İğde mi hünnap mı
Merhaba arkadaşlar. Aşağıda bağlantı adresini verdiğim sayfaya bir fotoğraf yükledim.
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=2802 Bu fotoğrafın iğde ağacına ait olduğunu düşünerek de hem bu meyveye, hem de bir sonra yüklediğim bu meyveye ait ağaca iğde adını verdim. Aynı fotoğrafı Fotokritik'e yükleyince Bu isme itirazlar geldi. Fotoğrafa yorum yapanlar bunun iğde olmadığını söylüyorlar. Yoksa ben yanlış mı biliyorum? http://www.fotokritik.com/foto.php?f...9fb74b#e586739 |
Hünnap değil.
İnternette, iğde (Elaeagnus angustifolia) olarak arattığımda bulduklarım bunlar.. http://tncweeds.ucdavis.edu/photos/elaan03.jpg http://tncweeds.ucdavis.edu/photos/elaan05.jpg |
|
:)
Teşekkür ederim. Sanırım bu fotoğraflar onları ikna edecektir. Özellikle ikinci iğde fotoğrafı benim çektiğim fotoğrafa çok benziyor. |
Sitede hünnap fotosu vardı arama yaptınız mı?
|
Mailna ilk fotoğraf bir iğde meyvesi, ama ikinci fotoğraf iğde meyvesi mi bilmem, böyle öyle görmedim.
Hüseyin Bey sizin eklediğiniz fotoğrafı gördüm. |
Her iki fotoğrafın adı da Elaeagnus angustifolia idi
|
Bu konu biraz geçmişte kalmış ama, yazmaz isem çatlarım.
Sn Melinanın koyduğu ikinci resim iğdenin olgunlaşmış zamanındaki resmi Ben kendi adıma iğde ağacını çok severim. Hem baharda çok güzel kokar, hemde formu güzeldir. Tespit ettiğim iğde yaşama direnci çok yüksek bir bitki. Bunuda şuna dayanarak söylüyorum. 4 sene önce bir iğde fidanı aldım ve diktim. Gayet iştahlı büyüyordu. Fakat geçtiğimiz kışın başında bulunduğu yerde harfiyat yapmam gerekti. Yerinden sökmeye karar verdim. 5 cmden fazla kutru vardı.İzdüşümü ise 3m kadar olmuştu. Ama onu ordan sökmeye çalışırken toprak seviyesinin 10 cm kadar altından kırıldı. Üzüldüğümü söylememe gerek yok sanırım. Belki dedim yaşar. Ama o kadar da ümitsizdim ki. Dallarını budadım, sadece lideri bıraktım. Şu andaki yerine götürdüm diktim. diktikten sonrada biraz hümik asit verdim. Şİmdi boyu 4m oldu herhalde. |
Alıntı:
http://www.izotar.com/bitkidil5.htm http://www.izotar.com/bitkidil6.htm |
Humik asit ve fulvik asit devamlı kullandığım bir madde. Pekmez gibi kokuyor :) yapraktan ve topraktan uyguluyorum. Ambalajında kullanım zamanları ve miktarları yazıyor. Ama bu kadar derin bir ürün olduğunu bilmiyodum doğrusu. Alışveriş yaptığım ziraatçi arkadaşın tavsiyesi üzerine almıştım. Çünkü bahçe toprağım fakir ve organik olarak zenginleştirmeye çalışıyorum.
Paylaştığınız için teşekkür ederim Hasan Bey |
Merhaba, şimdi daha iyi anlıyorum ,hünnap ile iğde arasındaki farkı.
Birde şu soruma yanıt bulabilirsem çok mutlu olucam,"bir bilene sor" köşesinde bunu sordum beni buraya yönlendirdi Mine hanım. Merak ettiğim şu; Hünnap meyvesi diyabet( şekerhastalığı) iyi geldiği (tıbben bir araştırma yapmadım ) halk dilinde biliniyor, en azından ben bir kaç kişiden bunu duydum ama bu forumda bunun gerçekmi yanlışmı olduğunu daha sağlıklı öğrenebilicemi umuyorum burada bir çok konu uzmanı var ve sizlerden yardım istiyorum .SAYGILAR... |
Diyabet konusunda doktor arkadaşlar cevap verecektir.
Ama ben astımdan ötürü bitkilerle ilgili öğrendiklerimi açıklayayım. Aynı şeyin diyabet içinde geçerli olabileceğini düşünüyorum. diyabet astım bunlar iyileşen hastalıklar değil. Bazı bitkilerin bazı olumlu etkileri var.(astıma iyi geliyor diye kullandığım bitkiler astım atağına neden olmadı değil bu arada) doktora sorduktan sonra ilaçların yanında kullanılmalı bitkiler hastalıklar için. büyük bir etki beklenmemeli. faydalı olanları yok mu? Var. Ama hiç birinin ilaç olmadığını unutmayın. |
Şeker Hastalığı meselesini bilemem.
Ama şunu her zaman söylerim. Her çeşit meyveden yenmelidir. Çoğu zarar, azı karar derlerdi eskiden rahmetli büyüklerimiz. Bir çeşitten ne olursa olsun abartılı yenmesi zarar oluyor. Tüm meyvelerden yiyin sularını için. Rabbim sizin için yaratmış. |
Osmanpaşa elmasının şeker hastalarına iyi geldiğini söylüyorlar.
|
Bursa Çekrice köyünden iş ilişkim olan bir arkadaşa getirttiğim HÜNNAP fidanını 2004 kışında bahçeme ektim. Bir karış boyundaydı. Daha önce hiç bu meyveyi tatmamıştım. Hurma **** iğde tadında sanıyordum. Pazarda ender olarak gördüğüm fazla değeri olmayan bir meyve diye yüzüne bakmazdım. Şimdi fidan boyumu geçti bu yıl (2006) meyve aldım. Her sabah bu hünnapın altına parkettiğim aracı çalıştırırken çiğden ıslanmış mevyeleri bir avuç toplayıp ceketimin cebine dolduruyorum. İşyerine teker teker gün boyu yiyorum. Gördüğüm arkadaşlara ikram ediyorum. Zeytin tanesine çok benzediği için herkes tuhaf karşılıyor. Tadı mı ?. Evet çok düşündüm sonunda kararımı verdim AMASYA ELMASI TADINDA........................................... ..........................
|
Merhaba;
Bu hünnap meyvesinin yüksek tansiyona çok iyi geldiğini bizzat yaşadık.. geçen yaz polonezköye giderken köşsede bir manav var bize tavsiye etti.. ablam o meyveyi yediğinden beri ki hala devam etmekte tansiyonu hiç çıkmıyor. sevgiler... |
#9 ( http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1985 ) nolu mesajımda, yerli, İstanbuldan bir hünnap fidanı resmi var.
Meyveleri kahverengine dönünce yeniliyor. İlk resim hünnap değil, İğde, Diabete iyi geldiği konusunda şüphem var. Fazla şekerli bir meyve, kurutulmuşlarını Bolu yolundaki Berceste de bulabilirsiniz. Şu an tazeleri İstanbul'un bazı lüks manavlarında satılıyor. Eskide Yalova köylü pazarından da alıyordum. hala pazar ve köy ürünleri var mı? Bilemiyorum. |
İstanbul'da Beyoğlu Ağacamii bahçesinde bir adet hünnap ağacını her İstiklal yürüyüşümde görmeden edemem.HEMEN TUVALET GİRİŞİNİN ÜSTÜNDEDİR MEYVALARI DA KIŞ BOYUNCA ÜSTÜNDE KALIR.Önünden geçerken bir selam verin,sevinir garibim!Hünnap eski İstanbul'dan bir hatıradır.Eski İstanbul köşklerinde iğde,incir ve cevizin yanında mutlaka bir hünnapta bulunurmuş.
|
Acer Ağa camiini biliyorum fakat orada hünnap olması çok ilginç en kısa zaman görmeye gideceğim.
|
Alıntı:
diyetle alınan şekerler(karbohidratlar) vücutta glikoliz dediğimiz bir yolla metabolize olurlar. enerji ihtiyacını karşılarlar. fazla alındıklarında ise yağ olarak depolanırlar. bu enerji yolaklarında fazla şekerlerin tepkimeye girmesini engelleyen(enzimlerle kontrol edilir)bazı basamaklar vardır. bu şekilde metabolik hastalığı olmayan sağlıklı bir insan ne kadar çok şeker alırsa alsın fazla yağ depolamaktan kendini korur. fruktoz ,yani meyvelerde bulunan şeker ise bu kontrol basamağını atlayarak tepkimeye alt basamaklardan bir yerden girer. bu sebeple yemeklerden sonra yenilen meyve direk, glikolizdeki kontrol basmağını atlayacak ve metabolize olacaktır. biz de yemekle zaten yeteri kadar glikoz aldığımız için meyve ile aldığımız şekerler yağ asitleri ve trigliseritlere dönüştürülürler. yani bunun anlamı yüksek kolesterol demek. biz Türkler olarak yemeklerden sonra meyve yemek adetimizdir. ama bu yanlış bir beslenmedir. meyveler en sağlıklı öğün aralarında yenmelidirler. tabi bu dediklerim karbohidrat metabolizması açısından geçerli gerekli mineral ve vitaminlerden faydalanmak açısından böyle bir sakınca yok. ama en sağlıklısı öğün aralarında yemek. Diabet konusuna gelince de hünnapın faydalarını bilemeyeceğim ama ekşi meyveler, yeşil erik ekşi elma gibi meyvelerin yine öğün aralarında yenmek suretiyle kan şekeri üzerine olumlu etkileri olduğu gösterilmiş.Cerrahpaşa'da diabetli hastaların dietlerinden hiç eksik olmazdı. sayın Erguvan Muhibbi nin de dediği gibi her çeşit meyveden aşırıya kaçmadan yemek gerekir.bu diğer tüm besinler için de geçerli tabi.(çok korkulan tereyağı, yumurta, kırmızı et, hatta kuyruk yağı da dahil) yani özetle Meyveler Öğünlerden hemen sonra değil, öğün aralarında yenmelidir. |
Doktorcuğum teşekkürler bilgiler için.
Beşiktaşın neresindesin. Çocukluğum ve gençliğimin mahalleleri yıldız yenimahalle abbasağadır. |
Buradaki tüm arkadaşlara teşekkürler ediyorum ,bu konu neredeyse aklımdan çıkmıştıki dün daha ilk defa tesadüf eseri bir manavın tezgahında Hünnap ı gördüm ,hemen heyecanla gidip aldım ve sordum
Bana, bir kağıt verdi üzerinde bu meyvenin faydaları yazıyordu .:) işin aslı şu ki hemen hemen ne varsa yazılmıştı kağıda ,burada da adı geçen tüm dertlerin adı vardı yani ben ilk defa gördüm ve ilk defa tadına baktım . Harika bir tadı var çok çok beğendim ,kilosu 5 ytl dedi keşke daha fazla alsaymışım neyse ,fakat boyları burada bahsedilenden çok iriydiler. yani neredeyse bir kibrit kutusu büyüklüğünde ve birza yassı kavun gibi yeşilide tatlıydı . Kısacası ilk defa yedim çok beğendim , Kavun ,Erik, İğde ,Hurma ,Elma ,birazda Muz tadı vardı henüz tatmamış tüm arkadaşlara ısrarla tavsiye ediyorum .Saygılar... |
Antalyada bir fidancının erken verime yatan, meyvesi iri ve dikensiz hünnap geliştirdiğini duymuştum.
Pazarda da hünnap fidesi satılıyor. Madem ki kilosu 5 milyona manavda satılıyor, kasım ayında dikeceğim fidanlar arasına hünnapıda ekliyorum :) |
Manavda 5 milyonsa çok iyi, pazar yerinde bile 6 milyondu... Almadım :)
|
Alıntı:
|
Bizim buralarda hünnap hiç görmedim.. bu kadar pahalı olmak için ne yapıyor...
|
Küçük tip olanların ağaçları fazlaca dikenli, toplaması kolay değil.
|
Bu iri hünnapların suyu az ve lezzeti pek iyi değil.
Küçük olanlar yani genetik oynamalr olmamış olan ise çok lezzetli. Aslında dostlar ne yapmak lazım biliyor musunuz? Erguvan gezisinden başka, Ihlamur koklama buluşması, Hünnap ziyafeti toplantısı, Tohum takas günü vs etkinliklerle her ay bir kere buluşmak lazım. |
Alıntı:
Pamukkale Üni. Tıp Fak. Fizyolojide zizyphus jujuba (hünnap) nın tıbbi kıymeti ile ilgili çalışıldığını biliyorum. Hatta çalışmayı yapanla tel ile görüşmüştüm. Ençok yetiştiği yerlerden biri de Denizli İli Çivril İlçesi Homa Köyü (Gümüşsu yeni ismi) Işıklı Gölü'nün (göl kurutulmuş) kuzeyindeki dağlara yaslanmış birsıra köy var burada ; Yuva Köyü ve Beydilli Köyü'nde de sınırlı miktarda yetişiyor. Nerden mi bu kadar iyi biliyorum , hünnap (mahalli ismiyle innabi) fidanı almak için bir hafta sonu buraya gittim de oradan biliyorum . Gölün kuzeyindeki dağın yamaçlarından kesilen ardıç tomrukları halen evlerin esas inşaat malzemesi. Harika yerler manzara mükemmel dağ ayrı güzel ova ayrı . Hem de o çok sevdiğim hünnaplardan var. Gene gidersem belki sitede ilan eder birkaç kişiyle birlikte gideriz. İlk sefer Homa'dan söktüğüm fidanların hiçbiri tutmadı . İkinci defa sökülenlerin iki ocağı kurudu beşi tuttu. Bir sene daha önceden Bostancı'dan söktüğüm fidanların ikisi zaten tutmuştu. İlk sefer sökülenlerin niye tutmadığını sanırım anladım iki fidanı birlikte ocak halinde dikmek gerekiyormuş. Hepsi şuan Çatalca Subaşı Köyü'nde dikili. Bu yazıyı yazarken tekrar tel ettim , fidan ve taze hünnap sipariş ettim. Bu ağacı bilen gerçekten çok az işyerimde verdiğim insanlar önce benim yememi bekliyor sanki zehirli olabilirmiş zannediyorlar. Halbuki çocukluğumun geçtiği Kızıltoprak ve hatta Bostancı'ya kadar olan bölgede köşkler ve eski evlerin bahçeleri hünnap dolu idi. Çalımsı dikenli yapısı ve düşen tohumlardan akasyalar gibi kolayca çoğalması sebebiyle çit bitkisi olarak da kullanıldığına şahit oldum. Erguvan sevenler gibi bir hünnap sevenler grubu da doğuyor galiba. |
#3 iletideki hünnaplar mersin ve çevresinde yetiştirilen azmanlar . Plastik hünnap bunlar lezzetçe fakirler ve iki üç gün ancak dayanıyor sonra sulanıp eriyorlar .. evet evet adeta eriyorlar.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 22:52. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024