![]() |
Solucan yumurtaları.
1 Eklenti(ler)
Solucanlarla kompost çalışmalarımla solucan gübresi üretme çalışmalarımın bir güncellemesi olan bu mesajımda yeni bilgiler sunmayı amaçlamaktayım. Arkadaşlar solucan yetiştirme çalımalarıma hız kesmeden devamla, güncellediğim bilgileri sizlerle paylaşmak onur duyarak resimlediğm solucan yumurtalarının ortaya koymaktaki amacım , solucan yetiştirmekteki çalışmalarımın geldiği noktayı vurgulamaktadır.
|
Solucanlarım.
5 Eklenti(ler)
Teftişteki solucanlarım, Arkadaşlar bu solucanlar toprak solucanlarıdır, yeterli beslediklerinde üremeleri ve faaliyetleride önemli ölçüde artmaktadır, beslenmelerini sağlamak için mutfak atıklarını işleme tabii tutarak onlara sunmak gerekmektedir.
|
Sn epsody, dün bahçeden bir miktar toprak almak için( patlıcan fidelerini daha büyük bir saksıya almak için epey toprağa ihtiyacım vardı) dikkatlice toprağı karıştırdım. Zaten ince tabaka bir toprak sermişler binanın inşaatından sonra bahçeye. Servi ağacının dibindeki nemli topraktan elimle yavaş yavaş toprak parçaları alarak ufalamaya başladım. Amacım topraktaki solucanları zedelemeden onları ayırmaktı. 1 kovayı dolduracak topraktan 5 tane ufak solucan ayıkladım. Onları yavaşça ağacın dibindeki nemli kısma bıraktım.
Benim merak ettiğim konu şu; evdeki saksılarda solucan olması sanırım bitkiler için iyi değilmiş. Yeterli besini bulamadıkları için saksıdaki bitkinin köklerine vs. zarar veriyormuş diye okudum. Aldığım bu toprakta solucan yumurtası varsa sanırım bir süre sonra büyüyeceklerdir. Yumurtadan çıkma ve gelişme süreleri nedir? Bu yaz patlıcanların büyüyüp meyve verdiği sürede, zarar verecek oranda çoğalırlar mı saksıda? Ya da bu yumurtaları bu toprakta etkisiz hale getirmenin yöntemi nedir? Şimdiden cevaplarınız için teşekkürler. Bu arada bahçedeki soğuk kompost faaliyetlerine devam ediyorum:D |
Solucanlar bitkinin canlı köklerine hiçbir zarar vermezler.
Çiçekler için arı neyse, toprak için soluncan da o. |
Alıntı:
Arkadaşlar senelerdir saksıda çiçek yetiştiren insanlarımız, solucanların saksılarındaki çiçeklerinin köklerinde gördüklerinde çiçeklerinin gelişmediğini, kuruduğunu söylemişler, fakat solucanların geniş toprakları bırakıpta bu dar mekanlarda yaşamanın doğanın bir kuralı olduğunu kabul etmemişler, solucanda bu sınırlı dar mekanda yaşamanın sırlarına vakıf olarak hayatını sürdürme çabalarının bir nişanesi olarak bitkilerle ortak yaşıyarak hayatını sürdürmüş, lakin bitki sahiplari bitkilerini yeterli besleyemediklerinden verilen besinler saksıdaki iki canlıya yeterli gelmediğinden doğanın güçlü olanı tutmasından dolayı bitkilerin saksılardaki yaşamı sekteye uğramıştır. Bizler akıllı varlıklar olarak gereken tavrı koyarsak bu canlıları saksı içinde beraberce yaşatabiliriz, bizim burada yürüteceğimiz mantık şöyle olmalıdır, bitkinin sahibi tarafından saksıya konulan besin maddelerinin nasıl oluyorda birisinin lehine olarak işlediğini bulmaktır, olaya saksıdaki bitki tarafından yaklaşınca göreceğizki, bitki topraktaki besinleri alabilmek için bir çaba sarf ederken köklerinden bir salgı ve enzim salar bunun sebebide bitki köklerinden alacağı besini emebilmek için önce onu bu salgıda eriterek kök hücrelerinden geçecek forma sokmaktadır. Lakin ayni ortamdada komşusu solucan yaşamaktadır, enzim ve salgılar la bitki tarafından ön sindirimi sağlanmış olan bu bitki besinine solucan talip olmuş, bitkinin köklerinden emilimini sağlayana kadar solucan bunları gasp edercesine el koymuş bitkiyi bundan mahrum etmiştir. Bu işlem saksı toprağındaki besin maddelerinin alımı boyunca sürüp gider saksı toprağındaki besin maddeleri tükenince bitki topraktan yaşımı için besin sağlıyamazken solucan toprağın içinde kendine besin meddeleri bulmakta zorlanmaz, bizlerde saksıdaki bitkinin durmunun faturasını solucanlara keserek işi solucanlerı saksıdan def ederek kurtulacağımızı sanırız. Bu solucanların tahliyesini toprağa yapabilirsiniz, ama kimse saksında bir daha solucan olmayacağı garantisine sahip değildir. Ancak solucanın saksıdaki zararlarından kurtulmak istiyorsak, solucanları saksıda besleme başırısını gösterdiğmizde bu sorun bitecektir. Nedir bu yöntemin cevabı derseniz, saksının altındaki tabağa solucanın sevdiği çürüntülerden, sıvı eriyiklerden sunmaktır. Tabii saksının üstünden değil, altına bırakılacak, üstünden de fazla sulama yapılmıyacak. Solucanları bu yöntemle beslersek solucanlar da bizim saksımıza zarar vermeden faydalanarak gübrelerini bırakacaklar. Böylece saksımızdaki bitkilerimizi daha doğal yetiştrebiliriz. Solucanların topraklara hizmetleri. Toprakların organik özelliklerinin, solucanların populasyonlarının artışlarına bağlı olarak toprakların neminin artışı ile solucanların toprak içi hareketlerinin artmasıyla maksimum seviyelere ulaşmasının sebebleri başında, solucanların toprağın derinliklerinde bulunan besin maddelerinide toprağın üst kademelerine taşıyarak, bitki köklerinin ulaşamadığı bölgelerde solucanların bu hareketiyle bitkilerin kök bölgelerine ulaşması sağlanmaktadır. Solucanları toprak içindeki bu tip bir uygulamanın açıklamaları şu şekilde izah edilebilmektedir, bilindiği üzere solucanlar toprağın fazla ıslanmasıyla bu nemin azaltılması için çeşitli yönde kanallar açarak toprak erozyonunda büyük bir fayda sağladıkları bilim adamlarınca gözlenmiş, toprak erozyonuna sebeb yağmur sularının solucanların toprak içinde açtıkları bu kanallarda dağılarak suyun akış şidddetinin bozucu etiklerini aztarak solucanların toprak yapısındaki bu haraketlerinin erozyonu önlemenin yanında gözenekliliğinide artırdığını belirtmişlerdir. Solucanların toprak içindeki yoğunluğuna bağlı olarak topraklar bu şekilde makinelere gerek kalmadan toprak işleme yapılması bir ekonomik değer sayılması bakımından, dikkate değer bir olgu olarak solucanların bizim topraklarımızı işleyen canlıllar olarak, toprak nemi azaldıkçada nemli bölgelere çekilerek toprağın derinliklerindeki yuvalarına döndüklerinde bitkilerimize işlenmiş bir toprak parçası bırakmaktadırlar. Bunun ispatı bence çok açık olarak baharda toprağın üzerindeki yabani otların olağan üstü gelişmeleriyle açıklanabilr, bu gelişmelerini sürdüren yabani otların üzerinde insan emeği olmaması bunun tek izahı durumundadır. |
Herkese merhaba. Bir köy okulunun bahçesinde, çeşmenin hemen dibinde 1 metreye bir metre bir çukur açtırarak öğrencilere kompost denemesi yaptırdım. Normal solucan ekledik ve birkaç kere toprağı bel küreği ile kaldırarak rendelenmiş elma ekledik. Bu kitapta yer alan bir fen deneyi idi. Kitapta pet şişenin kapağı alınarak yapılması öneriliyordu. Biz bahçede yaptık. O gün fotoğraf çekme imkanımız olmadı ama size öğrencimin yazdığı gözlem yazısını ekleyeceğim. Harika bir deney oldu.
Fiziksel olarak güçlerinin karıştırmaya yeteceğini bilsem sıcak kompost deneyi de yaptıracağım. Burada önemli olan kompostun kalitesi, ya da kompostlaşma süresinin uzun ya da kısa olması, sürdürülebilir olması, hiçbiri değil. Önemli olan doğa ile ilgili bildiğimiz ne varsa çocuklara öğretmek. Çocuklara öğretmediiğimiz sürece bildiklerimizin ne bize ne doğaya faydası var. Kompost konusunu açan, geliştiren, katkıda bulunan herkese teşekkürler. Sayenizde, 33 çocuğun daha komposttan haberi oldu. |
Sn seleste, çok güzel fikir. Ben de nasip olur bu sene coğrafya öğretmenliğine atanabilirsem, yapacağım ilk işlerden birisi de bu olacaktı. Deney yapıyoruz kisvesi altında( aslında kisve değil gerçek ama dar görüşlü yöneticilere karşılık) okulun bahçesini kompost çukurlarıyla köstebek yuvasına çevirmeyi planlıyorum. Hem dediğiniz gibi birçok öğrenci toprağın işleyişini, solucanları ve kompostu tanımış olurlar hem de her gün okulun kantininden çıkan
kilolarca organik atığı ekolojik döngüye sokmuş oluruz. Derslerinizde ve kompost çalışmalarınızda başarılar dilerim. |
Solucan mucizesi yayılıyor.
15 milyon solucan onun için çalışıyor
Jeofizik Mühendisi Burçin Karababa, 2005 yılında yaptığı yatırımın meyvelerini topluyor. 12:44 | 30 Mayıs 2010 Milliyet gazetesinden alıntı Dünyada uzun süredir bilinen ve kullanılan "solucan gübresi", Türk çiftçisinin de tarlasına giriyor. Türkiye’deki ikinci solucan gübresi üretim firması Ekosol (Ekolojik Solucan) kilosu 2 liradan solucan gübresi satışına başladı. Solucanların organik artıkları tükettikten sonra ortaya çıkardığı atık olan "solucan gübresinin" hiç bir kimyasal madde içermemesi nedeniyle tarımda doğal, organik üretim açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Toprakta kimyasal kirliliği ortadan kaldıran, verimi ortalama yüzde 30 artıran, toprağı yenileyen, rehabilite eden ve su tutma kapasitesini artıran solucan gübresini, her çiftçinin üretmesinin mümkün olduğu, "her tarlanın bir gübre fabrikasına" dönüşebileceği kaydediliyor. Solucan gübresi üretiminin artırılması ile halen kimyasal gübre üretiminde hemen hemen tamamen dışa bağımlı olan Türkiye’de önemli döviz tasarrufu sağlamanın mümkün olabileceğine işaret ediliyor. Türkiye, yılda 8-9 milyon ton civarında kimyevi gübre tüketirken, solucan gübresinin üretiminin, dünyada her geçen yıl yaygınlaştığı belirtiliyor. İstanbul merkezli Ekosol Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin sahibi Burçin Karababa, solucan gübresi üretimini ticari olarak başlatan Antalya’daki Bionat firmasından sonra, bu işe giren ve halen satış yapan ikinci firma olduklarını söyledi. -"YATIRIM EKİPMANLARINI HURDALIKLARDAN TOPLADIM"- Jeofizik mühendisi olan Karababa, AA muhabirine, solucan gübresi üretimine girme hikayesini, "Bir turp yedim hayatım değişti" diye başlayarak anlatıyor. Moldovalı bir arkadaşının kendisine ikram ettiği turpu, şekerpancarı sandığını belirten Karababa, şöyle devam etti: "Hayatımda yediğim en lezzetli turptu. Ben şekerpancarı zannettim. Arkadaşım onun turp olduğunu söyledi. Nasıl böyle lezzetli olduğunu sordum. Solucan gübresi ile üretim yaptıklarını söyledi. Ben aslında jeofizik mühendisiyim ama doğa, tarım çok ilgimi çekiyor. Bunun üzerine 2005 yılından itibaren yatırım yapmak üzere çalışmalara başladım. Önce 50 adet solucanla deneme üretimi yaptım. Başarılı olunca solucanlara üretim yatağı oluşturmak için hurdalıklardan tır dorseleri aldım. İstanbul yakınlarında Ballıca Köyün’de tesisimi kurdum. Dorselerin içinde organik atıkları solucanlara verdim. Solucanlar bunları tüketerek kendi gübrelerini üretiyorlar. Solucan gübresi üretiminde özellikle kırmızı solucanlar kullanılıyor. 50 yıldır dünyada kullanılan bu çok kıymetli ürünün Türkiye’de yaygın olarak bilinmemesi ve kullanılmaması bir kayıp. Şimdiye kadar bu iş için 80-100 bin lira dolayında yatırım yaptım. Halen 15 milyon solucanım var. Her gün 15 milyon işçi, hiç sigorta-yemek istemeden benim için üretim yapıyor." Tesisin büyüklüğünün 7 dönüme ulaştığını belirten Karababa, konu ile KKTC Tarım Bakanlığı’nın ilgilendiğini, gübreyi orada bazı bahçelerde deneyerek olumlu sonuçlar aldıklarını söyledi. Bu yıl 180 ton üretim öngördüklerini, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’ndan izin alma süreci uzun sürdüğü için ancak 1,5-2 ay önce satışa başlayabildiklerini anlatan Karababa, ilkbahar dönemi gübreleme sezonunun kaçırdıkları için bu yıl 80 ton civarında satış yapabileceklerini tahmin ettiğini kaydetti. Solucan gübresini kilosu 2 liradan 10 ve 25 kilogramlık torbalarda pazarladıklarını belirten Burçin Karababa, üretim hakkında bilgi verirken, "1 metreküp bitkisel atığa 50-60 bin adet solucan koyuyoruz, 1,5-2 ayda gübreye dönüşüyor. Solucanların yedikleri atıklar gübre oluyor, gübre dorselerin altındaki elekten aşağı düşüyor. Bunları toplayıp, eleyip torbalıyoruz, satıyoruz" dedi. Yurt dışında solucan gübresi üretimine destek verildiğini, ancak Türkiye’de kendilerinin herhangi bir destek almadığını anlatan Karababa, tamamen organik bir gübre olan solucan gübresinin özellikle seralarda kullanımının çok önemli olduğunu, verimi en az ortalama yüzde 30 artırırken, 10-15 gün erken hasat imkanı sağladığını söyledi. Solucan gübresini içindeki besin maddesinin yüksekliği nedeniyle kimyasal gübreye göre daha az kullanmanın yeterli olduğunu anlatan Karababa, sürekli solucan gübresi kullanılması halinde, birkaç sezon sonra toprağın kendini yenileyeceğine ve gübre ihtiyacının giderek azalacağına işaret etti. -"EVDE SOLUCAN GÜBRESİ ÜRETİMİ İÇİN KUTU İMALATINA BAŞLADIK"- Ekosol Tarım ve Hayvancılık Sanayi Ticaret Ltd. Şti’nin sahibi Burçin Karababa, herkesin evinde, bahçesi için kendi solucan gübresini üretmesini sağlamak amacıyla "solucan kompost kutuları" piyasaya sürmeye hazırlandıklarını açıkladı. Karababa, "Evsel organik atıklar bu kutularda solucanlara verilerek, hem organik gübre elde edilir, hem de organik atıklar çöp olmaktan çıkar" dedi. Firma, kompost kutularında kullanmak üzere, kırmızı solucanları da 50’şer adetlik paketlerde pazarlayacak. Bahçenin bir kenarına konacak 5 katlı mangal görünümündeki kompost kutusuna, evsel organik atıklar üstten atılacak. Solucanlar, her türlü atığı4 günde 5’te 1 düzeyine indiriyor ve gübre üretimini gerçekleştiriyor. Böylece, kendi organik atıklarınızdan kendi organik gübrenizi üretmiş olacaksınız. Atıklar çöp olmaktan çıkacak. -1 SOLUCAN 1 YILDA 1300 SOLUCANA ULAŞIYOR- Solucan gübresi üretimi sırasında kesinlikle koku ve sinek oluşmadığını söyleyen Karababa’nın verdiği bilgiye göre, kompost üretiminde kullanılan Kuzey Kalifornia solucanı koyu kırmızı renkte. Yetişkinlerin uzunluğu 6-8 cm ve 1-1,4 gram ağırlığında. Güneş ışığına karşı çok dayanıksız olan solucanlar, korunmazsa birkaç dakikada ölebiliyor. Yaklaşık 4-5 yıl yaşayabilen 1 solucan, bir yıl içerisinde uygun ortamlarda 1300 solucana ulaşabiliyor. Solucanlara gübre üretiminde yem olarak, çiftlik hayvanlarının atıkları, bitkisel atıklar, soğan ve narenciye, evsel atık, sebze, meyve, ufalanmış kağıt, karton, çim yanında plastik ve türevleri de verilebiliyor. -"SOLUCANLAR, MALİYETSİZ, EN KÜÇÜK GÜBRE FABRİKASI" Bu arada, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın çıkardığı Türktarım dergisinin bu yılki Ocak-Şubat sayısında da solucan gübresinin tanıtımına yönelik bir yazı yer aldı. Tarımsal Üretim Genel Müdürlüğü’nden ziraat mühendisi Dr. Necmi Pilanalı’nın yazısında solucanlar, "çiftçiye maliyeti olmadan çalışan en küçük gübre fabrikaları" olarak tanımlanırken, bu fabrikaların yakıt olmadan çalıştığı, organik atıkları tüketerek, toprak düzenleyici olarak da kullanılabilen mükemmel bir gübre ürettiği belirtildi. Yazıda yer alan bilgilere göre, solucan gübresi ile birlikte toprağa organik madde ilave edilmiş oluyor. Toprağın "biyolojik düzenleyicisi" olarak 600 milyon yıllık bir deneyime sahip solucanlar, bitkilerden destek alarak, bitkilerin sağlıklı büyümesi için de ihtiyaç duyduğu hormonlar, antibiyotikler, bitki besin maddesi ihtiyaçlarını karşılıyor. Aristo’nun solucan gübresini "bağırsak toprağı" olarak nitelediği belirtiliyor. Solucanlar, organik maddeyi parçalayarak, bitkilere yararlı amonyum ve nitrat azotu kadar fosfor ve potasyumu da çözünebilir formlara dönüştürüyor. Bu gübre, toprağın verimliliğini artırıyor, toprağın asitliliğinin (pH) 7 civarında korunmasına yardımcı oluyor, asit ya da alkalin toprakların pH’sını nötr pH’ya dönüştürüyor. Solucanlar, toprak yüzeyindeki bitki besin maddelerini kök bölgesine taşıyor. Toprağın su tutumunu artırıyor ve sulamada ihtiyaç duyulan su miktarı yüzde 40-60 azaltıyor. Toprak drenajını ve verimliliğini koruyor. Toprak erozyonu ve yüzey akışlarını azaltıyor. Kimyasal gübre kullanımını azalttığı için yer altı sularının zirai ilaçla kirlenmesi önleniyor. Bitkilerde zirai ilaç kalıntısı sorunu yaşanmıyor. Solucan gübresi üretiminde kullanılan kırmızı solucanların bitkilere ve köklere bir zararı olmuyor. Solucanlar her 24 saatte kendi vücut ağırlığının yarısı kadar organik madde tüketiyor. Kırmızı solucanlarda ise bu tüketim daha fazla. Solucanlar, mutfak atıkları dışında, kapalı alan atıkları ve bahçe atıkları, samanlar, yapraklar, çimen atıkları, ahır gübresi, şeker kamışı atıkları, kuş tüyleri ya da küçük kemik atıkları, taze meyve-sebze atıklarını değerlendirebiliyor ve bunları kısa sürede kullanılabilecek zengin bir gübreye-komposta dönüştürüyor. Ekmek, yumurta kabukları, tahıllar ve saç gibi organik maddeler de kompost yapımında kullanıyorlar. Solucan gübresi, özellikle kimyasallarla kirlenmiş, kuvvetini ve canlılığını yitirmiş, yorulmuş toprakların ıslahını sağlıyor. Yapısında bulundurduğu çok sayıdaki bakteri sayesinde topraktaki zararlı bakterilerle rekabet ediyor ve onların zararlı etkilerini ortadan kaldırıyor. Hastalıklara karşı direnç sağlıyor. Kokusuz ve toksik madde içermeyen solucan gübresi, suyu, havayı ve toprağı kirletmiyor. Haberler |
Bir öğretmenden gerçek paylaşımlar.
Alıntı:
Sayın seleste benim kompost, solucanlarla kompost, fermantasyonla sıvı gübre yapma ve toprakların organik yapısını artırma konu başlıklarında devamlı çevrecilik adına yaptığım çalışmaların paylaşımlarınıda forumlarda arkadaşlarımla hep bu inanç içinde olarak sürdürmekteyim. Lakin imkan bulabilsemde gönüllü olarak okulların müfredatına uygun dersler içinde gençlerimize bu blgileri aktarabilsek . |
Kedi tırnağı sendede çok cevherler var.
Alıntı:
Çalışma konularımdaki bilgilerimi sizlere sunmak için herzaman yanınızda olmak istediğimi bilmelisiniz, sizlere çalışmalarınızda başarılar diler şükranlarımı sunarım, sevgiyle kalın. |
Sn Epsody, siz de bize bu konularda öğretmenlik yapıyorsunuz ya daha ne olsun:D
Çalışmalarınızı ilgiyle izlemeye devam edeceğiz. Siz de sevgiyle kalınız. |
Solucan gübresine ulaşma yöntemim.
Alıntı: Orjinal Mesaj Sahibi fikirci Mesajı Göster Solucan Çiftliğine gelelim. Nasıl kuruyoruz ve solucan gübresini nasıl elde ediyoruz.:=) Geliboluda ki solucanlar kompost çalışmalarımı çukurda kompost olarak başlatarak, bahçe ve mutfak atıklarımı kompostlaştırma çalışmalarımı solucanlarların katılmalarıyla daha kaliteli kompost oluşturmayı başarak kompostun formu çok kaliteli gübreye çıkararak bitkilerime bu üstün özellikli gübreyi uyguluyarak sonuçlarını epsody'nin geliboludaki bahçesi başlığında paylaşımlar la ortaya koyarak bu gübreyle yetişen bitkilerim de ortaya koymuştum. Geliboluda ki solucan kompostunu toprak solucanları ile başardığımdan solucan arama telaşım olmuyordu, solucanlar toprak içindeki çukura kendileri geliyorlar topraktaki nemin kurumasıyla tekrar toprağın derinliklerine dönüyorlardı, olgunlaşan kompostu boşaltarak bitki toprağı oluşturmada kullanıyordum. Kompost çalışmalarımın devamını istanbuldaki bahçeli evimin bahçesinde ekim başında gelibolu dan dönüşümde bahçemdeki ağaçların dökülen yapraklarını toprak üstünde toplıyarak kompost işlemine başlarken toprak solucanlarıda kompostun toprağa yakın bölgelerinde toplanmaya başlıyorlardı, kuruyan ağaç yaprakları bir müddet sonra solucanlara yatak görevi yapmasıyla solucan sayıları giderek artıyordu. Daha sonraları bu yaprak çürüntülerine mutfaktan pişmiş yemek artıklarını ve yumurta satıcılarından kırık yumurta artılarıyla beraber verdiğimde solucanların menülerine katarak hızlı bir üremelerini sağlıyarak mutfaktan çıkan sebze ve meyve artıklarını kıyma makinasından geçirerek onların beslenmelerine sunuyordum. Bu işlemleri toprak üstünde yaparken kompost malzemesinin neminin kurumaması için üstünü naylonla kapatarak, aynı zamanda içindeki atıkların hava temasında oluşacak oksidasyon işlemine meydan vermemeye çalışıyordum, kompost içindeki solucanların gelişmelerini mütakip ürüyerek artan nüfuslarına bakarak yerdeki bu solucan gübresini yarım tonluk polyesterden yapılma su tankına doldurarak çalışmalara bu şekilde devam ediyordum. Solucanlara atık ilavesi yaparken, pişmiş mutfak atıkları ve kırk yumurta artıklarını doğrudan solucanların bulundukları yerlere bırakmakta sakınca görmezken kıyma makinasından geçirdiğim sebze ve meyve atıklarını solucanların bulunmadıkları boşluklara bırakmaya özen gösteriyordum. Solucanları yakın takiple gözliyerek onların gübrenin nerelerinde olabileceklerini anladığımdan onların bulunmadağı yerler olarak genelde kabın serin bölgerinden gübre alımı yapabiliyordum, kabın güneş alan ve ısınan bölgelerinde toplanarak çiftleşmede bulunduklarını da anlamış bulunuyordum. Sonuçta pratik yaparak solucanlar hakkında daha detaylı bilgilere ulaşılabiliyor, solucan gübresi çalışmalarımdaki gözlem ve pratikteki bilgilerime ulaşmak isteyen arkadaşların ayrıtılar içeren sorularlarının mesajlarını bu başlıktan yayınlıyarak zevkle cevaplıyabilirim. |
Aklımı çeleceksiniz terasımda başlayacağım bu işe.
Bir o eksikti, tamamlayacağız artık. Bu arada en verimli "süper solucan" türüne ulaşan haber versin. Solucan konusunda tek bildiğim amatör balıkçıların söylediği "hangi derenin - gölün balığını avlayacaksan o derenin kıyısından topla kurtçuk ve solucanları" düsturu. |
solucandan kompost.
Organik gübre konusunda en büyük açmaz fazla organik atığı nereden bulacağız sorusudur. Sonuçta bir önceki senenin ürünlerinin tüm atıklarını sisteme katsak bile asıl yekün tüketime yollandığı için hep bir açık sorunu olacaktır.
Son yıllarda katı atık işleme tesisilerinde çöpten kompost yapma gibi gariplikler olduğunu biliyoruz. Bu sözde çevreci girişim aslında oldukça büyük riskler taşıyor. Atık tesislerine kadar diğer zararlı çöplerle beraber gelen organik atıkların sonra nasıl arındırılabildiği hep kafamı karıstırmıştır. Solucan kompostu ise bu duruma bir alternatif getiriyor. Yani bu tesislerde olayı solucan kompostu şekline getirebilirler. Yinede atık piller plastikler zehirli sıvılar vs ile beraber hayli yol katetmiş evsel atıkların gübre yapılması halinde eser miktarda bile olsa ağır metaller taşıması muhtemel. İstanbu'lun içme suyunda hep olduğu gibi:=) Bu halde dev ölçekli solucan kompost tesisilerinde hangi atıklar kullanılacak sorunu ortaya çıkıyor. kafamı karıştıran bir başka mesele de şu. İzlediğim bir belgeselde Atık kağıtların ince ince doğranarak kompost yapıldığını görmüştüm. Bunu yapanlar Amerikalılar olunca bu israf normal sayılıyor. Ben kağıtların solucanlara verilmesinde iki sakınca görüyorum. 1 kağıt zaten geridönüşümlü bir ürün, gübre yapılmadan kağıt fabrikasına gitmesi daha doğru 2. kağıttaki boyar madde ve kimyasallar hem toprağı hem gübreyi hemde solucanları tehdit edecektir. Sanırım olay gele gele çöplerin evlerde ayrıştırılması ve buna yönelik kültürün geliştirimesine gelip dayanıyor. Yani gıda artıkları ayrı kağıt ve plastikler ayrı metaller ayrı ve daha tehlikeli çöper ayrı toplanmalı depolanmalı ve geri dönüştürülmeli. ve bu bile yine daha çok plastik torba daha çok petrol ürünü tüketmeye yol açıyor:=) Konuyu dağıtmayalım. Solucanlar gübre fabrikalarına doğal ve ucuz bir çözüm olarak ortaya çıkmış görünüyorlar. Anadoluda her çiftçinin kullanmaadığı 3-5 dönümlük atıl arazisi vardır. Köylülere bu konuyu aktarmadan önce iyice öğrenmek lazım öncelikle. Aklıma gelmişken. Solucanların özel kasalarda vs tutulmasıyla saf solucan gübresi elde edilmesi bir yana tarımsal atıkları toprağa gömerek kompost elde etme yönteminde olaya biraz da solucan katmak aslında iyi bir fikir gibi görünüyor.En azından çiftçileri konuya ısındıracak bir adım olabilir. |
Başlığa sadık kalarak konuyu ortaya koyalım.
Alıntı:
Solucan gübresi konusundaki bilgilerimi, paylaşmaya devamla solucanlar ve toprak mikroorganizmaları her türlü kimyasal kirlenmeyi hatta ağır metalleri parçalıyarak çevreye zararlı olmaktan çıkarıyorlar, burada bizim yapacağımız tek şey organik atıklarımızı değerlendirmek adına onlara sunarak onların besin ve enerji geresinmelerini karşılıyalım. Onları doğanın biyolojik öğütücüler olarak düşünmelisin, hata solucanlar burada bir faklı işlevle toprak ta ekseriyet kazanarak zararlı duruma gelmiş mikroorganizmalarıda kendi menülerine katarak onları elimine ederek topraklarda ve bitkilerde hastalıkların önüne geçerek, bizleri bu zararlılarla uğraşmaktan kurtarmaktadırlar. Solucan gübresinin mucizelerinden bir taneside bu olmaktadır bitkinin köklerine musallat olan zararlıları pasif ederek bitkinin kök yapasını gelişimini sağlaması buradan gelmektedir, arkadaşın solucanlarla ilgili sorular sorarak bilgilerini pekiştirmeye yardım edeceğim siz yeterki yerinde sorular getirerek konunun açıklığa kavuşması yönünde sorular yöneltmelisin, lütfen konumuza sahip olarak sorularını bekliyorum, sevgiyle kal. |
Alıntı:
Sevgili dostum. Eski bir kimya teknisyeni olarak bu cümleye takıldım. Ağır metallerin parçalanması söz konusu olamaz diye biliyorum. Ancak tehlikeli bileşiklerinin parçalanması söz konusu olur ki bu da o metallerin zararlı etkisini ortadan kaldırmaz. Bu metaller ya toprakta kalır ya solucanın vucudunda birikir ve solucan ölünce tekrar toprağa girer. Civa kadminyum kurşun kobalt gibi elementleri ve hatta arsenik ve siyanür bileşiklerini yok etmek bir canlı için çok zordur. Bu nedenle son dönemin modası şehir çöplüklerinden kompost elde edilmesi fikrine sıcak bakmıyorum demiştim yukarıda. Solucan kompostu üretirken tumuyle temiz organik materyal kullanmaya özen göstermek en doğrusu olmaz mı. En azından benim bilgim bu kadar. Aksini ortaya koyan bir çalışma varmı merak ettim. Sonuçta solucanlar belli oranda bazı kimyasalları elimine ediyorsa bu çok önemli ve mutlu bir haber olur hepimiz için. |
Sayın Fikirci haklısınız,
solucanlar ile zehirli maddeleri yok etme durumu söz konusu değil. Değişik ülkelerdeki solucan gübresi tesislerini incelendiğinde mevcut ucuz bir gübreyi (at, inek domuz vb) solucanlara yedirerek daha faydalı bir gübre elde ediliyor. Meyve sebze artıkları bile çok fazla tavsiye edilmiyor, en kolayı ve en hızlısı hayvan gübresini işlemek. Başka bir açıdan bakılırsa, tavuk gübresini bile işlemekte zorlanan solucanların zehirli maddeleri işlemesi heralde söz konusu olmaz. |
Alıntı:
Solucan kompostu konusu oldukça renkli ve eğlenceli bir konuymuş... Doğa bizi kendine geri dönmeye zorluyor. Yapacak bir şey yok. Araştırmaya devam. |
fskandemir ve fikirci'i ekteki alıntı sizi ikna eder.
Alıntı:
İngiliz bilim adamlarının araştırmasına göre toprak solucanları kimyasallarla kirlenmiş toprağı temizliyor ve metal yiyor. AA Güncelleme: 19:09 TSİ 19 Eylül 2008 Cuma ANKARA - Solucanların, kimyasal maddelerle kirlenmiş toprağı temizlemeye yardımcı olabileceği düşünülen “metal yeme” özelliklerinin nasıl işlediğini ortaya çıkaran Reading Üniversitesi’nden bilim adamları, solucanın toprağı “mideye indirip” dışarı çıkardıktan sonra metallerde bazı küçük değişiklikler olduğunu tespit ettiler. Haberin devamı Bu değişikliklerin, kimyasal maddelerle kirlenen topraktaki potansiyel toksik metallerin ortadan kaldırılmasında büyük yarar sağlayabileceğini düşünen İngiliz bilim adamları, Liverpool’daki Britanya Bilim Vakfı Festivali’nde yaptıkları sunumda, toprak solucanlarının “21. yüzyılın çevre savaşçıları” olabileceğinin altını çizdiler. “SOLUCANLARIN ÜRETTİĞİ PROTEİN” Solucanların ideal “toprak detektifleri” ve varlıklarının toprağın sağlığını en iyi göstergesi olduğunu vurgulayan Reading Üniversitesi’nden Mark Hodson, toprak solucanlarının, aralarında arsenik, kurşun, bakır ve çinko gibi ağır metallerle kirlenen toprakta yaşamalarını sağlayan bir mekanizma geliştirdiklerini belirtti. Hodson, solucanların bazı özel metalleri “sarıp sarmalayan” ve kendilerini güvence altına almalarını sağlayan “metallotinein” adlı özel bir protein ürettiklerini belirterek, “Geniş anlamda, eğer bir toprak solucanı bir tip metalle baş edebiliyorsa, diğerleriyle de edebilir” dedi. İngiliz bilim adamları, bu araştırmaları sırasında Oxfordshire’a yeni kurulan ve topraktaki bir tuz tanesinden bin kez daha küçük metal parçacıklarını inceleyebilen röntgen ışını teknolojisinden faydalandılar. yesil.ntvmsnbc.com Bu yazıya sizlerden derin yorumlarınızı bekliyorum, sevgilerimle. |
yazı
yazıyı okudum sevgili dostum;
peşinen hiçbir bilgiyi reddetme eğilimim yoktur. Ancak bu tip teknolojik metinlerle ilgili bir kaç çekincem var. 1. si dünyada bilimsel haberler bizim bildiğimiz gibi işlemez. Asıl veriler bizlerin ulaşamayacağı kadar özel dergilerde yayınlanırken Magazin dipnotları sıksık ve bazan sponsorları memnun edecek tarzda maksatlı olarak basına yayılır. izninizle"eski bir kimyager olmanın yanısıra eski bir medya kaçkını olarak haberi başka puntolarla okudum" Bu haberde bir detaya dikkat çekmek istiyorum. Haberde anlatılan şey "Solucanlar belli partikül büyüklüğündeki Ağır metallerden etkilenmiyor". diye özetlenebilir. Araştırmalarda solucanların vücudundan çıkan bazıağır metallerde "değişiklik"!!! gözleniyor. Bu değişiklik onu -ağır metali- sarmalayan ve solucanın vücudunda zarar vermesini engelleyen bir protein. "dikkat protein bir molekülü saramaz çunku ondan zaten daha büyüktür.ancak bir bağ kurabilir ve bundan tam bu kelimerle bahsedilmiyor". Dolayısıyla metallerde kimyasal bir değişiklik yok. Sadece solucanlar kendilerini koruyor. Ustelik bir detaya daha dikkat çekerim. Milimetrenin binde biri partiküllerden bahsediliyor. Bunlar moleküler seviyede değil. Kimyasal çakıl taşları iriliginde parçacıklar.- yani proteinlerce sarılabilir- Yani topraktaki daha küçük, karmaşık ve çözünmüş maddeler hala solucanları etkileyebilir. Bu haberde dikkat çekilen şey ağır metalleri sarmalayan protein kılıfının ileride başka amaçlarla kullanılabilecek buluşlara yol açabilme ihtimali... Yılmaz Erdoğan şiiri gibi oldu.... bu konuda şu akşam yorgunluğunda - ****** ister istemez eksik verilerle-fikrim budur.:=) |
Sayın Epsody,
Yazı da çok haklı, solucanlar çok güzel bir dedektifdir, onlar var ise toprakta yaşam vardır onlar yok ise yaşam yoktur. TÜBİTAK' ın "Bilim Teknik" dergisinin yetmişli yıllardaki sayılarında bile bunu ifade eden yazılar var. Kimsenin de buna reddi yok. Ancak zehirli metalleri temizliyor şeklinde bir iddia çok fazla, zaten sizin yazınızda da belirttiği gibi zehirli metallerle yaşıyabiliyor veya ilgili madde ile kendilerini "Güvence" altına alıyor. Onları ve zararlarını yok etmiyor. Saygılarımla |
Bu arada küçük ve mutlu bir haber. Bugun toprağını yenilediğim saksılarımda bir yavru solucan buldum. Ayırdığım özel bir saksıya atıverdim. Tahminen 4-5 tane korsan solucanım var saksılarımda:=)
|
fskandemir, fikirci Açıklamalarınıza şükranlarımı sunarım.
Bu başlığa getirdiğiniz açıklamalar konunun ayrıntılarını yorumlara açıklık getirerek gürüşmeye imkan yaratararak, başlığa olan ilgiyi üst sıralada gündemde tutarak paylaşımlara yeni bilgilerin sunulmasına ortam sağlamıştır.
Alıntı:
Alıntı:
Araştırmalarda solucanların vücudundan çıkan bazıağır metallerde "değişiklik"!!! gözleniyor. Bu değişiklik onu -ağır metali- sarmalayan ve solucanın vücudunda zarar vermesini engelleyen bir protein. Arkadaşlar solucanlar, topraklarda ağır metallerle kirlenen bu ortamdan zarar görmeden yaşamlarını sürdürmek için ürettikleri bu proteyinlerle sarmalamalarıyla kirliliği izole edebiliyorsa kirli topraklardaki solucan populasonlarnın arttırılması ile topraklardaki kirlilğin de önüne geçilebir. |
sevgili dostum.tabikibu çevre kirliliği ile ilgili harika bir haber
sadece biz bazıd etaylarda şeytanın iyi kalpli avukatları olarak detaya dikkat çektik Şimdi asıl konuya dönelim Solucan dan harika kompost konusu. bu iş işletme giderlerineneyükler ne kazandırır ve solucan beslemenin maliyeti:=))) |
Solucan kompostun'dan solucan gübresine ulaşmak.
4 Eklenti(ler)
Dökülmüş ağaç yapraklarıyla toprak üstünde başlattığım kompost çalışmaları, yaparakların kompostlaşmasının ardından yaprak kompostunda toprak solucanları toplanmaya başlamasıyla onları pişmiş mutfak artıkları ile besleyerek üremeleriyle solucan gübresi üretim ünitesindeki yerlerine alarak solucan kompostunun nihayi işlemle solucan gübresine ulaşmamın somut görüntülerini sizlerle paylaşmaktan onur duyarak ince elekten geçirdiğim solucan gübre görüntülerini resimlemiş olarak sizlerin yorumlarına sunuyorum.
|
emek
Alıntı:
|
İmrendirerek sizlere konuyu sevdirmek.
5 Eklenti(ler)
Alıntı:
Başlığa olan ilginizden yorumlarınızı bekliyorum, sevgiler saygılar. |
Solucan gübre hasadı uygulamalarım.
Solucan gübre hasadını Açıklıyarak bu konudaki nihayi işlemin hangi aşamalardan geçerek bu gübrenin kullanıma sunulmasını kendi kurduğum düzenek üzerindeki açıklamaları paylaşımlar sunuyorum.
Arkadaşlar solucan gübresi üretimi için 500lt polyester su tankını kullandığımdan en alt bölüme yapraklardan oluşturduğum kompost yatak malzemesi ile toprak üzerinde ürettiğim solucanları yerleştirerek , bundan sonra su tankını iki bölüm olarak ayırarak, mutfak atıklarının ilave edildiği bölüme atıkları solucanlara sunarak işlemi başlatmıştım. Atıkları bıraktığım bölümdeki atıklar olgunlaşmalarından sonra, solucanların yatak bölümüne aktarımlar yapıyordum, yeni atıkları da olgunlaşanların arka bölümüne ilave ediyordum, bu süreç içinde solucanların yatak bölümünde artan atıkların işlenmesiyle soucanlar alt tabakalar inerek atıkların tamamamını işliyorlardı. Hasat için bu bir kolaylıktı, alt tabakalardaki işlenen atıkları hasat için almak için bir gün önceden alt katmandaki işlenen atıkları alırken solucanlarda ortaya çıkıyor du, solucanlar daha sonra bu bölgeleri terk ettiklerinde gübre hasadı daha uygun duruma geldiğinde olgunlaşan gübre içinde sadece ufak solucan yavruları ve yumurtaları kalsada bunlar iyi bir gözlemle gübre içinden ayıklanabiliyordu. Hasadı yapılan bu gübrenin direk güneş almıyan bir yerde, yere serilerek kurutularak eleme işleminden geçirilerek işlem tamamlanıyordu, elek üstü kalanlarıda bitki toprağına malç olarak sererek değerlendirmekteyim. Bu uygulamalardaki açıklamalarımın ayrıntılarını ilgilenen arkadaşların yorumlarına uygun açıklamalar getirebilirim, ilgilenen arkadaşlara şimdiden kolaylıklar dilerim. |
Bilgiler için teşekkürler.
Açık terasım olduğundan ve sürekli yagmurlar nedeniyle solucan kolonisi kurma isteğimi hala gerçekleştiremedim. Sanırım solucanların hepsi aşırı sudan boğuldular. |
selamlar...
öncelikle başlığı açan arkadaşa teşekkür etmek istiyorum...başlığı takip etmekteyim bir süredir...ancak yeni üye olup katılmam mümkün oldu...
konuyla ilgili benim anladığım en önemli şey ise solucanın cinsi...özellikle de bu iş için en ideali kabul görülen kırmızı california solucanı olduğunu kavramış bulunmaktayım... fakat en büyük sıkıntı temini... şahsen muhtelif zamanlarda denemeye kalkıştım ancak bunu temin etmem mümkün olmadı... bu konuda yardımcı olacak birileri varsa lütfen bana ulaşsın... |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 11:59. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025