![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Van ve Tatvan arasında yol tam seyirlik bir yanda göl, bir yanda dağlar, koyun sürüleri, dere, ağaçlar, çiçekler. İki yerde durup fotoğraf çekiyoruz. Biri mavi- mor, diğeri sarı çiçeklerden iki tarla adeta. Çiçekler diz boyunu aşıyor bazen. Fahri, Eser, Yerten üçlüsü atlıyor, zıplıyor yuvarlanıyor üzerlerinde. Yol üzerinde ciddi bir güvenlik kontrol noktasından geçiyoruz. Jandarmalar zırhlı araçlarla birlikte lokanta, büfeler ve benzinlik var, biraz bekletiliyoruz. Sıra var. Çünkü buraya gelene kadar da ciddi bir kamyon trafiği var. Tatvan’a gelmeden 2235 m . yükseklikteki Kuskunkıran geçidini aşıyoruz. Sarp ve onlarca tehlikeli virajla döne döne çıkıp, döne döne iniyoruz. Tatvan, Van gölü kenarında oldukça güzel bir ilçe. Motosikletli bir gence Nemrut kraterinin yolunu sorduğumuzda önce tarif etti, sonra beni takip edin dedi. Artık önden giden bir eskortumuz var. Sonra Tatvan çıkışında ayrıldık tarife göre gittik, Olmayacak, birine daha sorunca tarifin yanlış olduğunu anladık. Doğru yola girip dağı tırmanmaya başladık, Kayak tesislerinin olduğu yerden kuş bakışı Van gölü ve Tatvan manzarası çok güzel. Birkaç köy geçtik. Yol oldukça kötü. Otobüs ve büyük minibüs çıkamıyor. Kar ve çığ kalıntıları var hala. Sonunda önce uzaktan krater göllerinden büyük olanı uzaktan gördük, koyu bir mavi. Biraz daha gittik. Ilık göl karşımızda. Kenarında birkaç kamp çadırı var. Galiba Almanlar da var. Bravo vallahi. Dağın başı, soğuk, karanlık ve ıssız. Biraz ilerde buhar bacasına gidip ısındık biraz. Çevrede ilginç görünümlü kısa boylu ağaçlar var, Daha tek yaprak çıkarmamışlar. Yine akşam çökmeye başladı, gecikmeden Tatvan’a döndük. Fahri Pamukspor grubu için 3 minübüs kiralayacak. Şöförler odasının önünde Bir yandan sohbet edip bir yandan da çaylarımızı içerken Fahri sıkı bir pazarlığa başladı. Sonunda anlaştılar. Bu arada Eser ve Yerten arabada uyuyorlar. Hava iyice kardı. Kuşkunduran geçidini bu kez gecenin karanlığında geçtik. Kimsede çıt yok. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
Otelimize dönüp yemek yedik. Biraz oturup odalarımıza çekildik. Yarın dönüş var valizler toplanacak. Gelişimiz gibi dönüşte de parça parçayız. Doğanay ve ben 10.00 Yerten 14.00 uçağıyla Van’dan döneceğiz. Fahri Eser’i 17.00 uçağına Erzurum’a götürecek. Uçak havalandığında gezi bitti derken, aşağıda Van gölünü kuşbakışı izlemek harikaydı. Az sonra Nemrut krater göllerini de gördüm. Ve yol boyu elimde harita aşağıları izledim. Doğu ve İç Anadolu’nun karlı dağları inanılmaz güzel görünüyor. THY nin rotası süper. Bir anda Keban barajını ve nehri fark ettim. Kuzeyinde üstü karla kaplı dağlar, pamuk parçaları gibi bulutların arasından inanılmaz güzel görünüyordu. Hostes hanıma sordum fotoğraf çekmek yasakmış, içim gitti. Ama bu görüntü aklımdan hiç çıkmayacak. Cumartesi, Pazar, Pazartesi yani üç günde Artvin- Erzurum-Kars-Ağrı-Iğdır-Van-Bitlis olmak üzere 7 ilin toprağına ayak bastık. Tendürek, Gönderme, Kuşkunkuran olmak üzere üç önemli geçitten, sayısız jandarma kontrol noktasından geçtik. Sonunda yine İstanbul’dayız. Fahri’ye biz geldik demek için havaalanından aradığımda Eser’le Erciş yolunda giderken arabanın motorunun yandığını söyledi. Çok ama çok üzüldük. Vallahi gezinin tadı gitti bir anda. Tabii cana gelmektense mala gelsin denir, ama mal canın yongası da derler aynı zamanda.. Yine de Senin, Kevser’in, Doğa’nın canı sağ olsun Fahri Kardeş. Dilerim bol katılımcılı, bol kazançlı gezilerin olsun. Şimdi sıra Güney Doğu Anadolu’muzda. Gözümüz, gönlümüz, aklımız orada. Teşekkürler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|