Müdür Bey'in bahçesini gezdik. Sonrasında Müdür Bey ve Muttalip'i Aliağa'da bırakarak biz Kırklareli'ne doğru yola çıktık.

Kısacası hepimiz için çok keyifli bir hafta sonuydu. Halil Bey'e söz verdiğimiz için yüzü gözüken resimlerini eklemiyorum:)

Ensar'ın arazi ve Müdürün Bahçesinde çektiğimiz resimleri kendi konu başlıklarına ekleyeceğim.

bayindirmevki 07-03-2011 19:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 764688)

Yemekte çok güzel şeyler paylaşıldı. Zeytinler, domatesler, nematodlar, mantarlar, enzimler, gübreler vs.

Kısacası hepimiz için çok keyifli bir hafta sonuydu.

Afiyet bal olsun. Yarasın. Yedikleriniz sizin, gübre, mantar, enzim, nemadot üstüne yeni fikir ve bilgiler bizim olsun.

Halil Önen 07-03-2011 19:58

Ensar beyin tarlası güzelmiş, kireçci otlarının olması uzun yıllar hiç işlenmediğini gösteriyor.

İçinde sıcak suyun olması, sıcak suyun enerjisi ile UBYİ nin sin enejisi birleştiğinde orada güzel şeyler olacaktır.

(yukarıdaki fotağrafı yine de iyi çekmişim, Ensar beyin foto makinesine alışamasamda):D

omer.tuncer 07-03-2011 21:16

Bu gezide karanlık bir yerler var.:) Foçaya gidildiği biliniyor ama ilgili yapılanlar medya ya haber olmadı ege tropicak es mi geçildi yani.

bozon 07-03-2011 21:41

Muhabbetiniz daim olsun arkadaşlar. Bir gün olur bizim buralar da şenlenir.

Tüm iyilikler sizlerle olsun.

Zeytinlibahçe 08-03-2011 20:48

Dostlar ne iyi yaptınızda geldiniz, özlemişiz

Dikiliden o kadar çabuk geleceğinizi tahmin edemedim, tulumla yakalandım, sevinçten sarılırken üstü başı kompost olan varsa affola :)

Hep beraber öyle bir gece gecirdik ki, herkes enerjik, herkes pozitif, onlarca plan, onlarca konu konuşuldu, bir çoğunun da kulaklarını çınlattık.

Neler konuşmadık ki Ensar abimiz ve acemi usta Bulgaristan ve Yunanistan'a yaptıkları seyahatten ayaklarının tozuyla henüz dönmüşlerdi, Hintlilerle yapılan extrakt görüşmeleri, fuar resimleri, katkılı kaolin vs. bir çok konu konuşuldu, uygulama detayları hakkında görüşler bildirildi.

Sn Muttalip beyle yıllardır tanışıyor gibiydik.

Hem belki bu ekiple, gelecek sefer Sn Liliumu ziyaret ederiz, geçerken Ömer beyide alırız, Karamürsele de ne kaldı ki Sn Meyvelitepeye uğrarız (hurma zamanına denk getirelim :) )

İyi ki geldiniz teşekkürler

omer.tuncer 08-03-2011 21:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 765493)
Dostlar ne iyi yaptınızda geldiniz, özlemişiz

Dikiliden o kadar çabuk geleceğinizi tahmin edemedim, tulumla yakalandım, sevinçten sarılırken üstü başı kompost olan varsa affola :)

Hep beraber öyle bir gece gecirdik ki, herkes enerjik, herkes pozitif, onlarca plan, onlarca konu konuşuldu, bir çoğunun da kulaklarını çınlattık.

Neler konuşmadık ki Ensar abimiz ve acemi usta Bulgaristan ve Yunanistan'a yaptıkları seyahatten ayaklarının tozuyla henüz dönmüşlerdi, Hintlilerle yapılan extrakt görüşmeleri, fuar resimleri, katkılı kaolin vs. bir çok konu konuşuldu, uygulama detayları hakkında görüşler bildirildi.

Sn Muttalip beyle yıllardır tanışıyor gibiydik.

Hem belki bu ekiple, gelecek sefer Sn Liliumu ziyaret ederiz, geçerken Ömer beyide alırız, Karamürsele de ne kaldı ki Sn Meyvelitepeye uğrarız (hurma zamanına denk getirelim :) )

İyi ki geldiniz teşekkürler

Neden olmasın zeytin hasadından sonra sonbahar da tam kurutma zamanı şu kuru hurmaları çok merak ediyorum.

bozon 16-03-2011 22:23

Arkadaşlar, 13.03.2010 pazar günü, Ayhan kaptan Mersin'deydi. Tarsus'tan Evren Bey haber verdi, Mersin Forum'da buluştuk. Çok memnun olduk. Sabaha geri dönecekmiş, bu sebepten bir kafede oturup konuştuk. Benim bahçelere gitme fırsatımız olmadı.

Kaptan gibi bir insanla tanışmak, beni çok memnun etti. Ziyreti için teşekkür ederim kendisine.

Ortak düşüncelere sahip olduğumuz insanlarla tanışmak, konuşmak hoş bir şeydir. Bir de ortak duygularınız olursa, memnuniyetiniz kat kat artıyor. Kaptan'ın paylaştığımız düşünce ve duygularına ben de yürekten katılıyorum.

Kaptan'ın bahsettiği, Amerika'daki bir sistem ilgimi çekti. Bu konunun değişik yönleriyle tartışılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.

Ayhan Bey'in daha sonraki gelişlerinde, geniş zamanı olduğunda, benim bahçeye götürmek istiyorum. Kısmet ne zamana bakalım.

Selamlar.

bayindirmevki 16-03-2011 23:57

Bayağı şanslıymışsınız. Kaptanla karada karşılaşmak balığın karaya çıkması kadar zor. Daha bana rast gelmedi. Şu Amerikadaki sistemi de burda konuşsak iyi olur. İsmini unutmuştum çaktırmadan öğrenmiş olurum.

acemi_caylak 17-03-2011 17:21

Sevgili Bozon ve Kayastop,

Umarım Mayıs ayı başında Aykan Kaptan'ın yolu yine Mersin'e düşerde hep beraber sizlerin bahçeleri de gezeriz.

Bu arada Tekirdağ civarına yolu düşen bütün arkadaşları, Ensar Baba'nın tekkesine bekleriz. Bahçedeki solucan dede türbesine para atmadan, çaput bağlamadan geçmek yok ona göre.

Zeytinlibahçe 17-03-2011 20:07

Sn bozon

Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Bende sizler gibi yeniliklere açık, doğal yetiştiriciliğe gönül vermiş, çevreye saygılı, duyarlı arkadaşları daha yakından tanıdığım için çok memnun oldum.

Yapılacakları konuşmaya zaman yetmedi doğrusu, İkinizinde uygulamalarınızda çevrenize örnek olmanızı bekliyoruz.

Bahsettiğim sistem '' Uzak bahçeler '' olarak yapmak istediklerimizdi. Sn Meyvelitepe nin incelemem için verdiği Amerika birleşik devletlerinde başarıyla uygulanan http://www.localharvest.org/

Neden bizde ülkemizde uygulamayalım....

Gelecek sefer stratejimizi biraz daha geliştireceğiz :)

bozon 18-03-2011 21:20

Arkadaşlar, ilginize teşekkür ederim. Mersin'e uğrayabilen tüm arkadaşlarla görüşmek isterim. Elimizden geldiğince ağırlarız.
Acemi Usta, Adana'daki toplantıda, Mersin'e yönelik bir program da yapabiliriz. Nisanda tekrar konuşalım.

ensar 27-03-2011 20:23

Sevgili Bozon,

5 İLA 8 MAYIS ARASINDA ADANA GERDANDA TARLA GÜNLERİ TARIM FUARINDAYIZ.

Bölgedeki tüm arkadaşlara duyurulur.

Sevgiyle kalın,

bozon 27-03-2011 23:04

Tamam Değerli Ensar.

Bir programınız var mı? Varsa ona göre hareket ederiz.

Selamlar.

ensar 28-03-2011 00:07

Tüm fuar süresince fuar alanında olacağız,

Sevgiyle kalın

malina 09-04-2011 11:38

Son yazılar ayrı başlık olarak taşınmıştır. Çünkü konu önemli...

http://www.agaclar.net/forum/images/misc/paperclip.gif Bilinçsiz ilaçlama

lalebruli 28-04-2011 17:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Zeytinlibahçe (Mesaj 769848)
Sn bozon

Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Bende sizler gibi yeniliklere açık, doğal yetiştiriciliğe gönül vermiş, çevreye saygılı, duyarlı arkadaşları daha yakından tanıdığım için çok memnun oldum.

Yapılacakları konuşmaya zaman yetmedi doğrusu, İkinizinde uygulamalarınızda çevrenize örnek olmanızı bekliyoruz.

Bahsettiğim sistem '' Uzak bahçeler '' olarak yapmak istediklerimizdi. Sn Meyvelitepe nin incelemem için verdiği Amerika birleşik devletlerinde başarıyla uygulanan http://www.localharvest.org/

Neden bizde ülkemizde uygulamayalım....

Gelecek sefer stratejimizi biraz daha geliştireceğiz :)

Bu uygulama eger Turkiye'de gerceklesirse cok ama cok basarili olacagina eminim.
Herkes gibi bizlerde cocuklarimiza herseyin en iyisini almak yedirmek istiyoruz. Halkimizin buyuk bir cogunlugunun butcesi organik, fiyati pazardan daha pahali urunleri almaya her zaman imkan vermese de az miktarda da olsa alabilenler, odeyebilenler sonucunda basarili olacagina inaniyorum.

Ne yedigimizi bilmek hakkimiz. Kimimiz %10 GDO'ya evet der, kimimiz (atiyorum) muz, sogan, nari organik yemesem de olur der, kimisi hormon kullanilmasin ama zirai ilac kullanilsin, kimisi tam tersini der, kimisi "parasi neyse veririm kardesim, %100 organik olsun" der.
Su ana kadar okudugum butun yazilarin ortak sikayeti ne tukettigimizi bilmemek. Benim butun ailem, akrabalarim Turkiye'de , yazlari da mutlaka oraya giderim, seve seve pazar yaparim ama ne aldigimin, nereden geldiginin hicbir bilgisi yoktur.
Avustralya'li olan kayinvaldem ve kayinpederim Istanbul'da bir ekolojik (organik) pazar bulmuslar internetten, daha yola cikmadan bana soruyorlar baska yerler de var mi, yiyeceklerimizi ordan alalim diye? Yasadiklari ulke o kadar guzel ki akillarina gelmiyor "gercekten organik midir? guvenilir mi" diye sormak. Tabii benim gozumun onune denetimsizlik sebebiyle halden aldigi domatesleri kasadan alip sepete dizen kosedonuculer geliyor sesimi bile cikartamiyorum. Nasil diyeyim ki" ben kendi ulkeme kendim guvenmiyorum" diye...
Tabii kotu tecrubeler bir anda olusmuyor insanda. Seneler once babasi Tire'de ciftcilik yapan bir arkadasim vardi. Konusurken konusurken bir de ogrendim ki kendilerine ayri, pazara ayri uretim yapiyorlardi. Hatta Ineklerinden bir tanesini (buzagidan) kendilerine ayirip, ot ve bugdayla besliyorlar, zamani gelince kesip buzlukta sakliyorlardi. Oyle dogaldi ki bu onlar icin anlatmaktan cekinmiyorlardi " E bizim kendimize urettiklerimiz kucuk oluyor ama cok tatli oluyor, tarlada da oyle uretince kimse almiyor, biz de tarladakini buyutup satiyoruz, kendimiz kucugunu tatlisini yiyoruz" diye. Bunlar 15-20 yil oncesinin konusmalaridir, daha ilaclama, antibiyotik, hormon kelimeleri gundemimize girmemisken, sadece ciftcilikten kalan icgudulerle tad pesinde kosarken aslinda en sagliklisini kendi aileleri icin yaptiklarinin farkinda bile degillerdi. Obur taraf ticari kaygilar icinde yonetiliyor, zirai ilac nasil dogru kullanilir, bize uzun donem etkisi nedir bilmiyorlardi.

Gecen yil yine Tire'deydim. Esi doktor kendisi tarim mudurlugunde calisan birisiyle sohbet ederken konu konuyu acti laf tarima geldi, bir laf edildi benim butun moralim bozuldu. Caktirmadim ama hala icimi yer o cumle. "ohoo, bizim buralarin tarim memleti olusu mu kaldi ki? Bu havzada, ayni sekilde Aydin ovasinda tuketilen kimyasallar ,degil bunun gibi bir bolgeye 2 Turkiye'lik alana yeter. Kimyasal kalintilarinin tehlike canlari calmadigi gol, akarsu, toprak yok buralarda, ne denetim, ne ceza fayda etmiyor, habire ilacliyorlar, habire hormonluyorlar, gunduz yakalanacaklar diye gece yapiyorlar..." Esi de atladi " hastaneye gelen vakalarin son 15 yilda seyir degitirmesi de bundan degil mi?" Iliklerim dondu!
Oysa bu sitede (veya digerlerinde) katkisi olan, bloguyla, resimleriyle her seyin yapilis asamalarini gosteren, aktif olarak yaptiklarini anlatan, bu konuda tecrubesi belli olan kisilerden yillik yagini, zeytinini, balini, salcasini vs... almayi kim istemez. Yakinsa bahcesine gidip meyvesini, sebzesini almayi kim reddedebilir ki?

Size cani gonulden basarilar diliyorum, en kisa surede kimin hangi urunler sattigini gosteren bir web sayfasi "www.localharvest.com gibi" bekliyorum ki ben de ne kadar tanidigim varsa gondereyim.

Bir baskasi " kusura bakmayin ama bu yil ben su zirai ilaci kullanmak zorunda kaldim, su miktarda su tarihte" diyebiliyorsa o ureticiye guven artar. Tuketiciye gerekli bilgi verilmis demektir, kimisine uyar alir, kimisine uymaz bir sonraki seneyi bekler ama guvenle alisverisini yapar.

acemi_caylak 14-05-2011 22:47

1 Eklenti(ler)
Aşağıdaki tırnak içindeki başlık ve yazı, John Deere'nin düzenli yayımladığı The Furrow Dergisi'nin Spring 2011 sayısından bir alıntı. Geniş özeti kendi blogumda var.

"Doğaya Dönüş Yolunda"

"Kimyasal bitki koruma devri, zirve noktalarını geride bırakmış görünüyor. Kimyasallara karşı artan direnç, yeni grup etkin maddelerin zayıflığı ve yasal sınırlandırmalar bir çok çiftçiyi alternatif yollar bulmaya zorluyor. Doğal bileşikler, mikroorganizmalar, avcılar ve fiziksel kontrol yöntemlerine odaklanmış ürünler çıkaran küçük firmalar, şimdilerde daha fazla olmak üzere 20 yıldan beri organik üreticilere hizmet veriyor ve böceklere karşı kullanılan Neem ekstraktı, hastalık kontrolünde kullanılan Bacillus subtilis, inatçı yabancı otlara karşı böcek çeşitleri ile iyi işler (para kazanma anlamında - benim notum) yapıyorlar. Bu ürünlerin bir çoğu kimyasalları tamamlayıcı işlev görüyor ya da doğrudan onların yerine geçmeye başladılar."

Hadi bu bir ölçüde kabul edilebilir. Kendilerine dokunan tarafı fazla yok.

Ya buna ne demeli. Traktör üreticisi John Deere, toprak işlemesiz tarımı kapak yapmak zorunda kalıyor. Bıçağı kendi kalbine saplamak gibi bir şey:) Eğer traktör piyasası doyduğu için yeni iş alanları yaratmaya yönelik (çünkü toprak işlemesiz dikim makineleri çok pahalı) bir PIAR yazısı değilse harakiri yapıyor adamlar. İşte son sayılarının kapağı.

Eklenti 212162

Yazının başlığı "Daha İyi Topraklar Oluşturma" (Building Better Soils)
Alt başlık ise "Toprak İşlemesiz Yöntem ve Örtücü Bitkiler Toprak Özelliklerini İyileştirebilir" (No-till and cover crops can boost soil properties.)

Kısacası doğru yoldayız dostlar. Sarıcan'ın bu yazısında belirrtiği gibi:

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan
Şu an hepiniz Tarım Mühendisliği yapıyorsunuz ve attığınız her adım bu ülkenin geleceği için tarifi mümkün olmayan bir gelişim. Eğer bir gün bu ülkenin tarımı ayağa kalkacaksa sizin pilot olarak başlattığınız bu çalışmaların ışığı altında olacaktır.


malina 15-05-2011 15:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 804012)
Aşağıdaki tırnak içindeki başlık ve yazı, John Deere'nin düzenli yayımladığı The Furrow Dergisi'nin Spring 2011 sayısından bir alıntı. Geniş özeti kendi blogumda var.

Zahmet oluyor sanki :)

Bilmeyen biri, önce profil bilgilerinize bakar ki, web sitesi adresinizi bulabilsin. Eklememişsiniz.

Link de yok... Oysa tek yapacağınız şey, bir satırı kopyalayıp yapıştırmak...
Zor bulunsun diye uğraşıyor gibisiniz :) Ayrıca bu başlık altına devam etmek yerine daha uygun başka bir çözüm bulunabilirdi...

Ben yapayım bari:
Geniş özeti kendi blogumda var.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 04:31.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025