|  | |
|  29-08-2006, 12:14 | #151 | 
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 |  bonzai yetiştirmen, onları sevmen çok hoş. devam et genç dostum. | 
|   |     | 
|  29-08-2006, 12:20 | #153 | 
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 | Ben de onları yayına aldım  | 
|   |     | 
|  29-08-2006, 12:38 | #154 | 
| Doğa Meraklısı Giriş Tarihi: 16-08-2006 Şehir: İstanbul 
					Mesajlar: 40
				 | Teşekkür ederim cemada elimden geldikce bonsailerim ile ilgileniyorum çok hosuma gidiyor daha onceden başlayacaktım ama ne nasil gibi düşüncelerden dolayı başlayamadım ve sonunda bu siteyi buldum. Üye oldum ve burda yapılan hizmet çok fazla herkese teker teker teşekkür ederim. | 
|   |     | 
|  29-08-2006, 12:47 | #155 | 
| Ağaçsever | günaydın.. Ardindan baktim dünyaya Yesil otlagina günaydinlar kattim Memenden düstüm avcuna Kalbimdeki topraklara yattim çagirdim seni yanima Hep ama hep çagirdim... Uykularima Murdem Yas Lahoya, Lahoya Murdem Yas Lahoya | 
|   |     | 
|  29-08-2006, 14:28 | #156 | 
| agaclar.net |  | 
|   |     | 
|  02-09-2006, 01:45 | #157 | 
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 | İyi geceler arkadaşlar Sabah benden önce ilk gelene günaydınla başlama görevi veriyorum. | 
|   |     | 
|  02-09-2006, 11:12 | #162 | 
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 | günaydına yetiştim  | 
|   |     | 
|  02-09-2006, 21:10 | #167 | 
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 | memetciğim, gerçekten anlamadım bu sorunu. sanırım bir şeylerle oynadılar pilliden, sebzelere de yansıdı. şimdi saat 21:10 daha yeni geldim ve sebzeleri açmadım. henüz yazmadıysan ben onları siletim sen yeniden yaz. | 
|   |     | 
|  02-09-2006, 21:11 | #168 | 
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 | sebzelerde giriş için bir sorun yok arsakay. | 
|   |     | 
|  03-09-2006, 04:32 | #169 | 
| Kaybettik, Allah rahmet eylesin | sabahın erken saati balıkçılar geri dönmek üzere... sebzelerdeki yazımı sil ben tekrar ekleyeyim dil felaketi ortadan kalksın.. Darkyes anca uyuyabildi benim çenemden..altı ay çene yapan birini aramaz artık.. herkese günaydın.. | 
|   |     | 
|  03-09-2006, 12:01 | #171 | |
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 | Alıntı: 
  Dün akşam sildim yazıyı, sen ekle yeniden bakalım ne olacak. Günaydın cengin ve herkes  | |
|   |     | 
|  04-09-2006, 09:18 | #172 | 
| Ağaç Dostu Giriş Tarihi: 01-04-2005 
					Mesajlar: 517
				 | Günaydın herkese Ey 4 Eylül! Neler getireceksin bugün bize? | 
|   |     | 
|  07-09-2006, 12:38 | #175 | 
| - Giriş Tarihi: 28-08-2004 
					Mesajlar: 79
				 | Uzun zamandır alıp başımı balığa gidemedim. Fena halde canım sıkılıyor. En son  4 ay kadar önce, yaklaşık 2 kiloluk bir aynalı sazan çekmiştim. Onunla çektirdiğimiz fotoğrafa bakarak avunuyorum bu günlerde... Evden kovacaklar diye, eskisi gibi Kırmızı'ya da takılamıyorum üstelik. En son sızıp kaldığımda kanapeyi yakmıştım. Üç gün, ceza olarak hiç kimse konuşmadı benimle... Günaydın demek de içimden gelmiyor. Yarın olacak ve yeni bir günaydın demek gerekecek... Her gün herkese, günaydın günaydın demek de çok sıkıcı... Dolapta bir kilo kadar patlıcan var. En iyisi gidip kendime karnıyarık yapayım. Ama mutlaka dana kıyması olmalı içinde, yoksa tadı olmuyor. | 
|   |     | 
|  07-09-2006, 12:43 | #176 | 
| - Giriş Tarihi: 28-08-2004 
					Mesajlar: 79
				 | En sevdiğim sebzelerin başında patlıcan gelir. Dışarıda bir lokantaya bile gitsem ilk işim "patlıcanlı bir yemek var mı?" diye sormaktır. Burada yazarken bir taraftan da patlıcanları alacalı olarak soyuyorum mutfakta... Sonra onları az yağlanmış bir tepside, bütün olarak her tarafı hafif sararıncaya kadar kızartacağım. Sonra da fazla yağını alması için kağıt havlunun üzerinde biraz dinlendireceğim. | 
|   |     | 
|  07-09-2006, 12:51 | #177 | 
| - Giriş Tarihi: 28-08-2004 
					Mesajlar: 79
				 | Nedense patlıcanlı yemek tariflerinde, hafif acımsı tadının kaybolması için, patlıcanların soyulduktan sonra tuzlu suda 15 dakika kadar bekletilmesi gerektiği yazıyor. Ben buna katılımıyorum. Çünkü patlıcanı ne zaman kızartmadan önce tuzlu suda beklettiysem istediğim sonucu alamadım. Hemen her seferinde, patlıcanlar sert kalıyor ve mantarımsı -küflü gibi-  bir kokusu oluyor. Bu yüzden artık, patlıcanları tuzlu suda bekletmeden tavaya koyuyorum. Üstelik patlıcan tuzlu suyu emdiği için, kızartırken patlıyor ve etrafa çok fazla yağ sıçratıyor. | 
|   |     | 
|  07-09-2006, 13:05 | #178 | 
| - Giriş Tarihi: 28-08-2004 
					Mesajlar: 79
				 | Karnıyarık iki şekilde yapılabiliyor; birincisi geniş tabanlı kapaklı bir tencerede ve  kısık ateşte ocağın üzerinde , ikincisi fırın tepsisinde ve üzeri kapatılmadan fırında... | 
|   |     | 
|  07-09-2006, 13:08 | #180 | 
| - Giriş Tarihi: 28-08-2004 
					Mesajlar: 79
				 | Ben  karnıyarık yaparken genellikle fırını tercih ediyorum; çünkü ısının her tarafa dengeli şekilde yayılmasından dolayı daha iyi pişiyor ve patlıcanların dibinin tutması, yapışması tehlikesi azalıyor. Her iki şekilde de karnıyarık yapmayı denedim ve en iyi sonucu fırında aldım. | 
|   |     | 
|  | 
| 
 |  |