16-06-2009, 22:30
|
#11
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
|
Kısa bir yolculuk sonrası köye geldik, ekipte biraz yorgunluk emareleri var. Öğle yemeğini de ayak üstü yapınca açlıkta başladı. Köyde insanlar turiste alışık ama Türk olduğumuzu görünce “ne işiniz var burada” ifadesi ile bakıyorlar. Bizim kahveleri andıran bir kahvede Türk kahvemizi içip (Makedonya’da her yerde harika kahve yapıyorlar) Rostuse şelalesi için yürümeye başladık. Bir iki damla yağmur düşmeye başladı. İçimden “Aman Tanrım biraz daha müsaade et de şu şelaleyi de görelim” diye dua ediyorum. Bir kilometre kadar yürümek lazım. Yürüyüş yolu çok güzel ama yağmur hızlandı. Yağmur yapraklardan yol bulup bizi ıslatamıyor. Altı yüz metrede ilk şelaleyi gördük ama yağmur artık işi abarttı. Bir gözüm insanlarda, Allahları var sesleri çıkmıyor ama işi de zorlamamak lazım. İleri de esas şelale 100 mt yüksekten akıyor ama buradan ileri gitmeyelim dedim. Grup dünden razı, orada kesip, birkaç fotoğraf sonrası dönüşe geçtik. Araca döndüğümüzde ıslanmıştık ama şelalenin gördüğümüz kadarı bile bizi mest etti.
|
|
|