agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hastalık ve Zararlılar > Genel bitki koruma
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 18-04-2007, 13:47   #1
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Bitki koruma açısından EM içindeki mikroorganizmaların etkileri

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner Mesajı Göster
Sayın Doğasever, IMO nun belgesini gördüm. Bizim bu başlıkta sorguladığımız EM1 in bitki koruma için doğru ve onaylı bir ürün olup olmadığı. Belgede bitki koruma ürünü olduğuna dair bir bilgi yok. Sadece sizin de dediğiniz konularda kullanımı uygun. Bu konularda EM1 den hiç şüphemiz yok.

Önemli olan herşeye iyi geliyor deyip EM'yi ilaç yerine tavsiye edip etmemek konusudur. Daha önce bu başlıkta hastalıklara karşı da EM önerdiniz. Dayanağınız nedir, bunu bilmek istedim. Bu konuda yapılan araştırma varsa bilmek isterim. Daha önce sayın Bolem'in verdiği linkte bu bilgileri bulamadım. Tek tek döküman taramak gerek. Bunu sizin bize bildirmenizi rica ederiz. Size özel mesajla e-posta adresi de yollayacağım. Teşekkürler.
Mine Hanım merhaba
Özür dilerim sizin mesajınızı yanlış anlamışım! Avrupa'daki organik tarım yasalarına veritabanı sağlayan InfoXgen'de Avusturya'da EM5 ve EM FPE bitki yardımcı maddesi olarak kayıtlıdır. Ancak bitki koruma maddesi olarak herhangi bir belge yoktur! Zaten EM bir ilaç olmadığı için EM'yi bir pestisit sınıfına sokamıyoruz. Sokmak da doğru olmaz! Tarım Bakanlığına EM'yi kabul ettirene kadar akla karayı seçtik! En sonunda yasa değiştirilerek mikrobiyal aşşılayıcı diye yeni bir bölüm açıldı ve sorun halledildi. Şimdilik halledildi tabii. Siz haklısınız bitki koruma olarak belge istiyorsunuz ancak böyle bir belgenin alınması biyolojik ürünler için çok zordur. Nedeni: Canlı mikroorganizmalarla uğraşıyoruz ve bunların performansları pH, sıcaklık, nem, ortamdaki diğer mikroorganizmaların varlığı, gibi birçok etmene bağlıdır. Her zaman %100 aynı sonuçları elde edemeyebilirsiniz. Ayrıca, EM'nin içinde 82 çeşit mikroorganizma birarada bulunmaktadır. Mikroorganizmacılar bilirler ki aynı koşullarda dahi üretseniz, üretim sırasında bir mikroorganizmanın sayısı o üretim sırasındaki ayın durumuna dahi bağlı olarak değişiklik gösterebilir. hiöbir üretim tıpa tıp diğerinin aynısı olamaz! Kimyasal maddelerde durum böyle değildir. Stokiyometrik oranlara uyulduğunda laboratuvar koşullarında her zaman aynı sonucu elde edersiniz. Bunları size söylemiş olmakla beraber, EM'nin içerdiği mikroorganizmalardan bazılarının bitkileri zararlılara karşı korumada aşağıda ne etkiler yaptığına bakınız lütfen! (İlgili yerleri kırmızı ile yazdım!) Bizim ve dünyada 150 ülkede yapılmış olan çalışmaların sonuçları (bu çalışmalara www.emro.co.jp websitesindeki veritabanından ulaşabilirsiniz) birçok patojene karşı iyi geldiğini göstermektedir. Bu mikroorganizmaların etkileri tüm dünyada çok iyi bilinmektedir. Bu mikroorganizma bu etkiyi yapar diye herhangi bir belge dünyanın hiçbir yerinde sorulmamaktadır. Çünkü bilimsel olarak tek tek bu mikroorganizmaların etkileri kanıtlanmıştır. EM ise bu etkin mikroorganizmaların birbirleriyle uyum içinde yaşadıkları bir karışım kokteylidir. Bu mikroorganizmalar biribrleriyle rekabet etmeden birbirlerinin yaşamlarını desteklemektedirler.

(1) Fotosentez bakterisi (Fototropik bakteri)
Fotosentez bakterileri, yaşamlarını kendi kendilerine destekleyen bağımsız bakterilerdir. Bu bakteriler, güneş ışınlarını ve toprağın ısısını enerji kaynağı olarak kullanarak; kök salgılarından, organik maddeden ve/veya zararlı gazlardan (örneğin, hidrojen sülfür) yararlı maddeler sentezlerler. Yararlı maddelerse amino asitler, nükleik asitler, biyoaktif maddeler ve şekerden oluşmaktadır ki bunların hepsi bitkilerin büyümesini ve gelişmesini teşvik etmektedir.
Bu yararlı maddeler hem doğrudan bitkiler tarafından emilirler hem de bakterilerin daha da artması için büyüme ortamı (substrate) olarak davranırlar. Bu yüzden, topraktaki fototropik bakterilerin artışı diğer etkin mikroorganizmaları daha da artıracaktır. Örneğin, fototropik bakterilerin salgıladığı büyüme ortamı olarak davranan azotlu bileşiklerin (amino asitler) varlığından ötürü kök çevresinde (rhizosphere) VA (vesicular-arbuscular) mikoriza artmıştır. VA mikoriza, topraktaki fosfatların çözünürlüğünü artırarak, normalde bitkilerin alımı için çözeltide olmayan fosfatları çözeltiye geçirir. VA mikoriza, azot fikse eden Azotobakter ve Rhizobium bakterileri ile birarada bulunabilir ve baklagillerin havadaki azottan yararlanma yeteneğini artırır.
(2) Laktik asit bakterisi
Laktik asit bakterisi, fotosentez bakterisinin ve mayanın ürettiği şekerler ve diğer karbohidratlardan laktik asit üretir. Uzun süredir laktik asit bakterilerini kullanarak yoğurt ve turşu yapılması bu sayede mümkün olmaktadır. Bununla birlikte, laktik asit çok kuvvetli bir sterilize edicidir. Zararlı bakterileri bastırır ve organik maddenin bozunmasını hızlandırır. Dahası, laktik asit bakterisi, lignin ve selüloz gibi organik maddelerin bozunmasını da artırır ve bu maddeleri, bozunmamış organik maddeden kaynaklanan zararlı etkilere neden olmaksızın, fermantasyona uğratır.
Laktik asit bakterisi, sürekli ekilen tarımsal bitkilerde hastalıklara neden olan Fusaryum çoğalmasını/yayılmasını engelleme yeteneğine sahiptir. Fusaryum popülasyonunun artması genel olarak bitkileri zayıflatmaktadır. Bu durum hastalıkları teşvik etmekte ve zararlı nematodların aniden çoğalmasına neden olmaktadır. Laktik asit bakterileri, Fusaryumun yayılmasını ve işlevini bastırırken, nematod oluşumları da yavaş yavaş ortadan yok olmaktadır. (3) Mayalar
Mayalar; fotosentez bakterileri, organik madde ve bitki kökleri tarafından salgılanan amino asitler ve şekerlerden bitkilerin büyümeleri için yararlı antimikrobiyel ve yararlı maddeler sentezlerler.
Mayalar tarafından üretilen hormonlar ve enzimler gibi biyoaktif maddeler aktif olarak hücre ve kök bölünmesini teşvik eder. Mayaların salgıları, laktik asit bakterileri ve aktinomisetler gibi etkin mikroorganizmalar için büyüme ortamı sağlarlar.
(4) Aktinomisetler
Bakterilerle mantarlar arasında bir yapıya sahip aktinomisetler, fotosentez bakterileri ve organik madde tarafından salgılanan amino asitlerden antimikrobiyel maddeler üretirler. Bu antimikrobiyel maddeler ise, zararlı mantar ve bakterileri bastırırlar.Aktinomisetler fotosentez bakterileri ile bir arada yaşayabilirler. Böylece, her iki tür de toprağın antimikrobiyel etkinliğini artırarak toprak ortamının kalitesini yükseltirler.(5) Küfler
Aspergillus ve Penicillium gibi küfler organik maddeyi hızla bozunmaya uğratarak; alkol, esterler ve antimikrobiyel maddeler üretirler. Bunlar ise, kötü kokuları bastırır ve zararlı böceklerle kurtçukları önlerler.Etkin Mikroorganizmalar içinde bulunan her bir türün (foto sentetik bakteriler, laktik asit bakterileri, mantarlar, aktinomisetler ve küfler) kendine özgü önemli bir işlevi bulunmaktadır. Ancak, fotosentez bakterileri, EM etkinliğinin en önemli bileşenidir.
Fotosentez bakterileri, diğer mikroorganizmaların etkinliklerini destekler. Diğer yandan, fotosentez bakterileri, diğer mikroorganizmalarca üretilen maddeleri de kullanırlar. Bu olay, "birlikte varoluş (coexistence) ve birlikte gelişme (co-prosperity)” olarak adlandırılmaktadır.
Toprakta Etkin Mikroorganizmalar arttıkça, yerli etkin mikroorganizmaların popülasyonu da giderek artar. Böylece, mikro flora zenginleşir ve topraktaki mikrobiyal ekosistemler iyi dengelenir. Belirli tür mikroorganizmaların (özellikle zararlı olanların) artışı önlenir. Böylelikle topraktan kaynaklanan hastalıklar bastırılmış olur.
Bitki kökleri; karbonhidratlar, amino ve organik asitler ve aktif enzimler salgılar. Etkin mikroorganizmalar büyümek için bu salgıları kullanırlar. Bu süreç sırasında, EM, amino ve nükleik asitler, bitkiler için çeşitli vitaminler ve hormonlar da salgılarlar. Dahası, bu tür topraklarda, etkin mikroorganizmalar kök bölgesinde (rhizosphere), bitki ile birlikte bulunurlar (symbiosis). Sonuç olarak, etkin mikroorganizmaların baskın olduğu bu tür topraklarda bitkiler olağanüstü iyi büyürler.
Ayrica EM'nin ve EM'nin içerdiği mikroorganizmaların patojenlere etkilerinin gösteren bazı makaleleri de e-posta adresinize yolluyorum. Saygılarımla


Düzenleyen Dogasever : 18-04-2007 saat 19:07
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-04-2007, 21:27   #2
Ağaç Dostu
 
ÇeteÇakal's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-02-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 305
Alıntı:
Bu mikroorganizma bu etkiyi yapar diye herhangi bir belge dünyanın hiçbir yerinde sorulmamaktadır. Çünkü bilimsel olarak tek tek bu mikroorganizmaların etkileri kanıtlanmıştır.
Biraz önceki mesajda geçen bu cümle zaten benim anladığım kadarıyla Mine Hanım'ın sorgulamak istediği ve güvenirlik istediği bölüm. Bu mikroorganizmalara madem dünyanın hiç bir yerinde belge sorulmuyor ve sorulmamasının sebebi Bilimsel olarak kanıtlanması ise zaten Mine Hanım'ın sorduğu da bu kanıtlanmışlığın belgesi. Çünkü biliyorsunuz bilimsel herşeyin bir belgesi vardır ve var olduğunu söylüyorsunuz. Lütfren açıklarmısınız nedir? (Çünkü bilimsel olarak tek tek bu mikroorganizmaların etkileri kanıtlanmıştır.) Bu cümlede bahsi geçen kanıtları istiyoruz yanlış anlamaya meydan vermöeyelim.

ÇeteÇakal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2007, 11:45   #3
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sorularınız

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cetecakal Mesajı Göster
Biraz önceki mesajda geçen bu cümle zaten benim anladığım kadarıyla Mine Hanım'ın sorgulamak istediği ve güvenirlik istediği bölüm. Bu mikroorganizmalara madem dünyanın hiç bir yerinde belge sorulmuyor ve sorulmamasının sebebi Bilimsel olarak kanıtlanması ise zaten Mine Hanım'ın sorduğu da bu kanıtlanmışlığın belgesi. Çünkü biliyorsunuz bilimsel herşeyin bir belgesi vardır ve var olduğunu söylüyorsunuz. Lütfren açıklarmısınız nedir? (Çünkü bilimsel olarak tek tek bu mikroorganizmaların etkileri kanıtlanmıştır.) Bu cümlede bahsi geçen kanıtları istiyoruz yanlış anlamaya meydan vermöeyelim.
Sayin Cetecakal

Mikroorganizmalarla ilgili temel kitaplara bakarsanız, hangi mikroorganizmanın ne etki yaptığını bulabilirsiniz. Burada bunları benim belritmem doğru olmaz. Ama kaynak istiyorsanız, size referans kaynak verebilirim. Öğrenci olduğunuza göre, bu kitaplara kütüphanelerden veya Amazon.com yoluyla erişebilirsiniz.

Bunun yanı sıra EM'nin genel olarak bitki koruma adına yaptığı etkiler hakkında bulabildiğim çalışmaları ben zaten Mine Hanım'a e-mail ile yolladım. Elime geçtikçe de yollamaya devam edeceğim. Çünkü şu anda bile dünyanın herhangi bir noktasında bu konuda bir çalışma yapılıyordur mutlaka. EM oldukça sıcak bir konu ve tüm dünyada üniversiteler ve araştırma kurumları ve sivil toplum kuruluşları oldukça önemli araştırmalar yapıyor veya yaptırtıyorlar.

Yalnızca Türkiye'de bizden ve bize inanmış birkaç özel şirketten başka araştırma yapan yok! Ama herkes soru soruyor, belge soruyor. Farzedin ki bu yeni bir konu olsaydı (ki öyle değil 1980'lerden beri biliniyor!) yine sürekli belge mi istenecekti?

Arkadaşlar, burada herkesin sorusuna karşı kendimi Don Kişot gibi hissetmeye başladım. Ben ki bir malzeme mühendisiyim. Türkiye'de bu kadar üniversite var, araştırma kurumu var, Tarım, Çevre Bakanlıkları ve bunların ilgili kuruluşları var. Her ilde, Tarım İl Müdürlükleri, İlçe Müdürlükleri var. Var da var! Bunlar ne yapıyorlar? 13 ülkede devlet politikası olarak kabul edilmiş bir Teknolojiyi, tarımla, hayvancılıkla, çevreyle ilgili eğitim almamış (yalnızca kendini yetiştirmiş!) bir malzeme mühendisi Türkiye'ye getirip savunmak zorunda kalıyorsa, herkesin biraz durup düşünmesi ve kendini sorgulaması lazım.

Bakın Sayın Cetecakal siz bile Ziraat Mühendisliği son sınıfta okuyorsunuz. Artık Ziraat Mühendisi sayılırsınız. Burada bahsedilene kadar böyle bir konudan haberiniz yoktu! Üniversiteler araştırmaya yönelik çalışmalı, yalnızca tablet bilgiler vermemeli. Yanlış anlamayın sizi veya kimseyi suçlamıyorum. Üniversite ve diğer kurumların ne derece araştırmaya yönelik olduğunu ortaya koymaya çalışıyorum. Ben bu yüzden, Marmara Üniversitesinde Yrd. Doçentlik görevimden istifa ettim. Yukarıdakiler sadece bir serzeniştir. Lütfen kimse yanlış anlamasın.

Gerekli çalışmaları Mine Hanım'a gönderdim. İsterse, daha birçok çalışma var gönderebilirim. Araştırmanın, çalışmaların sonu yok!

Burada yine kuvvetle savunuyorum. Kimyasal ilaçlar çözüm değildir. Hem toprağı kirletiyor hem de patojenler sürekli evrim geçirerek bağışıklık kazanıyorlar. Biyolojik mücadele hastalıklara karşı en doğal mücadele şeklidir. EM de biyolojik mücadelede önemli bir araçtır. Lütfen Mine Hanım elindeki makaleleri okuduktan sonra bir yorum yapsın. Herşey açıklığa kavuşsun zira Mine Hanım olur demeden bu sitedeki kafa karışıklığının çözülebileceğini zannetmiyorum.

Sorunlar büyük! İç Anadolu patates yetiştiremiyor. Anamurda muzcular hastalıkları (iç çürüklüğü ve erken olgunlaşma) yenemedikleri için ihracat yapamıyorlar. Çilekde yine mantar hastalığı var. Sarmısakta kök çürüklüğü. Zeytin ağaçlarımız ve birçok sebze bitkileri vertisilyumdan kırılıyor.

Son 6 ayda 2 Fuara katıldım ve tarımdaki hastalık sorunlarının ne kadar yaygın olduğunu duyunca gerçekten ürktüm. Uluslararası ilaç firmalarının önerdiği kimyasal maddelerin haricinde (bazıları içinse zaten hiçbir şey öneremiyorlar, örneğin vertisilyum), bir avuç insanın dışında kim bu sorunları doğal yoldan yenmek için uğraşıyor?

Uluslararası ilaç firmaları size geçici çözümler sunar. İlacı sürekli kullanmanızı önerir. Toprağı iyileştirmeniz gerektiğini söylemez sadece semptomları yok eder! Çünkü söylerse kendi bindiği dalı kesmiş olur. Onların kuruluş ve varoluş felsefeleri maalesef EM'nin felsefesiyle taban tabana zıttır sayın Cetecakal! EM bu yüzden de farklıdır.

Biz çiftçiye çiftliğindeki atık maddeleri kullanarak toprağı nasıl iyileştireceğini ve verimi nasıl arttırabileceğini ve dünyayı nasıl çevre kirliliğinden kurtarabileceğini öğretiyoruz! Ama bu bazı insanları rahatsız ediyor!

Türkiye'de kimyasal gübrenin neden diğer ülkelerden daha pahalı olduğunu hiç düşündünüz mü? Daha da açık konuşayım. Devletin gübre fabrikaları amonyağı kaça satın alıyor bır soruşturun bakalım?

Bu konuda artık burada daha fazla yazı yazmak istemiyorum. Çünkü yapmak zorunda olduğum bir sürü iş var. Sadece isteyenlere belge ve araştırma makaleleri göndereceğim. Sizin istediğiniz hayvancılıkta kenelerle ilgili makaleyi, Çubuk Kaymakamlığı'nın yazısını ve EM-Silajla ilgili bilgiyi de e-mail ile size göndereceğim.

Saygılarımla.


Düzenleyen malina : 20-04-2007 saat 11:32 Neden: paragraf yapıldı, kalınlaştırılan bölümler benim seçimlerimdir
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-04-2007, 21:37   #4
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
EM'nin farkı!

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cetecakal Mesajı Göster
Bu ürünü yakından takip etmye çalışıyorum. Bu ürünün güvenirliliği hakkında hala kafamda soru işaretleri var ve Mine Hanım'ın bu günkü mesajından sonra kafamda yine soru işaretleri uyandı. Öncelikle Mine Hanım, bu konuda en küçük bir olumlu mesajınız bizi bu ürünü güvenilir kılmaya yetecektir. Sanırım ki bu yüzden bu kadar şüpheci olduğunuzu zannediyorum ve sizin onayınız bizim güvenme aşamamızda bu forumda en büyük etken diyebilirim.


• Hayvan barınaklarında daha hijyen koşullar oluşturur ve rahatsız edici gazlar olmadığından hayvanların rahat nefes almalarını ve patojenlerden arınmış bir ortamda yaşamalarını sağlar. Mastitis vakalarını yok denecek düzeye indirir. Barınaklardaki ve hayvanlar üzerindeki kene ve pire sayısını yok denecek kadar azaltır.
(bu konunun 8. mesajında geçmektedir)

Benim sormak istediğim ise bu ürünün deneme aşamasında bize sorun çıkarıp çıkarmayacağıdır. Yukarıda alıntı yaptığım yerde bahsedilen mastitis Bursa' da yetiştirmekte olduğumuz Holstein ırkı sığırlarımızda bizim için çok önemli bir sorun haline geldi ve kuluçka süresinden kaynaklanan iki haftalık bir periyottan sonra bir defa hastalanan hayvanımızın devamlı olarak bu hastalığın tekrarlaması şeklinde devam eden bir sorun haline geldi. Açıkçası bu ürünü denemek istiyorum. Bu ürünü denememizin bir sorunu olr mu? Kümes14 sizden numune almak mümkün mü hala?

Bir diğer sorum ise bu üründen bahsedilirken fevkalade bir ürün olduğun yeni bir çok önemli bir buluş olduğundan...vs bahsediliyor. Benim öğrenim hayatım boyunca öğrendiğim doğada var olan mikroorganizmaların çok basit bir ifadeyle
doğadaki artıkları parçalayarak doğaya kazandırılması işleminde hayat döngüsünün önemli bir parçası olduklarıdır. Mikroorganizmalar özel besinlerle sadece istenilen mikroorganizma üreterek çoğaltmak mümkünüdr ve bu çok basir bir mikrobiyoloji konusudur. Bu özel olarak yani sadece istenilen mikroorganizma çoğaltımıyla belirli bir işlem dahilinde sadece o istenilen mikroorganizmanın o bölgede kullanımıyla bazı sonuçlar elde edilmektedir. Örneğin; organik tarımda bakteriyel bir hastalıla karşılaşıldığında bunu nasıl önlersiniz? Bunun cevabı normal bir üretimde antibiyotikli ilaçlarla tedavidir. Ancak organik tarımda ilaç kullanımı mümkün olmadığından ortama antibiyotik salğılayan aktinomisetler çoğaltılarak salınır. Bu mikroorganizmaların kullanıldığı ama çok önemli bir buluş özelliği taşımayan bir kullanılan yöntemdir. Bu bahsedilen EM 'nin biraz önceki örnekten farkı nedir?[/QUOTE]

Sayın Cetecakal

Sorunuz aslında hayvancılıkla ilgili ama yine de patojenlerin uzaklaştırılmasını içeriyor! O yüzden ve soruyu burada sorduğunuz için yanıtını da burada veriyorum. Umarım sitedekilerin canını sıkmayız! Aslında hayvancılık, tarım ve çevre birlikte algılanmalıdır. Bu etkinliklerin birlikte algılanmadığı ülkelerde büyük sorunlar yaşanmaktadır. Türkiye'de de bu 3 etkinlik ancak son zamanlarda birlikte algılanmaya başlamıştır. Bu yine de sevindirici bir gelişme. anlatmak istediğim şey şu: Hayvan barınaklarında hijyenliği sağlayan bir ürün aynı zamanda barınakta sinek oluşumunu ve hayvanlar üzerindeki kene ve pireleri en alt düzeye indirirken, diğer yandan hayvanları ve çevreyi rahatsız eden kötü kokulara neden olan Hidrojen sülfür ve Amonyak gibi gazların oluşuumunu önlüyor ve yine aynı zamanda çıkan atıkların çevreye zarar vermeden kısa sürede kompostlaşarak tarımda önemli bir girdi olarak kullanılmasını sağlıyor. Bu kompost bildiğiniz güneşte kurutularak yakılmış komposttan çok farklı ve çok daha faydalıdır. Belki bu konuyu da ilerde başka bir platformda ele alabiliriz. Ankara Çubuk'taki hayvancılar yaygın olarak EM kullanmaktadırlar. Ayrıca, Çubuk Kaymakamlığı EM kullanımının yaygınlaşmasını bir tamim yayınlayarak teşvik etmiştir. Bu tamimin bir kopyasını isterseniz size de gönderebilirim. EM kullanan çiftliklerde mastitis vakaları yok denecek kadar azalmıştır. Bu sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde gözlenmektedir. İsterseniz, bu konuda da size makale gönderebilirim. Ayrıca, et ve süt verimlerinde de artış olmuştur. Hayvanlar hiçbir antibiyotik veya hormona gerek kalmadan sağlıklı olarak yetiştirilebilmektedir. Şu anda da İzmir'de EM silaj adlı ürünle EM'li hayvan yemi üretmekteyiz.

İkinci sorunuza gelince, evet EM farklı bir üründür çünkü içinde bir mikroorganizma grubu yoktur 5 farklı mikroorganizma kültürü vardır. Bu kültürlerin de alt grupları vardır. Toplamda 82 çeşit mikroorganizma söz konusudur. Ben sihirli sözcüğünü kullanmak istemiyorum ama birçok bilim adamı dahi EM'ye "sihirli iksir" adını takmıştır. Bu mikroorganizmaların bazıları aerobik (havalı ortamda yaşayan) bazıları anaerobiktir (havasız ortamda yaşayan). EM'nin toplam etkisi içindeki mikroorganizmaların tek tek yararlı etkilerinden daha fazladır. Yani, bu mikroorganizmalar arasında bir sinerji, simbiyosis söz konusudur. Birbirlerini destekleyip birlikte varolmaktadırlar. Ayrıca, bugün Mine Hanım'a verdiğim yanıtta EM içindeki mikroorganizma gruplarının bitkiler için ne işlev gördüğünü belirtmiştim. Lütfen yukarıya bakınız. Şu ana kadar ne bir ilaç ne de bir organik ürün EM'nin bu sitenin bu bölümünde açıklanan görevlerin hiçbirini tek başına yapamamaktadır! Burada hayvancılık, tarım ve çevrede yaşanan sorunlara toplam bir çözümden söz ediyorum elbette!

Son olarak, EM'nin bulucusu ve dostum Prof Dr Teruo Higa'nın EM hakkında 2 kitap yazdığını ve bu kitapların adının "Earth Saving Revolution I and II" (Dünyayı Kurtaran Devrim I ve II) olduğunu Türkçe hariç birçok dile çevrildiğini belirtmeden geçemeyeceğim. Saygılarımla.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-04-2007, 21:51   #5
Ağaç Dostu
 
ÇeteÇakal's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-02-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 305
Sevgili Doğasever;
Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Çubuk Kaymakamlığı'nın yayınladığı tamimi ve bu konu hakkındakibilimsel makalleleri gönderebileceğinizi söylemişsiniz. Kesinlikle bu konu çok yakından ilgilendiğim bir konudur ve bu bilgileri okumak isterim. Göndeririseniz çok sevinirim. bu konunun tam netlik kazanmadığı kanısındayım Sorular soruldukça yeni şeyler çıkıyor. İzmir'de üretilen yem bitkisinden ve EM silajdan bahsetmişsiniz bu konudan da bahsedermisiniz....

ÇeteÇakal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2007, 17:53   #6
Ağaç Dostu
 
ÇeteÇakal's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-02-2007
Şehir: BURSA
Mesajlar: 305
Ne yorum yapılabilir ki. HAKLI!!!!!!!

ÇeteÇakal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2007, 19:12   #7
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cetecakal Mesajı Göster
Ne yorum yapılabilir ki. HAKLI!!!!!!!
Sayin Cetecakal
Bana lutfen e-mail adresinizi bildiriniz ki size istemis oldugunuz belgeleri gonderebileyim. Saygilar.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-04-2007, 23:12   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 21-09-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,120
Galeri: 1
cetecakal,

Mail ile gelen bilginin özetini geçebilmen mümkün müdür bu başlığa?

Zira, hepimiz ilgi ve merak ile takip ediyoruz...

lerdemir Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-04-2007, 00:39   #9
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Çünkü yapmak zorunda olduğum bir sürü iş var. Sadece isteyenlere belge ve araştırma makaleleri göndereceğim.
Madem çok işiniz var, neden isteyenlere tek tek belge ve makale göndermekle uğraşıyorsunuz? Bir kez zaman ayırıp, forumda uygun bir yere yapıştırın. Daha kolay olmaz mı?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-04-2007, 01:14   #10
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina Mesajı Göster
Madem çok işiniz var, neden isteyenlere tek tek belge ve makale göndermekle uğraşıyorsunuz? Bir kez zaman ayırıp, forumda uygun bir yere yapıştırın. Daha kolay olmaz mı?
Haklısınız Malina
Bunu yapmayı ben de düşündüm ancak konu çok geniş o yüzden herkesin ilgisini çekmeyebilir. Ancak site yöneticisi de uygun görürse ve nereye hangi belge ve makaleleri yapıştırabileceğimi ve bunun yapılmasına ilişkin yönergeleri de belirtirse, seve seve bu sitedekilerle ilgi ve istek doğrultusunda çalışmaları derleyip paylaşabilirim. Bu konuda yöneticimizden gelecek yönergeleri bekliyorum. Saygılarımla.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 01:24.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025