agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Eğitim Çalışmaları (https://www.agaclar.net/forum/egitim-calismalari/)
-   -   Agaclar.net Endemik Bitkileri Koruma Ankara Grubu Çalışma ve Toplantıları (https://www.agaclar.net/forum/egitim-calismalari/14479.htm)

sabah 14-04-2009 14:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 399734)
Tohumların soğuklama ihtiyacı giderildi ise...

Ben soğuklama yapılmadığını düşünüp, kasım ayını demiştim. Bir soruşturalım.

sabah 14-04-2009 15:06

Acaba rica etsek Prof.Dr. Mecit VURAL daha önce Kırsal Çevre Derneği'nde yaptığı Ankara Florası ve Bir Ankara Endemiği : Yanar Döner Hakkında konulu söyleşiyi bizimle tekrarlar mı? :rolleyes:

Böylece kendisine buradaki fotoğrafları için teşekkür fırsatı da buluruz.

k0900 14-04-2009 15:17

Sn. Vural'a elektronik mesajla ulaşmaya çalıştım, yaklaşık 10 gün oldu. cevap henüz alamadım.

Dağıtılan tohumlar, kasım ayında dikilen ve artan tohumlardı. Kasım dikimi bilgisi tohumlarıda temin ettiğim bahçe görevlisine ait.

Ankara'nın 22 endemik bitkisi 21 e indi diyebilirmiyiz :)

Yeni bir Ankara endemik bitkisi tesbiti yapılırsa, bu bitki içinde forumda faydalı gelişmeler olabilir.

Müjgan 14-04-2009 15:25

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi k0900 (Mesaj 399763)

Ankara'nın 22 endemik bitkisi 21 e indi diyebilirmiyiz :)

Yeni bir Ankara endemik bitkisi tesbiti yapılırsa, bu bitki içinde forumda faydalı gelişmeler olabilir.

Sevgili forum üyesi ve konuyla ilgili arkadaşlarımızın ilgisi halen Centaurea tchihatcheffi üzerindeyken, yeni bir endemik seçmek şimdilik gereksiz gibi :)



k0900 14-04-2009 15:49

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Müjgan (Mesaj 388841)

[/B]
Çook güzel bir günde, çoğumuz yeni tanıştığımız halde kaynaşıverdiğimiz toplantımızda, hepimizin hem fikir olduğu konu, Sevgi çiçeği (Yanar döner çiçeği) ya da Ankara çiğdemi dışında, diğer endemik olan ve ilgimizi bekleyen türlerle de ilgilenmek, doğada tükenmemeleri için dikkatleri çekmek, araştırmalarla onların nasıl korunacağına dair bilgiye ulaşmaktı. Umarım bu konuda uygun zamanlarda bir araya gelir ve anlamlı bir çalışma yapabiliriz :)
Katıldığımız için hepimize teşekkür ediyorum:p


Uygun zamanı bekleyecegiz :)

nevsune 14-04-2009 19:17

Sevgili k0900 sevgi çiçeğini yetiştirmeyi ve gelecek nesillere aktarmayı düşünen bizlere güvenip, tohumları ulaştırdığınız için size teşekkür borçluyuz.

İstanbul iklimine bile cevap verip neslini sürdürmeye çalışan bir bitkiyi, kendi bölgesinde yetiştirmek için bizler de elimizden geleni yapıp doğaya borcumuzu ödemeliyiz.

denizakvaryumu 14-04-2009 19:19

İstanbul bu işi de Ankara'nın elinden aldı :)

nevsune 14-04-2009 19:20

Biz tüm donanımlarımızı kullanırsak belli olmaz:)

k0900 14-04-2009 20:01

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nevsune (Mesaj 399986)
Biz tüm donanımlarımızı kullanırsak belli olmaz:)

Donanımımız :)

Alıntı:

Uzm. Selçuk BAŞARAN -projeler

Tehlike Altında Bir Endemik Türün Centaurea tchihatcheffii Fisch. & Mey. (Compositae) Koruma Biyolojisi: Çimlenme Ekolojisi, Populasyon Yaşayabilme Analizi Ve Koruma Stratejileri)
Demekki Selçuk beye ulaşmak gerekiyor. Fırsat bulursam ziyaretine gideyim.

k0900 15-04-2009 15:44

Selçuk beye ulaştım. Bilhassa Ankara'lı yanardöner yetiştiricileri için iyi haberler var.

Selçuk bey bizlere yardımci olacak.

Yetiştirilmesi kolay, ayrıca mayıs ayında tohum toplayabileceğiz.

denizakvaryumu 15-04-2009 16:05

Güzel haber, teşekkürler.

k0900 15-04-2009 16:06

Elimizdeki tohumlar için notu;

Tohumları biz ekim ayında ekmiştik. Sonbaharı beklemek daha uygun.
Mayıs ayında tohumları toplayıp +5 0C de saklamak uygun olacaktır.

nevsune 15-04-2009 16:06

Harikasınız:)

İyice umutlandım şimdi. Umut işin başı, istek ilk yarısı, çabalar ikinci yarısı. Tamam, ucunu gördüm ben o güzelim çiçeğin. Bu kadar sevgi ve ilgiye herhalde sevgi çiçeği de karşılık verecektir bizlere.

Ben sizden aldığım tohumları buzdolabına kaldırdım. Ekim ayına kadar kalsınlar. Zaten buzdolabı da sanırım +4°C olmalı.

k0900 15-04-2009 16:13

Bu güzel haberlerden sonra biraz can sıkıcı bir haber daha.

sn. Mecit Vural'ın sözleri ;

.... Ankara da korunması gereken tür sayısında azalma yok.

Hatta birkaç ilave de var.

Doğaseverler olarak

katkılarınıza her zaman ihtiyaç var.

denizakvaryumu 15-04-2009 16:15

Çoğaltmak yerine, "olduğu yerde bırakalım-koruyalım" anlayışı devam ettirilirse, bu sonuç kaçınılmaz.

sabah 15-04-2009 16:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi k0900 (Mesaj 400761)
Sn. Mecit Vural'ın sözleri ;
.... Ankara'da korunması gereken tür sayısında azalma yok....

Sayının artmadığını düşünüp iyi habermiş de denebilir.:rolleyes:

Ankara'nın endemiklerini tanımak, kritiklik durumunu bilmek, sahip çıkmak ve farkındalık yaratmak da korumak açısından önemli.

k0900 15-04-2009 16:23

Sonrada ''yurd dışından ortak sıpariş'' başlığıyla bunları almaya çalışırız.

sabah 15-04-2009 16:27

Tehlikede olanlar:
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Mine Pakkaner (Mesaj 94653)

ANKARA’NIN FLORASI VE KORUNMASI GEREKEN ENDEMİK BİR TÜRÜ:
“YANARDÖNER”
Prof. Dr. Mecit Vural

..
2-Çok Tehlikede (CR)
Campanula damboldtiana
Centaurea tchihatcheffii
Salsola grandis
Isatis glauca subsp. Galatica
Astragalus beypazaricus
Astragalus demirizii
Muscari adili
Johrenia polyscias

3-Tehlikede (EN)
Aristolochia rechingeriana
Asyneuma linifolium subsp. nallihanicum
Campanula ekimiana
Centaurea halophila
Puccinellia anisoclada subsp. melderisiana
Paronychia kurdica var. fragilis
Astragalus panduratus
Astragalus physodes subsp. acikirensis
Astragalus trichostigma
Vicia parvula
Ornithogalum demirizianum
Verbascum gypsicola
Prangos denticulata


k0900 15-04-2009 16:41

Sn. Vural, yukarda yazdığım gibi tehlike altında olanların sayısında bir azalma olmadığını, arttığını belirtiyor.

Beypazarı bölgesini işaret edip, Doğa derneği ile o bölgeye gezi yapabileceğimizi belirtiyor.

Sn.Herbaryum bölgeye geziyi, toplantıda gündeme getirmişti.

Onun liderliği önemli.

sabah 15-04-2009 17:10

Adı yeşil ile yazılı olanlar -8 tanesi- fotoğrafını gördüklerim. Diğerlerini de merak ediyorum. :rolleyes:
  1. Achillea ketenoglui
  2. Aethionema dumanii
  3. Astragalus physodes subsp. acikirensis
  4. Astragalus beypazaricus
  5. Astragalus demirizii
  6. Astragalus densifolius subsp. ayashensis
  7. Astragalus kochakii
  8. Astragalus trichostigma
  9. Astragalus yildirimlii
  10. Campanula damboltiana
  11. Campanula ekimiana
  12. Centaurea halophila
  13. Centaurea tchihatcheffii
  14. Cytisus acutangulus
  15. Isatis glauca subsp. galatica
  16. Muscari adili
  17. Salsola grandis
  18. Salvia aytachii
  19. Sideritis galatica
  20. Silene cserei subsp. aeoniopsis
  21. Verbascum gypsisola
  22. Verbascum heterobarbatum

herbaryum 16-04-2009 16:29

Arkadaşlar merhaba,

Birkaç gündür foruma girmediğim için mesajlarınızı topluca okuma fırsatı buldum. NGBB olayı çözmüş gibi görünüyor. Tohumları temizle, dolaba koy, biraz sakla, ek, çıksın, her yıl tekrarla, kolay gelsin. Benim toplantıda demek istediklerim yanlış anlaşılmış. Ben kimseyi korkutmak istemedim. Üzerinde yeterince çalışma yapılmış türlerden farklı olarak henüz tanıtımları yapılmayanlar üzerinde çalışmalar yapılması ve yerlerinde korunmaları konusundaki fikirlerim değişmedi.

Benim birkaç yıldır Yanardöner çiçeği ile yaptığım gözlemlerde edindiğim fikirlerim ise;

Bu bitkinin nadas tarlalarda bir yıllık hayat devri geçirdiği. Büyük ihtimalle suni gübre ve kullanılan tarım ilaçları baskısı altında bu her nadas tarlada dahi gerçekleşememekte. Ayrıca doğadaki bitkiler arasındaki rekabet de bu bitki üzerinde ayrı bir baskı oluşturuyor. Bunun yanı sıra yine bu bitkinin yaşam alanlarına yapılan insan baskısı, yapılaşma, toprak kirlenmesi de olumsuzlukların birkaçı. Bunların üzerine bu bitkinin tohumlarını yiyen Güvercinler de son darbeyi vurmaktalar.

Yanardöner bitkisinin neslinin tükenmemesi için yaşam alanlarına olası baskılar önlenmelidir. Bu baskılar yukarıda olumsuzluklar şeklinde verilmiştir.

Mesajlardaki yazılarda merak ettiğim kısımlar var:

1. Yanardönerin her yerde kolayca yetiştirileceği konusu: Öyle olsaydı zaman bu bitki şu an her yerde yetişir ve biz üzerinde konuşma dahi yapmazdık. Dünya üzerinde birkaç km2’lik bir alanda sıkışıp kalmazdı. Bu konuda benim görüşürüm, bu bitkinin doğal yaşam alanlarının tahrip edilmeyerek yetiştirilmesi.
2.Yaygınlaştırılması konusu. Tek yıllık bir bitki olması ve tohumlarındaki soğuk etki gereksinimi nedeniyle özel ilgi gerektiren bir bitki. Türkiye’de belli bir bölgeye has, iklim, toprak ve diğer faktörlerle yayılımı daralmış. Öyle olmasa tüm Anadolu’da hatta tüm coğrafyada bulunurdu. Araştırmalar yaşam alanının neden daraldığı konusundan çok ben bu bitkiyi yetiştirdim bakın oldu gibi. Yine benim görüşüm doğada yerinde korunması, yeterli önlemlerin alınması ile bitkinin yaygınlaşacağı.

3.Donanımlarımız derken nelerimiz var? Özellikle ağaçlar.net Ankara çalışma gurubu olarak sesimiz var, çıkarabiliriz. Toplanırız, ziyaret ederiz, yaşam alanlarındaki olumsuzlukları tespit eder, gerekli müracaatları yaparız. Tanıtım toplantıları düzenleriz vs. Üyelerimizden uygun olanların bahçelerinde bu bitkinin yetiştirilmesini sağlayabiliriz. Çiçeklenme zamanı orada toplantılar düzenleyebiliriz. Tabi böyle yerleri olan üyelerimiz ve onların izinleri olursa. İsteyen olursa bu bitkiyi evinde saksıda yetiştirip eğer çiçek açtırabilirse onları da takdir ederiz. Ancak bu tip çalışmalarda kullanmak için gereken tohumlar bu bitkiyi baskılar şekilde doğal populasyonundan olmamalı. Mesela NGBB veya benzer botanik bahçeleri veya tohum sağlanabilecek yerler olmalı. Ben bu konuda her yıl doğadan tohum toplanmasına karşıyım, koruyalım derken baskıcı oluruz istemeden.

Bu şekilde yapılacak çalışmalardan başka da olası çalışmalarımız ve başarı oranımızı her yıl değerlendiririz. Benim bu konuda diyeceklerim bunlar, işlerim ve sağlığım izin verdiği sürece çalışmalara bu gurubun bir üyesi olarak katılmak isterim. Herkese iyi günler diliyorum.

nevsune 17-04-2009 09:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi herbaryum (Mesaj 401613)
3.Donanımlarımız derken nelerimiz var? Özellikle ağaçlar.net Ankara çalışma gurubu olarak sesimiz var, çıkarabiliriz. Toplanırız, ziyaret ederiz, yaşam alanlarındaki olumsuzlukları tespit eder, gerekli müracaatları yaparız. Tanıtım toplantıları düzenleriz vs. Üyelerimizden uygun olanların bahçelerinde bu bitkinin yetiştirilmesini sağlayabiliriz. Çiçeklenme zamanı orada toplantılar düzenleyebiliriz. Tabi böyle yerleri olan üyelerimiz ve onların izinleri olursa. İsteyen olursa bu bitkiyi evinde saksıda yetiştirip eğer çiçek açtırabilirse onları da takdir ederiz. Ancak bu tip çalışmalarda kullanmak için gereken tohumlar bu bitkiyi baskılar şekilde doğal populasyonundan olmamalı. Mesela NGBB veya benzer botanik bahçeleri veya tohum sağlanabilecek yerler olmalı. Ben bu konuda her yıl doğadan tohum toplanmasına karşıyım, koruyalım derken baskıcı oluruz istemeden.
.

Sevgili herbaryum merak ettiğim konular var dediğinde donanım lafını ben ortaya attığıma göre, ne demek istediğimi açıklayayım. Gerçi sevgili herbaryum büyük ölçüde benim diyeceklerimi demiş zaten:) Kendi düşündüğüm donanımları da açıkladığımda, alıntıladığım bölüme eklenirse bütünlük sağlanmış olur sanırım.

Donamımlarımızın başta geleni,tanımaktan mutluluk duyduğum sevgili herbaryum ve tanışabileceğimiz tüm biliminsanları. Daha sonraysa yetiştirme ile ilgili bulabileceğimiz her türlü kaynaktan gelecek bilgiler ve şimdiye kadarki olumlu ya da olumsuz her türlü deneyim de bizim donanımımız olacaktır.

Örneğin kendi yaşam alanı dahi olsa gidip tohum atıp sonrasını doğaya bırakmanın, bitkinin çoğalması için çok da geçerli bir yol olmadığını gördük. Çünkü doğal ortamı, artık doğal ortam olmaktan çıkmış durumda. Sevgili herbaryum'un yukarda açıkladığı türlü olumsuz koşullar bitkinin çoğalmasını engelliyor. Zaten aksi olsaydı, engelleme olmasaydı, o ortamdaki her bir çiçeğin döktüğü tohumlardan yüzlerce, binlerce yanardöner çiçeğinin fışkırması gerekirdi.

Birileri uğraşıp çabalayıp bitkiyi doğal ortamın dışında yetiştirmeyi becermiş. O tohumu hangi koşullarda çimlendirebildilerse, bu bize örnek olacak. Bu örnekten yola çıkarak, yanlış yollardan tohumları ziyan etmemiz engellenecek. Dolayısıyla bu, yöntemini öğrendiğimiz zaman bizler açısından çok önemli bir donanım olacak.

Sevgili herbaryum'un karşı olduğu doğadan tohum toplamaya gitmek diye ne benim, ne de diğer arkadaşların bir arzusu ve niyeti yok. Zaten toplanmış tohumları bu işi gerçekten ciddiye alan birkaç kişi aramızda bölüşüp çiçeğe hayat verme çabasına giriştik.

Bitkinin tek yıllık olması da beni çok düşündürmüyor. Ben her yıl, tek yıllık olan birçok bitkiyi yeniden, yeniden yetiştirip çok da büyük keyif alıyorum.

Sonuçta doğaya zarar verme niyeti olmadıktan sonra bir tek kişi bir tek çiçek bile yetiştirse, bence doğaya hizmet etmiş olur diye düşünüyorum. Şimdi umalım ve dileyelim ki umut, istek ve çabalarımız olumlu sonuçlansın.

k0900 17-04-2009 12:51

Sn. herbaryumun düşüncelere sanırım tamamımız katılıyoruz.
Kısa yazışma nedenleriyle bazı hususlar farklı anlaşılmış olabilir.

Toplanan ve toplanacak tohumların hiçbiri kesinlikle doğal ortamından değil.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi herbaryum (Mesaj 401613)

... her yıl doğadan tohum toplanmasına karşıyım, koruyalım derken baskıcı oluruz istemeden.
....Benim bu konuda diyeceklerim bunlar, işlerim ve sağlığım izin verdiği sürece çalışmalara bu gurubun bir üyesi olarak katılmak isterim. Herkese iyi günler diliyorum.

Yeni tohum edinme hususunda Sn. Selçuk'un cevabıda o yönde değil.
Talebimi yaparken toplantıda sizin konuşmanızdan hafızama aldığım notlarıda kullanarak yazdığım cümlelerden biri : ...Bu bitkiyi üretmek adına doğaya saldırmak olan bitkileride yoketmek gibi bir düşüncemizde yok.
...tohumlarımızı çimlendirme, başarılı olma ve yetişen bitkilerden tekrar tohum alma konusunda bilgi ihtiyacımız var.


Gurubumuzda sinerji oluşmuş.

Sn.Herbaryum zamanınız uygun olduğunuzda eylem planı ve uyğulaması için düşüncenizi bekliyoruz :)

sabah 17-04-2009 15:23

3 Eklenti(ler)
Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden Kahramanmaraş ile ilgili güzel çalışmalar.

Kahramanmaraş’ın Doğal Çiçekleri, Endemik Türleri
2009 Takvimi

Eklenti 73178


Kahramanmaraş’ın nadir bitki, kuş ve mantar türlerinin
bilimsel veriler ve fotoğraflarla tanıtıldığı kitap.

Eklenti 73183

6 nadir bitki “Kahramanmaraş’ın Yeşil Hazinesi” posterinde yer almış.
Eklenti 73184

denizakvaryumu 17-04-2009 15:37

Türkiye'deki endemik bitkilerin %25 i tükenmek üzere.

İster koruma altına alınsın, ister toplantı vs.yapılsın, ister halkı biliçlendirelim vs.densin durum böyle.

Çok acil olarak üniversitelerce bu bitkiler için bir çoğaltma programı yapılmazsa her 4 bitkiden biri yok oldu-olacak.

Mevcut durum itibarıyla endemik bitkileri olduğu yerde bırakarak neslini devam ettiremeyeceğimiz açık.
"Bu bitkileri çoğaltmaktan başka çare yok". derim...

---------------------------

Endemik Bitkiler Tükeniyor


Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Atabay Düzenli, Türkiye’deki endemik bitki türlerinin yüzde 25’inin neslinin, bilinçsiz kullanımı nedeniyle tükenmek üzere olduğunu bildirdi.

Prof.Dr. Düzenli, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin flora çeşitliliği açısından zengin bir ülke olduğunu, ancak bunu yeterince değerlendiremediğini söyledi.

Ülke genelinde bilinen 3 bin civarında endemik bitki türü bulunduğunu bildiren Prof.Dr. Düzenli, bu türlerin çoğunun bazı hastalıklara iyi geldiğine inanıldığı için halk tarafından fazlaca kullanıldığını belirtti.

Bitki türlerinin şifa kaynağı olduğu yönde çok sayıda yayın yapıldığını ifade eden Prof.Dr. Düzenli, "Maalesef bu bitkilerin çoğunu ise bilinmemesine karşın bazen ülkeye bazen de sadece bir yöreye ait endemik türler oluşturuyor" dedi.

Endemik türlerin bir ülkenin doğal zenginliği olduğunu belirten Prof.Dr. Düzenli şöyle konuştu:

"Bu türlerin genetik ve biyolojik yönden mutlaka araştırılması, halkın aydınlatılması gerekiyor. Çünkü ülke genelindeki 3 bin türden yüzde 25’i halkın şifalı diye toplaması nedeniyle tehlike altında. Bu türler tüm yönleriyle araştırılması için öncelikli olarak bir enstitü kurulmalı. Endemik türler Türkiye için bir nimet. Belki de çoğunda bilinmeyen değişik yönden başka canlılara faydası olacak genler olabilir. Bunun tersi de olabilir ama düşük bir ihtimal. En kısa sürede Türkiye’nin endemik bitki türü haritası çıkarılarak, yayınlanmalı."

Sığır Kuyruğu Örneği

Prof.Dr. Düzenli, Saimbeyli ilçesinde bulunan ve yöreye özgü olan sığır kuyruğu bitkisinin halkın bilinçsiz kullanımına en iyi örnek teşkil edecek türlerden biri olduğunu bildirdi. Çok sayıda çeşidi bulanan sığır kuyruğunun sadece Saimbeyli’ye özgü 3 türü olduğunu kaydeden Prof.Dr. Düzenli, şunları söyledi: "Bu türlerden biri ise halk arasında kaşıntılara, hemoroid ve mide rahatsızlığına iyi geldiğine inanıldığı için yöre halkı tarafından değişik şekillerde çokça tüketiliyor. Bu yüzden nesli tükenmek üzere. Çünkü endemik bitkiler yetiştirilmiyor, doğadan toplanıyor. Çoğu endemik tür aynı tehdit altında."

http://www.cc.cu.edu.tr/content/asp/...u.asp?id=12807

k0900 17-04-2009 15:57

Aşagıdakı linkleri incelermisiniz.

FLORON, Hollanda’da bitki örtüsü üzerinde bilgi toplayan ve bitki türlerinin korunması için çalışan bir sivil toplum kuruluşudur. Hollanda’nın bitki örtüsüyle ilgili 10 milyondan fazla kayıt içeren ulusal bir bilgi bankasını yönetmektedir. Yaklaşık 11500 gönüllüden oluşan bir iletişim ağı ile FLORON kendilerine gelen biyolojik çeşitlilik verilerini değerlendirmekte ve gerekli önlemlerin alınması konusunda uyarılarda bulunarak doğal kaynakların korunması ve yönetimi konusunda kamu ve özel kuruluşlara yardımcı olmaktadır

http://translate.google.com/translat...G1GGLQ_TRTR248

k0900 17-04-2009 15:59

IVN, misyonu doğa ve çevre eğitimi olan bir gönüllü kuruluştur. Hollanda’da yaklaşık 175 profesyonel çalışan ve 17.000 gönüllü ile birlikte insanların yaşadıkları çevre ve doğa ile bağlantı kurmalarını sağlamak amacıyla yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte çalışmalar yapmaktadır.

http://translate.google.com/translat...TR248%26sa%3DG

sabah 17-04-2009 16:00

Yanardönerler ilgili bizim tarafımızdan yapılacaklar açığa kavuştu gibi.
  • Edindiğimiz tohumlar için en uygun çimlenme koşulları detaylı öğrenilecek,
  • Bahçelerde ve saksıda yetiştirilmesi için ayarlama, planlama yapılacak,
  • Gelişmeler izlenecek,
  • Diğer kurumlar tarafından yapılan çalışmalara destek verilecek
diyebiliriz, galiba.

Bu listeye başka ne ekleyebiliriz?

Yanardönerle ilgili Özel Çevre Koruma tarafından hazırlanan yayınların kapsamı etkileyiciydi. Gölbaşı Belediyesi ve başka kurumlar tarafından bitkinin sahiplenildiğini de biliyoruz.

Bu durumda başka bir endemiği seçip onun da korunmasına destek olmalıyız, demiştik, değil mi?

malina 17-04-2009 16:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 402365)
Türkiye'deki endemik bitkilerin %25 i tükenmek üzere.

İster koruma altına alınsın, ister toplantı vs.yapılsın, ister halkı biliçlendirelim vs.densin durum böyle.

Çok acil olarak üniversitelerce bu bitkiler için bir çoğaltma programı yapılmazsa her 4 bitkiden biri yok oldu-olacak.

Mevcut durum itibarıyla endemik bitkileri olduğu yerde bırakarak neslini devam ettiremeyeceğimiz açık.
"Bu bitkileri çoğaltmaktan başka çare yok". derim...

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 389357)
Ankara grubu olarak;

Endemik,
yok olmak üzere olan
ve gösterişli-güzel olanlara öncelik verilmesi tarafıyım.

Gösterişli ve güzel olmayanlar tükenseler de ben yokum :D

(tıbbi bitkiler hariç)

Seçmece koruma nasıl oluyor?. Tabii herkes kendi seçimini yapar ama bunu "Gösterişli ve güzel olmayanlar tükenseler de ben yokum" diye ilan etmek doğru değil.

k0900 17-04-2009 16:03

ÖBANET, Türkiye'nin ÖBA'larındaki ilgi grupları (hükümet temsilcileri, yerel yöneticiler, STK'lar, üniversiteler, özel sektör ve gönüllü kişiler) arasında iletişimin sağlanması ve güçlendirilmesi esasına dayanır. Projenin hedefi, çok sayıda kuruluşla ortak çalışabilecek güçlü bir iletişim ağı oluşturmaktır. Bu proje kapsamında düzenli bilgi ve haber akışı sağlanacak, basılı materyaller paylaşılacak, doğal kaynakların korunarak kullanılması konusunda işbirliği ve görüş alışverişi yapılacak, pilot ÖBA'larla ilgili ekolojik bilgiler güncellenecektir.

ÖBANET Projesi'nde, Türkiye çapında pilot alan olarak belirlenen 9 ÖBA'da doğa koruma amacıyla öncü çalışmalar yapılacaktır.

ÖBANET – Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları (ÖBA) İletişim Ağı





Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 06:16.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025