![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Değerli SARICAN; Siz makina mühendisi ben kimya mühendisi; geriye bir ziraat mühendisi ve bir elektronik mühendisi katılımına gereksinim var sanırım ![]() Öncelikle bu konuya ciddi anlamda kafa yorduğunuz ve emek sarfettiğiniz için teşekkür etmek isterim. Kendi adıma. Kimya eğitimi mantalitemle bu projeye ne katabilirim acaba diye düşündüm. Sistemin bileşik kaplar prensibine uygun hareket edeceğini siz denemişsiniz. Bunun olabilirliğinin kesinliğini varsayarsak; besleme çözelti konsantrasyonunun (bileşiminin-yoğunluğunun) mümkün olduğu kadar sabit kalabilmesi konusundaki düşüncem, 18 lt lik su bidonundaki besin eriyiği konsantrasyonunu (içeriğindeki madde yoğunluğunu-miktarını-erimiş gr/lt kimyasal miktarını) biraz yüksek tutmanız. Saksı-pimapen lerinizdeki seviye düşmesi az olacak, ama bitki sudaki besini kullanacak, aynı besin seviyesi için besleme besinin biraz daha yoğun olması gerekir. EC ve PH besin çözeltisi ilave etmeseniz bile suyun buharlaşması ve bitkinin besinleri özümsemesi sonucunda suya bıraktığı kimyasallar yüzünden artmış olabilir. Ama EC nin yüksek olması demek besinin çok olması demek değil. Yazacaklarım şimdilik bu kadar. Ama bu sistem üzerinde ciddi olarak düşünmeye başladım. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
|
Sayın Kahyanur, Desteğiniz ve ilginiz için teşekkür ederim. Senelerce sıhhi tesisat armatürleri üretiminde çalışmış biri olarak, düşünüldüğünde bu tesisilerdeki krom kaplama banyolarının çalışma prensibinden çok farklı bir şey değil. Benim mesleğim kimya olmamakla birlikte, yıllarca yönetici olarak sorumlu olduğum yanımda çalışan yardımcılarımdan, kimya mühendisi arkadaşlarla çok yakın ilişkilerde bulundum. Krom kaplama hattındaki krom ve bakır banyolarında eksilen elementlerin ilavesi için, çeşitli metodlarla konsantrasyonda eksilen miktarları tesbit edip, rutin ilavelerle banyo konsantrasyonlarını düzelttiğimizi biliyorum. Hatta bu analiz yapma tekniğine titrasyon deniliyordu bildiğim kadarıyla. Sizde konsantrasyonu değişen sıvı besin sıvısında; örnek olsun diye söylüyorum: Her hangi bir titrasyon metodu ile nitrat ve sülfat türevlerinin eksilen miktarlarını tesbit edebilecek bir metod geliştirebilirsiniz. Sistemi tedavi etmek için ilave edilecek yeni sıvı gübrenin miktarlarını belirleyebilecek bir mini labaratuvar oluşturabilirsiniz. Çok mu uçuk oldu? Ama biliyorum ki bu amatörce çabaların hepsi gelecek için Ar-Ge çalışmaları, bizim için olmasada çocuklarımız için. Saygılar. Düzenleyen Sarıcan : 16-12-2008 saat 10:06 Neden: imla |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
Bu hata olur sayın kahyanur. Sudaki besin miktarının fazla olması, domatesin iyi bir büyüme süreci geçireceği anlamına gelmez. İki yıl önce üç ayrı kavanozda, üç farklı EC'de fide yetiştirdim. Yüksek EC'de bitkinin gövdesi çok kalın, içi boştu, kaval gibiydi. Bitkinin meyveleri çeşidin özelliğini yansıtmıyordu, meyveler daha küçüktü, bitkinin yaprak haritası bozulmuştu. İlerleyen zamanda bitkinin, normal EC ile beslediğim bitkiye göre 3 döl (çiçek/salkım) gerisinde kalmıştı. Üç kavanozda yan yanaydı, sıcaklık, nem ve ışık olarak aynı ortamda yetişmişti. |
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-08-2008
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 254
|
Alıntı:
Ben bitkinin içinde durduğu çözeltinin EC sini değil; besleme çözeltisinin EC sini biraz yüksek tutalım dedim. Bitki kendi çözeltisindeki besini kullanacak ve çözelti zayıflayacak. Aynı konsantrasyondaki çözeltiyi beslemeye devam edersek günden güne besin azalacak çözeltide. EC yükselmiş olabilir ama bu besinden dolayı bir yükselme olmaz. Ancak besleme çözeltisi biraz daha yoğun olursa aynı besin seviyesi sağlanabilir. Kimyasal proseslerde besleme yapılan kontünü sistemlerde daima besleme konsantrasyonu fazla yapılır. |
|
|
|
|
![]() |
|
|