agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Geziler, Gezilecek Yerler, Türkiye'de önemli doğa alanları
(https)




Beğeni Düzeni47Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 06-09-2007, 12:19   #1
Ağaç Dostu
 
mcege's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 112
O zamanlar yeterli birikimim olmadığı için, bu köyde beğendiğim eski bir taş evi alamamıştım ( fiyatı 6000YTL: idi). İki yıl sonra birikimimi tamamlayıp tekrar gittiğimde ise aynı evin fiyatının 30,000 YTL olduğunu öğrendim.Nedeni ise bu eski köyü Ankara'lı bir gurubun keşfedip pekçok evi satınalmaları ve restore edip yazlık olarak kullanmalarıydı.Tabii ki alamadım.

İnecik köyünden çıkarçıkmaz Eğlenhoca köyüne giriş yapıyorsunuz. Bu köy oldukça büyüktür. Denizi cepheden görür, az miktarda eski taş evleri vardır. Yapılaşma daha çok 2 katlı apartman tarzı yeni yapılardan oluşmuştur, arlarda 3 hatta 4 katlı yapılar da vardır. Ancak yazlık olarak değerlendirmeyin yaşayan nüfusun yine de çoğunluğu köylülerdir. Buradaki köylü nüfusun fazlalığı tarım arazilerinin geniş ve verimli olması ile orantılıdır. Eğlenhoca' dan çıkıp çıkmadığınızı anlamadan Kösedere köyü'ne giriş yaparsınız.

Kösedere eskiden bu yarımadadaki en kalabalık nüfusa sahip olan köymüş ( 17-18000 kişi ).Bu köydeki eski taş evlerin bulunduğu aşağı mevkii ( köy meydanından aşağıda kalan taraf.) neredeyse terkedilmiş gibidir. Buradaki evlerin ancak % 50 sinde oturuluyor. Bundan 50 yıl kadar önce olan deprem nedeniyle evlerde hasarlar oluşunca bu evleri onarmak yerine gücüc olanlar köyün üst kımına yeni evler yapmışlar. bir kısmı devlet tarafından verilen deprem konutlarında, yeni ev yapma imkanı olmayanlar da halen eski taş evlerde oturuyorlar. Eskiden kalabalık olan nüfus şu anda 3000 kişi civarındadır. Ancak bu eski taş evlerin olduğu bölgede şu anda hızlı bir alışveriş ve ev tadilatları var, bu evleri alanların emekli öğretmenler olduğunu söylüyor köylüler.

Ağabeyimin elindeki çok eski bir Ege bölgesi haritası sayesinde şu anda oturulmayan pekçok yer, kullanılmayan pekçok yol, çeşme, ve köyü keşfetmiştik. Kösedere civarında da böyle bir yerleşim vardı, ancak yeni haritaların hiçbirinde burası yer almıyordu. Burası Aşağı ve Yukarı Ovacık denilen bir yerdi.

Ovacık' tan bahsetmeden önce Kösedere ile ilgili bir anımı anlatmak istiyorum.

Kösedere, İnecik ve Eğlenhoca köyleri denizden yaklaşık 5 km içeride tepelere kurulu köylerdir. Bu köylerin altında yani Karaburun ana yolu üzerinde Kaynarpınar mevkii yeralır. Burası deniz kıyısında bir balıkçı limanı ve yerleşim yeridir. Burayı 3 km. kadar geçince İçme Kıyısı denilen yine deniz kenarı olan biraz derme çatma bir yer vardır.

İşte biz bu İçme Kıyısı'nı keşfetmeye çıktığımız ilk gezimizde rastlamıştık Mazlum Dayı'ya. İçme Kıyısı2nın ilk girişinde arabamızı bırakıp zeytinliklerin arasından yaya olarak deniz kenarına ilerlerken 10-12 adet koyunluk bir sürü ve bunların başında 10 yaşlarında bir çoban çocuk gördük. Yanına gidip selamlaştık ve sohbet etmeye başladık biraz sonra yanımıza yaşlıca bir amca geldi. Koyunları asıl o otlatıyormuş çocuk da ona yardım ediyormuş. Biz geldiğimiz zaman amca yakındaki bir incir ağacından incir tpolamaya gitmiş bizi uzaktan yabancı görünce hemen yanımıza gelmiş. Bize de topladığı incirlerden ikram ettikten sonra onunla da sohbeti sürdürdük. Kendisi Kösedere köyündenmiş ve çobanlıkla geçimini sağlıyormuş. Şu anda yaz ayları olduğu için keçi sürülerini yaylaya çıkarmış ve kendisine ait olan koyunları da burlara otlatmaya gelmiş. "Vallahi helal olsun sana Mazlum Dayı, bu yaşta dağlarda çobanlık yapmak her babayiğidin harcı değil." Deyince yaşını tahmin etmemizi istedi, ben 55, ağabeyim ise 58, olarak tahmin ettik. Aldığımız cevap bizi şaşırtmıştı Mazlum Dayı 65 yaşındaydı. "Ne mutlu sana, allah sağlık versin, torununu da almışsın yanına halen çalışmaya devam ediyorsun, ne güzel." Deyince, ağzındaki incir Mazlum Dayı'nın boğazına kaçtı ve bir yandan gülmeye bir yandan da öksürmeye başladı. Neyse sırtına falan vurduk ve sakinleşince niye güldüğünü sorduk. Biz torun deyince birden gülmek istemiş de ondanmış. Meğer yanındaki çocuk onun oğluymuş ve 8 yaşındaymış. Yani Mazlum Dayı 57 yaşında baba olmuştu.))

Bir kez daha kendisini tebrik edip en kısa zamanda yeniden ziyaretine geleceğimizi söyleyip yanından ayrıldık. Düşünsenize eğer adam 65 yaşında halen dağlarda çobanlık yapabiliyorsa ve 57 yaşında baba olabiliyorsa, buraların suyu, havası, doğal yiyecekleri ve stressiz ortamı hayta hayat katıyordu.

Ovacık mevkiine, Kösedere köyü'nün Eğlenhoca köyü ile birleşme noktasından, mezarlığın hemen üzerinden sola dönünce asfalt ile başlayıp daha sonra toprak olan bir yol ile gidilir. Ovacık Kösedere'ye 10-11 km. uzaklıktadır.

Ovacık yepyeni bir hayat kurmak için çok bakir bir alternatiftir. Bunun için ayrıntılı olarak bir dahaki mesajımda anlatacağım.

Tekrar görüşebilmek dileğiyle, hoşçakalın.

ihsaniye beğendi.
mcege Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-09-2007, 00:03   #2
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 15-09-2007
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 3
Galeri: 12
merhaba mcege
Ben Kösedere'liyim.
Nerelisin diye sorduklarında Karaburun'lu derim.İnan bazen İzmirde oturan arkadaşlar bile ora nere der.Ben de her defasında Karaburunu tarif etmekten çok hoşlanırım.Türkiyenin İncisi İzmir'in Egeye uzanan çizmesi var.Oçizmenin topuğu Çeşme, burnu Karaburun.Güzelbahçe'den başlayıp , Karapınar (kaynarpınar demişsiniz ama okadar kusur kadı kızında da olur.), Balıklova,Mordoğan,Kösedere,Eğlenhoca,İnecik,....h er birini çok güzel gözlem ve araştırmayla güncel olarak değerlendirmişsiniz.
Bir konuda itirazım var.Yanlış bir değerlendirmedir gidiyor.RUM'lar zamanı diye.Karaburunda Türkler 1200 lü yıllardan beri var.Ovacıktaki bağlardan bahsedereken rumlar gittikten sonra sadece meyveleri toplanmış bağ yapılmamış,bakılmamış gibi bir deyişiniz var.O tamamen yanlış.Ovacıkta 1970 li yıllarda 300 da bağ vardı.Bu bağların tamamı yeni yapılmış bağlardı.Bizim de Bağımız ve damımız vardı.Köyümüzden her gün 1960 lı yıllarda 2 soğutuculu Tır almanyaya taze üzüm giderdi.Floksora denilen bir bağ hastalığı var biliyorsunuz 50 li yıllardan önce bütün bağları kurutmuş.O nedenle rum olan yerlerdeki terkedilen mallardaki bağların kurudukları biliniyor.Dikkatinizi çekmiştir,Karaburunun en güzel koylarına ve arazisine sahip köyümüzde en iyi korunan arazi ve koylar bizim köydedir.İşallah küresel istiladan sonra yöresel istilayla karşılaşmayız.Ovacık benim büyüdüğüm gençliğimin geçtiği topraklar.Şu anda 120 da şaraplık bağ dikildi.Ben de üç parça arazimize ve ovacık köyündeki yıkık taş damımızda 40 yıl sonra geri dönüşte şaraplık bağ dikmek istiyorum.1960 lı yıllarda Karaburundan büyük nüfusa sahip olan köyümüzde ilkokulda 150 öğrenci vardı.1100 nüfus lu 11 bakkal,4 kahvehane,3 berber ,2 ayakabı atelyesiyle lider köydü.Tütün.Zeytin ve Bağcılık üçlüsü bir ailenin geçimini sağlıyordu.Yanlış tarım politikaları,Tütünün yasaklanması,Zeytin yağının ve üzümün fiyatının enflasyonun 100 de 110 0lduğu yıllarda 10 yıl sabit fiyatta kaldığını kimse söylemiyor.Radyoda basında televole sanayi ürünü reklamları,üretici toplumu tüketici hale getiriyor.Köylü kendi işinin beyi iken, neden gitsin elin kölesi olsun,Bizim atalarımız 40 yıl öncesine kadar bu topraklarda ele güne muhtaç olmadan yaşamış.Sonra ne olmuş.Yanlış politikalar.Ekonomik sıkıntı getirmiş.Lütfen korunan doğaya ve çevreye sahip çıkalım.Sahip çıkalım derken oraları istila etmeyelim.İnsan çevreyi yok ediyor.Doğayı insandan koruyalım.
saygılar


Düzenleyen 1kosedereli : 16-09-2007 saat 00:20 Neden: Yanlışlıkla alıntı da baş tarafta çıkmış.
1kosedereli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 05:11.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025