![]() |
|
|
![]() |
|
![]() |
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Biz de 1350 adet palamut dikmiştik. Ancak büyük kısmı gelincik mi, yer sincabı mı, fare mi olduğundan emin olmadığımız bir hayvan türü tarafından yenmiş. Sadece kabuklarını bırakmışlar geriye. Oysa palamutları mazotlu su karışımına bile atmıştık. Diğer palamutlardan hala yeşeren yok. Gelecek yıl palamutları mazotlu suya daldırdıktan sonra demir teline sarıp öyle dikmeyi düşünüyoruz. Palamutları yeşertmeyi başardığınız için sizleri kutlarım. Çalışmalarınızı büyük keyifle izliyoruz. Ankaralı dostlarımızın yardımınıza koşacağına inanıyorum. Kolay gelsin. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 07-05-2007
Şehir: Isparta
Mesajlar: 38
|
Ali Rıza Bey Ormanı
Sayın Yücel Özlem' in tahsis edilen orman alanlarının özellikleriyle ilgili görüşüne katılıyorum. Bu orman alanının özellikleri konuşulurken toprak analizinden bahsedilmedi. Bakıyorum da o kadar emek ve fidan boşa gitmemeli. Sayın seaa gibi ağaçseverlerin emekleri hüsranla sonlanmamalı. Toros sediri çok mantıklı bir tercih gibi görünüyor. Sarıçam için yükselti Ankara için düşük. Alçak rakımlarda (1600 m altında ) ve kurak yamaçlarda sarıçam güdük kalıyor büyümüyor. Ben çok kuraklığa dayanıklı olduğu kanaatinde değilim. Meşe de doğru tercih ama hangisi ? Rastgele toplanan meşe palamutları sonraki yıllarda hüsran yaratır. Sayın seaa Karadenizden çok palamut topladıklarını söylemişti. Örneğin Doğu Karadeniz Meşesi nemli derin toprakların ve yarı gölge ormanların ağacıdır. Yine Makedonya, Istranca, Macar, Pırnal, Kermes, Mantar meşeleri Ankara için uygun değildir. Daha çok Tüylü meşe ve yalancı tüylü meşe olmak üzere o bölgenin doğal ırkları tercih edilmeli diye düşünüyorum. Amacımız hep daha güzele ulaşmak..Saygılarımla |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|