Ürgüp Çevre Gönüllüleri Ağaçlandırma Çalışmaları
 

Ellerini taşın altına koymaya niyetli 3-5 arkadaşla 10 yıl önce başlamıştık. İlçe içerisi ve bağları oldukça ağaçlı; ancak dağları ağaç yoksulu olan Ürgüp'ün Eğrim Dağı eteklerini ağaçlandırmaya karar verdik. O zamanki bilgi birikimimiz yeterli değildi, yanlış ağaç tercihi ve ağaç dikimi- bakımı konusundaki bilgi eksikliğimizin sonucu hüsran olmuştu.

Pes etmeyen 5 arkadaşımız 2 ardıç,3-5 alıç; bir iğde fidanı ve yüzlerce badem, alıç tohumu dikerek devam etme kararı aldı. Bu bir bakıma bir denemeydi. Toprak, pes etmeyen biz gönüllülere bu kez gülümsemişti. Dikilen fidanların tamamı tutmuş; bademlerinse neredeyse tamamı tohumdan yeşermiş ve büyümeye başlamıştı.

Bu yılki çalışmalarımızda tüplü fidanlar içerisinde Akçaağaç, sedir ve akasya dikimi yaptık. Pet şişelerle sulama sistemi yaptık. Ayrıca fidanları yağışlar başlayana kadar haftada iki kez sulamaya karar verdik.

Şu anda ağaçlandırma sahamızda 7 ayrı çeşit fidan bulunmakta. Son baharda 1.000-2.000 kadar meşe palamutu, alıç, kokar ağaç, çınar ve akasya dikmeyi düşünüyoruz. Tek tip ağaçlandırma bizim tercih etttiğimiz bir ağaçlandırma biçimi değil. Bu nedenle bölge iklimine uyum sağlayan her çeşit ağaçtan en az iki tane dikmeyi düşünüyoruz.

Bir kaç yıl önce diktiğiniz bir fidana bir gün bir bakıyorsunuz bir kuş yuva yapmış. Tanrı bu mutluluğu herkese nasip etsin. (1. fotoğraf)

Doğrusu fidanları, su şişelerini ve kazma küreği yaklaşık 300 metre kadar eğimli bir yerde taşımak hiçte kolay değil. Taşlık bir yamaçta derin çukurlar açmak oldukça yorucu. Ancak dikim sonrası sevgili dostlarım: Kadir, Barış ve Tayfun'un yüzlerindeki mutluluk görülmeye değerdi.

Dikim yaptığımız alana her yıl en az 1.000 fidan dikmeyi düşünüyoruz. Çıplak dağ yamaçlarının görünümü daha şimdiden değişmeye başladı bile.

Allah razı olsun tamtutulma ellerinize sağlık inşallar iyi tutar yayılır:D.

sevgili Kemanger: seni burada görmek çok güzel. İyi dileklerin için sağol. Ağaçlandırma sahamızda çekirdekten yetiştirdiğimiz 30-40 kadar badem var. Cuma ve cumartesi günü 25 ağaç daha diktik. Bunların 5 i senin çok sevdiğin Akçaağaçlardı.

Şu anda su sorunumuzu çözmeye çalışıyoruz. 3 tonluk eski bir fuil oil tankımız var. Babam onu bize vermeyi kabul etti. Ancak nasıl temizleyeceğimizi ve nasıl taşıyacağımızı düşünmekteyiz. Bu konuda ivedi olarak yardıma ihtiyacımız var. Depoyu 25 - 30 ytlye dolduran tankerlerle ayda bir kez doldursak bize yetecektir. Normalde suyu fidanlığa 500 metre uzaklıktaki bir savaktan elle taşıyoruz ki inanılmaz yorucu oluyor.

Sinop'a sevgiler.

Tamtutulma, sizin ve ekibinizin ellerine, kollarına ve güzel yüreklerine sağlık. Çalışmalarınızı takdirle okudum.

Sayın Nurbahar: Eksik olmayın. Şu ana kadar ne yaptıysak kendi imkanlarımızla yaptık. Ne yazık ki il orman müdürlüğü, ilçe tarım gibi yerlerden umudumuzu kıacak bir kaç sözden başka hiç bir destek görmedik. Tek umudumuz belediye, hoş ilgileneceklerini pek sanmıyorum ama yine de görüşmeye gideceğiz.

Şu anda finans sorununu gidermek için esnaftan ve işadamlarından yardım almaya çalışıyoruz. Eğer ki ilçe halkı bizimle el ele verirse yapmak istediğimizi çok daha çabuk ve çokdaha güzelini yapacağımıza inanıyorum. Finans sorununu aşabilirsek ay sonuna kadar 50 ye yakın fidan dikeceğiz.


Bu şekilde her köy, ilçe ve ilde gönüllü çalışmalar yapılmalı. Bilgi ve emek birincil malzeme. Gönüllü katılımcılar zamanla çoğalıyor. Duyuruyu doğru kanallardan ve doğru şekilde yapmakta çok önemli.

Saygılar.

Hafta sonu yaptığımız çalışmalarla ağaç çeşidimiz 10' a; son bir haftada diktiğimiz fidan sayısı 42'ye; toplam fidan sayımız 200'e çıkmış oldu.
Hafta sonu 17 yeni fidan dikildi. Daha önce dikilmiş fidanların sulaması yapıldı. Bu mevsimin yağışsız geçmesi nedeniyle her fidanın köküne ters çevrilerek toprağa gömülen pet şişelerle sulama sistemi yapıldı. Yağışlarda fidan köklerinin su tutması için kök çevreleri taşlarla çevrildi ve su kanalları açıldı.

Yaklaşan ramazan nedeniyle elimizdeki 200'e yakın fidanın dikimini Ekim ayına ertelemeye karar verdik. Sonbahar ve İlk bahar dikimleriyle toplam fidan dikimini 2.000'e çıkarmayı düşünüyoruz, umarım bunu başarırız.

Dikim yapılan alanın yüksek bir noktasına bir su deposu koymayı düşünüyoruz. Böylelikle her hafta yüzlerce litre su taşımak zorunda kalmayacağız. Su deposunun konulacağı yere yaklaşık 500 metre kadar yol açılması gerekiyor. Bu konuda fazla ümitli olmasak da Ürgüp Belediye'sinden yardım isteyeceğiz.

Gün bitmiş bütün fidanlar dikilmiş, sulanmış ve bakımları yapılmış, bizlerse hayli yorulmuştuk. Gün batımının muhteşem görüntüsü bizi biraz olsun dinlendirdi.

Merhabalar !

Yukarıdaki yazılanları okuyunca öyle mutlu oldumki burdan bunları anlatabilirmiyim bilemem. İşte anadolunun güzel insanları eleleyiz yine bu sefer düşmana karşı değil kuraklığa ve küresel ısınmaya, cehalete neye diyecekseniz deyin.

Kapadokyanın bu güzel köşesinde ağaçlar net üyeleri olarak sizlerin yaptığı çalışma gerçekten harika. Başta Tamtutulma olmak üzere hepinizin önünde saygıyla eğiliyor ve sizleri doyasıya bir abi olarak öpüyorum. Akşam nasıl destek verebilirim diye düşündüm. Benim bu kadar uzaktan yapacaklarım sınırlı. Yalovada küçücük bir seram var bir köşesinde size bölgeye uygun küçük küçük bitkiler üretip sarıp sarmalayıp göndermeyi planlıyorum. Karınca kaderince.

Güzel At ülkesini 15 gün önce gezme şansım oldu. Ürgübe bayıldım. Siz başkanla görüşün sizden ricam email ve telefon numaralarını burdan yazın bizlerde sizleri destekleyelim diye düşündüm bir an. Ne derler anadoluda "Deveden büyük fil var" bu sözü çok severim. Ne demek istediğimi anladığınıza inanıyorum. Hoş sanırım ürgüp gibi bir cennetin başkanı eminim elinizi boş çevirmez. O bölgede mezarlık selvisi dediğimiz bir selvi var olurmu eğer olursa size Yalovadan çok daha fazla tüplü fidan ayarlayıp gönderebilirim.

Yalnız değilsiniz. Yalovadan hepinize kucak dolusu selamlar.


Saygıyla.

Merhaba Tamtutulma;
Ben doğma büyüme Ürgüp'lüyüm, yazınızı okuyunca göğsüm kabardı, gurur duydum.
Yaptıklarınıza bayıldım, ayrıca onları fotograflarla belgelemenizde çok isabetli olmuş, keşke imkanım olsaydı sizlere yardım edebilseydim.

Bence oraya bir tarih yazıyorsunuz, 15-20 yıl sonra orada yemyeşil bir orman seyrederiz hep birlikte inşaallah.

45 Yıl oldu Ürgüp'ten ayrılalı, ancak üç kez ziyaret edebildim, ama yaptığınız bu güzel çalışmayı yerinde görmek için seneye baharda gelmek isterim, **** sonbaharda.

Ellerinize emeğinize yüreğinize sağlık hepinizin.
Çlışmalarınızı zevkle takip edeceğim.
Kalın sağlıcakla...

Sevgili CemalS;
Hızınıza yetişmek mümkün değil, bir Ürgüp'lüden önce bulup keşfetmişsiniz sayfayı, tebrikler...

Adalet Hanım !

Bir anadolu divanesi ile karşı karşıyasınız unutmayın. Şaka şaka. O kadar güzel yerlerki beni anadolunun her köşesi gibi çok etkiledi çok. Doğrusu arkadaşlarımızın yaptığı çalışmada tam bir örnek. Sonuna kadar destekleyelim diye düşünüyorum. Hepimizin üzerimize düşeni yapacağından eminim.

Saygıyla.

Sayın Cemal.S: Güzel cümleleriniz; iyi dilekleriniz azmimizi bir kat daha artırdı, sağolun varolun.

Mezarlık selvisini buralarda hiç görmedim ama iklime uyum sağalayacak bir cinsse neden olmasın. Bölge iklimine uyum sağlayacak her ağacı dikiyoruz. Bir ağaçlandırma sahasının yanısıra bir ağaç müzesi sahibi olacağız inşallah. Şu anda ağaç çeşidimiz 10'a ulaştı. Sonbahar ve ilkbahar dikimleriyle bu sayıyı 20 ye çıkarmayı düşünüyoruz.

Ağaçları diktiğimiz yerin rakımı: 1.200 - 1.400 metre dolaylarında.Bölgenin iklimi karasal: Kışın en fazla - 27 dereceyi gördük, o da sadece bir iki gündü. Yazın Haziranın 20 sinden Eylül ortalarına kadar 3 ay yağmur yağmıyor bizim için en büyük sorun bu. Şu anda 200 e yakın fidanımız var. İlçe Tarım Müdürlüğünden Atilla Bey; bizlere kendi bahçesinde yetiştirdiği 200 ıhlamur fidanı bağışladı. Ihlamur fidanları Ekim sonuna doğru dikilecek, böylece fidan sayımız 400 e ulaşmış olacak. Kendi yetiştirdiğimiz 100 fidan da aynı tarihlerde dikilecek ki böylece fidan sayımız 500 ü bulmuş olacak. Ayrıca binlerce meşe palamutu dikilecek. Gelecek yıl bu kadar fidanı elde su taşıyarak sulamamıza imkan yok. Gelecek Temmuz'dan önce sulama konusunda bir çözüm üretmemiz gerekiyor.


Geçen hafta fidanların son sulamalarını ve bakımlarını yaparak şimdilik Ekim ortasına kadar çalışmalara ara verdik. Ekim ayı başlarında 3-5 kişi birlikte giderek ilçe kaymakamı ve belediye başkanıyla görüşeceğiz. Bizim çözülmaesini istediğimiz tek sorun su deposu ve su takviyesi. Nasıl bir depo yapılacağı ve nasıl doldurulacağı konusunda çeşitli alternatifler arasından en kullanılabilir olanı tercih edip ilçe belediyesinin yardımıyla bu depoyu yapmayı düşünüyoruz. Yardım almazsak tamamen kendi olanaklarımızla devam edeceğiz. Su sorunu çözüldükten sonra istediğimiz kadar fidan dikebilme özgürlüğümüz olacak.Ama önce su sorunu çözülmeli; neredeyse % 60 ğimli bir arazide yüzlerce litre suyu elde taşımak hiç mi hiç kolay değil.

Özetle: hiç bir şekilde pes etmeyecek güçlü bir ekibe sahibiz. Çalışmalarımızı buradan duyurmaya devam edeceğiz. Bizlere destek olan çevre gönüllülerine bütün arkadaşlarım adına teşekkür ederim.

Adalet Hanım: Ben aslen buralı değilim, 1980' den beri Ürgüp'te yaşıyorum. Yalnızca askerdeyken 8 ay kadar ayrı kalabildim. 45 yılda 3 kez: kolay olmasa gerek... Bilen bilir ki Kapadokya'nın bambaşka güzellikleri vardır ve tamamen kendine özgüdür. Sizi Ürgüp'e bekliyoruz.

Kapadokya'nın tek eksiği dağlarının ağaç yoksulu olması ki Nevşehir'de ayrı; Avanos'ta ayrı ve Ürgüp'te ayrı ekipler olmak üzere bu konuda ciddi çalışan insanlar var artık. İnşallah zamanla çok güzel sonuçlar alacağız.

Bizlere yardım edemeseniz de bulunduğunuz yere bir fidan dikin, bizim adımıza büyütün neticede hepimiz aynı gemideyiz.

Selamlar...

Bu konu ne oldu? Ürgüp Belediye Başkanı Kasım Uğur'la görüştünüz mü?

Sayın Cemal.S,
Duygularınızı anlıyorum ve ben de sızın gıbı bu çalışkan arkadaşları kutluyor ve saygıyla selamlıyorum. Ancak Yalovadan^Ürgüp'e fidan gönderme isteğinizi savunmuyorum. Bu tip ağaçlandırmalarda fidan türü ve orijini seçimi çok önemlidir. Gördüğüm kadarıyla bu arkadaşlar tamamen amatör ruhla işin içindeler ve yapmış oldukları ağaçlandırma çalışması zaten risk altında. Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla toprak yapısı fena değil fakat mutlak derinliği az. Bu gibi bölgelerde daha çok ibreli fidan seçimi ve mümkünse çıplak köklü fidan kullanımı uygundur. Zaten arkadaşlarımızı ağaçlandırmadan önce bir arazi hazırlığı işlemi uygulamamışlar. Maddi imkansızlıklardan olduğundan eminim. Bu gibi zor şartların bir araya gelmesinden ötürü çok dikkatli davranılması gerekir.
Bu konuda yalovada yetişen fidanların ürgüpte adaptasyon sağlayacagından şüpheliyim. Yaptığınız masraf ve uğraşlar boşa gitmemesi açısından bilgilendirmek isterim. Saygılarımla

Sayın Malina: 2 hafta kadar önce su deposunun yapılacağı en uygun yeri ve en az zahmet ve en az masrafla açılabilecek en kestirme yolu kararlaştırmak için bir çalışma yaptık. Depo için çok güzel bir yer kararlaştırdık ki fidanları diktiğimiz tepenin arka yamacını bile oradan sulamamız mümkün. Ancak şu anda bir metal depo mu; yoksa beton depo mu yaptırmalıyız buna karar verebilmiş değiliz. Mümkün olduğu kadar fazla fikir danışıp öyle karar alacağız. Ekim ayında başkanla görüşeceğiz.

Merhabalar E®TY !

Mesajınızı büyük bir dikkat ve özenle okudum. Uyarılarınıza katılmakla birlikte bölgenin şartlarına uygun fidan seçimi konusunda emin olun sizlerden tabiiki yardım isteyecektim. Orman mühendisleri olarak eminim konuyu bizlerden çok daha iyi biliyorsunuzdur. Arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar amatör bile olsa bana göre takdire şayan. Tür olarak mezarlık selvisi veya kara selvi olarak bir bitkiyi sormamdaki sebeb Yalovada bizler dış fidan işi ile uğraşanlar tohumdan üretip üzerine aşı yapıyoruz veya yaptırıyoruz. Başarısız aşılar bir daha değerlenmediği için kendimden veya arkadaşlardan temin etmem kolay bir meteryal olması. Bölgeye uygun diğer türleri burda köklendirip bir şekilde ulaştırır ve arkadaşlarımızı yalnız bırakmamış oluruz diye düşünüyorum. Bu yıl gidip gördüğümde elbette az sayıdada olsa ağaç var bölgede. Eminim orman bölgede çalışmalar yapıyordur. Onlardanda gerekirse görüşüp fikir alabiliriz.

İlginize tekrar teşekkürler.

Saygıyla kalın.

Ürgüp deki dostları canı gönülden kutluyor ve alkışlıyorum. Bravo size.

Tamtutulma, bademleri ne zaman diktiniz? Ne durumdalar? Resimlerini görebilir miyiz?

Tamtutulma ve ekip arkadaşlarına sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum.

Çalışmalarınızı bir gün görmek nasip olur inşallah.

Diyecektim ki, başkanla bir röportaj da yapsanız :)

Ağaçlandırma ve sizin gibi arkadaşlara destek konusunda ne düşünüyor? Belediyeler başka nasıl destek olabilir ve benzeri konularda sorular sorulabilir.

agaclar.net'te şu an olmayan ama açmayı düşündüğüm, "yetkililerden öneriler" ya da buna benzer adı olan yeni bölümün; ilk konuğu olabilir.

Böylece vatandaşlar yapacağı çalışmalarda, ne tür destekler isteyebileceği, belediyerle nasıl işbirlikleri yapacağı konusunda bilgilenir.

İyi, kişisel çıkarsız işbirlikleri konusunda haberlere hasret kaldık... :)

Belki Ağaçlar Net üyeleri olarak bizde bir kampanya düzenleriz.

Sayın E®TY: Bölgeye ilk fidanı 1995 yılında dikmiştik. O zamanlar Dokuz Eylül Üniversitesinde öğrenciydim. İzmir'de ormandan topladığım kozalaklardan elde ettiğim tohumları kedi olanaklarımızla fidan haline getirdik ve bir yıl sonra Eğrim Dağı'na diktik. Ancak sonuç alamadık ve de şevkimiz kırıldı. Daha sonra işti, askerlikti derken ben Ürgüp'ten hayli uzak kaldım. İlk dikimden 10 yıl sonra 2005 te 10 kadar arkadaşımız tohumdan badem ve alıç, fidan olarak da ardıç dikerek çalışmalara devam etme kararı aldılar. Bu kez sonucun olumlu olduğunu gördüğümüzde dünyalar bizimdi.

Geçen yıl il orman müdürlüğüne gittiğimde dantel ören bayan memurlardan akçaağaç tohumu istediğimde " O da nedir ?" gibi bir yanıt aldım ki " Buradan bize hayır gelmeyeceği" kanaatine vardım. İl orman müdürlüğünün Avanos'ta ciddi bir çalışması var. Ancak bizim için önemli olan yaşadığımız ve çok sevdiğimiz Ürgüp'tü.

Neden Eğrim Dağı'nda ısrar ettik: Yazılı pek kaynak olmasa bile yüzlerce yıl önce buraların ardıç ve sedir ormanlarıyla kaplı olduğu bazı kaynaklarda anlatılır. Eğrim Dağı'nın tamamen ağaçlarla kaplı olduğu; dağın doruğunda bir yeldeğirmeni bulunduğu yaşlılar tarafından anlatılır. Bu konu yerel turist rehberi bir arkadaşımızın sitesinde de anlatılıyor.

http://www.candede.net/?p=3259#more-3259

Hiç bir maddi ve siyasi beklenti; ya da çıkar gözetmeyen; çoğusu çocukluk arkadaşım olan çevre dostu arkadaşlarla yıllarca bir orman özlemi çektik. Sonuçta karanlığa küfredeceğimize birer mum yakmaya başladık. Başlangıç olarak evimde kendi olanaklarımla yetiştirdiğim akçaağaçları diktik. Daha sonra aramızda para toplayarak seracıların ellerinde kalmış fidanları hayli uygun fiyatlardan aldık. İki ayrı işyerine üzerinde: " Senin de dikili bir ağacın olsun." yazılı kumbaralar koyduk. Ekibimize her gün yeni arkadaşlar katılıyor. Ekim sonunda yaklaşık 300 fidan dikimi ve palamut ekimi yapılacak.

Ağaçlar hakkında öğrendiklerimizin çoğunu ağaçlar.net'ten öğrendik. Şu anki çalışmalarımız belki amatörce görünebilir; ancak ben " amatör ruhlu" olduğumuzu asla kabul etmiyorum. Son yüzyılda Ürgüp'te yaşamış olan her insan yalnızca bir ağaç dikseydi bu dağ tamamen ormanla kaplı olacaktı. Eleştiri ve önerilere sonuna kadar açığız. Biz şimdilik elimizden geleni yapıyoruz. Aynı zamanda hem araştırma, hem kendi fidanını yetiştirme, hem bütçe oluşturma, hem de daha çok insana ulaşmaya çalışıyoruz. Şu anda işin başındayız, bu işi ölene kadar yapmaya karar verdik. İleride çok çok daha iyisini yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bizlere en azından iletilerinizle bile olsa destek oluyorsunuz ya bu bizim azmimizi daha da artırıyor.

Yaptığımız araştırmalar sonucu :yazları kurak geçen, kışları -27 dereceye kadar düşen bölge iklimine uygun olarak:

*Ardıç
*Sedir
*Alıç
*Meşe
*Akasya
*Çalı
*iğde
*Akçaağaç
*Kokar ağaç
*Ihlamur
*Dişbudak

gibi ağaçlara karar verdik ve bu ağaçlardan diktik. Bu konuda sizlerden öneriler bekliyoruz.

Önümüzdeki yaza kadar su sorunu kesinlikle çözülecek. Kaymakam ve belediye başkanı ile yapacağımız görüşmelerden ne sonuç alacağımızı bilmiyoruz ama sonuç ne olursa olsun asla pes etmeyeceğiz. Her yıl en az 1.000 -2.000 ağaç dikilecek ve bakımı yapılacak.

Bir kaç konuda yardıma ihitiyacımız var: " Fidanlar - ağaçlar bulundukları toprağın su tutma yüzdesini ne oranda etkilerler ?" Bu konuyu çok araştırmamıza karşın doyurucu bir yanıt bulamadık.
Diğeri : "Fidanları diktiğimiz toprak geçirgen bir yapıya sahip değil. Toprak suya doyduğunda suyu bayağı iyi tutuyor; ancak yukarıdan suyu köke geçirmesi de hayli zor oluyor." Bu konuda önerileriniz ne olacaktır ?

Yemyeşil bir çevre sizlerle olsun.

Yücel Bey : Bademler 3 yıl önce çekirdekten dikildi. Her ihtimale karşı 2- 3 tohum aynı yere dikildi. Fidanlar bu yıla kadar asla sulanmadı ancak yüze yakın badem fidanı hala yemyeşil. Kimisi 50 cm; kimisi 20-30 cm boyunda. Aslında 3 yıllık badem fidanlarının çok daha iyi gelişmesi gerekirdi ancak sulanmadıkları için biraz ağır büyüyorlar. Yarın Gidip bademlerin fotoğraflarını çekerim.

Sayın Malina: Başkana ve kaymakama çıktığımızda " Kendi imkanlarımızla 500 fidan diktik; artık sizler de taşın altına elinizi koyun." demeyi istiyoruz. Bu nedenle gidip hemen görüşmeyelim diyoruz. Size söz; Kasım Bey'le yaptığımız görüşmeyi kaydedip size yollayacağım.

Ankara'daki Ürgüplülerin çıkardığı " Ürgüp Dergisi' ne bu konuda bir yazı hazırlıyorum. Eminim oradan güçlü destekler gelecektir. Ayrıca Ürgüp'te çıkan yerel gazetelere de yazı hazırlıyoruz.

Şu anki ekip yaklaşık 20 kişi. Üniversite öğrencileri, esnaf, öğretmenler, memurlar, oto tamircileri, emekliler ve çifçilerden oluşan gönüllü ekibimiz her gün daha da büyüyor. Bizim çalışmamız belki örnek gösterilemez ancak bir model olarak önerilebilir diye düşünüyorum.

Saygılarımla...

Bir zamanlar kayınbiraderim Nevşehir Rakı Fabrikası Md.Yardımcılığı yaptı. Gerçi şimdi o fabrika sanırım Mey içki grubunun. Tekelde iken üzüm cibrelerini köylülere bedava gübre olarak kullanmaları amacı ile verirlerdi. Bazı şarap fabrikalarıda aynı yöntemi devam ettiriyorlar.
Üzüm cibreleri dikilecek fidanlara gübre olarak nekadar fayda sağlar bilemiyorum. Sizlere bir öneri olarak bu bilgileri verdim. Belki denemişte olabilirsiniz.
Birde malum güvercinlikler. Yüzyıllardır üzüm bağları için gübre amacı ile güvercinlikler oluşturulmuş. Gerçi bunları orada yaşayan sizler benden daha iyi bilirsiniz.

Çabalarınızı,emeklerinizi destekliyor ve alkışlıyorum.

Kayın biraderiniz Nejat Bey mi acaba ?

Üzüm cibreleri artık hayvan yemi olarak değerlendiriliyor. Biz çocukken bazı aileler kurutup yakıt olarak kullanırlardı. Rakı fabrikası artık Mey içkinin.

Gönüllü arkadaşlarımızdan Barış Solgun'un sığırları var. Gübre sorunu çekmiyoruz.

Destekleriniz ve önerileriniz için sağolun.

Alkışşşşşşşşş
 

Merhaba Tamtutulma ,

İnanın sizin bu yazdıklarınız, yaptıklarınız, yapmak istedikleriniz, yeni bir orman bölge şefliği şef adayı olarak grurla gözleri dolu dolu okudum.
İnş. bende bu kadar duyarlı ağaç sever bir yerde görev yaparım ve halkımız ile birlikte tüm arazimi yeşilliklerle kaplarım...
Sizin bu yaptığınız kadar güzel birşey yok.söyleyecek söz bulamıyorum ya :)

Sİzlere çok çok teşekkür ederim. Çalışmalarınızın devacmını muhakkak takip edecem.

Saygılar

Sayın E®TY, uzman olmayanların da anlaması için, mümkünse konuyu biraz açabilir misiniz.

Sevgili Amenajman!

Söylenecek o kadar çok söz varki bunları burdan anlatmaya bizim hiç birimizin gücü yetmez. Sadece şunu söyleyebilirim. Anadolu dünden hazır. Sizin gibi sevdalıları bekler. Üçer beşer guruplar halinde. Çıkarsız riyasız siyasetten uzak o köy senin bu köy benimsiz yapılacak her türlü çalışmaya katılırız biz. Bu bizim mayamızda var. Yeterki kullanılmadığımızı hissedelim ve şeffaflığı görelim. Orası toprağa çiçeğe aşık KOCA VEYSELLERİN diyarı. Hep bekler durur sahibini. Aslında sahibi ile koyun koyunadır kuzu ile koyun gibi. Ancak bir türlü kendini bulamaz.

Şu anda benim mutluluktan gözlerim dop dolu haberiniz ola. Bakın bozkırın ortasındaki küçücük bir grup sevdalı ağaçlar net üyesine destek için yazılan yazılara işte ağaçlar net farkı bu. Aslında biz çok güçlüyüz. Bunu biliyorum. ÇÖZÜMSÜZ PROBLEM YOKTUR diye diye yaşayan birisi olarak mutlu olmak hepimizin hakkı diye düşündüm bir an.

Ailece Yalovadaki seramızda şu anda çelikten üretim çalışmalarımız devam ediyor. Bir köşesinde Ürgüp cennetimiz için uygun çeşidi köklendirip tüpleyerek ulaştırmak bize ailece çok büyük mutluluk verir. Biz hazırız ve burdan takip edeceğiz. Karınca kaderince emeğimizle yüreğimizle bu arkadaşlarımızın yanında yer almaya. Hatta gerekirse çapaları kapar gider yerlerine bile yerleştiririz. Anadolu cennetine her şeyimiz feda olsun.

Bu sevdaya gönül veren ve destekleyen arkadaşlarımıza Yalovadan taaa yürekten selam olsun.

Saygıyla kalın.

Sayın Tamtutulma,

Yaptığınız ağaçlandırma beni çok sevindirdi, bir kaç yıl önce Ürgüp'e gittiğimde ilk gözüme çarpan şey ne kadar çorak olduğuydu, anlaşılan bir dahaki sefere daha yeşil bir Ürgüp görüceğim:)

Haddime düşer mi bilmiyorum ama size bir önerim var, neden tayga dikmiyorsunuz?

Sayın highalltime: araştırdım ama tayga hakkında hiç bir bilgiye ulaşamadım. Biraz bilgi verirseniz mutlu oluruz.

sayın Cemal.S : Bizim için fidan yetiştirmeniz bizi fazlasıyla mutlu etti, sağolun varolun. Gerçekten çok güzel açıklamışsınız yüreğinize sağlık. Anadolu gerçekten bu konuda çok istekli. Sadece ileride imara açılmayacağına emin olacağınız bir arazi ve bir kaç çevre dostu arkadaş bulmanız yeterli. 20 ytl gibi bir çocuk harçlığına bile 5 -6 fidan alınabiliyor. Bu fidanları diktikten sonra sonra sulamaya giderken yanınıza sürekli başka kişileri alın; fidanların ve çevrenizdeki kişilerin zamanla nasıl çoğaldığını gülümseyerek izleyin. Bu konuya milletimizin ne kadar duyarlı olduğunu göreceksiniz.
Size bir anımı anlatmak istiyorum:
Karadeniz'de bir orman köyünde yangın çıkmış ve ahşap olan köy evlerinin yarısı yanmıştı. Kendi eviyle birlikte ablası, abisi, annesi ve kızkardeşi gibi bütün akrabalarının evini yangında kaybetmiş 55 -60 yaşlarında Yunus yürekli bir amca kendisiyle röportaj yapan muhabire ne dedi biliyor musunuz:

- Köyünüz yandı bu konuda ne diyeceksiniz ?

- Yangın bir felaket, ama çok şükür can kaybımız yok. Ben ve akrabalarımın bütün evleri yandı; ama şükürler olsun ormanımıza bir şey olmadı.

Bilmiyorum bunun üzerine bir şey söylemeye gerek varmı.

Sayın Amenajman: Sağolun. Dantel ören orman bölge Orman memurlarını gördükten sonra bayağı kafam karışmıştı. Ancak sizin gibi orman bölge şefleri; müdürleri olduğu zaman eminim hiç kimse çalışmak yerine dantel öremeyecek; yattığı yerden para alıp çoluğuna çocuğuna haram yedirmeyecektir. Herkes işini yaptığı zamanda daha yeşil bir çevrede yaşamak isteğimiz çok daha kolay gerçekleşecektir. İnsanlarımız bu işe dünden razı sadece onları organize edin yeter.

Saygılar.

Sevgili Tamtutulma Kayınbiraderim Sedat Oral dır. O fabrikanın ağaçlandırılmasına çok emek harcamış biridir.Kolaylıklar dilerim.

Aslında benimde bu konuda pek bilgim yok ama bildiklerimi anlatıyım, eğer tayga hakkında iyi bilgisi olan varsa yazarsa sevinirim.

Soğuğa çok dayanıklı olduğunu biliyorum sadece.Kuraklığa ne kadar dayanıklı bilmiyorum ama şiddetli karasal iklimin gözlendiği yerelerde görülüyormuş taygalar.

bu harita da dağılışları var.
http://i339.photobucket.com/albums/n...x-35/tayga.jpg
http://i339.photobucket.com/albums/n...x-35/taiga.jpg
http://i339.photobucket.com/albums/n...biryatayga.jpghttp://i339.photobucket.com/albums/n...eriantaiga.jpg

Tayga rusçada çam ormanı anlamına gelir. Özel bir ağaç cinsi değildir.

Sayın Yücel Özlem: bademlerin fotoğraflarını çektim. Biraz gübresiz ve susuz kaldılar. Ama sonbaharda gübre; gelecek yılda düzenli olarak su verilecek. Su şişesi 33 cm, bademlerin boyu hakkında bilgi vermesi için koydum.

Yaptığınız çalışmalardan dolayı sizi kutluyorum sizin çektiğiniz sıkıntıyı bende çekiyorum. Siz yinede 5 kişisiniz.Ben tek başıma Ankara da Çayyolu'nda ki Ali Rıza Bey hatıra Ormanı nda ağaçlandırma çalışması yapmaktayım bende bu işe geçen sene nisan ayında Yenimahalle Belediyesinin Cumhuriyetimizin 84.yılı kapsamında 80000 fidan projesinin bir ayağıda bizim evimizin arkasında bulunan hatıra ormanına dikim yapıldı.Tam bir şölen havasında yapılan dikim töreninden sonra burası unutuldu zorla bir tanker su yollladılar ama ben pes etmedim evimden sizin gibi pet şişelerle su doldurup ağaçlarımı kurtardım.Bu sene başında sitemle beraber buraya 1,5 tonluk su deposu koydum.Su deposunun yetişmediği kısmında sizin gibi yamaçta pet şişelerle ağaçlarımı kurtaramaya çabalıyorum. Nisan ayında 100 tane karaçam fidanı 2+3 yaşında olmak üzere dikim yaptım bunlardan sadece 2 tane firem oldu bu sene ekim ayında bende 1000 fidan 1000 hayat projesi kapsamında ağaçlandırma yapacağım. Toplamda 300 e yakın ağacım var burda sedir karaçam iğde fidanları yoğunlukta bu dikimde meşe ardıç servi türü ağaç türlerinede yer vereceğim kendimde küçük bir fidanlık kuracağım sırf buranın ağaçlandırılması için. Fıstık çamı nı kapta yetiştirmeyi planlıyorum eğer olumlu sonuç alırsam fıstık çamınıda yaygınlaştıracağım.Siyasiler ancak boş vaatlerde bulunuyor buda çok üzücü saygılarımla Nezih Karakurt tema vakfı gönüllüsü

Sayın seaa : Resmi kurumlarla görüştüğünüzde çok ilginç sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Örneğin bizim karşılaştığımız ilk ve en ciddi sorun bölgenin Göreme Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor olmasıydı. Milli parklar içerisindeki alanlarda izin alıp ağaçlandırma çalışmaları yapamıyorsunuz. Peki prosedür böyle diye dağlarımızı dımdızlak bırakacak mıyız ? Elbette hayır. Milli emlakla yaptığımız görüşmede: " Bölgenin ağaçlandırılması için orman müdürlüğünden izin alınamayacağı." tarafıma söylendi. Ancak aynı kurumda bize; " Siz çalışmalarınıza devam edin, biz üç maymunu oynarız. Haberimiz yok." denildi ki bu bile bizim için sevindiriciydi.

Bu güne kadar ilçemizde her ilk baharda " Orman Haftası" kutlanır. Kaymakamlar, belediye başkanları, müdürler toplanır. "Ağaç şöyle yararlıdır, böyle güzellik katar." gibisinden teraneler okunur. Öğrenciler halk oyunları gösterisi yapar, müdürler yemek yer. Laf olsun diye 100 -200 fidan dikilir. Bir daha bu fidanların ne yanına giden olur; ne de bir damla su veren. Doğal olarak sonuç hüsran olur.

Siz de bizim gibi bir sevdalı yurttaş olarakyola çıkmışsınız. Yaptıklarınız takdire şayan. Ancak bu iş asla tek başına yapılabilecek bir iş değil. Mümkünse eş, dost, çevre duyarlılığı olan kişilerden size yardımcı olacak bir ekip oluşturun. Böylece hem sizin omzunuza binen sorumluluk azalacak; hem de arkadaşlarınızın arkadaşları da bu işe el atacak ve çevre duyarlılığı olan insanlar bir araya gelip güze bir çalışma yapmış olacaklardır.

Sedir, ardıç, meşe, iğde ve çalı İçanadolu'ya gerçekten en uygun ağaçlardır. Mümkünse akasya, kokar ağaç ve akçaağaç da dikin. Bu ağaçlar binlerce tohum yayarak etraflarını kendileri ağaçalandıran türlerdir. Ayrıca çokda azgındırlar.

Saygılar.

Var olan şartlara göre, bademler gayet iyi durumdalar, diye düşünüyorum. Kutlarım. Badem dikmine devam etmenizi önereceğim.