agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Kompost > Solucan Kompostu
(https)




Beğeni Düzeni111Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-05-2012, 15:45   #1
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
İki hafta 3 olan kompost kutusu sayısı böylece 2'ye düşmüş oldu. Bize de diğer kutudaki gelişmeleri aktarmak düşüyor.

Name:  agaclar98.jpg
Views: 3268
Size:  46.9 KB
Son fotoğrafından 2 hafta kadar sonra ayrışmanın derecesi göze çarpıyor.

Name:  agaclar99.jpg
Views: 3050
Size:  48.9 KB
Bir hafta kadar sonra ilerlemiş kompostlaştırmanın görüntüsü. Tepedeki kahverengilikler kompost değil yanlış anlaşılmasın, toprak eklemiştim sadece.

Evimin içinde baktığım bu küçük kutuda 70'ten fazla solucan vardı bir ay önce. Bulundukları kap onlara küçük geliyor diye hep düşünüyordum ama birkaç gün önce kutudan eski solucanlarım öldüğünde çıkan kokunun benzeri olan ama pek az olan kokuyu duyunca hemen daha büyük şeffaf bir kaba koydum.

Name:  agaclar100.jpg
Views: 3176
Size:  69.9 KB
Yine adet üzerine silme yumurta kabuğu ekledim. Geceye yakın eklediğimden hemen tüketmeye başlamışlardı. Aniden ışığı açtığımda hepsi dibe kaçmaya başladı. Şeffaf kutu seyrine doyum olmayan görüntüler sunuyor Sanırım belirli bir sayıda solucanı hep bu kaplarda izlemeye devam edeceğim.

Bu kutuda küçük beyaz solucan ve akar derdi hiç olmadı. Evin içinde bakılmanın sağladığı güven duygusuyla üremeleri de bol oluyor. Bahsettiğim iki türden bu kutuda küçük olanlar var. Küçük boylarda erişkin olup bol kokon üretiyorlar. Elektronik tartıyla tartmaya başladım, şu an için 359 gramdalar. Görüldüğü gibi elimden geldikçe farklı yönlerden inceleme ve araştırma yapmaya çalışıyorum. Umarım kafalarda oluşan soruları cevaplayabiliyorumdur. Buradaki gelişmeleri de aktarmaya devam edeceğim.


Bu arada yeşil solucanların kutusunu geçen hafta inceledim ve sayıca azalmadıklarını tespit ettim. Tür adlandırmaları konusunda emin olamasam da Allolobophora chlorotica olabileceklerini düşünüyorum. Çok daha yaygın bir tür. Merak edenler araştırırsa ilginç bilgiler onları bekliyorLinkte Allolobophora chlorotica hakkında çok güzel anlatımlar mevcut
Bir çok yeşil tür olsa da, Maoridrilus michaelseni de bir ihtimal olabilir. Emin değilim. Buyurun onun da güzel bir fotoğrafı

Herkese iyi günler dilerim.

mdfd ve Halil Önen beğendi.
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-05-2012, 11:13   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Daha önce hiç, bir gün sonra foruma yazmamıştım. Fakat bu sabah çok önemli bir şeyi fotoğraflamayı başardım.
Bilindiği üzere toprak solucanları hermafrodit yapıdalar; yani vücutlarında hem dişi hem de erkek üreme organlarını barındırıyorlar. Ve yine bilinen üzere solucanlar buna rağmen üremek için karşı solucana ihtiyaç duyarlar. Ki bu da evrimsel olarak çeşitliliği ve çevreye uyum ve direnç konusunda avantaj sağlar.
Fotoğraftaki gibi bir görüntü oluşur. İki solucan da diğerinin clitellumu üzerine erkek üreme organıyla yapışır ve ikisi de sperm salgılarlar. Kokon clitellum tarafından üretilir ve yukarı segmentlere doğru hareket ederken dişi organdan gelen yumurtalarla karşılaşır ve kokonda fertilizasyon gerçekleşir.

Ancak önemli bir soru olarak, Eisenia fetida kendi kendini dölleyebilir miydi? Farklı görüşler bulunmakla beraber oto-fertilizasyonun mümkün olduğu söyleniyordu.

Name:  agaclar116.jpg
Views: 3009
Size:  64.4 KB
Sabah kontrol amaçlı kutuyu açtığımda daha önce karşılaştıklarıma benzer bir durumla karşılaştım. Ve sizlerle paylaşmak için fotoğraf çekmeye başladım. Ağız kısmı olan prostomiumu görünen diğer solucanı merak ettiğim için kompostu kazıp diğer solucanı da bulmak istedim. Böylece ikisinin de fotoğrafını çekebileceğim bir ortam olacaktı.

Name:  agaclar117.jpg
Views: 3492
Size:  59.8 KB
Ancak bir türlü ulaşamadım diğer solucana ve prostomiumun görünen solucana ait olduğunu, gövdesi üzerine kıvrılarak kendi kendini döllediğini farkettim. Böylece teorik bilgi bu sayfa üzerinden ispatlanmış oldu.

Name:  agaclar118.jpg
Views: 4236
Size:  68.4 KB
Tek bir solucan olduğunu ispatlayabilmek için yine de döllenmeyi yarıda kestirdim solucanı manüple ederek. Görüldüğü gibi tek bir solucan olarak, üreme organları birbirinden ayrılmış şekilde devam etti. Belki sonra oto-fertilizasyonuna devam eder.

İlginç bilgilerle tekrar buluşmak üzere.

aydın beğendi.

Düzenleyen eflone : 19-07-2012 saat 00:12
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2012, 20:08   #3
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
1 ay kadar bir süreden sonra tekrar merhaba. Son bir ay, gerek yeni gelişmelerin olması bakımından, gerek geçen sene yaşadığım korkunç solucan ölümlerinin yıl dönümünün yaklaşması bakımından önemliydi. Solucan kayıplarıyla ilgili hemen kesin sebebe ulaşmış olduğumu düşünüyorum. Fakat ondan önce kısa olarak gelişmeler:

Name:  agaclar119.jpg
Views: 3512
Size:  70.1 KB
Şeffaf kapta yalancı akasya tohumu çimlendirip aklımda her zaman olan havalandırma ihtiyacını azaltma düşüncesi çerçevesinde mini ekosistem kurma yolunda denemeler yaptım.

Name:  agaclar120.jpg
Views: 3570
Size:  71.2 KB
Bu arada diğer kapta solucanları besleme zamanı geldiğini düşündüm ve 3 hafta önce tabana dizdiğim mukavvaların durumunu merak ettiğimden dibe kadar kazı yaptım. Mukavvalar yüksek oranda kompostlaşmıştı.

Name:  agaclar121.jpg
Views: 3011
Size:  46.9 KB
Yanmış hayvan gübresi kahve ve mukavva karışımını bir kapta karıştırdıktan sonra kaplara tatbik ettim.

Name:  agaclar122.jpg
Views: 3407
Size:  66.0 KB
Bu arada akasyayı yeni bir kaba almak istedim ve dibini mukavvayla döşediğim yeni bir şeffaf kaba rastgele sayıda solucan koydum. Hazırladığım karışımdan yeni kaba da koyduktan sonra bir gün kendi halinde odada bırakıp ikinci gün aydınlatmalı bitki evine yerleştirdim. Tabi eklemek gerekir ki ağzı bir gün boyunca kapalı durup her gün eve geldiğimde açılıp kontrol edilmekteydi. Yazın gelmesi ve floresanların yaydığı ısıyı uzaklaştıracak bir sistemin kışın yalıtımı olumsuz etkileyeceğinden koyulmamış olması yüzünden sıcaklık 35 °C'yi aşıyordu. Birkaç gün böyle devam ettikten sonra birkaç solucanın ölmesi üzerine deneyi iptal edip eski hale soktum. Geçen sene ölümlerin sebebi olabilecek sıcaklık üzerine şüphelerim arttı.

Name:  agaclar123.jpg
Views: 3314
Size:  71.5 KB
Bu arada yine bitki evinde ışık kaynağına daha yakın(3-4 °C daha sıcak) durumda bulunan Kudzu kabına koyduğum solucanlar bir gün içinde öldüler. Ölmelerine sebep olabilecek ayrışmamış yeşil materyal yoktu, ortam asitliği yaratacak bir neden yoktu, yalnızca yüksek sıcaklık ve nemden oluşmuş küf kümeleri vardı uzun süredir ayrışmak için beklettiğim kahve artıklarında. Küfün solucanların yiyecek listesinden olduğunu bildiğimize ve ortamda olumsuz başka bir faktör olmaması sebebiyle bu seferki ölümün tek sorumlusu sıcaklıktı! Yani kaba olarak 35 °C' nin üzerine çıkan sıcaklıklar solucanlar için felaket oluyordu. Geçen sene yaz sıcaklarının üzerine ayrışmamış atıkların oluşturdukları sıcaklık eklenince saatler içinde 200'den fazla solucanın hayatına mal olmuştu.

Yani benim bir senelik incelemelerim sonucunda vardığım kesin kanı ölüm sebebini açıklıyordu: aşırı sıcaklık. Buna rağmen aşırı asidite, anaerob ortam, kompostlanacak materyal içeriği gibi diğer sebepler ancak küçük bir rol oynamış olabilirdi.


Düzenleyen eflone : 24-06-2012 saat 20:56
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2012, 20:40   #4
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Yeni bilgiler ışığında sıcak geçen bir yaz haftasına denk gelen geçen hafta, müthiş bir korkuyla geçti. İnanılmaz yaz sıcakları daha küçük faktörlerle bir araya gelip solucanlarımı tekrar öldürmek için fırsat kolluyorlar gibi hissediyordum. Olmamış toplu ölümlerin önüne geçmek için umarsızca bir şeyler yapmaya çalışıyordum.

Name:  agaclar124.jpg
Views: 2936
Size:  70.5 KB
Şeffaf kaplardan ilki olan bu kapta ölümler gerçekleşmemişti. Ancak yükselen sıcaklıklarla genişlik/derinlik oranı düşük bu kap ölüm tuzağına dönüşebilirdi. Diğer kapta yüksek sıcaklık altına girmiş solucanların bir kısmı olay zamanında ölmüş diğerleri ya birkaç gün sonra ölmüş, ya da büyük stress altına girmiş, hareketleri bile çok büyük ölçüde azalmıştı. Işığa bile düşük tepki veriyorlardı.

Name:  agaclar125.jpg
Views: 3130
Size:  71.6 KB
Bu yüzden acilen geniş bir kaba iki kutu içerini aktarıp birkaç saat soğuk uygulaması yaptım. Ardından biraz yumurta kabuğuyla gönüllerini almaya çalıştım. Ancak haftalardır beslemediğim solucanlar üremeyi tekrar kesmişti. Yaz sıcaklarının benim için getirdiği ikilemle tekrar karşı karşıyaydım: eklenen materyalin bozulma sıcaklığıyla birleşen ölümcül sıcaklıklar, ve beslenmemenin getirdiği onca olumsuzluktan sonra gelişen ölüm. İki tarafı keskin kılıcı solucanların ıslak derisinden mümkün olduğunca uzaklaştırmalıydım.

Name:  agaclar126.jpg
Views: 4092
Size:  69.3 KB
Aç solucanları beslemek için karpuz kabuğunu mekanik olarak küçülttükten sonra oluklu mukavva ve olası asit ortamı engellemek için yumurta kabuğu ekledim. Oluklu mukavvanın yaşam kurtarıcılığına inanıyorum, çünkü oluklarda olumsuz çevreden nispeten uzaklaşabiliyorlar ve kompost havalandırmasının en önemli şekli olan ölü boşluklar yaratıyorlar. Bu arada kompostlaşmış, ya da ön ayrışma işlemden geçmiş şekilde vermem mümkün olamazdı çünkü geçen senenin artıklarını taşıyan büyük kompost kutusu baharda inanılmaz sineklenmiş ve insan ve bitki sağlığı için ,halen daha uğraştığım, zararlı sonuçlar doğurmuştu.

Name:  agaclar127.jpg
Views: 3223
Size:  62.3 KB
O zaman karpuz kabuklarını yüzeye ve orta derinliklere gömdükten/ ekledikten sonra elimden geldiğince olumsuz şartların oluşmasını engellemeye çalıştım. Geçen sene fikrini ortaya atıp, ufak da olsa denediğim havalandırma sistemini kutu içine yerleştirdim. Pompalanan hava oksijensiz ortamın oluşmasını bir nebze engelleyecek, buharlaşmaya aktif-pasif katkıda bulunarak sıcaklıkları azaltmaya yardımcı olacaktı. Tek sorun boruların hava çıkarken titreşmesiydi. Solucanların sevmedikleri bir özellikte titreşimdi. O yüzden boruları kompost içine gömmekten, işleme başladıktan bir saat sonra vazgeçtim.

Name:  agaclar128.jpg
Views: 2898
Size:  61.9 KB
Diğer kutuyu da aynı yere koyup, aynı sistemi burada da kurdum. Yalnızca yeni kapta yüzey genişliğinin avantajıyla karpuz kabuklarını bir kenara yığıp güvenli gezinme alanları sağlamıştım.

Geçen bir haftada ters giden bir şey olmadı ve şansımıza havalar da serinledi. Plan iki taraf içinde başarıyla sonuçlanmıştı.

eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2012, 20:52   #5
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Name:  agaclar130.jpg
Views: 2980
Size:  71.6 KB
Büyük eski kutuda 2 gün, yeni geniş kutuda 3 gün, 24 saat havalandırma ardından, eklemenin 6. gününde büyük kutunun hali budur. Solucan kaybı yaşanmamış, hafif stress durumundaki solucanlar biraz daha normalleşmiş, üreme yeteneklerini yavaştan tekrar kazanmış durumdadırlar.

Name:  agaclar129.jpg
Views: 2996
Size:  71.6 KB
Çok daha yoğun stress altında kalmış bu kutudaki solucanlar, sayılarının az olmasının da oluşturduğu durum sebebiyle daha az tüketim yaptılar.

Yine eklemeden geçersem sizi yanıltacağım nokta, büyük kutuda küçük solucanlar bir şekilde tekrar hayat buldu ve sayıları karpuz eklemesinden sonra hızla arttı. Ayrışmaya katkıda bulundukları tartışmasız bir gerçek.
Yine bir gelişme olarak, geniş kutuda akarlar görülmeye başladı. Ev içerisindeyken olmayan akarların, böcek çeşitliliği ve sayısı baharda çürümeye bırakılmış kompost kasasından sonra inanılmaz artan balkondan geldikleri bir gerçek. Fakat endişe edilmemesi gereken canlılar olduklarını artık biliyoruz.

Gelişmeler oldukça aktarmaya devam edeceğim. Herkese iyi günler dilerim.

eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
balkon, çiçek, eisenia fetida, kompost, solucan


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:48.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025