![]() |
Alıntı:
Koza delindikten sonra ipek özelliğini kaybediyor. Çünkü bu işleri yaparken kozanın katlarına ayrılması gerekiyor. Bir kozanın 5-6 kata kadar ayrıldığı oluyor. Ancak delinmiş koza bu özelliğini yitiriyor ne yazık ki... |
3 Eklenti(ler)
Bu kadar çok şey olur da takı eksik kalır mı hiç?
Buyrun size bir de takı örneği... Eklenti 427348 Eklenti 427349 Eklenti 427350 |
Alıntı:
|
sonra ipek dokuma tezgahı ayarlarız size ve ipeklerimizi sizden alırız nasıl olur...
|
takılarda çok güzel ellerine sağlık...
|
Ya ben bayıldım yaptıklarınıza ya. Geçenlerde tvde gördüm kozalarla çiçek yapma sanatını. Onun öncesinde kozaların bu işe yaradığını hiç bilmezdim. Elinize emeğinize ve hayal gücünüze sağlık. Sizi tebrik ediyorum.
|
Alıntı:
Duyduğum kadarıyla öyle hızlı ve sesli besleniyorlarmış ki duymak mümkünmüş. Ben sesi duymadım , merak ettim gerçekten kıtırtı sesi çıkıyor mu ?:p |
Alıntı:
Annem ahşap bir köy evinde büyümüş. Her yıl böcek bakarlarmış onlar da, pek çok köy evinde yapıldığı gibi. Çocukluğundan kalan hayal meyal anılarıyla anlattı, ben de size aktarayım... Benim anılarımda da rahmetli büyükkannem sayesinde önemli yer etmiş olan ahşap evin üst katında bakılırmış böcekler. Kozabirlik o zamanlar da varmış. Yazılırlarmış tohum almak için. Annemin Balkan Harbi gazilerinden olan Rahmetli dedesi gider tohumları alır gelir ve tatlı bir telaş sararmış ev halkını. Evin üst katı tamamen böceklere tahsis edilirmiş. Alınan bir paket tohum bütün üst katı ipek böceğiyle doldurmaya yetermiş. Bütün eşyalar toplanır yerlere böcek kağıdı denen kağıtlar serilirmiş. Bu kağıtlar, şimdilerde zaman zaman paket yapmakta kullanılan büyük tabakalar halindeki samanlı kağıtlara benziyormuş. Kerevet adı veriler bir tür raflar varmış. Bu rafların üzerine de kağıtlar yayılırmış. Alınan tohumlar kağıt yayılmış bir kalburun içine yayılır, üzerine de gazlı beze benzer bir bey yayılırmış. Birkaç gün içinde gözle zor görülecek boyuttaki böcekçikler bezin deliklerinden üste çıkarmış. O zaman birer bütün dut yaprağı bırakılarak onların üzerine çıkmaları sağlanır ve kerevetlerin üzerindeki kağıtlara birbirinden ayrı olarak bu yapraklar yerleştirilirmiş. Taze dut yaprakları kıyılarak üzerlerine yayılırmış. Yavaş yavaş büyümeye başlarmış ufaklıklar. büyüdükçe yerken çıkardıkları kıtırtılar da çoğalırmış. Hep taze yaprak isterlermiş. Her gün dut budanırmış onlar için. Yapraklar günün serin saatlerinde toplanmalı, tozlu, çamurlu, kızışmış, kurumuş, yanık, sert, ıslak ve uç yapraklar beslemede kullanılmamalıymış. Yapraklar ilk üç yaşta kıyılarak, 4. yaşta yaprak veya filiz, 5. yaşta dal şeklinde veriliyormuş. İpekböceklerini hastalıklardan korumak amacıyla uykularında ve 5. yaştaki sönmüş toz kireç uygulaması yapılıyormuş. Bu yaş dediğimiz olay aslında büyüme süreci böceklerin. Düzenli olarak uykuya yatarlar ve gömlek değiştirirlermiş. Annem ayakta uyuduklarını ve çok sevimli bir manzara olduğunu söylüyor. Büyüdükçe yeni yerlerine alınıp seyreltilmeleri gerekiyormuş. Bunu yaparken altları da sürekli temizleniyor ve yeni böcek kağıtları konuluyormuş. Bu arada ısı da çok önemli oluyormuş. Eğer hava biraz soğusa ölür ve suya dönüşürlermiş. O da çok kötü bir koku yaratırmış. Yine zaman zaman hasta olan, sararan tırtıllar da olurmuş ki; onları maşayla ayırıp uzaklaştırırlarmış. Sonunda askı zamanı gelirmiş. Meşelerden askılıklar keserlermiş. O dallara çıkıp örerlermiş kozalarını ipek böceklerini. Yaklaşık 10 günde hasatlık olurmuş kozalar... Yaklaşık 1.5 aylık bir sürede gerçekleşirmiş tüm bunlar... Bunca emeğin sonunda, bir kozadan 1200 metre ipek ipliği elde edildiğini biliyor musunuz? |
Süreç çok güzel anlatılmış :) Tabii benim 5-10 tırtılla kıyaslanınca bu anlatılan adeta bir sanayi :)))
Ben böceklerimi büyütürken kırt kırt sesi duymadım ama çok büyük bir iştahla yedikleri bugün gibi gözümün önünde. Öyle yaprakları kıyıp kıyıp da vermedim hem. İlk günden itibaren koydum önlerine, onlar da büyük bir hızla tükettiler. Hem de öyle bir hızla ki, yapraklar anında sadece damar kalıveriyorlardı :) Deri değiştirmeleri çok ilginçti. Koza örmek için kafaları havada uygun yer aramaları da. Ergin böcekler başlarını ileri geri sallayarak aranmaya başladıklarında birkaç büyük dal parçası yerleştiriyordum kutularına ve hemen koza yapımı başlıyordu. O da çok ilginç bir süreç: kendini ipekten bir odaya hapsediyor. Sonra da delip kelebek olarak çıkıyor.. Güzel günlerdi... Heveslendim çok.. |
Alıntı:
|
evet görünüşe göre ben size bizim buralardan bir tezgah ve bir usta aramaya başlasam iyi olacak. siz işi çözdünüz arkadaşlar iş bu böcükleri beslemeye kalmış. sonra da kozalardan ipek dokumaya. eeee çünkü siz bu böcükleri öldüremeyeceğinize göre ve milyonlarca böcüğünüz olacağını göz önünde bulundurursak bir an önce tezgah ve usta bulmak lazım....
bu arada bizim burada dokunan ipeğin çok ünlü olduğunu ve ipek dokuma ustalarının neslinin tükenmek üzere olduğunu biliyormuydunuz.... |
maşallah herşey çok güzel.. el sanatları üstadı loveforlife, bu yönünü yeni öğrendim harikasın:)
|
4 Eklenti(ler)
|
:pSevgili loveforlife harika çiçekler yapmışşınız. Elinize sağlık.
Bundan yıllar önce kayınvalidem görümcemin oğlunun okuldan getirdiği bir kibrit kutusu dolusu ipek böceği yumurtasını koza oluncaya kadar beslemişti. Kozaları da bana verdi. Örnek bir çiçek yapmış Gül goncası sen bunu yaparsın demişti. Yıllar geçti kayınvalidem rahmetli oldu ama ben daha o çiçekleri yapamamıştım. Sizin çalışmalarınız beni yüreklendirdi. Yarın şu sandığı açıp, kozaları dışarı çıkarayım.:p |
3 Eklenti(ler)
Şu günlerde sergilenmekte olan iki tablomu sizinle de paylaşmak istedim...
Sergi salonundaki ışıklar ve yansımalar nedeniyle fotoğraflar pek iyi çıkmadı gerçi ama kozanın muhteşem değişimi! Çok seviyorum ben bu işi... Eklenti 470305 Eklenti 470306 Eklenti 470307 |
1 Eklenti(ler)
Sevgili loveforlife,çiçekleriniz çok harika olmuş.Ben de affınıza sığınarak,naçizane 1 tane yaka gülünü paylaşmak istiyorum.Gülü, HEM kursuna giden kayınvalidem,kızım için yaptı.Kızıma diktiğim eteğe,süs olarak taktık.
Eklenti 488463 |
1 Eklenti(ler)
|
1 Eklenti(ler)
Koza çiçeklerden mor anemonlar... Duvarımı süsleyen tablom... Zemin olarak ipek üzerine batik çalıştım.
Eklenti 592848 |
3 Eklenti(ler)
Konu baya eskide kalmış ama ben yinede yazayım dedim.Pınar markası yeni bir meyve suyu çıkarmış cam şişelerde.Şişeleri görünce beynimde şimşekler çaktı.Çok şık ve değişik formda ki şişelerle ne yapabilirim diye düşünmeye başladım.Ortaya bu güzellikler çıktı.Altlık olarakta bir tahta parçasının kenarlarına dondurma çubukları ile çit yaptım.Güzel birşey çıktı ortaya.Aynı zamanda şişeleride değerlendirmiş oldum.Bakalım sizler beğenecekmisiniz.
|
Gerçekten de hoş bir görüntü katıyor yapay çiçek ve yapay ağaç çeşitleri bulundukları alana. Dikey bahçe de bu tür ürünler arasında.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 05:18. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025