perlitte Domates ve Biber denemem
 

2012 çalışmalarıma başlamadan önce geçen yaz yaptıklarımı paylaşmak istedim.Bitki gelişim döneminde bol bol resim çekmiştim.Tarih sırasıyla paylaşıyorum.Umarım beğenirsiniz.

19.05.2011

19.05.2011 devamı

25.05.2011

27.05.2011

27.05.2011 devamı

02.06.2011

02.06.2011 devamı

11.06.2011

11.06.2011 devamı

20.06.2011

20.06.2011 devamı

20.06.2011 devamı...

30.06.2011

30.06.2011 devamı

10.07.2011

10.07.2011 devamı

13.07.2011

15.07.2011

15.07.2011 devamı

Bu tarihten sonra Sayın Tezel'in göndermiş olduğu eriyiklerin hepsi bitti , mini seramızın çatısı uçtu , üstünü asmalarımız sardı vs... sebeplerden ve yeni seramızı yapmaya başladığımızdan ötürü denememize son vermek zorunda kaldık.Yeni seramızın yapım aşamalarına dair görüntüleride ilerleyen zamanlarda yeni bir başlıkta paylaşacağım.

Maşallah,

Sizi izlemeye devam...

Kesinlikle Maaşallah ,

Ne kadar güzel bir çalışma çıkartmış ve ne kadar güzel fotolamışsınız.En güzeli de haliyle son fotoğraflar :)

Bu sene ben de perlitte domates ve biber yetiştirmeyi düşünüyorum.Ama sanırım bunun için en büyük sorunum besin eriyiklerinin temini olacak.Bu konuda bilgili arkadaşlardan yardım istiyorum...

Sayın farukmagat , Sayın camcif güzel yorumlarınız için teşekkürler.

Sayın camcif , besin eriyiklerini çok değerli hocamız Kudret Tezel Bey'den temin etmiştim.Kendisine özel mesajla ulaşırsanız yardımcı olacağına eminim.Sayın Tezel'in eriyikleri olmasaydı bende bunları başaramazdım herhalde.

arkadaşlar elinize sağlık emek vermişsiniz ama dünya organik tarım diye yırtınırken ülkemizin verimli toprakları varken ben hidrofonik tarıma karşıyım dikkat ederseniz domateslerde şekil bozuklukları var bunun sebebi kullandığınız eriyikler ayrıca bu sistemler toprakları kaliteli olmayan iklimi müsait olmayan ülkeler için geçerli perlit yerine gerçek toprak olsa sıvı besin yeine funda,hayvansal gübre olsa o sebzeler daha lezetli olur bu tabii benim görüşüm yinede uğraş vermiş ve ödülünü almışsınız tebrikler.saygılar

Sanırım arkadaş pembe domates yetiştirmiş. Pembe domatesler genelde yamuk yumuk oluyor. Daha önce doğru düzgün olanını görmedim :)

Ayrıca hidrofonik tarımda birim alandan daha çok ürün yetiştirmek için uygulanıyor ve de topraklı tarıma göre daha lezzetli ürünler yetiştirildiğini biliyorum. Keşke imkan olsa da bütün çiftçiler bu sisteme geçse.

Kutluyorum sizi.İzmir de Evimizin bahçesinde sokak arasında olduğu için Domates fasulye salatalık yetiştirmek mümkün olmuyordu.Yapraklar kavruluyor.Sizin köpük koyma şeklinizi toprağın üstüne yayarak deneyeceğim.Bakalım sonuç ne olur.

Sayın ulu şef,

Sizin verimli dediğiniz topraklarda da bir şekilde gübreler kullanılıyor. Yok eğer organik tarım diyorsanız, o şekilde üretilen ürünler de çok pahalı oluyor.

Üstelik ne şekilde yetiştirirseniz yetiştirin bitkiler aynı besinlerle besleniyorlar. Şekil bozukluğu ise çok enteresan çünkü büyük marketlerde satılan ve en yakışıklı ürünler topraksız yetiştiriliyor. Bu tamamıyla cinsle ilgili birşey.

Fakültedeyken öğrendiğim belki de en çarpıcı şey doğal yetişmiş ürünlerin torna tezgahından çıkmış gibi bir örnek olmadığı idi. Bir kasa domatesin hepsinin de aynı boy ve formda olması değilmi asıl garip olan. Üstelik ben topraklı ve topraksız tarımın her ikisini de uyguladığım için rahatlıkla diyebilirim ki topraksızda 100 bitkiyi beslediğiniz eriyikle topraklıda ancak 5- 6 bitki beslersiniz.

Domateslerin şekil bozukluğu ektiğim türlerden ve de çatlamaları gece-gündüz ısı farklarından kaynaklanıyor.Pembe domateste standart bir şekil yok zaten ama tadı ve rengi çok güzel.Ektiğim türler pembe , çeri ve oturaktı.Aynı türleri hemen yanına toprağa ektim ve elimden geldiğince ilgilendim ama aynı tad ve verim yoktu.Ayrıca bitkiler zayıf , dayanıksız ve kısa ömürlü oldu.
Kaliteli ve tek tip fidelerle oldukça standart ürünler yetiştirebilirdim ama bu çalışmada ticari kaygı gütmediğimden dolayı fide konusuna çok önem vermedim.

Ayrıca belirtmek isterim toprakta yetişen biberlerin acısı yenecek sınırlar içinde değildi ama topraksızda yetişenler oldukça lezzetliydi.

kardeşim eline emeğine salık süper küçük seralarda deneme yapanlar işi büyütüyor inşallah sende büyütürsün

saolasın ismail abi , inşallah bizde daha büyüklerini yaparız.

Tebrik ederim güzel bir çalışma olmuş, yerim olsa 1 dk durmam ama yerim yok benimde Allah devamını nasip etsin.

Teşekkürler Sayın Fatih Yılmaz

Nereye yazacağımı bilemediğim için sorumu buraya yazıyorum.bilgisi olan arkadaşlar cevaplarsa çok sevinirim.
Yeni sezonda kullanmak üzere geçen yıl aldığım ph ve ec metremi tekrar kalibre etmek istedim.uygun çözeltileri temin ettikten sonra işe başladım.ec metre sorunsuz kalibre oldu.fakat ph metre kalibrasyon sırasında wrng(wrong olsa gerek) hatası verdi.sudan çıkarınca 16.00 değerinde yanıp sönmeye başladı.defalarca denememe , temizlememe , kurutmama vs. rağmen 16.00 değeri yanıp sönüyor.kalibre etmeye her çalıştığımda aynı uyarıyı veriyor ve kalibrasyon tamamlanmadığı için ölçüm yapmıyor.cihaz marka/model adwa/ad 12.cihazın ph probe(sensör) arızalı ve değişmesi mi gerekiyor?

görüşünüze saygı duyuyorum ama son zamanlarda artan kanser hastalıkları ve genetik hastalıklar bu ürünler yüzünden.g.d.o ve doğal olmayan ortamlarda yetişen tüm sebzeler insan sağlığına son derece zararlıdır,bu tür metodlar aç gözlü egoist insanlar tarafından geliştirilmiştir ve bunun zararlarını tahmin bile edemeyen üreticiler ne yazikki bunları üretip tüketiyorlar.doğada hertürlü sebze meyve doğal ortamında yetiştirilmeli aksi taktirde bunun zararlarını görüyoruz ve bu artmaya devam edecek umarım insanlarımız biraz bilinçlenir ve yerli tohumla doğal ürünlere geri dönüş yapar.bunlar ticari rantların doğurduğu zararlar biz iklim ve toprak olarak dünyanın en güzel bölgesinde yaşıyoruz lütfen bunun değerini anlayalım artık.teşekürler

sayın limon sever görüşünüze inanamıyorum keşke bütün çiftçiler bu tür tarıma geçsin diyorsunuz ben ve benim gibiler doğallıktan yanayız g.d.o ya karşıyız eski tarımcılığı tekrar oluşturmak için yırtınıyoruz siz ne diyorsunuz lezzet diyorsunuz anlaşılan yaşınız daha çok genç siz salatalığın domatesin kokusunu biri yerken metrelerce öteden duymamışsınız anlaşılan karpuzu yerken saksağının ellerinize tutkal gibi yapıştığını hiç bilmezsiniz herhalde arkadaşım biz insanlığın sonunu bu tür yeni tarım modellerinin,g.d.o nun,kimyasal gübrelerin,hormonlorun,yapay iklimlendirmenin getireceğine inanananlardanız az olsun öz olsun doğal olsun diyenlerdeniz.

Sayın ulu şef,

1- gdo bu konudan tamamen bağımsız ve benim fikrime göre de şiddetle karşı çıkılması lazım gelen bir olgu.

2- Sofraya inen gıdalar için, topraksız veya topraklı yetiştiricilik açısından hiçbir fark yoktur. Sonuçta bu tarım tekniğinin adını bile duymayan çiftçilerimiz envai çeşit kimyasallar kullanılyorlar.

3- Kullanılan bu kimyasallar bilinçsizce kullanıldığı için toprağı da perişan ediyorlar. Bu yönüyle topraksız tarım aslında toprak ve çevre dostudur da.

4- Sizin asıl istediğiniz tamamen doğal 'organik ürünler'. Tamam diyelim ki doğal ürünler sağlığımız ve ağız tadımız açısından son derece tercih edilebilir olsun.

Siz ürettiğiniz doğal ürünleri yeni tarım teknikleri ile üretilmiş (gdo değil) ürünlerle rekabet ettirebilir misiniz? Ülkenin çoğunun açlık sınırında yaşadığını varsayarsak, 2 misli 3 misli fiyata ancak varlıklı insanlar doğal beslenir.

5- Her zaman olaylar eksi ve artıları ile değerlendirilir. Üstelik topraksız tarımla üretilen ürünlerin sağlığa zararı ile ilgili bilimsel bir veri var mı elinizde?..

Saygılar.

saygı değer faruk magat g.d.o konusunda hemfikiriz.2.topraksız yetişen gıdayla toprakta yetişen gıda arasındaki fark şudur toprakta envaye çeşit bakteri vardır bunlar'ın çoğu bize faydalıdır.bitki toprakta yetişirken susayacak su vereceksin,havalandırmak için çapalayacaksın,dibi kuruyacak ıslanacak,ama diğerinde devamlı nemli kalacak basacaksın sıvı besini acaba o besin meyvesini yaptıracakta diğer ihtiyaçlar nolacak insana lazım olan görüntümü besleyicilikmi.3.bilinçsiz kullanılan kimyasallardan bahsetmişken işi bilen ziraatçı kolay kolay bu hatayı yapmaz yapsada toprak kendini doğal olarak temizler işi bilmeyen ziraatçı zaten bu işi yapmasın öğrensin ondan sonra yapsın,ilaç firmaları denetlensin devletin yetkili kolları işini doğru yapsın.4.doğal tarım pahalıdır zahmetlidir insan gücü gerektirir işsizlik sorunu var ama üretici az insan gücüyle çok üretim yapmak istiyor ucuz diye alalım ölelim yok böyle birşey almasın insanlar satamasın çakallar o zaman denge oluşur bizler insanları bilinçlendirelim ucuz diye ölmesinler.yabani ot ilacı atacağına amele çalıştırsın üretici.2 dönümden 5 ton alacağına 3 ton alsın üretici,5 elimde veri olsun olmasın ne fark ederki veriler çokmu önemli verileri belki sen ben dikkate alırız da nolur bsanki ne değişir önemli olan bu işi bilen insanlar olarak milleti uyarmak elimizden gelen bvudur ancak.saygılar sevgiler