![]() |
Sn.Sergüzen ; Liste için teşekkürler.
Şu cümlenizi açıklarsanız sevinirim .(Evlerde ve küçük bahçelerde(Hobi bahçeleri) kullanılabilir.) Saygılar |
|
Almanyada bazı ilaçların ev bahçelerinde kullanılması sakıncalı görülüyor, fakat bu ilaçlar tarlalarda kullanılabiliyor.
Ana metinde her ilaç hakkında geniş almanca bilgi var. |
Liste için tekrar teşekkürler. Sevgiler
|
Naftocine
İnternet üzerinden aldığım tropik bitki tohumlarını çimlendirirken, çimlenme oranını arttırmak için kullanmak üzere bir ilaç aldım. Karaköy'deki tarım ilacı satan eczanelerden birine sorduğumda bu iş için Naftocine adlı bir ilaç önerildi. İlacın üzerinde "Bitki gelişim düzenleyicisi (stimulant) sulu solüsyon" yazıyor. İçerik listesinde yazanlar ise şöyle:
Litrede 1 gram Sodium 5-nitrogualacolate Litrede 2 gram Sodium ortho-nitrophenolate Litrede 3 gram Sodium para-nitrophenolate Litrede 25 gram Sodium -1-napthalenacetate Tohumdan itibaren bitkinin gelişiminin her aşamasında kullanılabiliyormuş. Ancak sanırım zehirli bir madde. Böyle bir ilaç hakkında bilgi sahibi olan var mı? Sizce kullanımında sakıncalar olabilir mi? Noni tohumlarını (ve diğer tohumları) çimlendirirken kullanmak için uygun bir ilaç arıyorum. |
arkadaşlar ben tarım ilaçları satan ziraat muhendisiyim
zaten bu ilaçları satma yetkisi sadece ziraat muhendislerinde elbette kimyasallar zararlıdır ama bunuda bilmek lazım ki onlar olmasa hiç bir çiftçi ürün alamaz ben herzaman müşterilerime şu örneği verim ekmek bıçağı çok faydalı bir aletir ama onu insan öldürmede kullanırsanız dünyanın en zararlı aleti olur biz ilaçları biliçli kullandırmaya çalışıyoruz ayrıca çok ilaç kullanımı çiftçi hiç bir faydası yoktur onun için sebzelerinizi nol suyla yıkadıktan sonra afiyetle yiye bilirsiniz paronaya kapılmanıza gerek yok birbay arkadaşımızın mide bulantısına gelince bence o ilaçtan değil köpürtüğü madedendir |
Sn Oğuz Alper ,
Önceki mesajlarınızda yazdıklarınıza bir birey olarak katılmak mümkün olsa da bir mühendis ya da ihracat işinde çalışan bir mühendis olarak katılmak ne yazık ki mümkün değil. Google'dan yaptığınız kimyasal harici tüm mücadele yöntemleri Türkiye'de uygulanamıyorsa biliniz ki bu adaptasyon sorunu ile alakalıdır. Bizim enstitülerimiz , bizim Tarım il müdürlüklerimiz veya laboratuarlarımız işlerini ciddi olarak yapan kurumlardır. Sizin google da bulamayacağınız binlerce uygulama denenmiş olabilir Türkiye'de ancak başarı sağlanıp sağlanmadığını ancak uygulaması devam eden mücadelelerde görebiliriz. Ayrıca size ufak bir hatırlatma yapayım. Her yıl ürünlerimiz yurtdışında reddediliyor. Bunların altında sadece ilaç kalıntısı yattığını düşünüyorsanız olayı çok ama çok basit tarif ediyorsunuz. Avrupa ya da diğer ülkelere yapılan ihracatta her partiden alınan numuneler analiz ettirilir ve sonuçları ihracatcıya bildirilir. Bunu düzenli olarak ihrcatcı kendisi de yapar. Kaldı ki ihracatcı firma GLOBALGAP sistemine dahil edip kendi kontrolünde bulundurduğu üreticilerin ya da bölgelerin dışında zaten ürün almaz. Eğer ürün azlığı nedeniyle bunların dışında ürün alımı söz konusu olacaksa bu analizler daha sık hale getirilir. Bir nevi risk analizi gibi düşünün. Hiç bilmediğiniz bir bölgede 10 analiz yapılıyorsa senelerdir kontrolü sizde olan bahçelerde belki de hiç analiz yapılmıyor. Ayrıca bir konuda gerçekten yanlış anlaşılma söz konusu sanırım. Kimyasallar doğru zamanda kullanılıp , doru dozda uygulanıp , doğru zamanda hasat edilmesi durumunda 0 kalıntı ile meyve sebze üretilmektedir. Pazarlarda yediğiniz çoğu ürünler ihracat fazlası ya da ihracat kalitesinde olmayan 2.sınıf ürünlerdir. bunlarda bir nevi ihracata yönelik kontrollerle üretilmiş ancak sadece üzerinde yağmur sonucu çatlak , dal sürtmesi vb zararlar olduğu için iç piyasaya sürülmüş ürünlerdir. Eğer illa ki yediklerinizin detayını bilmek istiyorsanız piyasadaki tüm süpermarketler üretici bazında izlenebilirlik sistemine sahiptir. Migros,Metro, Kipa gibi marketlerden aldığınız domatesi hangi serada üretilip hangi ilaçların ne zaman kullanıldığı gibi bilgilere rahatlıkla ulaşabilirsiniz. google da bence bunları da araştırmalısınız. Ülkemizin üreticisi 20 yıl öncesindeki gibi gözünü kapatıp ilaç atan bir yapıya sahip değil. Devlet kuruluşları sistemi koyar , ihracatcı firmalar bu sistemi yaşatırlar. Biz her yıl üretici eğitimleri düzenleyip Türkiye'nin 4 bir yanında binlerce kilometre yol yapıp üreticilerin o yıl ki kalıntı limitlerine uygun ve insan sağlığına zararlı olmayan ilaçları kullanmaları konusunda bilgilendiriyoruz. Ama tabi ki 100 üreticiden 5 i hala daha kendi bildiğini okur ona yapacak birşey yok. Ancak %5-10 larda gezen bir oranı genele vurup bu şekilde ağır eleştiriyi ne üreticimiz ne ihracatcımız ne de kurum ve kuruluşlar hakediyor. Ülkemizde her sektörde oldğu gibi yaş meyve sebze sektöründe yüz karası sayılabilecek firmalar olmuştur olacaktır. Ancak bunlar asla sektörü temsil edemez. İyiden misal kötüden emsal olmaz diyelim. Biraz daha ılımlı düşünürseniz çok daha bilgilendirici ve yapıcı şekilde bu konu başlığı tartışılabilir. Tarım bakanlığı ocak ve ağustos olmak üzere yasaklanan ürünler ile ilgili 2 ayrı liste yayınlamıştır. KKGM sitesinden listelere ulaşabilirsiniz. |
Sn.Hizals ;
Çeşitli marketler zincirlerine bende üretici olarak ürün teslim etmekteyim. Prosedürlerin nasıl işlediğini gayet iyi biliyorum. Diğer ihraacat firmalarına da satış yapmaktayım. İlaç atılmamış bölümden numunelerin götürüldüğünü ve talep edildiğine bizzat şahit olmuş bir kişiyim. Bu yüzden hassasiyetimi daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.Normal de bu numunelerin seradan hasat yapılmadan önce Tarım Bakanlığının görevlileri tarafından seranın farklı bölgelerinden örnekler alıp götürmeleri gerekir. Ben bunun böyle yapılmadığına ve ihracat firması tarafından kendi ofisinde görevlilere teslim edildiğini de gören ve bilen olarak hassasiyetim tüm bu sebeblerden dolayıdır. Tüm marketler veya ihracatçılar bunu yapıyor anlamında sakın algılanmasın bu söylediklerim. Kimyasal ilaçların kabul edilebilirlik ppm oranları yani resudi oranlarını sizde biliyorsunuzdur. Üretici sistemik ilaçları kullanırken hastalığın devam etmesi sebebiyeti ile dozajları aşmak durumunda kaldığını bunun sonucunda da kalıntı problemleri doğmaktadır. Bazı üreticilerinde ilaçların hasat süresine dikkate almadan topladıkları da ayrı bir gerçektir.Yine bunun sonucunda kalıntı problemleri doğmaktadır. Yurt dışına gönderilen a kalite sebze ve meyve ilaç kalıntısından yakalandığında imha edilmesi gerekirken neden yurt içine nasıl ve hangi yöntemlerle geri çevrildiğini de ayrıca merak ediyorum. Bu geri çevrilen tırların içerisindeki kalıntılı ürünleri bizlere yediriyorlar. Yoksa pazarlarda tüketilen 2.sınıf meyve ve sebzeden bahsetmiyorum. Başka bir diğer sorun Domatese ruhsatlı kimyasal ilacın biberde ruhsatı olmaması ve yurt dışında özellikle Rusya da Analiz raporunda tesbit edilmesi ve bunun gibi bir sürü örnekler. Acaba bir tüketici sizin bahsettiğiniz izlenilebilir seralarda üretilmiş domatesi , salatalığı ( özellikle salatalık ) veya diğer ürünleri marketten noter eşliğinde alıp paketlenip mühürlendikten sonra akredite olmuş bir labaratuvarda kalıntı raporu tahliline soktuğunda neler olabilir ne sonuçlar çıkabilir ben çok merak ediyorum. İşlerimin yoğunluğu azaldığında tüketici olarak bunu yapmayı da düşünüyorum. Umarım kendimi size ve bu konu başlığını takip eden kişilere biraz daha ifade edebilmişimdir. Sevgiler |
48 numaralı mesajda verdiğim sitede ilaçlar ve kalıntı miktarları , üretici ve tüketici için gerekli olan birçok bilgiler mevcut. Kanunlar, yönetmelikler, sınır değerleri vs.. Yurt dışına ihracat yapan üreticilerimizin işine yarayabilir.
|
Hassasiyetiniz öyle bir noktaya gelmiş ki bardağın sürekli boş tarafına bakmaya başlamışsınız. Üretici olduğunuzu bilmiyordum bu mesajınızda öğrenmiş oldum. Bir üretici olarak bu işin içinde bir insan olarak bunları söylemeniz daha da üzdü beni.
Öncelikle her ürünün raf ömrü bulunur ve bu raf ömrü sınırları içinde ihracat gerçekleşir. Örneğin hasat edilen bir ürün ersi gün üretime alınıp paketlenip aynı gün hasat edilirse kiraz için konuşursak yaklaşık 21 gün sürede tüketilmiş olması gerekir.(soğuk zincir koşullarında hasat edildiği formunu koruyarak) 4-5 günlük yol sonrası indirilen ürün 1-2 gün marketlere dağılması sürer ve 1 haftada reyonlara ulaşır. Yani ürünün satılıp tüketilmesi için 2 haftalık süre kalır. bu en hızlı ihracat koşulları için geçerlidir. Diyelim ki analizler sonucu çok tehlikeli değerlerde kalıntı tespit ve parti reddedildi. İnceleme raporu tamamlanana kadar ekspertiz yapılması, tüm izlenebilirlik kayıtlarının gözden geçirilmesi ve karşılıklı mutabakat sağlanmadan o parti hiçbir şekilde bulunduğu yerden oynatılamaz. Çünkü her yerde olduğu gibi Avrupa'da da uyanık ithalatçılar sırf Türk ürününü baltalamak için sahte raporlar düzenleyip sanki üründe kalıntı varmış gibi ya da reklamasyon yedirip fiyatını düşürmek için çürük çarık çatlak ürün gelmiş gibi senaryo üretirler. Bunu en iyi Rusya yapıyor o da hem siyasi hem ticari sebeplerdendir. Rusya bizim ürünlerimizde Avrupa MRL değerlerinin 10 da biri kalıntı çıktığında partiyi ve ihracatı durdururken aynı Rusya Azerbaycan'dan aldığı meyvelerde kurt değil köpek çıksa kabul ediyor. Nedeni ise çok basit petrol ve gaz alışverişi :) Ruhsatsız ilaç kullanımı üreticilerin kabahati değil tamamen ilaç bayin düzensizliğindendir. İlaç bayilikruhsatının kiralanması sonucu dükkanı açan veya dükkanın başında duran mühendis olmayan , bitki koruma hakkında sadece ilaç firmalarının satış marjlarını dikkate alarak satış yapan kişiler bu işi körüklemektedir. (bilinçli yapanları tenzih ederim) İzlenebilirlik konusunda noteri yanına alıp bunu ispat etmiyor oluşu tüketicinin insiyatifinde olan bir durumdur. Şikayet eden birisi bunu yapıp ispat ederse sistemin eksikliklerini giderecek önlemler ortaya çıkabilir. Ancak ben süpermarketlerden alınan ürünlerde ilaç kalıntısı çıkacağını düşünmüyorum. Çünkü hiçbir büyük market zinciri kalıntı olan bir ürünü bünyesine katacak kadar amatör mal kabul sistemine sahip değildir. İhracatcılar ya da marketlere ürün yapan kuruluşların denetimlerinde (ciddi olanlardan bahsetmekteyim) ne gibi zorunlulukları yerine getirmesi gerektiği ile ilgili detayları standartların içinde görebilirsiniz. Ancak insanoğlunun doğasında var , ne olursa olsun en iyisi kendi yaptığıdır. |
Sn.Hizals ;
Öncelikle konu başlığının hareketlenmesine inanılmaz seviniyorum ve mutlu oluyorum. Umarım bu konu başlığı diğer konu başlıkları gibi aktifliğini devam ettirir. Uzun zamandan beri hiç kimse bir yorumda bulunmuyordu. Sizinle burada sohbet etmenin ayrıca keyif vereceğini düşünüyorum. Örtü altı yetiştiricilikte yetiştirilen meyve ve sebzelerden bahsediyorum. Kiraz bu konulara çok çok uzak kalır yetiştiriciliği ve kullanılan ilaç dozajları ile . Bunun en güzel örneği ise yayla bölgesinde açık alanda yetiştirilen domates,salatalık ile örtü altında yetiştirilen domates ,salatalık aralarındaki ilaç kullanım dozajlarını , periyotları ile farklarını anlayabilirsiniz. İsterseniz mal kabul aşamasına ve satışı aşamalarına kadar en ince ayrıntıları ile bilgilerimi aktarabilirim. Antalya Toptancı Halinde Büyük marketler zincirinin ve Altınova Bölgesinde Büyük marketler zincirlerinin nasıl mal kabulu yaptıklarını bir sabah incelerseniz ne söylemek istediğimi daha iyi anlayacağınızı sanıyorum. Bardağın boşu , dolusu değil söylemek istediklerim tamamen Türkiyenin gerçekleri !!! Toplam sezon da 350 ton bir büyük market zinciri ve 475 ton 2.büyük market zincirine mal teslim etmekte olan ve 2 günde 1 mal teslimatına giden bir üretici olarak bunu her zaman yaşıyorum. Gördüklerim karşısında hayretler içerisindeyim. Gönlüm isterki sizin dedikleriniz gibi işlerini herkes düzgün ve kaidelere uyarak yapmış olsa ama ne yazıkki değil. İşlerin bu şekilde yürümesi İnsan Sağlığı ile doğrudan bağlantılı olduğu içinde ayrıca hassasım. |
Kendi kafasına göre mal kabul yapan bir çalışan ya da birim görüyorsanız bunu sistemi ve firma kalitesini bozduğundan dolayı anında şikayet etmelisiniz. Hele bir üretici olarak bu çok daha etkili olacaktır.
|
Kesinlikle haklısınız.Herkes ( Zırai danışmanlar , üreticiler , hal komisyoncuları , marketeler ve ihraacatçılar ile tüketiciler )üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğinde bu sorunların aşılabileceği kanaatindeyim. Sevgiler
|
Ne zaman kafasına göre etiket yönetmeliğine aykırı bir ilaç satmaya çalışan bir bayi görürseniz , ne zaman güncel izin verilen ilaçları tavsiye eden bir danışman görürseniz , ne zaman ilacını gereğinden fazla kullanıp bekleme süresinden önce hasat eden bir üretici görürseniz , ne zaman çürük çarık bakmadan ilaç ya da başka detaylar sormadan 1 liralık malı 1.5 liradan alan bir ihracatcı görürseniz , ne zaman rutine bağlanmış ve sadece imza atıp detaya inmeyen bir laboratuar görürseniz ;
Lütfen ama lütfen kanıtlarınızı toplayın ya da kanıt toplayabilecek mekanlara şikayet veya bildirimlerinizi derhal yapın. Ülkemizde yukarıda saydıklarımın tamamı ile ilgili çok ağır cezai yaptırımlar bulunmaktadır. Şikayet olmadığı sürece ortaya çıkmayan birçok konu vardır. En basit örneği 5179 sayılı kanun gereği bahçesinden bakanlık görevlilerince numunesi alınan üreticinin ürününde kalıntı çıkması durumunda(yasaklı ilaçlar ile ilgili) bahçe/sera ya da tarlasına komple el koyulur ürün imha edilir 24 milyara kadar para ve 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılır. Üretici için bu denli ağır olan cezalar ihracatcılar ve satıcılar için çok daha ağır durumdadır. bilinçli olduğumuzu her alanda ispat edersek hiçbir alanda sorun yaşamayız. |
Sn.Hizals ; Konunun hassasiyetine ve kanuni yaptırımlarının da herkes tarafından anlayabileceği şekilde dile getirdiğiniz için çok ama çok teşekkür ederim. Sevgiler
|
Sn.Hizals ; Bu yaptırımlar zırai danışmanlar için de geçerlimidir?
|
Sn Alper,
Zirai Danışmanlar'ın yetkileri tebliğler ve yönetmeliklerde belirtilmiştir. Sizlere domateste ruhsatlı bir ilacı salatalıkta kullanmayı öneriyorsa bu işte bir terslik var demektir. Ancak istisnai durumlar şu şekilde olabilir. Örneğin iki ya da daha fazla ilacın karıştırılıp kullanılması (etki arttırıcı ve etkinliği ispatlanmış) farklı bir durumdur. Bu bahsettiğim tüm konularda herkes görevini yapmalıdır. Özellikle zirai danışmanlar (hele hele tarım il md lükleri tarafından görevlendirilmiş olanlar) kesinlikle yönetmeliklere göre görevlerini yerine getirmekle yükümlüdürler. |
Peki yerine getirmeyenler için para ve hapis cezası bulunmaktamıdır?
|
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/27149.html
başlangıç olarak bu yönetmeliği inceleyebilirsiniz. |
Çok teşekkür ederim.Saygılar
|
Zirai ilaç kalıntısında yanlış beyan ceza getirdi
Antalya Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (AYMSİB) Başkanı Mustafa Satıcı, Rusya`ya yapılan yaş sebze ve meyve ihracatında, üreticinin ürünlerinde kullandığı zirai ilaç konusunda yanlış beyanda bulunması nedeniyle, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından ihracatçılara 1,3 milyon TL ceza verildiğini bildirdi. AYMSİB Başkanı Mustafa Satıcı AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`nın Rusya`ya yapılan yaş meyve sebze ihracatında, ürünlerde zirai ilaç kalıntısı bulunup bulunmadığı ve hangi zirai ilaçların kullanıldığını belirlemek amacıyla ``Form-1 Belgesi`` düzenlendiğini, bu formun ihracatçılar tarafından diğer belgelerle birlikte Rus yetkililere verildiğini belirtti. Satıcı, şöyle konuştu: ``Rusya`ya yapılan ihracatta, yaş meyve sebze ürünlerinde ortaya çıkan zirai ilaç kalıntısı ve kalite bozukluğundan ihracatçı sorumlu tutuluyor. Son dönemde Rusya ile yaşanan yaş meyve ve sebze ihracatında sorunlar yaşandı. Bu sorunu aşmak için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Form-1 Belgesi zorunluluğunu getirdi. Bu belgede üreticinin beyanı esas alınıyor. Üretici, üretim aşamasında ürünlere hangi ilacı kullandığını beyan ediyor. İhraç edilen üründe yapılan analizlerde farklı sonuçlar ortaya çıkarsa, ihracatçıya, üreticinin yanlış beyanı nedeniyle para cezası veriliyor.`` Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından Antalya`daki 160 ihracatçıya, üreticinin yanlış beyanından dolayı 1,3 milyon TL ceza verildiğini anlatan Satıcı, şöyle devam etti: ``İhracatçılar tarafından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı`na verilen Form-1 belgesinde üreticinin, sebzede hangi tür zirai ilaç kullandığı, üründe kalıntı bulunup bulunmadığı konusundaki yanlış beyanı nedeniyle 160 ihracatçıya 1,3 milyon TL ceza verildi. İhracatçı, yapmadığı üretimden ve yanlış beyandan dolayı savcılığı sevk ediliyor. Ayrıca 5 bin TL idari ceza veriliyor. Bu haksız uygulama. Bugüne kadar 15 ihracatçı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. Bu uygulama üretici açısından caydırıcı değil. İnsan sağlığına zarar veren üretici cezalandırılmak isteniyor ama uygulama yanlış. Üreticiye yaptırım yok, ama ihracatçıya ceza var. Üreticinin yanlış beyanda bulunması nedeniyle ihracatçılara ağır para cezaları veriliyor. Bugüne kadar hakkında suç duyurusunda bulunulan üretici olduğunu duymadım.`` kaynak: http://www.tumgazeteler.com/?a=4723270 |
Merhabalar benim sorunum şu;güllerimizde hastalık ve yaprak biti olduğundan insektisit ve fungisiti karşıtırp öle atmamızı tavsiye ettiler bizde attık yanlız biraz fazla dozda attığımız için güllerin yapraklarında sararmalar meydana geldi onları kurtarmak için ne yapabiliriz.
|
Alıntı:
|
Merhabalar teyzemden sahiplendiğim drasena da unlu bit var çok fazla bugün ziraatçıdan fertil ddvp 550 ec adında bir ilaç aldım. 1 litre suya 1-2 çay kaşığı sulandıracakmışım. sizce işe yarar mı bu ilaç
|
Arkadaşlar, Katılmış olduğum Antalya Tarım Fuarında, herşeyi organik ürünlerden oluşturulmuş zirai bir ilaç standında oldukça güzel şeyler duydum. Bu arada ürünü denemiş değilim ama vereceğim linkten araştırma yapabilirsiniz. Ürünün ismi Kagi bio.
link: (Mersin GKTU Organik Tarm lalar,) |
Herkeze hayırlı günler arkadaşlar bir tarım ilaç şubesinde satış bölümünde calışmaktayım fakat zirai yönden tecrübem olmadığı için ayrıntılı bilgi alabilicegim bir site biliyomusunuz şimdiden teşekkürler.
|
Merhaba, soruyu nerede soracağımı bir türlü bilemedim. En uygun yer olarak bu konuyu gördüm. Yanlış yerdeyse şimdiden özür diler, gereğini rica ederim.
Sorunum şöyle: Topas 100 ec isimli ilaç banyoda klozetin arkasında duruyordu. Sabah kalktığımda banyoda keskin bir koku aldım. İlaçların kapakları sıkı sıkı kapalı olduğu halde sanırım ambalajın altından bir şekilde sızmış. Bu kokunun bana veya ev halkına bir zararı olur mu? Evde 2.5 aylık küçük bebeğim var. En büyük tedirgimliğim onun için oldu. Dökülen yeri vileda ile sildim ama su ile silmek yeterli olurmu? Banyo apartman boşluğuna bakıyor, kokuyu çıkarmak içinde kapıyı açıp odaların camlarını açtım. İnşallah çabucak gider :(Başka bir şekilde temizlememe gerek var mı? Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim. |
Dudi facebookta da okudum.. Yan etkilerine bakıyordum netten hiçbir bilgi yok.. Bebeği alıp koku kaybolana kadar evden uzaklaşsan diyorum.. Çok üzüldüm bir şey olmaz umarım..
|
Salonda ve diğer odalarda koku yok sevgili selis banyoda çok yoğun :(
|
bahsettiğiniz Topas 100 ec (etkili maddesi: Penconazole) çoğunlukla kokusu keskin olan bir Fungisit(mantar ilacı) dır.
- ilaç maalesef arazi koşullarında yağmurla yıkanmıyor etkilenmiyor(aktif maddesi bozulmuyor.) - ilaç kokusu her ne kadar ağır metal kokuları kadar zararlı olmasa da yine de insanlarda baş ağrısı ve mide bulantılarına sebep olabiliyor.(genel kokulu pestisitlerin özellikleri) Çözüm: (o ilacın banyoda bulundurulmasına hala anlam veremememe rağmen) yapmanız gereken bir hafta boyunca hergün bol köpüklü su ile yıkamanız. dezenfektan amaçlı sıvılar var fakat banyo gibi bir yere uygun olacaklarını sanmam. banyoyun havalandırılması gerekiyor sürekli.. birde uygun ise naftalin li bazı koku gidericiler var ilacın döküldüğü yere ıslak bir şekilde bırakın. umuyorum ki bir hafta da geçer koku. sağlık konusunda bence kokunun çocuğunuza gelmemesi için azami gayret gösterin. bünyeleri zayıf ne olur ne olmaz. SAYGILARIMLA. |
Alıntı:
Fazla telaş etmenize gerek yok. Bir Triazole türevi olan Penconazole çabuk decompoze olan, decompoze ürünleri ve kendisinin toksisitesi çok ciddi olmayan, ancak çok keskin kokuya sahip bir kimyasaldır. Yine de rahatsız edici kokusunu uzaklaştırmak adına çok seyreltik tuz ruhu(HCl çözeltisi) ile dökülen yeri yıkarsanız kokudan da kurtulursunuz. Sigara dumanından daha az zararlı olduğunu düşünüyorum. Sevimli bebeğinizle mutlu sağlıklı günler dilerim. |
Koku bir günde havalandırma ile tamamen yok oldu. Dökülen (sızma) yeride bol kaynak su ile yıkadık. Zaten öyle su birikintisi bile değildi. Banyoda bulunmasının sebebi en serin ve güneş almayan yer olmaıydı. Bahçem yok apartman dairesinde oturuyorum. Balkondaki güllerimdeki külleme için kullanıyordum. Bundan sonra kullanmıyorum zaten çünkğ evde küçük bebek var :) Teşekkür ederim ilginize, Osman45 abiciğim size ayrıca çok teşekkür ederim içimi rahatllattınız.
|
Arkadaşlar bahçemde fasulye, biber, domates, barbunya, bamya, marul, çilek ve maydanoz var. Son bir haftadır bahçemi kabuksuz salyangoz ve örümcek sardı.İzmir, Kemeraltı' nda zirai ilaçlar satan bir mağazaya gittim ve oradaki ziraat mühendisi arkadaş bana SPODHEL SG isimli ilacı önerdi. Bu zararlılar için bu ilacın kullanımı doğru mu ve üzerinde kullanım şekli (ne kadar suya ne kadar ilaç karıştırılacak) yazmıyor, bu konuda yardımcı olabilir misiniz?
|
Acetamiprid kullanmak istiyorum ama ağacın üstünde meyve var kullanmam zararlı mı?
|
Belki sorum saçma gelecek ama cevap bulamadığım için soruyorum. İlaçlamada kullanılıp ilaç bulaşan eşyaları yıkayarak tekrar kullanabilir miyiz? Fastac isimli ilacı kullandım.
|
peki bu insektisitlerde 4 grubu 5 grubu oluyor onlar neye göre adlandırılıyor
|
Değerli arkadaşlar külleme mücadelesinde kullanılan sistemik etkili triadimenol,pencanazole,hexaconazole,flusilazol,br omuconazole gibi maddeler için;çevreye ve insan sağlığına etkileri,hastalıkla mücadeledeki etkinlikleri konusunda bilgi verebilir,yorum yapabilir misiniz?
|
Topas 100 EC adlı fungusit arılara zararlı mıdır? Bir komşum almış fakat üstünde belirtmemiş. Bilmeden doğaya zarar vermesini istemem. Yardımcı olursanız sevinirim
|
Arkadaşlar Zirai ilaçlar, yaprak gübreleri güneş battıktan sonra uygulanabilir mi? Stomaların gece kapandığına dair bir şey okumuştum da...
|
Alıntı:
Öğle güneşli saatlerde bitki su kaybını önlemek için kendini korumaya alır diye biliyorum. Gerçi konu ile ilgili olan arkadaşlar daha iyi bilirler, size cevabı yazacaklardır. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 06:32. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025