Kahve Ağacı

[Selim Urgancı]

https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.

[OneeydiGız]

Orijinal Mesaj Sahibi Selim Urgancı

https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.

Erken hüküm vermek istemiyorum ancak, kahve ve hindistan cevizi inişli çıkışlı derecelerden ve kuraklıktan hoşlanmayan bitkilerdir. Kahve ağacı, ticari anlamda iç tüketimi karşılayabilecekmi, yoksa ihracat boyutuna kadar gelişebilecekmi, onu zaman gösterecektir. Ekvatoral ülkelerde kahve tarımının performanslı olması, ılık ve sürekli yağışın olmasıyla birlikte verimli olmaktadır. Kahve yaprakları yaz mevsiminde dahi yağmurla ıslanması, hatta çevresinde gölge yapan büyük ağaçların olmasıyla ancak performanslı olacaktır.

Ekvatora uzak olmasına rağmen, çoğu akdeniz iklimi koşulları bulunan yer, genelde çok sıcak ve kavurucu yazlara sahiptir, hatta bazen o kadar sıcaktır ki, tropik çöllerden bile daha rahatsız edici derecelere ulaşabiliyor. Hal böyle olunca, yaz mevsiminde gölgede ve kahve yapraklarını ıslatıcı düzenekler tasarlamanız kaçınılmaz olacaktır, aslında imkansız değil, emek gerekli. Mesela, avokado ve mango ağaçları arasına kahve ağaçları dikilebilir.

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi Selim Urgancı

https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.

ÇELİK ÇOĞALTMASI İÇİN dalların en azından 1 santim genişliginde olması lazım sizde 1 santim genişliğinde varsa 1 çelik birde aşı yapılacak kahve ağacı uygulayın buraya resim **** video koyun hepimize örnek video olsun öğrenmiş oluruz.

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi Selim Urgancı

https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.

ÇELİK ÇOĞALTMASI İÇİN dalların en azından 1 santim genişliginde olması lazım sizde 1 santim genişliğinde varsa 1 çelik birde aşı yapılacak kahve ağacı uygulayın buraya resim **** video koyun hepimize örnek video olsun öğrenmiş oluruz.

[siflera12]

Benim kahvede yerini sevdi gayet güzel oldu İnşAllah 1-2 seneye meyve de alabiliriz

GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi siflera12

Benim kahvede yerini sevdi gayet güzel oldu İnşAllah 1-2 seneye meyve de alabiliriz

GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

nereye ektiniz bahçeye mi saksıya mı?

[siflera12]

Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5

nereye ektiniz bahçeye mi saksıya mı?

Saksıda

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi siflera12

Benim kahvede yerini sevdi gayet güzel oldu İnşAllah 1-2 seneye meyve de alabiliriz

GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

robusta veya arabica tohumları herşekilde 4.yılda çiçeğe duruyorlarmış bendeki kahve bitkisi henüz 3.yılda bakalım seneye verecek mi bir tane çiçeğe bile razıyım.

[siflera12]

Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5

robusta veya arabica tohumları herşekilde 4.yılda çiçeğe duruyorlarmış bendeki kahve bitkisi henüz 3.yılda bakalım seneye verecek mi bir tane çiçeğe bile razıyım.

İnşAllah alabilirsiniz , benimkide şuan çok güzel oldu ama bakalım meyve alabilecekmiyiz 😊

[Floroplus]

Orijinal Mesaj Sahibi siflera12

İnşAllah alabilirsiniz , benimkide şuan çok güzel oldu ama bakalım meyve alabilecekmiyiz 😊

evde saksıdaysa meyve alırsınız. bende tüm bitkilerime gans suyu verdim coştular. benim gans üretimim biraz farklı yöntemle ama, isteyen şu videodan bakıp kolayca gans suyu yapabilir:

YouTube

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi floroplus

evde saksıdaysa meyve alırsınız. Bende tüm bitkilerime gans suyu verdim coştular. Benim gans üretimim biraz farklı yöntemle ama, isteyen şu videodan bakıp kolayca gans suyu yapabilir: https://www.youtube.com/watch?v=qwlo5oos4ac

akvaryum suyunu ben kaktüslere verdim büyümeye faydası oldu çok.
Air plant lara filan faydalı değil akvaryum suyu azotlu olduğu için su zaten air plant bitkiler de azot la yaşadığı için bitkiyi öldürdü.
Kahve ağaçlarına da gübre olarak henüz birşey bulamadım ama leonardit dökünce köküne bir zararı olmadığını fark ettim. Bir avuc kadar.

[kulent]

Selamlar tüm bitki dostları. Foruma yeni üye oldum. Eylül ayında bir fidancı e ticaret sitesinden aldığım Arabica fidem var. Aldığımdan beri biraz yaprak verdi ancak yaprakların bazılarının durumu çok da iyi değil. Uçlarda siyah kahverengi renkler var. Ancak kargoyla geldiğinde de bu durumdan biraz vardı.

Ankarada evde bakıyorum çiçeğe, güney cephede pencere önünde tülün arkasından sabahtan nerdeyse güneş batana kadar güneş alıyor. evin nem oranı ortalama %40 seviyelerinde kaloirifer yüzünden. Saksının hemen altında çakıl taşlarıylar nemlenmesine yardımcı olmaya ve arada bir yapraklarına su fışkırtmaya çalışıyorum. Sıcaklık 24-23 alıtına düşmüyor. Sulamayı toprak tam kurumadan yapıyorum haftada 1 veya bazen 2 kere. Saksının drenajı iyi. Bitkinin toprağı bir alman markasının yapı marketlerde satılan bonsai toprağından. (direk volkanik tüf mü alıp koysaydım acaba)

Yapraktaki bu kararmalar tül ile filtrelemeye rağmen güneş yanığı olabilir mi. Fosfor azlığı da geliyor aklıma.
Bitki toprağını sevmemiş olabilir mi, toprağın minerali veya kendi gübresi yaprakları yakmış olabilir mi. Ya da aklıma nemsizlik seçeneği geliyor. Bu durumda ne yapabilirim tecrübeli arkadaşlar ne önerirler toprağı mı değiştirsem solucan gübresi mi versem başka gübre mi versem acaba.

Düzeltme: Fotoğraflar yüklendi

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi kulent

Selamlar tüm bitki dostları. Foruma yeni üye oldum. Eylül ayında bir fidancı e ticaret sitesinden aldığım Arabica fidem var. Aldığımdan beri biraz yaprak verdi ancak yaprakların bazılarının durumu çok da iyi değil. Uçlarda siyah kahverengi renkler var. Ancak kargoyla geldiğinde de bu durumdan biraz vardı.

Ankarada evde bakıyorum çiçeğe, güney cephede pencere önünde tülün arkasından sabahtan nerdeyse güneş batana kadar güneş alıyor. evin nem oranı ortalama %40 seviyelerinde kaloirifer yüzünden. Saksının hemen altında çakıl taşlarıylar nemlenmesine yardımcı olmaya ve arada bir yapraklarına su fışkırtmaya çalışıyorum. Sıcaklık 24-23 alıtına düşmüyor. Sulamayı toprak tam kurumadan yapıyorum haftada 1 veya bazen 2 kere. Saksının drenajı iyi. Bitkinin toprağı bir alman markasının yapı marketlerde satılan bonsai toprağından. (direk volkanik tüf mü alıp koysaydım acaba)

Yapraktaki bu kararmalar tül ile filtrelemeye rağmen güneş yanığı olabilir mi. Fosfor azlığı da geliyor aklıma.
Bitki toprağını sevmemiş olabilir mi, toprağın minerali veya kendi gübresi yaprakları yakmış olabilir mi. Ya da aklıma nemsizlik seçeneği geliyor. Bu durumda ne yapabilirim tecrübeli arkadaşlar ne önerirler toprağı mı değiştirsem solucan gübresi mi versem başka gübre mi versem acaba.

Düzeltme: Fotoğraflar yüklendi

kalorifer yanında olması iyi benim kahve bitkilerim de kalorifer yanında .
tohum çimlenince çıkan ilk yapraklar boy uzadıkca kuruyabiilr. istanbuldayım benim kahve bitkisi 4 litrelik saksıda . 3itrelik saksıdan 4 litrelik saksıya geçerken dibine leonardit dökmüştüm geçen yıl 2018 yani. bayağı büyüdü. şimdi 5 litrelik saksıya geçerken siz pomza taşı almışsınız iyi yapmışsınız ben daha yeni koyacağım

[kulent]

Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5

kalorifer yanında olması iyi benim kahve bitkilerim de kalorifer yanında .
tohum çimlenince çıkan ilk yapraklar boy uzadıkca kuruyabiilr. istanbuldayım benim kahve bitkisi 4 litrelik saksıda . 3itrelik saksıdan 4 litrelik saksıya geçerken dibine leonardit dökmüştüm geçen yıl 2018 yani. bayağı büyüdü. şimdi 5 litrelik saksıya geçerken siz pomza taşı almışsınız iyi yapmışsınız ben daha yeni koyacağım

Teşekkürler deneyiminiz için. Peki sizce sararma veya kuruma neden olur. Yeşil yapraklar bile elleyince kuru ve yere bakar şekilde duruyorlar. Toprak kesinlikle hiç kurumuyor da. Etrafına daha büyük taşlarla nemlendirme mi yapsam ki

[evandevan5]

birkaç gün su vermeyin ben 5 gün de bir su veriyorum dibi çok sulu olunca bu sefer çürüme yapıyor.

[kulent]

Sanırım sorunu buldum. Saksının alttaki drenaj deliklerinden bitkinin kökleri çıkmaya başlamış. geniş saksı yerine boyuna bir saksıya geçmem daha iyi olacak sanırım. Ama nasıl yapacam bilmiyorum saksının altındaki tüm deliklerden çıkmış zor olacak bahara mı beklsem bilemedim. Umarım zarar vermeden değiştirebilirim saksıyı

[evandevan5]

1.5 litrelik derin saksılar var. ona değişim yapabilirsiniz kökler dışarda olduğundan zamanı gelmiş geçiyor demektir.

[Devrekli]

Muz artık kazanç sağlamıyor, yenilikler şart, kahve çok kıymetli ve üstelik raf ömrüde uzun bir meyve.

[Eomer07]

Orijinal Mesaj Sahibi Devrekli

Muz artık kazanç sağlamıyor, yenilikler şart, kahve çok kıymetli ve üstelik raf ömrüde uzun bir meyve.

Muz artık kazanç sağlamıyor mu? Öyle büyük bir kazanç sağlamaz, eh işte karnınız doyar.

Örneğin; açık muz için 10 dönümlük (10.000 m²) bir bahçeyi ele alalım. İyi bir sezonda 1 dönümden 5 ton ürün alabilirsiniz. Kötü bir sezonda bu miktar 4 tona düşebilir. Ortalama biz buna 4,5 ton diyelim. Bu yıl için konuşursak 1 kg muz ortalama 5 liradan satıldı.

1 dönüm için kazanç; 4500 x 5 = 22.500 lira

10 dönüm için; 22.500 x 10 = 225.000 lira hadi düz hesap 220.000 olsun.

Bunun masrafı da var tabi. Onlara da 100.000 lira gömelim. Yıllık 120.000 lira, ayda 10.000.

Size göre az olabilir de köy yerinde yetiyor işte yoksa gerçekten uğraşılmaz. Şakası bir yana muz gerçekten altın çağını yaşıyor. Son 5 yılda muz üretimi neredeyse ikiye katlandı. Türkiye'de zincir marketlerinin çoğalması, muz ithal edilen ülkelerdeki verim kaybı yerli muza olan ilgiyi arttırdı. Alanya'da zenginler artık otel yerine muz serası yapıyor. Bırakın köylünün üç beş dönümlük bahçesini. İçinde 40-50 kişinin çalıştığı yüzlerce dönümlük bir fabrika hayal edin. Bu fabrika naylondan yapılmış. Kimisi ot yoluyor, kimisi yaprak buduyor, kimisi meyve kalitesini kontrol ediyor, kimisi sulama, kimisi hasatla meşgul. Yemek zamanı seranın içinde zil çalıyor ve herkes işini bırakıp yemekhaneye gidiyor. Seranın müdürleri var. Türkiye'de yerli muz artık böyle üretiliyor. Parasından değil de böyle bir sistemle rekabet edilemeyeceğinden muz üreticisi bu işi bırakmak istiyor. Tarlada çalışacak işçi bulamıyoruz, herkes serada. Bize muzla benzer kazanç sunacak ama kendi başımıza çevirebileceğimiz alternatifler gerekli.

Alternatif olarak sanırım kahve sunulmuş. Bildiğim kadarıyla kahve yatayda 1,5 m, dikeyde 2 m aralıklarla dikiliyor. Bu dikim tarzında 1 dönümlük düzgün bir araziye 350 - 400 kahve ağacı sığabilir. 400 diyelim.

Cinsine göre değişmekle birlikte yetişkin bir kahve ağacı 5 kg meyve verebilir. 2 veren de var 10 veren de. Ben ortalama bir değer yazdım. Türkiye'de ne kadar verir denemek gerekli tabi. Bunlardan da 1 kg çiğ kahve çekirdeği çıkar. Kavrulup öğütülünce de elinizde 800 gr toz kahve kalır. Neyse 1 dönümden;

400 x 0,8 = 320 kg öğütülmüş kahve elde edilir.

Ben kahvenin kilosunu aktardan 40 liraya alabiliyorum. Ama tanınmış bir markadan alırsanız bu fiyat 100 liraya kadar çıkar. İyi de biz çiğ kahve çekirdeğini kaça satacağız? Üzgünüm ama en iyimser tahminle 30 lira.

400 x 1 x 30 = 12.000 lira bir dönüm için; 120.000 lira 10 dönüm için.

Ne kadar masraf çıkar bilmem ancak en iyimser tahminle hiç masrafsız bile muz kadar kazandırmıyor. Üstelik muz ilk ekimden 1 yıl sonra para kazandırmaya başlarken kahve için yıllarca beklemek gerekli.

Türkiye'de kahve yetiştiriliyor. Eskiden Alanya'da kendi tüketimi için kahve yetiştiren insanlar da vardı. Ama artık kimse uğraşmıyor. Modern olarak deneme amaçlı tarım halen yapılıyor ama kahve tarımından günümüz şartlarında muzun yarısı kadar bir kazanç beklenebilir, belki. Ama bir gün bir girişimci çıkar, yerli kahveyi, Moha kahvesi gibi bir dünya markası yapar. Yerli kahvenin kilosu 30-40 değil 500-1000 lira olur. O zaman başka.

Günümüzde muzun alternatifleri avokado; 7 yıllık bir avokado bahçesi muz bahçesiyle aynı kazancı sağlar. Ama muzun onda biri kadar yorulmazsınız. Artık karma bahçeler var. Muz bahçelerine avokado fidanları dikiliyor ve fidanlar büyüdükçe muzlar seyreltiliyor. Böylece avokado bahçesi verim sağlayana kadar ekonomik kayıp azaltılıyor. 10 yıl sonra açık muz bahçeleri kaybolup yerine avokado bahçeleri gelecek. Muz tarımı ise tamamen örtü altına kayacak.

Mango diğer bir alternatif. Daha yeni başladı, yaygınlaşıyor. 5 yıl önce başlayanlar ciddi gelir elde ettiler ve iyi ki dikmişim diyorlar. Tanesinin 30-40 liraya kadar satıldığı oluyor. Bir ağaç 50 - 200 arası meyve veriyor. Üretimi arttıkça fiyat düşebilir ama iyi kazanç sağlamaya devam edecektir.

Bir de henüz duyulmadı ama liçi var. Bu yıl kilosu kaça satıldı biliyor musunuz? 130 lira! Bir ağaçtan 10 kilo ve üzeri meyve alınıyor. İlerde liçiye de yatırımın artacağını düşünüyorum. Fiyat böyle abartı rakamlardan aşağıya inecek ama ciddi gelir sağlamaya devam edecek.

Daha longanı, çerimoyası, makadamyası, pasiflorası var keşfedilmeyi bekleyen. Yurdumuzun büyük potansiyeli var.

O yüzden ben de isterim Türk kahvesi Türkiye'de yetişsin ama işte insan emeğinin karşılığını almak istiyor.

[serdar bozkurt]

selamlar.

kahvelerimin son durumunu paylaşmak istedim. geçen yaz bali'den getirdiğim çekirdeklerden sadece 3 tanesi yaşayabildi. iş için 3-5 günlüğüne şehir dışında olduğumdan susuz kalıp öldü çoğu. kalan 3 tane şu an iyi durumdalar.

geçen nisan ayında aldığım fidelerim cam balkon olmasına rağmen soğuk stresine girdiler. bu yüzden salona aldım aralık ortasında. şu an onlarda tekrar fotosenteze başladılar. hatta iki tane de çiçek açtı. ama sulamayı kesmediğim için diğer tomurcuklar çiçeğe dönmeden kurudular. tabi ben bu sene meyve istemediğim için sulamaya devam ettim. bitkileri seneye saklıyorum.

ana gövdedeki yaprakları ve yan dallardaki zayıf yaprakları budadım. biraz hümik felvik asit takviyesi yaptım.

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi serdar bozkurt

selamlar.

kahvelerimin son durumunu paylaşmak istedim. geçen yaz bali'den getirdiğim çekirdeklerden sadece 3 tanesi yaşayabildi. iş için 3-5 günlüğüne şehir dışında olduğumdan susuz kalıp öldü çoğu. kalan 3 tane şu an iyi durumdalar.

geçen nisan ayında aldığım fidelerim cam balkon olmasına rağmen soğuk stresine girdiler. bu yüzden salona aldım aralık ortasında. şu an onlarda tekrar fotosenteze başladılar. hatta iki tane de çiçek açtı. ama sulamayı kesmediğim için diğer tomurcuklar çiçeğe dönmeden kurudular. tabi ben bu sene meyve istemediğim için sulamaya devam ettim. bitkileri seneye saklıyorum.

ana gövdedeki yaprakları ve yan dallardaki zayıf yaprakları budadım. biraz hümik felvik asit takviyesi yaptım.

susuzluktan çok etkileniyorlar ben soğuktan etkilenmesinler diye kalorifer yanında tutuyorum ben kışın özel olarak. bende henüz çiçek açma moduna girmedi malesef henüz büyüyor.5 litrelik saksıya yeni geçtik. 3 ay oldu.
sizin bitkiniz gördüğüm kadarıyla 3 litrelik saksıda. daha.

[serdar bozkurt]

Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5

susuzluktan çok etkileniyorlar ben soğuktan etkilenmesinler diye kalorifer yanında tutuyorum ben kışın özel olarak. bende henüz çiçek açma moduna girmedi malesef henüz büyüyor.5 litrelik saksıya yeni geçtik. 3 ay oldu.
sizin bitkiniz gördüğüm kadarıyla 3 litrelik saksıda. daha.

çiçek açan bitkim 30 litrelik bir air-pot saksının içinde. saksının büyüklüğü ve çiçek açma olasılığı doğru orantılı diye okumuştum. yani 20-25 litre minimum olması gerekir çiçeklenme için. küçük bitkilerim 4.5 litrelik air-pot larda. çekirdekten çimlendirdiklerim ise daha küçük saksılarda.

sulama olayını yaprakların durumuna göre belirliyorum. susuz kaldığında yapraklar direk düşüyorlar. suladıktan bir kaç saat sonra normale dönüyorlar. adana sıcağında iki güne bir su ihtiyacı oluyor.

[waat69]

Yeni başlayacağım kahve tohumu ile ilgili bilgi almak istiyorum. Ne tür toprak kullanmam gerekir. Oda sıcaklığı yeterli geliyor mu.

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi waat69

Yeni başlayacağım kahve tohumu ile ilgili bilgi almak istiyorum. Ne tür toprak kullanmam gerekir. Oda sıcaklığı yeterli geliyor mu.

valla ben tohumdan çimlendiremedim. en sonunda hazır çimlenmiş bitki halini aldım. size kolay gelsin ayağınıza taş değmesin

[serdar bozkurt]

Orijinal Mesaj Sahibi waat69

Yeni başlayacağım kahve tohumu ile ilgili bilgi almak istiyorum. Ne tür toprak kullanmam gerekir. Oda sıcaklığı yeterli geliyor mu.

oda sıcaklığı fazlasıyla yeterli olur. toprak için anfisol denilen volkanik toprak en ideali ama türkiyede bulman zor. asidik 5.5-6.5 ph topraklarda yetişiyor genelde.

toprağın sürekli nemli kalması gerek ama fazla sulamada bitkiyi öldürebilirsin. o yüzden kışın haftada bir yazın sıcaklığın durumuna göre karar verebilirsin. kahve yapraklarından su isteğini öngörebilirsin. susuz kaldığında yaprakları hemen düşüyor.

[shabe]

Kahveler Tedavi sonrası meyve vermeye başladı

[serdar bozkurt]

Orijinal Mesaj Sahibi shabe

Kahveler Tedavi sonrası meyve vermeye başladı

selam shabe.

nasıl bir rahatsızlığı vardı bitkinin. ne tedavisi uyguladınız.

[shabe]

Pamuklu bit vardı , 1 sene uğraştım her gün kontrol edip çoğalmalarını engelledim
iş seyahatleri zamanında zaman zaman 10 gün gibi bakım olmayınca çoğalıyorlardı
şimdi iyi duruma geldiler

[evandevan5]

Orijinal Mesaj Sahibi shabe

Pamuklu bit vardı , 1 sene uğraştım her gün kontrol edip çoğalmalarını engelledim
iş seyahatleri zamanında zaman zaman 10 gün gibi bakım olmayınca çoğalıyorlardı
şimdi iyi duruma geldiler

ben pamuklu bit için ziraatten chery diye bir ilac aldım limon ağaçlarına sıkarken onlara birkaç fısfıs sıktım iyi oldu.öbür türlü oksijenli su ve normal su karışımı yaptım ama 4 gün sonra yine aynı oluyordu. başedemedim.bitkilere zararı artıyordu.

[shabe]

1 sene önce Neemazal denedim kokusu o kadar kötü ki , kahveleri Balkona çıkarmak zorunda kaldım pek sonuç alamadım , son olarak zeytinyağlı sıvı el sabunu su karışımı ile biraz uzunda olsa sonuç aldım zaman zaman kontrol ediyorum pek sorun görünmüyor havalar ısındı artık tekrar balkona çıkaracağım gelişimleri daha iyi oluyor boylandılar iyice 150 cm yi geçtiler yazın air layering yapacağım inşallah köklendirebilrim