Arkadaşlar Selam
Bu sezon da başlıyor. Elimde orijinal "Dill's Atlantic" tohumu vede kendi 2011 mahsulü dev-kabak tohumlarım var. İlgilenenlere duyururum.
Ayrıcana çeşitli yurtdışından gelmiş orijinal kabak, susak ve süs kabağı tohumlarım mevcut. Yerli olarak ta yemeklik Hatay Kabağı tohumlarımda var.

Sayın capitano,iyi günler
Ağaçlar net te gezinirken yukarıdaki mesajınızı gördüm. Eğer hala dağıtıma devam ediyorsanız tohumlara ben de talibim.
Teşekkürler.

Arkadaşlar ballı balkabağı diye bir tür var acaba aranızda daha önceden bu türü yetiştiren var mıdır?
http://t1.gstatic.com/images?q=tbn:A...mUno1TV8Ak-l1g

Her tohumcuda bu kabak tohumundan vardır. Adapazarı Balkabağı.

Arkadaşlar bal kabağı belirli bir zaman sonra güneş görmesin deniyor neden acaba?

Bence sıcak et gelişmesini engelliyor. Zaten genelde kendi yaprakları kapıyor. Ben dev kabakların üzerine saman, **** gölgelik yapıyorum.
Esasında yüksek rakımlarda kabak gelişimi daha iyi oluyor.

Sayın Capitano elinizde tohumlar hala mevcutsa bende rica edebilirmiyim?

Bana adrs bilgilerini ulaştırın salı günü kargoya vereyim.

Şimdilik kabak filizleri büyümeye devam ediyor.Balkonumda kısa zaman sonra bahçeme götürüp ekeceğim.Bende merak ediyorum sonucu bakalım ne kadara kadar ulaşacağım ?

Balkabağı, susak, istiridye kabağı(Kızartmalıkmış) bunların çiçekleride birbirine benzermi?
Balkabağının çiçeğinden yumurtalı omlet yapıyordum nefis oluyordu. Şimdi korkuyorum sarı çiçekli diye karıştırıp pişirirsem zehir etkisi filan yaparmı diye.
Susak yaprakları kabağa benzettim çiçeğide benziyormu acaba?
Birde mini kabaklar var sarı onlarında çiçeği balkabağınınki gibi yenirmi?

Mutlaka kabak sarı çiçekleri yağda kavurup yumurta kırın sakın ziyan etmeyin midye gibi harika lezzetli oluyorlar.

Sn. capitona,susak ve süs kabağı tohumu hala varsa yollayabilir misiniz acaba?

Var yollayabilirim. Adres bilgilerinizi ulaştırın lütfen.

merhaba arkadaşlar aranıza yeni katıldım

nisan ayında pet bardaklara bal kabağı ektim daha sonra fide olunca bahceye aldım bir anda gelişti şaştım kaldım bahçeyi sarıverdi bir anda karpuzlara ulaşınca cevirdim yönlerini

tam meyve vermeye başlamıştıki yapraklar böcek yeniği gibi oldu kök kısmındaki yaprakların hepsi öldü diğer taraflar yem yeşil ama meyvelerde öldü neyle ilaçlıycam ben bunları nolur yardım edin (bu arada mardin dargeçitteyim ve burası çok sıcak oluyor 4 günde bir akşam suluyorum sulamadamı bir hata yapıyorum yoksa ilaçlamammı gerek)

problem tozlaşmadan kaynaklanabilir,arı yoksa eğer tozlaşma da olmaz. ben de yetiştirdiğim süs kabaklarında benzer sorunlar yaşadım,sararan yaprakları kopardım ve meyvesiz çiçekteki polenleri meyveli çiçeklere aktardım,çoğu meyve tuttu, şans mı yoksa gerçekten doğrusunu mu yaptım tam emin değilim ama sizde deneyebilirsiniz, sizde de iyi sonuç alınırsa doğru yoldayız demektir. iyi şanslar...

Doğru yapmışsınız döllemeyi. Ben dev kabaklarımın dişilerii saç-klipsi ile kapıyorum ve döllemeyi elle yapıyorum. Biliyorsunuzdur kabaklarda dişi ve erkek var. Erkeklerin döllerini dişilere sürterek döllendirme gerçekleşir.
Fazla su da kabağın gelişmesini sağlar ama meyve oranını düşürür.

resimleri ekledim arkadaşlar tekrar bakabilirseniz sevinirim tozlaşmasa meyve olmazdı meyve oldu fakat birden kurudu :(

Kızartmalık kabak ve balkabakları

kabaklarım bu sene bir hayli fazla olacak galiba..:)

bu seviyeden sonra benimkler solup cürüyor nedeni ne olabilir arkadaşlar bilen varsa nolur yardımcı olsun

Emin olmamakla birlikte fazla sulamadan veya kalsiyum eksikliğinden kaynaklanabilir diyebilirim

Tozlaşma olmamış olabilir. Erkek çiçekleri dişi çiçeklere iyice sürerek tozlaşmayı garantiye alabilirsiniz.

ilginizden dolayı teşekkür ederim arkadaşlar sulamadan olacagını sanmıyorum cunku 4 günde bir suluyorum tozlaşmayıda elle yaptım gene aynı fosfatlı gübre deniycem toprak killi sanırım ondna oluyor

Sn. limon_sever,

#15 mesajımı beğenmişsiniz. Teşekkürler.

Bu vesileyle, belki bu yıl geçti ama, size kabağın nasıl yetiştirileceği konusunda bir iki tavsiyede bulunayım. Sakın yanlış anlaşılmasın, sadece emeklerinizin boşa gitmemesi için.

Aşağıda anlattıklarım benim takip ettiğim yöntemi tarif ediyor.

Kabağı asla saksı, bidon vs içinde yetiştirmeye çalışmayınız. Sadece çimlendirmek için saksı veya küçük kap kullanınız. Bence buna da pek gerek yok. Çünkü kabak saçak köklü bir bitki ve yerine şaşırtma yaparken çok örselenebiliyor ve bitki strese giriyor. Bu nedenle doğrudan toprağa dikiniz.


Miktarı size kalmış olmakla beraber 5-10 kg kadar çok iyi yanmış temiz çiftlik gübresi, 5-10 litre tarım perliti ve bir o kadar tabii toprağı karıştırarak bir yatak hazırlayınız.

Bu yatağı çapı yaklaşık 50-60 cm çaplı ve çevreden yüksekliği 10 cm olan bir yığın haline getiriniz.

Bu yatağın üstüne siyah renkli naylon örtünüz ve naylonun ortasında yani tepe kısmında yaklaşık 10 cm çaplı bir delik açınız. Naylonun uçmaması için kenarlarına birkaç taş diziniz.


Bu yatağı sulayınız ve bir gün önceden ıslattığınız kabak tohumunu 3-5 cm derine gömünüz.

Bu yığının nem durumuna göre arada bir sulayınız. tohum 7-10 gün içinde çimlenecektir.

Arkadaşların foruma koyduğu fotoğrafların bazılarında kabak ekili alanın yabani otlarla kaplı olduğunu gördüm. Bu durum toprağın hem besininin hem de suyunun yabani otlar tarafından tüketilmesine sebep oluyor. Kabağı ekimden itibaren mekanik yabancı ot mücadelesi yapınız. Yani bunları sürekli olarak sökünüz. Eğer ayrık otu varsa koparmayınız, bel ile 30 cm kadar derine inerek tüm köküyle çıkarınız ve imha ediniz.

Yabani ot mücadelesini kabağınız o alanları kaplayıncaya kadar devam ettiriniz. Hatta kolayca sökülebilenler varsa kabağın dalları arasından uzanıp el ile çekerek sökünüz. Ama bunu artık ayrık otu için yapmayınız.

Kabağın gelişimine göre önce azotlu, sonra fosforlu ve meyve gelişiminde potasyumlu gübre vermek en uygunu. Ancak bu kadar ince işleme girmemek için bitki biraz büyümeye başlayınca 15-15-15 N-P-K gübresinden az az kök bölgesi etrafına serpiniz ve toprağa hafiçe karıştırınız. Bu gübreleme işini yaklaşık 15 günde bir yapınız.

En önemlisi, kabağı duvar dibine vs yakın yerlere dikmeyiniz. En bol güneş alabileceği yerlere dikiniz. Gerçi benim bu imkanım olmadığı için 4 m aralıklı 4 küçük ağaç arasına diktim. Ancak uygun yerim olsa kesinlikle açık alana dikerdim.

Başka yazacaklarım da var. Şimdilik bu kadar.

Selamlar, saygılar..

Kendi bidiklerimi yazmaya devam edeyim.


Kabak kol atmaya ve çiçek açmaya başladıktan sonra istiyorsanız ve bunun için imkanınız varsa elle tozlaşmasını yapınız. Benim buna imkanım olmadı. Çünkü bahçeme sadece hafta sonları gidebiliyorum ve kabak hem kendi polenleriyle hem de muhtemelen çevredeki diğer kabak polenleriyle tozlaştı. Çevrede envai çeşit kabak var.


Kabaklar yaklaşık greyfut büyüklüğünü geçince içlerinde en çok umut veren ve güçlü dal üstünde olan bir veya iki tanesini bırakıp diğerlerini kesiniz. Eğer iki tane bırakacaksanız aynı dal üstünde olmayan iki taneyi seçiniz. İsterseniz önce iki tane bırakıp onlardan da gelişme durumuna göre birini daha feda edersiniz. Ben iki taneyi de büyütmeye devam ediyorum.


Bıraktığınız meyve gelişmeye devam ettiği müddetçe yeni dişi çiçekleri ve hatta erkek çiçekleri kırabilirsiniz.


Kabağın yayılan dallarında uygun boğum yerlerinin üstünü 10 cm kadar nemli toprak ile örtünüz. Bu toprakla örttüğünüz yerler meyve olarak seçtiğiniz kabağa yarım metreden daha yakın olmasın. Bu toprakla örtmenin sebebi kabağın buralardan da kök salarak bitkiyi daha geniş bir alandan beslenmesini sağlamasıdır. Bu toprakla örtme işini 2-3 metre arayla yapınız. Kabağı sularken bu bölgeleri de yaprakları ıslatmadan ve toprak örtünün dağılmasına sebep olmadan sulayınız.


Yayılan kollardan köke mesafesi 4 m veya daha fazla olan dalların ucunu kesiniz ve 20-25 cmlik kısmını 10-15 cm derine gömünüz. Böylelikle bitki buralardan da kök salacak ve beslenmesi kuvvetlenecektir. Sulama yaparken buraları da sulayınız.


Bu uç gömme işini yaparken dalları gelişmesini istediğiniz yöne doğru dikkatlice çekerek yapabilirsiniz. Böylelikle hem bahçenizi etkin bir şekilde kullanmış olursunuz hem de yaprakların birbirinin güneş ışığı almasını önlememiş olursunuz.


Meyve olarak bıraktığınız kabakların altlarına meyve sapına zarar vermeden ve sulama yapıldığında suyun çıkamayacağı yükseklikte kontraplak vs. koyunuz.


Kabağın azami büyüklüğe ulaşabilmesi için kabuğunun güneş ışınlarıyla sertleşmesinin önlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla bitkiye zarar vermeden meyvenin etrafına 4 kazık çakıp kazıkların uçlarına tercihan beyaz bir örtü çekiniz. Veya evde kullanmadığınız eski bir masayı kabak meyvesinin üstüne koyunuz, onun üstüne de rüzgardan uçmaması için birkaç ağır taş koyunuz.


Aralarda ve dal uçlarında yaptığınız yeni köklenme bölgelerine de 15-15-15 N-P-K gübresinden birer açuç serpiniz ve hafifçe toprakla karıştırınız. Bunu 15 günde bir tekrar ediniz.


Kabağın sulanmasının genel olarak akşam gün batımında yapılacağı söylenir. İster gece olsun ister gündüz olsun sulama suyunun bitki yapraklarına doğrudan gitmemesine çalışınız. İster istemez gidecektir. Bu bakımdan gündüz sulaması daha iyidir. Çünkü güneş yaprağa gelen suyu çabucak kurutacak ve kabağınız yapraklarında mantar oluşumuna sebep olacak ortama meydan vermeyecektir.


Her şeye rağmen kabağınız yapraklarında külleme denilen kabak mildiyösü görürseniz derhal uygun bir mantar ilacıyla ilaçlama yapınız ve 15 günde bir tekrar ediniz. Ben Captan isimli ilacı kullandım. Bulabilseydim azoxystroban etkin maddeli ilacı kullanacaktım ama bulamadım. Gerçi birkaç yere sordum bulamayınca ben de daha fazla aramadım.


Yazı uzun oldu ama görüleceği üzere bal kabağı yetiştirmek pek de zor bir iş değil. Uygun tohumu da kullanırsanız dev kabak bile yetiştirmeniz mümkündür.


Selamlar..

Sayın Serpent,

Deneyimlerinizi çok sade ve anlaşılır bir yazı ile anlatmışsınız. Dün iftar yaptığımız yerin yakınındaki bir tarlada at gübresi ile yetiştirilmiş 3-4 kök sakız kabağı gördüm. Genişliği 2 metreyi bulmuş, gövde kalınlığı bileğim kadar olmuş ve yüksekliği boyumu geçiyordu. Dediğiniz gibi en uygun ortam toprak ama bahçe toprağımız çok sert olduğu için bidonda yetiştirmeyi denemiştim. Saksıdaki toprak güzel bir topraktı. Gübre takviyesi ile yetiştiriyordum. Ama istediğim gibi olmadı. Seneye yaza kadar buralarda olamayacağım için ertesi sene anlattıklarınıza uyarak yetiştirmeyi denerim. Dev kabaklarda yeniden oluşan 2 dişi çiçekten yumruk kadar oldu ama ölmek üzere. Diğeri biraz büyüdü. Ama pek büyüyecek gibi durmuyor. Bu sene yerli kabakla idare edecek gibiyiz.

Teşekkür ederim.

Sayın limon_sever,

Toprak önemli, ancak bazı tedbirlerle bir miktar iyileştirme yapabilirsiniz.

Siz benim toprağı görseniz burada hiç bir şey yetişmez dersiniz. Eski bir göl yatağı ve toprak çömlekçi kili gibi sert ve killi.

Eğer imkanınız olursa toprağa tarım perliti (iri perlit) karıştırınız. Bunun fabrikası Konya'da. Ben sebzelerimi yaptığım yere her biri 200 litre olan 30 çuval yani 6 m3 perlit karıştırdım. Bu alan yaklaşık 150 m2.

Bu işlerde ben de usta sayılmam ama çok araştırma yapıyorum. Bir de toprağınızın çinko eksikliği olabilir. Bunun için çok az miktarda çinko takviyesi yapabilirsiniz. Dönüme (dekar yani Konya dönümü değil) 1.5 kg çinko atıldığını düşünürseniz 100 m2 bahçeye 150 g çinko atmak gerekiyor.

Gübreleme besin konusunda sofistike çözümlere gitmenize gerek yok. Yani balık gübresi, yosun gübresi, mikrobiyal gübre gibi çözümler aramanıza gerek yok. Sonuçta siz dünya rekor denemesine gitmiyorsunuz. Naçizane kendimizi tatmin edip gurur verecek çalışmalar yapmaya çalışıyoruz.

Selamlar, saygılar..

Sayın Serpent,

Değerli tavsiyelerinize uyacağım. 100 m2'den daha küçük bir alanda sebze yetiştiriyorum. Aslında bahçe biraz büyük ama her yere ağaç diktiğimiz için gölge alan çok. Kabakta uzayıp gidecek alan pek bulamıyor.

Perlit ve çinko değerleri için teşekkür ederim. Temin edip uygulayacağım.

Dediğiniz gibi balık gübresi, yosun gübresi, mikrobiyal gübrelerini arayışa girmeyip doğal olarak kendi çabalarımla üretmeye çalışıyorum.

15-20 kg yetiştirsem, dünya rekorları bizim rekorun yanında sönük kalacak kesinlikle :)

Teşekkür ederim.

Sayın limon_sever,


Bir yanlış anlaşılmayı önlemek istiyorum. Ben perliti sadece sebze yetiştirdiğim yere döktüm. Bal kabağı yetiştirdiğim yere - ki burası sebze yetiştirdiğim yerden ayrı bir bölge - yukarıda anlattığım 10-20 litre haricinde perlit dökmedim.

Bu açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim.

Selamlar..

Sayın Serpent,

Evet, bende onu kastetmiştim. Sezon sonu sebze bahçesi için uygulayacağım.

Bal kabağı yetiştiirken yabani otların temizlenmesi niçin önemli?
 

Yukarıdaki mesajlarımın birinde yazdım; bal kabağı yetiştirilen bölgenin yabani otlardan temizlenmesi gerekli diye. Ayrıca kabağın duvar dibi gibi yerlere ekilmemesini söyledim.

Bal kabağının kök gelişimile ilgili bir araştırma yaptım. Bu tür konularda genellikle falanca şöyle söylüyor, filanca böyle söylüyordan ziyade Üniversitelerin Tarımsal Yayımcılık (Agricultural Extension Services) dokümanlarını esas alıyorum.

Yaptığım araştırmaya göre bal kabağının aşağıya doğru yaklaşık 1 m veya daha fazla inen bir ana kökü var. Bu kökün yanlarından bu ana kökten 2.5 m veya daha fazla uzanan yan kökleri var. Bu yan kökler saçak şeklinde ince kökler. Ancak bu kökler yüzeyden yaklaşık 30 cm lik derinlikten daha aşağıya gitmiyor.

Benim bu araştırmayı yapmama sebep, yukarıda da belirttiğim uç gömme işini yaparken yani toprağı bel ile kazarken karşılaştığım kökler oldu. Nitekim ben bu kökleri ana kökten 3-4 m uzakta bulabildim.

Sonuç olarak kuvvetli bir kabak yetiştirmek istiyorsanız, köklerin hem yabani otlarla enegellenmesini, hem de bu yan köklerin bir duvar vb ile sınırlanmasını önlemeniz gerekiyor.

İlk başlarda sulama yaparken sadece ana kök bölgesini ve üstünü toprakla örttüğüm ara ve uç kök bölgelerini suluyordum. Bu araştırmadan sonra bitkinin yerleştiği tüm alanı sulamaya başladım.

Bu arada, kabak gelişim bölgesindeki tüm yabani otları sökerek ne kadar isabetli bir iş yaptığımı da anlamış bulunuyorum.

Kıssadan hisse: Bilimsel bulguları takip etmek ve onların sonuçlarına göre hareket etmek en uygunu.

Selamlar..

Dev bal kabağının gelişim kronolojisi
 

Internette dev bal kabağı yetiştirilmesi ve kabağın gün gün gelişimine ait bir tablo var. Arkadaşlar yararlansın diye foruma koymak istiyorum.

Ancak bu tabloda bir kaç tarih hatası vardı. Tahminime göre düzelttim.

Yukarıda da anlattığım gibi ben doğrudan bahçeye ektim. Yani böyle yapmadım.

Ben dev kabak yetiştirmeye hiç teşebbüs etmemiştim. Bu yıl kabaklarım iyi bir gelişme gösterince bu işe ilgi duymaya başladım. Ancak ülkemizdeki yarışmalarda dünya rekorunun onda birine bile yaklaşamamış olmamız üzüntü verici. O nedenle yaptığım araştırmaları burada paylaşmak istiyorum.


Eklenti 322692

Bal kabağı yetiştirmeyle ilgili şahsi görüşlerimi burada paylaşmak istiyorum.


Bunlar doğadaki canlıların yaşam döngüleriyle ilgili bilgilerime dayanıyor. Buradan hareketle ekim zamanının ne olması gerektiği konusunda çıkarımlar yapıyorum.


Tüm canlıların genetiği tarafından belirlenmiş bir yaşam süresi var. Örneğin herşeye çok dikkat etse ve tüm yaşamını tıbbi kontrol altında tutsa bile insanın ömrü 100 yıl civarında. İstisnalar olabilir, ama kuralı bozmaz. Çünkü belli bir süreden sonra genlerimizde belirlenmiş kurallar gereği vücüt kendisinin yaşlanma sürecini başlatıyor ve ölüm kaçınılmaz oluyor.


Bitkiler de bu kurala uyuyorlar.


Bal kabağının da bundan farklı olmadığını düşünüyorum. Yani bu bitkinin ömrü 4 ay ise çok iyi bir balımla bu süreyi 5 ay yaparsınız ama daha da fazla olmaz. Bazı cinsleri için bu süre biraz daha uzun veya kısa olur fakat kural değişmez.


Bunları niçin yazıyorum? Forumda bal kabağı yetiştirmeyle ilgili mesajları okurken arkadaşların belli ki yaz döneminden daha fazla faydalanabilmek için kabak ekimini olabildiğince erkene almaya çalıştıklarını ve hatta tohumu Şubat ayında ektiklerini gördüm. Böylesi bir ekim sonucu bitkinin doğumununun öne alındığını ve genetiği tarafından belirlenmiş yaşam sürecini erken başlattıklarını düşünüyorum.


Doğumu erken başlatılan bitki en çok güneş ışığına ihtiyaç duyduğu süre olan yaz ortasına geldiğinde gelişme yaşını neredeyse tamamlıyor ve büyümesi duruyor. Halbuki olması gereken zamanda veya ondan çoz az bir süre önce ekilen bitki gelişme döneminin ortasında bol ışık alabiliyor.


Bu çıkarımları biraz da dedemden öğrendiklerime dayandırıyorum. Ülkemizde daha seracılığın bilinmediği dönemde (50 yıl önce) eski pencerelerden kendi yaptığı yerden yüksekliği 15 cm olan mini cam seralarda at gübresiyle hazırladığı (toprağı sıcak tutmak için at gübresi) domates, biber fidelerini yetiştirir ve erken fide elde ederek Mayıs ortasına geldiğinde bunları tarlasına şaşırtırdı. Komşuları ise Mayıs ortasında ancak fide yetiştirmeye başlardı. Dedeme sorduğumda bunu bitkinin ömrünü uzatmak için değil, erken ürün alarak yerli ürün pazara çıkmadan satışa sunabilmek ve iyi fiyattan satabilmek için yaptığını söylerdi. Vel hasılı kelam dedem akıllı bir insandı.


Dev kabak yetiştirmede amaç erkenden dev kabak yetiştirmek olmayıp, kabağı olabildiğince büyütmek olduğu için bu yaklaşım belki bir 15 gün için iyidir, ama daha uzun süreyle erkene alma ters tepecektir.


Bu anlattıklarımdan yola çıkarsak, dev bal kabağı yetiştirebilmek için çok erken dikime başlamak anlamlı görünmüyor. Aksi takdirde bitki havaların iyice ısındığı ve bol güneşin bulunduğu dönemi göremeden veya onu ucundan yakalayarak gelişme dönemini (kabağın büyümesi dönemi) tamamlıyor.


Dev kabakların Afrika gibi sıcak iklime sahip yerlerde değil de belli bir paralelin ustündeki kuzey enlemlerinde yetiştirilmiş olması dikkatinizi çekti mi? Kuzeyde yaz günleri uzundur. Ancak yazlar daha serin geçer. İşte bu ikisinin optimum olarak sağlanabileceği yerler ideal kabak yetiştirme bölgeleri olsa gerek. Eğer iklim yeterince sıcaksa, yaz günlerinin uzunluğu bitkinin daha uzun sürelerle Güneşlenme alarak daha iyi gelişmesini sağlayabilir.


Bütün bu hususlar üstünde enine boyuna düşünerek çıkarımlarda bulunduğum konular. Bilimsel bir temeli yok, ama mantığım bana bunları söylüyor.


Bunları niçin anlatıyorum? Madem ülkemizde de dev kabak yetiştirmek gibi bir merak ortaya çıkmış, belki insanlara bir yararı olur diye emek verip yazıyorum.


Selamlar..

balkabağı
 

balkabağımın ilk günyüzüne çıkışı...

Sn. justice kabağınızın kotiledon yaprakları neden yok?

kestim çünkü....:p

Bence kesmeseniz daha iyi çünkü bitki ilk başta bu yapraklardaki besini kullanır. Siz keserek hazır besinini elinden almışsınız.

biliyorum ama o iki yaprak toprağa temas ettiğinden çabuk çürüme yapabiliyor bitki..geçen sene bahçeye diktiğim çoğu kabak fidem malesef sulamada yaprakları ıslandığından alttan alttan hastalanmışlardı..e bende organik tarım sevdiğimden herhangi bir ilaç bulaştırmadım ve haliyle çoğunun büyümesi durmuştu..bu sefer baştan önlem almak istedim bilmem doğrumu yaptım.sıvı besin veriyorum belki oradan toparlarlar..

Sayın justice,

Bu çıkanlar benim yolladığım tohumlardan çıkanlar mı?

Şimdiden iyi hasatlar dilerim. Ancak çok erken dikim yaptığınızı söylemeden geçemeyeceğim. Sizin mesajınızın bir üstündeki mesajımı okumanızı tavsiye ederim. Sizin adınıza yanılmış olmayı tercih ettiğimi de belirtmek istiyorum.

Selamlar..

Sn. Serpent bu çıkan sizinki değil. Onları henüz bu şekilde riske atmak istemedim.
Bunlar benim geçen sene bahçeden kendi ektiklerimden elde ettiğim tohumlar.
Hatta evimizin arkasında bir dere var ve derenin kenarınada neredeyse bir avuç çeşitli yerlere dikim yaptım.
Amacım erken ekilen bu tür bitkilerde istenilen verime ulaşılabilirmi ona bakmak. Ve susuz bakımsız yabani ortamda kendi başlarına ne kadar yetişebilirler.
Birazda eğer olurlarsa yaban hayvanları ya da kuşlar böcekler için belki yiyecek olur düşüncesi var tabi.
Mesajınızı okumuştum ama balkon kapalı ve ortam sıcaklığı yeterli göründüğünden bir deneme yapmak istedim. Tohumlarda vol olunca kolay oldu.
Bakalım hayırlısı artık.

Sn serpent erken ekimde iklime göre farklılıkları göz önüne almak gerekir bence. Ben sizin takasa gönderdiğiniz tohumlardan 3 tane ektim 2 si çıktı ve yere indirip üzerlerini örttüm. Bunu yapmamdaki amaç Adana'da sıcaklar bastırınca meyve tutumu olmuyor, sadece balkabağında değil diğer kabakgillerde de bu sorun var. Bir de Adana'da bence sizin yetiştirdiğiniz kadar iri kabak olacağını düşünmüyorum çünkü hava 45 dereceleri buluyor. Halbuki eylül ayında tutan kabaklar normal sezonda tutanlardan daha iri olabiliyor özellikle bal kabaklarında. Demek ki kısmen serinlik istiyor en azından geceleri.
Sonuç olarak dev kabaklar için Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu uygun değil bence ya da benim gibi çok erken ekip sonucunu görmek lazım. ;)