![]() |
6 aylık yavruya koruma eğitimi verilmez. Henüz bir yavru olduğu için koruma ve saldırı güdüleri tam yerleşmiş değildir. O yüzden 1 yaşını beklemek gerekir. Fakat bundan önce aylıkken temel itaat eğitimi almış olması gerekir. Bu iki eğitimin maliyeti yaklaşık 700 dolar civarındadır. Daha erken ve daha ucuzunu tavsiye etmem. Çünkü ortalıkta bir sürü sahte köpek eğitmeni var. Köpeğinizi eğitilmesi için bırakıyorsunuz ve dövüyorlar, dövüştürüyorlar, gebe kalıyor, satıyorlar öldü diyorlar vs vs.
Eğitim konusunda köpek forumlarını takip etmenizi ve güvenilir eğitmenlere baş vurmanızı öneririm. Çünkü yaşayacağı travmalar, alacağı yanlış eğitimler ömrü boyunca sorunlar yaşamanıza sebep olabilir. Tabi köpeğinizin ırk ve karakter olarak koruma yapabilir niteliklere sahip olması en önemli husus. |
Alıntı:
Dişi köpeklerin koruma iç güdüsü daha kuvvetli olmakla beraber, eğer köpeğinizle yeterli duygusal bağı kurabilirseniz zaten sizi koruyacaktır. Sizin her duygunuzu hisseder. Hoşlanmadığınız kişiye tepkisini anında gösterir. Şu an bir labrador kızım var. Henüz 9 aylık. İki aylıkken ana altından aldım. Tuvalet eğitimini verdim. Günde en az 4 kez gezdiriyorum. Evde havlamaz. Ama camın altına parkettiğim arabamın yanına birisi yaklaşırsa kıyameti kopartır. Kapı karşı komşunun kapısı açıldığında **** dışarda ufak bir hareket olsa hemen daire kapımın önüne dikilir. Eve hırsız girer belki ama sağlam çıkar mı bilmem:D |
Sn. kaju benimde yorkshire terrier bir kızım var.7 aylıkken almıştım.İlk aldığımda gazete ve uçak sesinden acayip korkuyodu.Zamanla korkusu azalmaya başladı şu an hiç korkmuyor.Birde burnunun üst kısmındaki yerde bir yara izi var.Sanırım geçmişte bu bölgeye bir darbe almış.İlk geldiğinde elimizi kafasına yaklaştırmıyordu.Bu hareketini yara izi ile bağdaştırıyorum.Ama artık böyle bi korkusu kalmadı,kendini sevdirmeye bayılıyor.
|
Eski enerjisine kavuştu. Isırma huyu da olduğu gibi geri geldi. :) Hayır komutunu öğretmeye çalışıyorum ama beyfendinin umrunda değil. Sert ve yüksek sesle bile söylesem umursamıyor. Çok inatçı. Bazen kızdığımda o bana havlıyor. Ceza vermem gerektiğini söylüyorlar. Nasıl ceza verilir?
|
Alıntı:
|
Ödül vermeyerek en büyük ve yararlı olacak cezayı vermiş olursunuz zaten. Başka bir şeye gerek yok bence.
Elinizi ağzınıza alarak dişlemeye çalışıyorsa buna izin vermeyin. Yani elinizi ağzına almaya çalıştığında elinizi çekin. Bir müddet sonra bundan vaz geçecektir. Üzerinize atlıyorsa buna da hafifçe dizinizi çıkararak engel olun. Ondan da vaz geçecektir. |
Benimki oyun oynarken hala elimi ağzına alıyor ama kesinlikle ısırmıyor.
|
Zaten ısırmaz. Yavru köpekler sahiplerinin ellerine dişlerini değdirmeyi severler ama bu ısırmak değildir. İçgüdüsel bir sevgi gösterisi ya da oyun gibi bir şey olsa gerek. Aksi halde yavru köpek bile dişleriyle elimizi fazlasıyla delip geçecek güce sahiptir.
Köpeği yavruyken elinizi ağzına almamaya alıştırırsanız sonradan rahat edersiniz. Koca bir hayvanın ikidebir elinizi sakız gibi çiğnemesi pek hoş olmasa gerek. Üzerinize atlaması da aynı şekilde. Yavrunun bacağınıza atlayıp sarılması hoş bir oyun olabilir. Ama 40 kiloluk bir yaratık aynı şeyi yaptığında sizi yere devirebilir :) |
Ben herhangi bir sorun yaşamıyorum çünkü benim ki ne kadar büyüsede en fazla 4,5 kg:-)
Büyük cins köpeklerde yavruyken eğitmek en iyisi. |
Benimki öyle bir ısırıyor ki ayaklarım diş izi dolu. Bayağı da acıtıyor. Ama seviyorum onu ben ya :)
|
Yerim ben onu. Yavru köpekler diş değişimleri tamamlanıncaya kadar her şeyi kemiriyor. Evdeki terlik pabuç ideal. Benim kızım bir ara duvarkağıtları ve halıflexlere dadanmıştı, ortalıkta parçalayacağı terlik pabuç kalmayınca. Ve hareketli her şeye atlıyorlar, en başta da bacaklar. Ona kemirebileceği oyuncaklar alabilirsiniz **** şu köpekler için yapılmış kemiklerden. Ama bu davranışları büyüdükçe azalıyor. Sizi anlıyorum. Yavru köpeklerin süt dişleri jilet gibi oluyor. Ve kanatabiliyor yakaladığı yeri:) Siz evde kemirebileceği bir şeyler bulundurun. Elinize, ayağınıza atladığında hemen ağzına o nesneyi tutuşturun. Ben öyle atlattım bu zamanları. Şimdi sadece suratımı yalayan bir köpeğim var:)
|
Eve köpek almayı düşünüyorum. Daha doğrusu kızım düşünüyor. Fazla büyümeyen ve tüy dökmeyen bir cins arıyorum. Bir de sabahtan akşama kadar evde tek başına kalacak. Böyle bir köpek var mı? Hangi köpekleri önerirsiniz?
|
Sabahtan akşama kadar evde yalnız kalacaksa çok zorluk çekersiniz. Özellikle ilk 2 sene. Hayvan sıkıntıdan bir şeyleri kemirecek, ortalığı dağıtacak. İlgi çekmek için her türlü yaramazlığı yapacak.
Benim aklıma gelen türler Pug, English Toy Spaniel, Boston Terrier, Bulldog. Linklerde tablo olarak özellikleri gözüküyor. Fakat bence yavru köpeklerin olduğu bir yere gidin, hangisi size en sıcak geliyorsa onu alın. Çünkü çok uzun bir süre beraber yaşayacaksınız. |
Sn. Zenfree, sizi ve kızınızı tebrik ederim, muhteşem varlıklar, tür konusunda önerim olmayacak, ev içinde beslenen köpekleri hakkında fazla malumatım yok.
Benim kangallarım var, evlatlarımız gibiler. İmkanınız varsa önce ödünç alın. Bunu evinde hayvan besleyenler daha iyi anlayacaktır. Sokaklar malesef terkedilmiş köpeklerle dolu. Yazık olmasın. |
Evde köpek beslemek çok zordur.
1. İlk 2 ay tuvalet eğitimi alması sürer. Bu sürede evin her yerine yapabilir. 2. Köpek yıkansa da evde bir koku mutlaka olur. 3. Çok meraklıdır bütün dolapalarınızı eşyalarınızı karıştırır. Ona göre ev düzeni yapmanız gerekir. Bazı dolapları kilitlemeniz gerekir. Evdeki eşyaları kemirir. 4. Priz, elektirik kablosu gibi eşyaları korumalısınız. Kazaya neden olabilir. Kendine de zarar verebilir. 5. Kısa tüylü olsa dahi tüy döker. 6. Havlar, komşular şikayetçi olur. 7. Yapılması gereken yıllık aşıları vardır. Maddi yükümlülükleri beraberinde getirir. 8. Tatile giderseniz yanınızda götürmeniz gerekir. Her otel veya pansiyon köpek kabul etmeyebilir. 9. Çocuk gibidir. İlgi ister, sevilmek ister, gezmek ister. Vakit ayırmanız gerekir. Bir köpeğin ortalama yaşam süresi 12 yıldır. Küçük ırklar 20-25 yıla kadar yaşayabilir. Bu kadar uzun süre tüm olumsuzluklarına katlanacak kadar sevebileceğiniz bir yavru edinin. Konuşamasalarda onlarda can ve inanın her hareketinizi anlarlar. Köpek sahibi olmak kafeste kuş, akvaryumda balık beslemeye benzemez. Çok iyi düşünülmelidir. Nasıl ki kendi evladınızı sokağa terk edemezsiniz. Köpeğinizi de evladınız gibi kabul edebilecekseniz sahiplenin. Benim köpeğim 5 aylık olmak üzere. Diş değişimi devam ediyor. Dolayısıyla beni ısırması da devam ediyor. Oyun oynamayı çok seviyor ama yalnız oynamaktan pek hoşlanmıyor. İpli bir oyuncağı var onu getirir. Bir ucundan kendi bir ucundan benim çekmemi ister. Eğer çekmezsem ısırır. :) Çok sert çekmiyorum ama bazen çekerken hırlıyor. Bu oyun köpeğimin saldırgan olmasına yol açar mı? Vahşi bir köpek istemiyorum. |
Sayın zenfree,
Çok güzel bir istek ama çok da iyi düşünülmesi gereken bir karar. Hayatınızın ortalama 10-15 yılını hiç büyümeyen bir bebekle paylaşmaya hazır mısınız? "Deneyeyim olmazsa veririm başkasına" diyemezsiniz; çünkü onlar da duygusal bağ oluşturur sizinle. Sahip değiştiren köpekler, terkedilmiş çocuklar gibi olur, sevgiyi unutur. Asi, eğitime dirençli, uyumsuz hale gelirler ve sonraki sahipleri tarafından da tolere edilmesi zorlaşır. Bebekken enerjisi yüksek olacağı, kardeşleriyle aktivite halindeki ortamından ayrıldığı için yalnız kalması zor. 6 aylıktan itibaren alıştırabilirsiniz yavaş yavaş yalnız kalmaya. Bu süreyi köpeği strese sokmadan geçiremezseniz, agresif bir tabiata bürünebilir. Evde yalnız kalan köpek yoktur, öğretilmiş, eğitilmiş, alıştırılmış köpek vardır. Bunu yapacak olan da sizsiniz. Sizin hayatınızda aktiviteleriniz, arkadaşlarınız, işiniz, eğlenceniz var, onun hayatında ise sadece siz olacaksınız. Bunu anlayıp, kabul etmesini ve mekaniki bir şekilde davranmasını beklemek imkanlı değil. Örneğin; Cocker cinsleri enerjisi çok yüksek cinslerdir. Evde sıkılır. Golden Retriever tam bir aile köpeğidir ama boyutları itibarıyle küçük evde olmasını haksızlık olarak görüyorum. Bence köpek aldığınızda gideceğiniz iyi bir veteriner kliniği seçin ve oraya gidip, yavruları paylaşacakların ilanlarına bakın. Anneyi de görmüş olursunuz ve bir duygu oluşursa sizde, o işte sizin bebek köpeğinizdir. Secereyle yavru satan safkan tüccarlarına gerek yok. Kısacası; eve bir bebek katıldığında nasıl ki koşulları ona göre belirliyor, gündelik hayatınızdan tavizler veriyorsanız, köpek için de bunlar geçerli. Bir kere başlarsanız birbirinizin yaşamlarınıza eşlik etmeye, tüyü, çişi, kakası görünmez gözünüze. Siz hasta iken kıpırdamadan yatar yanınızda, neşeli iseniz o da katılır size. Çok keyifli bir yaşam eşliğidir köpekle yaşamak. En kısa zamanda mutlu haberinizi duymak ümidiyle... |
Sayın kaju,
Oyun esnasında hırlama köpeğin heyecanıyla ilgilidir normalde. Fakat şöyle bir handikap var; eğer oyunu sertleştirerek oynarsanız, köpek bunu normalleştirir ve agresifliğe yatkın hale gelebilir. Doğru yanlış ayrımını yapmayı bilmez o, alıştığı, öğrendiği davranışı sergiler. Hoşumuza giden hareketlerini baştan tolere edip, sonradan pişman olmamak adına bazen kararlı olmak zorundayız. Aslında her oyunda ve tavırda bir erk çabası vardır. Köpeğiniz sizin üzerinizde egemenlik kurma niyetine meyledip, sizi denemekten vazgeçmeyecektir. Bunu bazen gücü ile bazen sırnaşarak yapacaktır şımarıklar :) Efendinin(kulağa kötü geliyor ama, zorunlusunuz) kim olduğunu kesin olarak bilmek zorunda köpek. Agresif tavrı öğrenir ve birine zarar verirse, siz sorumlusunuz. Bunları engellemek adına katı değil kararlı bir eğitimi sürekli canlı tutmak gerekir. |
Turuncu ne güzel anlatmışsınız. Benim köpeğimde geldiğin de küçüktü. Oyun misali zamanla hırlamayı ve saldırmayı öğrendi. Hiç istemediğimiz bir durumdu. Alışkanlığı yok edinceye kadar çok zorlandık. Şimdi oynarken daha temkinli kesinlikle ısırmaya meyilli durum söz konusu değil. Ayrıca zararlı gördüğü insanlara bile havlamayla yanıt veriyor. Tabi kendine ve bize zarar verilmediği sürece....
|
Zenfre evde yanlız kalacak demişsiniz bu köpeği çok üzer. Birde almak sorun değil. Bakmak ve ölünceye kadar yanında olmak çok önemli. Şimdi aklım olsa badiyi almazdım. Çok seviyorum. Bırakamıyorum. Hayat ne size nede köpeğinize adil davranmıyor.
En basiti evinizde kalabalık bir ortam oldu köpek bu ortamda kalamıyor. Diyelimki şehir dışına çıktınız heleki bunun sebebi cenaze ise götüremezsiniz. Size alışık, başka yerede köpeği bırakamazsınız. Bıraksanızda gözünüz emin olun arkada kalır. Hani derlerya dışardan davulun sesi hoş gelir. Hastalanması da ayrı bir dert. Ben hep derim ''o hastalanacağına ben hastalanayım''. Dilini anlamıyorsunuz sıkıntısı ne bilemiyorsunuz... Bu sözlerimden köpek **** hayvan sevmediğim anlaşılmasın lütfen. Çok seviyorum ve bir hayvanın sorumluğunu almadan önce tekrar tekrar düşünmek gerekli diyorum... |
Alıntı:
|
Alıntı:
Köpeğinizi gözlemleyin. Yeterince enerji dökemiyor olabilir. Ya da ilginizi çekmek için yapıyordur. Kuyruk kovalamaya başladığı anda bütün herkes ilgisini ona yönlendiriyorsa bu durumu ilgi çekmek için de yapıyor olabilir. Ona hoş sözler söylemeniz bu hareketini onaylamanız demektir. Köpeğiniz bu tür bir harekete başladığı zaman dikkatini başka bir oyuna/oyuncağa çekip, kısa süreli bir oyun oynayıp bu hareketi unutturabilirsiniz. Ancak öncelikle sormam gereken soru şu olmalıydı. Köpeğinizin yaşı? Bu hareketi ne kadar zamandır tekrarladığı? |
Alıntı:
|
Köpek sizinle 15 hatta 20 sene yaşabilecek bir canlı. Onu "insan"laştırmadığınız sürece sizinle gayet uyumlu olarak yaşayabiliyor. Hatta şehir hayatına da uyum sağlayabiliyor, yalnız da kalabiliyor. Aynen bitkiler gibi onun ihtiyaçlarını öğrenmeniz yeterli oluyor. :) Burada bir iki tane mesaja dayanamadım arka arkaya mesajlar yazdım ama konu aslında çok detaylı ve uzun olabileceğinden kendimi tutuyorum... Forumun özünden uzaklaşmamak adına. Tek söyleyebileceğim genellikle kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyor olmamız. Ama aslında köpekler hakkında "duyduğunuz" çoğu şey sadece şehir efsanelerinden ibaret. Köpekler çok fazla "karmaşık" olmayan, kendilerine ait ihtiyaçları ve psikolojileri olan canlılar. Dengeyi tutturabildiğiniz an hiç sorununuz olmaz. Ama olmazsa olmaz bir şart var, köpeğinizin lideri olmak. Bu liderlik terimi, sert asık suratlı bir ifade canlandırmasın gözünüzde. Disiplinli, tutarlı ve yol gösterici olmak. Çünkü onların genetik olarak ihtiyaç duydukları şey bir sürü ve bir lider ve siz bu rolü üstlendiğinizde köpeğiniz huzurlu olur. Dolayısıyla siz de öyle. Komşularınız da...
(Bir yerde gördüm.. Gereksiz havlama, komşuları rahatsız etme vs... Bütün köpeklere mal edilebilecek şeyler değiller. Doğru yetiştirme ile köpeğiniz bir çocuktan farksız şekilde evinizdeki bir birey olabilir.) Eğer aklınıza takılan birşey olursa seve seve yardımcı olmaya çalışırım |
Köpeğim kuyruğunu takıntılı bir şekilde kovalamıyordu zaten. Bazen yapıyordu. Gerçi o huyu şimdi kalmadı. Yanıt için yine de teşekkür ederim.
Bu sıralar lider tanıma dönemine başladı sanırım. Beni pek takmıyor diyebilirim. Kurabiyeler yardımı ile otur komutunu öğrettim. Oyun oynarken de getir komutunu öğrendi. Gerçi bazen getirdiğini bırakmıyor ama yavaş yavaş onuda öğrenicektir diye umuyorum. :) Köpeğimi gerçekten çok seviyorum. Poposuna hafifçe şaplat demişlerdi. Onu dahi yapamıyorum. En büyük sıkıntım üzerime atlaması. Hayır diye kızıyorum ama bu huyunu bırakmıyor. Ailede bir bana böyle şımarıyor. Bir de sadece beni ısırıyor. :) Onu çok sevdiğimi bildiğine eminim. |
Köpeğinizin ırkı neydi... Okudum mu hatırlamıyorum...
|
Boxer
|
Sayın kaju,
"Poposuna şaplat" önerisi doğru bir yöntem değildir. Eliniz onu sevmek içindir, dövmek için değil. Eğer elinizden korkarsa, sevmek üzere uzattığınızda korkacak ve olumlulama eyleminizi yapamayacaksınız demektir. Bu durumda onu neyle takdir edeceksiniz? Üzerinize atlaması sorun değilse bırakın yapsın. Ama elinizde sıcak sıvı varken yaparsa bilemem :D Henüz çok küçük ve tam oyun dönemi. Vücut kontrolü zayıftır ve deli dolu atlar, koşar. Şimdiden mümkün olduğunca enerjisini boşaltmasını sağlayın ama araya eğitimi de sürekli ekleyin. Şöyle bir cümle kuramazsınız köpeğinize; "bak geçen gün tüm istediklerini yaptım, üstüme atladın ses çıkarmadım, gezdirdim, boğuştum seninle saatlerce. Sen de artık biraz büyü ve sorumluluklarının farkında ol..." :) Yaşadığı şeyi öğrenecektir köpeğiniz. Eğitimi oyun gibi verdiğiniz sürece, köpeğiniz bunu sizinle oyun oynamanın bir parçası sayacaktır. Ne kadar çok ortak eyleminiz olursa o denli uyumlu olursunuz. Korku ile verilen eğitimde korku unsuru ortadan kalktığı anda köpek tüm saldırganlığını ortaya çıkarabilir. Mesela sizin adımlarınızı takip ederek yanınızda yürümesi, attığınızı getirmesi onun sizinle birlikte paylaştığı bir durum gibi keyife dönüşür. |
1 Eklenti(ler)
Üzerinize atlamasını istemiyorsanız, çok geç olmadan bunu öğretmeniz gerekir. Üzerinize atladığında dizinizle ona bir engel oluşturmanız yeterli. Pozisyonu buradan nasıl anlatayım bilemedim, o yüzden çiziyorum.:)
Eklenti 64659 |
Sayın todor bahsettiğiniz pozisyonu anladım. Daha önce arkadaşımda söylemişti. Bu şekilde yapsam bile pes etmiyor. Ben onu ittikçe o daha çok üstüme sıçrıyor ve hırslanıp ısırmaya çalışıyor. Bu şekilde devam edince hemen bir oyuncağı ile dikkatini dağıtmaya çalışıyorum.
Biraz aşırı sevgi gösteriyorum sanırım. Bana geldiğinde 45 günlüktü daha havlıyamıyor hevliyordu. :) Bebek gibi büyüttüm. Hala kucağıma alıp seviyorum. Galiba artık bazı alışkanlıklarını değiştirmem gerek. Yanıtlar için herkese teşekkür ederim. |
Köpeğin geliş istikametine diz koymak bazı köpekler için oyun haline gelebiliyor. Köpek atladığı anda ona sırtınızı dönün. Atlamaya devam ettikçe sırtınızı dönün.
Bir de asıl sevinme eve ilk geliş anında daha yoğun olduğundan eve girer girmez hemen köpekle ilgilenmeyin. Eve gelişininiz normalmis gibi davranın. Örneğin ışık açık, askıya birşeyler asın yani köpekten önce ilgilenecek birşeyler bulun. O esnada atladığı anlarda sırtınızı dönün. Sürekli tutarlı şekilde bunu yaptığınızda vazgececektir. Yeter ki siz kendinizi o atlamayı kesene dek onla ilgilenmemek için kontrol edin. İkincisi de iyi ki şaplak vurmamışsınız. Köpekler tutarlı davranış beklerler. Her gün onu okşayan eliniz aynı zamanda kendisine zarar da veriyorsa köpeğin size olan güveni sarsılır ve sizin ona ne zaman iyi ne zaman kötü davranacağınızı kestiremez. Çünkü onun bizler gibi doğru ya da yanlış yapıyorum kavramı yok. İçgüdüsüne göre hareket ediyor. Onu yönlendirebilmeniz için size güvenmesi şart. Köpeğinize söz dinletebilmek istiyorsanız sadece tutarlı olmanız yeterli. HAYIR hayırdır, başkaları için de o hareket hayırdır. Evdeki herkes kurallar konusunda aynı olmalı ve eşit davranmalıdır. Evet köpeklerimizi seviyoruz ama onlara insan bebekleri gibi davranmamalıyız da. Sonra bunun getirebileceği davranış problemlerinin bedeli ağır olabiliyor. Bir de köpeğe kızdınız diyelim, bunu uzatmayın köpeğe küsmeyin veya kin gütmeyin. Kızdınız - bitti. Şimdi sırada yeni şey vardır köpek için. Eğer kızgınlığınızı uzatırsanız köpek bunu anlayamaz |
Köpeklerin sahibinin üzerine atlaması her dakika yaptıkları bir davranış değil. Genellikle yanlız kaldıktan sonra sahibi eve geldiğinde yaptıkları bir davranış. Sevinme ifadesi. Bundan neden rahatsız olunur anlayabilmiş değilim. Özlem gidermenin nesi kötü?:(
|
Köpeğin üzerinize atlamanızın kötü olmasının bir kaç sebebi;
1. Tam hazırlanmış dışarı çıkıcakken köpek üzerinize atlar çorabınız kaçabilir. 2. İşe giderken giydiğiniz beyaz gömlekte bir çift pati izi oluşabilir. 3. Tırnakları ile giysilerinize özellikle yünlü olanlara zarar verebilir. 4. Eğer köpeğiniz iri bir köpek ise üzerinize atlayıp sizi düşürebilir. 5. Üzerinize atlamayı alışkanlık haline getirir ise bu hareketi herkese karşı yapabilir ve bunun kötü sonuçları olabilir. |
Sayın Kaju;
1)- Köpekler sahipleri dışarıya çıkarken değil, dışardan geldiğinde atlama hareketini yaparlar. 2)- Evdeki köpeğin patisi iz yapmaz. Evde çamurlanmaz çünkü. 3)- Yünlülere zarar verebilir, üzerinize atlamasa da. Sonuçta köpek canlı ve sevilmek ister. Temas etmeden ilgilenilmesi mümkün değil. Kafese kapatmazsanız:( 4)- labrador köpeğim var. Epey iri. Beni hiç düşürmedi. Üzerime atlamaya da bayılır:) Bende patilerini tutarım. Öylece ayakta durur. Beraber dakikalarca etrafı seyrederiz:) Sonunda ayakları yorulur ve dört ayağı ile yere basar. 5)- Sevildiklerini hissetmedikleri kimsenin üzerine atlamazlar. |
Her insan gibi her köpeğinde hareketleri aynı olmayabiliyor.
Sizinki sadece belli zamanlarda üzerinize atlarken. Benim köpeğim beni ilk gördüğünde, beni sonradan gördüğünde, eve yeni geldiğimde, evden çıkarken, evde otururken üstüme atlayabilir... Kısaca her köpeğin üste atlama standarttı yok. Ben ve benim gibi bahçede köpek bakmak isteyenler için kıyafetlerdeki pati izi en az kahve çimen lekesi kadar sorun olabiliyor. :) Elbette köpeğimi çok seviyorum. Üzerim kirlenecek kazaklarım iplenecek diye köpeğimi sevmemezlik yapmıyorum. Ama dışarı çıkarken de kazaklarımın, kıyafetlerimin temiz ve yıpranmamış görünmesini tercih ediyorum. Benim köpeğim 4.5 aylık olmasına rağmen 20 kilo. Geçen gün merdiven başında iken neredeyse düşmeme sebep oluyordu. Çok oyuncu ve aşırı hareketli olduğu için yeni gördüğü biri de olsa üzerine atlayabiliyor. Bu durum bazı kişilerce hoş karşılanmıyor. Bazı insanlar için köpeklerin üzerlerine atlaması sorun olmazken bazıları için sorun olabilir. :) |
Bu konuda kajuya katılıyorum. Köpekler "atlama" işini alışkanlık haline getirdiklerinde bunu yapmaya devam ediyorlar çünkü atlama onlar için bir karşılaşa şekli oluyor.
Köpeğinizin karşılama şeklini değiştirdiğinizde de sizin gelişinize sevinecektir. Ama sizi karşılama şekli farklı olacaktır. Burada yapmaya çalıştığımız şey köpeğin sevinmesini engellemek değil, sevinme tarzını değiştirmek. Siz korkmuyor olabilirsiniz ama evinize gelen, üstelik de köpeğinizin de sempatik bulduğu bir misafiriniz de atlama şeklinde karşılama ile karşı karşıya kalabilir. Ve sizin kadar hoş karşılamayacağına emin olabilirsiniz. Köpeklerimizi insan toplulukları içinde yetiştiriyoruz, sadece bize değil diğer insanlara davranışlarını da göz önüne almak gerekir. Kaju'nun köpeği bir boxer ve en enerjik ırklardan biridir. Bir labradorun yapmadığı pek çok şeyi hem ırksal hem kendi öz karakter özelliği nedeni ile yapıyor olabilir. O nedenle kendisinin sorun olarak gördüğü atlama problemini çözmek istemesi bence de çok doğal. Mesela ben köpeğimi eve geldiği zaman beni oturarak karşılamasını öğrettim. Ki kaju'ya da önerim, köpeğine bunu öğretmesidir. Böylece her tip insanı korkutmadan karşılayan bir köpeği olacaktır. İlgilenirse bu konuyla ilgili bazı makaleler verebilirim kendisine. Agaclar.net sonuçta ana teması bitkiler olan bir forum. Bu nedenle başka konularda çok fazla yer işgal etmek istemesem de, bu konuyla ilgili önerilerimi isteyen olduğu takdirde seve seve paylaşırım. |
Sn.Todor'un çizimle anlattığı yöntem çok iyi çalışıyor, elbette köpekle irtibatta olan herkes uygularsa. Yapılması gereken, hayvanın üzerinize atlayacağını anladığınız anda dizinizi hafifçe öne çıkararak engel olmak. Kısa bir süre sonra üzerinize atlayarak ifade ettiği duyguları için başka bir yöntem geliştirecektir. Sizin de hem atlamasına engel olmak, aynı zamanda da onu anladığınızı ve sevginizi gösteren davranışta bulunmanız işi kolaylaştıracaktır.
|
Köpekler için doğal olan ancak insanlar tarafından hoş karşılanmayan başka davranışlar da var. Söz gelimi, yavru köpekler elinizi ağzına almaktan çok hoşlanırlar. Yavruyken buna sabırla engel olursanız sonra rahat edersiniz. Evde de yaşayan bir hayvan ise, koltuklara çıkmamasını, pati bile koymamasını, kapısı açık bile olsa bazı bölümlere girmemesini kolayca sağlayabilirsiniz. Dahası, evde hangi eşyaların ona ait hangilerinin ona ait olmadığını da öğretebilirsiniz. Ancak bunun için ona ait eşyalar olmalı ve bu net bir şekilde belirgin olmalı.
Daha pek çok şey öğretebilirsiniz onlara. Tek gereken kararlılık, biraz sabır. Yerinde kullanılan ödül de çok işe yarayacaktır. |
Sayın Kaktüs teşekkür ederim. Makaleleri paylaşırsanız sevinirim.
|
Benimkiler hala böyle ifade edemiyor kendilerini.
http://www.youtube.com/watch?v=Z51JO3SOCrw http://www.youtube.com/watch?v=qXo3NFqkaRM http://www.youtube.com/watch?v=hzPyp0-UY1o |
Benim de 10 yaşındaki Terrier cinsi kızımın, sol kulağının iç pembe kısmında kızarmalar olduğunu farkettim. Allerjik mi diye düşüneceğim ancak bir kulağında bu sorun var, diğeri çok normal. Sanki kızamık döküntüsü gibi bir görünüşü var. Kaşıdığına şahit olmadım ancak rahatsız oluyor ki zaman zaman kapasını sallıyor. Kötü bir koku yok. Sizce bu nedir, neden olmuş olabilir? :(
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 05:28. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025