Omiya Bonsai Köyü - Japonya İzlenimleri
 

Bonsai'ye merakımın başladığı günden beri bildiğim şey, Bonsai Sanatının Japonlar tarafından geliştirildiğiydi.
Bu sanatın doğduğu topraklara gitme hayalimi en sonunda gerçekleştirdim. 13 günlük Japonya seyahatimin 5 gününü Bonsai Köyü'nde geçirdim, burada en büyük ve en kaliteli bonsailere sahip Saburo Kato'nun oğlu Hatsuji Kato ve torunu Katahiro Kato tarafından işletilen ManseiEn fidanlığında 3 günlük bir çalışma yaptım, ordaki ustalara yardım ettim ,izledim ve birçok pratik bilgi öğrendim.

Bonsai'de amatörlük ve profesyonel arası bir konumdaysanız gitmenizi mutlaka önereceğim bir yer, aktarmalı bir havayolu firması ile 4-5 saat farkla yerli havayolu firmasından 1000 TL daha ucuza 1650 TL ye gidip, konaklamayı da çok merkezi bir yer Ikebukuro 'da 4 kişilik odada yaşıtım arkadaşlarla geceliği 55 tl den kaldım. Özet olarak yol ve konaklama 2500 TL 'ye mal oldu. :) Gidecek arkadaşlara ayrıntılı bilgi verir, detayları mutlaka paylaşırım.

Bonsai Köyü 1923 'deki Büyük Kanto depreminden sonra , Bonsai Yetiştiricilerinin uygun iklime sahip bir alanda toplu birşekilde yetiştiricilik satış faaliyetlerinde bulunma konusunda anlaşmaları sonucu oluşturulmuş. Saitama 'ya bağlı Omiya Bonsai Köyü, Tokyo şehir merkezine trenle aktarma yaparak 30 dk mesafede bulunuyor.

İlk önce Omiya Bonsai Müzesinden başlayayım, bundan sonra da her gün bir fidanlığı detayları ile anlatayım.

Bonsai Müzesi , çok seçme ,ünlü Japon ustaların koleksiyon niteliğindeki ağaçlarından oluşmakta. Burada şansıma ,yılda bir kez bu müzeye ağaçlarını kontrole gelen dünyaca ünlü belki de bir numara Masahiko Kimura ile karşılaştım, birkaç poz fotoğraf çektirme talebimi kabul etti, ve Türkiye'de Türkçe'ye çevrilmiş bonsai kitabı olmayışına inanamadı. Herkese selam söyledi. :)Bu arada yanında gelen yaşlı bir bayan vardı , ona da anneler günü münasebetiyle bir Ebru Tablosu hediye ettim ve karşılığında o da bana müzeden birçok hatıra fotoğraf hediye etti.
Buradaki birçok ağaç ,kitaplarda ,dergilerde, internet sitelerinde ve takvimlerde gördüğümüz ağaçlardan oluşuyor.

Not: Karşılaştığım tüm Japonlar , Türk olduğumuzu öğrendiklerinde çok güzel ,çok onore edici tepkide bulunuyorlar ki açıkçası Türk olmaktan çok gurur duyduğum bir ülke oldu Japonya benim için.

Müzenin her tarafından çekim yapamadığımızdan , çekimleri teras ve zemin kattan ve giriş bölümündeki 10 adet ağaç üzerinde yaptım.

Müzeden diğer fotoğraflar ;

Müzenin arka tarafında bonsai ve malzemelerin satıldığı bir dükkan yer almakta, burada oldukça kaliteli gösterişli bonsailer var. Sakaki'nin işine yarayacak Ardıçlarla ilgili bilgileri burada öğrendim hatta bir ardıç üzerinde uygulama da yaptım.

Bugünkü fidanlığımız , Omiya Koen Tren İstasyonundan iner inmez bizi yolun hemen sağ tarafında karşılayan Fuyou-En Bonsai bahçesi.
Diğer yerlerin aksine fotoğraf çekebilirsiniz diye tabela asmışlar, çok sempatik çalışanlara sahipler ve bonsaileri gerçekten görülmeye değer.

Elimden geldiğince bu güzellikleri size göstermeye çalışacağım,

Fotoğraflarda göreceğiniz üzere kurbağa heykelleri peyzajda sıkça kullanılıyor, Japoncası Kaeru, ev sahibine " evine geri gelmesi" dileği ve manası içeriyor.

Fuyou-En 'de devam ediyoruz,

Fuyou-En devam ;

Güdük fidanları , toprak üstüne yerleştirilen gübre keklerine dikkatinizi çekerim,( bu kürdanla gübre spetini tutturma tekniğini benden mi gördünüz diye soracaktım ama ayıp olur diye ses çıkarmadım :))

Nebariye dikkatinizi çekerim :)
Nasıl suladıklarını merak ettim doğrusu bu ağacı!

http://www.agaclar.net/forum/attachm...27881554_n.jpg

Sırada KyukaEN var, buranın sahibi yaşlı bir bayan, oldukça ilgi gösterdi ve daha önceden İmparatorluk Sarayı'nın bahçesini süsleyen 2 Bonsai hakkında bilgi verdi.

En çok kurbağa heykelini burada gördüm, " Eve geri dön" ile ilgili bir totemmiş bu. Bizim kültürde gidenin arkasından sürahi ile su dökmeye benzettim. :)

Bazı ağaçlarda saksı olmadığını göreceksiniz, kokedama diye başka bir sanat dalından esinlenerek malç toprakla oluşturulan toplara ağaçlar dikilmiş.

İlk 2 bonsai, imparator sarayından gelmiş ,

Sırada büyük usta Masahiko Kimura'nın çıraklık döneminde çalıştığı TojuEN fidanlığı var, bu fidanlığın ağaçları çok hoşuma gitti, buranın sahibi maalesef ismini öğrenemedim bazı değerli bilgiler verdi.
Sabah ve Akşam yaprakları da suladıklarını görünce yaprak yanması , bit ve mantar gibi durumlarla karşılaşıp karşılaşmadıklarını sordum, güneşin çok yakıcı olmaması nedeniyle yaprakların yanmadığını ancak bit sinek örümcek gibi zararlılara karşı yapılacak en iyi savunmanın sinek kovucu sprey ilaçlarla zararlı istilasına uğramış bölgeye uygulamak olduğunu söyledi. Birkaç ağaçta deneyeceğim bunu :)

Toju-En devam ;

Çok fazla çam yüklemişim , çamı çok sevdiğimden olsa gerek şimdi biraz Acer ve çiçekli yükleyeyim, TojuEn'deyiz hala,

Sırada SeikouEn var, babasının izinde giden bir bayan( Kaori Yamada) işletiyor burayı, çok düzenli, 200 YEN karşılığı giriş yapılabilen müze bölümü var, alışveriş yaparsanız bu 200 Yen indirim oluyor, yaklaşık TL ederi 3,5 TL gibi.
İçeride çok sempatik bayanlar çalışıyor, yılda 8 kere gelmeli kursları var, aynı gün içinde kısa bir eğitim verdikleri sınıfları var, Tatami ( Japon Odası) şeklinde dekore etmişler.
Yine de kırmayıp uzaktan da olsafotoğraf çekmeme müsade ettiler, hatta birkaçını onlar çekti :)

Saika adında yeni bir tür geliştirmişleri kokedama -ikebana ve Bonsai harmanı bir tarz. Daha çok genç boylu fidanlarla yapılıyor.

Saksının drenaj deliğinden çıkarttıkları Acer vardı, şelale tarzını biraz abartmışlar dedim içimden keşke çekebilseydim :)

Sn.tourkan merhaba,
Adenium da var mı fotoğraflarınızın arasında?
Saygılar.

Sn. Kelebek maalesef orada Adenium hiç görmedim, ama bunu Tayland gibi tropikal asya ülkelerinde yapıyorlar çok güzel örnekleri var. İnternette aratmanızı öneririm.
Japonya'da daha çok Acer türleri- Çam türleri -Karaağaç ve Açelya türleri yaygın olarak dikkatimi çekti.

Paylaşım için teşekkürler sayın Tourkana.

Muhteşem bir deneyim. Belkide dünyada bir çok insanın hayali olan bir deneyimi sizin yaşamanız büyük bir şans. Tabii ki bu istemeye de bağlı olan bir şey. Fotoğrafları bile görmek heyecan verici ki oradaki atmosferi yaşamak kim bilir ne farklı duygular yaşatır insana. Paylaşım için teşekkür ederim. Umarım bir gün bu hobiye gönül verenler buraları görmek kısmet olur.

Bu gezi için seni tebrik ederim. Ve oradaki aldığın bilgileri ve çektiğin fotoğrafları bizlerle paylaştığın için ayrıca teşekkür ederim. Her şey çok çok güzel.

Hepsi çok güzeller

Fotoğraflarına bakmak keyifli iken gerçeklerini görmek kimbilir nasıl zevklidir.

Bazı ağaçların güzelliği arkalarında fon olmadığı, toplu sergilendiği için yeterince gözükmemiş bile.

Bonsai müzesi çok ilginç. Bu arada ağaçların güzellikleri izlerken bonsai yap(a)madığım için aklıma başka türü sorular geliyor :rolleyes:. Örneğin müzedeki ağaçların yaşları nelerdir, ustaların adları yazıyor mu, sonraki bakım, değişiklikler yapılırken izledikleri yöntem nedir, müzeye ağaç alımı nasıl yapılıyor, kapalı mekanda da mı sergi vardı? vs vs...

Meraklılar için gezi bilgileriniz yararlı olacaktır. Nasıl yapılacağını bilmeyenler için bu tür organizasyon hem zor hem de çok pahalı gelebilirdi. Bu açıdan geziniz güzel bir örnek oldu.

Malum olaylardan dolayı bir süre paylaşıma ara verdiğim gezi fotoğraflarıma devam ediyorum, sırada yaşlı bir bayanın işlettiği ama maddi açıdan zor durumda olduklarını öğrendiğim bir başka Bonsai bahçesine gidiyoruz, burası ShotouEn, içerde saksı, sehpa ,resim gibi bir çok malzemeler mevcut, nispeten malzeme fiyatları ağaçlardan daha yukarda kalıyor.
1 TL= 55 Yen ,ya da 100 usd=10.000 Yen gibi düşünün, fiyatların ne kdar düşük olduğunu göreceksiniz, burdaki büyük çamlardan birini aldım, İstanbul'da tanıdığım bir fidanlık ithalat yapacakları zaman benim ağacı da getirecekler :) .

Ve fotoğraflar:

Fotoğrafların devamı ;

ShotouEn devam ,

ShotouEn,

Gezi ve fotoğraf paylaşımı için sizi kutluyorum her bonsai severin yapmak istediği geziyi yaptınız ve oradaki deneyimlerinizle bonsaiye daha sağlam bakışla devam edeceğinizi düşünüyorum.

Son fidanlığımız ise, Bonsai köyü Omiya'nın en büyük ve en güzel Bonsai Bahçesi. Çok düzenli, bu bahçe Saburo Kato tarafından oğlu ve torununa kalmış. Fotoğraftaki amca Hatsuji Kato, sağolsun Türk olduğumuzu öğrenince hemen önünü ilikledi, eğildi ,çok sıcak davrandı, çok güzel hediyeler verdi özellikle Bonsai Takvimini çok beğendim.

Ayrıca arada İstanbul'a gelen , Saburo Kato'nun son öğrencisi Masashi Hirao burada bana kısa süreli bir eğitim ayarladı, adı eğitim ama bildiğimiz şeyler de olsa , saygı duydum sanki yeniden öğreniyormuşum gibi dinledim, 3 gün boyunca öğle sulamalarını(günde 3 kere sulama yapıyorlar) , ve Saburo San'ın değerli Ezo Ladin koleksiyonundaki 3 ağacın üç alımlarını yaptım. Sıcak altında piştimse de halimden memnundum, havasından mı suyundan mı bilinmez insana çalışma hırsı geliyor oralarda. :)



Çok uzatmadan ManseiEn fotoğraflarına başlayalım,

ManseiEn devamı,