05-04-2011, 10:00 | #61 |
Hasan Cihad
Giriş Tarihi: 16-11-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 141
|
Kartopu (viburnum opulus) çalısının da Ankara'da güzel gelişeceğini tahmin ediyorum. Bu çalının annemin bahçesinde (Kastamonu-Tosya) bir örneği var o kadar büyük çiçekler açıyor ki dalları artık taşıyamıyor bağlamak durumunda kalıyoruz. Ortancaya bir alternatif olarak Ankara'da yetiştirilebilir. Dona ve alkalin toprağa karşı dayanıklılığı çok iyi görünüyor. |
05-04-2011, 11:07 | #62 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: ankara-gölbaşı
Mesajlar: 714
|
Alıntı:
Yasemin konusunda sizi takip ediyorum Pervane çiçekliyi denemek daha gerçeğe yakın olacak bu durumda Sayın Hasancihad; Bilgiler için teşekkür ederim. Ben bazı türlerin Ankara için dayanıklılık sınırında hatta sınırın altında olduğunun farkındayım. Ancak bazı koruma yöntemlerini (yosun gübreleri, malçlama, hatta gerekenlerin gövdesine pat pat naylon) denemek istiyorum. Söylediğiniz gibi toprağımız bölge itibariyle alkalin, Biz her sene yanmış gübre getirip toprağa karıştırıyoruz. Ayrıca bu sene Kükürt de uygulayacağım. Ortancalar Ankara'da saksıda dışarıda olmuyor kesinlikle..Denedim ) Ancak ortanca donlara, bahçe toprağında çok dayanıklı yalnız budanıp malçlandığı takdirde.. Kaldı ki Almanya'da ve bir çok soğuk Avrupa ikliminde kolaylıkla yetişiyor. Kartopu da çok uygun Ankaraya ancak benim isteğim bahçedeki çiçeklilerin bir kısmının tüm yaz çiçekli kalması Sayın k_donmez, Aubrieta konusunda da sizi takip ediyorum. Tohumları ektim.Çimlenmeler başladı. Hatta fidesi de satılıyor karşıyakada. Sizin deyiminizle Ankara için biçilmiş kaftan |
|
05-04-2011, 11:12 | #63 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: ankara-gölbaşı
Mesajlar: 714
|
Sayın k_donmez, Bu arada sizin kamelya şu anda ne durumda? Yine Ankarada olmaz denilen türlerden ama ben 2 tane alacağım Birini bahçeye birini saksıda ısıtmasız iç mekana almayı düşünüyorum. Bu konuda yine sizi takip ediyorum. |
05-04-2011, 13:50 | #64 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 734
|
Fıstıkçamlarımı bütün kış ev ortamında tuttuktan sonra artık dışarı çıkaracağım hatta ev ortamında sıcak ve güneşli olan günlerde güneşte gördükleri için büyümeye devam ettiler |
05-04-2011, 15:03 | #65 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Nurgüldk, Kamelya çok keyifsiz. Çok sayıda tomurcuk yaptı. İlk açmaya niyetlenenin üzerine kar yağdı. Kahverengiye dönerek kurudu. Biraz büyümeyi başarabilenler kuruyor. Halen diri ve güzel tomurcuklar var. Ancak gördüklerimden sonra onlardan da pek ümitli değilim. Daha sonra resim eklerim. |
05-04-2011, 15:04 | #66 |
Ağaç Dostu
|
Ortancanın Ankara'da yetişmediği konusunda sizlere katılmıyorum. Daha önce de yazmıştım. Biri Tunalıhilmi ile Kennedy'nin kesiştiği yerdeki çiçekçinin ön ve yan tarafında, diğeri Şimşek sokakta bir apartmanın önünde saksılarda bulunan ortancaları 2 yıldır izliyorum. Kışın açıktalar, bahar sonu yaz gibi de pıtrak pıtrak çiçek içinde oluyorlar. Çiçekçiyle konuştuğumda özel hiç birşey yapmadıklarınıi kendi halinde bıraktıklarını söylemişti. Hatta her iki yerdeki saksılar yazın güneş gören konumdalar. Alışmışlar ortama. Şu anda da gayet iyi durumdalar, her iki yerdeki bitkiler yaprak çıkartıyor.. Haa, bana kendi ortancamı ne yaptığımı sorarsanız; kışın kuzeye bakan balkonumda açıkta ama don tehlikesi olabilecek (ki bu yıl çok fazla soğuk görmedik) dönemde delikler açtığım bir poşetle saksının üzerini kapatarak korumaya çalıştım. Yalnız kış başında dışarda kalacak tüm bitkilerin topraklarını yaprak ve samanla malçlama yapmıştım. İşe yaramış görünüyor. Çiçek durumu nasıl olacak, bu yıl göreceğim ben de. Kuzey balkonda clematis, kır menekşesi, frenk üzümü, goji berry, nane, roka (bir ara dondu ama hemen yeni yapraklar çıkarttı), hedera, rubus illecebrosus, helleborus, lysimachia nummularia, tabii ki kasımpatılar ve hatta gallalarım (kışın sulayıp neredeyse çürümelerine neden oluyordum, yumrulardan birinin bir bölümünü keserek kurtarabildim) bahara zararsız girdiler. Diğer bitkilerim güneye bakan kapalı balkonda, kış güneşiyle keyif yaparak soğukları atlattılar. |
13-04-2011, 14:57 | #67 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 65
|
Alıntı:
bir de çok körpe iseler tepe filizleri için önlem almak gerek sanırım. kuşlar nedense bunları koparıp yere atıyor bazen. |
|
14-04-2011, 13:59 | #68 |
Ağaç Dostu
|
Ortanca Ankara'da oluyor. Ya da olabiliyor diyelim en azından. Bizim yan komşumuzun dışarıda saksıda 3 adet ortancası var. Kış gelince pek bir budama da yapmadan başlarına birer adet market poşeti geçiriyor. Hatta poşetlerin de kenarları havada kalıyor, öyle sıkıca sarmalanmış bir hali yok yani. Benim şahit olduğum en azından 3 senedir hayattalar ve her yaz çiçek içindeler. çiçeksever70'in bahçesindeki ortancaları da biliyorsunuz. Onun bulunduğu yer de kışın -15 hatta -20'yi görüyormuş. http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1279883660 Belki de ithal alıp da diktiklerimiz dayanmıyor olabilir. Yerli türler ya da kendi ürettiklerimiz daha dayanıklı olabilir. Sevgili çiçeksever de çelikten üretmiş tamamını. |
15-04-2011, 10:18 | #69 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 14-09-2010
Şehir: ankara
Mesajlar: 17
|
Benim bahçem Beynam yolunda, oldukça yüksek bir tepe üzerinde. Ortancalar her zaman çok beğendiğim bir çiçek çeşidi olduğundan bahçemde deneyim istedim. Geçen sene Ekim 2010'da sadece iki fide olarak bahçemin gölge bir yerine diktim. Kış geldiğinde de üzerine 10 litrelik pet su şişelerinden birer adet geçirdim. Kışı çok rahat donmadan geçirdiler. Petleri yaklaşık iki hafta önce çıkardım. Oldukça canlı görünüyorlar. Bu fikride bu siteden öğrendim ve uyguladım. Umarım bundan sonra da iyi gelişirler. |
15-04-2011, 15:15 | #70 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: ankara-gölbaşı
Mesajlar: 714
|
Benim bahçeye 15, eşimin abilerinin bahçelerine 22 adet getittirdim ve diktik. Verdiğim uğraşa mı yanayım, kargo parasına mı.... Valla artık mecburen olacaklar başka şansları yok |
15-04-2011, 16:00 | #71 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: ankara-gölbaşı
Mesajlar: 714
|
Bu arada bahçeye farklı bir tür çalı diktim. cytisus praecox Cins ismi kesin doğru da tür konusunda bu olduğunu düşünüyorum. Türkçe de katır tırnağı diye geçiyor ama katır tırnağı diye arayınca başka türlerde çıktı karşıma. O yüzden latincesini yazıyorum. Sevgili K Donmez in listesinde olmayanlardan. Sarı ve pembe-kırmızı 2 tür buldum. Çok yıllık ve kokulu harika çiçekleri var. Fazla bilgi bulamadım ama Zone 6a (-23 C) ya kadar dayanıklı diyor bir yerde. |
15-04-2011, 17:18 | #72 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili nurguldk, forumda şurada bilgisi var: Katırtırnağı Yalnız latinceleri çok farklı olan bitkilere ortak isim olarak katırtırnağı deniyor anlaşılan. Başlıkta Mine Hanım'ın açıklaması var bu konuda. Hayırlı olsun yeni bitkileriniz. |
27-06-2011, 15:57 | #73 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-01-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9
|
Merhabalar, Ankara ve civarında dikilebilecek ağaç türlerini araştırıyorum, amacım bu türleri tohumdan yetiştirmek ve 1, gerekiyorsa 2-3 yıl (1-1,5 yıl tercih sebebi ) evde bakımdalarını yapıp, ankara civarında yerlere dikmek. kendi arazim mevcut değil, ailecek pikniğe/gezmeye gittiğimizde elimdeki fideleri (genellikle fıstık çamıdır) gezi/piknik alanına dikerim. Ihlamur/elma/armut/dut vs. ve genel iğne yapraklı türlerin uygun olduğunu biliyorum. Fakat istediğim; - diktiğim fidenin iklime uygun olması - Çevreden zarar görmeyecek olması (elma ağacı civara gelenler tarafından talan edilecek, 3 tane elma vermiş bir fidan o elmalar için kırılacak vs.) - mümkünse meyveli (meyveli olursa etraftaki canlılar için faydalı olacaktır) ve kendi çekirdeğinden rahatça üreyebilecek, veya meyvesiz fakat kalıcı. Aslında Çam fıstığı daha çok ılıman iklim ve yüksek nem oranında ciddi büyüme sağlıyor, anadoluda da yetişebiliyor fakat deniz kıyısında olduğu gibi değil. Aklımda dut ağacı var, meyveler rahat toplandığından fideye pek zarar geleceğini sanmıyorum fakat hastalıklara yatkınlık durumunu bilemiyorum. Öte yandan sitede sekoya bilgilerine eriştim, acaba sekoya yetiştirsem (Sequoiadendron gigantea) ve fideleri anadoluya diksem yaşar mı? (ankara ve çevresi, çankırı civarı) |
28-06-2011, 12:51 | #74 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-01-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9
|
Bu arada mavi ladin (Picea pungens) tohumları edindim, akşama viyollere 100 kadar ekeceğim, sekoya tohumları ise anladığım kadarıyla ağustos ayından sonra ithal edilecek, sekoya'nın anadolu uyumu hakkında sorum geçerliliğini koruyor, sekoya'ların daimi su ihtiyacını dere/göl kenarına dikerek halledersem anadolu ikliminden sağ çıkabilir mi? veya kaç yaş'ından sonra iklimle başa çıkabilir hale gelir? |
28-06-2011, 15:37 | #75 |
Ağaç Dostu
|
Bu konuda bir bilgim ya da tecrübem yok ama Davesgarden'a göre dev sekoya -23 dereceye kadar dayanıyormuş. Bu Ankara için yeterli. http://davesgarden.com/guides/pf/go/37064/ |
28-06-2011, 21:29 | #76 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 734
|
Sekoya tohumlarının flizlenmesi biraz zordur mavi ladine göre |
29-06-2011, 16:29 | #77 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-01-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9
|
Sekoya ile ilgili biraz araştırma yaptım ama ne hikmetse heryerede farklı şeyler yazıyor. Tohumların filizlenmesi %30, filizlenenlerinde yaşama yüzdesi %25 olarak geçiyor bazı yerlerde. eğer böyle ise 100 viyolden sadece 7 adet elde edeceksem ki bunlardan da anadolu iklimine adapte olamayanlar çıkacaktır (iyimser olarak %50 desem) 100 viyolden elimde sadece 3-4 fide kalacaktır. onlarında doğada nelerle karşılaşacağı, hayyata kalıp kalamıyacakılarını düşündüğümde, binlerce viyol'e tohum eksemde bundan 5 yıl sonra ortada bir tane bile sekoya'nın kalmaması ihtimali ortaya çıkıyor. Madem tohumlar ile uğraşacağım o zaman acer palmatum gibi akçaağaç ve varyeteleri ile uğraşmam daha makul gibi duruyor. (yinede nedenini bilmiyorum ama içimde önlenemez bir sekoya yetiştirme isteği mevcut, sanırım anıt ağaç olması ve binlerce yıl kalma ihtimalinden dolayı) Sekoya haricinde tür arayışına girdim fakat sekoya'dan da vazgeçmiş değilim, sekoya'yı birkaç yüz viyol ile tohumların ithalatından sonra deneyeceğim. bir arkadaşım bana uygun mekan sağladığı için, artık alan darlığım olmadığından farklı türleri de denemeyi düşünüyorum. |
29-06-2011, 17:09 | #78 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Meyvesiz ağaçların da canlılara yararı var. Ankara'da çevreye baktığımızda akasya, atkestanesi ve dişbudak yapraklı akçağacın özel bakım gerektirmeden çok kolay yetiştiğini görüyoruz. Özellikle akasya ve akçaağaç tohumları kendiliğinden tuttuyor. Belki bunları düşünebilirsiniz. |
|
29-06-2011, 18:12 | #79 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 734
|
Ağaçlandırma sahama sizi beklerim tohumdan ektiğim at kestanesi ağaçlarımı ve diğer ağaçlarımı size göstermek isterim açıkçası sayın Yabani. Elimde Çevre ve Orman Bakanlığı'nın ağaç ürettiği viyolleri de size göstermek isterim. |
06-07-2011, 21:26 | #80 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 11-01-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9
|
@ seaa İçten teklifiniz için teşekkür ederim, fırsat bulursam görmeyi isterim de, fakat iş/aile durumlarından dolayı bu fırsat ihtimali pek az görünüyor. Mavi ladin tohumlarımdan şu anda sadece birkaç tanesi çimlendi (172 viyol'de sanırım 6 adet) 100 viyol dış ortamda, 72 viyol ev içindeydi çimlenenlerin hepsi ev içindekiler, galiba burada daha çimlenenler olacak. dış ortamdakilerin ise çimlenememesinin bir numaralı suçlusu kuşlar, halen üzeri torf kaplı tohumu nereden/nasıl algılayıpta çıkartıp yediklerini çözebilmiş değilim. etrafta sürüyle böcek var git onları ye kardeşim Hafta sonu kısmet olursa arkadaşımın sağladığı mekana bakmaya gideceğim, otomatik sulama sistemi kurulup kurulamayacağını da kontrol edeceğim (elektrik ve su varsa yapabilirim) otomatik sulama sistemi yapmalıyım çünkü mekan Ankara'ya 150 km uzaklıkta yer uzak olunca yetiştirilecek ağaç türünü daha kolay olabilecek at kestanesi olarak düşünüyorum. eğer otomatik sulama işini yapabilecek imkan olursa at kestanelerini büyük torbalara ekip çimlenip biraz büyüdükten sonra birkaç yıl orada kendi haline bırakmayı düşünüyorum. Düzeltme: çimlenme sayısı için erken davranmışım, sanırım sayı oldukça yüksek olacak Düzenleyen yabani : 07-07-2011 saat 23:28 |
01-08-2011, 18:32 | #81 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-01-2011
Şehir: antalya - ankara
Mesajlar: 93
|
Alıntı:
|
|
12-07-2012, 14:40 | #82 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 241
|
arkalarda kalmış bu bölüm ben yeni katıldım aranıza, yaş 33 umarım çok geç kalmamışımdır Keçiörene bağlı Güzelyurt köyü var, eski adı geldibuldu, orada 900 m2 bi bahçe aldım, arka çit kenarına mezarlık servisi (italyan servisi de deniyor, veya latince "Cupressus sempervirens") dikmek istiyorum, Ankara şartlarında iyi yetiişirmi olurmu, olursa kaç m aralıklarla diksem iyi olur. benim isteğim 15-20 m uzasınlar minare gibi ince.. 1-2 m aralıklarla dikmeyi planlıyorum ama siz değerli üstatların değerli bilgilerine ihtiyacım var, yardımcı olursanız müteşekkir kalırım. |
16-07-2012, 17:07 | #83 |
Ağaç Dostu
|
Merhabalar, Genç yaşta bahçe sahibi olmanız ne güzel. İyice araştırmadan dikmemek gerek. Bölgenizin şartlarını tam bilemiyorum. Cupressus sempervirens biraz daha sıcak yerler için söylenir. İnternet ve yazılı kaynakları araştırıp, haberleşelim. AGACLAR.ORG -Türkiye'nin Ağaç Arşivi'nde donlara karşı duyarlı denmiş. Kolay gelsin. |
16-07-2012, 19:05 | #84 |
Ağaç Dostu
|
Davesgarden Cupressus sempervirens için -12'ye kadar dayanıklı diyor. Bu Ankara için yeterli değil. Ben Ankara için düşünürken -20'yi baz alıyorum. PlantFiles: Detailed information on Italian Cypress, Funeral Cypress, Mediterranean Cypress Cupressus sempervirens |
16-07-2012, 20:02 | #85 |
Ağaç Dostu
|
|
19-07-2012, 09:26 | #86 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 241
|
İlginize teşekkür ederim, bilgileri okudum, aldığım yer 1225 rakımlı, dolayısıyla rakımdan kaybettim, ayrıca don olayı da sıkıntı tabi... önerebileceğiniz başka bir ağaç varmı arka çit kenarı için? ön taraftaki çit kenarına 4 yerli mavi ladin 2 sedir diktim, 2-3 hoopsi ital ladin ve göknar dikmeyi planlıyorum, arkayı acaba sedirlerle mi kapatsam?? Birşey daha merak ediyorum Ankara'da şu aşırı soğuklara dayanıklı passiflora türünü (maypop muydu neydi hatırlaymadım adını) bahçe ortamında yetiştiren ve meyva alan varmı acaba? |
19-07-2012, 13:39 | #88 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2012
Şehir: Ankara
Mesajlar: 241
|
Ankara zor yer gerçekten, face de bir arkadaşım bişey paylaşmış, "Yaşadığın yeri cennet yapmadıkça kaçtığın heryer cehennemdir" Ankarayı cennet yapmak biraz sıkıntılı |
19-07-2012, 18:55 | #89 |
Ağaç Dostu
|
Gerçekten zor, ama imkansız değil. Üyelerin bahçeleri/balkonları bölümlerini gezerseniz Ankara'da da bir sürü cennet bahçe olduğunu görebilirsiniz. Örneklerden sadece ikisi: http://www.agaclar.net/forum/uyeleri...leri/11146.htm http://www.agaclar.net/forum/uyeleri...lari/10217.htm |
20-07-2012, 17:22 | #90 |
Ağaç Dostu
|
Ben de Ankara'da sedirlerden çok memnunum. Aralarındaki mesafeye dikkat ederek dikin. Üçbeş yıl içinde ciddi fark görebilirsiniz. Onların aralarında ya da önlerinde iğde de güzel renk verir. Ankara'ya zor demek bence de çok doğru değil. Bu koşullara uyan çok çeşit var. Ankara'daki bahçelere göz atmak, seraları gezmek yararlı olabilir. İyi günler |
Etiketler |
bahçe düzenleme, çit bitkisi, peyzaj bitkileri |
|
|