agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Geniş Yapraklı Ağaçlar
(https)




Beğeni Düzeni115Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 18-02-2007, 23:35   #1
Ağaçsever
 
arodopman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-08-2004
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 82
Ihlamur (Tilia)

IHLAMUR


Name:  ıhlamur_1.jpg
Views: 61682
Size:  6.4 KB


Resim 1:



Serin, çisentili ve rüzgarlı bir Pazar gününü soğuk algınlığı semptomlarıyla boğuşarak evde geçirirken penceremden gökyüzündeki gri bulutları seyrediyor, yazın toplayıp kuruttuğum ıhlamurlardan yaptığım içeceğimi yudumluyorum. Her ne kadar insana ferahlık vermeyen bir günümü sürsemde bitkiden, ilaçtan, insandan yana yazmaktan yine de kendimi alamıyorum. Ihlamurum demlenirken içine attığım karanfil tanesini ağzımda çevirirken bugün hangisini yazayım diye geçirdim içimden.
Hazır kış bitmeden ıhlamurdan söz edeyim, karanfili yazında yazarım dedim.

Ihlamur pek çoğumuzun yakından tanıdığı, beklide en iyi bilinen ilaç ağaçların başında gelmektedir. Yurdumuzda geniş bir alanda yayılan ıhlamurun yirmi civarında türü bulunmasına karşın ülkemizde en sık rastlanan ve ilaç olarak kullanılan üç türü vardır. Hemen belirtmek gerekirse, ilaç ağaç olarak nitelediğimiz ıhlamurumuz çiçek, yaprak ve kabukları ilaç olarak kullanılırsa da kerestesinden kolay işlenebildiği için mobilyacılıkta, bazı müzik aletlerinin yapımında, kalem, kibrit, kağıt hamuru gibi değişik alanlarda yararlanılmaktadır. Tabii çok bol olan yapraklarının da organik gübre yapımında kullanılabileceğini hatırlatmakta büyük yarar olacağını belirtelim.

Latince; Flos Tiliae, İngilizce; Lime Flower, Almanca; Lindenblueten, Fransızca; Fleur de Tilleul diye bilinen Ihlamur çiçeği haziran, temmuz aylarında toplanıp kurutularak, kışın % 1-5 lik infüzyonu yapılarak kullanılmak üzere torbalarda veya kavanozlarda bekletilir.

Çiçeklerin olgunlaşıp ta metrelerce uzaktan o baygın kokuları alınmaya başladığında çok gecikmeden özellikle de öğle saatlerinde dikkatlice toplanıp gölgede, hafif bir hava akımında kurutulmasıyla başlar ıhlamurun serüveni. Doğa sanki yanı başımızda olası rahatsızlıklarımıza deva olsun diye o kocaman gövdesiyle bir anıt ağaç bağışlamıştır bize. Ah bir de yeteri kadar kıymetini bilebilsek diyorum.

Farmakopelerde ıhlamur çiçeğinin Avrupa’ da yaygın olan Tiliae Cordata Miller (Küçük Yapraklı Ihlamur) veya Tiliae Platyphyllos(Büyük Yapraklı Ihlamur) türlerinden elde edilebileceği kayıtlıdır. Ülkemizde Küçük Yapraklı türler az bulunmakla birlikte genellikle Büyük Yapraklı Ihlamur, Gümüşi Ihlamur ve Kafkas Ihlamuru yaygındır ve az çok birbirlerinden farklılık gösterseler de aynı amaçlarla kullanılırlar.

Birinci grup orman ağaçları sınıfına sokulan ıhlamur ağacı ormanlarda toplu halde bulunmasına karşın, park ve bahçelerde tek olarak ta yetiştirilerek gerek güzel görüntüsünden, erek çiçeklerinden gerekse gölgeliğinden yararlanılır. Kimi yerlerde 500-600 yıllık ıhlamur ağaçlarına rastlansa da genellikle 100 yaşına kadar yaşadı9kları bilinmektedir.

Toprak üstünde 15-30 metre yükselen ıhlamur ağacı kazık köklü derinlere inebilen yüzeyel olarak ta yanlara doğru dallanan sağlam bir kök sistemine sahiptir. Odunsu bir gövdeyle düzgün olarak yükselir. Yaprakları saplı, iki sıra halinde alternatif dizilişli ekseriye yürek şeklinde, kenarları muntazam dişlidir.

Çiçek sapının çıktığı yerde mızrak şeklinde yeşil bir yaprak daha vardır. Hoş kokulu, beyaz sarımsı çiçekleri uzunca saplarla bir noktada birleşmiş halde bulunurlar. Genellikle beş parçalı olup hoş, özel, kuvvetli kokulu ve hafif baharlı lezzetlidir. Meyve küre şekilli ve tek tohumludur. Meyvelere ıhlamur fındığı da denir. Meyveler küçük ve yuvarlaktır.

Ticarette başlıca iki tip ıhlamurdan söz edilir.Ihlamur alırken ve kullanırken bu ayrıma dikkat edilmesi gerekir.





Resim 2 : www.drogistenverband.atden alınmıştır





1- Çiçek ıhlamur: Yalnız ç,içek durumlarından ibarettir. İçinde ancak % 1 oranında çiçek yaprağı(brakte) bulunabilir. Birinci kalite olarak kabul edilir. Literatürde, Flos Tiliae sine brektea olarak geçmektedir.




Resim 3: www.aromed.com ‘ dan alınmıştır.



2- Yapraklı ıhlamur: Çiçek durumları, çiçek yaprağı ile birlikte toplanmıştır. İkinci kalite olarak kabul edilir ve daha ucuz fiyatla satılır. Literatürde Flos Tiliae cum brektea olarak geçmektedir.

Etki ve kullanılış şekli bölümüne geçtiğimizde bu iki tipin aralarında ki farkı, hazırlanış şekilleri ve uygulama hallerindeki ayrıntıları ayrıca gözden geçireceğiz.












Resim 4 : www.vanderpigge.nl ‘ den alınmıştır.






3- Ihlamurun ilaç olarak kullanılan bir üçüncü şekli daha vardır. Herne kadar halk arasında kullanılmasından daha çok ilaç ve kimya sanayinde yararlanılsa da burada söz etmeden geçemeyeceğiz.


Ihlamur Kabuğu(Cortex Tiliae): Değişik Tiliae türlerinden elde edilen kurutulmuş dal ve gövde kabuğudur.


BİLEŞİMİ


Çiçeklerinde, tür, yetiştiği yer ve toplanma özelliklerine bağlı olarak değişen miktarlarda tanen, müsilaj, şekerler, hesperidin, sudorifid, flavonit, glikozit, saponin ve uçucu yağlar bulunmaktadır.


Yapraklarında, tiliacin isimli bir glikozit ve müsilaj madde bulunmaktadır.

Kabukları ise müsilaj bir maddenin yanı sıra uçucu yağ içerisinde farnasol(seskuiterpenik bir alkol) bulundurmaktadır.


(Devam edecek)


oldgandalf ve Ayferi_ beğendi.
arodopman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-02-2007, 06:59   #2
Ela
Ağaç Dostu
 
Ela's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-10-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 937
Teşekkürler Arodopman ıhlamur çok güzel ve faydalı bir içecek.Ihlamur ağacı nasıl yetişir ve Ankara'da iklim bu yetişmeye uygun mudur ?

Ela Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-02-2007, 23:31   #3
Ağaçsever
 
arodopman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-08-2004
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 82
IHLAMUR’ UN KULLANIMI


Ihlamur, genellikle sürekli içtiğimiz çay, ayran, su gibi ilaç değerini önemsemeksizin tükettiğimiz içeceklerimizden birisi haline gelmiştir. Onu evimizde hazırlarken, dışarıda kahvede veya misafirlikte isterken sağlık açısından yararlarını pekte düşünmeyiz. Onun için buraya aktaracağım etkilerine pek te şaşırmayınız. Hele hele bir kaç bardak ıhlamur içerek yazıldığı tüm yararlıkları göreceğinize hiç sanmayınız. Ihlamurunda tüm diğer bitkisel kökenli ürünler ve doğal gıdalar gibi yaşamımızın bir parçası halinde getirildiğinde etkisini göstereceği hiç unutulmamalıdır.

Bu açıklamayı İLAÇ AĞAÇLAR konusunda ele aldığımız ilk bitkimiz olan ıhlamurun kullanım şekilleri ve yararlarını yazmadan önce yapmak istiyorum. Yıllar süren çalışmalarım sırasında karşılaştığım kişiler bu konular açıldığında hep benden mucize bitkiler ve o bitkilerden ilaçlar sormuşlardır. Ne yazık ki pek çoğuna beklediği yanıtı verememiş ve çoğu kez şu yanıtı vermişimdir. ‘’Doğada bir kere kullanımla mucizeler yaratabilecek , tüm hastalık ve dertlerinizi giderebilecek bir bitki yoktur. Böyle bir arayış içerisinde iseniz çok hayal kırıklıklarına uğrarsınız. Bitkiler ancak bilinçle, sabırla ve uzun süreli kullanılmalarıyla yararlı etkilerini gösterebilirler. Bunda da sizinde en az bitki kadar iyi niyetli olmanız ve sağlığınızı korumak veya yeniden kazanmak için azimli olup mantıklı davranmanız gerekir’’.

Ve beni çok etkileyen bir örnekle de söylediklerimin karakatürünü çizmeye çalışayım. Bir toplantıda yoğurt ile ilgili övgülerle dolu bir sunum yaptıktan sonra, yoğurdun ömrü uzatacağı ve sağlık kazandıracağı sözlerinden heyecanlanan bir yabancı konuğun, bizlerin beslenmemizde ana öğelerden biri olan yoğurdu bir gençlik iksiri olarak algılayıp, hemen bir kase yoğurt aldırıp, yedikten sonra da artık ölümsüzlüğü yakaladığını sanmak istemesini hala unutamam.

Bitkisel droglarıda, tıpkı bir kase yoğurt yemekle ömrünü uzatacağını sanan dostumuzun düşündüğü gibi, yazıldıkları, söylenildikleri her derde deva gibi görme eğiliminde hiç olmayınız. Bu uygulamaları yaşamınızın bir parçası haline getirebiliyorsanız zaten pek çok sorunu ortaya çıkmadan çözmüş olacaksınızdır demektir. Yok bir şekilde kullanmak zorunda kalmışsanız da, etkilerini gösterebilmeleri için onlara yeteri kadar zaman ve imkan tanımanız gerekir.

Böyle uzun bir giriş yaptıktan sonra gelelim ıhlamurumuzun faydalarına. Ihlamur çayı, yayıldığı her coğrafyada olduğu gibi ülkemizde de ıhlamur çiçeği ve yapraklarının karışımından hazırlanır. Ancak ıhlamur çiçekleri sakinleştirici etkiye sahip bileşiklerce zengin olmasına karşın yaprakları göğüs yumuşatıcı etkiye sahip bileşiklerce zengindir.

Çiçeklerin etkili maddeleri, ilk demleme sırasında kaynama suyuna geçtiği halde yapraklardaki etkili maddeler düşük ateşte uzun süre kaynatıldıklarından sonra ancak suya geçerler.Buna göre ıhlamur çayı; eğer sakinleştirici etkisinden yararlanmak için içilecekse çay, çiçekten hazırlanmalı ve ilk demlendiği zamanki sarı renkli halde iken

Ve en kısa zamanda içilmelidir. Çaydan eğer göğüs yumuşatıcı olarak faydalanılacak ise o zaman yapraklardan hazırlanan çay uzun süre kaynatılarak kırmızı rengi alıncaya değin beklenilmesi gerekir. Ancak böylece yapraklardaki müshilaj kaynatma suyuna geçebilmekte ve etkisini gösterebilmektedir. Bu nedenle, çiçeklerden hazırlanan hazırlanan bir ıhlamur çayının göğüs yumuşatmak amacıyla kullanılamayacağı gibi yapraklardan hazırlanan çaydan da sakinleştirici olarak yararlanılamayacağı anlaşılmaktadır. Özellikle kahvehanelerde soğuk algınlığından kaynaklanan öksürük, boğaz ağrısı ve göğüs üşütmelerinde ‘’Yap bir çiçek’’ sesiyle üç beş ıhlamur çiçeği üzerinden geçirilen kaynak suyla hazırlanmış bir bardak içeceğin sadece sizi biraz teskin etmekten başka bir işe yaramayacağının da bilincinde olmalısınız.

Ihlamurun sakinleştirici et5kisinden yararlanmak için 0.5 litre kaynatılmış su, 2-3 gram çiçeğin üzerine dökülüp, üzeri kapatılmış vaziyette 5-10 dakika süreyle demlendirilir ve daha fazla bekletilmeden(henüz sarı renkli iken) içilir.

Göğüs yumuşatıcı olarak kullanılacak ıhlamur çayı için ise 0,5 litre su kaynatılır(bu soğuk suda olabilir) ve üzerine 3-5 gram yaprak ilave edilip hafif ateşte 15-20 dakika kaynatılmaya devam edilir. Bu süre içerisinde, yapraktaki etkili maddeler suya geçer ve suyun rengi gittikçe koyulaşarak kırmızı bir renk alır. Bu çay artık göğüs yumuşatıcı ve balgam söktürücü etkinden yararlanılabilecek bir içecek olarak afiyetle tüketilebilir.

İnfüsyon şeklinde % 1-2 veya % 5 lik hazırlanan çaydan günde 3-5 bardak içilebilir. Yan etkisi yoktur. Ihlamurdan elde edilen içeceklerin etkili olduğu söylenilen diğer durumları sıralayacak olursak; sinirleri yatıştırdığı, cinsel isteği azaltığı, terlemeyi sağladığı, bağırsak kurtlarının düşürülmesinde yararlanıldığı, bağırsak sancılarını giderdiği, öksürüğü kestiği, gribe iyi geldiği, hazımsızlığı giderdiği, mide üşütmesini geçirdiği,
uyku getirdiği pek çok yayında belirtilmektedir.

Ihlamurun bazı yayınlarda rastlanan diğer yararlarını da şu şekilde sıralamakta fayda var sanırım. Her ne kadar kesin bilgilere ulaşamasak ta, kansızlığı giderdiği, damar kireçlenmesini önlediği, böbrekleri ve mesaneyi temizlediği, idrar söktürdüğü, kum dökülmesine yardımcı olduğu, taş oluşumunu önlediği, kabızlığı ve barsak spazmını giderdiği, boyun ve yüze güzellik verdiği, burkulma ve ezilmelerde ağrıyı kestiği, saç dökülmesini önlediği, çiçeklerinden elde edilen ıhlamur çayı yüze sürüldüğünde çilleri giderdiği ve gençleştirdiği,başa sürüldüğünde saşları gürleştirdiği ve baş ağrısını giderdiği, kabuklarından elde edilen merhemin iltihaplara ve yanıklara iyi geldiği belirtilmektedir.

Bu kadar içeceğinden söz ettiğimiz ıhlamurun birde yemeğine değinsek nasıl olur? Hemen hemen hepimiz ıhlamur çayını biliriz de, o güzelim yapraklarından yapılan zeytinyağlı yaprak dolmasından haberdar değilizdir. İşte benden size bir de yemek tarifi. İlk yazda daha kızgın güneş ışınlarıyla kavrulmamış, şehrin isi, kiri ile pislenmemiş ıhlamur yapraklarıyla yapabileceğiniz hoş bir dolma. Şimdiden ellerine sağlık yapanların, afiyet, şifa olsun yiyenlere.

ZEYTİN YAĞLI IHLAMUR YAPRAĞI DOLMASI

Gereken Malzeme: 50 tane kadar ıhlamur yaprağı, 1 bardak pirinç, 6 adet kuru soğan, 1 bardak kuş üzümü, 4 tatlı kaşığı toz şeker, 1 bardak zeytinyağı, 1 çay kaşığı karabiber, 1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı: Özenle toplanan ıhlamur yapraklarını kaynayan suya atıp çıkarın. Süzülmesi için bekletin. Zar şeklinde doğradığınız soğanların üzerine karabiber ve tuz atıp ovun. Üzerine yıkanmış pirinçleri, kuş üzümünü, toz şekeri ve zeytinyağını atıp karıştırın. ıhlamur yapraklarını parlak kısımları tezgahın üzerine gelecek şekilde koyun. Yaprağın içine bir kaşık dolma içinden koyup iki yanını içe katlayın. Dolmaları tencereye sıralayın. 2 bardak sıcak su koyun. Dolmaların üzerine bir tabak kapatın. Kısık ateşte 35 dakika pişirin.

Neredeyse her derde deva olan bir drog olarak karşıma çıksa da ben ıhlamuru sadece bir ağaç olarak çok seviyorum. Bahçemiz de babamdan yadigar kalan ıhlamur ağacım yirmi beş yıldır çiçek açıp ürün vermese de ben onu yine çok seviyorum. ‘’Dostlar kes o kısır ıhlamuru’’ deseler de ne elim ne dilim varıyor kesmeye. O da alabildiğince büyüyür da büyüyor işte . Yaz gecelerinde çiçeklerinin kokusunu alamasam da dost sıcaklığını hissediyorum altında oturup gecenin nemli serinliğini duyumsadıkça. Kimi kez sabahlara değin derdimi, düşüncemi paylaşıyorum, kimi kez kalın gövdesine sırtımı dayayıp anılarımı tazeliyorum. Babam küçücük bir fidan olarak getirmişti, birlikte dikmiştik. Çok bekledi çiçek açar diye, olmadı, çiçeklerini göremedi. Şimdi ben bekler oldum çiçeklenmesini. Gerçi o kadar büyüdü ki, artık çiçekte açsa ulaşılabilecek gibi değil dallarına. Belki de beklemek ve özlemek, çiçeklerini kaynatıp suyunu içmekten daha fazla mutluluk veriyordur bana.

Ahmet Rodopman

Eklenen Resimler
   
bayali beğendi.
arodopman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-02-2007, 19:09   #4
Yeni Üye
 
bitki cadısı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-02-2007
Şehir: muğla/Dalyan
Mesajlar: 4
Teşekkürler Arodopman,
Ihlamur'u çok güzel anlatmışsınız.Umarım başka ağaçlarla konu devam eder.
Sizin sayenizde hem bilgilerimizi tekrar edeceğiz hem de yeni bilgiler edineceğiz.

bitki cadısı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-02-2007, 18:36   #5
bluevard
 
ayhan coruk's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-11-2005
Şehir: izmir
Mesajlar: 56
Galeri: 6
emegınıze saglık çok guzel olmus agac olarak gordugumuz eczanelere dahada cok ozen gostermemız gerektıgını anlamaya basladık bıle

ayhan coruk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2007, 09:01   #6
Ağaç Dostu
 
merdiye's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: samsun-bandırma
Mesajlar: 113
Arkadaşlar merhaba...
Ben yeni bir üyeyim,öncelikle onu belirteyim.
Sayın Arodopman elinize sağlık, çok güzel yazmışsınız. Benim için çok faydalı oldu çünkü şu ıhlamurun kırmızı olunca mı yoksa taze demlenmişken mi içilmesi gerektiği konusunda çok kafam karışıktı. Zira bazı bitkilerin demlendikten sonra bekletilmesinin, o bitkilerin içeriğindeki istenmeyen maddelerinde demleme suyuna karışmasına sebep olduğunu duymuştum.
Ayrıca birçoklarının yaptığı gibi "her derde devadır bolca için" deyip geçilmemiş bir yazı okumak çok keyifliydi.Teşekkürler...

merdiye Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-06-2007, 13:55   #7
Ağaç Dostu
 
DevrilgenKayik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2006
Mesajlar: 103
Galeri: 4
Merhabalar. Disi ile erkek ihlamur nasil ayirt edilir. Bizde rahmetli bir erkek ihlamur vardi (sanirim). Cok az cicek aciyordu ve kokmuyordu. Burda bir arkadasimizla ikilemde kaldik. Bizim gordugumuz bazi ihlamurlarin hafif ama gulibrisime benzer kokulari var. Bunlar erkek mi? tesekkurler.

DevrilgenKayik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-06-2007, 21:18   #8
Ağaç Dostu
 
limon's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 6,265
Galeri: 637
Sarıyer'de mezarlığın ilerisindeki Shell benzin istasyonunun girişinde ilk defa bu kadar büyüğünü gördüğüm ıhlamur ağacı çok bol çiçeklenmiş ve müthiş kokuyor. Yolunun üzerinde olanlar uğrayıp derin bir nefes alsınlar. Özellikle sabahları çok daha güzel koktuğunu söyledi çalışanlar. Benzin kokusunu bile bastırıyordu kokusu....

limon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-06-2007, 22:58   #9
igk
Ağaçsever
 
igk's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Lüleburgaz - Babaeski -İzmir - Ankara
Mesajlar: 40
Kimin fikriydi bilmiyorum ama Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde, ana caddelerden biri boydan boya ıhlamur ağacı dikili. Halk mevsimi geldiğinde vahşi bir şekilde dallarını kopara kopara ıhlamur topluyor. Merdiven dayayıp nazikçe bu işi yapan pek az insan var.
Enfes, iç bayıltıcı kokusu bir yana gölgesi de mükemmel.
Ben şanslı biri olarak aldığım evin bahçesinde bir ıhlamur ağacına kondum. Boyu 2004 te 2 metre kadardı. Sene 2007, duvar üstüne çıksam da ancak ortalardaki dallara uzanabiliyorum.
Elbette, ıhlamuru toplarken dikene ve Allaha şükrediyorum. Sabahları canım istemediğinden, akşamüzerleri de sivrisinekler olduğundan, tam da arodopman'ın tarif ettiği gibi güneşte topladım ıhlamuru.
Geçtiğimiz yıllarda bir yere serer kuruturdum. Bu yıl ıhlamurları birkaç yastık kılıfına doldurdum, mandallarla çamaşır ipine astım. Gölgede, rüzgarla, tane bile dökmeden o kadar güzel kurudular ki.
Ihlamuru Gülriz Sururi'nin, zamanında tarif ettiği gibi, demlik ve çaydanlık kullanarak, aynen çay gibi demliyorum, servis esnasında alt suyunda ilave etmiyorum o kadar.
Servis yaparken şeker yerine bal koyuyorum tatlı isteyenlere. Arada sırada da kaynatma usulu ile hazırlıyorsam, elma - ayva kabuğu, karanfil, tarçın, kabuğu ile beraber limon da katıyorum. Hazır olunca termosa koyuyorum. İstediğimiz zaman içebiliyoruz.

Sagun beğendi.
igk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-02-2019, 20:17   #10
Ağaç Dostu
 
Gardenias's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-03-2016
Şehir: Antalya
Mesajlar: 237
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi arodopman Mesajı Göster
IHLAMUR




Resim 1:



Serin, çisentili ve rüzgarlı bir Pazar gününü soğuk algınlığı semptomlarıyla boğuşarak evde geçirirken penceremden gökyüzündeki gri bulutları seyrediyor, yazın toplayıp kuruttuğum ıhlamurlardan yaptığım içeceğimi yudumluyorum. Her ne kadar insana ferahlık vermeyen bir günümü sürsemde bitkiden, ilaçtan, insandan yana yazmaktan yine de kendimi alamıyorum. Ihlamurum demlenirken içine attığım karanfil tanesini ağzımda çevirirken bugün hangisini yazayım diye geçirdim içimden.
Hazır kış bitmeden ıhlamurdan söz edeyim, karanfili yazında yazarım dedim.

Ihlamur pek çoğumuzun yakından tanıdığı, beklide en iyi bilinen ilaç ağaçların başında gelmektedir. Yurdumuzda geniş bir alanda yayılan ıhlamurun yirmi civarında türü bulunmasına karşın ülkemizde en sık rastlanan ve ilaç olarak kullanılan üç türü vardır. Hemen belirtmek gerekirse, ilaç ağaç olarak nitelediğimiz ıhlamurumuz çiçek, yaprak ve kabukları ilaç olarak kullanılırsa da kerestesinden kolay işlenebildiği için mobilyacılıkta, bazı müzik aletlerinin yapımında, kalem, kibrit, kağıt hamuru gibi değişik alanlarda yararlanılmaktadır. Tabii çok bol olan yapraklarının da organik gübre yapımında kullanılabileceğini hatırlatmakta büyük yarar olacağını belirtelim.

Latince; Flos Tiliae, İngilizce; Lime Flower, Almanca; Lindenblueten, Fransızca; Fleur de Tilleul diye bilinen Ihlamur çiçeği haziran, temmuz aylarında toplanıp kurutularak, kışın % 1-5 lik infüzyonu yapılarak kullanılmak üzere torbalarda veya kavanozlarda bekletilir.

Çiçeklerin olgunlaşıp ta metrelerce uzaktan o baygın kokuları alınmaya başladığında çok gecikmeden özellikle de öğle saatlerinde dikkatlice toplanıp gölgede, hafif bir hava akımında kurutulmasıyla başlar ıhlamurun serüveni. Doğa sanki yanı başımızda olası rahatsızlıklarımıza deva olsun diye o kocaman gövdesiyle bir anıt ağaç bağışlamıştır bize. Ah bir de yeteri kadar kıymetini bilebilsek diyorum.

Farmakopelerde ıhlamur çiçeğinin Avrupa’ da yaygın olan Tiliae Cordata Miller (Küçük Yapraklı Ihlamur) veya Tiliae Platyphyllos(Büyük Yapraklı Ihlamur) türlerinden elde edilebileceği kayıtlıdır. Ülkemizde Küçük Yapraklı türler az bulunmakla birlikte genellikle Büyük Yapraklı Ihlamur, Gümüşi Ihlamur ve Kafkas Ihlamuru yaygındır ve az çok birbirlerinden farklılık gösterseler de aynı amaçlarla kullanılırlar.

Birinci grup orman ağaçları sınıfına sokulan ıhlamur ağacı ormanlarda toplu halde bulunmasına karşın, park ve bahçelerde tek olarak ta yetiştirilerek gerek güzel görüntüsünden, erek çiçeklerinden gerekse gölgeliğinden yararlanılır. Kimi yerlerde 500-600 yıllık ıhlamur ağaçlarına rastlansa da genellikle 100 yaşına kadar yaşadı9kları bilinmektedir.

Toprak üstünde 15-30 metre yükselen ıhlamur ağacı kazık köklü derinlere inebilen yüzeyel olarak ta yanlara doğru dallanan sağlam bir kök sistemine sahiptir. Odunsu bir gövdeyle düzgün olarak yükselir. Yaprakları saplı, iki sıra halinde alternatif dizilişli ekseriye yürek şeklinde, kenarları muntazam dişlidir.

Çiçek sapının çıktığı yerde mızrak şeklinde yeşil bir yaprak daha vardır. Hoş kokulu, beyaz sarımsı çiçekleri uzunca saplarla bir noktada birleşmiş halde bulunurlar. Genellikle beş parçalı olup hoş, özel, kuvvetli kokulu ve hafif baharlı lezzetlidir. Meyve küre şekilli ve tek tohumludur. Meyvelere ıhlamur fındığı da denir. Meyveler küçük ve yuvarlaktır.

Ticarette başlıca iki tip ıhlamurdan söz edilir.Ihlamur alırken ve kullanırken bu ayrıma dikkat edilmesi gerekir.





Resim 2 : www.drogistenverband.atden alınmıştır





1- Çiçek ıhlamur: Yalnız ç,içek durumlarından ibarettir. İçinde ancak % 1 oranında çiçek yaprağı(brakte) bulunabilir. Birinci kalite olarak kabul edilir. Literatürde, Flos Tiliae sine brektea olarak geçmektedir.




Resim 3: www.aromed.com ‘ dan alınmıştır.



2- Yapraklı ıhlamur: Çiçek durumları, çiçek yaprağı ile birlikte toplanmıştır. İkinci kalite olarak kabul edilir ve daha ucuz fiyatla satılır. Literatürde Flos Tiliae cum brektea olarak geçmektedir.

Etki ve kullanılış şekli bölümüne geçtiğimizde bu iki tipin aralarında ki farkı, hazırlanış şekilleri ve uygulama hallerindeki ayrıntıları ayrıca gözden geçireceğiz.












Resim 4 : www.vanderpigge.nl ‘ den alınmıştır.






3- Ihlamurun ilaç olarak kullanılan bir üçüncü şekli daha vardır. Herne kadar halk arasında kullanılmasından daha çok ilaç ve kimya sanayinde yararlanılsa da burada söz etmeden geçemeyeceğiz.


Ihlamur Kabuğu(Cortex Tiliae): Değişik Tiliae türlerinden elde edilen kurutulmuş dal ve gövde kabuğudur.


BİLEŞİMİ


Çiçeklerinde, tür, yetiştiği yer ve toplanma özelliklerine bağlı olarak değişen miktarlarda tanen, müsilaj, şekerler, hesperidin, sudorifid, flavonit, glikozit, saponin ve uçucu yağlar bulunmaktadır.


Yapraklarında, tiliacin isimli bir glikozit ve müsilaj madde bulunmaktadır.

Kabukları ise müsilaj bir maddenin yanı sıra uçucu yağ içerisinde farnasol(seskuiterpenik bir alkol) bulundurmaktadır.


(Devam edecek)

Yalnız sanırım ıhlamur ağaçları bin yıl yaşıyorlar, yüz yıl değil.Galiba yazarken bir adet sıfırı eklemeyi unuttunuz.
Saygılar..

Gardenias Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-02-2019, 20:18   #11
Ağaç Dostu
 
Gardenias's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-03-2016
Şehir: Antalya
Mesajlar: 237
Ihlamur Ağaçlarının Yaşam Döngüsü

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi arodopman Mesajı Göster
IHLAMUR




Resim 1:



Serin, çisentili ve rüzgarlı bir Pazar gününü soğuk algınlığı semptomlarıyla boğuşarak evde geçirirken penceremden gökyüzündeki gri bulutları seyrediyor, yazın toplayıp kuruttuğum ıhlamurlardan yaptığım içeceğimi yudumluyorum. Her ne kadar insana ferahlık vermeyen bir günümü sürsemde bitkiden, ilaçtan, insandan yana yazmaktan yine de kendimi alamıyorum. Ihlamurum demlenirken içine attığım karanfil tanesini ağzımda çevirirken bugün hangisini yazayım diye geçirdim içimden.
Hazır kış bitmeden ıhlamurdan söz edeyim, karanfili yazında yazarım dedim.

Ihlamur pek çoğumuzun yakından tanıdığı, beklide en iyi bilinen ilaç ağaçların başında gelmektedir. Yurdumuzda geniş bir alanda yayılan ıhlamurun yirmi civarında türü bulunmasına karşın ülkemizde en sık rastlanan ve ilaç olarak kullanılan üç türü vardır. Hemen belirtmek gerekirse, ilaç ağaç olarak nitelediğimiz ıhlamurumuz çiçek, yaprak ve kabukları ilaç olarak kullanılırsa da kerestesinden kolay işlenebildiği için mobilyacılıkta, bazı müzik aletlerinin yapımında, kalem, kibrit, kağıt hamuru gibi değişik alanlarda yararlanılmaktadır. Tabii çok bol olan yapraklarının da organik gübre yapımında kullanılabileceğini hatırlatmakta büyük yarar olacağını belirtelim.

Latince; Flos Tiliae, İngilizce; Lime Flower, Almanca; Lindenblueten, Fransızca; Fleur de Tilleul diye bilinen Ihlamur çiçeği haziran, temmuz aylarında toplanıp kurutularak, kışın % 1-5 lik infüzyonu yapılarak kullanılmak üzere torbalarda veya kavanozlarda bekletilir.

Çiçeklerin olgunlaşıp ta metrelerce uzaktan o baygın kokuları alınmaya başladığında çok gecikmeden özellikle de öğle saatlerinde dikkatlice toplanıp gölgede, hafif bir hava akımında kurutulmasıyla başlar ıhlamurun serüveni. Doğa sanki yanı başımızda olası rahatsızlıklarımıza deva olsun diye o kocaman gövdesiyle bir anıt ağaç bağışlamıştır bize. Ah bir de yeteri kadar kıymetini bilebilsek diyorum.

Farmakopelerde ıhlamur çiçeğinin Avrupa’ da yaygın olan Tiliae Cordata Miller (Küçük Yapraklı Ihlamur) veya Tiliae Platyphyllos(Büyük Yapraklı Ihlamur) türlerinden elde edilebileceği kayıtlıdır. Ülkemizde Küçük Yapraklı türler az bulunmakla birlikte genellikle Büyük Yapraklı Ihlamur, Gümüşi Ihlamur ve Kafkas Ihlamuru yaygındır ve az çok birbirlerinden farklılık gösterseler de aynı amaçlarla kullanılırlar.

Birinci grup orman ağaçları sınıfına sokulan ıhlamur ağacı ormanlarda toplu halde bulunmasına karşın, park ve bahçelerde tek olarak ta yetiştirilerek gerek güzel görüntüsünden, erek çiçeklerinden gerekse gölgeliğinden yararlanılır. Kimi yerlerde 500-600 yıllık ıhlamur ağaçlarına rastlansa da genellikle 100 yaşına kadar yaşadı9kları bilinmektedir.

Toprak üstünde 15-30 metre yükselen ıhlamur ağacı kazık köklü derinlere inebilen yüzeyel olarak ta yanlara doğru dallanan sağlam bir kök sistemine sahiptir. Odunsu bir gövdeyle düzgün olarak yükselir. Yaprakları saplı, iki sıra halinde alternatif dizilişli ekseriye yürek şeklinde, kenarları muntazam dişlidir.

Çiçek sapının çıktığı yerde mızrak şeklinde yeşil bir yaprak daha vardır. Hoş kokulu, beyaz sarımsı çiçekleri uzunca saplarla bir noktada birleşmiş halde bulunurlar. Genellikle beş parçalı olup hoş, özel, kuvvetli kokulu ve hafif baharlı lezzetlidir. Meyve küre şekilli ve tek tohumludur. Meyvelere ıhlamur fındığı da denir. Meyveler küçük ve yuvarlaktır.

Ticarette başlıca iki tip ıhlamurdan söz edilir.Ihlamur alırken ve kullanırken bu ayrıma dikkat edilmesi gerekir.





Resim 2 : www.drogistenverband.atden alınmıştır





1- Çiçek ıhlamur: Yalnız ç,içek durumlarından ibarettir. İçinde ancak % 1 oranında çiçek yaprağı(brakte) bulunabilir. Birinci kalite olarak kabul edilir. Literatürde, Flos Tiliae sine brektea olarak geçmektedir.




Resim 3: www.aromed.com ‘ dan alınmıştır.



2- Yapraklı ıhlamur: Çiçek durumları, çiçek yaprağı ile birlikte toplanmıştır. İkinci kalite olarak kabul edilir ve daha ucuz fiyatla satılır. Literatürde Flos Tiliae cum brektea olarak geçmektedir.

Etki ve kullanılış şekli bölümüne geçtiğimizde bu iki tipin aralarında ki farkı, hazırlanış şekilleri ve uygulama hallerindeki ayrıntıları ayrıca gözden geçireceğiz.












Resim 4 : www.vanderpigge.nl ‘ den alınmıştır.






3- Ihlamurun ilaç olarak kullanılan bir üçüncü şekli daha vardır. Herne kadar halk arasında kullanılmasından daha çok ilaç ve kimya sanayinde yararlanılsa da burada söz etmeden geçemeyeceğiz.


Ihlamur Kabuğu(Cortex Tiliae): Değişik Tiliae türlerinden elde edilen kurutulmuş dal ve gövde kabuğudur.


BİLEŞİMİ


Çiçeklerinde, tür, yetiştiği yer ve toplanma özelliklerine bağlı olarak değişen miktarlarda tanen, müsilaj, şekerler, hesperidin, sudorifid, flavonit, glikozit, saponin ve uçucu yağlar bulunmaktadır.


Yapraklarında, tiliacin isimli bir glikozit ve müsilaj madde bulunmaktadır.

Kabukları ise müsilaj bir maddenin yanı sıra uçucu yağ içerisinde farnasol(seskuiterpenik bir alkol) bulundurmaktadır.


(Devam edecek)

Yalnız sanırım ıhlamur ağaçları bin yıl yaşıyorlar, yüz yıl değil.Galiba yazarken bir adet sıfırı eklemeyi unuttunuz.
Saygılar..
Şimdi araştırdım.
Tilia platyphyllos -Büyük Yapraklı Ihlamur ya da Yaz Ihlamuru adıyla bilinen Ihlamur- 1000 yıl yaşıyormuş.
Tilia Cordota -Çiçek Ihlamuru ya da Kış Ihlamuru,Küçük Yapraklı Ihlamur olarak bilinen Ihlamur- 100 ila 130 yıl yaşıyormuş.
Diğer Ihlamur Türlerinin kaç yıl yaşadıkları bilgisine ulaşamadım.
Bilen arkadaşlar varsa katkıda bulunurlarsa sevinirim.


Düzenleyen Gardenias : 10-02-2019 saat 23:18
Gardenias Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:14.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025