Sizi göremeyeceğime üzüldüm Vildan Hanım, kısmet değilmiş.
Bayramdan sonrası için ben de düşünüyorum, bir aksilik olmazsa mutlaka
haberleşiriz.
Kimbilir belki çok daha önce İstanbul'da olabilecek bir toplantıda görüşebiliriz.

Eski ve yeni Datça fotoğraflarımı ancak döndükten sonra sizlere de aktarabilirim sanırım, eğer beceremezsem birinizden yardım alırım artık :o

Bu arada Datça öncesi Kabak Vadisi'ndeydim, oradaki izlenimlerimi ve alabildiğim fotoğrafları mümkün olduğunda sizlere de aktarmak istiyorum.

Sizinle ve diğer forum arkadaşlarıyla görüşebilmek dileğim ve sevgilerimle

Funda

Funda Hanım,
Eylül'de gel şarkısını mırıldanmaya başladım bile. Örneğin haberleşip Eski Datça'da buluşsak nasıl olur ?

Bakın şimdi Kabak Vadisi'ni araştırmak gerekecek. Ama sizde gezi anılarınızı ve fotoğraflarınızı Geziler başlığında paylaşırsanız çok seviniriz doğrusu.

Galerilere fotoğraf eklemekte zorlanıyorum. Küçültüp küçültüp yükle diyorum, hata mesajı geliyor.:mad:
Sırasıyla:
Datça yat limanı,
Datça Aktur

Eski Datça'dan

Datça Yat Limanı'nda el yapımı terlik ve sandalet satan dükkanlardan sadece bu kaldı. Usta görünmek istemedi fotoğrafta.

Datça Aktur'a tepeden bakış ve Kurucabük.

Vildan Hanım ; Özil sitesinin koyunun resmini de koydunuzmu değmeyin keyfime gitmiş kadar olacağım. Herşey gönlünüzce olsun .Sevgiler

Oğuz Bey CD lerimden birinde Özil Koyu da vardı. Bilgisayarımda bu güzel Özil balkonunu buldum sizin için.

Harikasınız.Herşey gönlünüze olsun.Eski Datça dan bir resimde benden olsun.Sevgiler

Datçada olive farm görülmeye degecektir.


Kaynak : http://www.olivefarm.com.tr/historical_olive.html

Datça'da badem ağaçları ocak ayında açıyor. 2008 yılı Şubat başında gittiğimizde sonunu yakalamıştık.

2009 da Mart ayında Datça'da kır çiçekleri coşmuş. Her yanda papatyalar, orkideler ve daha niceleri.

Eylul'de otlar sararmış, değirmenler ve bendeniz :o

Merhabalar tekrar,

Vildan Hanım çok sevdiğim bir şarkı o mırıldanmaya başladığınız :)
Datça için gidiş tarihi kesinleştiğinde mutlaka size de haber vereceğim.
Orada buluşmak gerçekten harika olacak, şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum.
İstanbul'dan başladığım seyehatim İzmir, Fethiye Kabak Vadisi, Datça, Marmaris ve tekrar
İzmir'e dönüşle devam ediyor.
Bazıları cep telefonu bazıları fotoğraf makinasıyla çektiğimiz fotoğrafları sanırım ancak İstanbul'a döndüğümde ekleyebileceğim.Tabi becerebilirsem.

Güzel fotoğraflar ve emeğiniz için teşekkürler.

Sevgilerimle

Fotoğrafların hepsi birbirinden güzel Vildan Hanım, Elinize sağlık.

Son fotoğrafta değirmenleri görünce, Tv de seyretmiştim, değirmen değildi ama eski bir deniz fenerini eve çevirmişlerdi. Bir dergide de değirmen-ev görmüştüm. İkisi de çok güzeldi.

Özgür Kız olmuşsunuz ;)

Değirmenlerden kullanılır durumda olan biri özel mülk. Birini de Ankara'dan tatil için geldiği yaz Datça'ya yerleşen genç bir bayan ihaleyle almış, kafe olarak işletiyor.

Özgür kız çok hoş.
Ama iş çıkışı sırt çantamla bir yere kaçıyorsam, iş arkadaşlarım Özgür teyze diyorlar.

Merhabalar,
Datça da **** eski datça da kalınacak şirin ,sevimli tesisler var mı bildiğiniz? pansiyon otel farketmez ama samimi sıcak bir yer olsun:).bir de; eski datça deniz kıyısı mı?

Sn.Riko ; Datça ya gelmeden özil tatil sitesinin içerisinde deniz kıyısında mokamp var küçük odaları da mevcut.Pansiyon olarak işletiyorlardı.Koyu da muhteşemdir.

Oğuz bey,çok teşekkür ederim.Tatil ajandama not ettim bile:)

vildan hanım ve diğer arkadaşlar emeğinize sağlık çok güzel paylaşımlarınız için teşekürler

yeldeğirmeni
 

Vildan hanım, değirmeni anlattığınız sözler çok hoştu, olabildiğince misafirlerimizle ilgilenmeye cabalıyoruz , keşke herkes sizin gibi olsa

tekrar bekliyoruz:)

Zeynep Hanım, isim olarak hatırlayamamıştım, özür dilerim. Ben bir cümleyle bahsettim, siz anlatın bize önce iskele, sonra değirmen kafenin öyküsünü.

Geçen yaz gelmiştim, bayramda orada olacağım kısmetse.

Merhabalar !

Şöyle bir dolaştım değirmenide bahçeleride. Eminim son baharda ayrı güzeldir buralar. Tam un öğütmenin zamanı Vildan hanım. Bayramda gideceğinize göre bir iki fotoğrafla gözlerimiz bayram eder artık. Hele o anlatımınız yokmu yaşatıyor oraları sağ olun.

Saygıyla.

Cemal Bey,
Bahsettiğim Ramazan Bayramıydı. Bayram sonrasına da yıllık izin eklemek niyetindeydik. Ama apar topar döndük. Sonrasını biliyorsunuz. Yine de 4 günde birkaç fotoğraf var tabii..
Sizin için; Eski Datça'da bayram çocukları....

Çok mutlu görünüyorlar. Şekerlerini balonlarını toplamışlar keyif çatıyorlar. Maşallah. Elleriniz dert görmesin. Akşam akşam mahsur kalan birisi olarak beni sevindirdiniz. Sandımki kurbanda oralardasınız. Un öğutulürmü hala merak ettim. Onun için fotoğraf rica etmiştim.

Selamlar.

Kafe olarak işletilen değirmenin üst katına bu taş merdivenlerden çıkılıyor.

Değirmenin üst katı aslına uygun olarak yeniden yapılmış. Mis gibi bir ahşap kokusu alıyorsunuz.
Un öğütmeye başladılar mı ?
İşte bunu bilmiyorum.

Teşekkürler. Gece gece nostalji oldu sayenizde. Kafe olarak işletilmeside bir ayrı güzellik sanırım.

Sevgili Vildan hanım,
aşkolsun size, ramazan bayramın da datça' ya geldiniz demek, hani uğrayacaktınız? Datça fotoğraflarınız çok güzel, elinize ve yüreğinize sağlık.

Sevgili Ozbey, sitem etmekte haklısınız.
Bayramın 1.günü Datça' ya geldik. Telefon numaranızı bulmak için internet kafeye girdim, ağaçlara online olmayı beceremedim. Sonra da bir daha Datça'ya inemedik.(özelden yazarım nedenini) sİze yazacaktım, ama içimde hala kış gelmeden birkaç günlüğüne kaçabilirmiyim isteği var, ama yine gidemezsem diye yazmadım.
İnşallah görüşeceğiz.
Sevgiler

Vildan hanim,

Size hayranlığımı belirtmek istiyorum bu gezmek isteği ve paylaşım aşkınız için size teşekkür ederim sizin sayenizde bu güzellikleri ögrenebiliyor ve görebiliyoruz.

Çok gezenler bir yerden yeni gelip tekrar başka bir yere gidenler için "Leyleği havadamı gördün"derler anlaşılan siz leylek sürü görmş gibisiniz umarım daha çok gezer bizler daha çok güzellikler paylaşırsınız.

İlker

TANRI sevdiği kulunu DATÇA yarımadasına bırakır demiş eskiler.DATÇAYI görmeden ölmemek gerek.

Bir iki kare de benim makineden

Kömür ocaklarından getirilen asırlık zeytin ağaçları

Datçanın Gebekum tarafından görünüşü

Datçada Kumzambakları ne gübre ne de su istiyor, sadece insanlardan huzur istiyor

Burada gözüne baktığımız Japongülleri

Ve Gelinduvakları

Tek çiçek

Sn.Sergüzen, zeytin ağaçları Datça'ya giderken sağda yoldan görünenler mi ? .Ben orada bir sera var diye düşünmüştüm. Ağaç müzesi gibi, geliyor şimdi bana. Kömür ocaklarından getirilen demişsiniz daha fazla bilgi var mı ?

İnternette aradığımda şöyle bir bilgi var:

Muğla Yatağan'a bağlı Yeşilbağcılar beldesinde, kömür çıkarmak için Türkiye Kömür İşletmeleri tarafından kamulaştırılan arazilerden şu ana kadar 15 bin zeytin ağacı sökülerek yakacak yapıldı.

Bölgeden tesadüfen geçerken olaya şahit olan 32 yaşındaki inşaat mühendisi Timur Kabaklarlı, kalan ağaçları kurtarmak için 600 bin YTL vererek, 1500 zeytin ağacı satın aldı ve Datça'da özel olarak yaptırdığı dev saksılara diktirdi.

İstanbul'da iki inşaat şirketinin sahibi olan ve yaz aylarında Datça'da yaşayan Kabaklarlı, otomobiliyle Bodrum'a giderken, Yeşilbağcılar beldesinde çok sayıda zeytin ağacının iş makinalarıyla köklerinden söküldüğünü gördü.

Kabaklarlı, işçilerden, zeytin ağaçlarının kömür çıkarmak için söküldüğünü öğrenince köylülerle irtibata geçti.

Kabaklarlı, köylülerin arazilerinin kamulaştırma bedelini aldıklarını, sökülen zeytin ağaçlarını yakacak olarak kebapçılara sattıklarını öğrendi.

Tekrar araziye dikilmesi gerek

Kabaklarlı, "15 bin zeytinin yakacak olduğunu öğrenmek beni kahretti. Maddi imkanlarım elverdiği oranda 2 ay içinde 1500 zeytin ağacını satın alıp, ziraat mühendislerinin gözetiminde dallarını budattım ve özel yaptırdığım dev saksılara diktirdim. Şu ana kadar 600 bin YTL harcadım. Ancak, ağaçlar bu saksılar içinde uzun süre yaşamaz. Araziye dikilmesi gerek. Arazisi olup da zeytin ağacı satın almak isteyenlere çok az para karşılığı satmak istiyorum" dedi.

Yeşilbağcılar sakinleri istimlak bedelini aldıkları arazileri üzerlerindeki zeytin ağaçlarını, dikicek başka yerleri olmadığı için bunları zorunlu olarak sattıklarını söyledi.

Kömür için belde taşınıyor

500 haneli, 1800 nüfuslu Yeşilbağcılar'da TKİ kömür arama çalışmaları nedeniyle başlattığı kamulaştırma ve evlerin istimlakı nedeniyle belde merkezinin haritadan silinmesi gündeme geldi.
Devletin kendilerini ortada bıraktığını, teklif edilen istimlak bedellerinin son derece düşük olduğunu ve bu parayla ev satın almanın mümkün olmadığını savunan belde sakinleri tepki gösterdi.

Çoğunluğu yaşlılardan oluşan Yeşilbağcılar beldesi sakinleri hükümeti, başbakanı, milletvekillerini, valiyi, belediye başkanını ve kaymakamı suçladı.




cnnTürk