![]() |
Daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum ama internet te dolaşırken karşıma çıkan zeolit le alakalı yazıyı paylaşıyım dedim. Umarım yararlı olur. Yazı için buraya tıklayabilirsiniz.
|
Solucanların topraklara hizmetleri.
Toprakların organik özelliklerinin, solucanların populasyonlarının artışlarına bağlı olarak toprakların neminin artışı ile solucanların toprak içi hareketlerinin artmasıyla maksimum seviyelere ulaşmasının sebebleri başında, solucanların toprağın derinliklerinde bulunan besin maddelerinide toprağın üst kademelerine taşıyarak, bitki köklerinin ulaşamadığı bölgelerde solucanların bu hareketiyle bitkilerin kök bölgelerine ulaşması sağlanmaktadır.
Solucanları toprak içindeki bu tip bir uygulamanın açıklamaları şu şekilde izah edilebilmektedir, bilindiği üzere solucanlar toprağın fazla ıslanmasıyla bu nemin azaltılması için çeşitli yönde kanallar açarak toprak erozyonunda büyük bir fayda sağladıkları bilim adamlarınca gözlenmiş, toprak erozyonuna sebeb yağmur sularının solucanların toprak içinde açtıkları bu kanallarda dağılarak suyun akış şidddetinin bozucu etiklerini aztarak solucanların toprak yapısındaki bu haraketlerinin erozyonu önlemenin yanında gözenekliliğinide artırdığını belirtmişlerdir. Solucanların toprak içindeki yoğunluğuna bağlı olarak topraklar bu şekilde makinelere gerek kalmadan toprak işleme yapılması bir ekonomik değer sayılması bakımından, dikkate değer bir olgu olarak solucanların bizim topraklarımızı işleyen canlıllar olarak, toprak nemi azaldıkçada nemli bölgelere çekilerek toprağın derinliklerindeki yuvalarına döndüklerinde bitkilerimize işlenmiş bir toprak parçası bırakmaktadırlar. Bunun ispatı bence çok açık olarak baharda toprağın üzerindeki yabani otların olağan üstü gelişmeleriyle açıklanabilr, bu gelişmelerini sürdüren yabani otların üzerinde insan emeği olmaması bunun tek izahı durumundadır. |
Çok harika ve yararlı bir bölüm. Katılan, fikirlerini açıklayan arkadaşlara teşekkürler.
Ne yazık ki topraklarımızı müthiş bir oburlukla sömürüyoruz. Aşırı gübreleme, aşırı sulama, aşırı ilaçlama. Ayrıca anız yakma, yanlış toprak işleme. Dozer gibi traktörlerle toprağı çiğneme. O kadar olumsuz işler yapıyoruz ki, anlatmakla bitmez. Bu nedenle toprağımızı nasıl kurtarabiliriz diye fikir üreten, açıklamalr yapan sizlere yürek dolusu selamlar. |
merhabalar,
Bende aranıza yeni katıldım forumlardan inanılmaz güzel bilgiler ediniyorum.Emek harcayan herkese teşekkürler.Balkonda birşeyler yetiştirmeye çalışırken biirden sevdamız iyice artmaya başladı ve gidip kendimize bir tarla aldık.forumlardan bilgi edinirken insan gittikçe derinlere dalıyor ve açıkçası bu işin çok özen gerektiren bir uğraş olduğunun farkındayım.Bilgilere ulaşmak kolay ama uygulamada nerden nasıl başlamak gerekiyor bilemiyorum .Aldığımız tarla balıkesir merkeze yakın henüz toprak analizi yaptırmadık ama ceviz ve badem yetiştiğini söylüyorlar .Toprak çok yumuşak ve kumlu gibi açık renk sayılır şunuda söyleyeyim bu konuda tamamen bilgisizim...birazda taşlık gibi tabanda su var diyorlar10 m de su çıkarmışlar komşular.konuyu dağıtmadan okuduğum kadarıyla geçirgenliği fazla pek verimli olmayan bir toprak.öncelikle DSi'nin makinalaıyla arkasında demir çubukları varmış burayı patlatın diyorlar buna gerek var mı?Çünkü toprak yumuşak ve kolay sürülür gibi geliyor artı bu makinalar nasıl bilmiyorum ama torak için iyi olur mu. |
Toprağı nezaman gübrelememiz gerekiyor ve birde yabancı otlar var hangi sırada bu işlemleri yapmamız gerekiyor kimyasal ürünler kullanmadan toprağı iyileştirmek istiyorum.Hatta gübremizi bile kendimiz yakabiliriz diye düşünüyorum .Ama burası yaklaşık 9 dönüm ve pratik hiç bir uygulama yapmadık daha önce acaba biraz hayal mi kuruyorum...Malum bakmakla usta olunmuyor...Tavsiyelerinizi bekliyorum.
|
Topraklarımızın organik maddesi eksik.
Alıntı:
Toprağınızın organik yapısının artırılması için ağaçlarınızın budama artıklarnıda öğüterek malç yapımında hazırladığınız gübrelerin üzerine örterek toprak yapısına büyük zenginlik sağlamış olursunuz tabii bu işleri sonbaharda bitkiler olmadığı ortamlara uygulamalısınız. Hatta bu işlemi sebze dikim parsellerine öncelik vererek yaparsanız baharda dikeceğiniz bitkilerinize iy bir bitki toprağı sağlamış olursunuz, başlığa ilgi duyarak sorduğunuz sorularla bana çalışmalarımı açıklama fırsatı verdiğiniz için size teşekkür ederim, sevgiyle kalın. |
Arkadaşlar hepimiz toprak ve bitki sevdalısıyız bu sevgimiz den dolayı bitkilerimize ve toprağımıza organik madde ilavesi için neden ek masraf yapalım, bahçemizin bir köşesine altı delik üstü kapanabilen bir varil koyarak mutfaktan çıkan bahçenin yaprak ve bitki artıklarını hatta çevreden bile toplıyarak bu kapta biriktirertek kendi halinde olgunlaşmaya bırakarak ihtiyaç halinde kabı kaldırıp olgunlaşanları alarak elediğmizde elek üstünde kalanları kapımımıza bırakarak, toprağımız için ek masraf yapmadan organik madde sağlayabilir, atıklarımızlada çevremizi kirlenmekten kurtarabiliriz.
|
Arkadaşlar topraklarımızın organik özelliklerinin arttırılması bir bakıma içindeki kimyasalların yarattığı toksinlerin ve ağır metal kalıntılarının arındırılarak toprağın yapısını bozarak hastalık ve zararlıların artmasınıda engellemiş olacağız, internet kaynaklarından derlediğim bu alıntı makalede toprağı temizleyen bitkiler anlatılmaktadır.
Yeryüzündeki hayatın sebepler plânında devamlılığı için toprağa önemli vazifeler gördürülür Bitkilerin ihtiyaç duyduğu besin ve su, toprak vasıtasıyla sağlanır Toprağın bünyesinde barındırılan çok çeşitli canlı türleri, kara ekosistemindeki hayat için önemli fonksiyonları yerine getirir Bakteriler, mantarlar, karıncalar, lârvalar, örümcekler, solucanlar, salyangozlar ve kemirgenler bunlardan bazılarıdır Bu canlıların topraktaki miktarları oldukça fazladır Meselâ bir hektarlık (10000 m2) alana ve 30 cm kalınlığa sahip bir toprak tabakasında, yaklaşık 25 ton toprak organizması barındırılır Toprağın korunması da aynı derecede önemlidir Fakat günümüzde kıymeti tam takdir edilemeyen toprak, canlılara zarar verebilen kimyevî maddelerle kirletilmiş durumdadır Meselâ kadmiyum, arsenik, krom ve civa aşırı derecede; kurşun, nikel, molibden ve flor orta derecede; bor, bakır, manganez ve çinko ise düşük derecede zehirli kimyevî maddelerin yapısında yer alır Toprakta biriken bu maddelerin birçok kaynağı vardır Fosil yakıtların yakılması, madenlerin eritilmesi (döküm) ve diğer sınaî faaliyetler neticesinde bu maddelerin tonlarcası atmosfere karışmaktadır Her biri çeşitli hikmetlerle cereyan eden atmosferdeki süreçler ise, bu maddelerin önce toprağa daha sonra da bitkilere geçmesine sebep olmakta, neticede, kirletilmiş su ve toprak önemli çevre, tarım ve sağlık problemlerine yol açmaktadır Meselâ toprakta yaygın olarak bulunan boraks; deterjan ve sun’î gübrenin yoğun kullanılmasından kaynaklanmaktadır Gübre olarak kullanılan süper fosfat ile toprakta bulunan kireçtaşı; genellikle az miktarda kadmiyum, bakır, manganez, nikel ve çinko ihtiva eder Kadmiyum ve krom, metal kaplamalarda; kadmiyum ayrıca pil üretiminde; arsenik ise pamuk, tütün ve meyve üretiminde böcek ve yabanî ot öldürücü olarak kullanılır Söz konusu maddelerin yer aldığı ürünlerin kullanımı bilhassa son yıllarda giderek arttığından, bunlar insanlar tarafından hava, su ve besin yoluyla günlük olarak daha yüksek nispetlerde alınır olmuştur Bu konuda kısmî olmakla birlikte, temiz ve kalıcı bir çözüm olarak yakın zamanda bitkilerle iyileştirme (fitoremediasyon) tekniği geliştirilmeye başlanmıştır Yapılan araştırmalar, bitkilerin zehirli kimyevî maddelerle kirletilmiş toprağı temizlemede önemli vazifeler üstlendiğini ortaya koymuş; bu arada, bitkilerin zehirli atıklarla dolu bir çevrede nasıl hayatta kalabildiği konusunda da önemli bilgilere ulaşılmıştır Toprağın gönüllü temizleyicileri: bitkiler Çevreye zarar veren maddeleri yok etmek veya bunların tesirini azaltmak için bitkilerin kullanılmasına, ‘bitkilerle iyileştirme metodu’ denir Kirletilmiş toprağın mühendislik gerektiren teknolojilerle temizlenmesi oldukça maliyetli bir işlemdir ve görüntü kirliliğine yol açmaktadır Bazı bitki türlerine, topraktan bünyelerine gelen çinko, kadmiyum ve nikel gibi ağır metalleri; gövde, filiz ve yapraklarda biriktirme kâbiliyeti bahşedilmiştir Birikmenin olduğu bitki kısımları toplanıp hacimce küçültülmekte ve yeniden değerlendirilmek üzere depolanmaktadır Metal depolayabilen bitkiler, toprağın temizlenmesinin yanısıra, madencilikte de kullanılabilir Biyo-madencilik; kirlenmiş veya mineralize olmuş toprakta, bitki yetiştirmek yoluyla maden elde etmek şeklinde târif edilmektedir Bu, bitkilerin toprakta yetiştirilmesi ve yeterince mineral aldıklarında da biçilmesiyle gerçekleştirilmektedir Bitkiler, balyalandıktan sonra yakılmakta ve oluşan küller maden filizi olarak satılmaktadır Pensilvanya’da, çinko bakımından zengin bir arazide yetiştirilen Thlaspi caerulescens bitkisinin külünden, % 30-40 oranında çinko üretilmiştir Toprağın temizlenmesinde bitkiler nasıl vazife görür? Son zamanlarda, toprak temizleme konusunda oldukça faydalı olduğu tahmin edilen Thlaspi caerulescens bitkisi üzerinde araştırmalar yapılmaktadır Thlaspi, brokoli ve lahana ailesinin cılız bir ferdidir Bu bitki, yüksek nispette çinko ve kadmiyum ihtiva eden toprakta yetişir Ağır metal varlığında geniş kök yapısı oluşan bu bitkilerde saçak kökler vasıtasıyla gelen metaller önce gövdeye, oradan da diğer kısımlara taşınarak yapraklarda depolanır Thlaspi gibi depolayıcılar, metal depolamanın mekanizmasını açıklamak, hattâ bu hâdisede rol oynayan biyolojik sistemi aydınlatmak için iyi bir model teşkil etmektedir Bu bitkilerin genetik yapısına, topraktaki ağır metallerin çözünürlüğünün artırılmasında, metallerin köklere ulaştırılmasında ve bu ulaştırmaya vesile olacak proteinlerin üretilmesinde rol oynayan genler konulmuştur Tipik bir bitki 100 ppm (tonda bir gram) çinko ve bir ppm kadmiyum depolama kapasitesine sahip kılınmışken, Thlaspi, herhangi bir zehirlenme olmadan, 30000 ppm’e kadar çinko ve 1500 ppm’e kadar kadmiyum depolama kapasitesine sahip olarak yaratılmıştır Hâlbuki normal bir bitki, 1000 ppm çinko miktarında veya 20 ile 50 ppm arasında bir kadmiyumla zehirlenebilir Bütün bitkiler, Thlaspi gibi yüksek miktarlarda ağır metalleri depolama kapasitesinde yaratılmış olsaydı, bunlarla beslenen canlıların hâli nice olurdu? Thlaspi bitkisindeki çinko depolama mekanizması araştırılırken, bitkinin bazı kısımlarının çinkonun taşınması için uyarıldığı tespit edilmiştir Normal bitkilerde çinko taşınmasında vazifeli proteinleri şifreleyen genlerin okunması çinko miktarına göre ayarlanırken, Thlaspi’de bu genlerin okunması bitkideki çinko miktarından bağımsız olup, dokudaki çinko miktarı çok yüksek seviyelere ulaşıncaya kadar taşıyıcı proteinlerin sentezlenmesi devam eder Böylece, topraktan fazla miktarda çinko taşınmasına imkân sağlanır Radyoaktif sezyum nasıl temizlenir? Radyoaktif sezyum-134 ve sezyum-137 ile kirlenmiş toprak üzerinde yapılan araştırmalar neticesinde, sezyum-137’nin toprak yüzeyinde yol açtığı kirliliğin tesirleri azaltılsa da, bu elementin bulunduğu bölgenin hâlâ radyoaktif kirlilik tehdidi altında olduğu görülmüştür Bunun en önemli sebeplerinden biri, sezyum-137’nin 32,2 yıllık yarılanma ömrü ile uzun ömürlü bir radyoaktif izotop olmasıdır Enerji girdisinden dolayı çok pahalıya mal olan diğer temizleme teknikleriyle kıyaslandığında, bitkilerle iyileştirme çok avantajlı bir tekniktir Sezyum toprakta bulunduğu şekliyle bitki tarafından çekilmemektedir Sezyum-137 elementinin toprakta çözülmesine amonyum iyonları vesile olmaktadır Radyoaktif sezyumun topraktan temizlenmesinde, kazayağının bir türü olan Amaranthus retroflexus’un test edilen diğer bitkilere göre 40 kat daha verimli olduğu görülmüştür Eğer bu bitki yılda 2 veya 3 defa ekilip biçilirse, kirlenmiş arazinin 15 yıldan az bir sürede temizlenebileceği tahmin edilmektedir Arsenikle beslenen bitki Arsenik topraktaki yabancı otları ve böcekleri öldürmek için kullanılan ziraî ilâçların üretiminde kullanılır Pteris vittata isimli eğreltiotunun arsenik depolamaya uygun bir yapıda yaratıldığı belirlenmiştir Eğreltiotunda topraktakinden 200 kat daha fazla arsenik bulunduğu keşfedilince, bitkinin arsenikle beslendiği anlaşılmıştır Bu keşfin bilhassa sanayi ve maden bölgelerindeki tarım arazilerinin temizlenmesinde yeni ufuklar açacağı düşünülmektedir Alüminyumun zararı nasıl azaltılabilir? Yerkabuğunda en çok bulunan sekiz elementten (oksijen, silisyum, demir, magnezyum, sodyum, potasyum, alüminyum, kalsiyum) biri olan alüminyum, topraktaki kilin ana bileşenlerindendir Bazik veya nötr pH değerlerinde alüminyum, bitkiler için problem oluşturmaz Bununla birlikte, asidik topraklarda alüminyumun toprakta çözünebilir bir şekli olan Al+3, bitki köklerini tehdit eder bir seviyede zehirlidir Buğday, mısır ve arpanın da aralarında bulunduğu bazı bitki türlerinin, asidik toprakta yüksek metal nispetine rağmen nasıl yetiştirilebileceği araştırılmaktadır Bu konuda, gen haritası çıkarılmış olan ve bir model teşkil eden Arabidopsis thaliana (hardalgillerden) üzerinde çalışmalar yapılmaktadır Meselâ, mutasyona uğramış Arabidopsis’in alüminyumu zararsız hâle getirme kabiliyetiyle donatılmış olduğu tespit edilmiştir Eğer burada rol oynayan genler tespit edilebilirse, alüminyuma karşı hassas arpa gibi bitkilerin direncini artırmak için gen nakli yapmak mümkün olabilecek, böylece arpa verimliliği artırılabilecektir. http://www.mumsema.com/saglik/114114...-bitkiler.html |
Sonbaharda yapılan malç ilkbaharda sebze ekimi yapılırken yerindemi kalır?Yoksa toplanırmı?
|
cancan21'e Açıklamalarım.
Alıntı:
Arkadaşım daha sonra kullamak için malç bulma konusunda sıkıntılar yaşamıyacaksanız yerinde kalmasının sakıncaları olmıyacak hatta faydalı olma durumu toprak için devam edecektir, ekim ve dikim işini malçı kaldırmadan yapmakta zarar olmıyacaktır, geçen süre içinde malç'ınız olgunluk kazanarak bitkilerinize kompost özelliği ile toprak yapısında gevşeklik sağlıyarak, bitkilerin gelişmesine destek sağlıyacaktır. Açıklamalarım organik malç için geçerlidir daha sonraki mesajınızda hangi tür malzeme ile malç uygulamasında bulunduğunu belirtirseniz size daha detaylı bilgiler sunabilirim sevgiyle kalın. |
Topraklara sonbahar bakımları.
Arkadaşlar topraklarımızın organik içeriği bilindiği üzere normalın altında olduğu her kez tarafından bilinmesine karşın bu konudaki çalışmaların yetersizliğine dikkat çekerek, sonbahar mevsimini yaşadığımız şu günlerde topraklarımıza yapacağımız organik materyellerin öncelikle toprak içi canlılarının yaşamlar için önem arz etmektedir.
Topraklarımıza yapacağımız malç uygulaması ile beraber organik madde ile leonardit'in önemli katkılar sağlıyacağı topraklarımızın olumsuz kış şartlarına karşı güç kazanarak canlılığını korumasını sağlıyabiliriz. Arkadaşlar topraklarımaza kış aylarında, sanki üzerinde bitki varmış gibi aynı ilgiyi göstermek zorunluluğu içinde olursak, toprak altı yapısının güçlenmesini sağladığımız takdirde bitki ektiğimiz dönemde, toprak altına sağladığımız katkıların bitkilerimizin ürünlerinde bunun karşılığını görme şansımızı arttımış olacağız. Topraklarımızın yapısını bitkilerin gelişmelerini yönünde düzenlenmesi bakımından lenardit hümik asit ilavesi yapmalı, ağır bünyeli topraklara perlit pomza vermikülit gibi mineraleri gerekli oranlarda ilevesi ile bu tip toprakların bünyeleri daha sağlıklı yapıya kavuşturabiliriz, orta bünyeli topraklara klinoptililit, veya umdemin ilavesi bu toprakların yapısında gerekli düzenlemelerde bulunabiliriz. Leonarditin bulunamadığı durumlarda linyit kömürünün en ince tozlarınıda kullanarak topraklarımızdaki mikro canlıların besin olarak karbon birinci sırada geldiğinden linyit kömürü tozları çok yönlü faydalar sağlıyarak topraklarımızın düzenlenmeleri sağlanarak canlılığını arttırmış olacağız. |
Bahçenizdeki toprak zenginleştirmeleri.
Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi HAMAK epsody selamlar ama bu arada sitede birsürü malzeme var humik asit. zeolit vs. onlara bakıyorum. Sevgili HAMAK Daha öce yazmış olduğunuz mesajınızın bölünmüş kısmının bu konu başlığı içinde ilgili açıklamalar bulacaksınız, ilgileriniz için şükranlarımı sunarım sevgilerimle. |
1 Eklenti(ler)
Bahçem bahara hazır. Altta mevsim sonunda söktüğüm bitkiler (Azot, fosfor, potasyum), üstte ise saman (organik artıklar). Önümüzdeki yıl daha az hayvansal gübre kullanacağım ve samandan dolayı toprağımın organik maddeleri daha fazla olacak. Toprak yapısı (Tekstür) da daha yumuşak olacak. Toprağımın yüzeyi samanla kaplandığı için ot çıkma oranı daha az olacak. Bütün bunlara ilave olarak, toprağımda mikro organizmalar ve solucan popülasyonu artacak. Solucanların arttığını samanları karıştırdığımda şimdiden görebiliyorum. Kompost yapacak yerim olmadığı için onu şimdilik yapamıyorum. Mayıs ayında yaptıracağım toprak analizi sonucu daha iyi aydınlatacak.
|
Bahçemin Bahçevanı olmalıyım.
Bahçesi olan Arkadaşlar, Bahçemizde hobilerimiz içinde çeşitli bitkiler yetiştirmekteyiz, kimimiz çiçek sevdalısı kimimiz de çiçeklerle yetinmeyip sebze ve meyve yetiştirmek gibi meraklar içinde hobilerimizle kendimizin boş zamanlarını değerlendirerek kendimize mutluluk yaratarak, bir terapi içinde hayatın çilelerinden arınıyoruz.
Arkadaşlar biz bu bitki severliliğimizi bahçemizin toprağında uygularken titiz bir bahçevanlık yaptığımızın ne kadar farkındayız. Arkadaşlar bu başlığı açarak toprak ve bitkiler üzerindeki bilgilerimizi surgulama amacı güderek bu konudaki bilgi ve deneyimlerinizi paylaşmaya davet ederek, İyi birer bahçevan olmamızın gerekleri neler olduğunun sonuçlarını da almış olacağız. Bu başlık aynı zamanda bitki severliğimizin başlangıcının önce toprakları tanıyarak bahçemizin gerçek bahçevanlığı nasıl olunacağı ilkesine hizmet edecektir. |
Toprak'taki etkinliğimin başlangıcı.
Arkadaşlar bilinceği üzere ben bahçe çalışmalarıma toprak organik yapısının zenginleştirme ve bitkilerin gelişmelerini sağlıyacak en iyi düzenlemeleri yapmakla başladım, ilk bitki yetiştireceğim toprağın yabani otların istilası içinde gördüğümde, öncelikle bu otları değerlendirerek toprak yapıma katarak bu otları kompostlaştırmaktı.
Bahçemin toprağında yetişmiş bu yabani otların toprağımın organik maddesini taşıdığının bilincinde olduğumdan ilk ekim döneminde gübre aramıyacaktım, bahçemin bir köşesinde toprakta açtığım çukura topladığım yabani otları doldurarak üstünü toprakla kapatmıştrım. Kış geçipte bahar geldiğinde ilk işim çukuru açıp içindeki yabani otların toprak içi canlılar tarafından işlenip kahve rengi -siyah yapıda olgunlaştığını görmem beni ziyadesiyle memnun etmişti ilk sınavımı vermiştim iyi bir iş yapmanın mutluluğunu yaşayarak ilk bitkilerimi bu yabani otlarla yaptığım gübre ile bitkilerime besin sağlamayı başarmıştım. |
Alıntı:
|
Çalışmalarımı takip edenlere minnettarım.
Alıntı:
Arkadaşım Sergüzen; Çalışmalarıma göterdiğiniz ilgiye şükranlarımı sunar, size daha yararlı olacak bilgilerimin linkini ekliyorum, Etkinliklerimi buradan takip ederek yorumlarınız olursa şükranlarımı sunarım, sevgilerimle. |
Bahçevanlığımın uygulama alanı.
Alıntı:
Arkadaşım adavci ; Çalışmalarıma göterdiğiniz ilgiye şükranlarımı sunar, size daha yararlı olacak bilgilerimin linkini ekliyorum, Etkinliklerimi ve çalışmalarımı buradan takip ederek yorumlarınız olursa şükranlarımı sunarım, sevgilerimle. |
Bitkilerimizi doğal yetiştirme adına neler yapmalıyız
Arkadaşlar hepimiz doğa dostu olarak kendimizi doğanın içinde daha mutlu hissettiğimizden yapay mekanlar içinde bitkiler yetiştirmekteyiz, yapay diyorum çünkü yetiştirdiğimiz bitkilerin toprak isteklerini kaçımız doğal yöntemler kullanarak onların bu isteklerini karşılıyoruz, bu her zaman tartışmaya açık bir konu.
Arkadaşlar ben doğaseverlik olayına vurgu yaparak, kendimizin çocuklarımızın vede yaşı ilerlemiş olanların torunlarını sağlıklı beslenme konusunda temiz tarım uygulamaları içinde yetiştirilmiş sebze ve meyvelerle beslenmeyi hep istemişiktir. Hobi bahçelerimizde yetiştirdiğimiz her türlü bitkilerin yetiştirilmesinde doğal yöntemleri uyguluyarak onların toprak isteklerine cevap verecek çalışmalara kaçımız önem vermektedir, hobilerimizi genişleterek bitkilerimizin renk tat aroma ve görünüşlerini doğal yapılarında yetiştirmek için de hiç kimyasal kullanmadan organik atıklarımızı kullanarak bitkilerimizin kullanacağı forma dünüştürmenin yolları kompostlaştırmak olmalıdır. |
Topraklar ve solucanlar.
Bahçemizin toprağındaki fazla sularının tahliyesinin ilerki zamanlarda solucanlar tarafından yapılacağı gerçeğinde, her türlü bitkilerimiz ve çimlerimiz zarar görecektir, sizin drenaja önem vermemeniz ilerki zamanlarda toprağınızdaki solucan populasyonlarının toprağınızdaki fazla sudan etkilenerek bu fazla suyun tahliyesi için topraklarınızda çeşitli galeriler açarak bu fazla suların tahliyesini kendi yöntemleri ile yapacaklar bahçenizdeki dikili bitki ve çimlerinizin köklerinde toprak boşlukları oluşarak bitkilerinizin yaşamaları riske girecektir.
Topraklarımızdaki solucan poyulasyonların gelişmesine vede solucanların toprağınızın gereğinden fazla havalanmasının önüne geçmenin yolu yağmur sularının tahliyesi için gereken drenajın yapılması gereğinin yapılarak, bu tür olumsuzluklarının önüne geçmek için solucanları ilgilendiren bu konudaki bilgilerimi paylaşarak bilgi sürecine katkı sağlamış bulunmaktayım, sizlerinde benim bu paylaşımlarıma bir nebze katılmanızı beklerim, sevgilerimle hoşça kalın. |
Toprak işlemesiz tarıma doğru.
Arkadaşlar solucan gübre faaliyetlerimiz içinde sizlere bir yorum yapma ihtiyacı ile bu çalışmalar içindeki gözlemlerimle sabit olmuş bilgilerimi paylaşacağım.
Solucanlarımın beslenmelerini sağlamak için toprak üzerinde yaptığım kompostu 1x1 gözenekli elekten geçirsemde bu gözlerden geçen ufak taşçıkların solucan yataklarına taşındığını bildiğimden, bu gübrenin hasadı sırasında üst katmanlardan aldığım gübrenin içinde bu taş kırıntılarına rastlıyamıyordum. Fakat üst katmandaki uluşan gübrelerin alınmasıyla alt katmanlarda bu taş kırıntılarına vede daha iri parça malzemelere rastlamam bu gözlelemimle bir gerçeğe ulaşmıştım, bu gerçek bize topraklarımızda solucan populasyonlarının arttırması ile toprak işlemesiz tarımın gerçekleşebileceğini ortaya koyuyordu. Arkadaşlar solucanlar en ideal biçimde toprağı işliyorlardı gübrenin üst bölümleri tava gelmiş topraklardan çok daha mükemmel oluşum içinde bitki köklerinin tam gelişmesine uygun görünüm sağlanmıştı, bu oluşum içinde hiç sert maddeye rastlanmıyordu, solucanlar bütün sert maddeleri alt katmanlara taşımışlardı bu oluşumu hiç bir makinayla sağlanamazdı. Toprak yapısındaki hiyerarşik canlılık bozulmadan toprak işlemesi görünüyordu, bu oluşumu ne insan eliyle nede makinayla sağlanamazdı, bu konunun açılmı ile bizler toprak işlerken toprağı alt üst ettiğimizde alt katmanlarda yaşlı mikro organizmalar ve güneşi ve oksijeni fazla tüketmiyenler, toprağın üstüne gelerek yaşamları buzulmakta, toprağın üst katmanında güneş ve oksijeni almak isteyen genç mikroorganizmalarda toprağın alt katmanlarında yaşamları sekteye uğrayarak topraklardaki işlevlerini yitirmekteler tabi bu olayı sadece alt üst şekliyle sınırlandıramayız, topraklar bu yöntem işlemeyle adeta mikro canlıların katliamıyla sonuçlanmaktadır. Bu aletlerle yapılan bu toprak işlemeyi hangi mantıkla doğru bulmuşlarda, daha büyük makinalarlan bu işlemi hızlandırarak toprakların mahfını sağlıyarak erezyon, kuraklık ve çölleşmeyi kabullenmişlerdir. Burada lafontenin hikayesindeki tavşan ve tosbağa benzerlik yarışının bir başka örneğini bende sunarak solucanla traktörün mukayesesi yaparak, toprakları işlemedeki yarışın galibinin solucanlar olacağı günler belirmiştir demekteyim anlayanlara, tabi benim bu gözlemlerimin yorumlarını paylaştığım arkadaşlarımdan kendi yorumlarını da almak isterim, sevgiler sunarım. Toprağın dostlarına.. Çalışmalarımı buradan takip edebilirsiniz. |
Sayın Epsody kısa cümleler daha anlaşılır olmaz mı?
|
Yorumlarımdaki gerçeklerin anlaşılması.
Alıntı:
Toprakların işlenmeleri hakkındaki makalemin anlaşılmasındaki engellerin açıklanması ile paylaşımlarında önü açılacaktır, ilgilerinin devamı için teşekkürlerimi sunarım. |
Emilia Hazelip "Synergistic gardening" Turkceye etkilesimli tarim olarak cevirebilecegimiz yonteminden bu baslik altinda soz edebiliriz.
Bu yontem Masanobu Fukuoka nin "The One-Straw Revolution" adli kitabindan esinlenerek Emilia Hazelip tarafindan gelistirilmistir. Bu yontemde urun yetistirelecek yataklar sadece bir kez bellenerek temizlenir ve hazirlanir. Bu asamadan sonra topraga cok cesitli malzemeler ile malc (sanirim artik Turkceye bu sekilde yerlesti) uygulanir. Daha sonra birbirleri ile yetismeye uygun bitkiler (companion planting) esasina gore yetistirilmeye baslanir. Bu yontemde esas olan hicbir suretle ilacamayapilmasi (organik bile olsa) yataklarin capalanmamasi, uzerine basilmamasi ve gubrelenmemesidir. Topragin ihtiyaci olan her turlu mineral ve diger organik malzeler malc yolu ile topraga kazandirilir. Kompost sadece fide uretiminde kullanilir. Bu konu ile daha genis bir video bu adresten izleyebilirsiniz (maalesef ingilizce fakat yontem oldukca acik bir sekilde anlatiliyor.) http://video.google.com/videoplay?do...01754864235132 iyi gunler |
Sn.epsody,
Size sormak istediğibir şey var. 1- Toprağı bellerken solucanlar belin altına denk gelince ikiye bölünüp yaralanıyor veya ölüyor. Bahçeyi pullukla sürme imkanım yok. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir mi diyeceğiz :)) Yaralanan solucanlar mutlaka ölür mü?, Veya öldürmeden nasıl toprağı işleyebiliriz 2- Yine toprağı bellerken ölmeden çıkan solucanlar tekrar kendi çabaları ile toprağa girebilirlermi? Her ne kadar üzerlerini toprakla örtsemde. Bu konularda beni aydınlatırsanız sevinirim. Vereceğiniz bilgiler için şimdiden teşekkürler. |
Duyarılığınıza şükranlarımı sunarım.
Alıntı:
Bu mesajındaki paylaşımlar sayesinde toprak işleme konusunda yeni düşünceler üretilebilir kanısındayım, eskilerin şu sözü üzerine bir yorum getirerek sizinle öngörümü paylaşmış olacağım, bilinen söz tava gelmemiş toprağın hastalanacağının belirtilerek müdehaleleri deki sakıncaların belirtilmesi, solucan kayıplarının yanında toprak düzenin bozulmasıyla da toprak canlılığının bu canlılar tarafından sağlandığından toprağın sağlığının bozulmasıdan buradan ileri geldiğidir. Sizin duyarlılığınızın göstergesi olan gözleminiz deki bu olay size toprak işlemedeki sakıncaların ortaya çıkmasının ip uçlarından biri bu olmalı demekten kendimi alamıyorum. Her ne kadar toprak işlemede sakıncalarım olsada size toprağınızı işlemede bir öneri sunarak sizi rahatlamak isterim, havaların ısınmasıyla toprak nemini doğal olarak kaybetmesi ile toprak canlılarıda bu gelişmelere parelel olarak toprak içindeki düzenlerini sağladıktan sonra topraklarımızda bizim bu müdahalemizle en az etkilenerek düzenini kurmakta zorlanmıyacaktır. Sevgili amatör hobici ilgili yaklaşımlarındaki paylaşımlarına dayanarak bana bu yorumu yapma imkanı sağladığınızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunar en iyi dileklerimle hep güzellikler toprağınızla bereber gelsin. Saygılarımla. |
Geliboluda'ki çok mu ufak
Alıntı:
|
Sn.epsody,
Verdiğiniz değerli bilgiler ve zahmetleriniz için teşekkür ederim.Saygılar |
[QUOTE size toprağınızı işlemede bir öneri sunarak sizi rahatlamak isterim, havaların ısınmasıyla toprak nemini doğal olarak kaybetmesi ile toprak canlılarıda bu gelişmelere parelel olarak toprak içindeki düzenlerini sağladıktan sonra topraklarımızda bizim bu müdahalemizle en az etkilenerek düzenini kurmakta zorlanmıyacaktır.
Tespit çok doğru uzmanı değilim ama mantık çerçevesin de katılıyorum Sn.epsody'ye:) |
Topragin Islenmesi
Merhaba,
Topragi bellerken kurekle ikiye ayirdiginiz solucanlar buyuk bir ihtimalle oleceklerdir. Toprak uzerine cikanlar ise kisa surede yeniden toprak altina gireceklerdir. Bunun en buyuk sebebi ise solucanlarin derilerinin isik ve isiya asiri duyarli olmasidir. Topragi islemede eger bulabilirseniz bu aleti kullanabilirsiniz http://en.wikipedia.org/wiki/Garden_fork bu alet genellikle paslanmaz celikten imal edilir. Topragi islemede ve havalandirmada hem cok kullanisli hemde solucanlara en az zarari veren bahce aletidir. Ben sebze dikimi yapmadan once toragi hafifce bu aletle havalandirdiktan sonra dikim yapiyorum. Topragin ust kisimlarini hafifce havaldirmak topragin ust yuzeyindeki mikro organizmalara daha fazla oksijen sagladigi gibi topragi olusturan tanecikleri birbirlerinden ayirarak bitki koklerinin ilerlemesine katkida bulunur. Bu islei yaptiktan sonra toprak yuzeyini malc ile kaplarsaniz cok daha iyi olur. Alıntı:
|
Kıymetli arkadaşlar;
Toprak kirliliğinin önüne geçmede ve toprağa organik madde kazandırmada PERLİT, LEONARDİT ve TORF kullanılabileceği gibi GYTTJA da çok geçerli bir mineral deposudur. KSÜ ziraat mühendisliği fakültesinin araştırmalarna dayanarak söylüyorum ki, GYTTJA (gitya) humulik asit oranı yüksek ve çok zengin bir organik madde deposudur. GYTTJA (GİTYAYI) perlit, leonardit ve torf'un önüne geçiren en önemli etken ise fiyatıdır. Afşinde yaklaşık tonu 5 TL olan GYTTJA (GİTYA) hem ucuz hem de hafif bir maddedir. Killi topraklara acilen uygulanmalıdır. Su tutma kapasitesi yüksek olduğu halde toprağın da çok iyi bir şekilde havalanmasını sağlar. İhtiyaç duyan dostlara tavsiye edilir. |
Alıntı:
|
peyzajda çit mazı
Peyzaj mimarisinde kullanılan her türlü tekniğe saygı duyuyorum. Ancak geniş bahçelerin çitle çevrilmesinde çit mazı kadar güzel duran, yazlı kışlı yeşil ve estetik görünen bir çit tanımıyorum. Düzenli biçilmez ve 8-10 yıl kendi haline bırakılırsa orman görüntüsü verir. O hali de başka güzeldir ama istenilen yüksekliğe kadar büyütülüp sonra belli formlarda biçilerek düzenli çit duvarlar oluşturulması doyulmaz bir güzellik demektir.
Çit yapacak dostlara duyurulur. Her türlü detay için 5052414220 numaralı telefonumda destek sağlayabilirim. Ayrıca çit mazı tohumu baharda dağlara serpilerek erozyona karşı da kullanılabilir. Çünkü arpa ve buğday kadar kolay çimlenen harika bir bitkidir. |
Konu başlığına sadakat.
Alıntı:
|
1 Eklenti(ler)
Sayın uzman arkadaşlarımız,
"zeoton" nasıl bir maddedir? Üzerinde organik toprak düzenleyici yazıyor. |
Klinoptilolit. Kavanoza koyup 2 kilosunu 10 liraya satıyorlar. Müthiş bir girişimcilik örneği, ne diyeyim :)
|
Sayın Epsody,
Yaptığınız çalışmalar, açıklamalar ve gayretinizden ötürü sizi kutluyorum. Sizlerden öğrendiklerimizi uygulamaya çalışıyoruz. Paylaştığınız her bilgi için ayrıca teşekkür ederim. Benim sorunum, (toprak analiz sonuçları gelecek ama) bahçemdeki meyve ağaçalarında demir eksikliği olduğu söylendi. Bu eksiklik üzerine benim yapabileceğim-ağaçlar arasına bakla vb. ekimi- gibi ya da buna benzer doğal bir çalışma hakkında sizin görüşünüzü almak istiyorum. Belki de çok acemice yazıyor, sorular soruyor olabilirim. Konular hakkında cahilliğime verin lütfen, bir şeyler öğrenme hevesindeyim. |
Bir mineralin alımındaki olayların bilinmesi.
1 Eklenti(ler)
Alıntı:
Arkadaşım bu başlıktaki bilgiler size bir yaklaşım getirecektir, ayrıca bu resimdeki çizelge minerallerin alımlarının ph aralığı bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. |
Alıntı:
|
Klinoptilolit bir zeolit türüdür. Zeolit'den türetilmiş bir marka oluşturmuşlar sanırım.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 00:45. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025