![]() |
Üstat,
Bir boş zaman bulsam toparlayacağım dediğim notları - nihayet - toparlamaya başladım. Genel başlıklar olarak; Etobur Bitkilerin Özellikleri ve Yetiştirilmesi Konu Başlıkları - Etobur bitkilerin tanımı - Temel Bilgiler Toprak Su Saksılar ve Kaplar Işık koşulları Kış uykusu Beslenme Gübre Kullanımı Hastalıklar - Yetiştirme koşulları Etobur Bitkiler ( ana başlık altına bilinen varyeteler , hibritler gelecek ) Önce Türkiye de bulunanlar olmak üzere… - Pinguicula ( crystallina ve balcanica daha geniş olacak - bilgi bulunabilirse ) - Drosera ( rutundifolia ve anglica geniş bilgi ) - Utricularia - Venus - Sarracenia - Darlingtonia - Heliamphora - Cephalotus - Drosophyllum lusitanicum - Byblis - Nephentes - Sınıflama dışı EB ler ( roridula , triphyophyllum peltatum, ibicella lutea, Genlisia , bromliads ,aldrovanda ) Referans kitaplar Savage Garden – Peter D’amato , Insect Eaters – Adrian Slack Referans notlar Agaçlar.net etobur forum Referans web siteleri www.cpgrowers.com , http://www.drdionaea.com ( praecox dan özürlerimle ) lütfen bir yanlış varsa düzeltebilir misiniz? |
guzel çalışma..acaba etobur türlerinin sınıflandırmasını daha temelden yapabilirmiyiz? sarrlar droseralar nephentesler utricularalar vb deyip bunların altında alt başlıklar olarak etoburları sayabiliriz..mesela sarrların temel özellikleri şunlardır..başlıca sarrlar:
a).. b).. deyip ayırıcı birkaç ufak özelliklerinden bahsedilebilir.. |
Her ana başlık altında alt türler yer alacak.
|
toprak için alt başlıklar
peat moss ( sphanum torf ) kurutulmuş sphagnum ( kalın yapılı - uzun lif ) canlı sphagnum kıyılmış kuru sphagnum sphagnum peletler kum perlit sünger taşı volkanik taşlar vermikülit ağaç kabukları ağaç lifleri -iğneleri ağaçkömürü kaya yünü Eğer sayın Praecox editörlüğü ve danışmanlığı kabul ederse ayrıntılı bir doküman olacak. |
Sayın noreks,
Bu şekilde sınıflandırır isek çok kapsamlı olacak. Ağaç kabukları konusu örneğin. sadece nepenthesler le alakalıdır. Ve de yeni başlıyanlara gereksizdir. Saf torfa da olur. Ama tabii çok kapsamlı derseniz elbette de uygundur, ancak yeni başlıyanların kafası çok karışır. Bu konuya ben örnek D'Amato nun kitabını gösterebilirim. çok derine girmeden yazmak gerek. Zira bir dizi kitabım var bir dizi de makale okudum, bu, şu etapta yeni başlıyanları yıldırır diye düşünüyorum. Veya türe ve sınıfa göre sonradan tekrardan saksı harçları bakım şartları yazılabilir. Adrian Slack'in kitabı "insecten eaters" ilk yazdığı carnivorous plants'a oranla daha (tabiri caizse) üstünkörü ama yeni başlıyanlar için daha anlaşılır. cpgrower = Emre Bey'in sitesi de hem referansın referansı gibi bir site hemde Emre Bey sanırım epeyidir bir güncelleme yapmadı veya eklemeler de yapmadı sitesinde... ( benim gibi... D) |
Burada ise pinguicula çeşitler ve alt başlıklar.
- Pinguicula ( balcanica Peter D’Amato nun kitabında nedense yer almıyor. ) Vulgaris Macroceras Grandiflora Longifolia Corsica Alpina Ramosa Villosa Vallisneriifolia Caerulea Lutea Primuliflora Planifolia Pumila İonantha Lusitanica Hirtiflora Crystallina Antarctica Elongata Calyptrata İnvoluta Chilensis Moranensis Agnata Potosiensis Esseriana Ehlersiae Reticulata Laueana Gypsicola Heterophylla Macrophylla Rotundiflora Colimensis Hemiepipthytica Acuminata Lilacina Zecheri Filifolia Albida Jackii Lignicola Cladophilia Hibridler… |
İki şekilde toparlayabiliriz birincisi yeni başlayanlar için , ikincisi de biraz tecrübe kazanmış yetiştiriciler için. ( üstat ne dersiniz ? )
Ben de elimi çabuk tutup atılmadan bitirsem iyi olacak. |
- Venus
Clumping cultivar Dente ve Dentata Fused tooth Heterodoxa Red Dragon Red rosetted Royal red Sawtooth Tipik |
- Sarracenia
Sarracenia Purpurea Sarracenia Flava - tipik form - veined form ( damarlı mı ? ) - coppertop - all gren form - red tube form - all red form Sarracenia Rubra S. rubra ssp. Rubra S. rubra ssp jonesii S. rubra ssp gulfensis S. rubra ssp. Alabamensis S. rubra ssp. Wherry Sarracenia Alata Sarracenia Leucophylla Sarracenia Oreophila Sarracenia Minor Sarracenia Psittacina Hibritler….. |
- Drosera ( Sundews – güneşgülü olarak çevirilebilir mi ?? )
Drosera capensis Tipik Drosera capensis Narrow Drosera capensis Alba Drosera capensis Red Subtropikal tipler Drosera aliciae Drosera spatulata Drosera capillaris Drosera brevifolia Drosera slackii Drosera cuneifolia Drosera dielsiana Drosera montana Drosera hamiltonii Drosera collinsiae Drosera burmanni Drosera villosa Drosera intermedia x brevfolia Drosera x henryana Drosera roraimae Drosera glabripes Drosera venusta Soğuğa dayanıkl / Kış şartlarına dayanıklı tipler Drosera rotundifolia Drosera anglica Drosera x obovata Drosera intermedia Drosera x beleziana Drosera linearis Drosera filiformis Drosera filiformis ssp filiformis Drosera filiformis sspp tracyi Drosera filiformis x California sunset Drosera x hybrida Drosera arcturi Dallanmış tipler Drosera binata Drosera dichtoma ( giant – dev ) Drosera dichtoma ( T – form ) Drosera dichtoma ( küçük kırmızı form ) Drosera multifida Drosera multifida extrema Drosera x marston dragon Başka tropikal çeşitler Drosera schizandra Drosera prolifera Drosera adelae The wooly sundews ?? Drosera petiolaris Drosera dilatato – petiolaris Drosera falconeri Drosera lanata Drosera ordensis Drosera paradoxa Drosera indica Drosera banksii Pigme droseralar Drosera callistos Drosera closterostigma Drosera dichrosephala Drosera eneabba Drosera ericksonae Drosera leucoblasta Drosera manii Drosera occidentalis ssp. Occidentalis Drosera paleacea ssp. Paleacea Drosera pulchella Drosera pygmaea Drosera rechingeri Drosera scorpiodes Drosera nitidula x occidentalis Drosera nitidula x pulchella Boru tipi drosera Drosera peltata Drosera gigantea Drosera andersoniana Drosera huegelli Drosera marchantii Drosera menziesii ssp. Menziesii Tırmanan boru tipi drosera Drosera macrantha Drosera modesta Drosera subhirella Pervane kanadı yapraklı drosera Drosera stolonifera Drosera ramellosa Drosera platypoda Geniş yapraklı droseralar Drosera macrophylla Drosera rosulata Drosera tubaestylus Drosera zonaria Drosera orbiculata Drosera lowriei Drosera bulbosa Drosera erythrorhiza Drosera whitakeri Güney Afrika soğuk-iklim droseraları Drosera cistiflora Drosera pauciflora Drosera trinervia Drosera hilaris King sundew – Drosera regia |
- Heliamphora
Heliamphora nutans Heliamphora minor Heliamphora heterodoxa - Heliamphora İonassi - Heliamphora tatei - |
Utricularia ( Bladderworts – keseliler ?? )
Utricularia subulata Lividia Sandersonii Garminifolia Bisquamata Cornuta Resupinata Pubenscens Dichotoma Praelonga Tricolor Arenaria Multifida Calycifida Menziesii Dunstaniae ve cappiflora Fulva Chrysantha Leptoplectra Lasiocaulis Reniformis Longifolia Alpina Quelchii Asplundii Jamesoniana Campbelliana Humboldtii Gibba Vulgaris ve macrorhiza Minor Purpurea İnflata Volubilis Reticulata |
bir çok türün isminde son harfler çift -i- ile bitiyor. yani bol bulduğumdan tavuk yemi gibi dağıtmadım.
Ayrıca Türkçeleşmede problem çıkacak gibi görünüyor. "bladderwoorts" veya "butterworts" un nasıl çevirilmesi gerektiğine sn. praecox karar versin. wort kelime anlamı olarak yağlı maya bladder - kese , torba , mesane anlamına geliyor. gerçi yakalama hareketini hızlı bir boşalmaya dayalı mekanik bir vakumlama olarak yaptığı düşünülürse kese-kapanca diye mi çevirmeli? |
Sayın noreks,
hızınıza yetişmek na-mümkün...:D EB'lerin isimlerinin Türkçeye çevrilmesi bir sorun bunu umarım akademisyenlerimiz yapmıştır. Ancak yapıldığını da sanmıyorum olsa olsa yöresel isimleri vardır. Bu bağlamda Türkiye'de de bulunduğundan Drosera'ya güneş gülü dendiğini biliyorum. Pinguicula'nın adını bilemiyorum. şimdi burda hasbel kader bir isim yakıştırıp yapıştırır isek net'de arama yapanların bu bilgilere ulaşmasını pekde sağlamış olamayız. Kaldı ki Türkçe'ye çevirilerimizde ingilizce isimlerinden mi almanca v.d. dillerdeki isimlerinden mi esinlenmeliyiz konusu da var... Kısacası üniversitelerimizce bu bitkiler hakkında türkçe isim yakıştırılmamış ise benim burda bir isim babalığı konumunu üstlenmem uygun olmaz. Üzerime vazife değil... :o en azından bu konuda 80 yıldır uyuya kalmış Prof.larımızdan fırça yemeğe hiç niyetli değilim. :D |
Üstat,
İsimlendirmeyi İngilizce - latince ve Türkçe ( bulabildiklerimizi ve uydurduklarımızı ) üç dilde yapsak. ( Almanca da ekleyebiliriz eninde sonunda basit txt dosyası olacak ) Fırça atmaya kalkan olursa da uygun cevabı veririz evelallah. |
Türkçeleştirme başlığını tekrar okudum. Konularda ikinci sayfaya gitmiş. Çözüm üç **** dört dilde yanyana yazmak gibi gözüküyor. Yoksa özellikle İnternet aramalarında sorun yaratabilir.
Not: EB konusu da ikinci sayfayı aşmak üzere acaba tek sayfaya indirmek için bazı başlıklar birleştirilse bazılarıda silinse daha mı iyi olur? Türkçeleştirme tartışmasını başta okumuştum ikinci sayfaya gidince tamamen unuttum. |
Sayın preacox hocam , ben noreks e katılıyorum bu bitkilerin neden Almanca ,İngilizce , Latince isimleri varda Türkçesi yok **** neden olmasın madem proflar yapmamış bunu sizlerden bekliyoruz biz. Kaldıki droseranın bilimsel adının bu olduğunu bilsemde güneşgülü ismini kullanmayı tercih ederim.
Mademki böylesine komplike bir çalışma yapıyorsunuz bu isimlendirmeyi yapmakta yakışır ve hakkınızdır . |
Alıntı:
http://www.zoo-land.com/bitki.php |
eh bizde yağdanlık bitkisi diyebiliriz ( ojinali little greasy one - küçük yağlı şey olduğuna göre )
|
Nephentes
1000 mt altı irtifada yetişenler ( Lowland ) Nephentes gracilis Nephentes rafflesiana Nephentes ampullaria Nephentes mirabilis Nephentes bicalcarata Nephentes albomarginata Nephentes reinwardtiana Nephentes truncata Nephentes northiana Nephentes merrilliana Nephentes veitchii Nephentes hirsuta Nephentes thorelli Hibridler Nephentes x trichocarpa Nephentes x hookeriana Nephentes x wrigleyana Nephentes x morganiana Nephentes x lawrenciana Nephentes x coccinea Nephentes x boissiense Nephentes x superba Nephentes x henreyana Nephentes x williamssii Nephentes x chelsonni Nephentes x intermedia Nephentes x dormanniana Nephentes x dominii Nephentes x mixta Nephentes x dyeriana Nephentes x excellens Nephentes x David Parkyn Nephentes x madisonii Nephentes x dianiana var. “rex” Nephentes x dwarf peacock Nephentes x East Everglades Nephentes x hareliana var. “red skelton” Nephentes x sheridaniana 1000 mt üstü irtifada yetişenler ( Highland ) Nephentes x ventricosa Nephentes x alata Nephentes x khasiana Nephentes x maxima Nephentes x fusca Nephentes x stenophylla Nephentes x sanguinea Nephentes x macfarlanei Nephentes x gracillima Nephentes x tentaculata Nephentes x tobiaca Nephentes x carunculata Nephentes x spectabilis Nephentes x spathulata Nephentes x clipeata Nephentes x madagascariensis Nephentes x infundibuliformis Nephentes x muluensis Nephentes x ephippiata Nephentes x inermis Nephentes x glabrata Nephentes x hamata Nephentes x burbidgea Nephentes x villosa Nephentes x edwardsiana Nephentes x macrophylla Nephentes x lowii Nephentes x rajah hibridler nephentes x ventrata nephentes x emmarene nephentes x rokko nephentes x thorelli x ( x wittei ) nephentes (x rokko ) x thorelli nephentes x santa mira nephentes x mastersiana nephentes x tiveyi nephentes sanquinea x macfarlanei nephentes x harryana nephentes x kinabaluensis nephentes x trusmadiensis nephentes rajah x burbidgea nephentes lowii x stenophylla nephentes stenophylla x veitchii nephentes x briggsiana nephentes x judith finn |
Byblis gökkuşağı bitkisi ( the rainbow plants )
Byblis gigantea Byblis liniflora |
Tabiattaki diğer etoburlar
Aldrovanda ( the waterwheel plant – dolap ) Bromeliads Catopsis Brocchinia Genlisea ( the corkscrew plant – tirbişon ) Ibicella lutea ( the devil’s claw – şeytan ayağı ) Roridula Triphyophyllum peltatum |
Bu son başlıkla D'Amato nun kitabındaki tüm bölümler sıralanmış oldu.
araya girmesi gereken başlıklar , eksik türler veya hibridler varsa lütfen bildirin. İngilizce - Latince isimlere Türkçe öneriler de yapılabilir . Özellikle latince bilenler varsa hiç olmazsa kelimenin ne anlama geldiğini veya nereden geldiğini ekleyebiliriz. Bundan sonraki aşama ilk bölümdeki genel bilgiler kısmının anlaşılabilir ( acemiler tarafından kullanışlı bilenler için fazladan pratik bilgileri içeren ) bir tercümesini yapmak. Hafıza bakımından bir balıkla bile karşılaştırılamayacağım için elimin altında olmasını istediğim bu elkitabı/not karışımı dosya için her türlü yardımlarınızı , önerilerinizi , pratik örneklerinizi beklerim. Sizlerin yardımlarıyla gelişecek bu proje bu başlık altında aynı zamanda yeni başlayanlara da yol gösterici olacak. Hepinize bol CP li günler dilerim |
Hastalıklar ve zararlı böcekler
böcekler Aphids yaprak biti Fungus gnat tatarcık ?? Mealybug unlu bit olabilir mi ? Sarracenia root-borer and exyra moths Scale - sarracenialara has bir çeşit sineğe benzer böcek Slugs and snails salyangoz ve sümüklüböcek Spider mite - mite örümceği ( kırmızı örümcek mi? ) Thrips - trips ilaçlar diazinon flea collars malathion orthene sevin slug and snail poison hastalıklar black spot siyah leke rust spot pas botrytis - gri küf , gövde çürümesi ilaçlar benomyl captan |
Fungus gnath aslında drosophyla melanogaster yani sirke sineği ama sirke sineği EB lere besin olabiliyor iken EB ler de larvalara yemek oluyor bu bağlamda zararlılar arasında. :)
spider mite ise kırmızı örümcek. Pinguiculalar, aynı zamanda orkidelerden phalaenopsis gibi sukkulent olduğunu da biliyormuydunuz? :D bir de bazı türlerde özelikle nep ve sarr.ların hybridlerini saymak uzun olur. bence bir kaç temel kolay yetişen hybridlerle yetinsek derim ben... örneğin nepenthes ventrata ( ventricosa x alata) n. miranda (northiana x maxima) sarracenia ve dionaea isimlerini nerden aldığını e-dergi yazılarımda açıklamıştım. nepenhesin de ne-penthos yani yunancadan tasasız kelimesinden kaynaklandığını (nedeni umarım malumunuzdur :D) da açıklamıştım. diğerlerine de birer isim uydurucaksınız artık... :D |
Üstat,
çıkmasını uygun bulduklarınızı çıkartıp, eklemek istediklerinizi yazarsanız daha kolay olacak. kısa zamanda toparlar txt dosyası olarak ana başlıkları eklerim |
Sulama suyu ve allttaki su miktarı ile ilgili kısımları karıştırırken bir şey dikkatimi çekti. Biz altta iki parmak su olması iyidir diyoruz kaynaklara bakıyorum 2 inç diyor.
Mühendisliğe ilk başladığımda Alman pus ve İngiliz inç ( 25.4 mm ) ölçülerinin Türkçeye parmak olarak çevrildiğini görüp şaşırmıştım. Acaba alttaki su iki parmak mı ( 3cm ) olmalı yoksa takribi 5 cm mi ? Saksılar çok küçük olduğundan bu yaklaşık yarısına kadar su içinde olması demek. |
El kitabı çalışmasına pek ilgi yok galiba.
Artık iş başa düştü yapılacak hataları sonra düzeltiriz. |
Etobur Bitkilerin El Kitabı
Bu başlık altında sadece Hazırlamıya çalıştığımız EB.ler için bir el kitabı hakkında yazışmaları ekliyeceğiz.
|
final txt dosyası paylaşıma açılacak tabii ki tüm kontrollerden geçtikten sonra
Üstat'ın onayladığı her bir başlık eklenecek. |
Sarracenia türlerinin özelliklerini hakkında çok güzel bir tablo hazırlanmış. Sizlerle paylaşmak istedim.
www.honda-e.com |
private sözlük'de etobur bitkiler hakkında güzel bir yazı yakaladım ve burada da paylaşmaya karar verdim. sanırım onlar da bilim teknik'ten alıntı yapmışlar.
Oluşum sırasında bitkiler, değişik yaşam koşullarına uyma açısından, belirgin bir olumluluk gösterdiler. Yaşam için gerekir olan temel gereksinmeler, onları toprağa çeşitli şekilde bağladı. Güneşten enerji, havadan oksijen ve karbon dioksit, topraktan su ve çeşitli mineraller bunların başlıcalarıdır. Etyiyici bitkileri incelerken göreceğiz ki bizi en çok ilgilendiren yaşam çevreleri, genellikle asitli, mineral yönünden fakir, bataklık, taze suyla beslenen çayır ve savanlardır. Böyle özellik gösteren yerlerde bitkiler arasında etoburluk yaygındır. Taze suyla beslenen birçok çayır ve bataklığın bitki örtüsü, zenginliği ile, görenleri büyüler. Buralarda yosun, eğrelti otu, orkide gibi türler bulunur. Toprak nemli ve siyah görüntüsüyle çok besleyici izlenimi bırakır, fakat bu toprakların kimyasal analizi çoğunlukla bu ilk etkiyi yalanlar. İlk önce, kahverengi suların son derece asitli olduğunu hatırlayalım. Asitli su ve bol yağış alan yerlerde kıymetli mineraller erir. İkinci olarak. ılıman iklimlerde, yüksek oranda bulunan bakteriyel devinim ve mikroorganizmaların genellikle kıt olan mineral stokunu tükettiğini, daha büyük bitkilerin gereksinmelerine bırakmadıklarını hatırlayalım. Soğuk iklimlerde çürüme daha yavaş olur, fakat buralarda da ölü bitki ve hayvanların kalıntıları diğer canlılara gerekli mineralleri, çok yavaş çürüyen bünyelerinde tutarlar. Üçüncü olarak, yakın gözlem sonucu koyu renk eriyik toprağın ince kum ve steril karbon ile kömürümsü bir maddenin bileşimi olduğunu görürüz. Böylelikle, bu tür koşullara kendini uydurarak yaşam sürdürüp, üreyebilen bitkilerin başka bir kaynaktan yararlanmaları gerekir. Mineral gereksinmesini gidermek için bazı bitkiler ufak hayvanları yemek ve öğütmek yeteneğini geliştirmişlerdir. Böcek ve hayvanları kendilerine 'av' yaparak, yetersiz koşullara uyum yapan bu bitkiler et yeme özelliğini kalıtım yoluyla kendinden sonrakilere geçirirler. Geçerli olan 'av' sözcüğü bitkilerin yedikleri nesnelere verilen bir tanımlamadır, fakat bunlar, sezdirmeden ava yaklaşma gibi hayvansal bir özellik taşımazlar. Daha çok rastlantı sonucu veya çekici özelliklerine kapılan canlılardan yararlanırlar. Yakalandıktan sonra av öğütülmeye başlanır. Kimyasal yönden öğütme işlemi, hayvanlardakiyle aynı gelişmeyi gösterir. Aynı zamanda çeşitli mikroorganizmalar, bakteriler, öğütülmeye başlanan maddeyi daha emilebilir parçacıklar haline getirmekte yardımcıdırlar. Asrımızın hemen başlarında, öğütme işleminin, bitki kapanlarında başladığını kanıtlamak ve bu işlemin hangi yöntemle yapıldığını saptamak için deneyler gerçekleştirildi. Bu, çok emek verilen denevlerin sonuçları halen geçerlidir. Öğütme işlemi için gerekli enzimler, biyolojik organizmaların kimyasal reaksiyonlarını, yaşama elverişli ısılarda, süratle sonuçlandırmak için etkiler. Reaksiyonlar, daha karmaşık bileşiklerin sentezini kapsar. Birçok deney sonucu, etyiyen bitkilerin kapanlarındaki öğütme işleminden enzimlerin sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Enzimler, kapanın içindeki 'av'a bir karşı koyma olarak mı, yoksa sadece açık bir kapanda çürümekte olan 'av' artıklarından mı türediler? Bu tür sorulara bilimde kesin cevaplar verememek çelişkilere yol açar. Bazı türlerde, kapan içinde, enzim salgılayan özel bezler bulunduğu saptanmıştır. Başka türlerde ise aynı salgı bezlerinin bulunmasına rağmen, steril deney koşullarında, mikroorganizma üremedigi için salgılama olmamıştır. Bazı bitki kapanları, salgı hücresi olmaksızın, fonksiyonlarını sürdürürler. Türlerin değişik özellik göstermesi sonucu, öğütme işlemine ilişkin birçok soru yanıtsız kalmıştır. Bir kısım bitkilerin tümüyle kendi salgılarına güvenirlerken, bir kısmının bakteriyel devinime, bir kısmının da her iki yoldan besinlerini öğüttüğü sonucuna ulaşılmıştır. Et yiyici bitkiler, hangi tür ögütülebilir maddeleri avlar, bunların hangileri bitki için gereklidir, hangilerini sadece avlar ve öğütür? Bitkiler bağlı oldukları yaşam ortamında bulamadıkları besinleri avladıkları canlılardan mı sağlarlar, yoksa gelişim sürelerince üretme yeteneğini yitirdikleri, birtakım daha karmaşık besinleri mi alırlar? Bu sorulara yanıt vermek için çalışmalar noksan ve çok bireyseldir. Başta sözü edilen mineraller arasında, yeşil bitkilerin en çok gereksinme duyduğu nitrojen olup, fosfor ve potasyum sırasıyla onu izler, asitli toprakta kalsiyum'da yetersizdir. Toprak ve bitki kimyasında her zaman en önemli yeri nitrojen tuttuğu için bunun beslenme ve büyüme açısından en gerekli madde olduğu saptanmıştır. Fakat etyiyiciliğin temelinde diğer bazı maddelerin de rol oynayabileceği düşüncesiyle yeterli çalışma yapılmamıştır. Örneğin, gözlemler sonucu bitki, toprak ve av'daki potasyum dengesinin, etyiyen bitkilerdeki nitrojen oranıyla etkilendiğini görüyoruz. Araştırıcılar, zararsız boyalarla bu bitkilerin emiş yeteneğini ölçmüşlerdir. Çoğunun hava ile temas eden yüzeyleri kalın, mumlu bir deri tabakasıyla örtülüdür. Sulu maddeler bu tabakadan çok yavaş veya hiç geçmemektedir. İlk farkedilen özelliklerden birisi, etyiyici bitkilerde emici iç yüzeylerin bu mumlu tabakadan yoksun oluşudur. Böylece boyalı sıvıların bitki içindeki yol alışı izlenebilmektedir. Çok kısıtlı koşullarda yapılan deneyler ancak bu tür ufak ayrıntıları gözleme olanağı vermiştir. Daha sonra radyoizotop izleyicilerin bulunuşu ile, radyoaktif madde yüklü olan bitkilerde, bazı maddelerin emilişi ve gerçekten kullanılışı izlenebilmiştir. Daha sonra yapılan araştırmalar, yapay gübre ile bitkilerin beslenebildiğini, fakat etyiyici özelliklerini kullanamayan bu bitkilerin büyümede yavaşlık, hastalığa karşı dirençsizlik ve üreme bozukluğu gösterdiğini ortaya koymuştur. Buraya kadar etyiyicileri, izole edilmiş, deney bitkileri olarak ele aldık. Aslında doğanın bir parçası olan bu türler, çevreyle o denli alışveriş içindedirler ki onları tek bir açıdan gözlediğimiz zaman hayret vericidirler. Biyolojik toplumlar değişkendir, sürekli değişen bir çevreye uyum sağlama çabası içindedirler. İnsan eliyle veya doğal etkilerle değişen çevrede, eğer toprak, bataktan otlak veya ormana dönüşürse, etyiyiciler ve benzer su bitkileri derhal yok olurlar. Söz konusu bitkiler, anlaşılıyor ki, başka bitkilerin verimli olduğu, daha zengin topraklarda yetişemiyorlar. Konuyu biraz daha açarsak, bu bitkilerin yetişme koşullarının çok karmaşık, anlaşılması güç olmadığını görürüz. Başta, bitkilerin değişen koşullara nasıl uyum sağladığını gördük, fakat asitli, beslenme yönünden yetersiz, sulak topraklarda her yetişen bitki de etyiyici olmaz. Gelişme, seyrek olarak problemi çözer. Sürekli değişen çevrede tür değişimi veya kademeli göç, yaşamın anahtarı olabilir. Etyiyici bitkilerin yaprakları çok değişik, süslü ve çekicidir, örneğin; Sarracenia türünden olan baa süslü bitkilerin 'avlayıcı' yaprakları çiçek zannedilebilir. Tohumlu et yiyicileri genellikle 2 grupta (aktif ve pasif) inceleriz. Ayrıca türleri de 4 ayrı grupta toplayabiliriz. a) Aktif Kapantılar Bunlarda hızlı bir bitkisel devinim, avlanma işlemini tamamlar. 1. Örtülen Kapaklılar Ortalarından bir kaburga ile eş şekilde ikiye ayrılmış yapraklılardır, İkiye açılan kapan 'av'ın üzerine kapanır. Batı yarım kürede buna örnek bir tür vardır: Dionaea muscipula (Venüs'ün sinek tuzağı). 2. Kapı-Kapanlılar Bunlar su bitkileridir, Utricularia (keseotu) türün bir örneğidir. Kapan kısmı şişkince, top gibi olup, tepesinde, açılan küçük bir kapağı vardır. Ağız kenarındaki kıllar su ile birlikte 'av'ı içeri alır, üzerine kapak kapanır, öğütülür. b) Pasif Kapanlar Bunlarda bitkisel devinim avlanmanın bir parçası olmaz 3. Tuzaklılar Silindirimsi bir gövdesi olan bu türde, av sürahi agızı gibi açık kısma yaklaşır, çukuruna girer ve çıkamaz, orada öğütülür. Sarracenia ve Darlingtonia bu türün örnekleridir. 4. Sinek Kâğıdı ve Yapışkan Kapanlar Bunlara Drosera ve Pinguicula örnektir. Yapraklarının dış yüzeyi yapışkandır, 'av' buraya değince yapışır, kurtulamaz. Drosera'da yapışkan yaprak avı tutunca, öğütme işlemi sırasında yavaşça sallanır, diğer bazı türlerde ise yaprak katlanır. Etyiyici bitkilerin genellikle sulak yerlerde, nem içinde yetiştiğini belirttiysek de istisnalar olabilir. Yetişme bölgelerine göz atalım: Doğu Kanada ve Kuzeydoğu Amerika'da, sphagnum bataklıklarının asitli sularında, amatör doğa gözlemcilerinin bile rahatlıkla izleyebileceği, etyiyici bitkiler vardır. Sarracenia purpurea (sürahi çiçeği). Drosera (güneş şebnemi), Utricularia (keseotu, ciğerotu) buralarda yetişir. Appalaş sıradağlarının güneyindeki bataklıklarda aynı türleri bulabiliriz. Virginia kentinin güneyi ve batısı, Teksas'ın doğusu ve Florida'nın tümü, önceki zamanlarda, okyanus altı olduğu için, zamanla kıyıların yükselmesi sonucu, bu çevrenin türleri, su ve nem bulabilecekleri yerlere kademeli olarak göç etmişlerdir. Güneydoğu Amerika kıyı düzlükleri etyiyicilere uygun yasam çevresi olduğundan, tür yönüyle hayli zengindir. Bu bitkilerin gelecekleri kuşkuludur bekleyen en büyük tehlike, insanoğlunun çıkarı için, çevreyi düzenlemesidir. En basiti yangına karşı alınacak tedbirlerdir ki, yangın artıkları, kömürlü topraklar bataklığın esasıdır. Kurutulan veya temizlenen bir batakta yaşam sona erebilir. Bitkilerin, amatör koleksiyoncular tarafından toplanması bile, bilinçsizce türleri yok edebilir. Çevre korunması ve ender bitkilerin olmaması için az da olsa çabalar gösterilmektedir. Bunu sağlamak için gerekli bilgi ve kanunlar yetersizdir.Meraklıları, yerlerinden aldıkları bitkileri, en iyi bakıma rağmen üretememekte dirler. İleriyi görerek, bazı bölgeleri korumak bitki türlerini yaşatmak gerekmektedir. KAYNAK: Bilim ve Teknik Donald E. Schnell Science Digest ÇEVİREN:İ.Dallı |
Sn Saydemir ve Geras,
Katkılarınız için teşekkürler. Saydemir tabloda bir eksik var mı ? Sanki ortada bir sayfa daha olması gerekiyor gibi duruyor. Ben kaynak siteye bağlanamadım sanırım benim bağlantıda bir sorun var. Bir de bu başlık altına konulan bilgileri elimizden geldiğince çevirerek koyarsak lisan bilmeyen arkadaşlar da faydalanabilirler. Yardımlarınız için peşin peşin teşekkür ederim. |
Sayın geras,
tercümeniz için teşekkürler ancak deyimleri veya yazınızın anlaşılmıyan yerlerini daha açık bir dille yazmak istermiydiniz yani yeniden bir düzenlemek. örneğin bunu ben bile anlıyamadım ancak ne olduğunu bildiğimden ne yazmak istediğiniz ben anladım ancak diğer arkadaşlar anlamıyabilir. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Tabloda bitkinin çiçeklenme zamanı, çiçek rengi, ibrik ve çiçek boyu, ve mevsimlere göre ibriklerin durumu anlatılmış. Özür dilerim site adını aceleyle yanlış yazmışım. Tekrar veriyorum. http://www.honda-e.com/ |
5 Eklenti(ler)
Etobur bitkilerin dünya üzerindeki yayılış alanları;
1) Cephalotus 2) Roridula 3) Heliamphora 4) Darlingtonia 5) Dionea |
5 Eklenti(ler)
|
Merhaba arkadaşlar. Aslında benim et obur bitkilerle pek bir ilgim yok. Arkadaşlarımdan birinin nepentles truncata'sı var. Aldığı zaman büyük borazan gibi çiçekleri vardı. Daha sonra onlar döküldüler. Bir takım uzantıların ucunda borazanlar çıkmıştı. Sırf yaprak kaldı. Bitkinin boyu uzadı. Daha sonra uzantılar tekrar çıktı ama bir türlü borazanları çıkmıyor. Gelişimi acaba nasıldır? Böceği kapan borazanların çıkması ne zaman gerçekleşir? Bilgi verebilirseniz sevinirim.
|
Biz o borozanlara İBRİK diyoruz.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 06:55. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025