![]() |
Evet iyi olur. :)
|
5 Eklenti(ler)
Alıntı:
Yazlığa gelir gelmez toprağa diktim çünkü toprak çok verimli denemek istedim. burda fidelerimin son durumunu ekledim sanırım bu yaz kendi domatlarımı yiyebileceğim.Size ve tohumları aldığım amatör hobici teşekkür ederim |
Sevgili Forum Arkadaşlarım. Tohumla üretimde meyve türlerinden her zaman aynı anaç ağaçtaki gibi meyveler alınması her zaman mümkün olamayabiliyor. Şeftali, dut gibi türler aynen anası gibi meyveler verirken bazı türler asla aşılanmadan vermiyor.
Ben denemek maksatlı aldığım ağaç kavunlarının içindeki tohumları çimlendirdim. 6-7 kadar fidem var şimdi. Acaba bu narenciye türlerinde aşılamaksızın aynı başarı sağlanır mı? Aynı şekilde amerikan limonu denen bir türün fidanını bahçeye diktim bu yıl. Ne olur bekleyip göreceğiz. Bu tür çelikten çok iyi yetişiyor, normalden büyük limonlar, müthiş bir görüntü, ve yediveren gibi bir durum arzediyor. |
Arkadaşlar bakıyorum herkes domates fidesi yetiştirmeye uğraşıyor. Ben gördüğüm-uğradığım bir seradan koparıp atılması gereken yan dallardan birkaç tane alıyorum. Bir haftada köklenip çiçek açıyorlar. Neden bu kadar çaba?
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
aydoner, bu konuda uzman değilim ancak, merakım nedeniyle internetten yaptığım araştırmalarda çok yıllık odunsu bitkilerde yani ağaçlarda tohumla üretim çeşitte açılmalara neden olur. Tohumla üretimde genellikle çöğür elde edilir. Açılmanın önüne geçmek için ise tohumdan üretilen çögürlere meyve verimini, kalitesini kısacası özelliklerini bildiğimiz ağaçtan aşı yapılarak kaliteli ürün elde etmek amaçlanır. Türde açılma hakkında yorum yapabilmek için Genetik Çaprazlama hakkında bilgi edinebilirsiniz.
|
Alıntı:
Bu başlıkta tohumdan birşeyler üretmek isteyen meraklılara temel bilgiler vermeye çalışıyorum. Yazdıklarınız tohumdan üretme bilgisini geliştirme konusunda bir katkı sağlamıyor. Bu başlığı takip edenlerin dikkatini dağıtmaktansa düşüncelerinizi uygun bir başlık açarak orada dile getirmenizi öneriyorum. Selamlar |
Alıntı:
Umarım kendi domateslerinizi zevkle yersiniz de seneye işi daha da büyütmeye karar verirsiniz:) |
Alıntı:
Çiçekleriniz pek güzel açmış. Başlığı da şenlendirdi. Sizi kutlarım. Hepsini mi tohumdan yetiştidiniz? Bravo! |
Gerçekten faydalı bilgiler vermişsiniz. Ben tohumdan ilk defa çiçek yetiştireceğim. Bilgileriniz benim için yol gösterici olacak.
|
Teşekkürler ,gelişmelerini fotoğraflarla ileteceğim.Heveslendim doğrusu İstanbul'da mart ayında ektiğim şebboy tohumlarım vardı ,oy için yazlıktan İstanbul'a gitmiştim baktım ki çiçeklenmişler :) daha epey tohumum var eylülde onları çimlendirmeye çalışacağım bakalım kışa açtırmayı becerebilecekmiyim :)
|
17 sayfayı da okuyan biri olarak Zeki Bey çok güzel bir iş yapmışsınız. Ayrıca ergun beyin videosu içinde teşekkürler.
Aklıma takılan soru şu: Tohumlarımızı direk viyollere ekip (çünkü 20 tohum olacak ve çoğu tohum birbirinden farklı bir tür. Eğer hepsi aynı tohum olsa bir kaba dikilebilir.) Hiç şaşırtma işlemine gerek kalmadan bahçeye dikmek istesek; çimlendirme için kullandığımız torf yeterli olur mu? Çünkü şaşırtma işlemini torf, perlit, toprak üçlüsüne yapıyorduk. Ama şimdi sadece çimlendirdiğimiz torf ile büyütmeye çalışacağız. İlla ki şaşırtma işlemi gerekliyse başka bir viyole mi bu üçlü karışımı ayarlamamız gerekiyor... şimdiden teşekkürler... |
Arkadaşlar arasında tohumdan gül ve benzeri odunsu türler üretenler; çiçek açtığında onun hemen resimlerini alarak paylaşmasını, bu yetiştirdiği şeyin şeklini şemalini netten taramasını tavsiye edicem. Bakarsınız sizin çiçeğiniz hiç kimsede olmayan yeni bir türdür. Çiçeklerdeki farklı tozlaşmalar her zaman bunu mümkün kılar. O türü paylaşmak, tanıtmak, ölmemesini sağlamak insanlık görevi... Unutmayalım "Hayat hergün yeni mucizelerle doludur."
|
harika anlatım ve harika görseller...
|
Böylesine faydalı bir konuyu açtığınız ve içini sistematik bir biçimde geliştirdiğiniz için başta Zeki Bey olmak üzere geliştiren herkese teşekkür ederim. Böylesi bilgilerin tohumdan üretime meraklı biz gibi amatörlerin işine çok yaradığını bir kez daha söylememe gerek yok.
Ben 2 yıldır uğraşıyorum tohumdan yetiştirme işiyle ELMA çekirdekleriyle başlamıştım öğrenmeye insan deneyip yanılarak bile çok şey öğreniyor ama bunları okuduklarıyla pekiştirmek insanı çok daha hızlı geliştiriyor. Yeni başlayacak olanlara çabuk çimlenen ELMA çekirdeğini denemelerini önerebilirim, zira ceviz, badem, kayısı gibi kalın kabuklu çekirdeği olanlarda başarısızlık daha fazla olabiliyor. Şu an toprakla buluşmuş çekirdekten yetiştirdiğim 15 e yakın elma ağacım var. Bu bitmeyen bir tutku, mazı, badem, üzüm, erik, kayısı, gül, ladin, ayva her türlü çekirdeği yetiştirme denemeleri yaptım sürekli de devam ediyorum. Konu ile ilgili çok şey yazılmış gerçi amatör de olsam şu ana dek kendimce çıkardığım bir kaç eklemeyi yapmamı mazur görün. Eğer yanlışım varsa düzeltin lütfen. 1. Sterilizasyon çok önemli bir konu bunu birçok fideyi böceklenme, mantar hastalığı nedeniyle kaybetmiş biri olarak söylüyorum özellikle saksı ve çimlendirme toprağının steril olması daha çok narin olan yeni çimlenenlerin korunmasını sağlıyor. 2. Ben genelde şaşırtma yaparken (daha çok meyve ağaçları üzerine yapmış biri olarak) daha büyük saksılara şaşırtıyorum fidanları ve şaşırttığım saksının dibine, fidanı daha sonra dikmeyi planladığım topraktan biraz ekliyorum ve torfla karıştırıyorum kökleri topraktan ayırmamaya gayret ederek. 3. Özellikle şaşırttıktan sonra, fidanların hava sirkülasyonunun düzgün sağlandığı bir yerde kalmasının önemli olduğunu fark ettim. Kapalı ve boğuk bir odada kalan 20-30 adet organik Konya elmasını kaybedince anladım bunu. Küllenme kaptılar ve hepsi öldü. Hatta kavurucu sıcaklık yoksa hafif rüzgar alana bir yer dahi tercih edilebilir bence balkondaki asmalar rüzgara aldırış etmeden çok güzel geliştiler. 4. Tohumları ekimden önce yapılan işlemlerde tohumu çürütmemeye ve öldürmemeye özen göstermeli. Çünkü sıcak su muamelesi yaptığım bir kısım badem tohumlarını kaynatmış olabileceğimi düşünüyorum. Onun dışında uzun süre tohumları su içinde bekletmek de çürümelerine neden olabiliyor. Ekimden önce 4-5 saat ılık su içinde şişirmek faydalı ve yeterli olabilir diye düşünüyorum. 5. Fidanları şaşırttıktan bir iki gün sonra, 2,5 litrelik pet şişeye su doldurup, içine bir adet büyük aspirin ve bir adet küçük B1 vitamin hapı atıp karıştırarak bir gün beklettiğim karışımdan veriyorum ara sıra. Kök gelişimine ve güçlenmelerine faydası olduğunu gözlemledim. 6. Fidanları saksıdan toprağa alacağım zaman saksı dibinde topaklanıp biriken çıplak kökleri genellikle buduyorum, bunun faydası olup olmadığı konusunda bir gözlemim yok teorik olarak da desteklenirse sevineceğim. Herkese çalışmalarında başarılar diliyorum, konuyu takip etmeye devam edeceğim. |
sn Zeki Yağlı bilgilendirmeler için teşekkür ederim
|
Çok güzel bir çalışma bilgilendirme için teşekkürler
|
Sayın Zeki Yağlı Bey;
Çok güzel anlatım ve hatta, ıncığına cıncığına kadar detaylı anlatımınız için çok sağ olun. Abilikten öte, adeta babalık görevini de kapsar şekilde bir sayfa efendim. Sayenizde sıfır çekmem sanırım artık, hele Şubat ayına kadar 2-3 kere daha okudum mu tamamdır bu iş, tekrar teşekkürler. Saygılarımla lütfen. |
Zeki Bey merhaba, bu başlık altında birçok kez bahsedilen bir konu belki ama ben direk sizden öğrenmek istedim. Daha önce de daha az tohumla yaptığım denemelerde kahve tohumu ve salon çamı çimlendirmeyi başardım fakat çimlendirme oranı ortalama %40 oldu.
Bu oranı artırmanın ilk yolu olarak; 1-çimlendirme harcında neler kullanmalıyım? 2-çimlendirme süresince sulama peryodum ne olmalı? 3- kasım - aralık aylarında kapalı sıcak ortamlarda çimlendirme denemesi yapılabilirmi? ilkbahardaki gibi sonuç alınabilirmi? Şimdiden teşekkürler, |
Alıntı:
Öneclikle %40 çimlenmiş tohumun iyi bir başarı olduğunuz düşünüyorum ve sizi kutluyorum. Daha önce hiç kahve ve salon çamı (Araucaria heterophylla) çimlendirmedim. Onun için sorunuzun cevabını bilmiyorum. Ancak çimlendirme oranınızı artırmanıza yardımcı olmak için biraz araştırma yaptım. Bildiğiniz gibi tohumların çimlenmesi, tohum kalitesine ve tohumun tazeleliğine de çok bağlı. Kahve tohumunun çimlenmesi 4 ila 6 ay sürebiliyor. Çimlenmenin başarısı bu süre içinde ekilen ortam içine tohumların hiçbir şekilde susuz kalmaması gerekiyor. Bir yerde kum yatağı üzerine kahve tohumlarını serpiştirip ıslak bir çuval ile örtmeyi ve sürekli kontrol edip kök sürgünü çıkar çıkmaz şaşırtmayı öneriyorlar. Başka bir metot da kum + vermikülit + prlit karışım bir ortamda çimledirmeyi öneriyor. Anlaşılan ortam nemini sürekli kontrol edip, su kalmayacak şekilde sürekli nemli tutmak gerekiyor. Araucaria için ise özel bir bir çimlendirme ortamı istendiğini görmedim. Ama çimlendirme ortamının 20 ile 30 derece arasında olması istendiğini okudum. Umarım yukarıdaki bilgiler yararlı olur. Selamlar |
Zeki Bey, ekeceğim tohumları mantar hastalığından koruman için nasıl bir yol izlemeliyim. İnternetten yaptığım araştırmalara göre, bazıları tohumları mantar ilaçlı suda 1 gün bekletmek gerektiğini yazmış bazıları ise yapılan harca ( torf, perlit, dere kumu.v.s) mantar ilacını katıp karıştırdığını yazmış. Sizce ne yapmalıyım? Ekeceğim tohum (araucaria excelsa - Salon çamı)
|
Alıntı:
Ben tohumları mantara karşı özel bir işleme tabi tutmuyorum. Ama çimlendirme ortamını (torfu) mutlaka strelize ediyorum. Bunu da bir plastik poşet içinde mikrodalga fırında 80 derecede 10 dakika tutarak yapıyorum. Ayrıca çimlendirme yapılacak kaplar daha önce kullanılmış ise onları da çamaşır suyu katılmış su ile iyice fırçalayıp duruluyorum. |
Tekrar teşekkürler Zeki Bey
|
Alıntı:
Bazı çam türlerinde çam tohumu kabuğunda mantarlar bulunmakta ve tohumu toprakla buluşturduğuuzda bu mantarlar toprağa bulaşmakta ve çoğalmakta imiş. Ben de bir süredir sokaktan topladığım kozalaklardan çıkardığım tohumlardan çam yetiştirmeye çalışıyorum ve maalesef ki doğrudan toprakla buluşturduğum tohumlar kökboğazı çürüğüne yakalandılar. Şimdi tohumları hidrojen peroksitte bekleterek tohum kabuğundaki mantarlardan kurtulmaya çalışıyorum.(İngilizce makalelerden edindiğim bilgiye göre). Tohumlar henüz yeni çimlendi, kökboğazı çürüğüne yakalanacaklar mı bakalım. Gelişmelerden haberdar ederim. Bu arada söylediğim hidrojen peroksit bulunmaz bir malzeme değil, eczanelerden ve saç boyası satan her yerden temin edilebilir. Ayrıca zararlı da değildir cünkü icerisinde çimlenme için gerekli olan oksijen bulunur. Ağzı acık bir kapta bekletilirse dönüşeceği şey sadece su ve oksijendir. İlgilenenlerin aklında bulunsun. Saygılar |
Cahilliğimi bağışlayın ama
Cahilliğimi bağışlayın ama strech film ile kapatınca tohum oksijensiz kalmıyor mu?
Alıntı:
|
Alıntı:
Bahsettiğiniz makalede söz konusu olan Pinus Palustris (bataklık çamı, uzun yapraklı çam). Problem sanki buna özel bir problem gibi görünüyor. Siz Pinus Palustris mi çimlendirmeye çalışıyorsunuz? Kök boğazı çürümesini engellemek için çimlendirme ortamının strelizasyonu çok önemli. Önce bunu iyi sağlamak lazım. Siz nasıl bir çimlendirme ortamı kullandınız? Ortam ve kap strelizasyon yaptınız mı? |
Alıntı:
Sevgili eb-ru, Bu başlığı, çimlendirmeyi bilmeyen ve öğrenmek isteyenler için açmıştım. Tartıştığınız konunun bu başlığı okuyanlara hiçbir katkısı olmadığını düşünüyorum. Ayrıca tartışma ben demiştim/sen demiştin kısır döngüsüne girdi. Hiç kimseye yarar sağlamaz. Devam ettirmsezseniz iyi olur. Selamlar |
Tamam zeki bey kusura bakmayın. Ben kendi yazdıklarımı silerim sayın ebru'dan da aynı davranışı beklerim. Cevap yazmak ister isede özele yazabilir.
|
Alıntı:
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 10:20. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025