agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Kediler (https://www.agaclar.net/forum/kediler/)
-   -   Kedilere yuva aranıyor (https://www.agaclar.net/forum/kediler/12856.htm)

Nariel 30-07-2012 19:20

Merhabalar herkese,

http://www.agaclar.net/forum/kediler/27991.htm konusunda bahsettiğim küçük yavrunun yuvasını dağıtmışlar. Apartman sakinlerinden biriyle karakolluk olmuştuk, o dağıtmış ve her tarafa kireç dökmüş. 7 yavrudan 6'sı kayıp, sona kalan bizim yavrucuk ise zehirlenmiş gibi halsiz ve gözleri kapanmış.

Karakolluk olduğum adam oralarda olduğu için kediciğe yaklaşamadan oradan uzaklaştım. Daha sonra veterineri aradım ama yerinin olmadığını bakamayacağını söyledi.

Kediyi oradan alamadım ama yarın alacağım bir fırsatını bulup. Benim evde de yukarıda bahsetmiş olduğum diğer yavru kedim var, hasta olabilir diye diğerini bunun yanına getirmek istemiyorum çünkü yeni aşılattım. Bağışıklık sistemi zayıf yeni aşılandığı için.

İstanbul'da oturan arkadaşlardan , lütfen İstanbul'da yaşayanlardan birisi bu ufaklığı alabilir mi? Bu çevredeki tüm veterinerler "yer yok" dedi ve bu kedi orada ölecek. Yarın alıp evin balkonuna getireceğim ama diğeri için çok korkuyorum, ben veterinere götürüp tedavi ettireceğim size sadece geçici yuva vermek düşecek.

Karakolluk olduğum adam orada durmuş etrafı kolluyordu, sanırım bahsettiğim son kalan kediye de bişeyler yapacak. Adamdan da korkuyorum başıma birşey gelecek diye, malum bu ülkede pisi pisine adam öldüren çok.

Lütfen yardımcı olabilecek olan varsa alsın, yarın veterinere götüreceğim, sonra isteyene elden teslim edeceğim.

Sûz-i Dilârâ 30-07-2012 20:35

Böyle bir durumda ne denir bilmiyorum ki Allah o adama veya zavallı kedilere bunu her kim yaptıysa ona müstahakını versin.

Nariel, biliyorum buradan söylemek kolay ve eminim orada durum hiç de kolay değildir ama benim de başıma neler geliyor burada. O yüzden yaşadıklarını, hislerini, korkularını çok iyi anlayabiliyorum. Ama lütfen hasta kediciği orda bırakma, adama söyle alıp evime götüreceğim diye şartlarını zorla yavruyu bir şekilde ordan almaya çalış. Allah yardımcın olsun. :(

iris41 30-07-2012 21:43

Benim alt kat komşum karı koca ögretmen gecen gün kedilerin su kabını dökerken yakaladım zaten ne zaman bizi görse kedilere yem veriyoruz diye sacma sapan konuşuyor bizi şikayet ediyor diger katlara .
Tamam hayvan sevmiye bilir ama sokaktaki kedi köpegin rızkına mani olmak işte bunu anlıyamıyorum.
Nasıl bir toplum olmuşuz kendimizden başka canlıya müsamah gösteremiyor sevgi veremiyoruz .
**** şu var verecek icimizde sevgimi kalmamış bazen cok şanslı oldugumu düşünüyorum her güzel şeyi sevmek cok güzel bir duygu ;)

loveforlife 30-07-2012 23:42

bu merhametsizlik niye?
 
1 Eklenti(ler)
İnsanların her geçen gün insani duygularını biraz daha yitirdiğini görmek içimi acıtıyor. Aslında çoğu zaman hayvanlar kadar merhamete ve sadakata sahip olamıyorlar insan maskesiyle dolaşan bu canlılar.

Arka sokağımızdaki yıkık dökük boş evde mahsur kalan 2 kedi yavrucuğu için günlerdir çırpındım. Bizim evle diğer binanın bahçesi bitişik ama geçmek neredeyse imkansız gibi. 4 yavrusu vardı anne kedinin nasıl olduysa o iki tanesini indirememiş zavallım. Çırpınışlarım sonuç vermedi. Çok geçmeden biri düşüp hem kendi hem de aşağıdaki iki kardeşi başında ağlarken can verdi minik pisi.

Ama diğeri bir türlü inemiyor, bense çaresizlikten ne yapacağımı bilemiyordum. Ev bir vakfa bağışlanmış, sözde yıkıp yurt yapacaklarmış. Ama nasıl vakıfsa hiç muhatap yok. Günlerce telefonda dursan da nafile. İtfaiye mal sahibini arayın deyip gelmiyor, mal sahibinin neye hizmet ettiği bilinmiyor...

2 kat balkonundaydı kedi, cam da açıktı ama içeride kapı, cam ne haldeydi bilmiyorduk. Günlerce hortum tutarak balkonda su birikintileri oluşturmaya çalıştım, yiyecek atmaya uğraştım. Sonra yan taraftaki komşuya şu mübarek günlerin hatrına rica ettim. onun terasından kovayla su indirdik yiyecek bir şeyler attık.El kadar bebe su içmeyi bile bilmiyordu ki!

Günler, geceler boyunca sürekli ağlıyordu pisicik. Tabii onunla beraber ben de... Sürekli bahçedeki anne ve kardeşlerine ulaşmaya çalışıyor ancak bunu bir türlü başaramıyordu. Anne kedi ve pisiciğin kardeşleri de o inemiyor diye hep ağladı. Onlara duvar üzerine yemek ve su koyuyordum da balkondaki acıtıyordu canımı. Aşağı inemedi ama sanırım içerde açık olan kapılardan geçerek terasa kadar çıkmış, tekrar da aşağı inememiş pisi. Dün ve bugün ölüyorum yalvarışları vardı miyavlamasında. İnlercesine, son nefesini verircesine miyavlamalarına yürek dayanmıyordu. Bugün diğer taraftaki balkondan çok rahatlıkla kediye ulaşabilecek olan komşuyu aradık annemle, "Allah rızası için bir şeyler atın!"dedik. Aylak insanlar sizi ve kedinizi eyleyemeyiz diyerek suratımıza kapattılar telefonu. Araya tanıdıklar sokarak itfaiyeye ulaştım bu kez, yalvardım gelin diye. Ben itfaiyeyi çağırmışım diye başladı bu kötü ruhlular bağırmaya. Ama bu arada kedicik son nefeslerini veriyordu evin bir yerlerinde. İnsanlar bana saldıradursun... Doldurup hepsine evimde bakaymışım.Taş atıp ezeceklermiş kedilerin kafalarını. Bundan sonra köpek kurtarma operasyonu da yaparmıymışım... Gerekirse onu da yaparım dedim merhametsizlere. Bu dinimize yakışıyor mu? Şu mübarek günlerde insanlık mı bu?

Zar zor bahçeden geçip bir şekilde ulaştılar eve. Ama yarım saat önceye kadar inlemelerini duyduğumuz pisiciği görmediklerini söylediler.Atlamaya çalışırlarken bir saksı biberimi düşürüp kırdılar, zerre kadar üzülmedim. Keşke(!) yeter ki kurtulsaydı bebecik... Camı kırıp bırakmış itfaiyeci çıksınmış diye. Yaşıyor olsa dahi, açlık ve susuzluktan perişan kalmış nasıl çıksın ki o yavru dışarı? Göz göre göre belki de son nefesini verdi bebecik... En kötüsü de hep ağladı kısacık ömrü boyunca. Artık inlercesine miyavlaması duyulmuyor. Ama bir şey yapamamış olmanın çaresizliğiyle benim içim acıyor, kavruluyor!

ve insan kılığıyla ortalıkta dolaşan varlıklar her gün biraz daha midemi bulandırıyor...

kelebek çalısı 31-07-2012 03:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi loveforlife (Mesaj 1004188)

İnsanların her geçen gün insani duygularını biraz daha yitirdiğini görmek içimi acıtıyor. Aslında çoğu zaman hayvanlar kadar merhamete ve sadakata sahip olamıyorlar insan maskesiyle dolaşan bu canlılar.

ve insan kılığıyla ortalıkta dolaşan varlıklar her gün biraz daha midemi bulandırıyor...


Sn. loveforlife,

ben sizin duyduğunuz hissi, çaresizliği anlayabiliyorum. Ne yazık ki benzer bir olayı dün sokak köpekleri ile ilgili tecrübe ettim.

Mutsuz(hasta) insanlar, mutsuz hayvancıklar diyebiliyorum sadece. Bulsalar, yakalasalar belki elleriyle yapabilecekleri potansiyel eziyeti böyle yaparlar kimileri de...

Bir de nedense sürekli en duyarlı olduğumuz konular bizlerin gözü önünde vuku bulur ve kimsecikler duymazken bu gariplerin sesini, sadece bizim kulaklarımız algılar yardım çığlıklarını.

Mağdur olan canlılara yardım etmek boynumuzun borcudur. En vahşi canlı olan insan ile merhamet duygusunu yüksek tutan insan arasındaki mücadeledir bu.

Nariel 31-07-2012 07:56

Sevgili loveforlife,

Çok zor durumda kalmışsınız, yapacak birşey yok içiniz acıyacak ama günahı size değil o merhametsiz akılsız komşulara.. Siz yapacağınız şey vardı da yapmadınız mı? O insanlar bunun bedelini bir gün ödeyecekler. Kurtarmaya çalışırsınız adınız manyak olur, yemek verirsiniz adınız hasta olur, seversiniz yolda giderken anında tepki gelir "alıştırmayın bağyan".

Bazı insanlar akılsız, küçük, düşüncesiz, eğriyi doğruyu ayırt edemeyen tiplerden malesef. Ve onlardan çok var dünyada. Zibil gibi de çoğalıyorlar.

Sevgili kelebek çalısı, "nedense sürekli en duyarlı olduğumuz konular bizlerin gözü önünde vuku bulur ve kimsecikler duymazken bu gariplerin sesini, sadece bizim kulaklarımız algılar yardım çığlıklarını." yazmışsınız. Hayır bu böyle değil; sadece biz duymuyoruz; herkes duyuyor görüyor herkesin başına geliyor ama biz ilgileniyoruz; onlar geçip gidip 10 saniye sonra unutuyorlar.

Nariel 31-07-2012 08:34

1 Eklenti(ler)
Bu zavallıyı alabilecek biri yok mu? Beyazlı olan değil, simsiyah ve bakımsız, gözlerini bugün tedavi ettireceğim. Ve diğer kedim yeni aşılandığı için eve dışarıdan başka kedi sokamam, balkonda baksam aşağı düşer korunaklı bir balkon değil. Lütfen İstanbul'da olan biri onu alsın geçici olarak ve beraber boş veteriner arayalım; boş varsa ona bırakalım. Şu an belki de o merhametsiz adam bunu öldürmüştür, gidemedim yanına alamadım.

çisem 31-07-2012 09:55

Sevgili arkadaşlar,
ruhsuz insanlarla her zaman karşılaşıcağız ve bu evrende onlar da hep olacaklar.

Bir canlının acı çekmesine duyarsız kalan, o acıdan mutlu olan insanların bir kaç tanesinin son nefeslerini verirken yanlarında bulunma durumunda kaldım.
Balkondan kuyruğundan tuttuğu kediyi havada döndüre döndüre 3.kattan fırlatmış bir kadın sayesinde küçük yaşta nefretle tanıştım. Bu duygunun büyümesine sebep olan bu tür insanlara hep kızarım beni bu çirkin duyguyla tanıştırdıkları için.

Kızımı büyütürken bu nefret duygusundan elimden geldiğince uzak tuttum.
"Biz hayvanseveriz, onlar değil... nasıl ki hepimiz aynı değilsek... bu da böyle" diyerek bu duyguyu uzaklaştırdım bu tür insanlarlı ilişkilerimizde.

Yıllar sonra bu komşu kadının kızı, baktığı yatalak annesinin son nefesinde beni çağırdı.
Yapılacak birşey kalmamıştı ama ben 5-6 yaşlarında o fırlattığı, üç gün annemle ağzına pamukla su ve sütle beslediğimiz, günlerce bu kedinin başında döktüğümüz göz yaşları ve beslediğim nefretle dolu olduğum, inleyerek bir türlü ölemeyen kadın, tıpkı o kedinin çıkarttığı sesleri çıkarttı. Ambulans doktoru bile müdahele edemedi zaten sürekli yoğun bakımlarda idi, yapılacak birşey yok denildi ve son an beklendi.
Demek istediğim, çok hayvanlara eziyet etmiş biri kolay ölemiyor bunu gördüm. Ve hala bu iki ölüm hep gözümün önüne gelir. Ve ben zulmün insanoğluna yarar sağladığını görmedim.
Çocuk yaşımda nefret duygusunu ilk kez bu kadında hissetmeme sebep olan bu olayı,
Sevgili loveforlife'nin üstteki mesajını okurken benzerlerine tanık olduğum çocukluk yıllarım gözümün önüne geldi.

Siz elinizden geleni yapıyor ve çaresiz kalıp acı çekiyorsunuz ve bundan mutlu olan insanları görüyorsunuz. Lütfen bu çaresizliklerde yanlız olmadığınızı düşünün ve bazen bizler adaleti maalesef sağlayamıyoruz bunu kabul edin.
Sayın Nariel,
bir an önce kediyi o insanın mekanından alın ve hayati fonksiyonlarını kontrol edip, sonra sahiplendirme olayında çare arayın derim affınıza sığınarak.

Güzin Çakar 31-07-2012 10:18

Sayın Nariel istanbul diyoruz ama hangi semttesiniz? Ben Halkalı-Atakent'te oturuyorum. Eğer yakınsanız özel'den tel. no. veriniz. Beraber geçici bir çözüm bulmaya çalışalım.

Yazılanların tamamını okumadan mesaj yazmıştım. Ekleme yapmam gerekli oldu.Benim için Veteriner Hekim konusu sorun değil. Nazımın geçtiği, çok sevdiğim ve mesleğinde çok iyi bir ahbabım var. Öncelik kediciğin oradan alınması...

selis 31-07-2012 10:41

1 Eklenti(ler)
Eklenti 322479

Yaklaşık 1 ay önce eşim sokaktaki çocukların elinden almış bu kediciği.. Gözleri açıktı fakat idrarını kendisi yapamıyordu.. Sanırım 20 günlük olmalıydı..

Biberonla bir süre besledim.. Arada bir iki parça katı yiyecek yedirmeye çalıştım ki, onu bırakınca aç kalmasın.. İzmir Fuarında kedi barınağı görmüştüm.. Sanırım çevredeki gönüllüler küçük bir yer yapmışlar.. Ara sıra kuru mama getirip bırakıyorlar. Fuar görevlileri de sularını eksik etmiyor.. Geçen hafta kediciği oraya bıraktık, çünkü sokağa bırakılmayacak kadar küçüktü.. Sabah gidip baktık, sorun yok..

İzmir'de kedi bulup da bırakmak zorunda olanlar varsa, en azından Fuar'a bırakmak sokağa bırakmaktan daha risksiz ve çok sayıda kedi barınıyor orada.. Yer, Kahramanlar kapısından girince sağa doğru 30-40 metre ileride..

Nariel 31-07-2012 11:28

Şu an işyerindeyim, dün resmen korktum ve kediciği oradan alamadım, kendime çok kızıyorum. Ama o cani adamdan korktum, takip eder bişey yapar diye çünkü ciddi ciddi karakolda kavga etmiştik (ben onu hakaretlerinden dolayı şikayet ettiğim için). Gider gitmez bakacağım, oradaysa hemen alacağım.

Zavallı yavru zaten üvey evlattı, yalnız başına bulup diğer yavruların arasına karıştırıvermiştim, ne bahtsızmış.

Asıl anne kediyi alıp kısırlaştırmak lazım her sene doğuruyor, en sonunda bunu öldürecekler.

limon_sever 31-07-2012 11:40

2 Eklenti(ler)
Bahçeyi dolaşırken bir minik kedi sesi duydum. Bir baktım. Yeni doğmuş, 2-3 günlük bir kedi yavrusu. Ne yapacağımı şaşırdım. Kendi başına sürüne sürüne bir yerlere gitmeye çalışıyor. Etrafa bakındım. Ne kardeşleri ne de annesi var ortada. Daha neden sonra sokak kapısının girişinde bizim minhoş dediğimiz van kedisi kırması kedimiz yavrulamış. 2 yavrusu var. Bulduğum yavruda aynı boyutlarda ve renkleri aynı. Tamam dedim. Buldum sizi. Önce minhoş beni görünce kaçtı ve saldırı moduna geçti. Tabi ben pür dikkat, tereddüt etmeden diğer yavruların arasına yavru kediyi bıraktım. Yavru kediler üst üste, alt alta birbirlerine karışıncaya kadar 3-5 adım geride biraz bekledim. Minhoş önce yaklaşamadı. Biraz geri çekildim. Minhoş hemen yavruların yanına geldi. Tabi ben yine minhoşun dikkatini dağıtma derdindeyim. Diğer yavru kediyi kabullenmesi için. Diğer yavru kedi minhoşun altına giremedi önce. Dolandı minhoşun çevresini ve daldı yavruların arasına. Sütten nasibini aldı. Ben bir kez daha tamam dedim. Oldu bu iş. Ben biraz daha minhoşun dikkatini dağıttım. Sonra su doldurup, bir de mama yapıp minhoşun önüne koydum.

Şimdilik durum güzel.

Eklenti 322499

Eklenti 322500

Nariel 31-07-2012 11:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi gçakar (Mesaj 1004290)
Sayın Nariel istanbul diyoruz ama hangi semttesiniz? Ben Halkalı-Atakent'te oturuyorum. Eğer yakınsanız özel'den tel. no. veriniz. Beraber geçici bir çözüm bulmaya çalışalım.

Yazılanların tamamını okumadan mesaj yazmıştım. Ekleme yapmam gerekli oldu.Benim için Veteriner Hekim konusu sorun değil. Nazımın geçtiği, çok sevdiğim ve mesleğinde çok iyi bir ahbabım var. Öncelik kediciğin oradan alınması...

Şişli'deyim ben ama heryere getirebilirim toplu taşımayla. Veterinerde tedavi işini ben hallederim sadece kalacak yer lazım zavallıcığa. Teşekkürler ilginiz için..

Güzin Çakar 31-07-2012 11:57

Sevgili nariel mesaj yazmışsınız ama tel no yazmayı unutmuşsunuz :) Veteriner ile uğraşmayın. Zaten bakımsız ve minik olduğundan bir kaç gün veterinerde bırakmayı düşünüyorum. (Şu an evimin içinde bakamam. Köpek ve saksağan var)Veteriner gözetiminde kendini daha çabuk toplar.. İki farklı veterinerin verecekleri ilaçlar farklı olabilir. Tek veterinerin görmesi daha iyi. Bu sırada da ne yapacağımızı düşünürüz.

Nariel 31-07-2012 12:11

2 Eklenti(ler)
Telefonu unutmuşum yazdım onu da. Tamam hemen alıp getiririm umarım geç kalmamışımdır herşey için. İşte sağlıklı hali böyleydi:

Güzin Çakar 02-08-2012 09:15

Sevgili Nariel
Umarım çabalarınızın karşılığını alırsınız, minik yavrular başlarına kötü bir şey gelmeden sağlıkla büyürler.Dualarım sizinle...

tabiatdostu 02-08-2012 18:38

kızlarıma koca arıyorum :))
 
4 Eklenti(ler)
merhabalar kızlarımız gülbeyaz ve nazlıcan a bir beyfendi arıyoruz.sahiplendirmek **** evlendirmek isteyenler lütfen haber versin.selamlarımla...

tabiatdostu 02-08-2012 18:41

üst iki fotoğraf nazlıcan,alttaki iki fotoğraf gülbeyaz...

çisem 02-08-2012 19:03

Neden eş aradığınızı yazmamışsınız.
Türünü üretmek mi?
Üretip kedi sahibi olmak isteyenlere yavruları sütten kesilince parayla ya da parasız sahiplendirmek mi?
Kedilerinizde şuan bir kızışma varsa, zamansız kızışmayı hamilelikle sonlandırmak mı?
Ya da benim tahmin edemediğim bir neden varsa açıklayabilir misiniz?

çisem 02-08-2012 19:07

Sevgili Nariel;
kediden iyi haberleri merakla bekliyoruz.

tabiatdostu 03-08-2012 13:29

Merhabalar sayın Çisem,sözleriniz biraz kışkırtıcı gelsede ortalıkta olan biten şeylerden dolayı size hak veriyorum.kızlarım diye bahsederim her daim kedilerim değil,kısırlaştırılmaları taraftarı değilim.,bu zamana kadar 4 batım yavrularımız oldu hiçbiri sahipsiz evsiz kalmadılar...
güvenmediğim kanaat etmediğim kimselere bebişlerimi vermem...
para eşya hiçbir bedel olmaksızın yanlızca anne ve babalık yapabilecek ailelere yavru veriyorum...
selamlarımla.

Nariel 03-08-2012 14:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi çisem (Mesaj 1005384)
Sevgili Nariel;
kediden iyi haberleri merakla bekliyoruz.

Merhabalar,

Bahsettiğim zavallı kedinin bir de kardeşi kalmış o gün görmemişim. Ve iyi haber, anneleri de meydanda. (Şu durumda 5 adet yavru kayıp durumda, birinin araba altında ezildiğini öğrendim.)

Bu yavruyla sevgili gcakar ile birlikte ilgilenecektik, kendisi sağolsun veteriner konusunda da çok yardımcı oldu ama annesini de meydanda görünce ayırmaya kıyamadım. Duygusal olarak annesinin yanında bulunmasını istedim ve eczaneden göz damlası alarak bunun gözlerine damlattım.

Tabii bu arada besledim de. Her işlemi onu o cani apartamanın önünden alıp uzaklaştırarak yaptım ki akılsız birileri laf etmesin. Sonuç olarak şu an kaldırımlarda anneleriyle beraber 2 kardeş yaşamaktalar ve ufaklığın gözleri büyük ölçüde iyileşti. Oyunlar oynayıp duruyor. Başkaları da yem koyuyor gördüğüm kadarıyla (bir gün onlara da laf edeceklerdir eminim).

Ben şimdilik kollamaya devam ediyorum. İlgilenen herkese çok teşekkürler..

çisem 03-08-2012 17:20

Sayın Nariel,
çok sevindirici haberlerin için önce sana ve sonra gçakar'a teşekkür etmek istiyorum.
Kedinin gözlerine o damlaya devam edebilirseniz iyi olur.
Pomadı ve bu damlaları cebimden hiç eksik etmiyorum.
Sokakta gördüğüm gözü problemli kedilere sürekli kullanıyorum.
Ciddi göz hastalıkları ve göz kayıpları bu tür enfeksiyonlardan ölümlerle sonuçlanabiliyor çünkü. Ve bulaşıcı da olabiliyor çoğu kez.

Size kolay gelsin.

çisem 03-08-2012 18:10

Sayın tabiatdostu;
kışkırtıcı olarak yorumlanabilecek bir cümle kurmadım.
Bu topikte, yardıma muhtaç kedilere yuva aramaktayız ve birbirimize bazı konularda destek vermekteyiz. Yukarıdaki mesajdaki gçakarın desteği gibi...

Biz, genelde sokak hayvanları ile ilgili yuva ararken, sizin iki dişi kedinize eş arayan mesajınız bu mesajların arasında benim merak etmemi sağladı.

Ev kedilerimizin kısırlaştırmalarına ya da kısırlaştırılmamalarına kimsenin sorgulama hakkı zaten olamaz.
Ben kısırlaştırmaktan yanayım ve hem ev hem sokak kedilerine bunu hep yapıyorum. Geride kalanların refahı için, sefaletten onları korumak için. Evimdeki erkek kedimi de sokak dişilerini hamile bırakmaması için kısırlaştırdım yıllar önce.

Size madde madde sorularım üretimi neden düşündüğünüzle ilgili idi?
Zor bir soru değil aksine basit cevabı olabilecek sorularımı kışkırtıcı bulmanızı da ben anlayamıyorum.

Biz çiftleşmelerden sokaklardaki hayvanları sahiplendirmeye çalışmakla, ya da ıslah edip gereksiz çoğalımlarını engellemek adına kısırlaştırmalar yaparken sizin çiftleştirmek için eş aramanızın sebebini merak etmem sizce normal değil mi ?

Çünkü ben artık başka sokaklardan sokağıma ya da kapıma bırakılmış anne ve yavruları sahiplendirecek aile bulmakta çok zorlanıyorum. Aklım gidiyor bu mart sezonu hamile kedi olacak diye. Bu kış elimde damlalık ve biberon eksik olamadı ve çok soğuk bir kıştı.
Kısaca bizim sorunumuz üremeleri iken, sizin sorununuz üretip çoğaltmak olunca bizimkiyle çelişiyor ve merak daha da artıyor.

Ticaretini yapıyor olsanız, burası zaten onun yeri değil, tohum satış bölümüne satılık yavru kedi ilanı olsun. Kaldı ki siz de üstteki mesajınızda sahipsiz yuvasız kedinizin kalmadığını yazmışsınız bu çok sevindirici bir haber.

Eş aramak için; ağbimin de terier cinsi erkek köpeğinin zamansız kızışması ve aynı durumda bulunan aynı cins iki dişi ile irtibata geçmesi kadar normal bir şey sizinkisi.

Kediler rahat ortamda 2-3-4 değil, bazen 6-7 tane bile doğurabiliyorlar. Siz diyorsunuz iki tane dişi ve en az 6-7 yavru eder ve hepsi sütten kesilince bulduğunuz yuvalara dağıtılacak. Bu işlemi siz mi talepler doğrultusunda yapıyorsunuz, (kedi beslemek isteyenler ya da sizdeki cinsi sevenleri listeleyip çiftleştirme yapalım diyorsunuz), yoksa erken dönem kızışan kedileriniz mi içgüdüsel dürtüleri gereği üremek istiyor?

Hala merak etmekteyim.
Kolay gelsin.

syılmaz 03-08-2012 19:48

Sn. Çisem, sanıyorum Sn. Tabiatdostu'nu anlıyorum. Çok kedi beslemiş olmakla beraber kedi cinslerinden anlamam ama sanırım kedileri cins ve soylarının devamını istiyor. Benim türünün iyi örneği, çok zeki ve yetenekli bir köpeğim olsa, soyunun devamını isterdim. Asla kısırlaştırmak istemezdim.

Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması konusunda ise size sonuna kadar katılıyorum, sokaklar ve çöplükler hiçbir hayvanın doğal yaşam alanı değil. Bu sebeple sokak hayvanlarının çoğalması sosyal bir sorun ve kısırlaştırmaktan başka çare yok.

Bu arada Nazlıcan, Hürrem ayarındaymış. :)

çisem 03-08-2012 22:22

Sayın syılmaz,
hiç bir canlı için ırk, cins ayrımı yapmak istemeyiz diye düşünüyorum.
Doğada soyu tükenmekte olan nice hayvan için mücadeleler veriliyor.

İş evcil hayvanlara gelince, bizler tüketim toplumu olarak rant peşinde oluverdik.
Özel ırklar yaratıldı, hayvanların genleriyle oynandı.
Bunlara iyi paralar yatırıldı ve tüm dünyaya pazarlanmakta hala.
Bunları karşıtlık olmak adına söylemiyorum.

Marka ve cins arayışlarının hayvan sevgisine de bu denli bulaşması bazı zamanlar beni üzmekte.
Sokak hayvanlarının sahiplendirilmesinde bunun cinsi nedir diye ısrarla bana sorulmakta.
Bu soruyu çocuklar sormuş olursa sahiplendirme şansımın yüksek olduğunu görüyorum.
Onlar koşullu sevgiyi henüz öğrenmediklerinden ısrarları bitip ailelerini ikna ediveriyorlar.

Bana dokunan hassas yer de burası anlayacağınız.
Ben hiç bir hayvanın ırkına, cinsine bakmadan alıp bakıyor ya da bakımını yapacak birileri bulmaya çalışıyorum.

Polis timi ya da arama kurtarma köpekleri de özel eğitimler sonucu yetenekleri geliştiriliyor. Topluma hizmet adına, akutta enkaz altında kalan canlıyı bulmada,
bir topan ekmeğe ve sevgiye ölümüne bağı bahçeyi koruyan bu hayvanların hepsi bana göre eşit.

Sıfır numara ağbimin terieri vav vav diye iki kez havlayıp, kediden korkarken ona bağı bahçeyi teslim edemeyiz bu bir gerçek.

Hoş hırsızla oyun oynayan goldenler de var. Sivas kangalı olan otelcinin tüm klimalarını söken hırsızları tamirci zanneden köpeklere de şahit oldum.

Sonuçta hepsi hayvan ve sokaklar da her cins köpek ve kediyle dolu.
Ben bunlar çoğaldıklarında sahiplendiremiyorum artık. Bahçesinde aç susuz bağıran yavru kedinin, filanca cins kediden üstün görünen farkını ben çözemedim. Köpeklerde durum başka, koku alma, yüzebilme, kas gücü v.s ile farklılıklar gösterebiliyor belli cinsler. Kedilerde en güçlü pati ya da çene gibi bir özellik te yok.
Ama hiç anlayamam kedilerin ırk farklılıkları harici marka özelliği taşıma durumlarını.

En son eve girmeyi başaran yaramaz kedim en çirkin ve cılız olan yavru kediydi. Çok kısa, seyrek hatta yok dehecek kadar az tüyü var. Ama tekir özelliğini daha fazla taşımakta. Zavallımın ataları kimlerdi ne önemi var ki.
Cinsi ise çok ama çok karışık. En az on farklı özellikte. Cins hayvan değil diye kimse istemedi onu.
Boz tekir olsaydı alırdık dendi. Sihirli değneğim yoktu hemen onları boz tekire dönüştürecek.
Boz tekir çok üstün özellikli bir hayvan mı, tabii ki hayır. Evimdeki 12 yaşındaki oğlum boz tekir ve ben onu kısırlaştırdım:)

İşte bu marka arayışı çocuklara bu şekilde gelip biçimleniyor.
Siyam kedileri kendi cinsinden başka kedi ile çiftleştiğinde yavruları en fazla 1 ay yaşıyor.
Genleri kabul etmiyor başka bir ırkın karışımını. İran kedilerinde ve bazı cinslerde de durum böyle.

Çocuğuna hayvan sevgisi vermek adına pet shoplarda cins hayvan arayan aileler olmazsa bu rantta olmaz diyorum.


Bu rant ; hayvanların sağlıksız üretimleri ve nakit dönüşümün hızı açısından, yavrunun anne sütünden erken ayrılması gibi bir çok sorunlu, çoğu zaman kemikleri bu nedenle gelişemeyecek sağlıksız yavruları da beraberinde getirmekte.

Çoğu pet shop bu yolla iyi paralar kazanmayı seçmekte.
Pet shoplar gibi bazı veterinerlerimizi de ne yazıkki bu rantın içinde görmekteyim.
Ben ticari düşünen veterinerden hızla uzaklaşıp onu biraz da takibime alarak yoluma devam ediyorum.
Para kazanma uğruna dişiye kızışmasa bile suni döllenme yaptırılıp, yavrularından erkenden ayrılan anne depresyona giriyor.
Bu yolların ne kadar etik bir yol olduğu ayrıca tartışılır.

Mesela; sokakta bir kedim ankara kedisi ama ben kısırlaştırdım.
Çünkü artık doğurganlığı maalesef bitmiş, bir deri bir kemik halde bulduk.
Yumurtalıkları çürümüş, bunu kısırlaştırma sırasında gördük.
Çok doğum yapmış ve rahimi zarar görmüş...
İki yumurtalığı ve rahimini de aldı veterinerimiz.
Günlerce yoğun bakım ünitesinde tuttuk.
Yemeğini ağızdan yemeye başladığı an sevgi dolu yaşlı bir teyzeye şimdilerde yarenlik etmekte.


Son olarak, sahipli hayvanların üretimi belli amaçlara hizmet ederken, sokak hayvanları sadece içgüdüleri ile üreyerek, bizler de sürekli bu yavruları sahiplenecek insanlar arayıp duruyoruz.
Aynanın diğer yüzü gibi yani bu çelişki.

Charlaux 03-08-2012 22:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi çisem (Mesaj 1005777)
Sayın syılmaz,
hiç bir canlı için ırk, cins ayrımı yapmak istemeyiz diye düşünüyorum.
Doğada soyu tükenmekte olan nice hayvan için mücadeleler veriliyor.

İş evcil hayvanlara gelince, bizler tüketim toplumu olarak rant peşinde oluverdik.
Özel ırklar yaratıldı, hayvanların genleriyle oynandı.
Bunlara iyi paralar yatırıldı ve tüm dünyaya pazarlanmakta hala.
Bunları karşıtlık olmak adına söylemiyorum.

Marka ve cins arayışlarının hayvan sevgisine de bu denli bulaşması bazı zamanlar beni üzmekte.
Sokak hayvanlarının sahiplendirilmesinde bunun cinsi nedir diye ısrarla bana sorulmakta.
Bu soruyu çocuklar sormuş olursa sahiplendirme şansımın yüksek olduğunu görüyorum.
Onlar koşullu sevgiyi henüz öğrenmediklerinden ısrarları bitip ailelerini ikna ediveriyorlar.

Bana dokunan hassas yer de burası anlayacağınız.
Ben hiç bir hayvanın ırkına, cinsine bakmadan alıp bakıyor ya da bakımını yapacak birileri bulmaya çalışıyorum.

Polis timi ya da arama kurtarma köpekleri de özel eğitimler sonucu yetenekleri geliştiriliyor. Topluma hizmet adına, akutta enkaz altında kalan canlıyı bulmada,
bir topan ekmeğe ve sevgiye ölümüne bağı bahçeyi koruyan bu hayvanların hepsi bana göre eşit.

Sıfır numara ağbimin terieri vav vav diye iki kez havlayıp, kediden korkarken ona bağı bahçeyi teslim edemeyiz bu bir gerçek.

Hoş hırsızla oyun oynayan goldenler de var. Sivas kangalı olan otelcinin tüm klimalarını söken hırsızları tamirci zanneden köpeklere de şahit oldum.

Sonuçta hepsi hayvan ve sokaklar da her cins köpek ve kediyle dolu.
Ben bunlar çoğaldıklarında sahiplendiremiyorum artık. Bahçesinde aç susuz bağıran yavru kedinin, filanca cins kediden üstün görünen farkını ben çözemedim. Köpeklerde durum başka, koku alma, yüzebilme, kas gücü v.s ile farklılıklar gösterebiliyor belli cinsler. Kedilerde en güçlü pati ya da çene gibi bir özellik te yok.
Ama hiç anlayamam kedilerin ırk farklılıkları harici marka özelliği taşıma durumlarını.

En son eve girmeyi başaran yaramaz kedim en çirkin ve cılız olan yavru kediydi. Çok kısa, seyrek hatta yok dehecek kadar az tüyü var. Ama tekir özelliğini daha fazla taşımakta. Zavallımın ataları kimlerdi ne önemi var ki.
Cinsi ise çok ama çok karışık. En az on farklı özellikte. Cins hayvan değil diye kimse istemedi onu.
Boz tekir olsaydı alırdık dendi. Sihirli değneğim yoktu hemen onları boz tekire dönüştürecek.
Boz tekir çok üstün özellikli bir hayvan mı, tabii ki hayır. Evimdeki 12 yaşındaki oğlum boz tekir ve ben onu kısırlaştırdım:)

İşte bu marka arayışı çocuklara bu şekilde gelip biçimleniyor.
Siyam kedileri kendi cinsinden başka kedi ile çiftleştiğinde yavruları en fazla 1 ay yaşıyor.
Genleri kabul etmiyor başka bir ırkın karışımını. İran kedilerinde ve bazı cinslerde de durum böyle.

Çocuğuna hayvan sevgisi vermek adına pet shoplarda cins hayvan arayan aileler olmazsa bu rantta olmaz diyorum.


Bu rant ; hayvanların sağlıksız üretimleri ve nakit dönüşümün hızı açısından, yavrunun anne sütünden erken ayrılması gibi bir çok sorunlu, çoğu zaman kemikleri bu nedenle gelişemeyecek sağlıksız yavruları da beraberinde getirmekte.

Çoğu pet shop bu yolla iyi paralar kazanmayı seçmekte.
Pet shoplar gibi bazı veterinerlerimizi de ne yazıkki bu rantın içinde görmekteyim.
Ben ticari düşünen veterinerden hızla uzaklaşıp onu biraz da takibime alarak yoluma devam ediyorum.
Para kazanma uğruna dişiye kızışmasa bile suni döllenme yaptırılıp, yavrularından erkenden ayrılan anne depresyona giriyor.
Bu yolların ne kadar etik bir yol olduğu ayrıca tartışılır.

Mesela; sokakta bir kedim ankara kedisi ama ben kısırlaştırdım.
Çünkü artık doğurganlığı maalesef bitmiş, bir deri bir kemik halde bulduk.
Yumurtalıkları çürümüş, bunu kısırlaştırma sırasında gördük.
Çok doğum yapmış ve rahimi zarar görmüş...
İki yumurtalığı ve rahimini de aldı veterinerimiz.
Günlerce yoğun bakım ünitesinde tuttuk.
Yemeğini ağızdan yemeye başladığı an sevgi dolu yaşlı bir teyzeye şimdilerde yarenlik etmekte.


Son olarak, sahipli hayvanların üretimi belli amaçlara hizmet ederken, sokak hayvanları sadece içgüdüleri ile üreyerek, bizler de sürekli bu yavruları sahiplenecek insanlar arayıp duruyoruz.
Aynanın diğer yüzü gibi yani bu çelişki.

Hayir cins olanina da sahip cikilsa :( Benim kedim Kullu sokaktan aldigimiz cins-kirma bir kedi,8 aylikti sokaga atilmisti.Sansliydi ki balikcilar ona bakiyordu ama insanlar anlamiyor ki cins hayvanlar daha narin,hayattan daha bir habersiz oluyor.Sokak kedim Mirnigi ise cok severim,cins degil ama seviyorum iste.Tuyleri Kullu gibi kadife degil belki ama verdigi sevgi yetiyor da artiyor.

Insanlar lutfen cins mi degil mi diye bakmasinlar aramizda bir bag olustu mu diye baksinlar.Petshoptaki canlilara da ayri bir uzuluyorum o yuzden de almayin da diyemiyorum,onlar da kutu gibi alanda hayatlarini surduruyorlar.

syılmaz 03-08-2012 22:57

Sn. Gçakar ve Sn. Çisem, eleştirilerinizi anlıyorum. Yalnız farklı düşündüğümüz noktalar var.

Elbette melez bir köpek çok yetenekli ve çok akıllı olabilir, köpek sahibi olacaksam da illa ki cins olsun diye bir düşüncem de yok ama yavru bir köpek alacaksam mutlaka anne-babasını bilmeliyim. Daha önce başka bir konuda belirtmiştim, barınaktan da köpek alabilirim ama barınaktan alacağım köpek muhakkak yetişkin bir köpek olur.

Annesini babasını bilmeliyim derken örnek vereyim.

Mesela koruma içgüdüsü yüksek bir köpek edinmek istiyorum. Köy ortamında çok iyi çoban köpekleri oluyor, güçlü cesur, ailesine bağlı ama cins değiller (ya da standart kangal ırkı dış görünüşünden farklılar) bunların yavrularından edinmek isterim. İlla kafa ölçüsü bu olacak, boy yüksekliği bu olacak, kuyruk şekli böyle olacak diye aramam. Çünkü biliyorum ki annesi ve babası benim sahip olmayı arzu edeceğim köpeklerden ve yavruları da muhtemelen böyle olacak. Ya da annesi kangal-danua kırması, babası rottweiler-akbaş kırması bir köpek, tip olarak hiçbirine benzemese de edinirim çünkü soyu tamamen koruma içgüdüsü olan köpeklerden.

Ya da bir av köpeği edinmek istiyorum. Köy yerlerinde yine ırk standartları olmayan ama gerçekten işini iyi yapan kopay dediğimiz köpeklerden mevcut ve bunların yavrularından edinebilirim.

Ama çoban köpeği-av köpeği kırması bir yavru almam. Birbiri ile alakasız iki cinsin çiftleştirilmesini doğru bulmuyorum, köpeği güdükleştirme ve onu sokak köpeği yapmaktan öteye geçmeyecek bir durum olur bu.

Yine de köpekten hiçbir beklentiniz yoksa sadece bir dost olsun istiyorsanız, yazdıklarımın hiçbir önemi yok.

çisem 04-08-2012 00:05

Benim eleştirdiğim bir konu yok sayın syılmaz,
sanırım yanlış anlaşıldım.

Aileler hayvan sevgisi adına çocuklarına falanca cins, adı altında hayvan aramaktalar.
Ben ve benim gibi bir çok insanın sırf hayvan beslemesi için çocuğunu ve ailesini hazır buna hazırlamışken illede falan cins diye tutturulmaları...

Diyorum ki, al sana bu kadar alternatif, yok ben falanca cins istiyordum cevabına karşılık 'neden' soruma "hiiiççç cins olsun istiyoruz " deniyor.

Hayvanı ne amaçlı istediklerini sorduğumda "çocuğum artık çok istiyor bir hayvan sahibi olmayı ve biz de artık tamam dedik" deniyor.
Köpekleri bir önceki mesajımda da yazdığım gibi kedilerden tamamen ayrı tutmak gerekiyor.
Bizim ailenin 4 kg lik terieri çiftliği asla koruyamaz, kedilere vavlıyor sadece ve koruyuculuk vasfı sıfır.
Ben de bağımda-bahçemde can ve mal güvenliğimiz de güvenlik kamerasından daha etkili, burnu iyi koku alan, önsezileri ile beklenmeyen yabancıların habercisi v.s v.s özelliklerde köpekleri seçerim.
Ama bu köpeği apartman dairesinde büyütemezsiniz.

Kuzenimde kurt köpekleri var ve koruma amaçlı yetiştirilmişler. 3-4 kuşaktır aynı soy farklı alanlarını, işletmelerini korumakta. Aracından çantayı almaya çalışan hırsızı bileğinden yakalayıp bırak komutunu duyasaya kadar bırakmayan köpekler bunlar.
Kötü niyeti hissedip harekete geçiyorlar sadece. Aksi taktirde çok oyuncu ve şımarıklarda biraz.

Köpek ve kedilerin fiziksel farklılıkları ve topik başlığına uygun olarak kedilerdeki bahsettiğim hayvan sevgisini çocuğuna yaşatacak ailelerin seçimlerinde saf falan ırk, filan soy diye ısrarlarını anlayamıyorum.

Tipini çok seversin bir iran kedisi alırsın, çok narindir ömrü de azdır ve iran kedim var demek için alınır genellikle. Siyam, van ve ankara v.b cinsleri de bunlara ilave edebiliriz.

Sırf bu cinsler aranan cinsler olduğundan bir rant sağlanmış durumda.
Saf kan arayışı ile marka adı altında oluşan bir sektörün oluşması beni rahatsız eden.
Kuzenim de kendi köpeklerinin genlerini sürdürmekte ısrarlı. Aynı soya 35 yıldır sahiplik etmek tabii ki bir çok kolaylıkları sağlamakta. Babadan gördüğünü öğrenen yavru köpeğin eğitimini artık bu köpeğin ebeveynleri vermekte. Gördüğünü uygulayan yavru, kuzenime zaman da kazandırmakta.
Su av hayvanlarında da örneklendirilebilir.
Ama kedilerde pençe gücü diye birşey yok. Estetik özelliklerdir tek kaygı. Mavi göz, yeşil göz, iki renk göz, uzun tüy v.b dir.
Tarlasında farelere çare olarak beslenen kediler de çok.
Ama tarlada çok bir narin özel kediyi besleyemezsiniz.
Kimse pet shoptan tarlasındaki fareleri avlayıp, yiyebilecek kedi aramaz.

Kediden tek beklenti paylaşılan sevgidir. Evi koruması amaçlı kedi bakılmaz. Koşulsuz sevgiye uyan bu hayvan üzerinden ticareti uygun görmemekteyim.

Köpek beslemekte koşululuk var ise alternatif sektörde de ticari düşünce devrededir.
Soyu sopu belli, falanca özellikteki hayvanın sahiplenecek kişinin kendi koşullarına uygun hayvanı seçmesi kadar doğal bir şey yoktur. Üstün ırk, bir çok özellik falan derken bir rakamı öderler hayvana sahip olurlar. Bu işin ticari yönü. Arz-talep meselesi yani.

Nariel 08-08-2012 07:49

Benim kara kedileri iki gündür görmüyorum. Ne anne var piyasada ne de yavrular. Umarım anne yavruları daha güvenli bir yere taşımıştır..

Nariel 08-08-2012 07:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi limon_sever (Mesaj 1004331)
Bahçeyi dolaşırken bir minik kedi sesi duydum. Bir baktım. Yeni doğmuş, 2-3 günlük bir kedi yavrusu. Ne yapacağımı şaşırdım. Kendi başına sürüne sürüne bir yerlere gitmeye çalışıyor. Etrafa bakındım. Ne kardeşleri ne de annesi var ortada. Daha neden sonra sokak kapısının girişinde bizim minhoş dediğimiz van kedisi kırması kedimiz yavrulamış. 2 yavrusu var. Bulduğum yavruda aynı boyutlarda ve renkleri aynı. Tamam dedim. Buldum sizi. Önce minhoş beni görünce kaçtı ve saldırı moduna geçti. Tabi ben pür dikkat, tereddüt etmeden diğer yavruların arasına yavru kediyi bıraktım. Yavru kediler üst üste, alt alta birbirlerine karışıncaya kadar 3-5 adım geride biraz bekledim. Minhoş önce yaklaşamadı. Biraz geri çekildim. Minhoş hemen yavruların yanına geldi. Tabi ben yine minhoşun dikkatini dağıtma derdindeyim. Diğer yavru kediyi kabullenmesi için. Diğer yavru kedi minhoşun altına giremedi önce. Dolandı minhoşun çevresini ve daldı yavruların arasına. Sütten nasibini aldı. Ben bir kez daha tamam dedim. Oldu bu iş. Ben biraz daha minhoşun dikkatini dağıttım. Sonra su doldurup, bir de mama yapıp minhoşun önüne koydum.

Şimdilik durum güzel.

Eklenti 322499

Eklenti 322500

Ne kadar iyi yapmışsınız, zavallı bir yavrucuk anneye kavuşmuş ;) Süt bile emdiyse artık iş tamamdır ;)

Nariel 13-08-2012 20:29

5 Eklenti(ler)
Rekor kırdım gerçekten bu sene. Ne rekoru diyecek olursanız, yardıma muhtaç hayvan görme rekoru tabii ki. Yine apartmanın bitişiğinde bir anne ve 5 yavrusu barınmaya çalışıyor. Bir yavru daha yeni ölmüş, kurtaramadım, elime aldığımda henüz sıcaktı ama malesef..

Açlıktan mı yoksa dün yağan yağmurdan mı öldü bilmiyorum ama hemen kuytuya bir koli ve yanına yemek ve süt koydum. Başka birisi de belediyenin verdiği kaba 1 litre süt koymuş. Ben yumurtalı-sulu-şekerli süt ve kuru mama verdim, anne saldırırcasına yedi. Yavrularını emzirmeye başladı. Umarım kimse onları oradan atmaz da yaşamaya devam ederler. Araba altında ezilme tehlikesi de var..

Nedir şunların çektiği.. (İlk fotoğraftaki ölmüş olan malesef.)

NOT: Ertesi gün hemen koliyi çöpe atmışlar. Böyle birşey olamaz. Bunlar insansa ben neyim, ben insansam bunlar ne o zaman?

asumandilek 03-05-2013 00:56

Ev arıyoruz
 
1 Eklenti(ler)
İzmir'de yaşayan bu yavrular henüz çok küçük ve onları sahiplenecek arkadaşlar arıyoruz. Lütfen mesaj atınız. Yavrularımızı hep birlikte ihtiyaç duydukları yuvaya kavuşturalım.

Eklenti 398861

LÜTFEN PAYLAŞMAYI UNUTMAYINIZ...

mandalinleerik 03-05-2013 01:16

İnşallah en kısa zamanda yavrular sıcak bir yuva bulurlar. Fotoğraflara baktığımda ne kadar masum ve savunmasız olduklarını gördükçe insanın içi acıyor.

mrmusti 03-05-2013 01:31

Asuman kardeşim yardımların için çok teşekkür ederim.
Arkadaşlar bu yavrucakları anneleri benim bahçede doğurmuştu, ama maalesef annelerini kaybettik, bize kaldılar. Vicdanım yavrucakları orada bırakmaya hayır dedi ve bir haftadır evde bakıyoruz. Her üç saatte bir karınlarını doyuruyoruz. Gece nöbetleşe kalkıp bakıyoruz, bugün itibariyle 25 günlük bunlar. Cinsleri derseniz sokak kedisi derim ama sokak yüzü görmediler.
Dördüde birbirinden sevimli, İnşaallah kendileri gibi güzel birer yuvaya kavuşurlar.
Olmazsa herhalde yine sokağa dönecekler.

Nautilus Cycad 15-05-2013 22:10

Bir çift minik siyam isteyen ....
 
1 Eklenti(ler)
Bu bebişler mümkün ise onlara bakacak 40-50 yaş civarında bir anne istiyorlar. Malum şimdiki gençler kendi hayat hızlarına uyduramıyor bu bebişleri. Ufak da bir bahçesi olsa iyi olur.

Büyük hayaller ile aldık onları ama çeşitli sebebler ile ilgilenemiyoruz.

Bir erkekçik (Tırni) bir dişicik (Minnoş) . Kardeş değiller.

Ücretsiz olarak vereceğim. Verdikten 15 gün sonra kontrole gelmek şartı ile....

İzmir içi olursa ne ala....

Nautilus Cycad 15-05-2013 22:11

Bu arada şuan 5 aylık oldular. Tüm aşı vb. bakımları dün yapıldı.

wisdom 16-05-2013 08:00

Sayın Nautilus,

Muğla olsa olur mu?

Bahçeli bir evde ikisini de ailemize dahil etmekten mutlu oluruz.

Ömer Bey 16-05-2013 09:38

Sayın Nautilus,
Bursa'da ikamet etmekteyiz,sürekli ve sevgi dolu bir yaşam için onları başta kızım olmak üzere tüm aile olarak sahiplenmek isteriz.Eşim İzmir /Selçuk'lu olduğundan yazları görebilme imkanınızda olabilir.Saygılarımla

Nautilus Cycad 21-05-2013 21:42

Kedicikler sağsağlim Muğla'da Bahçeli bir evde Wistom Amcalarına kavuştu. İlgilnen herkeze teşekkür ederim buradan....


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:03.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025