27-09-2006, 11:22 | #31 |
Ağaç Dostu
|
Türk Dil kurumunun sözlüğünde: şurup -bu isim Arapçayazilis şur°b 1 . Çok kaynatılarak koyulaştırılmış şerbet : "Sen hele şu kadayıfın şurubuna bir göz atıver."- A. İlhan. 2 . Çeşitli meyve özleri ve şekerin kaynatılmasıyla elde edilen içecek : "Vişne şurubu."- . 3 . İçinde çok miktarda şeker bulunan koyu sıvı kıvamda olan ilaç : "Kuvvet şurubu."- . Birleşik Sözler elma şurubu kızılcık şurubu vişne şurubu şerbet isim Arapçayazilis şerbet 1 . Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek : "Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler."- A. Haşim. 2 . Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek : "Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi."- M. Ş. Esendal. 3 . Bazı maddelerin suda eritilmişi : "Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."- . 4 . Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek . Atasözü, deyim ve birleşik fiiller şerbet gibi şerbet içmek Birleşik Sözler baldıranşerbeti ecel şerbeti kızılcık şerbeti koruk şerbeti lohusa şerbeti tutkal şerbeti Yazıyor efendim. Arz olunur. Demekki bu iki konuyu birleştirmek gerekiyor. Serinleten içecekler ile şerbet |
27-09-2006, 13:26 | #32 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-06-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 267
|
Alıntı:
Bu "her geçen gün üzerinde biriken yeni günlerin ve sentetik tadların altında ezilerek kaybolmaya mahkum kültürel değerler ve hatta tarifleri" en azından böyle bir başlıkta birbirlerine yarenlik ederler. Belki yapılabilir/denenebilir olanları yapar-tadar, ecdadın damaklarında nasıl lezzetler gezmiş kısmen hissedebiliriz. Saygılarımla, |
|
27-09-2006, 15:56 | #33 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Yukarıda "backyard" isimli arkadaş da aynı şerbete "aşlama" olarak tarif vermiş. Yöresel isimleri farklı olsa da muhteviyatı aynı oluyor. Meyan kökü şerbeti (Aşlama) 1 lt kadar musluk suyuna bir avuç dolusu dövülmüş meyan kökünü ıslıyorsunuz. İçerisine 1 tane kesme şeker ve 1/2 çay kaşığı tatlı soda (kabartma tozu değil) ekliyorsunuz. Şöyle bir karıştırıp oda sıcaklığında 2-3 saat bekledikten sonra buzdolabına koyuyoruz. Hem bu şekilde demleme bittikten sonra anında soğuk soğuk servis yapma imkanı da oluyor. Bu tür gıdalar açıkta kaldığında çabucak bakteri ürüyor. Yaklaşık 5-6 saat kadar sonra süzüp içebilirsiniz. İçerisine damak zevkine göre 1-2 tane dövülmüş karanfil, 1/2 çay kaşığı dövülmüş tarçın katarsanız daha enfes bir tad elde etmiş oluyorsunuz. Eğer çok koyu olmuşsa üzerine su çekerek sulandırıp da içebilirsiniz. Ne kadar uzun süre meyan kökü ile ıslı kalırsa o kadar koyu ve tadı ağır olacaktır. Göğüs tıkanıklığı, bronşit, mide ve bağırsak rahatsızlarında çok iyidir. İdrar söktürür, bünyeyi kuvvetlendirir. Vücuda zindelik verir. Daha başka birçok faydası var. Deneyin kendiniz görün. Yanlız fazla içmeyin. O kadar enerjiyle ne yapacağınızı şaşırırsınız. Meyan kökü bulamayanlar aktarlarda meyan balı satılır. Ondan alıp damak zevkine göre suda bir parça eritip de kullanabilirler. Aynı tadı vermese de idare eder. NOT: Bildiğim kadarı ile marketlerde hazır paketlenmiş toz halde mevcut. Su katıp doğrudan içiyorsunuz. Yanlış hatırlamıyosam markası Ramko olacak.. Düzenleyen malina : 27-09-2006 saat 17:09 Neden: başlık |
|
27-09-2006, 17:18 | #34 |
agaclar.net
|
Kızılcık Şerbeti Kızılcıkların son demleri.. Bitmeden yine aldım. Kızılcıkları yıkayıp üstünü geçecek kadar su koyup haşlayın. Kırmızılaşmış suyu bir tencereye süzüp, tekrar biraz daha su ekleyip tekrar kaynatın. Bu suyu da diğerinin üzerine ekleyin. Tekrar biraz daha su koyun (bu eklemeler kızılcıkların üst hizasına kadar su koymak anlamına gelmektedir) Tüm suları ince tel güzgeçten geçirin. Haşlanmış kızılcıkların da çekirdeklerini çıkarın, geriye kalan püreyi başka bir tencereye koyun. Kızılcık sularının bulunduğu tencereye gerektiği kadar şeker ekleyip kaynatın. Limon suyu ilave edin. Sonra bir şişeye koyup, soğuduktan sonra buzdolabında saklayın. Püre haline gelmiş kızılcıklara da şeker ve limon ekleyerek kaynatın. Kızılcık mermaladınız olsun Sularını ayırdığınız için, geriye kalan açık pembe kızılcık püresinin, şekerle kaynadıktan sonra yine koyu kırmızıya döndüğünü görüp şaşıracaksınız |
30-09-2006, 13:55 | #35 |
Ağaç Dostu
|
Buğday Şırası Bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konur. Üzerine 3 bardak su klorlu olmamak şartıyla ilave edilir. Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir. Bu ilk su kullanılmaz, dökülür. Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir. 24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır. Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 kez şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek ortaya çıkar. Kaynak: Akşam Online |
02-10-2006, 15:57 | #37 |
Ağaç Dostu
|
http://ybd.s5.com/Kombucayi.htm Birde böyle bir başlık buldum Kombu Çayı diye. Br fikri olan varmı. Selamlar. |
22-02-2007, 00:35 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-02-2007
Şehir: Belçika
Mesajlar: 285
|
karpuz suyu Karpuzu kabuklarından ayırın. Kabuklarını ve çekirdeklerini attıktan sonra geri kalan kırmızı kısımları mikserden geçirin isteğe bağlı olarak tortusundan ayırabilirsiniz. Bıraz buzuda doğrama makinasından geçirin. Karpuz suyuyla karıştırarak servis yapabilirsiniz. İsteğe bağlı süs olarak bir iki yaprak nane koyabilirsiniz. Görüntü süper. |
22-02-2007, 18:41 | #39 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Karpuz zamanı deneriz.Teşekkürler |
22-02-2007, 18:47 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Kombu çayı ilk defa duyuyorum.Ama merak ettim.Mantar kullnılmış nasıl bir mantar tam açıklanmamış. |
22-02-2007, 20:52 | #41 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Kombu çayı, esasında bir mantarın mayalanmasıyla yapılır.Yaklaşık bir haftalık süre içinde oluşur. Bu çayı yapabilmek için su , şeker, siayh veya yeşil çay, biraz elma sirkesi veya önceden yapılmış bir miktar kombu çayı gerekir. Bu çay, bir kez oluştuğunda, yavru mantarlardan sürekli olarak üretilebilir. Kombu çayında çok değerli besinler ve sağlığı destekleyici diğer maddeler vardır. Enerji verir, bedeni toksinlerden temizler hem de yaşlanmayı yavaşlatır. Kaynak : Doğanın Şifalı Eli Dr.M.Ender Saraç |
|
24-02-2007, 09:40 | #42 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Peki biz yapmaya kalksak mantarı nerden bulacaz.Normal kültür mantarı mı? |
28-03-2007, 22:15 | #43 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-02-2007
Şehir: Belçika
Mesajlar: 285
|
Arkadaşlar yaza yaklaştık. Soğuk içeçeklerin yavaş yavaş zamanı geliyor. Güzel tarifleri yazmanın zamanı geldi sanıyorum. Sizlerde varsa bizlerle paylaşın lütfen. |
29-03-2007, 08:11 | #44 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 02-02-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 40
|
Aydın'da yaz aylarında genellikle semt pazarlarında kar helvacıları bulunur.Kış aylarında toplanıp kar kuyularına sıkıştırılarak depolanan kar, yazın vişne şurubuyla birleşince şahane bir şey çıkar ortaya.Vişne şurubu sanki daha da kırmızı bir hal alıyor karla buluşunca ve o çok güzel görüntünün yanında üzerine tanımayacağım bir ferahlatıcı etkisi var.Su bardaklarında ikram edilir ama yerken sürekli karıştırmanız gerekir yoksa kar buzlanıyor.Karşınıza çıkarsa mutlaka deneyin **** evde kendiniz yapabilirsiniz.Pekmezle de yapılıyor ama asla vişne şurubuyla yapılanın yerini tutmuyor.Sırf bu amaçla yazın Aydın köylerinde seyyar satıcılar kar satarlar. Hayır amaçla da alınıp komşulara kar dağıtılır.Bunu özellikle yakınları memleketten uzakta vefat edenler susuz öldü diye düşünüp son derece ferahlatıcı etkisinden dolayı hayır amaçlı dağıtırlar. |
17-05-2007, 01:04 | #45 |
Ağaç Dostu
|
Şerbet konusu yaz mevsimi gelince unutulmuş gibi. Bu sıcak günler belki bu konuyu yeniden hareketlendirir. Diyelim aniden misafir bastırdı. Hepsi sıcaktan bunalmış vaziyetteler... Onlara: ‘Hele biraz soluklanın, teriniz bir kurusun’ diyerek hemen mutfağa girin. Malzeme: (Altı kişilik) - 4-5 limon - Üç-dört yaprak taze nane (varsa iyi olur. Yoksa sorun değil) - Altı su bardağı klorsuz soğuk su - Alabildiği kadar şeker - Derince bir kap Derince kabın içine limonları kabuğuyla birlikte irice doğrayın. Nane yapraklarını ekleyin. Üzerlerini örtecek kadar şeker koyun. Sonra kollarınızı sıvayın ve malzemeyi mıncıklamaya başlayın. İyice sulansın, özleşsin… Kokusu belirginleşip, şeker eriyinceye kadar mıncıklamaya devam edin. Sonra mıncıklamayı kesmeden yavaş yavaş suyu koyun. Şöyle bir karıştırın. Tadına bakın. Duruma göre ya şeker ekleyin, ya da su… Hemen limonata bardaklarına koyun. İçlerine buz atın. Teri soğumuş olan misafirlerinize ikram edin. Eğer zamanınız varsa: - Limonları derin bir kaba irice doğrayın. (Bu defa nane koymayın). Üzerini şekerle örtün. Bir saat kadar beklesin. Sonra mıncıklayın… Sulansın, özlensin.. Mıncaklamaya devam ederken klorsuz suyu yavaş yavaş ekleyin. İşiniz bitince kabın içine bir dal nane atın… (Naneyi mıncıklamayın). Buz dolabında ağzı kapalı bir gece beklesin. Ertesi gün şişelere süzün. İçlerine birer dal nane koyun. Şişeleri kullanacağınız zamana kadar buz dolabında saklamalısınız. - Bu arada, boş bir buz kabının gözlerine rendenin ince tarafıyla rendelediğiniz limon kabuklarını koyun. Üzerlerine klorsuz suyu doldurun. Buzluğunuza kaldırın. Limonata servisi yapacağınız zaman bu buz kalıplarını kullanın… - Derin kaptaki limonata tortusunu atmayın. Naneyi çıkarın. Üzerine bir iki limon doğrayarak aynı işlemle yeni bir limonata yapabilirsiniz. - Bu mıncıklama usulü ile -hemen içmek üzere- (nane kullanmadan) vişne, olgun erik, çilek gibi meyvalarla da şerbet yapabilirsiniz. Mıncıklama sırasında bir kahve kaşığı kadar limon tuzu koyarsanız iyi olur. Limon tuzuna itirazı olanlar bir limonun suyunu ilave etsinler derim. Nasıl denemeye değmez mi?... |
23-05-2007, 22:19 | #46 |
Ağaç Dostu
|
Güneşte Çay -yahut- Buzlu Çay!..
Malzemeler: - Bir litrelik kavanoz - İki adet poşet demlik çay...(Ben siyahı tercih ediyorum) - 6 Tatlı kaşığı Toz Şeker (Şekersiz veya daha az şekersiz sevenler için doz azaltılabilir ya da hiç kullanılmayabilir) - 1/4 Limon suyu (sıkılmış kabuğu da konulacak) - Bir küçük dal nane Efendim, - Güneşin yükseldiği bir saatte Kavanozun içine klorsuz su koyun. İki demlik poşeti içine atın. Şekeri tercihinize göre ekleyin. Ağzına bir parça streç (ya da şeffaf bir naylon gererek üzerine kapağı sıkıca kapatıp güneş gören bir yere koyun. İki saat kadar sonra kavanozu bir iki defa sallayın ki şeker iyice erisin... (Kavanozun üstünün kırmızı, dibinin su renginde olduğunu göreceksiniz... Alttaki şeker yoğunluğu çay rengini kavanozun altına geçmesine engel olduğu için çocukların hoşuna gideceği güzel bir görüntü oluşacak. Bu olayı çocuklara gösterin) Şeker koymamışsanız böyle bir olay olmayacağı için kavanozu sallamanıza gerek yok) Bu önemli açıklamadan sonra devam edelim 4 saat kadar sonra çayın demlenmiş olduğunu göreceksiniz... Demlik poşetleri kavanozdan çıkarın... (Sıcak çay demlerken kullanabilirsiniz). Kavanozun içine 1/4 limonun suyunu sıkılmış kabuğuyla birlikte koyun. Bir dal taze naneyi eklemeyi sakın unutmayın. Kavanozun kapağını kapatın. Buzdolabına kaldırın. (Kavanoz terleyip soğuyunca naneyi çıkarabilirsiniz... Nane fazla kalınca çayın tadını baskınlaştırabiliyor) Dilediğiniz zaman bardağa buz parçaları koyarak servis yapın... Limonun, nanenin ve şekerin miktarını daha sonraki denemelerinizde zevkinize göre değiştirebilirsiniz.. Beğenirseniz güneş altındaki kavanoz miktarlarını artırabilirsiniz demiyorum; zaten artıracağınızdan eminim. Çünkü tiryakisi olacaksınız) Benzer tarif için Bkz: http://www.yogurtland.com/turkce/2005/06/13/gunes-cayi/ |
29-05-2007, 17:53 | #47 |
Ağaç Dostu
|
Güneşte Tarçın Şerbeti
Hazır içecekler yerine evde yapılıveren pratik içeceklere merakım var. -Güneşte Çay-ı yaparken aynı yolla tarçınlı şerbetin de hazırlanabileceğini düşündüm: Hemen baharat dolabını açtım: İki adet kabuklu tarçını, bir tutam (tatlı kaşığı) bamya çiçeğini, nohut büyüklüğünde de limon tuzunu aldım. Hepsini bir litrelik kavanozun içindeki içme suyuna koydum. Tam on çay kaşığı ölçeği toz şeker ilave ettim (+ ya da - olabilir) Kavanozun ağzını sıkıca kapatıp güneşin altına dört saat bıraktım. Ara sıra çalkalamadım de değil hani!.. Güneşte çay yapımında söylediğim renk ayırımı bunda daha belirginleşmişti. Dört saat sonra şerbetim çok hoş bir kırmızılığa dönüşmüştü. (Lohusa şerbeti rengine benziyordu iyi mi) Sonra buzdolabına kaldırdım. Ertesi gün bir şerbet bardağı içine boşaltıp, bol buzla içmeden önce, inanın, tadının bu kadar güzel olabileceğini bilmiyordum. Bu sıcak günlerde hoş kırmızılıkta, tarçın kokulu buz gibi bir içecek fena olmuyor yani. Benden söylemesi. Üstelik yapımında harcanan enerji, sağlanan lezzet yüzde yüz doğadan!.. |
03-06-2007, 17:37 | #48 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-10-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Kombu Çayı
Herkese merhaba. Benim kombucha kültürlerim var. Yazışmalarınızı yeni gördüm. İsteyenler olursa seve seve paylaşırım. 7-13 haziran arası gönderebilirim isteyenlere. bottistar@gmail.com adresine email atarsanız daha da güzel olur. 13 haziranda yurtdışına çıkacağım ve gittiğim yerde mayalayamayacağım(doğru yazdım sanırım). Böylelikle kültürler de canlı kalmış olur, siz de paylaşabildiğiniz kadar kişiyle paylaşırsınız. Belki döndüğümde geri bile isterim sizden |
24-06-2007, 16:35 | #49 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Kola zararlı da alkol faydalı mı? Alkolsüz bir vişne şurubu tarifi bilen ? Tam da vişne zamanı. |
|
24-06-2007, 16:53 | #50 |
Ağaç Dostu
|
Vişne Şurubu(Alkolsüz) 1,5 kg uzun sap iri vişnelerden 2 kg şeker 1-2 tane limon tuzu 2 litre su Vişneler yıkanır, sapı, çöpü ayıklanır. Suya karıştırılıp, kaynatılır. Vişneler parçalanınca ocaktan alınıp suyu süzülür. Posası atılır. Kalan suyun içine şeker eklenir ve kaynatılır. Koyu bir kıvam alınca (ve rengi bozulmadan) limon tuzu eklenir, karıştırılıp ocaktan alınır. Soğuyunca, cam kavanozlara alınıp, uzun süre saklanabilir. Bu tarife göre 1-2 kaşık şurup, 1 su bardağı(200ml) soğuk suya karıştırılıp, sıcak yaz günlerinde afiyetle içilir. Tarif anneanneme aittir. Huzur içinde yatsın. |
24-06-2007, 21:47 | #51 |
Ağaç Dostu
|
Ben de annemin vişne şurubu tarifini yazayım. Bu vişne şurubu bir yıldan daha uzun süre dayanabiliyor. Sadece vişne ve şeker kullanılıyor. Vişneleri az miktarda şekere yatırıyoruz. (Vişnelerin üzerini örtecek kadar) Şeker koymamızın sebebi sulanmasını sağlamaktır. Gelip gidip mıncıklıyoruz. Bir gün kadar mıncıklayınca iyice sulanıyor. Sonra kevgire koyup posalarının suyundan ayrılmasını sağlıyoruz. Kendi kendine suyu akıyor. Kevgirin üstündeki posaların suyu tamamen süzüldükten sonra 1/2 oranında şeker koyuyoruz. Bir ölçü süzülen vişne suyu 2 ölçü şeker. Siz çok şekerli istemiyorsanız bu ölçü 1.5 olabilir. Ama saklama süresi azalabilir. Gelip gidip şekerin erimesi için karıştırıyoruz. Bu işlem de 1-2 gün sürüyor. Çok az miktarı erimiyor. Onu da şeker eriyene kadar ateşte tutuyoruz. Kaynamasına gerek yok. Amaç şekerin tamamen erimesini sağlamak. Daha sonra cam şişelere koyup buzdolabında saklıyoruz. İçmek için 1/3 **** 1/4 oranında oranında sulandırıyoruz. Bu tarifte su olmadığı için bir yıldan fazla dayanıyor. (Denenmiştir) Kalan posayı tabii ki atmıyoruz. Üzerine şeker ve su ilave edip kaynatıyoruz. Hemen tüketmek üzere komposto oluyor. Afiyet olsun. Düzenleyen Sevelim : 28-06-2007 saat 22:55 |
25-06-2007, 08:27 | #52 |
Ağaç Dostu
|
Limonata
Bildigimiz limonatadan biraz farkli bir yapimi olmakla beraber tadi cok güzel oluyor.. Ölcüm yeteri kadar limon, cünkü az yaptiginiza degmiyor, dogranip kabuklari ile(yanliz dikkat ihraacat limonu olmasin cünkü onlarin üstü koruyucu tabaka ile kaplaniyor) bir kaba konuluyor üstüne örtecek kadar seker.. Kapatildiktan sonra dolabin dondurucu kismina konulup 2 gün bekletiliyor.. Sonra kaptaki malzeme el ile sikilarak veya tülbent veya süzgec ile süzülüyor ve tabii tadi kuvvetli oldugundan su ilavesi veya seker ilavesi gerekebilir, sulandirilarak servis yapiliyor.. Nane yaprakli dekoru, uzun bardakli servisi, acik limoni rengi ile afiyet olsun.. Sevgiler |
25-06-2007, 08:30 | #53 |
Ağaç Dostu
|
Sütlü cilek
Mutfaklarin bastaci parcalayicida 1 bardak kadar yikanmis yapraklari alinmis cilek ufalanir, yeteri kadar parcalandiktan sonra icine yarim limon seker ve süt ilavesi ile cocuklarin ve cilek severlerin begenisine sunulur.. Nane yapragi da dekor olursa pembe ve yesilin keyfine diyecek yok.. |
28-06-2007, 22:54 | #54 |
Ağaç Dostu
|
Limonata Kalın kabuklu limonların kabukları rendelenir. Üzerine şeker konur ve limon kabuklarının rengi ve kokusu şekere geçene kadar mıncıklanır. Kapağı kapatılıp sabaha kadar **** en az 4-5 saat bekletilir. Sabah kabuğu rendelenen limonların suyu sıkılır ve rendelenmiş kabuk ve şeker olan kaba dökülür. Soğuk su konarak şeker eriyene kadar karıştırılır. Arada tadına bakarak şekerli ise su ilave edilir. Süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur. Afiyet olsun. |
28-06-2007, 23:21 | #55 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Küçücük bir katkım olsun. İzninizle kaldığınız yerden devam edeyim: .....süzgeçten süzülerek sürahiye doldurulur. İçine bir dal (üç-dört yapraklı) nane konur. Buzdolabında en az 3 saat bekletilir... İkram sırasında bardakların ağız tarafı incecik ıslatıldıktan sonra, bardağın ıslak ağzı toz şeker yayılmış bir tabağa batırılıp çıkarılır. İnce bir dilim limon ve nane yapraklarıyla ikram edilir. Nane kokusu sevenler limonu mıncıklama işini bir dal naneyle birlikte yaparlarsa limonatanın nane rahiyası daha yoğunlaşacak ve limonatanın görünümü de hafif yeşile çalan hoş bir renkte olacaktır. Yapımı oldukça kolay ve tadı enfes limonata reçetesi için sayın Sevelim'e teşekkürler... |
|
29-06-2007, 10:07 | #56 |
Ağaçsever
|
Gül şerbeti
Biz çocukken bahçemizdeki güllerden GÜL ŞERBETİ yapardık. Özellikle Peygamber Gülü dediğimiz açık pembe gül yapraklarını kullanırdık ama diğer kırmızı güllerden yaptıklarımız da iyi olurdu. Cam bir şişe ya da kavanoza yıkanmış gül yapraklarını doldurup üzerine su ve birkaç tane limon tuzu ekleyip bir kaç gün güneşte bekletirdik ki, gülün rengi ve kokusu suya çıksın. suyun rengi kızarınca şişeyi süzüp yaprakları çıkarırdık. Suyunu da buzdolabında soğutup şeker ilave ederek ikram ederdik. Benim hatırladığım tarif bu.. Hey gidi eski günler.. Ben gül toplamaya gidiyom |
29-06-2007, 10:38 | #57 |
Ağaç Dostu
|
Penelophe Allah, anneannene rahmet eylesin, hepimize de arkamızdan rahmet okunmasına vesile olacak böyle güzel evlat ve torunlar versin. Sevelim İkinize de teşekkür ederim, ne güzel tarifler. İnşallah bunları denerim, nasibimiz varsa da içeriz. Selam ve sevgilerimi sunarım. |
29-06-2007, 10:40 | #58 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Allah hayırlı ömür versin. Ben o peygamber gülleri kaybolmasın diye uğraşanlardanım. |
|
29-06-2007, 11:48 | #59 |
Moderatör
|
Sayın Balıkçı Benim bakçemde 98 kök gülüm var, renk renk ve çeşit çeşit. Hatta evvelki sene İtalya'dan 50 adet çelik getirttim(ama kargoda 18 adedini almışlar) bana 32 kaldı, bu arada 2 adedi de kurudu. Ama peygamber Gülü dediğiniz gülü bilmiyorum. Bu gül reçel yapılan Isparta gülü mü? Yok başka ise çelik zamanı bana verebilirmisiniz? |
Etiketler |
zencefil |
|
|