Aslında sıkıntı şu; İç kesimlerde üreticilik yapıyorsanız bu bölgelere uygun daha dayanıklı ağaçlar yetiştiriyorsunuz. Ancak bu ılıman yerlerde yapılan yetiştiricilikle kıyaslandığında hem daha çok zaman hem de daha çok emek gerektiriyor. Benim bitkim 20 cm büyürken, onun bitkisi 50 cm büyüyor. Ayrıca vejetasyon mevsimi daha uzun. Bunlar maliyet olarak fiyatlara yansıyor.

Sekoya'yı mutlaka yetiştireceğim. Çoğu ağaç türüne ulaştım sırada diğer ağaçlar kaldı :))

Sekoya Fidanı
 

Değerli arkadaşlar,

Sekoya fidalarını yetiştirdiğim yer Ankara-Çubuk ilçesinde. İklim olarak rakım farkından dolayı Ankara merkezden dıcaklık olarak ortalama 5 derece daha düşük. Burayı seçmemizin nedeni, fidanların sert iklime karşı adaptasyonlarını tamalayarak Ankara koşullarına adapte olmuş sağlıklı fidanlar verebilmek. Sekoya yanında Aşılı Mavi Ladin'e ait (hoopsii) -Picea pungens glauca var. Hoopsii- ve Mavi Atlas Sediri'de (Cedrus atlantica glauca) yetiştiriyorum. Forum da daha önce bir arkadaşımız belirtmiş aynen size iletiyorum

"Merhaba,
Ankara da yeni açılan 'Bauhous' dükkanının bahçe bölümünden saksı içinde bir Sequoia aldım, Yaklaşık 90-100 cm boyutunda idi, bahçeme diktim, maalesef çok kısa sürede kurudu. (90 lira ödemiştim)... Lemis"


Sorun şu ki sahil kesimlerinde fidan olarak birçok ağaçla birlikte Sekoya'da yetiştiriliyor. Ancak orada iklim faktörlerinin uygun olması nedeniyle çok hızlı gelişen ağaçlar o bölgeye adaptasyon sağlamışlardır. Dolayısı ile uygun fiyata ve boya sahip fidan almanız mümkünken bunları farkı ekolojiye taşıdığınızda (bildiğiniz gibi zaten çamgiller-ibrelilerin adaptasyonları türlere baglı olarak değişirken genel olarak zayıftır) yaşatamıyabilirsiniz.


O nedenle öncelikle tercihiniz yetiştiricilik yapacağınız bulunan fidanlıklarda yetiştirilmiş bitkileri almanız doğru olacaktır. Bizim de amacımız zaten Ankara adaptasyonu tam fidanlar yetiştirmek.


Sekoya'nın en iyi örneklerinden birisi Yalova'da bulunan Karacabey Arboretum'unda buunmakta. Genel olarak sahil bölgelerimizde yetiştirmiş bu bitkinin Ankara'da yetişebileceğini gözlemledik. Halihazırda 3-4 yaşında ve 4m'ye kadar ulaşmış bu Sekoya'ların fotograflarınıda aldım. İsteyen arkadaşlarla paylaşabilirim. O nedenle yaklaşık 1500 kadar sekoya fidanını Ankara'da yetiştiriyorum. Önümüzdeki bahar adaptasyonlarını tamamlamış olarak satışa sunacağım.


Değerli arkadaşlarım eleştirilerinde bir bakıma haklılar, çünkü fiyatları "Hoopsii" kadar olmasada pahalı gelebilir. Ancak takdir edersiniz ki bu bitkiler bir koleksiyon bitkisi ve nadir türler. Yetiştiricilikleri de o denli özenli ve masraflı. "Hoopsi"nin şansı moda olarak yayılmış olması ve bitkiseverlerce çok yaygın bilinmesi. Yinede bir bitki aşığı olan bendeniz, Sekoya fidanı almak isteyen arkadaşlara fiyatlar konusunda yardımcı olabileceğimi bildirmek isterim.

Saygı ve Selamlarımla

Herkese tekrardan merhabalar,sekoya severler size dünya üzerinde 25 ila 50 arasında bulunan beyaz albino sekoyalar ile ilgili bir makale ve video yolluyorum,umarım ilginizi çeker.

http://biyorss.com/?p=1447

Sayın mikail,

Nasıl bir bitki besleme ve sulama programı uyguluyorsunuz ibrelilierinize acaba? Ayrıca satış öncesi sökümlerini nasıl yaptıracaksınız? Makine ile mi yoksa işçiler vasıtasıyla mı? Teşekkürler.

Ben manisadan aldım ama afyona geldiğinde herhangi bir uyum sorunu yaşamadı üstüne don vurdu. Ve bu ağaç bonsai çalışmaları için saksıdaydı. gözlemim soğuktan değilde kuru yaz güneşine adaptasyonun sağlanması gençken bu ağaçları kuru sıcak karasal iklim güneşinden korumak lazım. Soğuktan etkilenmiyor.

Sayın Kalyon,

Çok doğru bir tespit. Zaten her fidanı yakıcı güneşten korumak lazım. Yavaş yavaş alıştırmak lazım. Bir de fidanlar nispi nemi yüksek yerlerden Ankara, Afyon gibi düşük nemli yerlere gelince bocalıyorlar. Hepsi ölmüyor ama gelişme sıkıntıları ortaya çıkıyor. O nedenle en güzeli fidanlarınızın büyüyeceği ve yetiştiği bölgelerin aynı ya da uyumlu olduğundan emin olmak. Zaiyat ve hayalkırıklığı kesinlikle çok daha az olacaktır.

Arkadaşlar bildiğiniz gibi sekoya maceramız 1.5 yıl önce başladı önceki sayfalarda giganteumu ilk diktiğim zamanki daha sonrada 6 ay sonraki halini içeren resimlerini koymuştum,önümüzdeki bahardada istanbuldaki sekoyamın resimlerini koyucam ve yaklaşık 2 yıllık süreçteki büyümeyi gözlerinizle görüceksiniz,kısaca şunu demek istiyorum istanbulda yaşıyor iseniz gözünüz kapalı giganteum alıp dikebilirsiniz,kesinlikle istanbul iklimine uygun bir ağaç,yalnız ilk bir kaç sene temmuz ve ağustos aylarında birkaç kez su verirseniz iyi olur,onun dışında hiçbir bakıma ihtiyacı yok ,ben şu geçen 1,5 yılda bir kere bile altını çapalamadım,dediğim gibi sadece yazın 1,2 kere su verdim.İstanbuldaki ağaç severleri sekoya giganteum dikmeye davet ediyorum,bu nadide ve anıt ağacı şehrimize kazandıralım,istanbulda bu ağaçtan çok az sayıda var ,herhalde 30 u geçmez.Herkese iyi günler.

Srekoya Bakımı
 

Değerli arkadaşlar, sekoya ağaçlarının bitki besin maddeleri ihtiyacı yetiştiği ortama (toprakta veya saksıda) değişmektedir. Fidanlığımızda hem saksıda hemde toprağa dikili halde fidanlar bulunmaktadır. O nedenle bunlara farklı besin maddesi programları uyguluyorum. Ama genel olarak bahsedecek olursak aşırı azotlu gübre tercih etmiyorum. Azotlu gübrei fidanların çok hızlı gelişmesine, sonbaharda geç dinlenmeye girmesine ve böylelikle ağaçların kış donlarına hazırlıksız yakalanmasına neden olabilmektedir. Özellikle azotlu gübre sulama suyu ile veya damla sulama sistemi ile birlikte veriliyorsa etkinliği de artmaktadır. Verilecek azotlu gübre miktarı mutlaka ekoloji ve ağacın genetik kapasitesi ile uyumlu olmalıdır. Azotlu gübre kullanırken toprağı daha az yoran, tuz birikmesine neden olmayan ve ayrıca bitkilerde sürgün uzaması yanında kök büyümesini de teşvik eden Ammonium Sülfatı tercih ediyorum (Ammonium Nitrat yerine) Ayrıca hızlı bir büyümenin yanında sağlıklı ve güçlü bir bitkisel yapının oluşması içinde, yine toprak ve bitki ihtiyaçları da göz önüne alınarak bir Fosfor ve Potasyum gübrelemesi de yapmak gerkmektedir.


Diğer bitki besin maddeleri için (Makro ve miktro elementler) programlı bir sistem uygulamıyorum ancak bol miktarda organik gübre takviyesini herzaman kullanıyorum. Bitkinin besin maddesi eksikliğini gösteren bir semptomda tabiii ki semptomun gerektirdiği mirobesin de telafi edilmektedir.


Fidanları, elle sökttürüyorum çünkü, yetiştiridiğim bitkiler çoğunlukla özel bitkiler olup yığın olarak ürtetilmiyorlar, ayrıca bu nadir bitkilerin elle sökümü makine ile ile söküme göre daha ihtimamli yapılabiliyor. Makineli söküm ise en az elle söküm kadar pahalı. Bunun yanında köklenmesi zayıf olan bitkileri veya kazık kök oluşturarak, araziden söküldeüğünde tutma şansları azlan fidanları genellikle sepetlerde yetiştirdiğim için, elle söküm hem kolay hemde tutma olasılığı yüksek fidanlar sağlıyor.

Selam ve saygılarımla
Dr. Mikail ÇALIŞKAN

Porsuk yapraklı sekoya genellikle sahil bölgelerimizde yetiştirilmektedir. Çünkü bu sekoya türü, kış soğuklarından zarar görmektedir. Ancak mamut ağacı dediğimiz tür ise sert iklimlere karşı adapte olabilmektedir.

Mikail bey bu sekoyaları tohumdanmı yetiştirdiniz? Elimde 50 adet dev sekoya tohumu var tohumdan veriminin düşük olduğunu biliyorum hepsini eksem 10 tane çıkar herhalde yüzdesini böyle hatırlıyor gibiyim.

Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Merhabalar,

Ben de internetten edindiğim sekoya tohumlarını çimlendirmek için didinip durdum geçtiğimiz aylarda. Bütün bu çabamın sonunda sadece iki tanesinin çimlenmesini sağlayabildim; ama onlarda 4cm civarı bir boya ulaştıktan sonra boyunlarını büküp öldüler. Bir süre için başardığımı zannettikten sonra ölmeleri bani gerçekten çok üzdü. Belli ki bir yerde ciddi bir hata yaptım, acaba nedir diye sizlere danışmak istedim. Potansiyel hatalarımı buraya yazıyorum, belki bir fikriniz olur.

1. Alt tarafı tohum çimlenecek diye çok sığ bir toprakta çimlendirdim. Toprağın derinliği 2-4 cm civarında idi. (Acaba kökü büyüyecek derinlik bulamadı mı?)

2. Kullandığım yoğurt kabının altını delmiştim ama bu delikler az gelmiş olabilir, fazla nemden dolayı köklerde küflenme/çürüme olmuş olabilir mi ?

3. Aydınlık ama direk güneş görmeyen bir yerde durdu, güneşe mi koymalıydım (4 taneiğpnesi oluşmuştu ve çok sağlıklı görünüyordu ilk zamanlar)

4. Ankara'da, evin içinde, her daim 20-21 derece olan bir ortamda bulundu.

Tavsiyeleriniz olursa çok sevinirim, elimdeki diğer tohumlarla bir kez daha denemeye kararlıyım çünkü :)

Selam edindiğim bilgilere göre dev sekoyanın çimlenme yüzdesi 30 veya 40 olarak belirtiliyor. Sıcaklık ise 15 20 derece uygun görülüyor çimlendirme ortamıda vermikulit denen bir madde anlayacağımız çimlenme oranı az oluyor. ancak 2 4 cm çok küçükmüş çimlendirme kabı en az 10 cm derinlikte olmalı ama ölüm bundanda kaynaklanmayabilir bir mantari hastalıkta olabilir. Çimleneseye kadar güneş ışığına ihtiyaç yok bu zamana kadar uygun ısı ve nem ihtiyacı gerekli çimlenmeye başladıktan sonra direk güneş almayan ama aydınlık havadar bir yere konmalı ve toprağın biraz kuruması beklenmeli ondan sonra nemlendirilmeli.

Cevap için çok teşekkür ederim, bilmemek zor şey gerçekten, cehalet içinde kıvranıp duruyorum resmen. Bir daha ki denemelerimi derin kaplarda yapacağım, onu öğrendim :)
Peki bu mantar olasılığına karşı ne yapabilirim ? Olup olmadığını anlamanın bir yolu var mı ? Eminim vardır ama benim anlayabileceğim bir yol var mı acaba ? Eğer sorun mantar sorunuysa, bunu pestisit ile çözebilirmiyim ? Elimde daha önce bitlenen bir bitkide kullandığım bir ilaç var, direk ondan uygulasam bir miktar etkili olur mu ?

Biliyorum çok soru sordum, ama dedim ya, cehalet zor :)

Estağfurullah Bende siz gibidiydim internette araştırmalar yaptım ve çoğu yabancı kaynaktandı kendimce google translate aracılığıyla bana lazım olan yerleri çevirdim. Mantari hastalık için mantar ilaçları gerekir. Bu konu hakkında pek bilgim yok fungusit diye bir ilaç kullanılıyor ama tam nasıl kullanılıyor onu bilmiyorum forumda tohumdan üretme konusunda bilgiler var oralarada sorun bakalım. Mantar ilacı çimlenme olmadan önce çimlenen fidenin bu hastalığa yakalanmadan toprağa sıkılmak suretiyle hastalığı önlemek (yakalanmaması sağlamak) şeklinde oluyor diye hatırlıyorum. Sizin elinizdeki ilaç bit böcek gibiler için olmalı. Ancak teşhislere bakarsak büyük ihtimalle mantari hastalık. Her halükarda böyle bir ilacın sıkılması zarar getirmez genel anlamda kullanılabilir tohumdan zor büyüyen ibrelilerde vs. kullanılırsa daha makbül olur. Sulama ise toprak kuru halindeki rengine gelmeye yakın spreyleme şeklinde olmalı nemlendirilmeli ve tohum nemli karışıma diikilmeli nemli karışımı elimize alıp sıktığımızda su çıkmaz ama ıslak karışımda elimize alıp sıktığımızda elimizde ıslaklık kalır bu olmamalı nemli olmalı. Artı olarak ibrelilerde su tahliyesi yüksek havadar karışımlarda tohum çimlendirilmeli ben hindistan cevizi torfu ve dere kumu denen küçük çakıl tanelerinden oluşan toprak karışımını kullanıyorum akvaryumcularda vardır hindistancevizi torfunuda internetten alıyorum. bunun yerine torfta olabilir tek dikkat edeceğimiz nokta karışımın havadar ve süzek olması, doğru sulama ve nem. Forumdan 2 adres vereceğim buraları okuyunuz faydası olacaktır.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=23363
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=736

Teşekkür ederim, linkler gerçekten çok işe yarar görünüyor, en kısa zamanda detaylıca inceleyeceğim.

Sayın ozgurey ben sekoya ağacını çok seviyorum maaleseff bir tane boylu fidanı kaybettim bu iklimde yaşatmak çok zor o yüzden şimdilik sekoya ağacı yetiştirmeyi düşünmüyorum daha sonra bir tane daha almayı planlıyorum.

Sayın seaa yanlış yapılan bir şeyler olmalı bonsai için kullandığım dev sekoyama ne kış ne de yaz bir şey olmadı. Aynı iklimdeyiz kışın mı kaybettiniz yazın mı?

Ağacım geldiğinde kazık kökü tüpten çıkmıştı bir de yanlış dikim oldu ondan oldu

Sayın ozgurey tohum çimlendirmede torf perlit karışımı **** torf dere kumu/mil karışımı kullanırsanız ağaçlarınız mantar hastalığına yakalanmaz

Sekoya ağaçlarının üç türünü de bir arada İstanbul da Nezahat Gökyiğit botanik parkında görmek mümkün.

Sahil Sekoyası olduğunu sandığım türlerden örnekleri İstanbulun çeşitli yerlerinde müşahade etmiştim. Bunlardan İstanbul Bahariye Caddesi ve Altunizade Barış Manço parkında olanlar nispeten büyüklerdi. Diğer gördüğüm örnekler Göztepe Özgürlük parkı, Üsküdar Aziz Mahmut Hüdai Türbesi mezarlığı, Kartal Sahil yolu Dragos tepesi hizasındaki park ve Kocaelide de Eren camiinde bulunuyorlar.

Altunizade Barış Manço parkındaki sekoyaların fotoğrafları ve linki
http://www.panoramio.com/photo/44507665
Çeken Kasım Oktay a teşekkürler

Bu da Kadıköy Bahariye Caddesindeki sekoyalardan biri. Kilise (katedral) bahçesinde. Resimde sağ tarafta görülen ağaç. Bir tanede karşısında sanırım okulun bahçesinde bulunuyor.

Sayın feyzon resimler için çok teşekkürler.İstnabulda az sayıda da olsa sekoya görmek çok güzel.Benim giganteumda şöyle kendini kurtarıcak bir boya gelirse çok sevinicem.

Sequoia Sempervirens
 

Bugün bende bir fidanlıktan sahil sekoyası aldım, arazimin en geniş görüş açısına sahip kısmına dikeceğim. Sürgün boğumlarını sayımıma göre 6-7 yaşlarında. Fidancı tüpte olduğundan yavaş gelişiyor, toprağa dikince hızlı gelişir dedi.

Eklenti 203887

Sequoia Sempervirens
 

Dün aldığım sahil sekoyasını bugün toprakla buluşturdum. Kuyunun alt kısmı tamamen hayvan gübresi ile orman altı humuslu toprak karışımı. Bu karışımı toprağı ezene kadar doldurdum. Ezdikten sonra bir kova gürgen yaprağı serip üzerine kuyunun kendi toprağını serdim. Domuz zararı olmazsa hiçbir şey olmaz.

Ezdikten sonra serdiğim gürgen yaprağı.

Eklenti 204223

Eklenti 204224

Arkadaki kayayla arasında 60 cm var, yeterli sanırım.

Eklenti 204225

Dragos sahildeki parktaki sekoyalar
 

Kartal Maltepe arasında sahil yolunda Maltepeye giderken Tekel fabrikasını geçtikten sonraki parkta yer alan Sahil sekoyaları fotoğrafları Üç adetler. Eklenti 209222

Eklenti 209223

Eklenti 209224

Eklenti 209225
Bu ağaçlardan kopan bir kaç dal parçasını da dikmiştim. İnşallah bir tanesi tutacak gibi

http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1304535868

Tohum
 

Tohumdan yeni sekoya üretme çalışmalarımda daha önceki hatalarımı tekrarlamayarak bir aşama atladım sanırım. Şu anda 7 tane tohumdan yeni çıkmış sekoyalarım vardı. Vardı diyorum, çünkü 2 tanesini kaybettim ve sebebi hakkında hiç bir fikrim yok. En üstteki resimde, ölen iki tanesini rahatlıkla görebilirsiniz.

Bugüne kadar aydınlık bir odada tutuyordum, dün ilk defa güneşe çıkarttım. Saksının içinde sadece perlit ve çimlendirme torfu var.

Bundan sonra ne yapmalıyım, bana yol gösterebilirmisiniz ?

http://img339.imageshack.us/img339/1388/sekoya1.jpg
http://img692.imageshack.us/img692/431/sekoya2.jpg
http://img41.imageshack.us/img41/964/sekoya3.jpg
http://img810.imageshack.us/img810/8429/sekoya014.jpg

Fazla sulama yapmadan devam edin sayın ozgurey

Güneş konusunda bir tavsiye varmı ? Direk güneşe koymalımıyım, yoksa aydınlık yeter mi ?

Sanki çok boya gitmişler güneş ışığını daha fazla almaları gerekir. Sulamayıda toprak kurumaya yakınken yapın. Artı dışarıda dire rüzgar almayan bir yerde durmaları daha iyi olur.

Evet ben de öyle düşünüp, güneş alabilecekleri bir yere koydum şimdi. Direk güneş ışığı çok gelebilir diye düşündüm, o yüzden tülün arkasından gelen güneş ışığını alacak şekilde yerleştirdim şimdi. Bu arada, güneşe koyduktan sonra mantar oluşumları da yokolmaya yakın bir noktaya geldi.

Dünyanın en yaşlı 3ncü ağacı bir dev sekoyadır ama yaşamıyor yoğun kar yağışı nedeniyle tepeden kırılıp o kısımdan çürüyerek öldüğü düşünülüyor.
The Muir Snag (3266 yaş)

Sekoyalarımın şu anki durumu bu, acaba farklı saksılara ayırmak için uygun zamanmıdır ?

http://i52.tinypic.com/33tgn50.jpg
http://i56.tinypic.com/2w39an7.jpg

Gelişimleri hızlı iyi duruyorlar. :) Gelişme döneminde bence başka yere aktarmak doğru olmaz. Sıcak yaz aylarına giriyoruz. birde daha çok küçükler. Burada kalsınlar havasına suyuna güneşine dikkat edin sonbaharda havalar serinleyince ayırın. Bende böyle yapacağım çimlendirdiğim çamlara.

Ben de öyle yapmak gerekir diye biliyordum, ama Mikail Bey'in öbür forumdaki yorumundan anladığım, bir an önce ayırmamız gerektiği yönündeydi. Şimdi bekleyelim bakalım, bir de kendisinden yorum alalım :)

O zaman ayırın. Genel yazmış mikail bey hem ladin fideleriniz için hemde sekoya fideleriniz için. Bana kalırsa ayırmayın.

Sizin bitkiler besleyici yapraklardan kurtulmamışlar daha mikail bey besleyici yapraklardan kurtulmussalar ayırın demiş daha üzerlerindeler. eğer mikail beyin dediğine uyacaksanız besleyici yaprakların kuruyup dökülmesini bekleyin.

Besleyici yapraklar dediğimiz, ilk çıkan 4 yaprak mı ? O durumda evet, gayet canlılar henüz. Bir de ikinci resmin üst tarafında, kabuklarından sıyrılamayan bir arkadaş kaldı :) Ona ne şekilde davranmak lazım, çekip çıkarsam zarar verirmiyim (bayaa sağlam duruyor), yoksa sonunda kendisi atana kadar beklemelimiyim acaba ?