![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-08-2006
Şehir: Muğla
Mesajlar: 225
|
Bir süredir biz de kendi ağaçlarımızda bu problemi yaşadığımız için geniş çaplı bir araştırma yapmıştım. Sonuçlarını hatırlayabildiğim kadarı ile aktarayım; 1-Hastalık fungal. Fungus ağacın iletim demetlerinde su ile beraber ilerliyor ve bir yere takıldığı anda üremeye başlayarak oraya bir set kuruyor. Bu seti geçemeyen su üst bölgeyi besleyemiyor ve üst bölge kuruyor. 2-Hastalık ülkemize İspanya'dan ithal edilen bir fidan ile girmiş. (Neden kontrolsüz girişe izin veriliyorsa). Girdiğinden bu yana da tüm Ege bölgesinde sorun olmuş ve 400.000'e yakın zeytini öldürmüş. Burada şunu hatırlatmak istiyorum; Zeytin ölmez ağaç olarak bilinir. 3-Hastalığın kimyasal mücadelesi yok. Sadece şu an adını hatırlayamadığım bir ilaçla kısmen tedavi edilebiliyor ancak bu ilaç ülkemizde ruhsatlı değil. 4-Birkaç mücadele yöntemi var; a) Budama: Hastalıklı dallar henüz kurumamış olan bölgeden kesilerek bu kesilen kuru kısımla beraber tarladan uzaklaştırılıyor. Kesilen dallar mutlaka yakılmalı. Budama yaprak dökme mevsiminden önce yapılmalı. Dökülen yapraklar da toplanarak yakılmalı. Budama sırasında kullanılan aletler sık sık (özellikle ağaç değiştirirken) çamaşır suyu katılmış bir kova su ile dezenfekte edilmeli. Hastalıklı dalların hepsi budanmalı. b) Çukur Yöntemi: Ağacın kök kısmına köklere zarar vermeden en az 50 cm derinliğinde bir çukur açılır ve çukur su ile doldurulur. Sonra çukurun üzeri naylon ile kapatılarak bırakılır. Naylon altındaki suyun sıcaklığı güneş altında 50 dereceye kadar ulaşıyor. Hastalık etkeninin dayanabildiği sınır ise yaklaşık 40 derece. Bu şekilde hastalığın asıl kaynağı olan kök bölgesi temizleniyor. c) Ozonlama: Özellikle Amerika'da başarı ile uygulanmış ve sonuç alınmış bir yöntem. Ancak yöntemin uygulanabilmesi hem zahmetli, hem de pahalı. Tarlaya ozonlama tesisinin kurulması gerekiyor. Biz kuyu ve budama yöntemini kullandık. Açıkçası kuyu yönteminde başarı elde edemedik. Ancak budama ile şu an bir sürü yeni sürgünlerimiz var. Bakalım nereye kadar gidecekler. 100-150 yıllık ağaçları tamamen söküp tarlayı temizlemek hiç kolay bir olay değil. bir defa o yaştaki ağaçlara kıyamıyor insan. Saygılarımla. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
|
Arkadaşların Verticillium dahliae (Vd) hakkında yazdıkları şeylerin pek çoğu doğru şeyler. Zeytinde Verticillium Solgunluk Hastalığı malesef dünyada zeytin yetiştiriciliğindeki en büyük sorunlardan birisidir. Dünyada zeytin yetiştirilen her yerde bulunmaktadır. Kaldı ki patojenin 300 civarında bilinen konukçusu vardır. Bitkiye özelleşmiş değildir. Yani patotipleri yoktur. Dolayısıyla mücadelesi de zor olmaktadır. Neyse Vd hakkında yazılabilecek çok şey var. Merak edilirse uzun uzun anlatabilirim. Ancak Elbedevi başka birşey sormuş. Zeytine alternatif ne yapabilirim? Patojenin konukçusu olmayan bitkiler seçmek gerek. Sert çekirdeklileri çıkarın aklınızdan, zira onlar konukçuları içindedir. Bu günlerde bodur elmalar hem kazanç, hem yetiştiricilik kolaylığı açısından önerilebilir. Araştırmamış **** görmemiş iseniz mutlaka görünce şaşıracaksınız. 30-40 cm ara ile bodur elmalar dikiliyor. Verimleri çok iyi. Islah materyali olduğu için elmanın başlıca hastalığından olan karalekeye dayanıklı. O yüzden ikliminiz müsait ise, şiddetle bodur elma tavsiye ediyorum. Ceviz de Vd'nin konukçularından değil. Bence ceviz de iyi bir seçenek. Ama bahçe tesis ederken fidana önem verin. Günümüzde, 2 yıl gibi bir sürede meyve veren bodur cevizler de mevcut. Bahçenizi modern tesis etmeye dikkat edin. Eskiden yetiştirilen fidanlara yönelmek yerine, sertifikalı bodur fidanları tercih edin. Bodur elmayı şiddetle tavsiye ediyorum. Vd hakkında merak ettiğiniz birşey olursa yardıma hazırım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|