![]() |
|
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
Cumalıkızık, güzel bir yer. Geçen yıl yağmurda gitmiştim çok şeyi kaçırdım. Trilye'ye (Zeytinbağı) lise yıllarımda gittim, akraba ziyaretiydi.Az hatırlıyorum. Gölyazı'yı uzun zamandır görmek istiyordum. Fotoğraf sitelerine göz atın harika manzaralar var. Yani 3 ü bir arada.Kendi adıma mutlaka katılmalıyım diyorum.Eh bayramda evdeydik ya ![]() http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5501 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
|
Bu program aslında 1 gece konaklamalı bir gezi olsa daha iyi olurdu bence. Mudanya da Montana otel konaklama içinde çok şık bir oteldir (eski tren garından restore). Cumalıkızık, Kızık köylerinden ayakta kalanı (9 tane Kızık köyü varmış diye okumuştum). Camisinin çok ilerici bir imamı vardı. Bu caminin minaresine çıkmak için izin alabilirseniz, köyün çok güzel bir manzarasını fotolayabilirsiniz. Burası Türkiye'nin furamboaz üretim yeridir esas o mevsimde gitmek lazım. Oylat ta çok güzel yürüyüş yerleri vardı ama buraya bir türlü ısınamadım (çehresi değişik!). Burada da Yeşilvadi tesisleri güzeldir. İyi geziler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 | |
Ağaçsever
|
Alıntı:
2 günlük kısmet olursa yapacağız. hatta kemalpaşa yakınında birde çok güzel şelale var. Oylat yazdım ama hedef oylat değildi. 2 km altında geçen yıl ziyarete açılan mağara idi gezilecek yer. Benim en beğendiğim mağaralardan biris. Kesinlikle herkese tavsiye ederim yolu o taraflara düşenler üşenmesin gidip görsünler. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
|
Bursada bir gezi çok sevindim buna, hemde benim Mudanyamda işin içinde ![]() Sevgiler ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaçsever
|
Sebahattin Bey merhaba, Ücret konusunda ince ayar çekeriz o sorun değil hiç bir zamanda sorun olmadı. Ancak bize Cumalı Kızıktan katılırsanız seviniriz. Mudanyayı dönüş yoluna koymayı düşünüyorum. Tarih ise 30 Aralık pazar günü. Bu bizim için yılın son etkinliği olacak. Sevgi ve saygılarımla Hoşçakalınız |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 | |
Ağaç Dostu
|
Benim bildiğim Sabahattin Kardeşimiz Bursa' da yaşıyor,yani Bursa' dan katılmak istiyor. . Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaçsever
|
Merhaba, Cumalı kızıkta kahvaltı kulağa hoş geliyor. Bizimle gezen arkadaşlarımız bilir bizde günübirlik etkinliklerde kahvaltı ayrı bir keyiftir. Ancak pazar günü yapacağımız bu gezide kahvaltı feribotta yapılacaktır. Bu biraz yoğun program hem ektra zaman kaybetmemek için hemde oraya kadar arkadaşların midesi kazınmasın diye ama Cymalı kızıkta bir çay gözleme ve baklava faslınada asla hayır demem. Bursa'dan katılacak arkadaşları belli bir yerden almak fikride çok güzel ve isabetli. Katılıyorum size Bu durumda cuma akşamı durumu netleştiririz Sevgiler Etkinlik tarihi 30 Aralık pazar günüdür. Fahri yardımcı 0533 398 51 77 www.gezikeyfi.net |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Ağaç Dostu
|
2007 Yılının kapanışını bu Pazar adeta hızlandırılmış bir programla yaptık. Hatta sabah geleneksel Gezikeyfi kahvaltımızı bırakıp zaman kazanmak için feribotta yedik. Gezimize Yalova’ dan Ağaçlardan Celal Sungur arkadaşımız ve eşini alarak devam ettki. Son katılımcımız Samet arkadaşımız, Cumalıkızık yolayrımında elinde kestaneşekeri kutularıyla tatlı bir giriş yaptı arabamıza. Güneşli bir yolculuktu ama Cumalıkızık sokaklarında buzlar hala çözülmemişti. Adeta hiç el değmeden eski halini koruyan,hatta bazıları yıkılmaya yüz tutmuş evleri ile Cumalıkızık sokaklarında dolaşıp, müzesini gezdik.Müzede köy halkının bağışladığı eskiden kullanılan birçok araç ve gereç en çok da Celal Bey ve bana nostalji yaşattı belki de. Birbirimize siz bunu görmüşsünüzdür gibilerinden sorular sorduk sık sık (yaşımız itibarıyle). Tamamı sit alanı olan Cumalıkızık Köyü, mimari dokusu bozulmamış ender köylerden biri. Osmanlı sivil mimarisinin günümüze gelen son örneklerinden ve adeta bir açıkhava müzesi. Taş döşeli sokaklarında kaldırım yok, bazen sular akıyor. İki ya da üç katlı evlerin pencereleri cumbalı ve kafesli, etrafları da yüksek avlu duvarları ile çevrili. Oğuzlar’ ın Yıldızhanoğlu Kızık boyunun kurduğu yedi köyden biri olan Cumalı Kızık’ın kuruluş öykülerinden birine göre Kızıklar, Karakeçili aşiretinin bulunduğu bölgelere göç ederek, Ertuğrul Gazi’den yerleşmek için yurt isterler. Ancak Karakeçili aşireti, buna karşı çıkar. Ertuğrul Gazi, Kızıklar’a, Uludağ’ın (o zamanki adıyla Keşiş Dağı’nın) kuzey eteklerinde toprak verir. İki Oğuz boyu arasında düşmanlıklar doğmaması için de, Kızık boyu beyinin 7 oğluna Karakeçili aşiretinden 7 gelin alır. Kızık beyi' nin 7 oğlundan Cumali Bey Cumalıkızık’ ta, Fethi Bey Fethiyekızık’ta (Fidyekızık), Hamlı Bey Hamamlıkızık’ta, Dal Bey Dallıkızık’ta, Bayındır Bey de Bayındırlıkızık’ta yurt kurarlar. Derekızık ile Değirmenlikızık’ın kimler tarafında kurulduğu bu öyküde yer almıyor. Cumalıkızık bir televizyon dizisi ile ünlendiyse de pazar yerinde bunu yüksek sesle söylemeyin yöre insanı çok kızıyor. Ama turizmin yeni bir gelir kapısı açtığını da, pazar yerindeki kalabalıktan anlıyorsunuz. Yöresel yemekleri otantik mekanlarda yiyebilir, arabaların giremeyeceği sokaklarda yürüyebilirsiniz. Sokak aralarındaki minik sergilerde elişi örtüler, yemeniler, ilerde köyün girişindeki meydanda tezgahlarda reçel, turşu, mantıdan erişteye, mevsimlik meyveden sebzeye yiyecekler satılıyor. Osmanlı Fırını'nın ekşi mayalı ekmekleri, ısırganlı tarhana ve Silor (bir çeşit mantı) ise özel yiyecekleri. Cumalıkızık gezimiz bir çay molası ile sona erdi ve Gölyazı2ya doğru yola koyulduk. Çok eskiden bu gölün olduğu yerde Apollonya Krallığı, Mustafakemalpaşa'nın bulunduğu yerde de Melde Krallığı kuruluymuş. Apollonya kralının güzel kızı, Melde Kralı’nın oğluna varmamış. (gönül bu ya kız istememiş zorlamı yani?). Kral, kızını saklamak için tepeler üzerinde saray yaptırmış. O zamanlar göl yokmuş, Odryses (Mustafakemalpaşa) Çayı, Bandırma'dan denize dökülürmüş. Buna kızan Melde Kralı çayın yönünü değiştince Apollonya sulara altında kalmış. Apollonya ile prensesin bulunduğu sarayın çevresi sularla çevrili birer ada olarak kalmış. Apolyont (Ulubat) Gölü’nün oluşma hikayesi böyle. Kasabanın göl manzarasını en güzel seyredilebileceği yerlerden biri Ağlayan Çınar’ın bulunduğu çay bahçesi olmalı. Biyolog Mehmet Okatan' ın Karayolları' nı ikna etmek için 2 yıl uğraşarak resimdeki tabelayı koydurmuş. 730 yaşındaki ağacın gölgesi400 metrekareyi geçiyormuş. Bahçede çalışan çocuk başka bir öykü anlattıysa da internetteki kaynaklar çınarın adının gövdesinde bazı yerlerden akan özsuyu yüzünden verildiğini yazıyor.yere paralel devasa gövdesi ile muhteşem bir ağaç.Ağaca dayalı merdivene çıkıp gövdesindeki delikten içeriye baktığınızda kovuğu da içine bir insanın rahatça girip hareket edebileceği büyüklükte. Adayı köye bağlayan köprü ve ada çevresindeki bir çok söğüt ağacı kış boyunça sular altında kalıyor. Kıyı boyunca sayısız sandal gördük. Biz gün ortasında Gölyazı’ ya geldiğimizden, buranın o çok ünlü günbatımını göremedik ve tabii fotoğrafını da çekemedik. Köy meydanındaki fırından taze ekmeklerimizi alarak Köyün dışında göl manzarası eşliğinde öğle yemeğimizi yedik.Bu arada avılar motorlarla birer birer sazlıklarda kayboluyordu.Ardından da silah sesleri.Balık ,kerevit ve kuş cenneti olan bu yerde sanayi atıkları gölün zenginliklerini yok etmeye başladığı gibi, avcılar da kuşları azaltıyor giderek.Yemek yediğimiz yerde sayısız cam kırıkları boş fişekler burada atış talımı de yapıldığının göstergesiydi. Ama yine de Gölyazı görülmeye değer sakin,küçük bir yer.Sırada Trilye vardı daha, Yola koyulduk ve günbatarken tepedeki çay bahçesine geldik. Göz alabildiğine deniz.. Çabuk çabuk sahile indik çaylarımızı içtik, kimimiz ünlü zeytininden, kimimiz yerli zeytinyağından ya da sabun aldık. Yola çıktığimizda hava kararmış olsa da gecenin içinden karşıdan Armutlu sahilinin işıkları köz kırpıyordu. Bizi Mudanya’ya götüren bu yol ve otobüsle içinde bir tur attığımız Mudanya ayrıca görülmeli. Dönüş başlamıştı, Arabada şarkılar, türküler söylendi. Ama arabanın CD çaları çalışmaması gençlerin hız kesmesine neden oldu. İlk defa arabada halay çekip horon tepmeden geldiler !. Tekrar görüşme dileklerimizle önce Samet kardeşimizle, sonra da sevgili Celal bey ve eşiyle tekrar görüşmek dileğiyle vedalaştık. Bu program bir gece yatıyla, ya da, Cumalıkızık-Gölyazı ve Trilye-Mudanya şeklinde 2 günübirlikle yapılmalı görüşünde hepimiz hemfikirdik. Ama ne yaparsınız ki kış geliyor, geziler azalacak diye Fahri’ye Gölyazı’ yı bizler eklettik. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
|
Fotoğrafları galeriye yükledim.Buraya da adreslerini kopyaladım ,ancak açılmayınca sildim. Geçen yılki Cumalıkızık anlatımı da forumda aşağıdaki linkte var. http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5501 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaçsever
|
Sevgili Ulaş arkadaşımız da Cumalı Kızık gezimizi www.gezikeyfi.net forum sayfası etkinlik sonrası kısmında anlatmış. Sizinle de paylaşmak istedim. Ayrıca fotoğraf linklerinide o forumda bulabilirsiniz. Sevgiler, Uzun zamandır, sessız sakın bir zamanda cumalıkızıkda olmak ıstiyordum..Fahrı den bekledigim mail gelince direk saadetle adımızı yazdırdık..aracın kalkıs saatlerini bile görmedi gözümüz..ancak buluşma zamanı gelince; fahri yi sevgi ile andık..(kulakların epey cınlamıştır bence).. vukuatlı bir sabah yolculugundan sonra buluşma yerımıze (6 incirli) vardık..Yanlız olmadıgımızı anlayıp hemen gevsedık tabi...toparlaya toparlaya arkadaşları , ayakta kalacaksınız tehditlerine aldırmadan arka beşliye de yerleserek, kıkırdamaya başladık bile...biz gittik yolcu aldık, yolcu aldık biz gittik... “dost degıl dost degıl ,dost gorunur felegım,yaralı yaralıdır yare yaralı yuregım ..urfalı sevmıs dogrudur güzelim...” diye diye nida nın kulagının dibinde cumalıkızıga vardık..çil yavruları gibi dagılıp cumalıkızık sokaklarını arsınladık..geleneksel maxımum calısmalarımızın dekoru bu sefer tarihi bir evdi..Muhittin beyde bize eşlik etti bu noktada..yusuf, efla ve ben bayagı bi cırpındık tabii...ama sonunda basarıya ulaştık..kımı arkadaslarımız konaklarda cay kahve yudumlarken biz saadetle cumalıkızık sokaklarını arsınladık..hava guneşli ve sokaklar sakin..sobalardan cıkan duman ve kokusu, tarihi evler; hosgeldınız diyen insanların güzel gülüşleri ile aracımıza ulaştık.. istikamet Güzelyazı....ya burayada gelmeyeli epey zaman olmus. Yıne bize sokaklar gorundu ...hızlıca sokakları arsınladık cunku yemek zamanı yaklasmıstı.benım makınada film koptu bu arada..neyseki muhıttın bey ve vıldan abla ve eflada makınalar vardı...Aglayan cınarı da zıyaret ettıkden sonra , göl kenarında yemegımızı yedik..karnımızı ıyıce doyurdukdan sonra kısa bır yuruyus ve Nidanın evet hocam şimdi ne calıscaz diyerek saadeti sıkıştırması ile kendimizi halay –horon vs ıcerısınde bulduk.Bu sefer seyırcılerımızde boldu..Biz oynarken aracımızda bizi almaya geldi..bu arada maxımum calısmaları ve maskelı besler denemeleri ile (acemi arkadasları egitmeye adadım kendimi) yorulduk biraz..Fıldır fıldır gezmeye devam..yogun bi program.. sırada tirilye var..yola koyulduk ve arka grupla aracda bulunanların kafalarını bi güzel şişirmeye basladık..dost degıl dost degıl, sordum sarı cıcege ve burhan ın dedıgı gibi kominist parcalarla gerekeni yaptık..şiir uydurma oyunu ilede bayagı eglendik.Beyin fırtınası ile enteresan dortlukler ortaya cıktı ama hepimiz balık hafızalı oldugumuzdan eserlerimizden hiçbiri aklımızda kalmadı...çevreye verdiğimiz şiir eziyetinden sonra kıvrak parcalarla oynamaya devam ettik...sonra tirilye –cay bahcesi ve bıraz yuruyus sohretler kahvesine varıs...baktık efla hanım zekı alasyayı koseye kıstırmıs fotolar cektırmıs..bizim kulagımız hala kahveye girmeden önceki tulum sesınde..neyse vakıt geldı gıdıyoruz komutunu fahrıden alınca kendımızı sokaya attık..tulum sesı hala gelıyor..ısıga kosar gıbı sesı takip edip tulumcuyu bulduk..tulumu duyan peşıne takılmıs biz hemen yerleşik düzene gecirdik ve horon kurduk...gule oynaya devam ederken aaa artık gıtmek lazım bekleyenlerımız var dıyerek horondan ayrıldık..gemlıkde zeytın alısverısınden sonra ferıbot faslı derken eve vardıgımda saat 23 ü geciyordu... Forograf lınkı ekte.... http://picasaweb.google.com/eriham/C...golyaz_tirilye |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 162
|
Sayın Vildan SÖNMEZ Bir gezi,yaşanılanlar,görülen yerlerin özellikleri ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Moderatör
|
Sevgili Vildan hanım ve Fahri bey, Güzel gezinizin notlarını bir çırpıda okudum, okudum da aklım kaldı. O kadar çok görmeyi istiyordum ki. Şansızlık demeli. İstanbul dışında olmam ve bu sayfaları okuma şansını bulamam ne fena. Birdahaki sefere inşallah demekten başka yapacak şey yok. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Ağaçsever
|
Sevgili Güler, Siz üzülmeyin baharda sanırım daha erken olmaz bu programlar tekrarlayacağız. Hatta Kemalpaşa su uçtu şelalesinede bir yürüyüş yaparız. Bunu bir gece konaklamalı yaparak Cumalı kızık ve oylat Mağarasını da dahil ederiz. Biz geziyoruz. Leyleği havada görenlerdeniz desek mübalaa olmaz. Ancak bizim tarzımız gezerkende eğlenmek güzel vakit geçirmek şeklinde. Bu da kahvaltıdan yemeğe yemekten araç içinde ve dışındaki halayına müziğine kadar yansıyor. Tabi bunun içinde paylaşımcı hoşgörülü pozitif ve samimi insanlardan grup oluşturmaya gayret gösteriyoruz. Yani maksat sadece gezmek değil. EVet temel hedef o ancak bir haftası stresli veya yoğun geçen arkadaşlarımız yeni yerler görürken işin şamata kısmı ilede güzel vakit geçiriyorlar. Bunuda bazı arkadaşların araca binince ya Fahri nereye gidiyoruz demelerinde gerçekten böyle olduğu anlaşılıyor. Ayrıca merak ettiğiniz görmek istediğiniz yerleri de öneri olarak getirirseniz değerlendiririz. Sevgiler, Fahri Yardımcı |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|