mor salkım
 

Saim Ergin
Ahmeter bahçe

Uzun süredir forumda aktif değilim çünkü çiçeklerimden de uzaktayım.:( Çiçeklerimi ancak annemin çekip yolladığı fotoğraflardan takip edebiliyorum.Bu fotoğrafları da 3-4 gün önce yolladı.Ben de bu güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim. En çok yapmak istediğim şey evde olup kokularını duymaktı ama eğitim herşeyden önce geliyor malesef.Annemin söylediğine göre insanlar arabalarını durdurup biraz çiçekleri izleyip gidiyorlarmış hatta durup fotoğraf çeken bile varmış.:cool:

Tohumdan yetişir mi acaba?

Sayın gokselcetin ;
Geri bildiriminiz için teşekkür ederim , Erzurum da mor salkım yok , hiç bir bahçe veya balkonda da göremezsiniz , üstelik buralardaki bitki satış noktalarına da getirilmiyor :( Ben de mutlaka denemek istiyorum , yaşayıp yaşamayacağını göreceğiz , geriye sadece bu bitkinin fidesini veya dalını bulmak kalıyor :(

Dördüncü yılında bahçemden mor salkım görüntüsü. Çiçekler geçen yıl büyüyen sürgünler üzerinde oluşuyor. Budama düşünenlerin bu konuyu unutmaması önemli.

Wisteria fotoğraftaki çiçeklenmesini bir ay önce yaptı, şimdilerde tüm gücüyle yapraklanıyor.

Eklenti 398862

Fikirler (idea´lar) yolunda yaşamış insanların on yıllara uzanan dev çöküş girdabında atrofik (gelişmemiş) ego yığınları tarafından "egoistlik" ile itham edildikleri bir mazi üzerinde yükseliyor işte bu mor salkım (lar)...
.......................

Ben zamanı gördüm,
Devrilmiş sütunları arasından
Çok eski bir sarayın
Alnında mor salkımlar vardı...

Bu şiir, diyarda, hissiyatın sütunlarının yıkılmamış olduğu zamanlarda herhalde saygı dolu bir hatırata sahipti. Ve bu şiir, 20 yıl kadar önce "-bu diyarda- şiir de ne imiş?" araştırmalarımda tesadüf edip en fazla etkisinde kaldığım bir misaldi. İşte, zamanın alnındaki mor salkım için böyle bir zaman geldi çattı...

Sayın Ormancı, bu resimler tam olarak nerede çekildi acaba? Köprübaşı - Adalar tarafında mı? Ben epeydir uğramadım, inşallah yakın zamanda çekilmiş resimlerdir.

Fotoğraflar üç-dört gün öncesinden. Ancak, bu fotoğraflarla ilintili olarak uzunca yazmış olmama rağmen buraya aktarmadım. Son on yılda Eskişehir mekânları çok "kullanıldı". Bu fotoğrafların mekânları belediye projeleri içinden şekillendirilmiş olmalarına rağmen bu mor salkımlar daha farklı bir maziden destek almaktalar. Beni ilgilendiren yönü de budur. Ahmet Hamdi Tanpınar´ın -meşhur- şiiri ile konumlandırmış olmamın sebebi de budur. Bu şehirde ömür zamanlarımız geçti. Biz burada -tabir yerinde ise- tükenirken, zaman başkalarına şekillendirildi. Mor salkımlar çok harika. Ve fakat aslında -bu fotoğraflarda- zamanın acımasızca "kullanılması"nı kamufle ediyorlar...

Sn. Cymbelina,

Biraz önce... Aynı mekânda idim. Belki samimiyetimden şüphe duyulacak fakat fotoğrafları yukarıdaki cevabımda geçen üç-dört gün öncesinde değil, 3 Mayıs günü, yani sadece 2 gün önce çekmişim. Çiçeklerin neredeyse tamamen solmuş hallerini gördüğümde inanmakta zorlandım. Kullandığım makina oldukça alt düzey olduğundan fotoğrafları da -müsbet yönde de olsa- manipule etmiştim.

Anlayacağınız, 2 gün öncesini kendim de bulamadım. İşte "zaman" bir de böyle birşey...

Sayın Olcim. Önceki kış Afyonkarahisar'da - 33 derecede kış oldu. Güller, bir kısım asma, ceviz, kiraz vs. kuruyanlar ve zarar görenler oldu. Güller alttan sürgün vererek yaşayabildiler. Evimin karşısına ve komşunun bahçesine diktiğim mor salkımlarda herhangibir sıkıntı olmadı. Ancak komşunun bahçesindeki mor salkım çam altında olması fazla güneş görmemesi nedeni ile çok fazla büyümemesine rağmen caminin bahçesinde olan daha genç olan mor salkım çok fazla gelişme gösterdi. Siz de deneyin. Ancak sevdiği ortam olmadığı zaman çok fazla büyümüyorlar.

Sayın Ormancı teşekkür ederim. Samimiyetinizden şüphe duyulacak bir durum yok bence.

Bu resimler Adalar tarafında çekilmiş diye tahmin ediyorum ama emin değilim.

Mor salkımın çiçekleri geçiyorsa (soluyorsa) ben göremeyeceğim demek ki:( Hiç değilse fotoğraflarından görmüş oldum o halde. Teşekkürler.

büyülü mor
 

Aynı gün ve mekanda çekmiş olduğum bir de videom var:

http://www.youtube.com/watch?v=HGsd4J6y10M

O mekân, bir Eskişehirli oluşum itibarıyla, bende pekçok bakımdan klasik ve hatta arketipik bir anlama sahiptir. Son 40 yılını bilirim. Fakat, o mekâna bir ziyaretimin böylesine sıradışı bir hal alacağını tahmin etmem mümkün değildi. Bu yüzden, Mor Salkımların belki bir-iki haftalık zavallı ve fakat harika zamanları için hiç olmazsa HD çekim yapabilen bir makinayı bulup buluşturmamış olduğuma hayıflanıyorum. Çok hazırlıksız yakalandım. Çok daha iyi olmalıydı ve olabilirdi de. Fakat ya bu kadarı da olmasaydı?

Porsuk kenarında “şarapçılık” veya “dişil aşk tiyatroları/sahtekarlıkları” zaman içinde birer Eskişehir klasiği olarak piyonlanmışlar ve ezici propagandada (!) yeralmışlardır. Fakat onların İnsan varlığı ve kültürü bakımından anlamı olamayacağı gibi, Mor Salkımlar için de hiçbir anlamı olamaz. Belki de bu yüzden, Mor Salkımlar için işte şu amatör videomdan başka video görmeniz mümkün olmuyor. Bırakınız Eskişehir´i, Youtube´daki diğer videoların dahi genellikle “bahçıvanlık”tan öteye geçmemesini de takdirinize bırakıyorum.

Bir hususu daima kabullenmişimdir: Cahiller, cahil oldukları konularda çok az şey bildiklerinden, yeni yeni ve ansızın öğrendikleri herşeyden –o alanlara dair çok şey bilenlere göre- çok daha fazla etkilenirler. Bu, belki Mor Salkım konusunda bende tam da böyle olmuş olabilir.

İnsanın –Yaratıcı karşısında- ekseriyet zamanları vardır ki onlar isyan ile doludur. İstisnai başka zamanları da vardır ki, onlar ise ancak “suçlulukla karışık bir utanç” ile ifade edilebilir. Nice hataları veya cahillikleri olmuş biri oluşuma rağmen, benim, Yaratıcı karşısında, Mor Salkım”ı –üstelik bu yaşta- yeni keşfediyor oluşum sebebiyle duyduğum bu utanç kadar küçüldüğüm pek olmamıştır.

“Yüceltme” daima meseleye işaret eder. “Yüceltmeler” maraziyetin sütunlarına yaslanıyor olabilir. Fakat bu canlı (Mor Salkım), hakikaten başka bir şey. Bunu, hayatın küçük arka bahçesinde demlenen, mesela, torun torba imal etmekten başka bir varlığı olmayan sefillerden biri olarak değil, aksine, “yaşanıp duran bu şeyin ne olduğunu anlayabilmek için –hele ki şu ülke gibi bir 3. dünya çiftliğinde-” bütün ömrünü adamış bir insan olarak söylüyorum: Mor Salkım bambaşka bir yaratılmışlık…

İlk defa Mor Salkım sayesinde Monet´e bakışım değişir gibi oldu. Aslında (impressionism ve onun …udilerine) bakışım elbette değişmedi. Fakat Monet´in de aynı büyü altında kalmış olduğunu hissettiğim için bir sempati duyar oldum. Monet, Mor Salkım çalışmalarında bir gerçeklik kesitini resmetmek işini bir kenara atıp, ruhun geri planını ele geçiren bir büyüyü anlatmaya çabalamış: Claude Monet - WikiPaintings.org

Bu gibi etkilenmeler karşısında, sanki bir büyü tablosu değil de “dükkan vitrini” imiş gibi, hâlâ tohum, çelik vs. gibi şeylerin öne çıkartılmasının çok ruhsuz kaldığını yazmak mecburiyetindeyim. Evet müzik için enstrüman, orkestra ve salon olması gerekiyor. Fakat esas olanın “yaratıcı senfoni” olduğu, şu torun/torba çiftliği ülkesinde bir türlü anlaşılamadığından “limonluk”tan “yüksek peyzaj”a geçilememiş oluyor.

Mor Salkimlar...

Çok güzeller...

Hızlı büyümesi için yapılabilecek bişey varmı **** nasıl bişey yapabilirim ki daha güzel olsun ?

bende bursadan saksıda aldım sivasa getirdim ama umarım sivas da yetiştirebilirim
ve hala saksıda boyuda küçük topraga almalımıyım yoksa saksıda kalsın mı

mor salkım
 

mor salkım

Sarmaşık tipi bitkiler arasında en beğendiğim bitkiler arasında başta gelen Mor Salkım'ın tohumdan fidana dönüşmesini fotoğraflamıştım. Sizlerle de paylaşmayı istedim.

İlk fotoğraf, mor salkım tohum kapsülü. Taze fasulye şeklinde ve oldukça sert bir kabuğu vardır.
Eklenti 437468

Kapsül açıldığında, yuvarlak, yassı şekildeki tohumlar çıkar.
Eklenti 437464

Mor salkım tohumları, 23.02.2011 tarihinde ekildiler.
Eklenti 437465

Tohumlar, 10.03.2011 tarihinde çimlendiler.
Eklenti 437466

İki haftalık mor salkım fidesi(25.03.2011)
Eklenti 437467

Mor salkım, 25 günlük (03.04.2011)
Eklenti 437473

Mor salkım, 40-45 günlük (21.04.2011)
Eklenti 437474

Mor salkım, 1 yaşında güzel bir fidana dönüştü(24.05.2012)
Eklenti 437475

Fotoğraflara baktıkça o muhteşem kokusu burnuma geldi sanki.. sizede öyle oluyormu bilmem ama kokular beni eskiye götürüyor.. eski evimizin olduğu sokakta vardı mor salkım, alıp vazoya koyardım o mis kokusunu biraz daha fazla koklayabilmek için.. oda kokusuyla dolardı..

Bende morsalkımı çok severim..
Tohumu ne zaman alınır bu çiçeğin? bilen varsa lütfen cevaplasın.

değerli mor salkım dostları
tohum almanın tam zamanı, park bahçelerde yeterince bulabilirsiniz, mor salkımlı günler dilerim.

Buralarda ki park bahçelerde yok ki , ben nereden toplayacağım şimdi ? Acaba bir Eskişehirli arkadaş benim için toplar mı ? Bu soğuklarda kimsecikler dışarı çıkıpta tohum avına çıkmaz sanırım .
Bir gün elbette benim de mor salkımım olacak :mad:

sn olcim baçemdeki mor salkımın hiç tohumunu görmedim.ben yakınımızdaki parktan küçük bir sügününden alarak ürettim. daha kolay.sizede inşallah en kısa zamanda mor salkım salkım sahibi olmanızı diliyorum.gerçekten çok güzel bir samaşık.

Mor Salkım Tohumu
 

Mor salkımım bir tek tohum verdi. Böylelikle tohumunu ilk kez gördüm. Ne yazık ki, yanımda İstanbul'a getirmek aklıma gelmedi. Yoksa Sayın olcim' e gönderirdim.:(

Eklenti 461955

Eklenti 461956

Eklenti 461957

Eklenti 461958

Eklenti 461959

Bu bitkinin de tohumlarını almak lazım ya :( Toplantıya getiren olsa idi çok iyi olurdu.

Çok uzun zamandır ilgileniyorum bu sarmaşıkla. Çok büyük hayranıyım, bende bir tane edinmek istiyorum. Lütfen yardımcı olun. Ankarada yaşıyorum. Berkkulek@gmail.com e-mail adresim.

Bendeki tohumlar sayıca az ama doğum günü toplantısına getirebilirim.

Bu çok geç bir yanıt, ancak yılanları çektiği doğru. Ülkemiz florasında zehirli yılan pek yok diye biliyorum. Sonuç olarak yılanlar da kısmetlerini alacaklar. Siz de o güzel görüntüden mahrum kalmayacaksınız.