![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sorun, dava açılabiliyor olması değil. Orman İdaresi, Hazine, belediye, siz, ben, TEMA, Kızılay, (...) yapı kooperatifi, (...) şirketi, her gerçek veya tüzel kişi dava açabilir. Mesela Rumeli Hisarı, Süleymaniye Camii, Topkapı sarayı için siz, mülkiyet davası açabilirsiniz. Benim evim veya Çankaya Köşkü için de dava açmanıza bir mani yoktur. Sorun davalı veya davacı olarak, bir davada taraf olmak. Bence, Sayın Karsan bunun sıkıntısını yaşıyor. Yargının hızlı ve adil olduğuna, inanıyor olsaydınız; böyle bir korku yaşarmıydınız? |
|
|
|
|
|
|
#2 | ||
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Kaldı ki bu davada, arzideki ağaçların yaşı, kendiliğinde mi yetiştiği yoksa insan eliyle mi dikildiği? İnsan eliyle dikilmişse kim tarafından dikildiği? konuları araştırılıp tartışılmalıydı. Bunlar davanın sonucunu etkileyecek unsurlardır. |
||
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Önceki yazımda dediğim gibi Herkes dava açabilir. Kimse bir konuda, dava açmıyacağına dair, bir taahhüt veya kabule zorlanamaz. Siz benim evim için dava açabileceğinize göre; ben gelip sizden, benim evim için dava açmayacağınıza dair, bir yazı istesem ne dersiniz? Bu olayda belki, alışverişten önce, orman idaresi hasım gösterilerek bir tespit davası açılabilirdi. Bu dava sırasında, Orman İdaresi haritalarını getirip zeminde uygular ve sınırlarını gösterirdi. |
|
|
|
|
|
|
#4 | |
|
/
Giriş Tarihi: 06-06-2007
Şehir: Bornova, İzmir
Mesajlar: 654
|
Alıntı:
Madem resmi belge vermeye cesaret edemiyorlar karşı dava açarak sınır tespit ettirilmeli. Tabii davanın yıllarca sürebileceğini de göz önüne alarak. ![]() |
|
|
|
|
|
|
#5 | ||
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
|
||
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Tapuya gitmişim bir problem yok denilmiş, ben yine de okur yazar ve Tema üyesi olduğum için hassas davranmış bir de orman idaresinden en yetkili ağızdan sormuşum. Bir de tesbit davası mı açacaktım. Kendimizi kandırmayalım. Orman idaresine birinin gidip filan araziyi alacağım gelip bakın içindeki ağaçlara demesi zaten ihbardır. Derhal gelip bakmaları lazımdı. Ama işini yapıp yapmayanların arasında fark yoksa şef neden işini yapsın ki. Nasıl olsa aynı maaşı alacak? Mesele burada. Sistemde işini yapanla yapmayan ayırtedilemiyor. Veya işini yapmasada, eğer 6 yıl sonra kimse birşey sormadan dediğine inanıp dava açabilecekse. Neden görevini yapsın ki? nasıl olsa telafisi var. Orman idaresinin dilekçelerime cevap vermemesi veya deretepeorg'a verdiği gibi laflar etmesi zaten benim haklı olduğumu gösteriyor. Ama biliyorsunuz. Eğer, Siyasi gücünüz, Çeteniz,hakiminiz,savcınız yoksa bu ülkede adam değilsiniz. Ve koca masaları olan bürokratlara birşey anlatamazsınız. Saygılar. |
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
|
ARAZİ ALACAKLAR DİKKAT !.. T.C.'nin TAPUSU HER ZAMAN KAPI GİBİ DEĞİLDİR.
Merhaba, Arazi alacaklar dikkat!...T.C.'nin tapusu her zaman kapı gibi değildir. Sahiden de dikkat. Eğer yazacaklarımı dikkatli okumadan hadi canım öyle şey olur mu derseniz. Yılların birikimlerini yatırım yaptığınızı zannederken sokağa atabilirsiniz. Son günlerde başıma gelenlerden ve Yargıtay Kararlarından öğrendiğim kadarıyla ; Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içindeki bir arazinin, üzerinde ağaç bulunsun veya bulunmasın, her zaman orman olma ihtimali vardır. Kadastro geçmiş olsun veya olmasın. Orman Tahdidi dışında kalmış olsun,olmasın. TAPUNUZ ORMAN KANUNLARI ve YARGITAY KARARLARI karşısında İŞE YARAMAZ. TAPUNUZ HER ZAMAN aşağıdaki ihtimallerle İPTAL EDİLEBİLİR. 1-Burası ormandır. 2-Burası ormamış. 3-Burası eskiden ormanmış. 4-Buranın arazisi eskiden ormanmış. 5-Buranın arazisi orman toprağı. 6-Burası ormandan açılmış. 7-Buranın içinde meşe ağacı var. Öyleyse ormandır. 8-Buranın içinde dikenlik var. Öyleyse ormandır. 9-Eski haritalarda orman görünüyor. Ama haritalara bakamazsınız. 10-Memleket haritalarında ormana benziyor. Ama siz bakamazsınız. 11-Eski hava fotoğraflarında ormanmış. Bakamazsınız.Gizlidir. 12-Bitişiğinde orman var. Ormana benziyor. 13-Kadastroda yanlış yazılmış. Ormandır. 14-Kadastroda haksız tesbit edilmiş. 15-Haritalarda orman görünüyor. 16-İşletme haritalarında orman. 17-Amenajman planlarında orman olarak yazmışız. 18-Orman olmasa da orman. Git istediğin yere şikayet et. Kazanamazsın. Arazi alacaksanız, Dikkat edin bu gibi laflarla tapunuz iptal edilebilir. Bkz.Orman davaları, Yargıtay İçtihatları. DİKKATLİ OLMANIZ YETMEYEBİLİR. ISRARLA ORMAN DEĞİLDİR DİYE BELGE İSTEYİN Kİ İLERİDE AÇILABİLECEK DAVALARDA ORTAYA DELİL OLARAK KOYABİLİN. Saygılar. |
|
|
|
|
|
#8 | |
|
Ağaç Dostu
|
SINIR TESBİTİ ZATEN YAPILMIŞ.ORMAN TAHDİT HARİTASI ve KADASTRO
Alıntı:
Sınır tesbitine filan gerek yok. Çünkü en büyük sınır tesbiti zaten yapılmış. Kadastro ve orman tahdidi, Devlet tarafından yapılan sınır tesbitleri. Bu tesbitlerden başka bir de tapu tarafından tapu tesis edilirken yine yapılıyor. Özetlersek, sınır tesbiti işini zaten devlet verdiği tapu ile kabul etmiş. Bütün mesele hukukun orman idaresine karşı işlemeyemeyişi. Başka bir deyişle T.C.'nin tapusunun bir orman şefinin lafıyla yok olabilmesi. Esas insana koyan o. Eğer hukuk üstün olsaydı, ne yapılması gerekirdi isterseniz onu tartışalım. Saygılar Düzenleyen Oğuz Karsan : 22-11-2008 saat 01:34 |
|
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
|
İddia : Türkiye Cumhuriyetinin Kapi Gibi Tapusu filan Yoktur.
Merhaba, Sn.Özlem, Siz kanunlar nasıl olması gerekiyorsa onu tarif ediyorsunuz. Ama bu yetmez çünkü burası Türkiye Cumhuriyeti burası üçüncü dünya ülkesi ve ****** muz cumhuriyetine yakın bir ölçüde. Aksini ispata çalışmayınız. Bağımsız olması gereken yargı da malesef bağımsız değil.Yargı kayıtsız, şartsız işini yapmayan orman idaresinden taraf. Bu lafı etmemem gerektiğini biliyorum ama daha çarpıcı olsun diye yazıyorum. Ve aksini ispat edebilirlerse ben verilecek cezaya razıyım. Daha ne yazayım.? Bir düşünün bir arazi alacaksınız ve almadan önce içinde ağaçlar var diye orman idaresine gidip soracaksınız. Orman idaresi alabilirsiniz diyecek ve 6 yıl sonra aynı orman şefi dava açılmasına zemin hazırlayan rapor tutacak ve keşif dahil 65 günde yargıtay kararlarının emrettiği orman tahdit haritası gelmeden dava bitecek. Hangi hukuk, hangi kanun. Bu resmen zorbalık bile değil olsa olsa korsanlıktır. Böyle hukuk olmaz,olamaz. Problem bence hukukta filan da değil insanlarımızda. Orman idaresi nasıl yaptığı yanlışları kapatacak bir yol buluyorsa, ama hukuğu kullanıyor, ama hakimi, sonuçta amaca ulaşmak için birilerini kullanıyor. Malesef gösterdiğiniz ihtimali düşünerek yazılı belge de istedim ama bundan önceki Orman Müdürü ne dedi biliyormusunuz.AYNEN YAZIYORUM. "BEN BU DİLEKÇEYİ KABUL ETMİYORUM" dediği için Kaymakamlığa gidip şikayette bulunmuştum. Yani eski Kaymakam da olayın şahitlerinden. Mesele benim haklı olup olmamam da değil. Dosya Orman İdaresinde ve dosyanın içinden istediklerini alıp çöpe atabiliyorlar.Dediğimi doğrulayacak elimde tesadüfen bir nüshası kalan dilekçeler var. Dosyada onlar da yok. Böylece anlayabiliyorum. Yıl 2001. O zamanlar 4982 sayılı bilgi isteme kanunu da yok. Yapabileceğiniz hiçbirşey de. Cuma günü Bayramiç Cumhuriyet Başsavcılığındaydım. Savcının görevi olmamasına rağmen sağolsun yol gösterdi ve Hazineye dava açabilirsin dedi. Daha önce de, Kaymakamlık Yazı işleri Müdürü de aynı şeyi söylemişti. Ama mesele dava filan açıp hak arayabilmek değil. Baştan sistemin hakkımın yenmesine engel olabilmesi. Kanunların böyle şeylere izin vermemesi Kadastro öyle kazayla iş yapabilecek bir kurum değil hele her tutanağın altında onlarca imza varsa ve o tutanaklarda başkaları tarafından kontrol edilip tastikleniyor ve ona göre tescile tabi haritalar oluşuyorsa ve o haritalar her yerde kesin delil teşkil ediyorsa. Diyelim ki bir yanlışlık var.Kadastro komisyonunda orman yetkilileri de var.İtiraz edip düzeltebilirler. Hadi gözden kaçtı diyelim. Bu işin askı süresi var. Hadi birileri yine görevini yapmadı da yine gözden kaçtı diyelim. 10 yıllık bir itiraz süresi daha var. Ama görevliler yine de gözden kaçırırsa diye orman iddiasında bulunulan yerler ile ilgili süre de kaldırılmış.Yani süresiz demek istendiği zaman dava açılabilinir. Bu ne demek biliyor musunuz? İşte hukuk yok demektir. Çünkü hukukta herşey sürelidir. Çünkü süresiz işler hukuksuzluğun işaretidir. Çünkü eğer bir orman şefi ya burası acaba ormanmıydı ya diye bir fikir ileri sürse, Türkiye Cumhuriyetinde iptal edilemeyecek tapu yok. İddia ediyorum. Yargıtay Kararlarını bir okurmusunuz. Herşeye müsait muğlak kararlar var. Yani orman idaresini kapatıp bir şef bir hakim vasıtasıyla bütün ülkeyi yönetebilirsiniz. Kanunlarımız müsait. Yani Bu mesele benim davayı kazanmam meselesi değil. Hukuk olup olmaması meselesi. Hukukun olmadığına dair kabul, Deretepeorg'a ormandan gelen cevapta açık bir biçimde yazılmış İlk laf söyle diyor " haksız kazanımdan elde edilmiş tapu" ikincisi ise " Yürürlükte bulunan mevzuata göre mülkiyet belgesi sınırları ayırıcı unsur olarak kabul edilmemektedir." Bu iki lafı tartışalım. Hukukun olduğu yerde bu laflar edilebilir mi ? edilemezmi ? Saygılar. |
|
|
|
![]() |
|
|