![]() |
|
|
![]() |
#1 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
"Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği" maalesef zeytin konulu da değil ![]() İlk düşünce zeytin ile tetiklenmişti. Sürdürülebilir doğal tarım yöntemleri ile üretilen yiyeceklerin, üretildiği yerlere yakın ve bu yiyeceklere erişmek isteyen insanlara doğrudan ulaştırılabilmesi amacını taşıyordu. Ülkenin dört bir yanında bu prensiplere göre yetiştiricilik yapan bahçeler organize olarak gerek yetiştiricilik gerek bu yiyeceklere erişmek isteyen insanlarla iletişim sağlayacaktı. Böylelikle sistemin kalıplarında bir çatlak açılacak, üreten ile bunlara ihtiyaç duyanlar arasında ticari olmanın ötesinde bir bağ kurulacaktı. Kulağa hoş geliyor değil mi? Üstelik de pek zor da değil. Dünyada pek çok uygulaması da var. "Local Harvest", bir CSA (Community Supported Agriculture - Toplum Destekli Tarım) olarak bunlardan biri. Ülkesinin dört bir yanına dağılmış yüzlerce çiftliği kapsıyor. Beslenme konusunda ortalamanın üzerinde bilgi ve bilinç seviyesine ulaşmış amerikan vatandaşı bu organizasyon dahilinde kendine en yakın çiftliklere ulaşabiliyor. Ülkemizde şehirde yaşayan ve yine beslenme konusunda ortalamanın üzerinde bilgi ve bilinç seviyesinde insanların beklentilerini ve tepkilerini 2009 ve 2010 yıllarında bahçemiz ürünü zeytinlerden az miktarda da olsa paylaşarak ölçmek istedim. Hasbelkader bahçemizde neyi nasıl yaptığımızı izlemekte olan insanlardan müthiş bir talep oldu. İlerleyen yıllarda, amacımız dışında olduğu için kendi bahçemizden yeni bir paylaşım yapmadık ama o ana kadar iletişime geçmiş olduğumuz kişilerden takip ettiğimiz kadarıyla, doğrudan yetiştiriciye ulaşarak sağlıklı besinlere erişim talebinin git gide yükseldiğini gözlemledik. Bize hala yapılmakta olan talepleri bildiğimiz organik çiftliklere yönlendiriyoruz. Hatta bu talebi iyi yakalayan pazarlama uzmanı bir isim, üretmediği ürünleri, organik olmadığı halde organikmiş, organikten de iyiymiş imajı yaratarak ülkenin dört bir yanına satmaya başladı. Buradan da hissedebileceğiniz gibi, talep dünyanın her herinde aynı talep, sorun başka yerlerde. Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği'nde yer aldığını söyleyen bir grup, ne zaman ki insanlara sağlıklı yiyecekler üretip ulaştırmak yerine yetiştiricileri hedef alan ve yurdum kurnazlıkları ile çiftçiye, bahçe sahiplerine defolu girdi satarak kâr elde etme planlarına girdiler, bunu yine yurdumun geleneksel mahalle kültürü haline getirdiler, ortada iş birliği filan kalmadı. Her şeye rağmen durum o kadar umutsuz değil. Uzak Bahçelerle olmasa da güzel gelişmeler de var. Buğday derneğinin çabaları takdire değer. Bir çok organik pazarın açılabilmesini sağladılar. Toprak Ana, son iki senedir sürekli gelişiyor. Halen bir çok üreticiyi bünyesine toplamış durumda. Biraz önce kurucusu Cem beye talep hacmi ve karşılanma oranları hakkında son durum özetini sordum. Ankara'da daha farklı bir organizasyon iki seneyi aşkındır başarılı bir şekilde çalışıyor. Kardeş Bitkiler'den Ceyhan'ın girişimleriyle başlatılan "Doğal Bilinçli Beslenme" grubu konuya tüketici cephesinden yaklaşarak grubun ihtiyaç duyduğu sağlıklı besinleri kaynağında bulup gruba ulaştırmayı hedefliyor. Alıntı:
Siz öncelikle kendi yiyeceğinizi, aileniz ve dostlarınızla paylaşacağınız yiyeceği üretiyor olacaksınız. Kendi yiyeceğinizi zehirleyecek olsanız ne diye yaşam tarzınızı böyle değiştiresiniz ki? Kendi ihtiyacınızdan biraz daha fazlasını ürettiğiniz durumda bunu satmak isterseniz bu da mümkün. Anahtar noktası neyi nasıl yetiştirdiğinizi insanların takip edebilmesinden geçiyor. Sonrasında, özellikle size yakın yerlerde ürettiklerinizi talep edecek bir çok insan olduğu muhakkak. Kimse aklınızı karıştırmasın. Hedef ve ideallerinizden ödün vermenize de gerek yok. Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliğinin ille de bir organizasyon olması gerekmiyor. Biz, kendi adımıza, sürdürülebilir doğal tarım metodlarıyla yiyecek üreten insanlara elimizden gelebilecek her türlü desteği vermeyi borç biliriz. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bizim böyle bir yaşantıyı seçmek için öncelikle tek bir nedenimiz vardı: Çok seviyorduk! Tüm gün bahçede kalıp çalışıyoruz , hayvanlarla ilgileniyoruz, toprakla ilgileniyoruz ve inanılmaz mutlu oluyoruz. Akşam sağlam bir yorgunlukla seriliyoruz ve ertesi gün yine eve girmek istemiyoruz. Kazma kürekten çoktan ellerimiz nasırlaştı, tatlı bir yabanlık geldi üstümüze ![]() ![]() İlk hedefimiz kendi kendimizi geçindirebilmek, kendimize yetebilmek. Sağlıklı sebzemiz, meyvemiz, yumurtamız hatta belki sütümüz olması. (Kendi gübremizi elde edebilmek, tavuklara mısır buğday yetiştirebilmek vs.) Hala maalesef büyük oranda dışarıya bağımlı yaşıyoruz. ![]() Sonra, fazlasını satmak: Kendi yediğimizden fazlasını satmak, ayrı bir yerde ilaçlanan ürünü değil! Ayrıca merak edenleri misafir etmek, özendirmek, bu havayı koklatmak, paylaşmak ve açık konuşayım biraz da çalıştırmak ![]() ![]() Bu hayat o kadar enteresan bir gerçeklik ki insanın içine işliyor. O kadar kuvvetli ki, hasta birini sağaltabileceğine inanıyorum. Sanki tarih boyunca... Yok yok, tam olarak betimlemek gerekirse, zaman yitiyor. Zamanın ötesine geçiyorsunuz doğayla baş başa kalınca. Az şeyle çok daha mutlu oluyorsunuz. Daha çook şeyler var ama boşboğazlıkla doldurmayayım burayı ![]() Tekrar teşekkürler ![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Etiketler |
baltaç, doğal çiçek balı, karakovan balı, meis balı, seksiyon balı |
|
|