agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Fidan ve Fide, Bitki Üretim (Tohum Çimlenme/Çelik/Aşı) (https://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/)
-   -   Hibrit (F1) Tohumlar Hakkında (https://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/7542.htm)

hakikitosunpasa 03-04-2011 09:38

bilgilendirme için çok mersi dermana

mrkamilk 28-07-2011 12:48

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi deep78 (Mesaj 345603)
En uygun tohum saklama koşulları ;



1.ci önemli koşul ……….Nem : 30 %

2.ci önemli koşul………..Sıcaklık : 8 C – 12 C

3.cü önemli koşul……....Işık : Tam karanlık

Teşekkürler

kocasinan 17-08-2011 11:32

Ben de organik bir cins domates var o da fazla büyümüyor, en fazla bir mandalin kadar oluyor, ve bir domates fidesinde 5 adet kadar oluyor, daha sonra oluşanlar daha küçük kalıyor, organik olup her sene tohum alacağım iri ve lezzetli bir domates tohumunu nereden bulabilirim aceba , yardımcı olabilirmisiniz, teşekkürler.

tevmen 07-01-2012 19:40

Bir arkadaşımın bana F1 domates tohumları hediye etmesi üzerine, acaba şu
hibrit tohumların zararı yararı nedir diye merakım uyandı. Bu sayfalarda
yazılanlara ek birşeyler öğrenmek için internet üzerinden biraz arama yaptım.
Önüme ilk çıkan kaynaklardan anladığım ve önemli olduğunu düşündüğüm
noktaları yazarak, bu işin profesyoneli arkadaşlara düzeltme bahanesiyle
konu hakkında daha ayrıntılı bilgi verme fırsatı yaratayım.

Hibrit tohumlar farklı tür bitkileri döllendirme yoluyla elde ediliyor.
Doğru türlerin çaprazlanması sonucu ortaya daha dayanıklı ve/ya verimli
tipler çıkıyor. (Buraya kadar herşey son derece doğal. Mendel'in deneylerinden
farkı yok!). Bu kolay görünen işlemde, önemli bir pratik sorun var:
elde edilen tohumların gerçekten hibrit olması. Eğer anne ve baba
bitkiler kendi kendilerini dölleyebiliyorlarsa, kimin kimden geldiğine
emin olmak çok zor. Kesin sonuç almak için şu tip çözümler bulunmuş:

1) Anne bitkinin çiçeklerinin erkek organlarının "elle" kısırlaştırılması
(bunu herhangi mekanik bir yöntemle erkek organın safdışı bırakılması
olarak anladım). Böylece anne bitkinin tohum üretebilmesi için polenin
başka bir bitkiden sağlanması gerek. Bu tip kısırlaştırma için tuzlu su,
karbon dioksit vb maddeler de kullanılıyormuş, ama bu durumda
polen taşıyan arı gibi hayvanların ilgisi azaldiği için kullanımı azmiş.
Büyük çaplı üretim için bu "elle bozma" işlemi biraz pahalı kaçıyormuş.
Ayrıca küçük çiçekli bitkilerde uygulama zorlaşıyormuş.

2) Kısır anne bitki kullanma. Yani polen üretmeyen bir anne bitki bulma.

3) Kendi kendine verimli olmayan bitkiler kullanma. Yani anne bitkinin
poleni var, ama kendi dişi organına uymuyor ve dölleyemiyor.

Son iki şık için kendi soyunu devam ettirmesi zor anne babalar bulmak
gerekiyor. Galiba bunları bulmanın yolu, ya doğal olarak görülen
mutasyonları kullanmak (yani genleri kendiliğinden değişmiş tipleri
kullanmak), veya kendine verimsiz yaban tipleri işin içine sokarak
ayrıca çaprazlamalar yapmak. Bunlara geleneksel yöntemler deniyor.
Geleneksel olmayan yöntem ise mutasyonu kontrollu bir biçimde
istenilen bitkiye yerleştirme, yani genetikle oynama.

Kıssadan hisse şunu çıkardım: hibrit tohum GDO demek değil, ama üretimindeki
sorunları kolayca çözmek amacıyla GDO epeyce işin içine girmiş.

tevmen 07-01-2012 22:24

Unutmadan yukarıda yazdıklarım için internette sağa sola bakınmanın ötesinde
şu kaynakları gözden geçirdim (google kitap aracında "F1 hybrid" yazınca ilk çıkan
kitaplar, dil ingilizce):

Plant Developmental Biology - Biotechnological Perspectives
Eng-Chon Pua, Michael R. Davey (Editors), Springer (2010), sayfa 476-477.

Science and the Garden: The Scientific Basis of Horticultural Practice
edited by David S. Ingram, D. Vincerue, P.J. Gregory, sayfa 75.

sarigoz 09-04-2012 11:32

Merhaba
Bende gecen gun plastik kaplar icin ilk kez domates tohumu ektim.Yari torf yari toprak karisiminda.Sadece denemek amaci ile iki cesit aldim.Cheri ve F1

Verdiginiz yararli bilgiler icin tesekkurler..Elinize saglik

birnefestoprak 05-10-2012 20:51

Cok az sayida hibrit yetistiriyorum fakat hepsinden mutlaka tohum alip gelecek mevsimde nasil bir sonuc verecegine bakarim, surpriz yumurta gibi:) Ornegin daha once yetistirdigim Sweet 100 ceri domatesinden aldigim tohumlari birkac nesil boyunca yetistirip durayli hale getirmeye calisiyorum. Simdiye kadar F1 tohumdan yetistirdigim domateslerin hepsi en az F1 kadar verimli, ayrica meyveleri de en az onun kadar lezzetli.

MeyveliTepe 05-10-2012 21:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi kocasinan (Mesaj 848262)
Ben de organik bir cins domates var o da fazla büyümüyor, en fazla bir mandalin kadar oluyor, ve bir domates fidesinde 5 adet kadar oluyor, daha sonra oluşanlar daha küçük kalıyor, organik olup her sene tohum alacağım iri ve lezzetli bir domates tohumunu nereden bulabilirim aceba , yardımcı olabilirmisiniz, teşekkürler.

Böyle yüzlerce çeşit var. Bazılarının tarihçesi 1700-1800'lü yıllara kadar gider.

birnefestoprak 05-10-2012 21:56

Yanilmiyorsam yeryuzunde 5000 civarinda domates cesidi oldugu tahmin ediliyor. Bu arada domatesin anavatani da Guney Amerika.

MeyveliTepe 05-10-2012 22:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tevmen (Mesaj 896813)
Unutmadan yukarıda yazdıklarım için internette sağa sola bakınmanın ötesinde
şu kaynakları gözden geçirdim (google kitap aracında "F1 hybrid" yazınca ilk çıkan
kitaplar, dil ingilizce):

Plant Developmental Biology - Biotechnological Perspectives
Eng-Chon Pua, Michael R. Davey (Editors), Springer (2010), sayfa 476-477.

Science and the Garden: The Scientific Basis of Horticultural Practice
edited by David S. Ingram, D. Vincerue, P.J. Gregory, sayfa 75.

Çok özetle, hibrid tohumlar, aynı türün farklı çeşitleri arasında iki veya daha fazla çeşidin bir kaç yıl peşpeşe kontrollü olarak tozlanmasıyla elde ediliyor. Yeni elde edilen tohumun verim ve hastalıklara direnç bakımından farklı özellikleri olması bekleniyor. Konvansiyonel tarımdaki tohum endüstrisinin bir uygulamasıdır. Bu şekilde elde edilen az sayıdaki "yeni" çeşitler tohumcular tarafından her yıl tekrarlanıp aynı tohum tekrar üretilip satılır. Bu tohumlardan alınan meyvelerdeki çekirdekler tohum olarak kullanıldığında orijinal hibrid ile aynı ürünü vermez, hibrid elde edilirken kullanılan çeşitlere açınım gösterir. Bu sebeple her yıl yeni tohum satın alınması gerekir.

Evladiyelik (atalık, hairloom) çeşitler açınım göstermezler. Şayet kendileri doğal olarak hibritlenmediyse her yıl aynı çeşidi istikrarlı olarak verir.

Bunların dışında, özellikle evladiyelik çeşitlerin "yerelleşmesi" diye adlandırılabilecek bir kavram daha var. Bunda, tohum bir yerin iklimine ve toprağına alışır. Bir yerde ilk kez yetiştirilmesinden sonra oraya ait toprak, su, iklim bilgilerini genlerine kaydeder ve bu meyelerden alınan tohumlar ertesi sene aynı yerde tekrar yetiştirildiğinde genelde daha başarılı ürün verirler.

Alıntı:

Cok az sayida hibrit yetistiriyorum fakat hepsinden mutlaka tohum alip gelecek mevsimde nasil bir sonuc verecegine bakarim, surpriz yumurta gibi Ornegin daha once yetistirdigim Sweet 100 ceri domatesinden aldigim tohumlari birkac nesil boyunca yetistirip durayli hale getirmeye calisiyorum. Simdiye kadar F1 tohumdan yetistirdigim domateslerin hepsi en az F1 kadar verimli, ayrica meyveleri de en az onun kadar lezzetli
Bunu bazen ben de bilerek yapıyorum. Çok başarılı bir hibride başarısını veren çeşide ulaşmak için seçici olarak en az üç yıl boyunca peş peşe tohum alıyorum. Bu şekilde artık hep aynı ürünü veren tohuma ulaşmak mümkün fakat epey bir sabır ve emek istiyor. Böyle bir kaç tohumum oldu. Önceki sene dağıtıma verdiğim "santini" aslında böyle bir çeşit. Dördüncü yılındaki thai biberlerim de böyle. Bu yıl ilk kez yetiştirdiğim aslında zaten bir hairloom olan pachino'yu ise yerelleştirmeye çalışacağım çünkü çok ilginç özellikleri (müthiş lezzetli, çok verimli, dayanıklı ve yetiştirmesi çok zevkli) olduğunu keşfettim.

Ayrıca yine bu yıl yetiştirdiğim ve olağanüstü başarı gösteren bir hibridi benzer bir şekilde açarak altında yatan başarılı hairloom'u bulmaya çalışacağım.

birnefestoprak 05-10-2012 22:20

Genel olarak hibritlere cok tepkiyle bakiliyor; ama ben yerel ve geleneksel (heirloom) tohumlarin korunmasi tesvik edilmek ve bunun icin ozel onlemler alinmak kaydiyla hibrit tohumlarin da denenmesi gerektigini dusunuyorum. Ornegin yasadigim yerde domatesle ilgili arastirmalariyla bilinen bir universite gectigimiz sene Tasti-Lee isimli hibrit bir domates uretti. Cok lezzetli, verimli ve hastaliga dayanikli bir domates. Bu tip ticari amac gutmeyen arastirma amacli uretimler domatesin genetiginin daha iyi anlasilmasi bakimindan da onemli.

Esas bas belasi olan ve kesinlikle mucadele edilip yasaklanmasi gerekenler GDO'lu tohumlar. Maalesef su anda Amerika'nin geleneksel (heirloom) misir turlerinin -ki misirin anavatani da Guney Amerika (Meksika)- %50'den fazlasi GDO'lu urunler tarafindan safligini kaybetmis durumda. Yanyana tarlalarda misir eken iki ciftciden birisi GDO'lu, digeri geleneksel cesit ekerse olacagi bu.

birnefestoprak 05-10-2012 22:29

Bir de eger yanilmiyorsam GDO'lu tohumlarda misir icin gelistirdikleri sey su: Misirin genetik yapisina normalde kontrollu sekilde tirtillarla mucadele etmek icin kullandigimiz Bacillus Thuringiensis'i enjekte ediyorlar. Hal boyle olunca da tum canli dongusu alt ust olmus oluyor. Sanirim Turkiye'de bunu uretebilecek teknolojiye sahip tohum firmasi yok, yaniliyorsam duzeltin; ancak bir tohum firmasinin (adini ozel mesajdan sorarsaniz verebilirim) internet sayfasindaki tohum paketlerinin basinda BT yazdigini farkettim ve bunlar da Bacillus Thuringiensis'in bas harfleri. Bu ya dusunmeden yapilmis buyuk bir pazarlama hatasi, ya bu tohumlarin bir kismi yurtdisindan ithal ediliyor, ya da firma GDO'lu tohumlari kendisi uretiyor. Ustelik bu firma cok ozel birkac yerli tohum satiyor, alacaktim fakat konunun aslini bilemedigim icin tereddut ettim.

MeyveliTepe 05-10-2012 22:42

Bacillus Thuringiensis'i değil de BT'nin kelebek larvalarını enfekte ettiğinde tırtılın sindirim sisteminde bakterinin ürettiği bir toksik proteini mısırın DNA'sına yerleştiriyorlar.

Bu sebeple mısıra BT attığınızda temas yoluyla tırtıla bulaşan bakterinin sindirim sistemi gibi çok özel ve sınırlı bir ortamda üreyen proteini GDO ile mısırın kökünden tepe püskülüne kadar her bir hücresine yerleştirilmiş oluyorlar.

Püskürtme yoluya BT atılan mısırda, şayet tırtıl varsa ve BT'ye maruz kalırsa bu tırtılların iç organlarında bulunan ve hiç bir şekilde tüketene ulaşmayan bu toksin, GDO'lu mısırla doğrudan tüketici olan insan ve hayvanlar tarafından doğrudan alınır durumda oluyor.

Bunun sonunda bir çok böcek de hızla direnç geliştirdi ve bu böceklere artık BT de tesir etmiyor. İnsanlara ve hayvanlara olan etkileri de malum, uzun konu ve başlık uygun değil :)

MeyveliTepe 05-10-2012 22:54

Bu arada bir ekleme yapmalıyım. Türkiyede tohum şirketlerinin GDO'lu tohum geliştirdiklerine dair bir duyumum yok (başka bir ülkede geliştirilmiş GDO'lu bir tohumun Türkiyede üretilmiş olduğuna dair bazı deliller hariç). Fakat bir üniversitemizin GDO'lu kavun geliştirme deneyi yaptığını biliyoruz. Bir kırkağaç çeşidinde yapılan genetik değişiklik sonrası deneme üretiminde kontrol edilemez ölçüde gen kaçışı tesbit edilip çalışma hemen durdurulmuştu. Yanlış hatırlamıyorsam buna ait yazılan makalede de gen kaçışının önlemezliğinden bahisle bitkilerde bu şekilde genetik değişikliğin yapılmaması gerektiği sonucu çıkıyordu.

attar 01-03-2013 17:56

f1 tohumdan elde edilen tohumdan tekrar ekip deneyen arkadaşlar var mı? ürün ne kadar eskisine benziyor, özellikle domates için tecrübesi olan oldu mu?

Pirimoğlu Tarım 08-03-2013 10:44

f1 tohum dan tohum alma
 
f1 tohum yani melezleme, tohum alsanız bile bir önceki yılın verimini yakalayamazsınız.Zaten üretici firmalar inanılmaz arge maliyeti harcıyor bunlara böyle bir şey olsa batarlardı hepsi:)

Tohumcu Nılgun 08-03-2013 11:52

Arkadaslar, birkac gun once bir marketten sebze ve cicek tohumlari aldim. Tohumlari alirken ozellikle F1 olmayanlari tercih ettim ama sebze ve ciceklerin F1, hibrit tohum cesitleri coktu. Demekki cok satiliyor. Alicilar bu konuda ya bilincsiz, veya bile bile aliyor.

Emre İlhan 16-03-2013 20:11

Tohum F1(hibrit) olunca, illa ki GDO'lu olacak diye bir kaide yok ki.

Bende hibrit türleri tercih ediyorum:)

Orcn 17-04-2014 23:22

Pazardan çeri domates almış annem, tadı tam istediğim gibi tatlı çıktı. Uzun zamandır böyle bir domates arıyordum.

Acaba bu domateslerin hibrit tohumlardan elde edilip edilmediğini anlamanın bir yolu var mıdır? Tohumlarından saklayıp çimlendirmek dışında yapabileceğim bir şey var mı?

Muammer bilsel 01-05-2014 23:18

Tohum firmaları Hibrit olmayan tohum satıyorlar mı?

kapot 10-03-2015 13:32

Hangi Domates , biber, salatalık verimli, tohum markası lütfen

Altay_41 17-09-2016 21:46

Hibrit meyvenin çekirdeğinden ağaç yetişir mi?

Altay_41 18-09-2016 15:17

Hibrit meyvenin çekirdeğinden ağaç yetişir mi?
 
Meyve çekirdeği toplama etkinliklerinde meyve çekirdekleri toplanıp ekiliyor.
Ancak bu etkinliğe katılanların çoğu çekirdekleri marketten aldıkları meyvelerden temin ediyorlar.

Bu meyveler hibrit ağaçlardan temin edildiyse ekilen çekirdekten ağaç yetişir mi?
Yetişse bile bu ağaçların yayılması yerine köylerde bahçelerde organik olduğunu bildiğimiz ağaçları çoğaltmak daha iyi olmaz mı?


Hibrit, yarı bodur veya bodur ağaçlar yerine organik olduğunu bildiğimiz ağaçların meyve çekirdeklerini ya da çeliklerini paylaşmalıyız...

Meyve ağaçlarını çoğaltmak adına neler yapılabilir?
Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar yanıt verirlerse sevinirim.

Fatih_Soydemir 29-06-2017 06:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Altay_41 (Mesaj 1479538)
Meyve çekirdeği toplama etkinliklerinde meyve çekirdekleri toplanıp ekiliyor.
Ancak bu etkinliğe katılanların çoğu çekirdekleri marketten aldıkları meyvelerden temin ediyorlar.

Bu meyveler hibrit ağaçlardan temin edildiyse ekilen çekirdekten ağaç yetişir mi?
Yetişse bile bu ağaçların yayılması yerine köylerde bahçelerde organik olduğunu bildiğimiz ağaçları çoğaltmak daha iyi olmaz mı?


Hibrit, yarı bodur veya bodur ağaçlar yerine organik olduğunu bildiğimiz ağaçların meyve çekirdeklerini ya da çeliklerini paylaşmalıyız...

Meyve ağaçlarını çoğaltmak adına neler yapılabilir?
Bu konuda bilgisi olan arkadaşlar yanıt verirlerse sevinirim.

Altay bey bende sizin gibi bu hibrit muhabbetine çok takılan birisiyim bayağı bir doküman incelemesi yaptım Sebze ve meyve üzerinde yapılan hibritleme işlemi çok tehlikeli ve yanlış bir işlemdir aslında. Doğanın kendi yaptığı Melezleme ile aynı gösterilmekte her seferinde ama alakası bile yok maalesef.

incelediğim bir kaç tür hibrit ve melezlemeden bahsetmek isterim 2 si arasında dağlar kadar fark var.

Domates Patates Hibriti aynı şekilde doğal yollar ile melezlenmiş domates.

Domates bitkisinin sözde yerli dediğimiz genetiği oynanmamış türlerin çok dayanıksız olduğu kısa sürede bozulduğu ve çürüdüğü ayrıca veriminin çok düşük olmasının yanında çok geç yetiştiği söylenmektedir sözde bizim Ülkemizin mühendisleri dediğimiz ZİRAAT MÜÜHENDİSLERİ. Fakat öyle bir durum kesinlikle söz konusu değildir tamamen kandırmaca ve para hırsının gözlerini bürümüş olmasından kaynaklıdır.

Hibrit türüne bakacak olursak verimi yüksek çabuk olgunlaşması dışında hiç bir kazanımı yoktur tam aksine bir durum söz konusudur uzun ömürlü değildir 1 haftanın sonunda kara küflenme ya da içeriğindeki tohumlukların filizlenip yeniden yeşermesi gibi saçma bir durum söz konusudur.

Birde kansere karşı normalde koruyucu olan yerel türlerin aksine hibrit türlerde aşırı alerjen bünye yapısının oluşması, Kanserin baş tetikleyicilerinden ve Kısırlığın sorumlusu olması cabası.

Sebebi ne bu kadar zararın diye soracaksınız sebebi aslında sözde Bilim erbabı kişilerin sadece para odaklı yaşaması ve çalışmasıdır. Domates hibritinde Balık geni aşısı bulunmaktadır Patateste Tavuk geni aşısı bu sebeplerden dolayı olması gereken bitkiden çok bilim kurgu filmlerinde ki yaratıktan farkları yoktur.

Darvin teorisi ile kesinlikle uzaktan yakından alakası yok yapılanların hibrit türlerde.

Meyve ağaçlarında da aynı durumlar söz konusu muhakkak yanlış diyenler olacaktır ama kusura bakmayın bu iş üstünde çalışan büyük türk profesörler bile doğrulamakta yukarıda yazılanları ayrıca Yurt dışı ülkelerin çoğu Hibrit türlerden arınmanın peşinde ülkemizde var olan endemik türleri alıp kendi ülkelerinde üretip tekrar değişik adlar altında ülkemize satmaktadırlar belki de umursanmayan en acı gerçek YOZLAŞMANIN ötesine geçmeyi başarabilmemiz olmasıdır.

wakan 29-06-2017 15:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Fatih_Soydemir (Mesaj 1512065)
Altay bey bende sizin gibi bu hibrit muhabbetine çok takılan birisiyim bayağı bir doküman incelemesi yaptım Sebze ve meyve üzerinde yapılan hibritleme işlemi çok tehlikeli ve yanlış bir işlemdir aslında. Doğanın kendi yaptığı Melezleme ile aynı gösterilmekte her seferinde ama alakası bile yok maalesef.

incelediğim bir kaç tür hibrit ve melezlemeden bahsetmek isterim 2 si arasında dağlar kadar fark var.

Domates Patates Hibriti aynı şekilde doğal yollar ile melezlenmiş domates.

Domates bitkisinin sözde yerli dediğimiz genetiği oynanmamış türlerin çok dayanıksız olduğu kısa sürede bozulduğu ve çürüdüğü ayrıca veriminin çok düşük olmasının yanında çok geç yetiştiği söylenmektedir sözde bizim Ülkemizin mühendisleri dediğimiz ZİRAAT MÜÜHENDİSLERİ. Fakat öyle bir durum kesinlikle söz konusu değildir tamamen kandırmaca ve para hırsının gözlerini bürümüş olmasından kaynaklıdır.

Hibrit türüne bakacak olursak verimi yüksek çabuk olgunlaşması dışında hiç bir kazanımı yoktur tam aksine bir durum söz konusudur uzun ömürlü değildir 1 haftanın sonunda kara küflenme ya da içeriğindeki tohumlukların filizlenip yeniden yeşermesi gibi saçma bir durum söz konusudur.

Birde kansere karşı normalde koruyucu olan yerel türlerin aksine hibrit türlerde aşırı alerjen bünye yapısının oluşması, Kanserin baş tetikleyicilerinden ve Kısırlığın sorumlusu olması cabası.

Sebebi ne bu kadar zararın diye soracaksınız sebebi aslında sözde Bilim erbabı kişilerin sadece para odaklı yaşaması ve çalışmasıdır. Domates hibritinde Balık geni aşısı bulunmaktadır Patateste Tavuk geni aşısı bu sebeplerden dolayı olması gereken bitkiden çok bilim kurgu filmlerinde ki yaratıktan farkları yoktur.

Darvin teorisi ile kesinlikle uzaktan yakından alakası yok yapılanların hibrit türlerde.

Meyve ağaçlarında da aynı durumlar söz konusu muhakkak yanlış diyenler olacaktır ama kusura bakmayın bu iş üstünde çalışan büyük türk profesörler bile doğrulamakta yukarıda yazılanları ayrıca Yurt dışı ülkelerin çoğu Hibrit türlerden arınmanın peşinde ülkemizde var olan endemik türleri alıp kendi ülkelerinde üretip tekrar değişik adlar altında ülkemize satmaktadırlar belki de umursanmayan en acı gerçek YOZLAŞMANIN ötesine geçmeyi başarabilmemiz olmasıdır.

Fikirlerinie saygı duymakla birlikte, bana göre hibrit ve GDO kavramlarını karıştırıyorsunuz.

Hibrit bitki elde etme yeni bir olay değil, tarım toplumuna geçtiğimiz zamanlardan beri yapılan bir şey. Tam Türkçe karşılığı ne olur bilmiyorum ama buna "selective breeding" deniyor. Kısaca tanımlamak gerekirse birbirine yakın fakat farklı tür iki bitkinin çapraz döllenmesi sonucu her iki bitkinin de iyi taraflarını almış yeni bir varyete türetme işi diyebiliriz. Geleneksel tarımda da yapılıyordu bu, tek farkı bu çapraz döllenme ve seçici üretimle yeni bir tür oluşturmak 7-8 kuşak sürüyordu. Yani güçlü ve verimli bir tür oluşturmak için yakın türler seçilerek 7-8 kuşak çapraz döllenme yapılıyordu.
Ne olduysa Darvin ve Mendel'in bu türleri ortaya çıkarmak için yaptığı çalışmalarda oldu. Bunlar 7-8 kuşak beklemek yerine ilk kuşakta istedikleri türleri elde edebilen bir yol buldular. Yani aslında yine doğal olan ve düşük bir ihtimal de olsa doğada kendi kendine olabilecek bir türlenmeyi tek kuşağa indirdiler. Bu şekilde oluşturulan bitkilere F1 Hibrit deniyor.
F1 Hibrit bitki türleri doğal türlerden farklı değildir. Sadece farklı fakat yakın türlerin çaprazlamasından oluşan yine doğal özellikler gösteren türlerdir.
Ama bunlarında bir eksiklikleri var, döllenme. Hibrit türler genel olarak ya tohum vermez ya da verse bile bu tohumların çimlenmesi çok zordur. Ama yapılan araştırmalar yohum alınabilen hibrit türlerin 5-6 kuşak sonra tekrardan çimlenen tohum verdiği görülmüştür.

Diğer taraftan sizin örneklerini verdiğiniz şeyler, hibrit değil, GDOlu ürünler. Adı üzerinde zaten "genetiği değiştirilmiş organizma". Bu değiştirme ya bitki-bitki ya da bitki-hayvan arasında yapılabiliyor. Örneğin bazı mısır türlerine bir bakteri enjekte edilerek zararlılara karşı kendini savunabilen mısır türleri ortaya çıkarılabiliyor. Hibritleme işlemini herkes kendi bahçesinde bile yapabilirken GDO'lu tohum üretmek ancak büyük laboratuvalarda yapılabiliyor ve hemen hemen istenilen bütün özelliklerde ürünler alınabiliyor.
GDO'lu tohumlar üzerinde araştırma çalışmaları hala sürmekte ve sonraki kuşaklarda ne şekilde değişebilecekleri bilinmiyor. Elbetteki geleneksel ürünlerin sunduğu şeyi sunmuyorlar ve binlerce yıllık evrim süresinde canlı olarak alıştığımız organizmalardan farklı bir organizma teşkil ediyorlar ve bu da bir sürü sorunu beraberinde getiriyor.

Ama maalesef şu anda piyasadaki sebze-meyvelerin büyük çoğunluğunda GDO kalıntıları bulunmakta ve bu da büyük bir risk oluşurmaktadır.

Konunun başına dönecek olursam, evet hibrit tohum paylaşılmaması gerekiyor, çünkü çimlenme şansları yok ya da çok az. Bunun yerine kendimizin çimlendirdiği ve büyük oranda başarılı olduğumuz tohumlar paylaşılmalı. Öbür taraftan market veya manvdan alınan çoğu ürün GDO'lu olduğu için onları hiç dağıtmamalıyız. Keşke imkan olsa da bütün türlerde doğal ve geleneksel tohum elde edilebilse ama maalesef günümüz şartlarında bu imkansız.

Ama yine tekrar edeyim hibrit ve GDO aynı şey değildir.

kursun 07-08-2017 10:14

Pazardan aldığım salkım domatesten(hani şu 5-6 TL ye satılanlardan)
Yerken tohum aldım, ve fide yaptım, yerlerine ekerken işaretledim.
Salkım domates diye belirttim.
Çıkanlar, mini çeri yuvarlak, yine mini çeri alt kısmı uzun, büyüklük olarak kendine benzeyen salkım, ve 4. olarak, yine kendine benzeyen salkım, ama sarı renkte.
tatları orjinalinden farklı değil, verim gayet güzel.
yanındaki pembeler çiçek dökerken salkımların hepsi domates döküyor.
Sanırım pazardan aldığım domates F1 di.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:37.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025